PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 07/06 Türkiye'de Neler oluyor



muzo
07-06-2006, 09:05
PKK'YA KATILMAK İÇİN VAN'A GELEN ÜNİVERSİTELİ KIZ YAKALANDI

Kız öğrencinin üzerinde bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın resmi bulundu.
07 Haziran 2006 Çarşamba 00:05



Kars Kafkas Üniversitesi'nden ayrılarak terör örgütü PKK'nın dağ kadrosuna katılmak üzere Van'a geldiği öne sürelen G.Y. adlı kız öğrenci, jandarma tarafından yakalandı.


Kız öğrencinin üzerinde bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın resmi bulundu.



Van'ın Erçiş İlçesi Tekler Jandarma Asayiş Kontrol Noktası'nda bir yolcu otobüsün durduran jandarma ekipleri, yaptıkları kimlik kontrolünde G.Y.'nin Kars Emniyet Müdürlüğü tarafından arandığını belirledi.


Gözaltına alınan G.Y.'nin üzerinde yapılan aramalarda bir metal üzerine basılmış bölücübaşı Abdullah Öcalan'a ait resim ve resmin arkasında 6 adet internet adresi olan kağıt çıktı. G.Y. sorgusunda, terör örgütü PKK'nın dağ kadrosuna katılmak üzere üniversiteden ayrıldığını söylediği öğrenildi.

muzo
07-06-2006, 09:07
ABLA KARDEŞTEN TATİLCİLERE EXTACY SERVİSİ

Emniyet Müdürlüğü Organize Suç ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, narkotik dedektifleri Bursa'da oturan bir kadının, ablası vasıtasıyla İstanbul'a uyuşturucu hap temin etmeye gittiğini belirledi.
07 Haziran 2006 Çarşamba 00:06



Bursa'da narkotik polisi tarafından gerçekleştirilen operasyonda, İstanbul'dan getirdikleri bin 981 adet Extacy hapı sahil beldelerinde satmaya çalıştıkları öne sürülen 2'si kadın 3 kişi gözaltına alındı.



Emniyet Müdürlüğü Organize Suç ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, narkotik dedektifleri Bursa'da oturan bir kadının, ablası vasıtasıyla İstanbul'a uyuşturucu hap temin etmeye gittiğini belirledi.


Satmak amacıyla Gemlik İlçesi'ne bağlı Kumla Beldesi'ne Extacy hapı getirdiği öne sürülen şahısların bulunduğu otomobil ilçe girişinde durduruldu. Aracın bagajında yapılan aramada, bin 981 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Operasyonda 4 çocuk annesi Aygün N. (29), 3 çocuk annesi olan ablası Hülya K. (33) ve aracın sürücüsü H.B.
(33) gözaltına alındı.



40 bin YTL değerindeki uyuşturucu hapla yakalanan zanlılar, sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edildi.

muzo
07-06-2006, 09:09
PİS-KÜVİDEN FARE ÇIKTI!..

İçinde fare yavruları gezen kazanlarda yapılan bisküviler mikrop saçıyor. Üstelik bu fabrikalar yurdun her yerinde.
07 Haziran 2006 Çarşamba 01:30



İçinde fare yavruları gezen kazanlarda yapılan bisküviler mikrop saçıyor. Üstelik bu fabrikalar yurdun her yerinde.



Türkiye bu olayı konuşuyor! Dün gece ekranlara gelen Show TV Haber Özel programı, bisküvi ve çikolata fabrikalarını tüm ayrıntılarıyla gözler önüne serdi. Haber Özel ekipleri tarafından takibe alınan Karaman'daki bir bisküvi ve çikolata fabrikasında, olumsuz koşullarda nasıl üretim yapıldığı tek tek görüntülendi.

AYAKKABI KÖSELESİ
170 kişinin çalıştığı fabrikaya başka illerden getirilen taş şeker ve çıkma şekerler önce eleniyor daha sonra eritilmek üzere kazanlara atılıyor. Eriyen şekerlerin bıraktığı pislik, adeta çöp yığını gibi. Ayakkabı köselesi, iplik, kauçuk parçaları şekerden çıkan çöplerin bir bölümünü oluşturuyor. İşçiler arasında gelişen konuşmalar da, insanın tüylerini diken diken ediyor.

ÜRETİM DURDURULDU
Bisküvi kutuları içinde yaşayan fare yavrularının bu tür yerlerin vazgeçilmez mekanı olduğunu söyleyen işçiler, yoğurdukları bisküvi hamurunun, ellerinden daha pis olduğunu belirtiyor. Şeker kazanlarını elleriyle temizleyen işçilerin bunları gördükten sonra bisküvi veya çikolata yiyemeyecekleri konu ediliyor. Görüntülerin ardından Karaman Tarım İl Müdürlüğü yetkileri, fabrikayı denetledi ve üretimi durdurdu. İlgililerle ilgili yasal işlemler başlatıldı.

muzo
07-06-2006, 09:15
Eczacıbaşı'na şantaj telefonları!


Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın, şantaj telefonları aldığı ortaya çıktı. 07 Haziran 2006 09:03

Asayiş Şube Müdürlüğü’ne 1 Haziran Perşembe günü yaptığı ziyareti, "Kanyon Alışveriş Merkezi’nin açılışı sırasında güvenliği sağladıkları için teşekkür ettim" diye açıklayan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın, şantaj telefonları aldığı ortaya çıktı.

PARA İSTEDİLER
Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, Bülent Eczacıbaşı’nın Asayiş Şubesi’nin üçüncü katındaki Gasp Bürosu’na yaptığı nezaket ziyaretinin aslında bir şantaj şikayeti olduğunu yazdı.

"Bülent Bey’i kim tehdit etti" başlıklı yazıda, şantajcıların Eczacıbaşı’na "Sen iki kişiyi öldürttün. Cinayetlerle ilgili her şeyi biliyoruz. Eğer istediğimiz parayı vermezsen bu konuyu Türkiye’ye açıklar, seni de vururuz" dedikleri iddia edildi. Can yazısını, "Konu mahkemeye taşındığı için sonrası emniyetçilerin titiz soruşturması, savcılığın kararlılığı ve gazetecilerin sadece şeytan değil, şantaj da ayrıntıda gizlidir takibine kalıyor" diye bitirdi.

TELEFON YURTDIŞINDAN
Eczacıbaşı, şantaj telefonlarını aldıktan sonra Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. İstanbul emniyetinden bir yetkili, "Şantaj" iddiasını doğruladı. Bülent Eczacıbaşı’na yönelik tehdit telefonunun yurt dışından geldiğini saptadıklarını söyledi. Ancak hangi ülkeden telefon açıldığını açıklamadı. Santajcıların telefonda para miktarı belirtmediklerini bildirdi. Asayiş Şubesi’ne gidişini önce nezaket ziyareti olarak niteleyen Bülent Eczacıbaşı, Referans Gazetesi’nde yayınlanan şantaj iddiasını doğruladı.

muzo
07-06-2006, 10:31
75 BİN YTL’YE KENDİNİ SATIN ALDI

Uzan Grubu şirketlerinden Birleşik Prodüksiyon Yapım Ticaret A.Ş.'nin yönetimi ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devrolmasıyla beraber satış işlemleri başlatılan Nez'in sözleşmesi dün ihaleye çıkarıldı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 10:04


Uzan Grubu şirketlerinden Birleşik Prodüksiyon Yapım Ticaret A.Ş.'nin yönetimi ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devrolmasıyla beraber satış işlemleri başlatılan Nez'in sözleşmesi dün ihaleye çıkarıldı.
TMSF'nin Esentepe'deki binası nda gerçekleştirilen ihalede sanatçı kendi haklarını 75 bin 640 YTL'ye satın aldı.

muzo
07-06-2006, 10:32
TECAVÜZE UĞRADIĞINI SÖYLEYEN LİSELİNİN ÇELİŞKİLİ İFADELERİ

’Hırsızlık’ ve ’kapkaç’ suçlarından poliste kayıtları bulunan 3 zanlı ise ifadelerinde haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.
07 Haziran 2006 Çarşamba 09:15



Bandırma’da, tecavüze uğradığı iddiasıyla polise şikáyette bulunan, ardından evinde hap içerek yaşamına son vermek isteyen lise öğrencisi 17 yaşındaki E.K.’nin polise verdiği çelişkili ifadeler, olayın kaçırılma olmadığını ortaya koydu.

Önce kaçırıldığını söyleyen, ardından ise kız arkadaşı E.Ö.’nün arkadaşları olan zanlılarla buluşup gezdiklerini belirten E.K.’nin, 2 gece kaldıkları mezarlıkta 17 yaşındaki Y.B.’nin kendisine tecavüz ettiğini söylediği belirtildi.

Gündüz gezdiler

İntihar girişiminde bulununca kaldırıldığı hastanede tedavisi devam eden E.K. ifadesinde, geçen cuma sabahı kız arkadaşı 17 yaşındaki E.Ö.’nün yanına gittiğini belirtti. Daha sonra E.Ö.’nün arkadaşları olan Y.B, Hakan Gür (19) ve Evren Öztürk (22) ile buluştuklarını söyleyen E.K., gün boyu ilçede gezdikten sonra mezarlığa gittiklerini, burada Y.B.’nin kendisine tecavüz ettiğini öne sürdü. Geceyi mezarlıkta geçirdiklerini söyleyen E.K.’nin ertesi gün yeniden zanlılarla birlikte gezdiğini, ikinci geceyi yine mezarlıkta geçirdiklerini ve Y.B’nin kendisine ikinci kez tecavüz ettiğini söylediği bildirildi.

Suç kayıtları var

Polise ifade veren E.Ö.’nün ise tecavüz olayını görmediğini ancak zanlılarla 2 gün boyunca gezdiklerini söylediği açıklandı. E.Ö., zanlıların kendisine ait cep telefonunu da aldıklarını kaydetti. ’Hırsızlık’ ve ’kapkaç’ suçlarından poliste kayıtları bulunan 3 zanlı ise ifadelerinde haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Kaçırma olayının söz konusu olmadığını belirten zanlılar, E.K. ve E.Ö. ile buluşup, kendi rızalarıyla iki gün boyunca gezdiklerini belirtti. Suçlamaları kabul etmeyen Y.B. ise E.K. ile cinsel ilişkiye girmediğini belirtti. 3 zanlı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

muzo
07-06-2006, 10:33
Böyle töre olmaz olsun !İmam nikâhıyla evlendirilen genç kız, bakire çıkmayınca geri gönderildi. Abisi başından vurdu !07 Haziran 2006 09:43

İmam nikâhıyla evlendirilen Yasemin, ertesi gün "bakire çıkmadı" denilerek baba evine gönderildi. "Eniştem tecavüz etti" diye kendini savunmaya çalıştı ama aile meclisi ölüm kararı aldı. Tetiği, askerden izne gelen ağabeyi çekti.

Başkent Ankara, Güneydoğu'da sıklıkla yaşanan "töre cinayetleri" ayıbından kurtulmak için komisyonun kurulduğu Meclis'e 10 kilometre uzaklıkta töre dehşeti ile sarsıldı.

DURUMU AĞIR

18 yaşındaki Yasemin Çetin imam nikâhıyla evlendirildi, ertesi gün "bakire çıkmadı" denilerek baba evine gönderildi. Aile meclisi ölüm kararı aldı. Tetiği çekme görevi askerden izin alarak düğün için gelen ağabeyine verildi. Yasemin kendisini "Eniştem tecavüz etti" diye savunmaya çalıştı ama ağabey kurşunundan kurtulamadı. Ağır yaralanan Yasemin Ankara Hastanesi'nde yaşam mücadelesi verirken suçlanan Enişte de, "Ben tecavüz etmedim" diyerek Erzurum'da intihara kalkıştı. Dehşet verici töre ayıbı, Başkent Ankara'nın gecekondu semti Mamak ilçesinin Gülveren Mahallesi'nde yaşandı. Pazar günü Taner Akaya ile resmi nikâh yapılmadan, davul zurnalı düğünle evlendirilen Yasemin Çetin, gerdek gecesi bakire olmadığı için baba evine geri gönderildi. Olayınşokuyla sarsılan aile meclisi toplandı ve "ölüm" kararı verdi. Siverek 107. Topçu Birliği'nden izin alarak düğüne katılan ağabey Gökhan Çetin, kardeşini sorguladı. Yasemin, 9 ay önce ablasının doğumu için Erzurum'a gittiği sırada eniştesinin kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Bu duruma sinirlenen öfkeli ağabey, kardeşinin kafasına tek el ateş etti.

ENİŞTE İNTİHARA KALKTI

Olaydan sonra Yasemin Çetin, Ankara Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastane yetkilileri Çetin koma halinde tedavisinin sürdüğünü, hayati tehlikesinin devam ettiğini söylediler. Olaydan sonra kaçan Ağabey Gökhan Çetin'in aranması na devam ediliyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masası dedektifleri, Gökhan Çetin'in eniştesini vurmak amacıyla Erzurum'a gitmiş olabileceği üzerine gerekli önlemleri aldıklarını belirttiler. Bu arada baldızına tecavüzle suçlanan enişte Osman Özdemir'in de Erzurum'da intihara teşebbüs ettiği öğrenildi.

muzo
07-06-2006, 11:13
KAHREDEN KAZA!.. POLİSTEN KAÇAN MENDİLCİ KIZIN KOLU KOPTU

0-1 Karayolu’nun Merter Mevkii’nde geçen cumartesi yol kenarında otomobillerin camlarını silen ve sürücülere süs eşyaları satmaya çalışan 14 yaşındaki M.U. ile 16 yaşındaki D.K. trafiği aksatmamaları için sık sık kendilerini uyaran polis ekibini görünce paniğe kapıldı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 10:41


0-1 Karayolu’nun Merter Mevkii’nde geçen cumartesi yol kenarında otomobillerin camlarını silen ve sürücülere süs eşyaları satmaya çalışan 14 yaşındaki M.U. ile 16 yaşındaki D.K. trafiği aksatmamaları için sık sık kendilerini uyaran polis ekibini görünce paniğe kapıldı.

M.U. ve D.K., yolun karşısına geçip kaçmak istedi. İki genç kıza 37 yaşındaki Murat Ardoğan yönetimindeki 34 K 1172 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle 4 metre uçan M.U.’nun sol kolu koptu. M.U.’ya ilk müdahaleyi, yoldan geçen bir doktor yaptı. D.K. ise kazada hafif yaralandı. Aşırı kan kaybeden ve durumu ağır olan M.U.’nun kolu hastanede dikilemedi. Murat Ardoğan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

muzo
07-06-2006, 13:07
KAMYONLA TANKER ÇARPIŞTI, 2 KİŞİ ÖLDÜ 5 KİŞİ YARALANDI

Viranşehir'de kamyon ile tankerin çarpışması sonucu ilk belirlemelere göre 2 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 11:12


ŞANLIURFA - Viranşehir'de kamyon ile tankerin çarpışması sonucu ilk belirlemelere göre 2 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.
Şanlıurfa'dan Mardin yönüne giden Bışar Kaydı idaresindeki kamyon ile Reşat Kızılkaya yönetimindeki tankerle çarpıştı.
Kazada ilk belirlemelere göre, Salih Kaydı ve Mehmet Naycı olay yerinde hayatını kaybetti. Sürücüler Bışar Kaydı ve Reşat Kızılkaya ile Mehmet Sinan Kaymaz, Ali Gül ve Nazım Öz yaralandı.

muzo
07-06-2006, 13:07
YUH YANİ!.. SU ŞİŞESİNDEN DENİZ ANASI ÇIKTI

Nezahat Çömlekçi adlı kadın geçtiğimiz hafta Bayrampaşa'daki bir börekçi dükkanından bir litrelik pet şişe su aldı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 11:15


Nezahat Çömlekçi adlı kadın geçtiğimiz hafta Bayrampaşa'daki bir börekçi dükkanından bir litrelik pet şişe su aldı. Çömlekçi şişenin içinde hareket eden bir cisim görünce şoke oldu. Şişenin kapağını açmadan hemen Eyüp 5. Noterliği'ne koşan Çömlekçi, su şişesini notere tastikletti. Duruma firma yetkililerine bildiren Çömlekçi, sonraki gelişmeler hakkında şu iddialarda bulundu: 'Birkaç gün sonra firmadan gelen yetkililer bana bir koli su getirip, benim satın aldığım su şişesini incelemek üzere istediler. Ancak vermedim. Duyarlı bir vatandaşım. Bir süzgeç koyarım ve musluk suyunu içerim daha sağlıklı. Hiç değilse ne aktığını görüyoruz. Bu tüm Türkiye'nin davasıdır. 'Sen suyumuzdan vazgeçme bizim suyumuz iyidir' diyerek beni ikna etmeye çalışıyorlar. Bu şişenin içindeki bir denizanası. Şimdi dava açmaya hazırlanıyorum.'

'YEŞİLLENME OLMUŞ'

Firmanın Satış ve Pazarlama Sorumlusu Metin Canşe ise şişedeki cismin denizanası olamayacağını belirterek, şunları söyledi: 'Serin yerde korunmadığı için yeşillenme olmuştur. Bozulan ürünleri değiştiririz. İçindeki kesinlikle yosundur. Denizanası diye bir şeyin olması mümkün değildir.' akşam

muzo
07-06-2006, 13:09
MAYINLI ARAZİDE YANGIN...

Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazide çıkan orman yangını, 10 saat süren çalışmalar sonucu söndürüldü.
07 Haziran 2006 Çarşamba 11:32


MEHMET ALİ DAĞ
KİLİS - Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazide çıkan orman yangını, 10 saat süren çalışmalar sonucu söndürüldü.
Edinilen bilgiye göre, dün saat 17.15 sıralarında; Hatay, Kilis ve Gaziantep il sınırları ile Suriye'nin Meydan-ı Ekber Kasabası'nın bulunduğu tren istasyonu civarında çıkan yangın, bölgede korku dolu anların yaşanmasına neden oldu. Türkiye'den Suriye'ye giden trenden atılan sigara izmariti veya raylardaki sürtünme sonucu çıkan kıvılcımların neden olduğu tahmin edilen yangına; Kilis, Gaziantep ve Hatay itfaiyeleri ile orman işletmelerinin yangın söndürme ekipleri, askeri birlikler ve vatandaşlar müdahale etti. Yangının askeri bölge ile mayınlı arazide çıkması nedeniyle Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Nejdet Sezgier, Kilis İl Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Fatih Taşkıran ve diğer askeri yetkililer bölgeye gelerek incelemelerde bulundu.
50 hektarlık alanda etkili olan yangın sırasında zaman zaman mayın patlamaları meydana gelirken, yangın, Deliosman-Marvatan arasındaki büyük ormanlık alana sıçramadan saat 03.00 sıralarında söndürüldü. Yangın sırasında ayrıca, sınır köylerindeki vatandaşlara ait 200 dönümlük hububat ekili alanın yandığı bildirildi.

muzo
07-06-2006, 13:10
'PEYNİR KRALI'NA İLK OTOPSİ YAPILDI

İzmir'in Çeşme İlçesi'nde arsa satışı nedeniyle tartıştığı işadamı Hasan Eke tarafından vurularak öldürülen Abdullah Şahin'in cenazesi, yakınları tarafından İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan alındı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 12:38


MEHMET İNMEZ
İZMİR - İzmir'in Çeşme İlçesi'nde arsa satışı nedeniyle tartıştığı işadamı Hasan Eke tarafından vurularak öldürülen Abdullah Şahin'in cenazesi, yakınları tarafından İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan alındı.
Çeşme'de bir restoranda borç verdiği 250 bin dolar karşılığında aldığı arsayı başkasına sattığı iddiasıyla 5 yıldır görüştüğü arkadaşı otomotiv firması sahibi Hasan Eke (54) tarafından silahla vurularak öldürülen Abdullah Şahin'e (55) İzmir Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldı. Yapılan ilk otopside, Şahin'in vücudunda 6 kurşun deliği bulunduğu ve yakından ateş edildiği belirlendi. Almanya'da şirketi de bulunan işadamı Abdullah Şahin'in cenazesi, kardeşleri ve yakınları tarafından İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan alındı. Kardeşleri ve yakınları, cenaze aracına konulan tabuta sarılarak dakikalarca gözyaşı döktü. Kardeşinin hiç uğruna öldüğünü söyleyen Mehmet Şahin, "Kaza değil, hastalık değil. Kardeşim boşu boşuna öldü" dedi.
Ölüm haberini alan Abdullah Şahin'in eşi Berril Şahin de, iki çocuğuyla beraber sabah saatlerinde İzmir'e geldi. Berril Şahin yakınları tarafından zor teselli edildi. Şahin'in cenazesi, Alsancak Hocazade Camii'nde kılınan ikindi namazının ardından toprağa verilecek.

muzo
07-06-2006, 13:11
'TADELLE' KRİZİ!..

1936 yılında merhum Kahraman Sagra tarafından bir aile şirketi olarak kurulan ve Türkiye'nin ilk fındık işleme sanayi olan Sagra'da makineler 'stop' etti.
07 Haziran 2006 Çarşamba 12:50


METİN AKYÜREK
ORDU - 1936 yılında merhum Kahraman Sagra tarafından bir aile şirketi olarak kurulan ve Türkiye'nin ilk fındık işleme sanayi olan Sagra'da makineler 'stop' etti. Sagra'nın Ordu'daki fabrikasında işçilere 3 Temmuz 2006 tarihine kadar izin verildi.
Türkiye'nin en büyük ve ilk işlenmiş fındık üretim tesisi olan, ilk fındıklı çikolata olan "Tadelle" ile adını dünyaya duyuran Sagra'da yaşanan ekonomik kriz, üretimin durmasına sebep oldu. Ürünlerini 50'yi aşkın ülkeye ihraç eden ve Türkiye genelinde bulunan 250 special mağazasıyla da iç pazarda söz sahibi olan Sagra, bağlı bulunduğu Bayındır Holding'de yaşanan krizin kurbanı oldu. 2005 yılı başından bu yana işçilerine düzenli maaş ödeyemeyen, zaman zaman 'iş bırakma eylemine' şahit olunan Sagra'da makineler 10 gün önce 'stop' etti. Fabrikada çalışan 550 işçiye ise 3 Temmuz tarihine kadar izin verildi. Krizi aşmak amacıyla merkezi İstanbul'da bulunan Vega çikolata firması adına fason üretim yapıldıysa da, bu firmanın çekilmesinin ardından fabrikayı yine sessizlik kapladı. Şirketin, fabrikada çalışan 550 işçinin yanı sıra, servis araçlarına ve nakliyecilere aylardır ödenmeyen borcu bulunduğu bildirildi.

muzo
07-06-2006, 13:17
Çalışanların %80'i internette!Çalışanlar arasındaki internet kullanımı %80.4'e yükseldi..07 Haziran 2006 13:14

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ilk defa gerçekleştirilen, ''Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanımı Araştırması''na göre, 2005 yılı Ocak ayında girişimlerde, bilgisayar kullanımı ve internet erişimi oranları sırasıyla yüzde 87,7 ve yüzde 80,4 olarak tespit edildi.

TÜİK Araştırmasına göre, internet erişim oranı, girişimin
büyüklüğü ile artarken, 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde
internet erişimi yüzde 99,2 iken, 10-49 çalışanı olan girişimlerde bu
oran yüzde 77,9 oldu.

İNTERNETİ KULLANMA AMACI BANKACILIK
İnternete erişimde, araştırma kapsamındaki sektörler dikkate alındığında, yüzde 95,4'lük oran ile ''sinema ve video filmleri ile ilgili faaliyetler-radyo ve televizyon faaliyetleri" ilk sırada yer aldı.

Bunu yüzde 90,7'lik oran ile gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri ve yüzde 87,2 ile de ulaştırma, depolama ve haberleşme faaliyetleri izledi.

