Nakkus
10-05-2006, 16:47
- Abi gel bırakalım şu işi, babalar dünyası affetmez bizi.
- Sus ulan sus, şurda unları güzel güzel küçük poşetlere doldur, gerisine karışma.
- Bu aleme unu eroin diye nasıl pazarlayacaksın abi, delik deşik ederler bizi.
- Daha iyi işte, içerin biraz hava alır...
- ….?
- Sen merak etmesene lan, ben tüm bağlantıları yaptım. Onlar bunun un olduğunu anlayana kadar biz çoktan Broadway’de müzikal bileti kuyruğunda olucaz.
- Broadway mi? Amerika’ya uçakla gitmeyecek miydik abi? Hani bari Mercedes filan olsaydı...
- Gerizekalı, pardon bu kelimeyle geri de olsa bir zekan olduğu anlaşılıyor; zekasız herif. Broadway Amerika’da sahne sanatlarının zirvesindeki şehir.
- Nasıl yani?
- Boşver ulan, önce eline bak, eroini yere döktün.
- Bu eroin değil ki abi, un...
- Biliyorum aptal, yerin kulağı vardır, hem önce kendimiz inanmalıyız. Öhö öhö, bu ne lan, içinden fare pisliği çıktı bunun.
- Piyasadaki en ucuz un bu abi. Çıkabilir, normaldir.
- Len hödük, yarım saat sonra trilyoner olacaksın, hayatımızın volesini vuracağız, sen ucuz un peşindesin.
- Haklısın abi, salaklığıma ver...
- O ne lan sarı sarı?
- Mısır unu abi. Çeşit olsun dedim; Sarı eroin. Nasıl fikir ama?
- Sen bizi topuklarımızdan mı vurduracan len? Topuğumuza isim yazar, beynimizden kelle paça yaparlar. Gerçi senden kelle paça filan olmaz.
- Niye abi, teessüf ederim.
- Sende kafa yok da ondan.. Senden olsa olsa ayak paça olur. Hadi hadi uzatma da ver şu poşetleri. Bekle bizi Amerikaaa biz geliyoruzzz…..
(Hikayenin sonunu merak edenler için not: Her şey yolunda gidiyordu, kahramanlarımız trilyoner olarak uçakla Amerika’ya doğru uçakla yol almaktaydı. Ancak bir aksilik oldu, tam o sırada ikiz kuleler saldırısı gerçekleşti ve uçak geri dönmek zorunda kaldı. Sonra mı? Kelle paça oldular tabii..)
:puah: :puah:
- Sus ulan sus, şurda unları güzel güzel küçük poşetlere doldur, gerisine karışma.
- Bu aleme unu eroin diye nasıl pazarlayacaksın abi, delik deşik ederler bizi.
- Daha iyi işte, içerin biraz hava alır...
- ….?
- Sen merak etmesene lan, ben tüm bağlantıları yaptım. Onlar bunun un olduğunu anlayana kadar biz çoktan Broadway’de müzikal bileti kuyruğunda olucaz.
- Broadway mi? Amerika’ya uçakla gitmeyecek miydik abi? Hani bari Mercedes filan olsaydı...
- Gerizekalı, pardon bu kelimeyle geri de olsa bir zekan olduğu anlaşılıyor; zekasız herif. Broadway Amerika’da sahne sanatlarının zirvesindeki şehir.
- Nasıl yani?
- Boşver ulan, önce eline bak, eroini yere döktün.
- Bu eroin değil ki abi, un...
- Biliyorum aptal, yerin kulağı vardır, hem önce kendimiz inanmalıyız. Öhö öhö, bu ne lan, içinden fare pisliği çıktı bunun.
- Piyasadaki en ucuz un bu abi. Çıkabilir, normaldir.
- Len hödük, yarım saat sonra trilyoner olacaksın, hayatımızın volesini vuracağız, sen ucuz un peşindesin.
- Haklısın abi, salaklığıma ver...
- O ne lan sarı sarı?
- Mısır unu abi. Çeşit olsun dedim; Sarı eroin. Nasıl fikir ama?
- Sen bizi topuklarımızdan mı vurduracan len? Topuğumuza isim yazar, beynimizden kelle paça yaparlar. Gerçi senden kelle paça filan olmaz.
- Niye abi, teessüf ederim.
- Sende kafa yok da ondan.. Senden olsa olsa ayak paça olur. Hadi hadi uzatma da ver şu poşetleri. Bekle bizi Amerikaaa biz geliyoruzzz…..
(Hikayenin sonunu merak edenler için not: Her şey yolunda gidiyordu, kahramanlarımız trilyoner olarak uçakla Amerika’ya doğru uçakla yol almaktaydı. Ancak bir aksilik oldu, tam o sırada ikiz kuleler saldırısı gerçekleşti ve uçak geri dönmek zorunda kaldı. Sonra mı? Kelle paça oldular tabii..)
:puah: :puah: