Orijinalini görmek için tıklayınız : 09/06 Türkiyede neler oluyor
Özgür Erge
09-06-2006, 02:05
Türkİş ve KESK, ek zam istedi
Cenevre (AA) - Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, ''Çalışanların ücretlerinde enflasyon karşısında yaşanan reel aşınma telafi edilmelidir'' dedi.
Kılıç, kamuda görevli işçiler adına yapılan toplu sözleşmenin 2. yıl zamlarının, enflasyon rakamları dikkate alınarak belirlendiğini söyledi. Buna göre, belirlenen artış oranının, enflasyonun altında kalması halinde 2. yıl zamlarının enflasyon rakamları dikkate alınarak revize edilmesi gerektiğine işaret eden Kılıç, enflasyon karşısında şu
anda çalışanların ücretlerinde yüzde 1.5'luk bir kayıp olduğuna dikkati çekti.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın ''enflasyonla mücadele kapsamında çalışanların ücretlerinde reel olarak gerileme yaşandığını, ekonomideki büyümenin de çalışanların fedakarlığıyla gerçekleştiğini'' söylediğini anlatan Kılıç, ''Çalışanların ücretlerinde enflasyon karşısında yaşanan reel aşınma telafi edilmelidir'' diye konuştu.
Salih Kılıç, bu konudaki tüm veriler değerlendirildikten sonra yaşanan kayıpların, önümüzdeki toplu sözleşme döneminde ele alınması gerektiğini kaydetti.
Kılıç, ''Enflasyonun zaten Hükümet tarafından revize edilmesi düşünülüyor. Enflasyon revize ediliyorsa çalışanların kayıpları da gözönüne alınmalı ve bu konuda yeni bir düzenlemeye gidilmelidir'' şeklinde konuştu.
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul da yaptığı yazılı açıklamada, ''Kamu emekçileri oluşan reel kayıplarının karşılanmasını talep etmektedir. Hükümetin verdiği yüzde 5'lik zam (yüzde 2.5'i daha verilmedi) yılın ilk 5 ayında buharlaşmıştır. Geride kalan 7 ay için gerçekleşecek enflasyonun üzerinde acilen bir ek zam verilmelidir''
dedi.
Özgür Erge
09-06-2006, 03:22
MEB'den öğrencilere sınav uyarıları
Küçüklerin büyük yarışı olarak bilinen ve bu yıl 811 bin 533 adayın katılacağı Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) için geri sayım başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı, 11 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek sınava katılacak öğrencilerin, sınava girecekleri binayı önceden görmeleri ve sınav günü sınav kimlik belgeleri ile nüfus cüzdanlarını unutmamaları uyarısında bulundu.
Türkiye'de tüm iller ve 25 ilçe ile yurtdışında Lefkoşa, Medine, Cidde, Riyad, Trablus, Bakü, Aşkabat, Taşkent ve Astana'da yapılacak OKS, 2 bin binada, 40 bin 945 salonda gerçekleştirilecek. Saat 10.00'da başlayacak sınav, tek oturumda ve 120 dakika sürecek. Sınavda adaylara çoktan seçmeli test uygulanacak.
SEZER: 'ECEVİT'İN DURUMU BİZİ UMUTLANDIRACAK NİTELİKTE'
Cumhuriyetin ve Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) 83. yılı münasebetiyle ATO tarafından verilen kokteyle katılan Zeki Sezer, Ecevit'in sağlık durumu ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.
09 Haziran 2006 Cuma 00:00
ANKARA - Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde halen tedavisi sürmekte olan DSP Onursal Başkanı Bülent Ecevit'te ameliyattan sonraki gelişmelerin kendilerini umutlandıran nitelikte olduğunu söyledi.
Cumhuriyetin ve Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) 83. yılı münasebetiyle ATO tarafından verilen kokteyle katılan Zeki Sezer, Ecevit'in sağlık durumu ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sezer, bu konudaki sorular üzerine, 'Sayın Ecevit'in ameliyattan sonraki gelişmeleri bizi umutlandıracak nitelikte. Doktorların da bugün gelinen noktada umutlarının arttığını görüyoruz. Bu da sevindirici' dedi.
Ecevit'in küçük küçük kıpırtılara, küçük acılara, uyaranlara tepkiler verdiğini belirten Sezer, bunları olumlu olarak değerlendirdiklerini bildirdi.
Bir gazetecinin, 'Rahşan Hanım hastanede mi?' sorusu üzerine de Sezer, 'Evet hastanede sürekli kendisi ile beraber hastanede kalıyor. Rahşan Hanım son derece metin, aynı zamanda umutlu' dedi.
DSP Genel Başkanı Sezer, bu konudaki bir başka soru üzerine de doktorların bu tür rahatsızlarda tedavi sürecinin uzun sürebileceğini ifade ettiklerini anlattı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, gazetecilerin eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın cezasını evde çekmesine yönelik soruları üzerine, infazın başlamadığını, kararın Yargıtay'a gideceğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
'Avukatlarımızın tahmini Yargıtay'ın verilen kararı yine bozacağı yönünde. Çünkü bundan evvel bir bozma kararı verdiklerinde ortaya koydukları bazı gerekçeler vardı. Bu gerekçelerden hiçbirinin yerine getirilmediği görüşünde avukatlarımız. Dolayısıyla Yargıtay'dan tekrar bir karar çıkana kadar Erbakan Hoca'nın yapacağı bir şey yok. Evde çekmesi söz konusu değil.'
Gazetecilerin cezanın kesinleşmesi durumunda Erbakan'ın Ankara'yı mı Altınoluğu mu tercih edeceği sorusu üzerine de Kutan, her ikisini de tercih edebileceğini belirtti.
KARTAL'DA BİR ADAM KENDİNİ AĞACA ASIP, MEKTUP BIRAKTI
Cevizli sahilindeki bir ağaçta bir kişinin asılı olduğunu gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi.
09 Haziran 2006 Cuma 00:05
Kartal'da bir kişi, ağaçta asılı bulundu.
Cevizli sahilindeki bir ağaçta bir kişinin asılı olduğunu gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi.
İncelemede bu kişinin, emekli işçi Halil İbrahim Gemicioğlu (47) olduğu belirlendi.
Gemicioğlu'nun üzerinden, bir süre önce ayrıldığı eşine yazdığı belirtilen 'Çocuklarıma iyi bak. Ölümümden Celal ve Kemal sorumludur' notu çıktı.
Halil İbrahim Gemicioğlu'nun cesedi, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.
TERÖRİSTLER 4 POLİSİ VURDU
Batman'ın Kozluk ilçesinde teröristlerin kaymakamlık lojmanına saldırısında 4 polis yaralandı.
09 Haziran 2006 Cuma 00:06
Batman'ın Kozluk ilçesinde teröristlerin kaymakamlık lojmanına saldırısında 4 polis yaralandı.
Tepecik Mahallesindeki kaymakamlık lojmanına bir grup terörist tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı.
Olayda, konutun güvenliğini sağlayan polislerden 4'ü yaralandı.
Batman'daki hastanelere kaldırılan polislerden 2'sinin hafif yaralı olduğu belirtildi.
Saldırı sırasında Kaymakam Kamuran Mustafa Ballı'nın Ankara'da bulunduğu, eşi ve çocuklarının ise lojmanda olmadığı öğrenildi.
YARALI POLİSLERİN SAĞLIK DURUMU İYİ
Batman Vali Vekili Tamer Orhan, teröristlerce Kozluk İlçesi'ndeki terörist saldırıda yaralanan polis memurlarını hastanede ziyaret etti.
Kaymakamlık lojmanına teröristlerce düzenlenen saldırıda yaralanan polis memurları Semih İmrek, Hasan Turkin, Halil Yurdakul ve Ahmet Aslanalp'i tedavi gördükleri Batman Özel Şifa Hastanesinde ziyaret eden Orhan, geçmiş olsun dileklerini ilettiğini belirtti.
Polis memurlarının sağlık durumlarının iyi olduğunu kaydeden Orhan, teröristlerin yakalanması için bölgede operasyon başlatıldığını bildirdi.
KAYIP ÖĞRETMENİN ÖLÜSÜ BULUNDU
Uşak'ta, mart ayında kaybolan Uşak Ticaret Lisesi öğretmeni Mehmet Uzun, Gediz Nehri'nde ölü bulundu.
09 Haziran 2006 Cuma 00:07
Uşak'ta, mart ayında kaybolan Uşak Ticaret Lisesi öğretmeni Mehmet Uzun, Gediz Nehri'nde ölü bulundu.
Akbulak köyünün 1 kilometre uzağında bulunan Gediz Nehri'nde ceset gören çobanlar durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelen jandarma, cesedi nehirden çıkardı.Yapılan incelemede, cesedin Uşak Ticaret Lisesi öğretmenlerinden Mehmet Uzun'a ait olduğu belirlendi.Uzun'un cesedi, ölüm sebebinin belirlenebilmesi amacıyla İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderildi.Uzun, 6 Mart 2006'da, “garajda taksicilik yapan kardeşimin yanına gidiyorum” diyerek evden ayrılmış ve kendisinden bir daha haber alınamamıştı.
İŞADAMINI KAÇIRAN GASPÇILAR POLİS ÇIKTI!..
İşadamının şikayeti üzerine, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 2 polis memurunun da aralarında bulunduğu 4 kişi gözaltına alınmıştı.
09 Haziran 2006 Cuma 00:09
Bağcılar'da alıkoydukları işadamının bir miktar parasını ve kredi kartlarını gasp ettikten sonra 50 bin dolar ve otomobilinin devrini istedikleri iddia edilen 4 kişiden 2'si tutuklandı.
Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliğindeki sorgu ve işlemleri tamamlanan polis memurları F.G ve M.Ş.B. ile Mustafa Aldemir ve Uğur Ağaç, Bağcılar Adliyesine sevk edildi.
Aldemir ve Ağaç, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, polis memurları serbest bırakıldı.
Bağcılar İnönü Mahallesi Bakırköy Caddesi'nde 6 Haziran Salı günü, işadamı Gürbüz T'nin 34 GJE 50 plakalı otomobilinin önünün polis rozeti gösteren kişilerce kesildiği, 2 bin YTL, 100 ABD doları ile çeşitli bankalara ait 3 adet kredi kartının gasp edildiği, otomobilinin devri ile 50 bin dolar daha para istendiği iddia edilmişti.
İşadamının şikayeti üzerine, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 2 polis memurunun da aralarında bulunduğu 4 kişi gözaltına alınmıştı.
FUHUŞ TUZAĞIYLA GASP...
Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde, fuhuş yaptıracaklarını öne sürerek kandırdıkları kişileri ormana götürüp gasp eden 6 kişilik bir çete çökertildi.
09 Haziran 2006 Cuma 00:12
KEMAL ALTINKAYA
KOCAELİ - Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde, fuhuş yaptıracaklarını öne sürerek kandırdıkları kişileri ormana götürüp gasp eden 6 kişilik bir çete çökertildi.
Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, İsmet B. (25) isimli bir inşaat işçisinin kendilerine başvurması üzerine, son günlerde meydana gelen oldukça ilginç bir gasp olayını ortaya çıkarttı. Edinilen bilgilere göre, A.A. (27) isimli bir kadın önce şehir merkezinde gezerek, gözüne kestirdiği erkeklerle arkadaşlık kuruyor daha sonra arkadaşlık kurduğu erkeği, birlikte olmak için ormana götürüyor. Bu sırada çetenin diğer elemanları ellerinde satır ve bıçaklarla ortaya çıkarak, kurbanı önce dövüyor, daha sonra da üzerindeki kıymetli eşyaları gasp ettikten sonra şahsı serbest bırakıyor.
Çetenin son kurbanı olan İsmet B.'nin, jandarmaya verdiği ifadede, "Gebze'de gezerken, adını sonradan öğrendiğim A.A. ile kendisinin yakınlaşması sonucu tanıştım. Bir süre konuştuktan sonra beni birlikte olmak için evine davet etti. Birlikte bir otobüse binerek, Dilovası Beldesi'ne gittik. Daha sonra eve gidiyoruz diye beni ormanlık alana götürdü.
Burada birbirimize yakınlaştığımız sırada, ellerinde satır ve bıçak olan 5 kişi ortaya çıktı. Beni yere yatırıp dövdüler ve daha sonra üzerimdeki para ve cep telefonumu zorla gasp ettiler. Hatta Gebze'ye dönecek param olmadığını söyleyince de, 1 YTL verip beni bıraktılar" dediği öğrenildi.
İsmet B.'nin verdiği bu ifade üzerine hemen araştırmalarına başlayan jandarma ekipleri, olayda yem olarak kullanılan A.A. isimli bayan ile T.K. (19), C.C. (17), M.M.Y. (19), İ.D. (26) ve çetenin lideri olduğu iddia edilen T.B. (19) isimli toplam 6 kişiyi yakalayarak gözaltına aldı. Yakalanan zanlılardan A.A. isimli bayanın fuhuş ve hırsızlıktan sabıkalı olduğu da öğrenildi. Ayrıca çete üyelerinin Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından da nitelikli gasp olayına karıştıkları gerekçesiyle bir süredir arandığı bildirildi. Bu yöntemle çok sayıda kişiyi gasp ettikleri tahmin edilen zanlılar, sorgularını müteakip bugün savcılığa sevk edildi. Doktor kontrolüne götürülen zanlılardan bazıları, görüntü almaya çalışan basın mensuplarına da tepki gösterdi. Olayla ilgili soruşturmaya ise devam ediliyor.
KARGO PAKETİNDEN ZEHİRLİ YILAN ÇIKTI!..
Sarı ve siyah renkli yaklaşık 2 metrelik bir yılan Özseven'in üzerine atladı.
09 Haziran 2006 Cuma 08:25
Bir şirketin genel müdürüne gönderilen paketten 2 metrelik zehirli yılan çıktı. Muhsin Özseven kargo şirketini dava edeceğini söyledi.
İstanbul Sarıyer Ferahevler'de bulunan Ökten Madencilik A.Ş.'nin Genel Müdürü Muhsin Özseven'e gönderilen kargo paketinden 2 metre uzunluğunda zehirli bir yılan çıktı. Önceki akşam yaşanan ilginç olay şöyle gelişti. Muhsin Özseven'e Aras Kargo görevlisi bir paket getirdi. Üzerinde gönderici adı Gökborg Yapıoğlu, gönderici adresi Mustafa Kemal, Avcılar yazan ve ödemeli olarak gönderilen paketi açan Muhsin Özseven, içinde bir paket daha olduğunu gördü. İkinci paketin içinden çıkan sarı ve siyah renkli yaklaşık 2 metrelik bir yılan Özseven'in üzerine atladı. Paniğe kapılan Özseven, can havliyle yılanı üzerinden itti. Yılan odanın içinde dolaşmaya başlarken genel müdür polisi ve itfaiyeyi aradı. Bu sırada klima nedeniyle soğuk olan odadaki turunu tamamlayan yılan, bir poşetin içine girerek kıvrıldı. Kısa süre sonra olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yılanı etkisiz hale getirdikten sonra bir çuvala koydu. İncelemede yılanın zehirli olduğu öğrenildi. Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Davutpaşa Aras Kargo'dan gönderilen paketi incelemek üzere kriminal laboratuvara gönderdi. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü sürerken Genel Müdür Özseven, kargo şirketi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yılan İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün avukat görüşme odasında bir gece gözetim altında tutuldu.
"YA BOMBA OLSAYDI"
Olay sonrası şikayette bulunduğunu kaydeden Özseven, "Kendilerine gelen koliyi kontrol etmeyen Aras Kargo yetkililerinden şikayetçi oldum. Ayrıca ibret olsun diye tazminat davası da açacağım. Maksadım para değil. Bunun bir örnek olmasını sağlamak ve kargo görevlilerini ciddi bir şekilde göreve davet etmek. Kargo görevlilerinin kendilerine gelen kolileri kontrol etmeleri gerekiyor. Ya bomba olsaydı. Zehirli olan yılan beni soksaydı ne olacaktı" diye konuştu.
Paketteki gönderici adı ve adrese henüz ulaşılamadı. Polis yılanın kim tarafından hangi amaçla gönderildiği konusunda araştırmalarını sürdürüyor. İstanbul Üniversitesi Emtoloji Ana Bilim dalında incelenen zehirli yılanın "Hazar" cinsi olduğu, halk arasında bozyılan olarak bilindiği öğrenildi. Sıcak ortamı sevdiği belirtilen yılanın doğaya bırakılacağı bildirildi.
Resmi araçla 25 mermi sıktılar!
Ankara'da Büyükşehir Belediyesi ile Keçiören Belediyesi arasında silahlı kavga!09 Haziran 2006 08:51
Büyükşehir ile Keçiören belediyeleri arasındaki gerginlikte silahlar konuştu. Gökçek, "Devlete ait bir kamu binasına Keçiören Belediyesi’ne ait araçlarla gelip, 25 kurşun atmışlardır. Bunlar silahlı bir çetedir. Keçiören Belediye Başkanı’nın bu çete ile ilişkisi olup olmadığını yargı belirleyecektir" dedi.
ANKARA’da AKP’li Büyükşehir ile Keçiören Belediyeleri arasında yerel seçimlerden bu yana tırmanan kavgada silahlar konuştu. Keçiören Belediyesi’nin parkındaki tabelalarının sökülmesinin ardından Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı, kurşun yağmuruna tutuldu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "Bunlar silahlı bir çetedir. Keçiören Belediye Başkanının bu çete ile ilişkisi olup olmadığını yargı belirleyecektir. Ancak benim için olayın bir çete organizasyonu olduğu açıktır" değerlendirmesinde bulundu. Gökçek, aynı partiye mensup olmalarına rağmen Turgut Altınok’la aralarında iki seneye varan kopukluğun kendisi açısından giderilmeyecek noktada olduğunu vurguladı.
"Çevre Koruma Daire Başkanlığı’na Keçiören Belediyesine ait araçlarla gelip tarayarak ayrılmışlar. Polis olay yerinde 25 mermi çekirdeği buldu" diyen Gökçek, dün Baykal ile görüşmeden sonra yaptığı açıklamada olayı şöyle anlattı:
"Fatih Sultan Mehmet Parkı, benim Keçiören Belediye Başkanlığım döneminde Turgut Özal adıyla hizmete açılmıştı. Daha sonra parkın adı değiştirilerek Turgut Altınok döneminde Fatih Sultan Mehmet Parkı adını aldı. O parkla ilgili olarak yeni bir düzenleme kararı almamızın hemen ardından Keçiören Belediyesi, parkta büyük bir çalışma başlattı. Biz de mahkeme kararı ile parkın Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu kayda geçirdik. Ardından da parkta Keçiören tabelasını sökerek Büyükşehir Belediyesi tabelasını koyduk."
NASIL OLDU?
Keçiören Belediyesi’nin Etlik’teki Fatih Sultan Mehmet Parkı’nda başlattığı inşaatın tabelaları geçen pazar gecesi saat 02.30’da Büyükşehir Belediyesi’ne ait araçlar tarafından tahrip edildi. İkinci tabelanın iş makinesine yüklenip götürülmesi sırasında parka gelen Keçiören Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü görevlileri müdahale ederek tabelayı kıranlar hakkında şikayetçi oldu. Keçiören Belediyesi tabelalarının sökülmesinden sonra Büyükşehir Çevre Koruma Daire Başkanlığı kurşun yağmuruna tutuldu. Pazartesi gecesi gelen kimliği belirsiz 25 kişilik grup, dördü resmi plakalı olan beş araçtan inerek, "O parktan elinizi çekin" diye bağırarak, binaya kurşun yağdırdılar. CHP konuyu Meclis’e taşıdı.
Kurşun sıkmadık
Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok dün yaptığı açıklamada olayı "komplo" olarak nitelerken, belediyesinin kurşunlama olayıyla uzaktan yakından ilişkisi olmadığını savundu. AKP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün, olayın tüm yönleriyle araştırıldığını söylerken, AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, "Tam olarak ne olduğunu anlamadan yorum yapmak istemiyorum. Arkadaşlardan duyduğum, bir park meselesinden sıkıntı olmuş" dedi.
Dikkat! Sağanak yağış geliyor!
Meteoroloji'den İstanbullulara sağanak yağış uyarısı...08 Haziran 2006 22:04
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), İstanbulluları, aralıklarla cumartesi günü öğle saatlerine kadar devam etmesi beklenen sağanak yağış konusunda uyardı.
AKOM'dan yapılan yazılı açıklamada, İstanbul'un Anadolu Yakası ve Boğaz çevresinin, bugün saat 18.30'dan itibaren şiddetli ve gök gürültülü sağanak yağışın etkisi altına girdiği belirtildi.
Yağışın, yarın sabah saatlerinden itibaren tüm İstanbul genelinde tekrarlamasının beklendiği, yağışla birlikte hava sıcaklığının 2-3 derece azalacağının tahmin edildiği kaydedilen açıklamada, yağışın aralıklarla cumartesi günü öğle saatlerine kadar devam etmesinin beklendiği bildirildi.
Açıklamada, AKOM'un, İstanbul genelinde kanal kapaklarının açık tutulması başta olmak üzere su baskınlarına karşı gerekli tedbirleri aldığı, Yol Bakım Müdürlüğü ve İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerinin, ortaya çıkabilecek olumsuz şartlara karşı hazır bekletildiği belirtilerek, sürücülerin, şiddetli yağışın oluşturacağı su baskınları, göllenmeler başta olmak üzere tüm olumsuzluklara karşı hazırlıklı ve tedbirli olmaları gerektiği vurgulandı.
TECAVÜZ ETTİKLERİ 15 YAŞINDAKİ KIZIN AİLESİNİ TEHDİT ETTİLER
Sakarya'da 15 yaşındaki T.Ö. tecavüze uğradığını öne sürdü. Genç kızın ailesi, olayı saklamaları için, zanlılar tarafından ölümle tehdit edildiklerini iddia etti.
09 Haziran 2006 Cuma 10:23
Sakarya'nın Akyazı ilçesinde prefabrike konutlarda yaşayan 15 yaşındaki T.Ö. adlı lise öğrencisi kız, 3 genç tarafından tecavüze uğradığını iddia etti. Genç kızın ailesi, olayı saklamaları için, zanlılar tarafından ölümle tehdit edildiklerini öne sürdüler.
