PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İyi Bir Evlilik İçin



Editor
16-06-2010, 00:34
İyi Bir Evlilik İçin 9 Öneri



?İyi bir evlilik için 9 öneri?

Hayat şartları güçleşip çocuklar dünyaya geldikçe, eşler üzerindeki sorumluluk ve baskı da artıyor. Bu da evlilik üzerinde olumsuz etkilere sebep oluyor.

Günümüz şartlarında hayat az zamanda çok şey yapmayı gerektiriyor. Evinize, çocuklarınıza, kedinize, köpeğinize, sağlığınıza iyi bakmanız, işinizi başarılı bir şekilde devam ettirmeniz, yeterince para kazanmanız ve de iyi görünümünüze dikkat etmeniz gerekiyor. Tüm bu hızlı tempo ve yapılması gereken şeylerin yoğunluğu içerisinde eşinizle iletişimi kaybetmeniz ise çok kolay. Çoğu zaman kendi sorunlarınızla başa çıkmakla o kadar meşgul oluyorsunuz ki, onu kendi kendine yetecek, kendine bakabilen bir yetişkin olarak görüyorsunuz sadece. Bu düşünce, enerjinizi harcayacağınız alanlardan birini ortadan kaldırdığından, kendinizi rahatlamış hissediyorsunuz.

Gerçek şu ki, eşiniz ?yapılması gereken şeyler? listesindeki maddelerden biri değil. O, hayatınızı paylaştığınız, ilişkinizi besleyen kişi. Bu nedenle yoğun ve türlü sıkıntıyla geçen hayatınızda evliliğinizi korumak ve beslemek için bazı şeylere dikkat etmekte fayda var.

1. Ortak amaç ve hayalleriniz hakkında konuşmak için zaman yaratın. Bunu bir buluşma değil, toplantı olarak adlandırın. Çünkü vakit darlığı çekerken, buluşmaları takvimden çıkarmak ve unutmak daha kolaydır. Oysa toplantılar sadece ertelenir.

2. Evlilik bir ortaklıksa, yaşam boyu sürdüreceğinizi düşenerek bu ortaklığa girdiniz. Çocuk sahibi olduğunuzda ve onların küçüklüklerinde, belki ilişkinizi beslemek için yeterince zaman ya da enerjiniz olmayacak ama unutmayın sizin de zamanınız gelecek.

3. Eşinizle dürüst ve doğrudan iletişim kurun ve aranıza meşguliyetlerin girmesine izin vermeyecek ölçüde sık olarak konuşmaya çalışın, bu e-posta, ya da telefonda olsa bile.

4. Televizyonu ortadan kaldırın. Şaka yapmıyoruz. Çoğu kimse işten eve geldiğinde televizyonun karşına çöküp kalıyor. Pek çok çift, televizyonu aradan çıkardıkça, dikkatlerini eşlerine verdiklerini belirtiyorlar. Ne de olsa, iyice yorulup çocukları yatırdıktan sonra, aptal bir televizyon programının karşısında oturmak, eşinizle iletişim kurmaya çalışmaktan daha kolay. Oysa televizyon gibi dikkat dağıtan unsurları ortadan kaldırdıkça evliliğinizin tomurcuklandığını ve yakaladığınız sakin anları eşinizle daha çok paylaşmaya başladığını göreceksiniz.

5. Eğer eşinizle paylaştığınız bir hobiniz ya da ilgi alanınız varsa, çok daha şanslısınız. Yoksa, ortak bir hobi ya da ilgi alanı edinmeye bakın. Daha sonra sözleşerek birlikte bu alanda bir şeyler yapın.

6. Eşinizle ilk tanıştığınızda hissettiğiniz duyguları kendinize hatırlatın. Hayatınıza giren bu yeni ve heyecan verici kişi hakkındaki ilk heyecanınızı ve mutluluğunuzu ev kirasını öderken, ya da çamaşır gibi monoton ev işlerini yaparken hatırlamaya çalışın.

7. Hoşgörü, güzel sanatların bir dalı gibidir, bunu öğrenin. Eşinize olumsuz yaklaşıp direkt eleştirmeye başlamaktansa, bu olumsuzluklar üzere onunla tatlı bir şekilde konuşmaya çalışın.

8. Hiçbir aile mükemmel değildir ve her ailede sorun yaşanır. Belki işler sizin ailenizde daha zor olabilir: Eşinizin ailesiyle yaşıyor, ailede birinin bir hastalığıyla cebelleşiyor, borç ödemeye çalışıyor, ya da işinizi yeni kaybetmiş olabilirsiniz. İşte esas bu zor zamanlarda eşinizle birlikte zorluklara göğüs gerip, güçlenirsiniz. Birbirinizi suçlamaya başlamak ve birbirinize nazik olmak yerine haklı çıkmaya çalışmak gibi, zor zamanlarda iyice su yüzüne çıkabilen durumlara karşı ise hazırlıklı olun, bunların önüne geçmeye çalışın.