Girişimlerin interneti kullanma amaçları ise çoğunlukla bankacılık ve finansal hizmetlere yönelik oldu.

İnterneti kullanma amacı yüzde 75,3 oranında bankacılık ve finansal hizmetlere yönelik olurken, eğitim ve öğretim için kullanma oranı yüzde 34,3, piyasa izlenmesi için kullanım yüzde 67,7 ve digital ürün ve hizmetlerin temini için kullanım da yüzde 37,9 olarak belirlendi.

Araştırmaya göre, 2005 yılı Ocak ayında bilgisayar kullanılan girişimlerde çalışanların yüzde 40,1'i haftada en az bir kez bilgisayar kullanıyor, internet erişimine sahip girişimlerde haftada en az bir kez internete bağlanan çalışanların oranı ise yüzde 35,8.

Internet erişimine sahip olan girişimlerin yüzde 35,2'si modem (telefon hattı ile çevirmeli bağlantı) ve yüzde 6,7'si ISDN olmak üzere darbant erişimine sahip bulunuyor. Girişimlerin yarısından fazlası ise genişbant bağlantılardan DSL (ADSL, SDSL vb) ve yüzde 9,4'ü kablo vb. gibi diğer genişbant bağlantı tipine sahip.

KAMU İLE İLETİŞİM İNTERNETTEN
İnternet erişimine sahip girişimlerin yüzde 63,2'si, kamu kurum ve kuruluşları ile iletişimlerinde interneti kullanıyor.

İletişim faaliyetlerinde bilgi almak ilk sırada yer alırken, kamu ihalelerine elektronik ortamda teklif verme oranı tüm sektörlerde düşük oldu. Kamu ihalelerine elektronik ortamda teklif vermede gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri sektörü yüzde 11,5 ile ilk sırada bulunuyor.

WEB SİTESİ SAHİPLİĞİ
Araştırmaya göre, kendi web sitesine sahip olan girişimlerin oranı yüzde 48,2 oldu.

250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerde web sitesi sahipliği, 10-49 çalışanı olan girişimlerin iki katından daha fazla olurken, Web üzerinden sunulan hizmet türleri içerisinde ''ürünlerin pazarlanması'' ilk sırada yer aldı.

Girişimlerin, güvenlik önlemi olarak, yüzde 93,3'ü virüs kontrolü veya koruma yazılımı, yüzde 32,2'si güvenlik duvarı ve yüzde 29,9'u ise güvenli sunucu kullanıyor.

muzo
07-06-2006, 13:59
İÇİŞLERİNDEN ÇOK TARTIŞILACAK KARAR!..

İçişleri Bakanlığı, devlete ait arsa ve binalarda bulunan tüm spor kulübü ve derneklerin boşaltılmasını istedi.
07 Haziran 2006 Çarşamba 13:49


İçişleri Bakanlığı, devlete ait arsa ve binalarda bulunan tüm spor kulübü ve derneklerin boşaltılmasını istedi




İçişleri Bakanlığı, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği genelgede, devlete ait arsa ve binalarda bulunan tüm spor kulübü ve derneklerin boşaltılmasını istedi.


İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine tepki gösteren spor teşkilatı yetkilileri, "Böyle bir kararı uygularsak, Türk sporuna darbe vurmuş oluruz. Bu hakemleri, federasyonları, amatörleri ve en acısı okulları da içine almış oluyor. Bir lise, spor kulübü kuruyor ve binası içerisinde bu kulübe oda veriyor. O oda kapatılırsa gençler nasıl spor yapacak, nerede toplanacaklar" dedi.


Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı’nın bu talebi doğrultusunda bir yandan bünyelerinde yer alan kulüp ve derneklerin listesini çıkartırken, bir yandan da hukuk kuruluna görüş soracak. Hukuk Kurulu’nun kararı doğrultusunda İçişleri Bakanlığı’na da sözkonusu kararın spora darbe olacağı anlatılacak.

muzo
07-06-2006, 17:12
ÖĞRENCİLERİNİN DÖNERBIÇAKLI SALDIRISINA UĞRADI

Bursa’da bir ilköğretim okulunda öğrencilerin deneme sınavında olduğu sırada, kapı önünde gürültü yapan öğrencileri uzaklaşmaları konusunda uyaran 30 yaşındaki 7 yıllık öğretmen Beyzade Ergün, bir süre sonra bu öğrencilerin çağırdığı 3 gencin döner bıçaklı saldırısına uğradı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 16:45


Bursa’da bir ilköğretim okulunda öğrencilerin deneme sınavında olduğu sırada, kapı önünde gürültü yapan öğrencileri uzaklaşmaları konusunda uyaran 30 yaşındaki 7 yıllık öğretmen Beyzade Ergün, bir süre sonra bu öğrencilerin çağırdığı 3 gencin döner bıçaklı saldırısına uğradı.

Ellerindeki taşlarla vurdukları öğretmeni önce yere düşüren saldırganlar, yanlarındaki döner bıçağıyla da kafatasını yardı. Saldırganlar, ‘Bunun işi bitti’ diyerek, öldüğünü sandıkları öğretmeni bırakıp olay yerinden uzaklaşırken, kaldırıldığı hastanede başına 6, kalçasına 2 dikiş atılan Beyzade öğretmene, bir hafta ‘iş göremez’ raporu verildi.

Merkez Yıldırım İlçesi’ne bağlı Arabayatağı Mahallesi’ndeki Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulu’nda geçen Pazar günü meydana gelen olay iddiaya göre şöyle gelişti. Öğrenciler arasında yapılan ortak deneme sınavı için okula gelen 7 yıllık öğretmen evli ve iki çocuk babası 30 yaşındaki Beyzade Ergün, sınav başladıktan sonra okulun bahçe kapısı önünde yüksek sesle konuşup, şakalaşan aynı okulun öğrencilerini uyarmak için dışarıya çıktı. Gürültü yapan öğrencilere, “Arkadaşlarınız içeride sınavda.

Gürültü yapıp dikkat dağıtıyorsunuz. Başka bir yerde oynayın” diyen Ergün, beklenmedik bir tepkiyle karşılaştı. Gürültü yapanlar arasında bulunan 6'ıncı sınıf öğrencisi 13 yaşındaki E.A., “Sen kim oluyorsun. Sana kötü şeyler yaparız. Burada bekle abimi çağırıyorum” diyerek, okulun önünden uzaklaştı.

3 KİŞİ GELİP SALDIRDI

Öğretmen Ergün, daha içeriye girmeden, okulun 50 metre uzağındaki boş arsadan gelen kimliği belirsiz 3 kişi, kapının önüne çağırdıkları öğretmene önce kafa atıp yere düşürdü. Daha sonra öğrencilerin gözleri önünde yerden aldıkları taşlarla öğretmenin bacaklarına ve sırtına vurmaya başlayan sanıklardan biri, belinden çıkardığı döner bıçağı ile Ergün’ü bacaklarından ve sırtından yaraladı. Son olarak öğretmenin kafasına döner bıçağı ile vuran sanıklar, kanlar içinde hareketsiz duran öğretmeni, ‘bunun işi bitti’ diyerek ‘öldü’ sanıp olay yerinden uzaklaştı.