Akyazı Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturma başlattığı tecavüz iddiası 15 Mayıs'ta meydana geldi. Singapur Prefabrik konutlarında kalan Kız Meslek Lisesi ögrencisi T.Ö., ifadesinde şunları öne sürdü:
"Ablam ve iki arkadaşımla internet kafeye gittik. Burada daha önce tanımadığım E.Y. (17), İ.D (19) ve H.D. (19) yanıma gelerek beni eve götürmeyi teklif etti. Ben teklifi reddederek, ablam ve arkadaşlarımla kafeden ayrıldım. Eve giderken, kırmızı renkli bir araç çevremde dolaşmaya başladı. Ben de korktum ve saklandım. Araç gidince eve doğru tekrar yürümeye başladığımda, bu kez yeşil renkli bir minibüsle yanıma gelen E.Y., İ.D. ve H.D., beni arabaya bindirdiler. 'Nereye götürüyorsunuz?' diye bağırınca, E.Y. bir arkadaşının evine gideceğimizi söyledi. Zümrüt Çocuk Yuvası'nın karşısındaki 2 katlı bir eve geldik. Burada önce E.Y., daha sonra İ.D. ve H.D. benimle zorla ilişkiye girdiler."
Zanlılar serbest bırakıldı
Genç kızın olayı ailesine anlatmasının ardından AKP Sakarya Milletvekili Recep Yıldırım'ın yeğeni olduğu öne sürülen E. Y. gözaltına alındı. Y. ifadesinde, T.Ö. ile kendi isteği üzerine ilişkiye girdiğini iddia etti. Yakalanan İ.D. ve H.D. de aynı yönde ifade verdiler. 3 zanlı da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tecavüze uğradığı doktor raporuyla da belgelenen T.Ö. ifadesini alan Cumhuriyet Savcısı'nın kendisine, "Kendi rızanla gitmişsindir" diyerek kızdığını öne sürdü.
'Namusun bedeli mi olur?'
Genç kızın annesi Z.Ö. de tecavüz olayının ardından E.Y.'nin ailesi tarafından ölümle tehdit edildiklerini öne sürerek, "Yakınları olan milletvekili yıllarca burada belediye başkanlığı yaptığı için herkes tanır. Korkumuzdan 24 Mayıs'ta Cumhuriyet Savcılığı'na dilekçe vererek kızımın kendi rızasıyla ilişkiye girdiğini söylemek zorunda kaldık.
E.Y.'nin babası bize davadan vazgeçmemiz için 35 bin YTL para ile bir daire teklif etti. Namusun bedeli mi olur? Can güvenliğimiz kalmadı" diye konuştu.
E.Y.'nin amcası olduğu iddia edilen milletvekili Yıldırım da, "Olayı tasvip etmem mümkün değil. Bunu yapan benim yeğenim de olsa asla kabul edemem" dedi.
İSVEÇ'TEN GELDİ İNTERNETTEN TANIŞTIĞI GENÇLE BULUŞTU VURULDU
İsveç’ten tatil için geldiği Bursa’da, internette tanıştığı kişiyle buluşan genç kız, kardeşinin arkadaşı tarafından silahla ağır yaralandı.
09 Haziran 2006 Cuma 10:18
İsveç’ten tatil için geldiği Bursa’da, internette tanıştığı kişiyle buluşan genç kız, kardeşinin arkadaşı tarafından silahla ağır yaralandı.
Alınan bilgiye göre, İsveç’te bir lisede öğrenim gören T.T. (19), 21 Nisan’da tatil için Bursa’daki yakınlarının yanına geldi. T.T’nin,
daha önce internette tanıştığı Yunus Y. (19) ile Yıldırım Doğa Parkı’nda buluştuğunu öğrenen kardeşi E.T. (18), arkadaşları Suvabi E. ve Mehmet B. ile bir otomobille parka geldi. Suvabi E, birlikte gördükleri T.T. ve Yunus Y’ye elindeki pompalı tüfekle 3 el ateş etti. Kurşunlardan 2’sinin isabet etmesi sonucu ağır yaralanan genç kız ile bir kurşunla yaralanan Yunus Y, 112 Acil Servis ekipleri tarafından Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Genç kızın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu, olayla ilgili 3 kişinin de gözaltına alındığı bildirildi.
YUH YANİ!.. KABE'NİN ÖRTÜSÜNÜ DE ÇALDILAR
Uşak'ta başlayıp Kahramanmaraş'ta süren müze skandallarına Topkapı Sarayı da eklendi. Envantere kayıtlı 43 eserin depolarda kaybolduğu ortaya çıktı. Bakanlık, sarayda genel sayım başlattı
09 Haziran 2006 Cuma 10:15
Karun Hazinesi'nin soyulmasıyla patlak veren müzeler skandalına İstanbul Topkapı Sarayı da eklendi. Milliyet'in 25 Aralık 2005 tarihinde "Tarihimizi süpürüyoruz" manşetiyle duyurduğu haberle başlayan Topkapı Sarayı'ndaki soruşturma sonucunda Padişah Elbiseleri, Avadancılar ve Güzel Yazmalar bölümlerinde toplam envantere kayıtlı 43 eserin kayıp olduğu belirlendi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, müfettiş raporları üzerine sarayda Kutsal Emanetler ve Hazine Bölümü'nü de kapsayan genel bir sayım başlattı.
Çalışma 4 ay sürdü
Topkapı Sarayı uzmanlarınca fotoğraflanan müzenin içler acısı haldeki depo görüntüleri Milliyet'te yayımlandıktan sonra, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un talimatıyla soruşturma başlatılmıştı.
Görevlendirilen iki müfettiş 4 ay boyunca depolardaki envanterleri tek tek gözden geçirerek nisan ayında tamamladıkları raporu, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un onayına sundu. İncelenen depolarda 43 eserin kaybolduğu ortaya çıktı.
Koç: Utanç verici
Raporda şu ifadelere yer verildi:
"6 Mayıs 2005 tarihli devir teslim tutanağı baz alınarak yapılan soruşturma neticesinde, Padişah Elbiseleri ve Avadancılar bölümlerinde 'Kâbe Örtüsü' başta olmak üzere çok sayıda eserin kaybolduğu belirlendi.
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un 'Utanç Verici' olarak nitelendirdiği saraydaki durum, ayni ile vakidir. Üst makamlarda görev alan bürokratların son 30 yıldır gösterdikleri basiretsizlik maalesef saray idaresinin sorumluluğunu hukuken örter niteliktedir.
Devir teslim sonuçlanmıyor
Avadanlar ve Padişah Elbiseleri bölümlerinde 3 yılı aşkın bir süredir devir teslim işlemleri sonuçlandırılamıyor.
Müze dışından istenen uzmanlarca oluşturulacak bir komisyonla bu bölümdeki eserler tek tek incelenecek. Komisyon kararı doğrultusunda eksik eserler, sorumlusu Hülya Tezcan'a, Güzel Yazmalar Bölümü'nde Filiz Çağman'ın zimmetinde bulunan Gülendam Nakipoğlu'na devri sırasında müfettişler tarafından yapılan sayımda ortaya çıkan ve diğer bölümlerde bulunamayan 49/663 envanter numaralı levhanın da Çağman'a ödettirilmesine karar verildi.
Mimar Sinan'ın da ustalığını yaptığı Topkapı Sarayı'ndaki atölye ve işliklerden bugün sadece sedefhane ve fotoğrafhane günümüze gelebilmiştir. Bu iki atölyede teknik donanım ve personel açısından yetersizdir."
KAYBOLAN ESERLER
Müfettişlerin yaptıkları incelemeler sonucunda sarayda kaybolduğu belirlenen tarihi eserlerin listesi ve envanter numaraları şöyle:
GÜZEL YAZMALAR BÖLÜMÜ:
49/663 El Yazması Levha
PADİŞAH ELBİSELERİ BÖLÜMÜ:
13/526 Kaftanın etiketi
13/874 Kazaki'nin yeleği
13/1538 Kumaş seccadenin çerçevesi
13/1675 Kumaş parçası
13/1984 Pabucun bağı
13/2004 Pelerinin kurdelesi
13/2029 Halı seccadenin tahta çerçevesi
13/2124 Kavuğun tepeliği
13/2159 Halı seccadenin tahta çerçevesi
13/854 Kılıç kayış altınyaldız kakma tezginatlı tokası
AVADANCILAR BÖLÜMÜ:
24/145 Kâbe kapı perdesi
24/174 Kâbe perdesinin yuvarlak yeşil kutusu
24/638 Kisve-i saadet kuşağının astarı
24/650 Kabe perdesinin dokuma parçası
24/771 Torba
24/815 Kumaş parçası
24/825 Örtünün etiketi
24/849 Sanduka örtüsünün etiketi
24/857 Örtünün etiketi
24/881 Sanduka örtüsünün etiketi
24/888 Sanduka örtüsü torbası
24/890 Kisvenin torba ve etiketi
24/903 Çuha parçasının etiketi
24/906 Sandık örtüsünün astarı
24/1402 Deve başlığının gümüş paftası
24/1454 Mahmel takımından kesilen saçakların torbası
24/1456 Mahmel püskülünün torbası
24/1470 Örtünün etiketi
24/1711 Sarığın mevcut olan kavuğu
24/1715 Sarığın etiketi
24/1718 Kavuğun etiketi
24/1728 Hokka kapağı
24/1757 Kavuğun etiketi
24/1943 Mürekkep
24/1946 Hacıyağı şişesi
24/1956 Hasırdan örme sepet
24/1961 Torba
24/1962 Yazılı bez
24/2004 Alemin yuvarlak yeşil kutusu
24/2056 Mahmil-i şerif muhafazası kılıfı
24/2120 Külah
24/2261 Bohçanın etiketi
SON DAKİKA!.. LİSE SONLARA ÖSS İZNİ
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ÖSS nedeniyle, ortaöğretim kurumları son sınıf öğrencilerinin 12-19 Haziran arasında izinli sayılmalarına ilişkin genelge yayınladı
09 Haziran 2006 Cuma 12:30
ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, lise son sınıf öğrencilerinin Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) psikolojik olarak daha rahat girmeleri ve streslerinin azaltılması amacıyla 12-19 Haziran tarihleri arasında izinli sayılmalarına ilişkin genelge yayınladı.
Çelik, bugün yayınladığı genelgede, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği'ne göre 2005-2006 ders yılının 19 Haziran'da sona ereceğini anımsattı.
ÖSS'nin 18 Haziran 2006 tarihinde yapılacağını belirten Çelik, genelgesinde şunları kaydetti:
'Sınav haftasına girilmiş olması, öğrencilerin sınavlara psikolojik olarak daha rahat girmelerinin sağlanması ve bu yöndeki motivasyonlarının artırılması, yıl boyu yoğun bir çalışma temposu
gösteren öğrencilerin sınav streslerinin azaltılması amacıyla; öğretim programlarının ve yıl içinde yapılan yazılı, sözlü ve benzeri değerlendirmelerin tamamlanmış olması da dikkate alınarak, 2005-2006 öğretim yılı ortaöğretim kurumları son sınıf öğrencilerinin bu yıla
mahsus olmak üzere 12-19 Haziran 2006 tarihleri arasında izinli sayılmaları, devamsızlıklarının 9 Haziran 2006 tarihi itibariyle değerlendirilmesi uygun görülmüştür.
Ancak, 3308 sayılı Kanun hükümlerine göre işletmelerde beceri eğitimi gören öğrencilerin ders yılının son haftasında yapılması gereken yıl sonu beceri sınavları, çalışma takviminde belirtilen
tarihlerde yapılacaktır.'
EŞİNİ ÖLDÜRDÜ, 30 YIL HAPİS VEREN MAHKEMEYE TEŞEKKÜR ETTİ
Yenidoğan Mahallesi 3 Sokak 13 numaradaki evlerinde 1 Ekim 2004’de eşini öldürdükten sonra yakalanıp tutuklanan Ümit Ekmekçi, Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar duruşmasına çıktı.
09 Haziran 2006 Cuma 13:19
ADANA’da kendisinden boşanmak isteyen 12 yıllık eşi 27 yaşındaki Sebiha Ekmekçi’yi tabancayla öldürdüğü iddia edilen 28 yaşındaki bakkal Ümit Ekmekçi, 30 yıl hapse mahkum edildiğinin açıklanmasının ardından mahkeme heyetine teşekkür edip, ‘İyi çalışmalar’ diledi.
Yenidoğan Mahallesi 3 Sokak 13 numaradaki evlerinde 1 Ekim 2004’de eşini öldürdükten sonra yakalanıp tutuklanan Ümit Ekmekçi, Adana 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar duruşmasına çıktı. Hakkında ömür boyu hapis cezası istenen Ekmekçi, avukatı Mehmet Yılmaz’ın, “Müvekkilim aldığı esrarın etkisiyle bilinç dışı eşini öldürmüştür. Rapor alınmasını istiyorum' diye savunma yapması üzerine söz alıp, “Adli Tıp’a gitmek istemiyorum. Bana ceza verin' dedi. Avukatın istemi mahkeme heyetince reddedilerek Ekmekçi’ye son savunması soruldu. Eşini öldürdüğüne pişman olduğunu belirten 2 çocuk babası Ekmekçi, “Ceza almak istiyorum. Bir an önce cezamı verin' dedi. Ekmekçi daha önceki savunmalarında eşi Sebiha’yı kendisinden boşanmak istediği için öldürdüğünü iddia ederek, “Olay günü eşim bana ‘çocukları dışarı çıkar, seninle konuşmak istiyorum’ dedi. Çocukları çıkarttım. ‘Komşular sesimizi duymasın’ diyerek pencereleri de kapattı. Boşanmak istediğini tekrarladı. Ben de niye boşanacağımızı sorunca, ‘Bizde erkek kadını boşar. Beni boşayacaksın. Boşamazsan görürsün’ deyince, kendimi kaybettim. Tabancamı rast gele sıktım' dedi.
Mahkeme heyeti, katil zanlısı koca Ekmekçi’yi ömür boyu hapis cezasına mahkum etti. Duruşmadaki iyi hali nedeniyle bu cezasını 30 yıla indirdi. Ekmekçi, verilen karar üzerine mahkeme heyetine teşekkür edip, iyi çalışmalar dileğinde bulunduktan sonra jandarmalar tarafından nezarethaneye götürüldü.MİLLİYET
AMELİYAT ALETLERİNİ HASTANIN İÇİNDE UNUTTULAR
Böbrek hastası Tebernuş Gözükara (47), Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde,4 yıl önce ameliyat oldu.
09 Haziran 2006 Cuma 15:53
Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde yaşayan böbrek hastası Tebernuş Gözükara (47), 4 yıl önce geçirdiği ameliyat sırasında karnında hortum ve gazlı bez unutulduğunu iddia etti.
Kahramanmaraş Devlet Hastanesinde, Aralık 2002 tarihinde ameliyat olduğunu belirten Tebernuş Gözükara, 4 yıl boyunca, iltihaplanma nedeniyle yarası iyileşmeyince büyük sıkıntılar çektiğini, bunun nedeninin ise Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesinde çekilen film sonrasında ortaya çıktığını belirtiyor.
