Orijinalini görmek için tıklayınız : 09/05 Türkiye'de Neler oluyor
5 POLİS MEMURU 8 YIL 8 AY HAPİS CEZASI ALDI
Edirne Emniyet Müdürlüğü'nün Kapıkule Gümrük Kapısı'nda düzenlediği operasyonlar kapsamında, 'örgüt kurmak ve irtikap' suçlarından yargılanan 24'ü tutuklu, 27 polis memuru hakkında karar çıktı.
09 Mayıs 2006 Salı 00:00
İBRAHİM ARSLAN
EDİRNE - Edirne Emniyet Müdürlüğü'nün Kapıkule Gümrük Kapısı'nda düzenlediği operasyonlar kapsamında, 'örgüt kurmak ve irtikap' suçlarından yargılanan 24'ü tutuklu, 27 polis memuru hakkında karar çıktı.
Mahkeme, biri komiser toplam 5 polis memurunu 8 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırırken, diğer sanıklar tahliye edildi.
Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah saatlerinde başlayan duruşmada, sanık avukatları tek tek savunma yaptı. Sanık avukatları, elde edilen kamera kayıtlarının usule uygun olarak alınmadığı gerekçesiyle delil sayılamayacağını öne sürerek müvekkilleri hakkındaki 'irtikap' iddiasının gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Avukatların savunma yapmasının ardından duruşmaya ara verildi.
Aranın ardından tekrar başlayan duruşmada kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Halil Uçar, sanıklardan Komiser Cemil Sürer, polis memurları Özcan Sönmez, Cevat Kösem, Metin Oğuz ve Gürsel Duran'ın örgüt kurmak ve yönetmek suçundan, TCK'nın 220/1 maddesi gereğince 8 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, diğer sanıkların ise beraatine karar verildiğini belirtti.
Kararın açıklanmasının ardından zanlılar ring araçlarına bindirilerek cezaevine geri gönderilirken, ceza alan sanıkların yakınları karara tepki gösterdi.
Davanın iddianamesinde, Kapıkule Gümrük Kapısı'ndan geçiş yapanlardan rüşvet almak, fuhuş amaçlı geçenlere kolaylık sağlamak, pasaport ve benzeri evrakta eksiklik olanlara kolaylık sağlamakla suçlanan polis memurlarının, ayrıca dışarıya içki ve sigara çıkararak, kaçakçılık yaptıklarına ilişkin iddialara yer verilmişti.
22 Aralık 2005 tarihinde, Kapıkule Sınır Kapısı'nda görev yapan gümrük ve polis memurlarına yönelik operasyonda, 62'si gümrük, 28'i polis memuru olmak üzere toplam 90 kişi gözaltına alınmıştı. Polis memurlarından biri takipsizlik kararı verilmesi sonucu serbest bırakılmış, nöbetçi mahkemeye sevk edilen zanlılardan 55 gümrük memuru ile 19 polis memuru tutuklanmıştı.
Nöbetçi mahkeme ayrıca, 7 gümrük memuru ile 9 polis memurunu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
TAYFUN TALİPOĞLU'NUN ANNESİ HAYATINI KAYBETTİ
Gazeteci Tayfun Talipoğlu'nun annesi kansere yenik düştü.
09 Mayıs 2006 Salı 00:00
CEM GEÇİM
ANTALYA - Gazeteci Tayfun Talipoğlu'nun annesi kansere yenik düştü.
Uzun süredir Antalya Atatürk Devlet Hastanesi'nde tedavi gören Gökçen Talipoğlu (66), doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Merhume için Antalya Muratpaşa Camii'nde kılınan cenaze namazına Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, Antalya Emniyet Müdürü Naciye Ekmekçibaşı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Atakan Altıparmak da katılıp Tayfun Talipoğlu'na başsağlığı ve sabır diledi. Gazeteci Tayfun Talipoğlu'nun, cenaze töreni süresince ayakta durmakta zorluk çektiği görüldü. Anne Talipoğlu'nun cenazesi şehir mezarlığında toprağa verildi.
BAŞBAKANA MEKTUP YAZDI, OKULUNA SALON KAZANDIRDI...
İzmir'in Bornova İlçesi'nde bir ilköğretim okulu öğrencisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektupla okuluna salon kazandırdı.
09 Mayıs 2006 Salı 00:00
İZMİR - İzmir'in Bornova İlçesi'nde bir ilköğretim okulu öğrencisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektupla okuluna salon kazandırdı.
Bornova Yavuz Selim İlköğretim Okulu 4.sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Hatice Nur Özkan, okulunda etkinlik yapacak salon olmaması nedeniyle sosyal etkinlikler yapamadıklarını belirten mektubu Başbakan Erdoğan'a gönderdi. Mektubun Başbakan Erdoğan'a ulaşmasının ardından 2 ay içinde okula 70 kişi kapasiteli, donanımlı bir salon yapıldı.
Mektubu alan Başbakan Erdoğan'ın hemen aradığını ve isteklerini sorduğunu belirten Özkan, "Bu salonun okulumuza kazandırılmasında yardımcı olursanız bizleri çok mutlu edersiniz diyerek telefonu kapattım" dedi.
Bu gelişmenin ardından Başbakan Erdoğan'ın Milli Eğitim Bakanı Çelik aracılığıyla yetkilileri harekete geçirdiği belirtildi ve 2 ay içinde Hatice Nur'un istediği salon tamamlandı. Salon bugün Bornova Kaymakamı Mustafa Dündar, Bornova Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan ve İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan'ın katıldığı törenle hizmete girdi. Törende konuşan Hatice Nur, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.
Törende minik öğrenciler "Mustafa Kemal'ler Tükenmez" adlı şiiri okuyup dans gösterileri yaptı.
GERİ MANEVRA YAPAN TIR, KAHVEHANEYE GİRDİ: 1 ÖLÜ, 2 YARALI...
Karabük'ün Yeni Mahalle Haddehane Bölgesi'nde geri manevra yapan bir TIR, kontrolden çıkarak kahvehaneye girdi. Olayda 1 kişi hayatını kaybederken, 2 kişi de yaralandı.
09 Mayıs 2006 Salı 00:00
YASİN ERDEM
KARABÜK - Karabük'ün Yeni Mahalle Haddehane Bölgesi'nde geri manevra yapan bir TIR, kontrolden çıkarak kahvehaneye girdi. Olayda 1 kişi hayatını kaybederken, 2 kişi de yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, Yeni Mahalle Haddehane Bölgesi'nde 78 AR 019 plakalı kütük demiri yüklü bir TIR, geri manevra yaparken kontrolden çıkarak, yolun aşağısında bulunan Çeşme Kıraathanesi'ne girdi. Kahvenin dışında ve içeride oturan çok sayıda vatandaş kendini güçlükle kurtarırken, ilk belirlemelere göre 1 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı. Kahvehanede enkaz kaldırma çalışmaları ise sürüyor.
BİLEZİKLERİ İÇİN BOĞULARAK ÖLDÜRÜLDÜ...
