gacvokem
26-08-2010, 16:33
Rıza Zelyut
Anayasa Mahkemesi'ni Kürdistan için değiştiriyorlar Only the registered members can see the link 12 Eylül'de halkın oyuna sunulacak olan anayasa değişiklikleri içinde 2 madde önemlidir. Bunlardan birisi Anayasa Mahkemesi'nin diğeri de - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştirecek maddedir. Diğer maddeler, bu iki maddeyi geçirtebilmek için makyaj malzemesi olarak kullanılmaktadır.
Peki Anayasa Mahkemesi'nin yapısı neden değiştirilecek?
Bunun iki sebebi var:
Birincisi; Anayasa Mahkemesi, AKP'nin kapatılma davasında, bu partiyi, 'Laiklik karşıtı eylemlerin odağı'olarak suçlamış ve mahkum etmiştir. Bu yüzden AKP; devletin laik yapısını değiştirecek eylemlere kalkıştığında kapatılabileceğini düşünüyor. O yüzden bu mahkemeye kendi adamlarını yerleştirerek böyle bir karardan kurtulmanın planlarını yapıyor.
İkinci sebep ise; AKP hükümetinin Kürtçülerle yaptığı pazarlıktır. Bu pazarlığın yapıldığını artık Başbakan Erdoğan bile dolaylı olarak ifade etmiştir. Kendisini bu yüzden eleştiren siyasetçilere 'Şerefsiz!' diye bağırsa da Sayın Erdoğan, Abdullah Öcalan ile devlet görevlilerinin görüştüğünü kabul ediyor.
Başbakan devleti yönettiğine göre; onun herhangi bir memuru; Başbakan'ın izni, bilgisi olmadan terör elebaşısı Öcalan ile görüşebilir mi? Yani Sayın Erdoğan inkar ederken bile ikrar etmiştir.
Cumhurbaşkanı Gül'de tıpkı Başbakan Erdoğan gibi konuşarak PKK Lideri ile görüşme yapıldığını dolaylı yoldan kabul etmiştir.
Bu görüşmelerin yapıldığını Kandil'de yuvalanan teröristlerin elebaşısı Murat Karayılan da açıklamış; Başbakan Erdoğan'ın görüşmeleri inkar etmesi üzerine PKK'dan ikinci bir açıklama gelmiş ve görüşmeler doğrulanmıştır.
TERÖRİSTLER NE KAZANDI?
Bu görüşmelerde PKK'nın geçici olarak, yani referandum sürecinde silahlarını susturması karara bağlanmıştır. Buna karşılık PKK'nın ne aldığı belli değildir.
Lakin; PKK; AKP ile görüşerek onu belli şartlara uymak zorunda bırakmak gibi bir psikolojik üstünlük elde etmiştir. Terör örgütüne bundan büyük bir destek ve moral olamazdı...
AKP hükümetinin; PKK'nın 1978'den beri temel aldığı Kürdistan isimli birdevleti kurma planı'na; 'barış ve demokrasi' kılıfı altında bir destek vereceği anlaşılıyor gibi... Meşhur kürt açılımı ile bu yola çıkılmıştı ama halktan gelen büyük tepki üzerine bu konuda frene basılmıştı.
Şimdi oyun biraz daha derinleştirilmiş gibi.
Hükümet eğer bu referandumda evet alırsa; PKK'nın istediği bazı yasaları çıkartacak. Bu yasalar; Güneydoğu'da bir Kürdistan kurulmasına ilişkin sürecin önünü açacak türden olacak. Yani PKK'lıların bugün demokratik özerklik dedikleri sistemin yaratılması için, bu hükümet, 'barış, terörü önleme, insan haklarını geliştirme, demokrasiyi kuvvetlendirme' gibi kimsenin karşı çıkamayacağı ambalajlar içinde, Kürdistan'ın yolunu açacak yasalar geçirecek. Silahlı Kuvvetler'de, buna karşı çıkacak komutanlar da Ergenekon davaları ile korkutulmuş; susturulmuştur.
İşte AKP elindeki TBMM'den Kürdistan'ın kurulmasına hizmet edecek biçimde çıkartılacak bu yasaların, Anayasa Mahkemesi'nden dönmemesi gerekiyor.
Bunun için de bu yüksek mahkemeye; AKP stratejisine bağlı, bu zihniyette olan yargıçlar yerleştirilecek. Böylece Anayasa Mahkemesi'nde çoğunluğu ele geçiren AKP, PKK'lıların istediği o demokratik özerkliği (Kürdistan'ı) kuracak yasaları işletmeye başlayacak.
Plan budur... Bu anlaşma gereğince; BDP'liler 'Kürdistan bayrağı dalgalandırmaktan ve özerk Kürdistan'dan söz etmeye başlamışlardır. Açık ve büyük bir suç olan bu talepler karşısında hükümet hiçbir şey yapmamakta; baskı altına alınan savcılar da ciddi soruşturmalar başlatamamaktadırlar.
Bu yüzden göreceksiniz ki 12 Eylül'de Güneydoğu'dan en az yüzde 80 oranında evet çıkacaktır.
Benim sözüm sıradan vatandaşımızadır: Eğer Türkiye'nin parçalanmasını istiyorsanız... Eğer PKK'nın hedefine bir adım daha yaklaşmasını kabul ediyorsanız...
Eğer; yargının, hükümet tarafından ele geçirilip tek parti sisteminin padişahlık gibi yürütülmesini içinize sindiriyorsanız, 12 Eylül'de evet diyebilirsiniz...