Gözükara, ağrıları artınca 23 Mayıs 2006 tarihinde KSÜ Tıp Fakültesi Üroloji Servisine gittiğini belirterek, AA muhabirine şunları anlattı:
"İnşaat işçiliği yapan evli ve 1 çocuk babasıyım. 4 yıl önce rahatsızlandım ve Afşin Devlet Hastanesine gitti. Burada bana müdahale eden doktorlar böbreğimde taş olduğunu belirtip, Kahramanmaraş Devlet Hastanesi Üroloji Servisine sevk etti. Doktorlar, böbreğimde ceviz büyüklüğünde taş olduğunu tespit edip ameliyat etti.
Ameliyatı yapan Opr. Dr. Serdar Emirmahmutoğlu, sağ böbreğimi tamamen aldı. Ameliyat sonrasında bir süre hastanede kaldım ve taburcu oldum. Ancak, 4 yıldan beri sürekli iltihaplanma oldu ve bir türlü yaram iyileşmedi. Tedavi için Gaziantep ve Kahramanmaraş’taki bir çok doktora da gittim ama bir türlü sağlığıma kavuşamadım. Sonuçta, 23 Mayıs 2006’da KSÜ Tıp Fakültesi Üroloji Bölümüne gittim ve burada yapılan tahliller ve çekilen renkli film sonucunda, karnımda hortum ve gazlı bez unutulduğunu öğrendim. Doktorlar, hortum ve gazlı bezi çıkartmak için 2 ay sonra beni tekrar ameliyata alacak, inşallah bu kez sağlığıma kavuşurum."
KSÜ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Başhekim Vekili Doç. Dr. Faruk Kökoğlu, Tebernuş Gözükara’nın 23 Mayıs 2006 tarihinde hastanelerine geldiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Hastamıza müdahale edilip, filmleri ve tomografisi çekildi.
Müdahale sonucunda, hastamızın karnında 4 santimetre büyüklüğünde bir yabancı cisim tespit edildi. Bu cisim, böbrek ameliyatları sonrasında, hastanın karnındaki sıvının dışarıya atılması için takılmış, sonda hortumu olabilir. Bu konuda, net bir şey söylemek istemiyorum.
Hastamızın karnında bulunan yabancı cismi çıkartmak için Temmuz 2006 tarihinde ameliyata alacağız. Ameliyat sonrasında cismin ne
olduğu ortaya çıkacak. Şu anda, hastamızın hayati tehlikesi yok, acil bir durum olmadığı için ameliyatı hemen yapmayı uygun görmedik. Zaten, açık ameliyat da yapmayacağız." Tebernuş Gözükara’nın kendisini ameliyat ettiğini belirttiği Kahramanmaraş Devlet Hastanesinde görevli Opr. Dr. Ali Serdar Emirmahmutoğlu ise yıllardan beri Kahramanmaraş Devlet Hastanesinde görev yaptığını ve çok sayıda hastaya böbrek ameliyatı yaptığını belirterek, Tebernuş Gözükara’yı hatırlamadığını ifade etti. Emirmahmutoğlu, hastayı ameliyat etmiş olabileceğini de belirterek, hastanın yanına gelmesi durumunda hatırlayabileceğini anlattı. Emirmahmutoğlu, Tebernuş Gözükara’nın kendisine gelmesi durumunda, gerekli yardımı da yapabileceğini kaydetti
Bu kadarına da pes !
Bağ-Kur, felç yüzünden yatağa mahkum adamı emekli etmiyor !09 Haziran 2006 15:57
Adana'da, geçirdiği felç yüzünden yatağa mahkum yaşayan yaşlı adam, “çalışma gücünü” kaybetmediği gerekçesiyle emekli olamıyor.
Adanalı Mehmet Sami Alav'ın (72) dramı, 1991 yılındaki Körfez Savaşı ile başladı. Kamyon kaportacılığı ile geçimini sağlayan Alav, Irak'a giden kamyoncular, savaş sebebi ile iş yapamaz hale gelince, kendisi de işyerine kilit vurmak zorunda kaldı.
Çalıştığı dönemlerde BAĞ-KUR primlerini eksiksiz yatırdığını söyleyen Alav, “Vücudumun sağ tarafında başlayan felç, zamanla beni yatağa düşürdü. 2003 yılında malulen emekli olmak için BAĞ-KUR'a başvurdum. Hastaneden sağlık raporu aldım. Bugüne kadar 3 kez hastaneden heyet raporu alarak yaptığım başvuruların hepsinde de 3'te 2 oranında çalışma gücümü kaybetmediğim gerekçe gösterilerek emeklilik müracaatım reddedildi. Yaptığım itirazlardan da bir sonuç alamadım. Elim ayağım tutsa, hamallık yapar yine ekmeğimi kazanırım” dedi.
Hastalanmadan önce 98 kilo olduğunu, her geçen gün eridiğini ifade eden Alav, komşularının yardımıyla hayatta kalmaya çalıştığını ve 6 çocuğunun da maddi durumları iyi olmadığı için kendisine bir faydaları olmadığını söyledi.
Mehmet Sami Alav'ın eşi Gülseren Alav ise, oturdukları 2 odalı eve ayda 80 YTL kira ödediklerini, bu parayı da hayırseverlerin yardımıyla temin edebildiklerini anlattı. Alav, “Devlet yetkililerinden rica ediyorum. İkimiz de 72 yaşındayız. İlaçlarımızı dahî alamıyoruz. Kocam felç olduktan sonra yatağa mahkum oldu. Bu durumda nasıl çalışsın? Ne olur kocamı emekli edip maaş bağlasınlar” diyerek gözyaşı döktü.
Unakıtan’dan memura kötü haber !
Maliye Bakanı Unakıtan kötü haber: Memura zam gündemde yok !09 Haziran 2006 16:03
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, İktisadi Araştırmalar Vakfı'nın düzenlediği “Türk Maliye Politikasında Yeni Açılımlar” konulu toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Mayıs ayındaki bütçe fazlasıyla ilgili kesin rakamları şu anda söyleyemeyeceğini ifade ederek, Çarşamba günü bu konuyla ilgili bir basın toplantısı yapacağını bildirdi.
“Şu anda elimizdeki rakamlar... Şimdiye kadar verilen açıktan daha fazla Mayıs ayında fazlalık var. (Bu fazlalıkla ilgili olarak) bütçenin vergi ve vergi dışı gelirleri var. Her 2 gelirde de artış var. Vergi gelirinde de artış var, vergi dışı gelirlerde de artış var” diye konuştu.
Unakıtan, Para Politikası Kurulu'nun faiz oranlarını artırmasının bütçeyi nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:
“Etkiler de... 2006 yılı bütçesini hedeflerinden saptıracak şekilde etkilemez. Yani etkisi küçük olur ve bütçe hedeflerinde herhangi bir sapma söz konusu olmaz. 2007 için olacak değişiklikleri de 2007 yılı bütçesini hazırlarken dikkate alırız.”
Unakıtan, “Büyüme hedefi tutturulabilir mi?” sorusu üzerine de, yüzde 5 büyüme hedefinin biraz konservatif olduğunu ifade ederek, şimdiye kadar büyüme hedeflerinin hep yüzde 5 olduğunu, ancak geçmiş 3 yıllık, hatta 4 yıllık büyümenin ortalamasının 7,8 olduğunu, AB'deki en büyük büyümeyi Türkiye'nin yakaladığını ve Türkiye'nin büyüme hedefleri doğrultusunda devam edeceğini düşündüğünü söyledi.