Bursa'da bir kadın, evinde bilezikleri için boğularak öldürülmüş halde bulundu.
09 Mayıs 2006 Salı 00:02
UĞUR USLUBAŞ - SUAT ARVAS
BURSA - Bursa'da bir kadın, evinde bilezikleri için boğularak öldürülmüş halde bulundu.
Edinilen bilgiye göre, merkez Osmangazi İlçesi Çiftehavuzlar Mahallesi Meşeli Sokak'ta oturan 44 yaşındaki Şehri Acar, gündüz saatlerinde bilezikleri için kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce öldürüldü.
Oturma odasında telle boğularak öldürülen Şehri Acar'ın sağ bileğinin de kırık olduğu belirlendi. 16 yıldır Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü'nde çalışan ve Yeşil Türbe'nin bahçıvanlığını yapan 50 yaşındaki İsmet Acar, akşam saatlerinde eve döndüğünde eşine seslendi. Ancak cevap alamayan Acar, 20 yıllık hayat arkadaşının gezmeye gittiğini zannederek çay yaptı, yemeğini yedi. Bir süre sonra oturma odasında cansız vaziyette eşinin yerde yattığını gören İsmet Acar, sağlık ekiplerinden ve polisten yardım istedi. 112 ekipleri olay yerine geldiğinde talihsiz kadının hayatını kaybettiği belirlendi.
Olayı gerçekleştiren kişi ya da kişilerin, 3. kattaki eve bitişik binaların teraslarından atlayarak kaçtığı sanılıyor.
Gözyaşlarına boğulan İsmet Acar polise ifade verdi. Olay yerine gelen kriminal ve cinayet bürosu dedektifleri geniş çaplı araştırma yaptı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
KIZINI ÖLDÜRMEK İÇİN TUTTUĞU TETİKÇİ KENDİNİ ÖLDÜRDÜ
Aksaray'da bir kişinin, evli olan kızının birlikte olduğunu öğrendiği kişileri öldürmesi için 15 yıl önce tuttuğu kiralık katil tarafından, Kaleşnikof marka uzun namlulu tüfekle vurularak öldürüldüğü iddia edildi.
09 Mayıs 2006 Salı 00:22
Aksaray'da bir kişinin, evli olan kızının birlikte olduğunu öğrendiği kişileri öldürmesi için 15 yıl önce tuttuğu kiralık katil tarafından, Kaleşnikof marka uzun namlulu tüfekle vurularak öldürüldüğü iddia edildi.
Yunus Gömükpınar (65), 15 yıl önce Avrupa'da işçi olarak çalıştığı sırada, memleketi Ortaköy ilçesinin Akpınar köyünde yaşayan evli kızı Eşe'nin, birlikte olduğunu öğrendiği 2 kişiyi öldürmesi için, komşu köyde yaşayan Mehmet U. (45) ile anlaştı.
Mehmet U'nun, 15 yıl boyunca belirli aralıklarla Gömükpınar'dan para istediği, bu isteğinin yerine getirilmemesi durumunda ise kendisini sürekli öldürmekle tehdit ettiği öne sürüldü.
Tehditlerin artması üzerine Gömükpınar'ın Cumhuriyet Savcılığı'na giderek, kendisini tehdit ettiği iddiasıyla Mehmet U. hakkında suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.
CİNAYET ZANLISININ ASKERİ ÜNİFORMA KULLANILDIĞI İDDİASI
Mehmet U'nun, para vermeyi reddeden ve savcılığa suç duyurusunda bulunan Gömükpınar'ın evine, 2 arkadaşıyla geldiği, kendilerini jandarma görevlisi olarak tanıttıktan sonra içeriye zorla girmek istediği ileri sürüldü.
Üzerinde askerî üniforma bulunduğu iddia edilen Mehmet U'nun, daha sonra başlayan tartışma üzerine, kızının gözü önünde Gömükpınar'ı bıçakladığı, ardından yanında getirdiği Kaleşnikof tüfekle vurarak öldürdüğü öne sürüldü.
Gömükpınar olay yerinde hayatını kaybederken, olay yerinden kaçan şüphelilerden Mehmet U. ile uzun namlulu silâhı Mehmet U'ya sattığı öne sürülen kişi, yakalanarak gözaltına alındı. Mehmet U. ile eve geldiği ileri sürülen 2 arkadaşının ise arandığı bildirildi.
Mehmet U'nun ifadeleri doğrultusunda, olayda kullanılan silâh, bir arazide gömüldüğü yerden çıkartılarak savcılık tarafından teslim alındı.
Gömükpınar'ın kızı Eşe'nin, Konya'nın Ereğli ilçesinde evli olarak yaşadığı, olay sırasında babasını ziyaret etmek için köyde bulunduğu öğrenildi.
Savcılık tarafından başlatılan incelemede, 15 yıl önce faili meçhul bir cinayetin işlendiği, ancak, ikinci bir cinayetin işlenip işlenmediğinin Mehmut U'nun sorgusundan sonra belirleneceği belirtildi. 15 yıl önce faili meçhul cinayette hayâtını kaybeden kişinin mezarının açılacağı ve incelemeden sonra ortaya çıkacak sonuca göre soruşturmanın yürütüleceği bildirildi.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
BAŞKENT'TE SİLAHLI KAVGA: 4 YARALI...
Başkent'te gruplar arasında çıkan kavgada 4 kişi çeşitli yerlerinden yaralanarak hastanelere kaldırıldı.
09 Mayıs 2006 Salı 09:01
MUSTAFA VERGİVEREN
ANKARA (İHA) - Başkent'te gruplar arasında çıkan kavgada 4 kişi çeşitli yerlerinden yaralanarak hastanelere kaldırıldı.
Edinilen bilgilere göre Dikmen Çetin Emeç Bulvarı üzerinde dün akşam saat 20.30 sıralarında iki grup arasında tartışma çıktı. Nedeni belirlenemeyen tartışma kısa sürede taşlı sopalı kavgaya dönüştü.
Av tüfeklerinin de kullanıldığı kavgada Mustafa Erdem av tüfeği ile Resul Topçu ve kimliği belirlenemeyen 2 kişi de taş ve sopalardan çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen 112 Hızır acil ekipleri tarafından hastanelere kaldırıldı. Polis ekipleri olayla ilgili geniş çapta soruşturma başlattı.
vaneruydu
09-05-2006, 09:36
helal sana valla arkadaşım
®adakoglu
09-05-2006, 09:40
En güncel haberler supersatforumda Teşekkürler Muzo
Reçetede oynama yapan eczaneyle 3 yıl sözleşme yapılmayacak 09.05.2006
--------------------------------------------------------------------------------
Maliye Bakanlığı ile eczaneler arasında yapılan protokolde kurallara uymayan eczanelerin sözleşmeleri tek taraflı feshedilebilecek. Fiilin niteliğine göre bu eczanelerle 1 ila 3 yıl sözleşme imzalanmayacak. Bir ilacın fiyat kupürü üzerinde oynamalar yapan veya fiyat etiketini andıracak parçaları reçetelere yapıştırarak mükerrer satış yapanlar, eşdeğer ilaç yerine pahalı ilaç barkodunu okutanlar, reçete üzerinde oynama yaparak ilaç ismi ekleyenlerin sözleşmeleri 3 yıl; hasta sevk kâğıdında yer almayan reçete bedelinin fatura edilmesi halinde 2 yıl; ilaçların tesliminde hak sahibinin veya yakınının imzası olmaması halinde de sözleşme 1 yıllığına feshedilebilecek.