Anayasa Mahkemesi'ni Kürdistan için değiştiriyorlar Only the registered members can see the link 12 Eylül'de halkın oyuna sunulacak olan anayasa değişiklikleri içinde 2 madde önemlidir. Bunlardan birisi Anayasa Mahkemesi'nin diğeri de - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştirecek maddedir. Diğer maddeler, bu iki maddeyi geçirtebilmek için makyaj malzemesi olarak kullanılmaktadır.
Peki Anayasa Mahkemesi'nin yapısı neden değiştirilecek?
Bunun iki sebebi var:
Birincisi; Anayasa Mahkemesi, AKP'nin kapatılma davasında, bu partiyi, 'Laiklik karşıtı eylemlerin odağı'olarak suçlamış ve mahkum etmiştir. Bu yüzden AKP; devletin laik yapısını değiştirecek eylemlere kalkıştığında kapatılabileceğini düşünüyor. O yüzden bu mahkemeye kendi adamlarını yerleştirerek böyle bir karardan kurtulmanın planlarını yapıyor.
İkinci sebep ise; AKP hükümetinin Kürtçülerle yaptığı pazarlıktır. Bu pazarlığın yapıldığını artık Başbakan Erdoğan bile dolaylı olarak ifade etmiştir. Kendisini bu yüzden eleştiren siyasetçilere 'Şerefsiz!' diye bağırsa da Sayın Erdoğan, Abdullah Öcalan ile devlet görevlilerinin görüştüğünü kabul ediyor.
Başbakan devleti yönettiğine göre; onun herhangi bir memuru; Başbakan'ın izni, bilgisi olmadan terör elebaşısı Öcalan ile görüşebilir mi? Yani Sayın Erdoğan inkar ederken bile ikrar etmiştir.
Cumhurbaşkanı Gül'de tıpkı Başbakan Erdoğan gibi konuşarak PKK Lideri ile görüşme yapıldığını dolaylı yoldan kabul etmiştir.
Bu görüşmelerin yapıldığını Kandil'de yuvalanan teröristlerin elebaşısı Murat Karayılan da açıklamış; Başbakan Erdoğan'ın görüşmeleri inkar etmesi üzerine PKK'dan ikinci bir açıklama gelmiş ve görüşmeler doğrulanmıştır.
TERÖRİSTLER NE KAZANDI?
Bu görüşmelerde PKK'nın geçici olarak, yani referandum sürecinde silahlarını susturması karara bağlanmıştır. Buna karşılık PKK'nın ne aldığı belli değildir.
Lakin; PKK; AKP ile görüşerek onu belli şartlara uymak zorunda bırakmak gibi bir psikolojik üstünlük elde etmiştir. Terör örgütüne bundan büyük bir destek ve moral olamazdı...
AKP hükümetinin; PKK'nın 1978'den beri temel aldığı Kürdistan isimli birdevleti kurma planı'na; 'barış ve demokrasi' kılıfı altında bir destek vereceği anlaşılıyor gibi... Meşhur kürt açılımı ile bu yola çıkılmıştı ama halktan gelen büyük tepki üzerine bu konuda frene basılmıştı.
Şimdi oyun biraz daha derinleştirilmiş gibi.
Hükümet eğer bu referandumda evet alırsa; PKK'nın istediği bazı yasaları çıkartacak. Bu yasalar; Güneydoğu'da bir Kürdistan kurulmasına ilişkin sürecin önünü açacak türden olacak. Yani PKK'lıların bugün demokratik özerklik dedikleri sistemin yaratılması için, bu hükümet, 'barış, terörü önleme, insan haklarını geliştirme, demokrasiyi kuvvetlendirme' gibi kimsenin karşı çıkamayacağı ambalajlar içinde, Kürdistan'ın yolunu açacak yasalar geçirecek. Silahlı Kuvvetler'de, buna karşı çıkacak komutanlar da Ergenekon davaları ile korkutulmuş; susturulmuştur.
İşte AKP elindeki TBMM'den Kürdistan'ın kurulmasına hizmet edecek biçimde çıkartılacak bu yasaların, Anayasa Mahkemesi'nden dönmemesi gerekiyor.
Bunun için de bu yüksek mahkemeye; AKP stratejisine bağlı, bu zihniyette olan yargıçlar yerleştirilecek. Böylece Anayasa Mahkemesi'nde çoğunluğu ele geçiren AKP, PKK'lıların istediği o demokratik özerkliği (Kürdistan'ı) kuracak yasaları işletmeye başlayacak.
Plan budur... Bu anlaşma gereğince; BDP'liler 'Kürdistan bayrağı dalgalandırmaktan ve özerk Kürdistan'dan söz etmeye başlamışlardır. Açık ve büyük bir suç olan bu talepler karşısında hükümet hiçbir şey yapmamakta; baskı altına alınan savcılar da ciddi soruşturmalar başlatamamaktadırlar.
Bu yüzden göreceksiniz ki 12 Eylül'de Güneydoğu'dan en az yüzde 80 oranında evet çıkacaktır.
Benim sözüm sıradan vatandaşımızadır: Eğer Türkiye'nin parçalanmasını istiyorsanız... Eğer PKK'nın hedefine bir adım daha yaklaşmasını kabul ediyorsanız...
Eğer; yargının, hükümet tarafından ele geçirilip tek parti sisteminin padişahlık gibi yürütülmesini içinize sindiriyorsanız, 12 Eylül'de evet diyebilirsiniz...