PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : komik fıkralar



umut55
01-09-2010, 15:25
kadın erkek
Uluslararasi ölçekte bir kadin arastirmasi yapan sosyolog, dünyanin çesitli ülkelerinde kadinlara bir soru sormus.Kocanizi baska bir kadinla yakalarsaniz ne yaparsiniz??? Soruya ülkelere göre verilen yanitlar ise söyle olmus: Isveçli : Neyimi begenmedigini sorarim.Rus : Evi terk ederim.Fransiz : Sesimi çikarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim.Italyan : Kadini vururum.Ispanyol: Kocami vururum.Yunanli : Her ikisini de vururum.Türk : Benim kocam yapmaz!

umut55
01-09-2010, 15:28
100 öpücük

Yurt dışınnda yaşayan adam karısına bir mail gonderiyor: Sevgili karıcığım, bu ay maaşımdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum. Sen benim bir tanemsin. Kocan Allen

Karisi da ona cevap veriyor,

Sevgili askim,
Gonderdigin 100 öpücük için tesekkür ederim. Masraflar söyle;
1- Sütçü bir aylik süt için 2 öpücügü kabul etti,
2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlasmaya razi oldu,
3- Evsahibi kira için hergün 2-3 defa ugruyor,
4- Bakkal sadece öpücüge razi olmadi, ona ilave baska seyler de verdim,
5- Diger masraflar toplam 40 öpücük...

Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayi
çikarabilirim.
Gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmaliyim? Lütfen bilgi ver.

Sevgili karin Josephine

umut55
01-09-2010, 15:31
Pisiklet İsterem

Diyarbakır'da Şehmus okula gelir, tabii bizim Şehmus ilkokul talebesi, ama her tarafı yara bere içinde, hoca sorar, "Şehmus oğlum ne oldu sana", Şehmus der, "Babam dövmiştir". Hoca sorar, "Niye oğlum", "Valla bilmiyom hocam akşam evde yatıyık biraz sonra babamın sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadım diyrem oda geliy beni doviy." Bunun üzerine hoca, bak Şehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazımdır der. Şehmus kafa sallar eve gider, ertesi gün okulda Şehmus daha fena dövülmüş olarak gelir. Bunu gören hoca merakla gider yanına ; "Şehmus ne oldi kim yapti" der. Şehmus der ki "Bubam yapmıştır." "Niye Şehmus ne oldi", Şehmus anlatır. "Hocam akşam evde yatıyık biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de uyumadım ama hiç ses etmedim. Bunun üzerine anam ile bubam bir gıpraşmaya başladiler anlamadım ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim... hoca derki; oğlum bunlar anne baba, gider gider gelirler. Sen hiç bozuntuya verme. Uyuyo gibi yap. peki demiş Şehmus. Ertesi gün bir bacak kırık. " Bu sefer ne oldu? " der hoca. Hocam, dediğin gibi yapmişem. Hiç ses çıkarmamişem. En son bubam anamın arkasına geçti, "ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!" diye bağırmaya başlayınca; ben de fırsat bu fırsat demişem. Geçtim bubamın arkasına, " Ben de bisiklet isterem !!!! ""

umut55
01-09-2010, 15:32
Kucuk_Atolye

Temel,Dursun ve iki çırak küçük bir imalathanede 3-5 yıldır çalışıyorlar. sabah patronla iş yerine gelip akşam 21.00 de hep birlikte işten çıkyorlarmış. Fakat son bir aydır patron öğleden sonra 5 cıvarları iş yerinden ayrılıyormuş ve ertesi sabah geliyormuş. Yine patonun erken çıktığı bir gün Temel Dursun'a demişki - nasılsa patron gelmez bizde iş yerini kapatalım kahveye o*** oynamaya gidelim demiş. Dursun'da - Tamam demiş kapatmışlar çıkmışlar. Kahveye giderken Temel eve uğrayayımda ceketimi alayım kahveye gelirim demiş. Temel evin kapısını açmış ceketetini alırken yatak odasından sesler geldiğini duyar kapıyı yavaşca aralar ne görsün patronla kendi karısı sevişiyorlar. Ses çıkarmadan hemen evden çıkar koşarak kahveye gider. Dursun'a - Eyvah az daha patrona yakalanacaktım, patron bizim evdeymiş.

umut55
01-09-2010, 15:34
Zayıflamak İstiyorsanız

Sişmandı. Her gün yakınıyordu şişmanlıktan. Gazetede bir ilan gördü: - Zayıflamak istiyorsanız bize geliniz. Hemen oraya gitti, içeri girdi, duvarda tarife vardı: - 1 saatte 1 kilo zayıflamak 2 milyon lira, 5 saatte 5 kilo zayıflamak 10 milyon lira. 2 milyonu verdi, 1 saatlik odaya girdi, girdi ama çok şaşırdı. Küçük bir hamamdı burası. Karşıda da fıstık mı fıstık enfes bir kız duruyordu. Üstelik çırılçıplak. Göğsünde de bir yazı vardı, Beni tutarsan, seninim. Koşmak için hamle yaptı adam, ne var ki yerlere yağ mı, cila mı, garip bir şey sürülmüş, daha ilk adımda düşüverdi. Kalktı, yeniden koşmayı, kızı yakalamayı denedi. Kan ter içinde çırpındı durdu. Derken bir zil sesi ve üniformalı bir adam göründü: - Tamam efendim, saatiniz doldu, gelin tartılın, tam 1 kilo zayıfladınız. Şişman adam çıktı, çıktı ama aklı kızda kaldı. Ertesi günü zor etti, sabah erkenden koştu yine oraya. Bu kez cüzdanından tam 10 milyon çıkardı, 5 saatlik odaya girerken - Eh, artık o kaygan yerde durmayı öğrendim, 5 saate kızı rahat rahat yakalarım diyordu. Girdi içeriye. Karşısında iri yarı izbandut gibi bir zenci duruyordu, göğsünde de şu yazılı: - Seni tutarsam, benimsin.

umut55
01-09-2010, 15:36
Maas

Kalabalik bir IETT otobüsünde kadının biri arkasindaki adama; -"Noolorus e habire arakamdan yüklenooorsun" der... Genç adam gayet sakin... -"Otobüs fren yapinca yani sey pardon... "der ..... Az sonra kadin yine uyarmak zorunda kalir -"e yüklenip duroorsun ..... " Genç adam yine sakin, -"Madam fren fren ... fren yapinca .... " derken kadin sözünü keser; -"İyi de o pantolunundaki sertlik noolooor ???" Bizimki yine yüzsüz yüzsüz; -"Madam maasimi yeni aldim onlar para tomari" diye yanit verir. Madam da bos durmaz ... -"e bu nasil maastir taksimden beri her frende zam gelorrrrrr''

umut55
01-09-2010, 15:38
eczaneee


birgün temel eczaneye gitmiş ve hemşerim tavuk varmı demiş adam beyfendi burası eczane burda tavuk olmaz demiş. temel ertesi gün birdaha gelmiş ve hemşerim burda tavuk var mı demiş adam ya sen anlamıyormusu burda tavuk olmaz burası eczane temel üçüncü gün yine gelmiş ve hemşerim yavuk var mı demiş adam ya yok tavuk demiş temel yoksa dışarı bi yazı yazsana tavuk yok diye adam temelden kurtulmak için kocaman tavuk yok diye yazı yazmış.. temel dördüncü gün gelmiş ve adama abi tavuk ne zaman gelecek demiş.....

umut55
01-09-2010, 15:39
Kral_ve_Vezir

Günün birinde Vezir'i Kıral'a ben daha büyüğüm demiş .Kıral haklı olarak kaldıramamış bu lafı.Nasıl büyüksün diye sormuş? Vezir de - "vergileri ben topluyorum halka ben bakıyorum vs..." diye cevap vermiş.Kıralda halkına sormaya başlamış.Önce bir çobana sormuş; - "fare mi büyüktür, deve mi?" Çoban cevap vermiş; - "tabiiki deve büyüktür" Kıral bir kez daha sormuş - "köpek mi daha büyüktür,fil mi?" Çoban * "fil" demiş.Kıral - "son bir soru" demiş. - "Kıral mı daha büyüktür, Vezir mi?" Çoban cevap vermiş * "Vallahi o hayvanları tanımıyorum"