17 sakıncalı fiil belirlendi
Eczanelerle yapılan yeni protokolde 17 sakıncalı fiil belirlendi ve fiiller karşısında sözleşmelerin kaç yıl süreyle feshedilebileceğine yer verildi. Eczaneler, sağlık kurumlarıyla sözleşme yaparken Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyeti (TEB) tarafından bastırılmış, imzalanan protokole uygun tip sözleşmeleri kullanacaklar. Sağlık kurumları da sözleşme yaptıkları eczanelerin adresini gösteren bir listeyi yıl boyunca herkesçe görülebilecek bir yere asacaklar. TEB, 17 fiilden birisini uygulayan ve sağlık kuruluşu tarafından tek taraflı olarak sözleşmesi feshedilen eczaneleri tüm eczacı odalarına bildirecek. Sözleşmesi feshedilen eczacının başka bir yerleşim yerinde eczane açması halinde sözleşme yapılamayacak ve bu amaçla eczacı odası tarafından onay verilmeyecek.
Hastaneler vaka seçemeyecek
Yeni yayımlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nde ise ilk kez resmi sağlık kurumları için tanıya dayalı (paket) fiyat uygulama ilkeleri de belirlendi. İlkelerle hastaların tedavi hizmetinin nasıl faturalandırılacağına açıklık getirildi. Bundan sonra sağlık kurumları "vaka" seçimi yapamayacaklar. Hastanın tedavisi tamamlanıncaya kadar hastaneden taburcu edilemeyecek. Hasta istediği takdirde sağlık kurumu tedavi ile ilgili bilgi, belge ve raporların bir örneğini hastaya vermek zorunda olacak. Hastanın taburcu olduktan sonraki 15 gün içinde ilk kontrolü ücretsiz yapılacak.
En fazla 4 ilaç yazılabilecek
Tebliğde reçete yazımı ve ilaç kullanım ilkeleri de bulunuyor. Buna göre geçen yıl başlatılan reçetelere en fazla 4 kalem ve 7 günlük dozunu aşmayacak şekilde ilaç yazımı ilkesine devam edilecek. 1 Ekim 2006 tarihinden itibaren de aynı eşdeğer gruptaki ilaçların piyasadaki 7 günlük ambalaj formlarından bir tanesinin bir kutu olarak verilmesi uygulamasına geçilecek. Tebliğde çeşitli örnekler verilerek tedavinin doz aşımını geçmesi halinde doktorun nasıl ilaç yazacağı ise ayrıntısıyla anlatıldı.
referans
Alo Maliye’ yöntemiyle soygun 09.05.2006
--------------------------------------------------------------------------------
İSTANBUL’DA hırsızlar, kullandıkları ilginç yöntemle bir kuyumcuyu güpegündüz soydu. 2 dakika süren soygunda 30 bin YTL’lik altın çalındı. Beyoğlu Sıraselviler’deki olay şöyle gelişti: Caddedeki Haybil Lokanta’yı telefonla arayan kimliği belirsiz bir kişi, Maliye’den aradığını belirterek yan sokaktaki kuyumcuyu telefona çağırmalarını istedi. Lokanta sahibi, kuyumcu Eyüp Haluk Güney’e giderek Maliye’den arandığını söyledi. Dükkanın kapısını kilitleyip lokantaya giden Güney, yaptığı görüşmenin ardından dükkanına döndü. Ancak kapısı açıktı.
2 dakika içinde çalıp kaçtılar
İçeri girdiğinde 30 bin YTL değerindeki bilezik ve altının çalınmış olduğunu gören Güney, hemen polisi aradı. Polis yaptığı incelemenin ardından hırsızları yakalamak için çalışma başlattı. Telefona çağrılmadan önce biri turuncu tişörtlü üç kişinin dışardan dükkanı gözlediğini söyleyen Güney ‘Telefonda 2 dakika konuştum. Bir müşterinin şikayetçi olduğunu söylediler. Telefonda gürültüler geliyordu. Şüphelendim ve nereden aradıklarını sordum. ‘Biz 189’dan gezici maliye ekibinden arıyoruz’ dediler. Sonra birden telefon kapandı’ şeklinde konuştu.
star
TIPTA ÇIĞIR AÇAN GELİŞME
Nevşehir’de asbest yüzünden ölümün kol gezdiği üç köyü yıllarca inceleyen doktorlar, tıpta çığır açacak bir sonuca vardı Kanser, genetik yolla geçiyor.
09 Mayıs 2006 Salı 09:52
Nevşehir’e bağlı Karain, Tuzköy ve Eski Sarıhıdır köylerinde 50 yıldır yaşanan kanser vakaları tıp dünyasında çığır açacak bir ayrıntıyı ortaya çıkardı
Türk ve Amerikan bilim adamlarının yaptığı çalışmaya göre, kanser vakalarında genetiğin önemli bir faktör olduğu anlaşıldı
İlk kez 1970’de Hacettepe Üniversitesi bünyesinde Prof Dr İzzetin Barış başkanlığında yapılan çalışmalar 2000’den itibaren Amerikalı bilim adamlarının çalışmalara katılmasıyla farklı bir boyut kazandı...
PROJE 3 AYAKLI
Aralarında Hacettepe Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Emri’nin yanı sıra Prof. Dr. Michele Carbone, Prof. Dr. İzzetin Barış’ın da bulunduğu bilim adamları, asbestle temasa bağlı kanser vakalarında, genetiğin de en az çevre kadar önemli olduğunu ortaya çıkardı.
Doç. Dr. Salih Emri, projenin üç ayaklı olduğunu; birinci projede asbestli maddelerden bulaşan kanser vakalarında genetiğin rolünü, ikincisinde “SV40” ismi verilen bir virüsün yol açtığı kanser çeşidinin araştırıldığını, üçüncü aşamada ise kansere yol açan genetik faktörlerin ve diğer bileşenlerin incelendiğini belirtti.
SOYAĞAÇLARI BULUNUYOR
Doç. Dr. Emri, yapılan araştırmalara yönelik şunları söyledi;
‘Karain, Tuzköy ve Eski Sarıhıdır Köyleri’nde yaşayanlardan alınan kan ve taze doku örneklerini 2000 yılından bu yana inceliyoruz. Arkadaşlarımızdan bir tanesi bu köyde yaşayanların DNA’larını açığa çıkartıp, kansere yol açacak genetik yatkınlık olup olmadığını araştırdı. Bu çok önemli bir olay. Çünkü, burada yaşayanların aile soyağaçları ortaya çıkarılıyor ve ayrıştırılıyor.”