“Bu gelişme vergi gelirlerinin azalmasına neden olacak mı, ek vergiler gündeme gelecek mi” sorusuna da, Unakıtan, “Olmaz, ek vergiler gündeme de gelmez. Yani azaldı ondan dolayı direkt vergiye ihtiyaç oldu diye bir şey söz konusu olmaz” karşılığını verdi.
ÜCRETLERE ZAM
Türkiye'de güven ve istikrarın devamının çok önemli olduğunu vurgulayan Unakıtan, Türkiye'nin, enflasyonunu orta-uzun vadede düşürmek mecburiyetinde bulunduğunu, fiyat istikrarını sağlamanın da Merkez Bankası'nın birinci vazifesi olduğunu söyledi. Unakıtan, “Dolayısıyla Merkez Bankası bu konuda gerekli tedbirleri alır. Biz de sıkı mali bütçe disipliniyle ona yardımcı oluruz” dedi.
Enflasyondaki artışın kamu personeline ek zam olarak yansıyıp yansımayacağı yönündeki bir soru üzerine de, Unakıtan, “Şu an söz konusu değil” dedi.
Unakıtan, “Cari açık hedefini revize etmek gerekecek mi?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Zannetmiyorum. Türkiye'nin cari açığı olmakla birlikte son olarak piyasalarda meydana gelen değişiklikler tahmin ediyorum ihracatın artmasına, ithalatın da azalmasına sebep olacaktır. Cari açık o bakımdan müspet olarak bundan etkilenecektir.
Şunu da düşünmek lazım, cari açığın en büyük ilacı doğrudan yatırımlardır. Türkiye'deki doğrudan yatırımlar ilk defa 2005 yılı sonunda 9,7 milyar dolara ulaştı. Bunun 2006 yılında 20 milyar dolar civarında olacağını tahmin ediyorum. Bu Türkiye için fevkalade, cari açık için önemli bir rakam. Bu, cari açığın da önemli bir problem olmayacağını gösteren bir işarettir.”
HASTA İNEĞİN ETİNİ YİYEN KADIN ÖLDÜ!..
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, komşusunun kestiği hasta ineğin etini satın alarak yiyen kadının, zehirlenerek öldüğü iddia edildi.
09 Haziran 2006 Cuma 17:20
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, komşusunun kestiği hasta ineğin etini satın alarak yiyen kadının, zehirlenerek öldüğü iddia edildi.
Dağlıca köyünde, M.K (37), bir süre veteriner kontrolünde tedavi ettirdiği ineği hastalığının ilerlemesi üzerine keserek, etini ucuz fiyatla köylülere sattı.
M.K'den satın aldığı eti evinde pişirerek yediği iddia edilen Meryem Akdeniz (37), mide bulantısı şikayetiyle yakınları tarafından kaldırıldığı Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Akdeniz'in, yediği etten zehirlendiğinden şüphelenildiği, M.K'nin gözaltına alındığı olayla ilgili soruşturmanın da sürdürüldüğü bildirildi.
Dağlıca Köyü Muhtarı Salim Dönmez, Zonguldak İl Tarım Müdürlüğü yetkililerinin numune aldıkları etleri yememeleri konusunda köylüleri cami hoparlöründen anonsla uyardığını söyledi.
ÜLKÜCÜ BAŞKANI 4 KURŞUNLA VURDULAR!..
Vücuduna isabet eden 4 kurşunla ağır yaralanan Kulaksız'ın geçen yıl da ayağından tabancayla vurulduğu öğrenildi.
09 Haziran 2006 Cuma 17:21
İzmir'in Bayraklı semtinde kimliği belirsiz biri kişi, Öz Kulaksız servis şirketinin sahibi olan ve 2000 yılında çete operasyonunda tutuklanan Ülkü Ocakları Bayraklı Şubesi eski Başkanı Mehmet Kulaksız'ı tabancayla yaraladı.
Vücuduna isabet eden 4 kurşunla ağır yaralanan Kulaksız'ın geçen yıl da ayağından tabancayla vurulduğu öğrenildi.
Olay, bugün saat 08.00 sıralarında 59212 sokak ile Laka Deresi'nin birleştiği yerdeki köprü girişinde meydana geldi. Öz Kulaksız servis şirketinin sahibi ve Ülkü Ocakları Bayraklı Şubesi eski Başkanı olan 44 yaşındaki Mehmet Kulaksız, işyerine gitmek için yola çıktı.
Yönetimindeki 35 AL 1784 plakalı Mercedes marka otomobiliyle köprü girişine geldiği sırada yavaşladı. Bu sırada sokak içinden çıkan kimliği belirsiz saldırgan, tabancasını peşpeşe ateşlemeye başladı. Mehmet Kulaksız'ın kanlar içinde direksiyona yığılmasının ardından zanlı, silah sesini duyarak evlerinden çıkan vatandaşların şaşkın bakışları arasında kaçarak kayıplara karıştı.
ÇETEDEN GÖZALTINA ALINDI
Kulaksızlar çetesi lideri olduğu gerekçesiyle 2000 yılında Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Mehmet Kulaksız, yakınları tarafından ağır yaralı olarak Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Acil servisteki müdahalelerde sırtından 3, kolundan da 1 kurşun yarası olduğu belirlenen Kulaksız, ameliyata alındı.
Geçen yıl da yine kimliği belirsiz kişilerce ayağından tabancayla yaralandığı öğrenilen 4 çocuk babası Muhmet Kulaksız'ın sağlık durumunun ciddiyetini korduğu bildirildi. Olayda sonra otomobilde ve köprü üzerinde araştırma yapan polis, 25 yaşlarındaki zanlıyı yakalamak için soruşturma başlattı.
KAYIP 34 ÇOCUKTAN BİRİ CEZAEVİNDE ÇIKTI
Diyarbakır'da yurt ve yuvalarda kalırken kaybolan 34 çocuktan 1'inin geçtiğimiz ay 3 arkadaşı ile kapkaç yaptığı ve tutuklanarak cezaevine konulduğu ortaya çıktı.
09 Haziran 2006 Cuma 17:48
Polis kayıp 33 çocuğu bulmak için çalışmalarını sürdürüyor ancak şu ana kadar gidilen adreslerde çocukların izine rastlanmadı.
Bu arada yurt müdürlüklerinin, kaçtıktan sonra kendilerine teslim edilen çocuklar tekrar kaybolduğu zaman Emniyet'e bilgi vermediği öne sürüldü.
Diyarbakır'daki yurt ve yuvalarla ilgili olarak Valilik İnsan Hakları İl Kurulu tarafından oluşturulan komisyonun kasım 2005'te Diyarbakır Yetiştirme Yurdu'na dair raporu çarpıcı bilgilerle dolu.
Beş sayfalık rapora göre, yurt ve yuvaların hali içler acısı. Büyüklerin küçük çocuklara baskı yaptığı yurtlarda, giriş-çıkışlar da düzenli kontrol edilmiyor.
Temizlik koşulları:
Yurtta yataklar, nevresimler kirli ve kokuyor
Banyo ve duş kabinleri kapısız ve perdesiz
Banyolarda sıcak su akmıyor, bu nedenle bazı çocuklar plastik ısıtıcıyla su ısıtıyor
Çocuklar çamaşırlarını elde yıkıyor
Mutfak koşulları:
Bulaşık makinası yok
Buzdolabı çalışmıyor
0-2 yaş için uygun beslenme şartları sağlanmıyor
Çocukların istekleri:
Aynı yemekler sık sık çıkmasın
Harçlıklar artırılsın
Aile ziyaretine giderken para verilsin
Yurt girişinde güvenlik olsun
Raporun sonuç ve değerlendirme bölümünde ise, çocuk yuvası ile yetiştirme yurtlarında yapılan incelemelerde sosyal devlet ve insan haklarına saygılı, devlet özelliklerine yakışmayan görüntülere rastlanıldığına dikkat çekildi.
