PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Allah Bilir, Siz Bilmezsiniz



Editor
12-04-2010, 03:17
Allah Bilir, Siz Bilmezsiniz



Evet, insan şart-ı âdi planında bir irade sahibidir; yani, Allah (azze ve celle) kuluna, iki şeyden herhangi birini seçme söz konusu olduğunda bir cehd ve gayret ortaya koyma, bir çeşit eğilim veya eğilimde tasarruf ile bir hususu tercih etme, bir şeyi isteme ve dileme kâbiliyeti vermiştir. Bu irade kâbiliyetinden dolayıdır ki, insan bazı hususları iyi ya da kötü, güzel veya çirkin, faydalı yahut zararlı görebilir ve birkaç şey arasından birini seçebilir. Fakat, bazen insan seçiminde isabetli olamaz ve beklemediği, istemediği bir netice ile karşılaşabilir. İşte, "Elhayru fî mahtârahullah" hakikati, insanın kendi arzularına başkaldırmasını, her meselede Hakk'ın rızâ ve hoşnutluğunu kendi istek ve dileklerine tercih ederek her yerde ve her durumda O'nun takdîrine razı olmasını ifade eder.



Bu sözün Peygamber Efendimiz'in mübarek dudaklarından döküldüğünü söyleyenler ve onu hadis olarak rivayet edenler de olmuştur; fakat, muhaddisler bu şekilde bir hadis-i şerife rastlamadıklarını belirtmişlerdir. Öyle de olsa, bu cümle çok şümullü bir hakikatin ifadesidir. Bazı alimlerin, değişik ilâhî ve nebevî emirlerden süzerek bu türlü disiplinler ve genel kaideler ortaya koydukları malumdur. Bu açıdan, kelimesi kelimesine Rasûl-ü Ekrem Efendimiz'den rivayet edildiğine dair sağlam bir bilgi mevcut olmasa bile, bu söz, manası ve mefhumu itibarıyla Allah Rasûlü'ne nispet edilebilir.



Allah Teâlâ'nın takdîrinin her zaman kul için en hayırlı seçim olduğunu vurgulayan bu câmi' beyan, bazı kitaplarda küçük kelime farklılıklarıyla zikredilegelmiştir. Genellikle "Hoşlanmasanız da savaş size farz kılındı. Bazen hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlı olur. Kimi zaman da sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şerli olabilir. Netice itibarıyla neyin hayır ve neyin şer getireceğini sadece Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara, 2/216) meâlindeki ayet-i kerimenin bir meyvesi olarak değerlendirilmiştir.