Evlerin hepsi kanserojenli
Nevşehir’de kanser yapan erionit adlı bir lifli madde var. Bu erionitin özelliği kansere yol açan asbestten 300 ile 800 kat daha fazla kanserojen madde içermesi. Ancak, yapılan ölçümlerde erionit bu kadar kuvvetli bir kanserojen madde içermesine rağmen, bu maddenin bulunduğu üç köyde yaşayan insanların yüzde 50’si kanser vakalarından hayatlarını kaybettikleri belirtiliyor. İnsanlar evlerini beyaz topraklı erinoit ile kaplamasına rağmen yüzde 50’sinin kanser olması şaşırtıcı bir durum.
Genetik olarak aktarıyor
Numuneler ABD’deki örneklerle karşılaştırıldı ve fark bulunamadı
Doç. Dr. Salih Emri, ellerinde bulunun erionitli bulgular ile ABD’de görülen benzer kanser vakalarını araştırdıklarında, sonucun kanserde genetik faktörünün çok önemli olduğunu açıkladı. Emri şöyle devam etti;
“Şimdiye kadar Kapadokya’da yapılan çalışmalar gösterdi ki, bu kanser vakaları erinoit dediğimiz lifsel yapılı bir maddeyle ilişkili. Ancak, bu lifli maddenin yol açtığı kanser vakalarının herkeste görülmediğini tespit ettik. ‘Her evde erionit denen kanserojen madde varsa neden herkeste kanser vakası yok?’ sorusunu kendimize sorduk. Buradan hareketle ilk kez kristal yapısı bu köyden alınmış olan erionit numunelerini ABD’deki örnekleriyle karşılaştırdık. Türkiye’deki erinoit ile ABD’deki benzerleri arasında bir fark bulunamadı. Biz de bu üç köydeki aile yapılarını çıkardık. Araştırmalarda bu üç köyde de bazı ailelerde daha fazla kanser vakasına rastlandığını gördük. Mesela kişinin ailesinde kanser yok, bir eve gelin gidiyor, ama çocuğunda kanser vakası ortaya çıkıyor. Buradan hareketle kanser vakalarının görülmesinde genetiğin çok önemli bir faktörü olduğu sonucuna vardık. Yani kanser genetik olarak aktarılabiliyor. Genetik olarak yatkın kişiler, bölgeden şehir dışına çıksa dahi kanserin gelişebildiğini gördük. Çalışmalarımızın amacı, hangi kişilerin genetik olarak asbest- erionit gelişmesine daha duyarlığı olduğunu gösterilmesiydi. Buradan çıkan sonuçlar bütün dünyaya örnek teşkil edecek ve bütün dünya bu kanser gelişimine karşı önlem almaya çalışacak. Türkiye’de yapılan çalışmalarla birlikte asbest-erionite bağlı kanser gelişiminde genetik ve virüslerin doğrudan etkileşimi var.”
(bugün)
vaneruydu
09-05-2006, 10:07
vay be türkiyede bu kadar olay var bilgile için de saol
YENİ EVLİ ÇİFTİ VİNÇ AYIRDI
İZMİR Karşıyaka'da bir danışmanlık ve tanıtım şirketinde çalışan 29 yaşındaki Samiye Alğan Bahçivan, lastik tekerlekli kepçenin altında kalarak öldü.
09 Mayıs 2006 Salı 10:15
İZMİR Karşıyaka'da bir danışmanlık ve tanıtım şirketinde çalışan 29 yaşındaki Samiye Alğan Bahçivan, lastik tekerlekli kepçenin altında kalarak öldü. Polis, olaydan sonra kaçtığı ileri sürülen iş makinesi operatörü 28 yaşındaki A.A.’yı yakalayarak gözaltına aldı.
Olay, Yeni Girne Semti, 6065 Sokak'taik Alfemo Mobilya Mağazası’nın önündeki toprak yan yolda bugün saat 08.30 sıralarında meydana geldi. Samiye Alğan Bahçivan, özel bir dersanede (Karşıyaka Fen Dersanesi) yönetici olarak çalışan eşi Özgür’le vedalaşarak, 20 gün önce başladığı Tepecik Semti, Gıda Çarşısı’ndaki işyerine gitmek üzere evden çıktı.
Evinin 50 metre ilerisinde, kendisini almaya gelecek arkadaşlarını beklemek üzere durağa doğru giden Samiye Alğan Bahçivan, bir anda önüne çıkan iş makinesinin altında kaldı. Çevredekilerin bağrışlarına aldırış etmeyen lastik tekerlekli kepçenin sürücüsü olay yerinden hızla uzaklaştı.
İhbar üzerine olay yerine giden polis ekipleri, olay yerinde ölen bir yıllık evli olan Samiye Alğan Bahçivan’ın cesediyle karşılaştı. İzinli günü olduğu için evde olan 32 yaşındaki Özgür Bahçivan, komşularının haber vermesi üzerine, koşarak olay yerine geldi. 5 dakika önce vedalaşarak uğurladığı eşinin cansız bedeniyle karşılaşan Özgür Bahçivan, gözyaşlarına boğuldu. Bahçivan, komşuları tarafından güçlükle sakinleştirildi. Bahçivan’ın cesedi savcının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından Karşıyaka Devlet Hastanesi Morgu’na kaldırıldı.
Polis, görgü tanıklarının ifadeleri üzerine genç kadını ezerek ölümüne neden olduğu öne sürülen iş makinesini Soğukkuyu Mezarlığı arkasında harfiyat çalışması yaparken buldu. Bahar Hürriyet’in sahibi olduğu 34- 96629 plakalı iş makinesinin operatörü A.A. yakalanarak, gözaltına alındı. Polis, iş makinesinin anahtarına da el koydu.
İfadesine başvurulmak üzere karakola götürülen A.A., “Ben kimseye çarpmadım. Çarptıysam da farkında değilim' dedi. Polis, olayın zanlısı olduğu iddiasıyla yakalanan A.A.’nın kullandığı iş makinesinin, kan izleri bulunup bulunmadığının tespiti için Olay Yeri İnceleme Ekipleri tarafından inceleneceğini belirtti.
Hastane borcunu ödemeyen çifte 10 gün hapis cezası
Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde bir kadın, 2 yıl önce doğum yaptığı hastanede imzaladığı senedi ödemedikleri ve mal beyanında bulunmadıkları gerekçesiyle eşiyle birlikte 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Serpil İleri, Şubat 2004'de doğum sancısı başlayınca Kırıkkale Hacı Hidayet Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine yatırıldı. Hastanede, Serpil ve eşi Önder İleri’nin İpek ismini verdikleri çocukları dünyaya geldi.
Sosyal güvenceleri bulunmayan ve maddi durumları iyi olmadığı için senet imzalayan çift, 1087 YTL’lik borcu ödeyemedi.
Bir süre sonra İleri ailesine borcun ödenmesine ilişkin tebligat gönderildi. Tebligatlara cevap vermeyen ve mal beyanında bulunmayan çift, Keskin’de çıkarıldıkları mahkemece 10 günlük hapis cezasına çarptırıldı. Yaklaşık bir haftadır cezaevinde bulunan çiftin çocukları 2 yaşındaki İpek ile 11 aylık Pınar’a babaanneleri bakıyor.
