PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İnkisar



Editor
12-04-2010, 04:19
İnkisarHer ferdin olup biten hadiseleri değerlendirişi; o hadiseler karşısındaki teessür, üzüntü ve ızdırabı, kendi idrak ufku, kulluk anlayışı ve kalbî hayatıyla doğru orantılıdır. Bazıları sadece inananların değil, bütün insanların dert ve çilesiyle iki büklüm hale gelirken; bela ve felaketlerin daha ufukta bile emeraleri yokken onları bir hiss-i kable’l vuku ile duyup yataklara düşerken ve her gecesini ‘çaresizlerin çaresi’ne yakarışa ayırarak mazlumların iniltilerine ayrı bir nağme kattığı her saniyesini zehir gibi yudumlarken; kimileri de olaylar karşısında sadece sıradan bir seyirci tavrı takınır; bir-iki ‘yazık, vah vah!’ sözüyle güya bir kalb taşıdığını ifade eder ve sonra her şeyi unutup kendi şahsî hayatına, haz ve zevklerinin tatminine yönelir. Oysa, müminlerin her türlü haliyle alakadar olma, zulüm ve haksızlıklar karşısında en azından kalben tavır koyma ve ‘ateş düştüğü yeri yakar’ sapık anlayışından sıyrılarak ‘düşen her ateş beni de yakar’ duygusuyla dopdolu bulunma inanan bir gönlün şiârıdır. İşte, küçücük kalbim ve cılız idrakimle ben de içinde yaşadığımız sisli dumanlı günleri anlamaya, kavramaya çalışıyor ve her hangi bir müminde olması gereken kadarıyla da olsa içimin yandığını, boğazımın sıkıldığını hissediyorum. O yangına su serpmek, azıcık nefes alabilmek için haykırmak, bağırmak, hiç olmazsa söz ve yazıyla zulmün yüzüne tükürmek istiyorum. Fakat, asırlık ihmallerimiz neticesinde önce kendimize kızmamızın ve her şeyden evvel kendi muhasebemizi yaparak, kulluk adına nerede olduğumuza bakarak, bir paçavra gibi arkaya atıp yitirdiğimiz değerleri yeniden bulma azmiyle gerilmemizin daha isabetli olacağını düşünüyorum. Zalimin zulmü ve beşerin çoğu zaman duyarsızlığı, bazen de çaresizliği karşısında kalemin mürekkebinin kuruduğu, söz çarşısında satılacak ****’ın kalmadığı duygusuyla Mekkeleri “Kabe’nin Sahibi”ne havale ederek, ciddi bir mesuliyet şuuruyla kendi vazifelerimizin hakkını vermemiz gerektiğine inanıyorum. Bundan dolayı, yine gündem ve aktüaliteden kaçarak her zaman ihtiyaç hissedeceğimiz bir iki mevzuyu hatırlatmanın hayır getireceğini zannediyorum.