“BÖYLE OLAYLARA ALIŞIĞIZ”

Çevredeki vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri, yaralı öğretmeni, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Başına 6 ve kalçasına 2 dikiş atılan Ergün, bir hafta ’iş görmez’ raporu verildikten sonra taburcu edildi. Ergün’ün şikayeti üzerine olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

Bu tür olayların kendileri için çok alışıldık olduğunu belirten Beyzade Ergün, “Bu sadece bizim değil, Türkiye’nin de önemli bir sorunu. Her okulda emniyet görevlileri bulunması gerekirken, bizim okulumuza sadece olay olduğunda polis geliyor. Güvenliğin daha da artırılması gerekiyor” dedi.

muzo
07-06-2006, 17:13
İŞADAMLARINA KADIN GÖNDERİP GİZLİ KAMERAYA ÇEKTİLER

Erzurum'da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin 4 aylık çalışması sonucunda yapılan "Kene" operasyonunda; organize suç örgütü kurmak, iş adamlarına kadın gönderip gizli çekimle şantaj yapmaktan suçlanan toplam 36 sanığın yargılanmalarına başlandı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 14:40



AHMET AKBUĞA
ERZURUM - Erzurum'da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin 4 aylık çalışması sonucunda yapılan "Kene" operasyonunda; organize suç örgütü kurmak, iş adamlarına kadın gönderip gizli çekimle şantaj yapmak, ihaleye fesat karıştırmak, zorla çek-senet tahsilatı yapmak iddiasıyla yakalanan ve aralarında MHP eski il başkanı ve ocak başkanlarının da bulunduğu 17'si tutuklu toplam 36 sanığın, bugün Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına başlandı.
Saat 10.00 sıralarında başlayan duruşma dolayısıyla emniyet ve jandarma ekipleri geniş güvenlik tedbirleri alarak mahkeme binası civarında kuş uçurtmazken, sanıkların yakınları da kalabalık gruplar halinde civarda toplandı. Erzurum Kapalı Cezaevi'nden zırhlı araçlarla getirilen tutuklu 17 sanıkla tutuksuz sanık hakkında hazırlanan iddianamede; "Suç işlemek için silahla örgüt kurmak, yönetmek, üye olmak, yardım ve yataklık etmek, şantaj yaparak zorla senet imzalatmak, hürriyeti tahdit, çek senet tahsil etmek, başkası adına tahsil yapmak, ölümle tehdit, silahla adam yaralamak, azmettirmek, darp ve bıçakla adam yaralamak" suçlarından 20 yıl ağır hapis cezası talep ediliyor.

muzo
07-06-2006, 17:15
Bingöl'de çatışma: 3 asker yaralandı



BİNGÖL’ün Yedisu İlçesi kırsalında PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada 3 asker yaralandı. Yaralı askerler Elazığ Askeri Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

Bingöl’ün Yedisu İlçesi kırsalında güvenlik güçleri tarafından başlatılan operasyonlar sürerken, Ayan mevkiinde PKK'lı bir grup teröristle sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada kimlikleri açıklanmayan 3 asker yaralandı. Yaralılar askeri helikopterle Elazığ Askeri Hastanesi'ne kaldırıldı.

Güvenlik güçleri kaçan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için bölgede geniş çaplı operasyonlarını sürdürüyor.

muzo
07-06-2006, 17:15
Ankara’da kritik zirve sona erdi !
Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Özkök arasındaki toplantı sona erdi..07 Haziran 2006 15:30

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile bir araya geldi. Toplantı yaklaşık 1.5 saat sürdü. Özkök Başbakanlık Konutu'ndan ayrıldı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök'ü Başbakanlık Merkez Binasına gelişinde Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer karşılamıştı. Toplantıda Erdoğan'ın isteği üzerine gerçekleşecek görüşmede Erdoğan'ın Atabeyler Çetesi ile ilgili değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını, hükümetin ve emniyetin TSK'ya karşı herhangi bir olumsuz tutum içinde olmadığını anlatattığı ifade ediliyor.

Genelkurmay Başkanı Özkök'ün de Atabeyler Çetesi'nin TSK ile ilişkilendirilmesi ve bu konudaki değerlendirmelerden duyduğu rahatsızlığı dile getireceği ve benzer olaylarda yapılacak operasyonların işbirliği içinde yürütülmesi ve kendilerine bilgi verilmesi konusundaki beklentilerini ifade edeceği aktarılıyor.

muzo
07-06-2006, 17:16
Şehit cenazesinde Kürtçe ağıtlar !
Hakkari’de şehit düşen erin cenazesinde Kürtçe ağıtlar, “Şehitler ölmez” sloganları vardı..07 Haziran 2006 15:24

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde terör örgütü PKK üyelerince ateş açılması sonucu şehit olan piyade er Abdurrahim Zençir’in (21) cenazesi, Gaziantep’te toprağa verildi.

Şehit er Zençir için öğlen namazının ardından Ulu Camii’de tören düzenlendi. Cenaze törenine şehit erin ailesi, yakınları ile Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, 5. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Necdet Sezginer, İl Jandarma Komutanı Albay Süleyman Yüksel ve vatandaşlar katıldı.
Şehit er Abdurrahim Zençir’in cenazesi camiye getirildiği sırada, Türk bayrakları açan vatandaşlar, tekbirler getirerek, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” şeklinde sloganlar attı.

Cenaze namazı öncesinde bakanların, protokolün ve askeri erkanın taziyelerini kabul eden şehit er Zençir’in babası Lezgin Zençir, “Vatanım sağ olsun paşam, devletim sağ olsun. Artık ben şehit babasıyım” karşılığını verdi.

Şehit er Abdurrahim Zençir’in annesi Saime Zençir ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun yaklaşık iki ay sonra terhis olacağını ve oğlu ile iki gün önce telefonda görüştüklerini belirterek, “İstanbul’a gitmiştim, iki gün önce oğlum beni aradı ve “Anneciğim beni merak etme. Karakolda kalıyorum, yerim rahat. Ben iyiyim’ dedi. Ben de askerden geldiğinde kendisini evlendirmek istediğimi kız beğendiğimi söyledim. Bana, “Sen bilirsin anacığım, her şeyin hayırlısı olsun” dedi. Ama oğlumun cenazesi geldi. Vatan sağ olsun” dedi.

Cenaze namazı sırasında sürekli fenalaşan ve sinir krizleri geçiren şehit erin yakınları, terör örgütüne lanetler yağdırırken, Kürtçe ağıt yaktıkları görüldü.

Gaziantep Müftüsü İsmail Canpolat’ın kıldırdığı cenaze namazının ardından askeri bando eşliğinde bir süre askerlerin omzunda taşınan şehit er Abdurrahim Zençir’in cenazesi, Yeşilkent Şehitliği’nde toprağa verildi.

muzo
07-06-2006, 17:16
Çevreyi kirletene 100 YTL cezası
Çevreyle ilgili net bir yasa geliyor.. Çevreyi kirletene 100 YTL para cezası !07 Haziran 2006 15:08

Kamuya açık yerlerde her ne şekilde olursa olsun çevreyi kirletenlere 100 YTL idari para cezası verilecek. Bu ceza kurum, kuruluş ve işletmelere ise üç kat olarak uygulanacak.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Çevre Kanunu Uyarınca Verilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, emisyon ölçümü yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine 500 YTL, standartlara aykırı emisyona sebep olan motorlu taşıt sahiplerine ise 1000 YTL idari para cezası verilecek.

Hava kirliliği yönünden önemli etkileri nedeniyle kurulması ve işletilmesi izne tabi tutulan tesisleri, yetkili makamlardan izin almadan kuran ve işletenlere 24 bin YTL ceza verilecek. Bu tesislerde emisyon miktarları yönetmelikle belirlenen sınırları aşıyorsa 48 bin YTL ceza uygulanacak.

İzne tabi tesisleri, aldıkları izin belgesinde veya yönetmeliklerde öngörülen önlemleri almadan, emisyon standartlarına ve sınırlamalarına aykırı olarak işletenlere de 24 bin YTL idari para cezası uygulanacak. Hava kirliliği yönünden özel önem taşıyan bölgelerde veya kirliliğin ciddi boyutlara ulaştığı zamanlarda ve kritik meteorolojik şartlarda gerekli önlemleri almayan, yasaklara aykırı davranan, mahalli çevre kurullarınca alınan kararlara uymayanlara söz konusu cezalar bir kat artırılarak uygulanacak.

Standartlara aykırı emisyona neden olanlar 6 bin YTL para cezası ödeyecek. Yasaklara aykırı davranan ya da mahalli çevre kurullarınca bu konuda alınan kararlara uymayanlara, söz konusu cezalar bir kat artırılarak uygulanacak.