Valilik İnsan Hakları İl Kurulu tarafından oluşturulan komisyonun üyesi Mehmet Kaya, çocuk yuvası ve yetiştirme yurdundaki kontrollerle ilgili hazırladıkları raporlardan sonra bazı iyileştirmelere gidildiğini ama eksikliklerin tam olarak henüz giderilemediğini belirtti.
Kayıtları var, kendileri yok...
Malatya Çocuk Yuvası'ndaki şiddet olaylarının ardından, yurt ve yuvalarda başlatılan denetimler sırasında, Diyarbakır'da devlet korumasındaki 34 çocuğun 'kayıp' olduğu ortaya çıkmıştı.
Denetimler sonucu hazırlanan raporda, yuva ve yurtta kayıtlı 18'i kız 34 çocuktan haber alınamadığı belirtildi. Çocukların 2003 - 2006 yılları arasında kaybolduğu, yurt sorumlularının durumu polise bildirmesine rağmen sonuç alınamadığı belirlendi.
Diyarbakır Valiliği ile Emniyet Müdürlüğü, çocukların bulunması için çalışma başlattı. Çocukların kaçırılmış olabileceği üzerinde de duruluyor.
Kayıplar arasında 2 - 3 yaşındaki çocukların da bulunduğunu belirten Diyarbakır Valiliği İnsan Hakları İl Kurulu Üyesi Mehmet Kaya, "bu çocuklar ancak kaçırılmış olabilir" diyor.
Anavatan Partisi Hatay Milletvekili Züheyir Amber, konuyu TBMM'ye taşıdı. Amber'in İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun yanıtlaması istemiyle Meclis'e verdiği önergede şu sorular yer alıyor:
Diyarbakır Valiliği İnsan Hakları İl Kurulu üyesinin, çocukların akıbetini öğrenmek için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi'ne yazılar yazdığı, ancak iki yıldır cevap verilmediği doğru mudur?
Eğer verilmediyse, yasal sorumluluk taşıyan personel hakkında ne gibi işlem
yapıldı ya da yapılacaktır?
DİŞÇİLERİN REKABETİNDEN CİNAYET ÇIKTI
Kayseri'de 2 diş teknisyeni arasında iş rekabeti sebebiyle başlayan kavga kanlı bitti.
09 Haziran 2006 Cuma 19:50
ABDULKADİR KONCA
KAYSERİ - Kayseri'de 2 diş teknisyeni arasında iş rekabeti sebebiyle başlayan kavga kanlı bitti.
Edinilen bilgiye göre, Yahyalı İlçesi Seydili Mahallesi'nde meydana gelen olayda, 4 yıl önce Gaziantep'ten Yahyalı İlçesi'ne yerleşen diş teknisyeni Nasır B. (28), diş teknisyeni Ahmet Bulut (56) ile tartışmaya başladı.
Tartışma sırasında Ahmet Bulut Nasır B.'ye tokat attı. Nasır B. kavganın ardından işyerini boşaltarak ilçeyi terk etti. Önceki gece Nasır B. Yahyalı'ya gelerek kavga ettiği Ahmet Bulut'a evinin girişinde kurşun yağdırdı. Göğsünden aldığı kurşunlarla ağır yaralanan Ahmet Bulut (56) ilk olarak Yahyalı Devlet Hastanesi'ne ardından da Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Ahmet Bulut yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olaydan sonra 38 PK 522 plakalı otomobille kayıplara karışan diş teknisyeni Nasır B.'nin arama çalışmaları devam ederken, ölen diş teknisyeni Ahmet Bulut'un eşi Meliha Bulut'un polise verdiği ifadesinde eşi Ahmet Bulut'u Nasır B.'nin vurduğunu söylediği belirtildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
HIRSIZLIK İÇİN GİRDİKLERİ TRAFODA KAVRULDULAR
Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde, bakır tel hırsızlığı için bir köy trafo kontrol merkezinin duvarını kırarak içine giren 3 gençten 1'i yüksek gerilime kapılarak hayatını kaybederken, 2'si yaralandı.
09 Haziran 2006 Cuma 20:00
SALİH BAKICI-UĞUR USLUBAŞ
BURSA - Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde, bakır tel hırsızlığı için bir köy trafo kontrol merkezinin duvarını kırarak içine giren 3 gençten 1'i yüksek gerilime kapılarak hayatını kaybederken, 2'si yaralandı.
Olay, Bursa İnegöl karayolu Şehitler köyü yakınlarındaki Dedealtı mevkiinde, Uludağ Elektrik'e ait trafo kontrol merkezinde meydana geldi. Köy hatlarının arızalarının diğer köylerin hatlarını etkilememesi için kurulan Şehitler Töyü Kesici Ölçü Kabini'nin duvarı, kazma ve balyozlarla 17-18 yaşlarındaki 3 genç tarafından kırıldı. Köy hatlarının arızaları asgariye indirmek ve diğer hatları etkilememek için yapılan trafo binasında çok miktarda bakır tel ve cihazlar olduğu için bunları almaya çalışan gençler, önce bakır telleri kestiler. Daha sonra, yüksek gerilim hücresine kontrolsüz müdahelede bulunmak isteyen gençler binlerce woltluk yüksek gerilime kapıldılar. Gençlerden birisi olay yerinde feci şekilde yanarak tanınmaz hale gelirken, çarpılmadan etkilenen diğer 2 genç ise ambulansla Bursa'ya Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderildiler.
TEDAŞ yetkilileri, olayın hırsızlık maksatlı olarak meydana geldiğini, daha öncede bölgede bazı kişilerin civardaki trafolara hırsızlık maksatlı kazma ve balyozla müdahelede bulunduklarını açıkladılar. Akıma kapılıp yanan genci teşhis için Çakırçiftliği Mahallesinden gelen bazı kişiler, tespitte bulanamadılar. Jandarma ekipleri kimlik tespiti ile alakalı tahkikat başlattılar
CİZRE BELEDİYE BAŞKANI BUDAK'A HAPİS CEZASI...
Şırnak'ın Cizre İlçesi Belediye Başkanı Aydın Budak, Roj TV'de yaptığı konuşma nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
09 Haziran 2006 Cuma 20:02
ABİDİN YEL
ŞIRNAK - Şırnak'ın Cizre İlçesi Belediye Başkanı Aydın Budak, Roj TV'de yaptığı konuşma nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme çıkışında basın açıklaması yapan Budak, temyize gideceklerini söyledi.
Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, Roj TV'de yaptığı konuşma nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. 14 Ocak 2006 tarihinde Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen bir etkinlikte "Yasadışı örgüt ve liderini övdüğü" iddiasıyla Cizre Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Budak, TCK'nın 220/ 8-1 maddesi gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Adliye çıkışında bir açıklama yapan Budak, mahkemenin kendisine, konuşmalarından dolayı pişmanlık duyup duymadığını sorduğunu ifade ederek, "Ben, yaptığım konuşmalardan pişmanlık duymadığımı söyledim" dedi.
DEP eski milletvekillerinden Selim Sadak da, Belediye Başkanı Budak'a destek vermek üzere Cizre'ye geldi.
Yapılan konuşmalarından ardından kalabalık, dün Cizre'de meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Nihat Aşan (9) için kurulan taziye çadırına giderek, Aşan ailesine başsağlığı dileğinde bulundu.
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.