Anne sütü içemiyor
Babaanne İpek İleri, tebligatların kendilerine ulaştığı dönemde eşi öldüğü için konuyla ilgilenemediklerini, maddi durumları iyi olmadığı için de borcu ödeyemediklerini söyledi. Oğlunun çeşitli kurumlardan borcun ödenmesi için yardım istediğini ancak sonuç alamadığını anlatan İpek İleri, "Torunlarım sürekli ’Anne’ diye ağlıyor. Gerçi 3 - 4 gün sonra çıkacaklar ama ben de hasta olduğum için zorlanıyorum. 11 aylık olan Pınar, bir haftadır anne sütü içemiyor" dedi.
Hastane yetkilileri İleri ailesine 3 kez tebligat gittiğini ancak sonuç alamayınca ilgili dosyayı Defterdarlık Muhakemat Müdürlüğü'ne gönderdiklerini bildirdi.
Muhakemat Müdürlüğü yetkilileri bu tür durumlarda borcunu gerçekten ödeyemeyecek ailelerin evrakının kaldırıldığını, aksi takdirde yasal işlem yapıldığını kaydettiler.
DÜZCE'DE ÖĞRETMENE SİLAHLI SALDIRI
Düzce'de bu sabah bir ilköğretim okulu öğretmeni uğradığı silahlı saldırıda yaralandı.
09 Mayıs 2006 Salı 12:19
DÜZCE - Düzce'de bu sabah bir ilköğretim okulu öğretmeni uğradığı silahlı saldırıda yaralandı.
Kültür Mahallesi'ndeki Namık Kemal İlköğretim Okulunda görevli öğretmen Bahattin Bayraktar (50), okul yakınında park ettiği aracından indikten sonra bir kişinin silahlı saldırısına uğradı.
Saldırıda vücuduna 3 mermi isabet eden Bayraktar'ın Düzce Devlet Hastanesinde ameliyata alındığı öğrenildi.
Emniyet ekipleri, saldırı yerinde yaptığı incelemede 5 adet mermi kovanı buldu. Emniyet görevlileri, saldırıyla ilgili geniş çaplı araştırma başlattı.
NİĞDE'DE CENAZE YEMEĞİNDEN ZEHİRLENEN 3 KİŞİ ÖLDÜ
Niğde'nin Bor ilçesine bağlı Karanlıkdere beldesinde cenaze yemeğinden zehirlenen 3 kişi öldü. 111 kişi ise hastanede tedavi altına alındı.
09 Mayıs 2006 Salı 12:13
KAYSERİ - Niğde'nin Bor ilçesine bağlı Karanlıkdere beldesinde cenaze yemeğinden zehirlenen 3 kişi öldü. 111 kişi ise hastanede tedavi altına alındı.
Dün Eyüp Altuntaş'ın, ölen eşi Pakize Altuntaş için verdiği cenaze yemeğinden yiyen çok sayıda kadın ve çocukta, bir süre sonra mide bulantısı ve karın ağrısı şikayeti oluştu.
Ambulans ve özel otomobillerle Niğde'deki hastanelere kaldırılan kadın ve çocuklardan 75'i yine ambulans ve özel araçlarla Kayseri'deki Erciyes Üniversitesi ve Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Bor Devlet Hastanesinde dün hayatını kaybeden Samiye Esen (45) ve Gevher Nesibe Hastanesi'nde kurtarılamayan 12 yaşındaki Tuğçe Altuntaş'ın ardından aynı hastanede tedavi altında bulunan Sibel Tabanlı da (35) yaşamını yitirdi.
Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibe Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Doğanay, zehirlenme sebebi olarak cenaze yemeği sırasında kadınlar için ayrılan bölümün bitkilerde kullanılan bir kimyasal ile ilaçlanmış olabileceği ihtimali üzerinde durduklarını belirtti.
Zehirlenenlerden alınan kan ve idrar örneklerinin Ankara'daki Hıfzıssıhha Enstitüsüne gönderildiğini hatırlatan Doğanay, kendilerine ulaşan ilk bilgilere göre zehirlenmenin böcek öldürücü ilaçlardan kaynaklandığının belirlendiğini ifade etti.
Bu arada Sağlık Bakanlığından gelen 2 uzmanın Niğde ve Bor Devlet hastaneleri ile zehirlenmenin meydana geldiği Karanlıkdere köyündeki cenaze evinde incelemelerde bulundukları bildirildi.
OKUL BAHÇESİNDE KENDİNİ ASTI
Kadıköy'de uzun zamandan bu yana bunalımda olduğu öğrenilen bir kişi, Mehmet Karamancı İlköğretim Okulu'nun bahçesinde kendini iple asarak intihar etti.
09 Mayıs 2006 Salı 11:04
UĞURLU ÖZDEMİR
İSTANBUL - Kadıköy'de uzun zamandan bu yana bunalımda olduğu öğrenilen bir kişi, Mehmet Karamancı İlköğretim Okulu'nun kullanılmayan bahçesinde kendini iple asarak intihar etti.
Olay Emin Ali Paşa Caddesi Kuru Dere Sokak üzerinde bulunan Mehmet Karamancı İlköğretim Okulu'nun kullanılmayan bahçesinde meydana geldi. Uzun zamandan bu yana işsiz olduğu ve bu yüzden bunalıma girdiği belirtilen 51 yaşındaki Abdurrahman Karaman, "Canım sıkkın" diyerek sabah saatlerinde evinden çıktı. Karamancı, okulun kullanılmayan bahçesine giderek, kendini astı. Sabah saatlerinde işlerine gitmek üzere dışarıya çıkan vatandaşlar tarafından fark edilen ceset, polise bildirildi.
Olay yerine gelen polis, öğrencilerin okula giriş saatinin yakın olduğu gerekçesiyle ceset üzerinde inceleme yapmadan Adli Tıp Kurumu'na gönderdi.
Karaman'ın bundan 15 gün önce de Ankara'da Meclis binası yakınlarında intihara teşebbüs ettiği öğrenildi. Bayrak sevgisi ile tanınan Karaman'ın, intihar ederken de bayrağı boynuna asması dikkat çekti.
Polis olay ile ilgili olarak soruşturma başlattı.
ANKARA'DA TAKSİLER UYUŞTURUCU SATMIŞ
Başkent Ankara'da, uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlen "Durak Operasyonu" ile 3 şebeke çökertilirken, aralarında 6 taksi sürücüsünün de bulunduğu 28 kişi gözaltına alındı.
09 Mayıs 2006 Salı 14:05
BAYAZIT CEBECİ
ANKARA - Başkent Ankara'da, uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlen "Durak Operasyonu" ile 3 şebeke çökertilirken, aralarında 6 taksi sürücüsünün de bulunduğu 28 kişi gözaltına alındı.
Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği ekiplerinin yaptıkları çalışmalarda, bazı taksi sürücülerinin, piyasaya esrar maddesi sattıkları belirlendi. Narkotik ekipleri, Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla 'Durak' adı altında bir operasyon düzenledi. Operasyonda, taksi sürücüsü olduğu belirlenen Hakan Y., Ramazan A., Koray U., Sabri K., Sertaç Ç. ve İbrahim Ç. yakalandı. Bu kişilerle birlikte esrar maddesini Hatay'dan getiren ve çiçekçilik yaptığı öğrenilen Cemal K., kuaför oldukları belirlenen Turgay Ü., Orhan G. ile Serhan U., Özgür K., Arif D., Ali A., Hasan G., Emrah T. ve Kerem D. gözaltına alındı. Uyuşturucu kullandıkları tespit edilen Turan Ş., Ramis K., Mehmet T., Yadigar O., Cenk K. ve Ali K. de operasyon kapsamında gözaltına alındı.
Zanlılarla birlikte esrar maddesi yapımında kullanılan 10 kilo 306 gram Hint keneviri bitki kırıntısı, 17 adet kök Hint keneviri bitkisi ele geçirildi. Taksi sürücülerinin, uyuşturucu maddeyi kullanıcılara taksileriyle taşıdıkları tespit edildi. Sorguları tamamlanan 22 zanlı, "Uyuşturucu madde ticareti yapmak, bulundurmak ve kullanmak" suçlarından adliyeye sevk edildi.
Narkotik Büro ekiplerin bir başka şebekeye yönelik düzenlediği operasyonda ise Çankaya'da bazı eğlence merkezleriyle barlarda kokain maddesi satan Yunus B., Kasım Ç. ve Sinan İ. gözaltına alındı. Bu kişilerle birlikte, paketlenerek ayrı ayrı piyasaya sürülmek üzere hazırlanan 144 gram kokain maddesi ele geçirildi. Sorguları tamamlanan 3 zanlı, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Narkotik Büro ekiplerinin düzenlediği bir diğer operasyonunda da Ankara'da piyasaya sürülmek üzere Şanlıurfa ve Diyarbakır'dan getirilen 25 kilo 703 gram toz esrar maddesi ele geçirildi. Bu operasyon kapsamında Celal K., Haşim F. ve Mehmet G. gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan 3 zanlı, "Uyuşturucu madde ticareti yapmak" suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.
KARISINI DÖVE DÖVE ÖLDÜRDÜ
Samsun'da 1 çocuk annesi genç kadın, eşi tarafından dövülerek öldürüldü.
09 Mayıs 2006 Salı 14:20
MUAMMER AY - İLYAS GÜN
SAMSUN - Samsun'da 1 çocuk annesi genç kadın, eşi tarafından dövülerek öldürüldü.
Edinilen bilgiye göre, Karşıyaka Mahallesi Ekin Sokak 6 numaralı evde ikamet eden Hüseyin Yavuz (32), 10 yıl önce evlenip 2 yıl önce şiddetli geçimsizlik yüzünden boşandığı ve 6 ay önce de tekrar birlikte yaşamaya başladığı eşi Sabiha Olgun' u (23), gece darp ederek öldürdü. İlköğretim okulu 1. sınıf öğrencisi S.C.Y. (7), sabah okula gitmek için uyandığında annesi Sabiha Olgun'un kanlar içindeki cesediyle karşılaştı. Küçük çocuk, korku içinde evden kaçarak olayı dedesine haber verdi. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Gültekin Temel ve Cinayet Bürosu ekipleri, katil zanlısı Hüseyin Yavuz'u evlerine yakın bir yerde yakalayarak gözaltına aldı. Polis ekiplerinin evde yaptığı incelemede bütün odalarda kan izlerine rastlanırken, bazı eşyaların tahrip edildiği evde mutfak kısmında yerde ve tezgahın üzeriyle koridorda bıçaklar bulundu. Genç kadının ölüm haberiyle büyük bir şok yaşayan yakınları ise sinir krizi geçirdi.
Sabiha Olgun'un darp sonucu öldüğü, kalçasında da hafif bıçak izine rastlandığı öğrenildi. Genç kadının daha önce de birçok kez eşi tarafından darp edildiği belirtilirken, eşi Hüseyin Yavuz'un uyuşturucu madde kullandığı ve cezaevinden yeni çıktığı iddia edildi.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
HAPSE ATILAN ÇİFTE ESKİ BAKAN SAHİP ÇIKTI
Sağlık eski Bakanı Osman Durmuş, Kırıkkale'de hastane masraflarını ödeyemedikleri için hapse atılan Önder-Serpil İleri çiftine sahip çıktı.
09 Mayıs 2006 Salı 15:09
YUSUF ZİYA ERARSLAN
ANKARA - Sağlık eski Bakanı Osman Durmuş, Kırıkkale'de hastane masraflarını ödeyemedikleri için hapse atılan Önder-Serpil İleri çiftine sahip çıktı.
Edinilen bilgiye göre, çocuklarının doğum masrafı için Hacı Hidayet Doğruer Çocuk ve Kadın Hastalıkları Hastanesi'nde bin YTL'lik senet imzalayan İleri çifti, borcu ödeyemeyince 10 gün hapse mahkum edildi. İleri çifti, dün tutuklanarak Keskin Cezaevi'ne gönderildi. Olayın basına yansıması Sağlık eski Bakanı Osman Durmuş'u harekete geçirdi. Aynı zamanda Kırıkkale eski Milletvekili olan Durmuş, Kırıkkale eski Belediye Başkanı ve işadamı Bülent Altınışık'ı telefonla arayarak talihsiz aileye yardım etmesini rica etti. Faiziyle birlikte 2 milyarı bulan hastane borcunu ödemek için kolları sıvayan Altınışık, avukatı aracılığıyla gerekli yasal işlemlere başladı.
ORDU SAHİLİNDE ŞÜPHELİ VARİL
Ordu sahilinde karaya vuran varil, endişeye neden oldu.
09 Mayıs 2006 Salı 16:30
ORDU - Ordu sahilinde karaya vuran varil, endişeye neden oldu.
Belediye halı sahası önündeki sahilde şüpheli varil gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine güvenlik güçleri ve İl Çevre ve Orman Müdürlüğünden ekipler sevk edildi.
Ekipler, varilin bulunduğu alanda çevre güvenliği için tedbiri alırken, varilin incelenmek üzere yetkililere teslim edileceği bildirildi.
ÖLÜMÜN EŞİĞİNDEN DÖNÜŞÜN FOTOĞRAFLARI
Gümüşhane'nin Torul İlçesi'ne bağlı Budak Köyü'nde toprak kayması az kalsın faciaya neden olacaktı.
09 Mayıs 2006 Salı 17:11
Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)
Only the registered members can see the link (Only the registered members can see the link)
İBRAHİM ÖZDEMİR
GÜMÜŞHANE - Gümüşhane'nin Torul İlçesi'ne bağlı Budak Köyü'nde toprak kayması az kalsın faciaya neden olacaktı. Mustafa Tonyalı'ya ait evin arka kısmında meydana gelen heyelan, 7 kişilik aileyi facianın eşiğinden döndürdü. 10 gündür aralıklarla süren yağışlar nedeniyle ilçeye bağlı Aksüt Köyü'nde de iki evin heyelan nedeniyle boşaltıldığı bildirildi.