Toplu veya tek ısıtılan konutlarda, standartlara aykırı emisyona neden olunlara her bağımsız bölüm için 300 YTL idari para cezası verilecek. Cezai sorumluluk toplu ısıtılan konutlarda yöneticiye, ferdi ısıtılan konutlarda ise konutu kullanana ait olacak. Hava kirliliği açısından özel önem taşıyan yerlerde yasaklara aykırı davrananlara bu ceza bir kat artırılarak verilecek. Sınır değerlerin üzerinde kokuya sebep olan emisyonları çevreye verenlere 2 bin YTL idari para cezası verilecek.

GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİME İLİŞKİN CEZALAR

Gürültü ve titreşime neden konutlara 400 YTL idari para cezası verilecek. Standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşime neden ulaşım araçlarına 1200 YTL, standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşime neden işyerleri ve atölyelere ise 4000 YTL idari para cezası uygulanacak.

Gerekli önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşime neden olan fabrika, şantiye ve eğlence yerler ise 12 bin YTL ceza ödeyecek. İyonlaştırıcı olmayan radyasyona ilişkin olarak yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlara 1000 YTL cezası verilecek.

SUYU KİRLETENLERE VERİLECEK CEZA

Ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve yargılama yetkisine bağlı olan deniz yetki alanlarında ve bunlarla bağlantılı sularda, doğal veya suni göller ve baraj gölleriyle akarsularda, petrol ve petrol türevleri (ham petrol, akaryakıt, sintine, slaç, slop, rafine ürün ve yağlı atık gibi) tahliyesi veya deşarjı yapan tankerlerden; bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 40 YTL, bin ile 5 bin (dahil) gros ton arasında olanlara, bu miktar ve ilave her gros ton başına 10 YTL, 5 bin gros tondan fazla olanlara ise, söz konusu miktarlara ek her gros ton başına 100 kuruş ceza uygulanacak.

Kirli balast tahliyesi yapan tankerlerden; bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına 30 YTL, bin ile 5 bin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına 6 YTL, 5 bin gros tondan fazla olanlara ise söz konusu miktarlara ve ek her gros ton başına 100 Kuruş ceza verilecek. Ülkenin egemenlik alanındaki denizlere ve yargılama yetkisine tabi olan deniz yetki alanlarına, içme ve kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık boşaltanlara 24 bin YTL idari para cezası verilecek. İçme ve kullanma suyu koruma alanlarına, kaynağın kendisine ve bu kaynağı besleyen yerüstü ve yeraltı sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık boşaltanlara 48 bin YTL para cezası uygulanacak. Bu kapsamda yapılan yapılar ise yıktırılacak. Deniz ve içme-kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık boşaltan her konut ve bağımsız bölüm için 600 YTL idari para cezası uygulanacak.

muzo
07-06-2006, 17:17
Emniyet: “Polisler açığa alınmadı !”



Emniyet yalanladı: AKP’li vekilin oğlu ile tartışan poliseler açığa alınmadı !07 Haziran 2006 16:40

Emniyet Genel Müdürlüğü, AKP Edirne Milletvekili Ali Ayağ'ın oğlunun, Şile'de trafik cezası nedeniyle tartıştığı 4 polisin açığa alınmadığı ve yerlerinin değiştirilmediğini, polis memurlarıyla ilgili Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner'in emriyle idari inceleme başlatıldığı bildirildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Basın Sözcülüğü'nden yapılan yazılı açıklamada AKP Edirne Milletvekili Ali Ayağ'ın oğlunun trafik cezası nedeniyle tartıştığı polislerin sürgün edildiği ve açığa alındığı yönündeki haberlerin “kesinlikle” doğru olmadığını kaydedilerek şunlar söylendi:

“Söz konusu olayla ilgili olarak Emniyet Genel Müdürümüz Sayın Gökhan Aydıner'in talimatıyla idari inceleme başlatılmış olup, Milletvekilimizin talebiyle görevli polislerin açığa alınması veya tayin edilmesi gibi haberler kesinlikle doğru değildir. İşlemin neticesinden kamuoyumuz daha sağlıklı olarak bilgilendirilecektir”

muzo
07-06-2006, 18:09
OTOMOBİL HIRSIZINI RÜZGAR ELE VERDİ :)

Konya'da, polis tarafından yapılan kimlik sorgulaması sırasında esen rüzgar hırsızı ele verdi.
07 Haziran 2006 Çarşamba 17:55


BURKAY ÇELEBİOĞLU
KONYA - Konya'da, polis tarafından yapılan kimlik sorgulaması sırasında esen rüzgarla birlikte ceketinin açılması sonucu belindeki silahı ortaya çıkan şahıs gözaltına alındı. Şahsın, oto hırsızlık suçundan sabıkalı olduğu ve otomobili 5 dakika önce çaldığı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, merkez Selçuklu İlçesi Cihan Caddesi Kavşağı'nda 06 FSN 82 plakalı otomobili şüphe üzerine durdurdu. Sürücü Ramazan K.'nın (25), kimlik sorgulaması yapıldığı sırada esen rüzgarla birlikte ceketinin açılmasıyla belindeki silahı gören polisler, şahsı gözaltına aldı. Ramazan K.'nın üzerinde yakalanan silahın kuru sıkıdan çevirme olduğu ve kullandığı otomobili 5 dakika önce Beyşehir Çevre yolu üzerinde bir apartmanın önünden çaldığı belirlendi. Şahsın yapılan sorgulamasında otomobilin anahtarını Mehmet S.'den aldığını söylemesi üzerine, sabıkalı Mehmet S.'nin evinde yapılan aramada, çok sayıda çoğaltılmış otomobille ev anahtarı ve sahte araç ruhsatları ele geçirildi.
Her 2 şahıs da sağlık kontrolleri sonrası tutuklanmaları talebiyle Konya Adliyesi'ne sevk edildi.

muzo
07-06-2006, 18:10
15 YAŞINDAKİ GENÇ KIZ 58'LİK KOMŞUSUYLA KAÇTI

SAMSUN'un Bafra İlçesi'ne bağlı Yakıntaş Köyü'nde 15 yaşındaki G.C., komşuları olan 58 yaşında ve 3 çocuk babası Mevlüt Yazmaz ile birlikte ortadan kayboldu.
07 Haziran 2006 Çarşamba 17:08



SAMSUN'un Bafra İlçesi'ne bağlı Yakıntaş Köyü'nde 15 yaşındaki G.C., komşuları olan 58 yaşında ve 3 çocuk babası Mevlüt Yazmaz ile birlikte ortadan kayboldu. Genç kızın babası, jandarmaya giderek kızının komşusu Yazmaz tarafından kaçırıldığını iddia edip şikayetçi oldu.
Bafra'nın Yakıntaş Köyü İlköğretim okulu 8'inci sınıf öğrencisi G.C., iddiaya göre geçen hafta akşam saatlerinde ortadan kayboldu. Genç kız, akşam eve dönmeyince ailesi jandarmaya haber verdi. Ancak, genç kızın 41 yaşındaki babası Nail C., kapı komşuları olan Mevlüt Yazmaz'ın da aynı gün ortadan kaybolduğunu öğrendi. Köyde yaptığı araştırmada kızını komşusunun kaçırdığını ileri süren Nail C., tekrar jandarmaya giderek Yazmaz'dan şikayetçi oldu.
Komşusununda kendisi gibi çiftci olduğunu belirten Nail C., “Kızım henüz 15 yaşında. Daha ilköğretim okulunu bitirmedi. Onun aklını Mevlüt Yazmaz çeldi ve zorla kaçırdı. Gencecik bir kızın babasından yaşlı bir adamla ne işi olabilir. Onu kaçıran kişinin kızımdan büyük torunları var. Kızım bir haftadır kayıp, her yere haber verdim ama bulunamadı' diye konuştu.
Nail C.'nin şikayeti üzerine harekete geçen jandarma, genç kızı ve kendisini kaçırdığı iddia edilen Mevlüt Yazmaz'ı bulmak için çalışmalara başladı.

muzo
07-06-2006, 18:11
Bir skandal da Kahramanmaraş Müzesi'ndeKarun Hazinesi'nden sonra bir skandal da Kahramanmaraş Müzesi'nde !07 Haziran 2006 17:45

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç dün Karun Hazinesi soygununa benzeyen bir hırsızlık olayının daha tespit edildiğini açıkladı, ancak müze veya eser ismi vermedi. Bakanın ismini vermediği müze Kahramanmaraş'ta çıktı. Kahramanmaraş Valisi İlhan Atış, Kahramanmaraş Müzesi’nde bulunan gümüş sikkelerden 545’inin sahteleriyle değiştirildiğinin tespit edildiğini söyledi.

