Editor
12-04-2010, 04:18
CÖMERTLİK
Efendimiz buyuruyorlar ki; “Cömertlik, cennet ağaçlarından bir ağaçtır. Dalları yere sarkmış durumdadır. Kim o dallardan birine sarılırsa onu alır cennete götürür.” (Darekutni)
Bir Kudsi Hadiste şöyle buyurulur: “Allah buyuruyor ki, bu din kendim için beğendiğim bir dindir. Ona ancak cömertlik ve güzel ahlak yaraşır. Öyle ise, elinizden geldiğince bu ikisiyle dine yardımcı olun.” (Darekutni)
“İki huy vardır ki, Allah onları sever: Güzel ahlak ve cömertlik. İki huy da vardır ki, Allah onları kötüler: kötü ahlak ve cimrilik. Allah bir kulun hayrını dilerse, onu halkın ihtiyaçlarını gidermekte kullanır.”
İNFAK
“Hayır yolunda ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir.” (Sebe, 39)
“Hayır olarak verdiğiniz mal, kendiniz içindir; sizler zaten sırf Allah rızasını kazanmak için verirsiniz. Hayır yollarında verdiğiniz malın sevabı size fazlası ile verilir; asla haksızlığa uğratılmazsınız.” (Bakara, 2/273)
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyururlar ki; “Veren el alan elden üstündür.” (Buhari- Müslim)
“Sadakanın en hayırlısı, zenginin zorlana zorlana verdiği sadakadır.”
“Bir hurma da olsa Allah yolunda sadaka olarak verin. Çünkü o, bir acın açlığını giderir ve suyun ateşi söndürmesi gibi günahı söndürür.” (Müsned, ibni Mace)
“Helalden kazandığı maldan veren bir kulun sadakasını Allah kudretiyle alır ve herhangi birinizin deve yavrusunu büyütmesi gibi onu büyütüp Uhud dağı gibi yapar.” (Buhari, Müslim)
“Herkes, kıyamet gününde insanlar arasında hüküm verilinceye kadar sadakasının gölgesinde durur.” (Hakim)
“Efendimiz’e hangi sadaka daha üstündür diye sorulur. O sallallahu aleyhi ve sellem cevap verir: “Sağlığın yerinde, mala düşkün, uzun süre yaşamayı isterken ve fakir düşmekten korkarken verdiğin sadakadır. Can boğaza gelip, bu mal falancaya, şu da filancaya demeyi bekleme! Çünkü o anda zaten malların senin elinden çıkmış, başkalarının olmuştur.”
Hazreti Aişe validemiz, kendi başörtüsü yamalı iken, elli bin dirhem sadaka vermişti.
Ömer b. Abdülaziz şöyle der: “Namaz seni yolun yarısına, oruç padişahın kapısına kadar götürür. Sadaka da, padişahın huzuruna çıkarır.”
Lokman Hekim oğluna şu nasihatta bulunur: “Oğlum, bir günah işlediğinde arkasından bir sadaka ver.”
Hasan Basri der ki; “Allah isteseydi hepinizi zengin kılardı. Ama Allah sizi birbirinizle imtihan ediyor.”
Veren Sevdiği Şeylerden Verecek:
“len tenêlül birra hattâ tünfigû mimmê tühibbûn: Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça gerçek iyiliğe ulaşamazsınız.” (Âl-i İmran, 3/92)
“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın tertemiz olanlarından; yani helalinden ve sizin için yerden çıkardıklarımızdan; yani mahsullerden, madenlerden..v.s. harcayınız; Değersiz şeyleri gözünüze kestirerek, elden çıkarmak için harcayıp da, kendinizi iyi yolda harcama yaptık diye kandırmayın.” (Bakara, 2/167)
Ebû Talha, Medine’de en çok hurması olandı. En fazla sevdiği de, Mescid-i Nebevî’nin karşısındaki “Beyreha” adındaki bahçesiydi. Allah Resulü, o bahçeye girer ve içindeki tatlı sudan içerdi. "len tenêlül birra..” (Âl-i İmran 3/92) ayeti inince Allah Resulü’ne gelir ve : “Yâ Resulallah, ben bu en sevdiğim bahçeyi infak etmek (Allah yolunda harcamak) istiyorum” der. Allah Resulü de oranın çok gelir getirdiğini vurgular ve “Sen orayı akrabaların arasında bölüştür” buyurur. Ebû Talha da öyle yapar.
Bugün bu tür insanların sayısı az değildir. Evinin ve tarlasının tapusunu, arabasının anahtarını getirip de teslim edenler sayılamayacak kadar çoktur ve halen de buna hazır sayısız insan vardır.
Vermeyenlere tehdit:
“Altını gümüşü yığıp yığıp da Allah yolunda harcamayanlara çok elem verici bir azabı müjdele.!” (tevbe, 34)
“Allah’ın kendilerine kereminden verdiklerini hayır yolunda harcama konusunda cimrilik gösterenler, mallarının kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, aksine o, onlara pek fena bir netice doğurur. O cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Siz kimden neyi kıskanıyorsunuz!? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Âl-i İmran, 180)
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyorlar ki;
“Malını ver, biriktirip sayma, sonra Allah da sana verirken sayar. Malını kaba koyup saklama, sonra Allah da senden saklar.” (Buhari, Müslim)
“Kendilerini Allah yoluna adamış öyle fakir kimseler vardır ki, kanaatlerinden dolayı, bilmeyenler onları zengin zannederler. Sen onları simalarından tanırsın, yüzsüzlük edip de kimseden bir şey istemezler.” (Bakara, 273)
“le in şekertüm le ezidenneküm: şükrederseniz artırırım.” (İbrahim,)
“Allahım, Muhammed’in ailesinin maişetini yetecek kadar bahşet!” (Buhari, Müslim)
Efendimiz buyuruyorlar ki; “Cömertlik, cennet ağaçlarından bir ağaçtır. Dalları yere sarkmış durumdadır. Kim o dallardan birine sarılırsa onu alır cennete götürür.” (Darekutni)
Bir Kudsi Hadiste şöyle buyurulur: “Allah buyuruyor ki, bu din kendim için beğendiğim bir dindir. Ona ancak cömertlik ve güzel ahlak yaraşır. Öyle ise, elinizden geldiğince bu ikisiyle dine yardımcı olun.” (Darekutni)
“İki huy vardır ki, Allah onları sever: Güzel ahlak ve cömertlik. İki huy da vardır ki, Allah onları kötüler: kötü ahlak ve cimrilik. Allah bir kulun hayrını dilerse, onu halkın ihtiyaçlarını gidermekte kullanır.”