Gümüşhane ve yöresinde son 10 gündür aralıklarla devam eden yağışlar; beraberinde toprak kayması, taş ve kaya düşmesine neden oluyor. Torul İlçesi'ne bağlı Budak Köyü'nde Mustafa-Nazife Tonyalı çiftiyle çocukları Yaşar, Adem, Nazlı, Meryem ve Nazan'ın kaldıkları evin arka kısmında meydana gelen toprak kayması, Tonyalı Ailesi'ni ölümün eşiğinden döndürdü.
Torul Kaymakamı Çetin Oktay Kaldırım, toprak kayması nedeniyle evin duvarlarının çatladığını belirtirken, ilk tedbir olarak 7 kişilik Tonyalı Ailesi'nin Gümüşhane Sivil Savunma Müdürlüğü ekiplerince kurulan çadıra yerleştirildiğini söyledi. Kaymakam Kaldırım, "Bu ailemizin her türlü ihtiyacı Kaymakamlığımız tarafından karşılanacaktır. Bayındırlık Müdürlüğümüz teknik elemanlarından Tonyalı Ailesi'ne ev yapmak için rapor istedik. Şu anda bu ailemizi ön tedbir olarak çadıra yerleştirdik. Kendilerine yeni bir ev yapmak için çalışmaları hemen başlatacağız" dedi.
Torul Kaymakamı Çetin Oktay Kaldırım, aşırı yağışlar nedeniyle ilçeye bağlı Aksüt Köyü'nde de iki evin heyelan tehlikesi nedeniyle boşaltıldığını ve burada kalan ailelerin akrabalarının yanına yerleştirildiğini sözlerine ekledi.
ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİN EĞLENCESİ KANLI BİTTİ
İZMİT'teki prefabrik konutlarda kızlı- erkekli üniversitelilerin düzenlediği partide alkolün de etkisiyle tabancanın namlusunu başına dayayıp “Bakalım patlayacak mı?' diyerek tetiğini çeken 21 yaşındaki Sinan Akkaya, olay yerinde öldü.
09 Mayıs 2006 Salı 17:48
İZMİT'teki prefabrik konutlarda kızlı- erkekli üniversitelilerin düzenleediği partide alkolün de etkisiyle tabancanın namlusunu başına dayayıp “Bakalım patlayacak mı?' diyerek tetiğini çeken 21 yaşındaki Sinan Akkaya, olay yerinde öldü. Evde uyuşturucu hap ve çok sayıda içki şişesi bulan polis, soruşturma başlattı.
Olay, dün gece geç saatlerde Cumhuriyet Mahallesi'ndeki ODTÜ Prefabrikevleri E- 2 numarada meydana geldi. Ailesi Tokat'ta oturan Dicle Üniversitesi öğrencisi Sinan Akkaya, bir süre önce Kocaeli Üniversitesi'nde okuyan amcasının oğlu 19 yaşındaki Gökhan Akkaya'ı ziyarete geldi. Amcasının oğlu ile çoğu aynı üniversitede okuyan kızlı erkekli grup arkadaşları 22 yaşındaki N.E., 26 yaşındaki C.G., 23 yaşındaki N.Ö. ve 22 yaşındaki E.İ. ile birlikte evde verilen partiye katılan Sinan Akkaya, bir süre içki içti. İddiaya göre ilerleyen saatlerde alkolün de etkisiyle amcasının oğlu Gökhan'a ait olduğu öne sürülen 9 milimetre çapındaki ruhsatsız tabancayı alıp şakağına dayayan Sinan Akkaya, “Bakalım patlayacak mı?' deyip tetiği çekti.
Başına saplanan kurşunla kanlar içinde kalan Sinan Akkaya olay yerinde can verdi. Bunun üzerine polisi arayan gençler olayı anlattı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis yaptığı araştırmada çevrede uyuşturucu hap ve çok sayıda içki şişesi buldu. Gençlerin ifadelerine başvurulurken, Akkaya'nın kesin ölüm nedeninin saptanabilmesi için otopsi yapılmasına karar verildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
KAPIKULE'DEKİ POLİSLERE HAPİS
Kapıkule'de rüşvet ve kaçakçılık davasında yargılanan 27 polisten 26'sına 7 yıla kadar hapis cezası verildi.
09 Mayıs 2006 Salı 18:11
Kapıkule Gümrük Kapısı'nda görevli polis, gümrükçü ve free-shop sahip ve çalışanlarına yönelik rüşvet ve kaçakçılık operasyonları sonrası açılan 4 davadan biri dün sonuçlandı. Kapıkule'deki pasaport polislerine yönelik açılan davada, mahkeme heyeti, oy çokluğuyla sanık 27 polisten 26'sını, 10 ay ile 7'şer yıl 11'er ay arasında hapis cezalarına çarptırdı.
Gümrükçülerin davasından tutuklu sanıklar arasında kayınbiraderi olduğu için yargılamadan çekilen hakim Hicret Yeşilöz diğer iki üyenin ceza kararına muhalefet şerhi koydu. Yeşilöz, ‘rüşvet’, ‘irtikap’ ve ‘organize suç örgütü kurmak’ suçlarının oluşmadığını, sanıkların ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtti.
Kapıkule'de görevli polis memurlarına yönelik, ‘rüşvet’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘zincirleme şekilde cebri irtikap ve bu suça iştirak’ suçlamalarıyla 22 Aralık 2005 günü yapılan ve savcılık tarafından 3 Şubat 2006 günü iddianamenin hazırlanması ile başlayan hukuksal süreç 3 ayda tamamlandı.
Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanık 28 polis hakkındaki kararı için 6 celsede toplam 40 saat süre ile yargılama yapıldı. Yargılama süresince haklarında dava açılan 27 polis memurundan 26'sı ile toplam 35 tanık dinlendi. Duruşmalara, yargılamanın başından bu yana aranan polis memuru Murat Kuz katılmadı.
Sanık polislerin avukatları, yargılama süresince mahkeme kararıyla pasaport işlemi yapılan bilgisayar monitörlerine yerleştirilen gizli kameralarla çekilen rüşvet görüntülerinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek savunma yaptı.
Sanıklar ise savunmalarında aldıklarının para olmadığını, ‘not kağıdı’ olduğunu ileri sürdü. Sanıklar zaman zaman kendi aralarında ‘yemek parası’ topladıklarını ve verilen paraların ise ‘yemek parası üstü’ olduğunu yönünde savunma yaptı.
Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, dün görülen karar duruşmasında Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan 24 polisle, tutuksuz 2 polis, hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet Savcısı Nevzat İnanoğlu, sanıkların cezalandırılması yönündeki talebinden sonra sanık avukatları suçun oluşmadığını ileri sürerek müvekkillerinin beraatini istedi.