9. Eşinizle birbirinizi çocuklarınızın önünde takdir edip onaylayın. ?Bakın babanız ne kadar güzel bir kahvaltı hazırlamış bize.?, ya da ?Bu akşam eve erken gelmen ne kadar da iyi oldu, hep beraber yemek yiyebileceğiz. Biliyorum ki bu aralar çok meşgul olduğun için bunu yapmak kolay olmadı.? gibi sözler hem eşinizin kendini iyi hissetmesini, hem de çocuklarınızın hoşgörülü bir ortamda yetişmelerini sağlar.

Editor
16-06-2010, 00:34
Mutlu evliliğin sırrı aşk değil!

'Evlilik öncesi yaşanan aşkın seviyesi evlilik sırasında belirleyici değildir' diyen ünlü psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Sungur'a göre, aşk bir görme kusuru, evlilik de bu kusurun tedavisi...


Günümüzde aşklar da bir başka yaşanıyor, aşıklar da bir değişik! Kimisi günübirlik ilişkilerle mutlu olmaya çalışırken, kimileri aradığı kadınerkeği bulamamaktan yakınıyor. Hatta, "Evlenecek kız-erkek mi var?" diyecek kadar da vahim durum... Herkes karşısına 'doğru insan'ın çıkmasını bekliyor. Peki, gerçekten 'doğru insan' diye bir şey var mı?


İşte bu soruyu ve evlilikaşk üzerine daha birçok soruyu sordum Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sungur'a. Aşk ve evlilik hakkında kitapları bulunan Prof. Dr. Sungur, gerçekte mutlu evliliğin sırrının aşk olmadığını belirtiyor. İşte Prof. Dr. Sungur'un herkesin kendine pay çıkaracağı açıklamaları...

'HAYALİ BİR İLİŞKİ...'


Aşk yüzde 100 çok doğal, saf bir duygu. Ama aynı zamanda bana göre bir görme kusurudur. Evlilik ise bu kusurun tedavisidir. Çünkü aşıkken nasıl görmek istiyorsak öyle görüyoruz partnerimizi. Olmasını arzuladığınız her şeyi onda görüyorsunuz. Ve herkes, 'bu çift birbiri için yaratılmış' diyor. Rüya gibi...


Aşık olanlar da evliliğin ödüllerle dolu bir müessese olduğunu düşünüyor. Hayali ve düşsel bir ilişki oluşturmuşlar. Başka kimseye ihtiyaçları olduğunu düşünüp göremiyorlar, çünkü görme kusurları var. Bir nevi bağımlılık oluyor ve birbirlerine güçlü duygular besliyorlar.


Evlilik söz konusu olduğunda ise aşık olduğunuz kişiden farklı bir kişi görüyorsunuz. Onun özelliklerini tanımaya başlıyorsunuz ve hayal ettiğiniz özelliklerin olmadığını anlıyorsunuz. Ve yavaş yavaş bu hayali birliktelik gerçeklerle kirlenmeye başlıyor. Taraflar arasında farklar açığa çıkmaya başlıyor. Aşk ne kadar büyükse bu fark da o kadar çok açığa çıkıyor. Ve hayal kırıklığa uğrama şansınız artıyor. Hayata anlam veren o kişi bir süre sonra dışarda yağan yağmurun nedeni olmaya başlıyor. Eşler birbirlerine olumsuz algılamaya başlıyor. Karşılıklı suçlamalarla eleştiriler yaşanıyor.

OLGUNLAŞMIŞ SEVGİ...


'Mutlu evliliği ya da mutsuz evliliği belirleyen şey partner midir?' sorusuna geliyoruz. 'Doğru insan' diye bir kavram yoktur. 'Doğru insan potansiyeli taşımak' diye bir kavram vardır. Bir insana ne kadar değer veririseniz o kadar doğru insan olur. Değeri sizin verdiğiniz ölçüde artar. 'Gerçek aşk' diye bir şey yoktur ayrıca, romantik aşk ve olgunlaşmış aşk vardır.


Romantik aşk engellerle beslenir. Evlilikte aşkın bitmesi kesinlikle kötü bir şey değildir. Çünkü onun yerini daha güçlü bir sevgi alıyor, bu da olgunlaşmış sevgidir. Olgunlaşmış sevgi de karşının tüm özelliklerini benimseyip kabul etmektir. Tolere etmiyoruz, kabul ediyoruz. Önce sizi tolere edeceğim ama sonra bunu kabul etme aşaması olacak ve en son bunu kabul edip sindireceğim ve karşımdakini hala seveceğim. Bütün bunlar bize şunu gösteriyor; herkesin becerebileceği bir şey değil evlilik.

SAKLAMBAÇ

Editor
16-06-2010, 00:34
arkadaşlar çok güzel ve çook faydalı bir yazı mutlaka okuyun ve hatta pc nizin bir kenarına kopyalayıp not edin bu yazıyı sık sık okumak için ...

teşekkürler paylaşım için

Editor
16-06-2010, 00:34
Konu iyi güzel hoş,gayet de ders verici de kadın hastalıklarıyla bağlantısını anlayamadım:s

Editor
16-06-2010, 00:34
Tşkler Saol

Editor
16-06-2010, 00:34
evlenince kadınların psikolojileri bozulup hasta oluyorlar ya ondan öyle düşünmüşlerdir Only the registered members can see the link

Editor
16-06-2010, 00:34
<div> scorpion_09 Nickli Üyeden Alıntı
[url=Only the registered members can see the link" rel="nofollow">