İNFAK
“Hayır yolunda ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir.” (Sebe, 39)
“Hayır olarak verdiğiniz mal, kendiniz içindir; sizler zaten sırf Allah rızasını kazanmak için verirsiniz. Hayır yollarında verdiğiniz malın sevabı size fazlası ile verilir; asla haksızlığa uğratılmazsınız.” (Bakara, 2/273)
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyururlar ki; “Veren el alan elden üstündür.” (Buhari- Müslim)
“Sadakanın en hayırlısı, zenginin zorlana zorlana verdiği sadakadır.”
“Bir hurma da olsa Allah yolunda sadaka olarak verin. Çünkü o, bir acın açlığını giderir ve suyun ateşi söndürmesi gibi günahı söndürür.” (Müsned, ibni Mace)
“Helalden kazandığı maldan veren bir kulun sadakasını Allah kudretiyle alır ve herhangi birinizin deve yavrusunu büyütmesi gibi onu büyütüp Uhud dağı gibi yapar.” (Buhari, Müslim)
“Herkes, kıyamet gününde insanlar arasında hüküm verilinceye kadar sadakasının gölgesinde durur.” (Hakim)
“Efendimiz’e hangi sadaka daha üstündür diye sorulur. O sallallahu aleyhi ve sellem cevap verir: “Sağlığın yerinde, mala düşkün, uzun süre yaşamayı isterken ve fakir düşmekten korkarken verdiğin sadakadır. Can boğaza gelip, bu mal falancaya, şu da filancaya demeyi bekleme! Çünkü o anda zaten malların senin elinden çıkmış, başkalarının olmuştur.”
Hazreti Aişe validemiz, kendi başörtüsü yamalı iken, elli bin dirhem sadaka vermişti.
Ömer b. Abdülaziz şöyle der: “Namaz seni yolun yarısına, oruç padişahın kapısına kadar götürür. Sadaka da, padişahın huzuruna çıkarır.”
Lokman Hekim oğluna şu nasihatta bulunur: “Oğlum, bir günah işlediğinde arkasından bir sadaka ver.”
Hasan Basri der ki; “Allah isteseydi hepinizi zengin kılardı. Ama Allah sizi birbirinizle imtihan ediyor.”
Veren Sevdiği Şeylerden Verecek:
“len tenêlül birra hattâ tünfigû mimmê tühibbûn: Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça gerçek iyiliğe ulaşamazsınız.” (Âl-i İmran, 3/92)
“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın tertemiz olanlarından; yani helalinden ve sizin için yerden çıkardıklarımızdan; yani mahsullerden, madenlerden..v.s. harcayınız; Değersiz şeyleri gözünüze kestirerek, elden çıkarmak için harcayıp da, kendinizi iyi yolda harcama yaptık diye kandırmayın.” (Bakara, 2/167)
Ebû Talha, Medine’de en çok hurması olandı. En fazla sevdiği de, Mescid-i Nebevî’nin karşısındaki “Beyreha” adındaki bahçesiydi. Allah Resulü, o bahçeye girer ve içindeki tatlı sudan içerdi. "len tenêlül birra..” (Âl-i İmran 3/92) ayeti inince Allah Resulü’ne gelir ve : “Yâ Resulallah, ben bu en sevdiğim bahçeyi infak etmek (Allah yolunda harcamak) istiyorum” der. Allah Resulü de oranın çok gelir getirdiğini vurgular ve “Sen orayı akrabaların arasında bölüştür” buyurur. Ebû Talha da öyle yapar.
Bugün bu tür insanların sayısı az değildir. Evinin ve tarlasının tapusunu, arabasının anahtarını getirip de teslim edenler sayılamayacak kadar çoktur ve halen de buna hazır sayısız insan vardır.
Vermeyenlere tehdit:
“Altını gümüşü yığıp yığıp da Allah yolunda harcamayanlara çok elem verici bir azabı müjdele.!” (tevbe, 34)
“Allah’ın kendilerine kereminden verdiklerini hayır yolunda harcama konusunda cimrilik gösterenler, mallarının kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, aksine o, onlara pek fena bir netice doğurur. O cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Siz kimden neyi kıskanıyorsunuz!? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Âl-i İmran, 180)
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyorlar ki;
“Malını ver, biriktirip sayma, sonra Allah da sana verirken sayar. Malını kaba koyup saklama, sonra Allah da senden saklar.” (Buhari, Müslim)
“Kendilerini Allah yoluna adamış öyle fakir kimseler vardır ki, kanaatlerinden dolayı, bilmeyenler onları zengin zannederler. Sen onları simalarından tanırsın, yüzsüzlük edip de kimseden bir şey istemezler.” (Bakara, 273)
“le in şekertüm le ezidenneküm: şükrederseniz artırırım.” (İbrahim,)
“Allahım, Muhammed’in ailesinin maişetini yetecek kadar bahşet!” (Buhari, Müslim)