5 SANIĞA 7'ŞER YIL 11'ER AY HAPİS
Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin kendi aralarında dosyayla ilgili müzakereyi tamamlamasından sonra, kararlar açıklandı. Heyet, dosyadaki delil durumuna göre, sanıklardan Komiser Cemil Sürer, polis memurları Özcan Sönmez, Cevat Kösem, Metin Oğuz, Gürsel Duran'ı, ‘örgüt kurmak ve yönetmek’, ‘kasa görevi yapmak’ ve ‘irtikap’ suçundan her birini 7 yıl 11'er ay hapis cezasına çarptırdı.
5 SANIĞA 7'ŞER YIL HAPİS
Heyet, sanık polisler Deniz Koç, Cihan Aydın, Hasan Sül, Orhan Özuygun, Ali Turan'ı da ‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘irtikap’ suçlarından 7 yıl 3 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırdı.
5 SANIĞA 6'ŞAR YIL 10'AR AY HAPİS
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Alev Akbaş, Mehmet Şükrü Öztürk, Fuat Boyalıoğulları, Hüseyin Aksoy, Mehmet Civak'a ise ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan 6 yıl 10 ay 15'er gün hapis cezası verdi.
4 SANIĞA 5.5 YIL
Heyet, sanıklar Mesut Can Gencer, Ayhan Özcan, Salih Hakan Altın ve Ramazan Yiğit'i ‘irtikap’ suçundan 5 yıl 6 ay 20'şer yıl hapis cezasına çarptırdı.
6 SANIĞA 5'ER YIL
Heyet, tutuklu sanıklar Sevil Metin, Ahmet Erkan Açıkel, Sadettin Bilici, Mustafa Deniz, Arif Karakaş ve Aladdin Sakallı'yı da ‘irtikap’ suçundan 5 yıl 2 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Kadir Öztoprak'ı ise ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırdı.
Operasyonun hemen ardından kaçan ve aranan sanık Murat Kuz hakkındaki dosyanın ise davadan ayrılması ve yakalanmasından sonra yargılanmasına karar verildi.
19 TUTUKLU POLİS TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme heyeti, Komiser Celil Sürer, polis memurları Özcan Sönmez, Cevat Kösem, Metin Oğuz ve Gürsel Duran'ın dosyadaki delil durumuna göre tutukluk hallerinin devamına, diğer tutuklu 19 sanığın ise tutuklu kaldığı süreyi gözönüne alarak Yargıtay süreci tamamlanıncaya kadar tahliyelerine karar verdi.
GÜMRÜKÇÜNÜN YAKINI ÜYE CEZAYA KARŞI ÇIKTI
Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Halil Uçar ile üye Mithat Çelikel, sanıkların ‘örgüt kurmak’, örgüte üye olmak’, ‘rüşvet’, ‘irtikap’ ve ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlarından cezalandırılması yönünde karar verdi.
Kapıkule’deki gümrükçülere yönelik operasyonda tutuklu 59 sanık arasında yer alan Muayene Memuru Hüseyin Aydoğdu kayınbiraderi olan ve bu nedenle heyetten bu sanıklarla ilgili davadan çekilen Hakim Hicret Yeşilöz ise ceza verilmesi yönündeki karara muhalefet şerhi koydu. Hakim Yeşilöz muhalefet şerhi gerekçesinde sanıklarla ilgili ‘suç işlemek için örgüt kurmak’ suçunun unsurlarının oluşmadığı, ‘irtikap’ suçu yerine ise ‘görevi kötüye kullanmak suçu’nun oluştuğundan, sanıkların bu şekilde cezalandırılmasını istedi.
(hürriyet)
İTÜ'DE ÖĞRENCİYİ LİNÇ ETMEK İSTEDİLER
İSTANBUL Teknik Üniversitesi Maslak Kampusü’nde dün yemekhaneye Türk bayrağı astığı gerekçesiyle tartaklandığı öne sürülen öğrencilere destek vermek için üniversite girişine gelen ülkücü grup, farklı görüşe sahip olduğu sanılan ve okula girmek isteyen 3 öğrenciyi dövdü.
09 Mayıs 2006 Salı 17:55
İSTANBUL Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maslak Kampusü’nde dün yemekhaneye Türk bayrağı astığı gerekçesiyle tartaklandığı öne sürülen öğrencilere destek vermek için üniversite girişine gelen ülkücü grup, farklı görüşe sahip olduğu sanılan ve okula girmek isteyen 3 öğrenciyi dövdü.
Ülkücü grup, daha sonra caddede kovaladığı bir başka öğrencinin, kaçmak için bindiği minibüsü durdurdu. Minibüsteki öğrenciyi kayış ve sopalarla döverek indiren ülkücüler, saldırıyı burada da da sürdürdü. Kimliği saptanamayan ve yere düşen öğrenci, dakikalarca tekmelendi. Kanlar içinde kalan genç, linç olmaktan polisin olay yerine gelmesiyle kurtuldu.
Maslak Kampusü’nde bir süredir, bölücü örgüt sempatizanı oldukları ileri sürülen öğrencilerle, diğer bi grup arasında arasında gerginlik yaşanıyordu.
OKUL İÇİNDE GERGİNLİK
İTÜ’de her yıl düzenlenen "Bahar Şenliği" çerçevesinde Yurtsever Özgür Gençlik Hareketi’nin (YÖGEH) kurduğu çadırda terör örgütü PKK lehine yayınlar yapılmasını protesto etmek isteyen grup, yemekhane yakınında toplandı.
Ellerindeki Türk bayrakları ile sloganlar eşliğinde rektörlük önüne kadar yürüyen grup, burada İstiklal Marşı’nı okuduktan sonra yemekhane yakınına geri döndü. Bu grup ile dün 4 arkadaşlarını yaralamakla suçladıkları diğer grup arasında sözlü tartışma çıkması üzerine araya güvenlik kuvvetleri girdi.
Zaman zaman güvenlik kuvvetleriyle de tartışan grup, protesto ettikleri çadırlı grubun polis araçları ve yaya olarak duraklara götürülerek uzaklaştırılması üzerine dağıldı.
Bu sırada, minibüse binen bir öğrenci ile okuldan çıkan başka 2 öğrenci, dağılan grup üyelerince darp edildi.
DÜN NELER YAŞANMIŞTI?
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) Maslak Yerleşkesi’nde 4 öğrenci, dün bir grup tarafından darp edilmişti.
Alınan bilgiye göre, İTÜ’de her yıl düzenlenen Bahar Şenliği çerçevesinde, Yurtsever Özgür Gençlik Hareketi’nin (YÖGEH) kurduğu çadırda, terör örgütü PKK/Kongra-Gel lehine yayınlar yapılmasını protesto etmek isteyen bir grup öğrenci, rektörlüğe yürüme kararı almıştı.
Yarın yapılması planlanan protesto gösterisine katılımı artırmak için bugün öğleden sonra üniversitenin Maslak’taki yerleşkesinin yemekhanesi yakınında bildiri dağıtmaya başlayacak olan Fatih Köstem, Ekin Uçal, Berk Kıncıoğlu ve Çağrı Göksel, bir grubun saldırısına uğramıştı.
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.