PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Gebelik Öncesi Hastalıklar Kontrol Edilmeli



Editor
12-04-2010, 03:06
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler, öncellikle bedensel ve ruhsal olarak buna hazırlıklı olmalı. Anne baba adayları özellikle gebelik öncesinde bazı değerlendirmeler yapmalı. Gebelik henüz oluşmadan kendilerinde ve ailelerinde genetik hastalık olup olmadığını tespit etmeli ve buna göre gerekli hazırlığı yapmalı. Bazı kalıtsal hastalıklar için (Akdeniz anemisi, hemofili gibi) taşıyıcılık varsa doğacak çocukta oluşabilecek risk oranı belirlenebilir. Akraba evliliği yapıldıysa saptanan ve saptanmayan hastalıklar için risk oranının arttığı unutulmamalı. Annede, babada veya her ikisinin yakınlarında kalıtsal özellik taşıyan bir sorun bulunuyorsa mutlaka genetik uzmanına danışılmalı.



Gebelik için babanın ve özellikle annenin yaşı önemlidir. Annenin yaşı ilerledikçe Mongol (Down sendromlu) çocuk doğma riski artmaktadır. Bu risk 40 yaşında 200’de 1 olarak bildirilir. Anne ve babada uzun süre devam eden bir hastalık olması ve kronik ilaç kullanması aynı şekilde risk taşıdığından, gebelik öncesi bu riskler belirlenmelidir. Annede şeker, tansiyon, böbrek, kalp hastalığı, astım olması, hormonal bozukluklar, tiroid hastalığı fetus için bazı riskler taşıdığından gebelik öncesi bu riskler belirlenmeli ve önlem alınmalı. Bunların hepsi sebebi bilindiği zaman zararları önlenebilen durumlardır.





Önceki gebelikte problemli çocuğu olan aileler, planladıkları gebelik için genetik danışma almalı.



Bazen anne ve babanın yaptığı meslekler de önemli olabilir. Çalışma ortamında bulunan kimyasal maddeler, radyasyon, aşırı sıcaklık bebekte doğumla ilgili anomalilere sebebiyet verebilir. Bu nedenle gebelik planlandığında anne ve babanın bu ortamda çalışması doğru olmaz. Ayrıca bazı enfeksiyon hastalıklarından riski azaltmak için, Hepatit B, kızamıkçık gibi aşıların gebe kalmadan önce yapılması önerilebilir. Anne ve babanın eğitimli olması, oluşacak riskleri bilmesi ve önlem alması, sağlıklı bir bebek için önemli bir faktördür. Bilgi sahibi olmayan anne babalar, özellikle sağlık dernekleri ve sağlık kuruluşları tarafından sağlanan bilinçlendirme faaliyetlerinden yararlanabilir