Vali Atış, gazetecilere yaptığı açıklamada, 6 ay önce bir şüphe üzerine başlayan denetimlerin sonuçlandığını ve M.Ö 333-361 yılları arasına ait 545 gümüş sikkenin sahte olduğunun ortaya çıkartıldığını ifade etti.

Vali Atış, 1998 yılında, o dönemin müze müdürünün İstanbul’a tayin edildiğini hatırlatarak, şu bilgileri verdi:

"Bu tayin olayı sonrasında, müzedeki eserlerin sayımı yapıldı ve ambar memuruna teslim edildi. Ancak daha sonra eserlerin sayılarak teslim alınmadığı belirlendi. Bunun belirlenmesi üzerine valilik olarak Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuruda bulunarak müfettiş istedik. 6 aydan beri bu olayı yakından takip ediyorduk.

Müfettişlerin yaptığı denetimler sonucunda, Kahramanmaraş Müzesi’nde bulunan gümüş sikkelerin 545’inin gerçek olmadığını, sahteleriyle değiştirildiğini ortaya çıkarttık." Vali Atış, olayın adliyeye intikal ettiğini, Kahramanmaraş Müzesi’nde ambar memuru olarak çalışan A.Y hakkında yasal işlem yapılacağını, soruşturmanın sürdürüldüğünü de sözlerine ekledi.

muzo
07-06-2006, 20:06
BİNGÖL'DE MAYIN PATLADI: 1 ER VE 1 ASTSUBAY YARALI

Bingöl'ün Yedisu ilçesinde mayın patlaması sonucu 1 er ve 1 astsubay yaralandı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 18:17


BİNGÖL - Bingöl'ün Yedisu ilçesinde mayın patlaması sonucu 1 er ve 1 astsubay yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Eskibalta köyü yakınlarında güvenlik güçleri tarafından dün akşam yapılan arazi arama ve tarama çalışmaları sırasında, daha önce terör örgütü PKK üyeleri tarafından araziye döşenen mayın patladı.
Patlama sonucu 1 er ve 1 astsubayın yaralandığı, yaralıların helikopterle Elazığ Asker Hastanesine kaldırıldığı bildirildi.
Bölgede arazi tarama ve arama çalışmalarına devam edildiği belirtildi.

muzo
07-06-2006, 20:07
BEKLENENDEN YÜKSEK OLDU!.. MERKEZ BANKASI FAİZLERİ 1.75 ARTIRDI

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 'karar alıcı' olarak gerçekleştirdiği olağanüstü toplantısında, kısa vadeli faiz oranlarını 1,75 puan artırdı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 19:00



ANKARA - Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 'karar alıcı' olarak gerçekleştirdiği olağanüstü toplantısında, kısa vadeli faiz oranlarını 1,75 puan artırdı.
Böylece gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 13,25'den yüzde 15'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 16,25'den yüzde 18'e yükseldi.
Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, Para Politikası Kurulu, 'söz konusu kısa vadeli gelişmelerin orta vadeli bekleyişler ve fiyatlama davranışları üzerinde kalıcı etkiler oluşturmasını önlemek ve orta vadede enflasyon eğiliminin hedeflerle uyumlu kalmasını sağlamak amacıyla politika faizlerini gözden geçirme gereği duymuştur' değerlendirmesini yaptı.
Açıklamada, Nisan ve Mayıs aylarındaki enflasyon gerçekleşmelerinin ardından yıllık enflasyon, hedefle uyumlu patikanın belirgin olarak üzerine çıkıldığı belirtildi.
Bunun yanında, yakın zamanda mali piyasalardaki dalgalanmaların ardından oluşan döviz kuru hareketlerinin doğrudan etkileriyle, önümüzdeki aylarda yıllık enflasyon rakamlarının geçici olarak bir miktar daha yükselmesinin söz konusu olabileceği ifade edilen açıklamada şöyle denildi:
'Para Politikası Kurulu, söz konusu kısa vadeli gelişmelerin orta vadeli bekleyişler ve fiyatlama davranışları üzerinde kalıcı etkiler oluşturmasını önlemek ve orta vadede enflasyon eğiliminin hedeflerle uyumlu kalmasını sağlamak amacıyla politika faizlerini gözden geçirme gereği duymuştur.
Bugünkü bilgiler ışığında, kısa vadede politika faizlerinin yukarı yönlü olma olasılığı bir önceki döneme kıyasla azalmıştır.
Ancak para politikası kararlarının yönünün, enflasyon görünümüne ilişkin gelişmelere bağlı olarak farklılaşmasının mümkün olduğu da unutulmamalıdır. Kararlar oluşturulurken, enflasyonun 2007 yılının sonlarına doğru hedefe yakınsayacağı bir perspektif gözetilecektir.
Dolayısıyla orta vadede, enflasyonda öngörülen düşüşle beraber politika faizlerinin de düşüş yönünde olacağı bir görünüm esas alınmaktadır.'
Açıklamada, 'enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni veri ve haberin, Para Politikası Kurulu'nun geleceğe yönelik duruşunu tekrar gözden geçirmesine neden olacağının özenle vurgulanmalıdır' denildi.
Açıklamada, Para Politikası Kurulu'nun değerlendirmelerinin özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı ifade edildi.
Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İMKB Repo-Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının (politika faizleri) artırılmasına karar verdi.
Buna göre, gecelik faiz oranları kapsamında, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 13,25'ten yüzde 15'e, borç verme faiz oranı yüzde 16,25'ten 18'e, Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-16.30 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 9,25'ten yüzde 11'e, borç verme faiz oranı yüzde 19,25'ten yüzde 21'e, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 15,25'ten yüzde 17'ye yükseldi.
Para Politikası Kurulu'nun bugün aldığı karar ile gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 15'e çıkartması ile 11 Nisan 2005 tarihindeki borçlanma faiz oranına geri dönüldü.

muzo
07-06-2006, 21:56
MİLLİ EĞİTİM BAKANI : LİSELERE BİTİRME SINAVI GETİRELİM

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, lise son sınıf öğrencilerinin okula gitmemesiyle ilgili olarak, "Lise son sınıf öğrencileri, lise 1. ve 2. sınıfta kaçırdıkları dersleri şimdi öğrenmeye, onları telafi etmeye çalışıyorlar ve bunu da okulun normal müfredatı içinde yapamayacaklarını biliyoruz" dedi.
07 Haziran 2006 Çarşamba 20:47


Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, lise son sınıf öğrencilerinin okula gitmemesiyle ilgili olarak, "Lise son sınıf öğrencileri, lise 1. ve 2. sınıfta kaçırdıkları dersleri şimdi öğrenmeye, onları telafi etmeye çalışıyorlar ve bunu da okulun normal müfredatı içinde yapamayacaklarını biliyoruz" dedi.
"Sorunun, ÖSS sisteminden kaynaklandığını, bu sistem değişmediği sürece liselerin rayına oturmasının mümkün olmadığını" söyleyen Çelik, "ÖSYM Başkanı’na, YÖK Başkanı’na, bu işte sorumluluğu olan bütün insanlara sesleniyorum: Bu, bu sene son olsun" diye konuştu.
Çelik, liselere bakalorya sistemi getirilmesini de önerdi.
Milli Eğitim Bakanı Çelik, Bilkent Üniversitesi’nin yaptığı bağış için düzenlenen törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Lise son sınıf öğrencilerinin okula gitmediklerinin" anımsatılarak, bu konuda önlem alınıp alınmayacağının sorulması üzerine Çelik, göreve geldiğinden bu yana mevcut ÖSS sisteminin Türkiye’deki ortaöğretimi felç ettiğini söylediğini belirtti.
"Bizim 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 45. maddesini değiştirme ile ilgili hazırladığımız kanun, sayın Cumhurbaşkanı’ndan döndü" diyen Çelik, "öğrenciyi okula bağlamaya yönelik ne kadar unsur varsa bunu masaya getirdiklerini, tekliflerde bulunduklarını" belirterek, şöyle konuştu:
"Bana ’öğrenciler dershaneye niye gidiyor?’ diye soru soruyorlar.
Eğer öğrenciyi okula bağlayamazsak öğrenci, okul yerine dershaneye gider. ÖSS, 10 öğrenciden 1’ine kazandıran, 9’unu eleyen bir sınav.
Dolayısıyla bu kadar talep olduğu sürece, kontenjanlar da böyle olduğu sürece bu yarışma olacaktır. Dershaneleri yok ederseniz, bu sefer bireysel çarelere başvuracaklar, özel dersler alacaklar. Bu bir sonuçtur. Bu sonucu doğuran sebepleri yok etmediğiniz sürece bu devam edecektir." Geçen yıl ÖSS’de içerik değişikliği yapıldığını anımsatan Çelik, yumuşak bir geçiş yapmak gerektiğini, değişikliklerin aniden uygulanmaya başlanmasının öğrencilerde şok etkisi yarattığını söyledi.
Çelik, şunları kaydetti:
"Çocuklar eski sisteme göre sınava hazırlanmışlardı, şimdi lisedeki ders içerikleri işin içine girdi. Edebiyatı hiç görmemiş veya gerekli görmeyen insanlar şimdi Fuzuli’yi, Nedim’i, Namık Kemal’i çalışmaya başladılar. Tabii 1., 2. sınıftaki kaçırdıkları dersleri şimdi öğrenmeye, onları telafi etmeye çalışıyorlar ve bunu da okulun normal müfredatı içinde yapamayacaklarını biliyoruz. Bizim amacımız üzüm yemekse, bu ülkenin çocuklarına eziyet etmemekse farklı farklı yöntemler denemeliyiz. Gelin, birçok okula, birçok liseye bakalorya getirelim. Çocuk burayı geçerse sınava girmesin, Almanlar’ın Abitur’u gibi, IB gibi, bizim eski olgunlaşma sınavımız gibi öğrenciyi ortaöğretimde aldığı dersler itibarıyla bir bütün olarak değerlendiren bir yöntem getirelim. Olgunlaşma sınavını lise bitirme sınavı gibi algılamayabilirsiniz. Olgunlaşma sınavından geçmeyen öğrenci üniversiteye müracaat bile edemesin. Biz bütün bu tekliflerde bulunduk.
ÖSS’nin şekliyle, nasıl yapılacağıyla, nasıl yapılmayacağıyla, soruların stiliyle ilgili olarak benim iğnenin ucu kadar yetkim yok, bugünkü yasalara göre. Böyle olduğu halde bazı basın organlarının özellikle Bakanlığı hedef alması hakikatle, gerçekle, hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Ben buradan sayın ÖSYM Başkanı’na, sayın YÖK Başkanı’na, bu işte sorumluluğu olan bütün insanlara sesleniyorum: Bu, bu sene son olsun. Lise son sınıflardaki yavrularımızın hasta olmadıkları halde gidip hastanelerden rapor almaları, çocuklarımıza bu yaşta sahtecilik öğretilmesi, kimin hoşuna gider. Bakan olarak bu önce beni rahatsız eder. ÖSS sistemi değişmediği sürece liselerin rayına oturması mümkün değildir"

"REKLAM İHTİYACI HİSSEDİYORLAR"
OKS’de, devlet okullarının başarısız olduğuna ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine Çelik, "Öncelikle şunu ifade edeyim, bizim kimseden bir şey kaçırdığımız, sakladığımız bir şey yok" dedi.
Geçen yıl OKS sonuçlarını ilan ederken dereceye girenlerin de açıklandığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:
"OKS’ye giren 100 öğrenciden kaçı istediği yere girdi, kaçı başarılı oldu diye bir hesaplama yaparsanız, ilk 20’ye 11 devlet okulu, 9 özel okul giriyor. Ama bireysel başarılar itibarıyla değerlendirirseniz, ilk 20’ye 13 özel okul, 7 devlet okulu giriyor.
Özel okullardaki özel durum şudur, bunun özellikle altını çizmek istiyorum, özel okullarımız Türkiye’de yüzde 45’lik kapasiteyle çalışmaktadır. Bu nedenle de daha fazla öğrenci çekmek için kendilerini tanıtmak, reklam yapmak gibi ihtiyaç hissediyorlar.
Dolayısıyla deha derecesinde zeki olan çocuklara çok ciddi imkanlar veriyorlar, ücret almadıkları gibi onlara ve ailelerine çok farklı imkanlar temin ederek, onları kendi öğrencileri olarak istiyorlar.
Kendi okullarına kaydetmek, kendi öğrencileri olmalarını sağlamak ve kendi okullarını temsilen sınavlara girmesini sağlamak için olağanüstü bir gayret sarf ediyorlar. Fakat devlet okullarının daha fazla öğrenci çekmek için reklam yapmak gibi bir çabası söz konusu değil. Devlet okullarının neredeyse tamamına yakını daha fazla öğrenci gelmese de sınıflarımızdaki öğrenci sayısı kabarmasa gibi bir gayret içindeler.
Bu yüzden özel okullarımızdaki bireysel başarıları sanki özel okulların hepsi çok başarılı, devlet okulları başarısız şeklinde bir değerlendirmeye tabi tutarsanız, bu çok yanlış bir değerlendirme olur."

"TOPTAN YAKLAŞMAK DOĞRU DEĞİL"
Çok iyi devlet okullarının yanı sıra vasat devlet okulları da bulunduğunu, aynı şeyin özel okullar için de geçerli olduğunu ifade eden Çelik, "Bu şekilde toptancı bir yaklaşım kesinlikle doğru değildir" diye konuştu.
Türkiye’de geçmiş dönemlerde özel okullara "şaşı bakıldığını" kaydeden Çelik, "devlet okulları-özel okullar" şeklinde bir ayrım yapmayı da doğru bulmadığını söyledi.
Aynı şekilde devlet üniversitesi-vakıf üniversitesi ayrımı da yapılmaması gerektiğini ifade eden Çelik, ÖSS’de ilk 100’e giren öğrencilerin yüzde 50’sinin vakıf üniversitelerini tercih ettiğini belirtti. Vakıf üniversitelerindeki öğrenci oranının yükseköğretimdeki payının yüzde 4-4.5 olduğunu kaydeden Çelik, "Bunun sebebi nedir?
Gerçekten dünya çapında iyi olan vakıf üniversitelerimiz var, bir kısmı bunun için tercih ediyor. Vakıf üniversitelerimiz bu öğrencilere ekstra imkanlar sağlıyor. Bu, devlet üniversitelerinin kötü olduğu anlamına gelmiyor" diye konuştu.
Bir gazetecinin, İzmir’deki okullara "cinsellik" ile ilgili bir anket gönderildiğini belirtmesi üzerine Çelik, "O konuda inceleme başlattık. İnceleme sonuçlandığı zaman sizlerle paylaşacağız" dedi.

muzo
07-06-2006, 21:57
ŞENER : FAİZ ARTIRIMI HAYIRLI OLSUN

Şener, Ankara Ticaret Odası'nda Ankara Sivaslı Dernekler Federasyonu tarafından düzenlenen 'Birlik ve Kardeşlik İçin Sivas Modeli' konulu toplantıya katıldı.
07 Haziran 2006 Çarşamba 20:30


ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Merkez Bankası'nın bağımsız bir kuruluş olduğunu ve ekonomideki gelişmelere göre operasyonel bağımsızlığını aldığı kararlarla gösterdiğini söyledi.
Şener, Ankara Ticaret Odası'nda Ankara Sivaslı Dernekler Federasyonu tarafından düzenlenen 'Birlik ve Kardeşlik İçin Sivas Modeli' konulu toplantıya katıldı.
Abdüllatif Şener, toplantının ardından A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Merkez Bankası faiz artırımı kararının hayırlı olmasını diledi ve yorum yapmayacağını kaydetti.