umut55
01-09-2010, 15:41
Elde_citiledim

Anne ve baba çocukları anlamasın diye sevişmeye "çamaşır yıkama" demişler. Yani sevişmek istediklerinde çamaşır yıkayalım mı diyorlarmış. Bir gün baba oğlunu çağırmış ve "git anana sor bakalım çamaşır yıkayacakmıymış" demiş. Oğluda gitmiş ve sormuş. Annesi "olmaz oğlum git babana söyle bugün yorgunum" demiş. Ertesi gün adam bir daha oğlunu çağırmış ve anana git sor demiş. Anne yine aynı cevabı vermiş. Ondan sonraki gün anne oğlunu çağırmış. "Git babana söyle bugün çamaşır yıkayabiliriz" demiş. Oğulda gitmiş babasına sormuş. Babası "yok oğlum olmaz anana söyle ben çamaşırları elde çitiledim" demiş

umut55
01-09-2010, 15:44
BasAgrisi



Karı koca oturmuş televizyon izlerken, erkeğin canı sevişmek ister. Gider mutfaktan bir bardak su ile iki aspirin getirir, karısına uzatır: - "Al karıcığım, sana su ve aspirin getirdim!" - "Neden hayatım? Başım ağrımıyor ki?" - "Allaha şükür!"

umut55
01-09-2010, 15:46
85 yaş fıkrası

85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısındabeklemektedir. Doğumhaneden çıkan doktor şöyle birbakındıktan sonra yaşlı adama sorar:D-"içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"A-"Evet, eşim."D-"Ama bayan 25 yaşlarında..."A-"Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamazmıyım yani?"D-"Yoo, aklıma benim dedem geldi de."A-"Nesi varmış dedenizin?"D-"Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı.Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı.Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapmadedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisiisrar etti ve hazırlandı.Eee, tabi yaşlıl ık, çıkarken tüfek yerine baston aldıeline.Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yolyürüdükten sonra bir geyik gördük.Dedim ya, dedemyaşlı.Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonlaateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."A-"Olur mu, başkası vurmuştur onu."D-"Ben de onu demeye çalışıyorum...

umut55
01-09-2010, 15:49
Delikci_Mehmet

Yeni evlenen çocuk cinsellik ile alakalı hiç bir bilgisi yoktur, kız da bir o kadar saf, ilk gece ne yapacaklarını bilmeden oynaşırlar. Sabah olduğunda babası oğluna sorar ne oldu ne yaptın.? Oğlu cevap verir; valla henüz birşey olmadı, ama çok yakında olur der babasına. Ertesi gün olur babası yine sorar ne oldu.? Cevap yine aynı, bişi olmadı. Aradan birgün daha geçer, babası yine sorar oğluna ne oldu. Oğul bu sefer farklı bir cevap verir. Valla bayağı yumuşattım yakında kesin delerim der. Aradan bu şekilde birkaç gün daha geçer, ama hiç bir değişiklik olmaz sonunda babası oğluna der. Bak oğlum, bizim köyün altındaki köyde namlı bir adam var namınca ona delikçi Mehmet derler, istersen onu kimse duymadan çağırıp şu işi hallettirelim yoksa rezil olucaz elaleme. Oğul tamam der ve babası haber yollar delikçi Mehmete, adam gelir akşama eve ve derki beni bu gece yeni gelinle yalnız bırakın, sabaha işi bitirmiş olarak size teslim ederim der, bizim kör cahillerde tamam derler, adam zaten hovardanın önde gideni namı ile delikçi Mehmet, sabah olur delikçi gelinin işini bitirmiş vaziyette babaya teslim eder, üstüne üslük yaptığı hizmetin ücretinide alır ve çeker gider. Akşam olduğunda yeni damatla yeni gelin yalnız kalırlar bu arada gelin işi öğrendi tabi tecrübe sahibi oldu, nede olsa yeni damada her şeyi neyi nasıl yapacağını gösterir ve sabah olduğunda babası tekrar sorar ne oldu oğlum tamammı damat cevap verir: Ya baba tamamda ben göbekten uğraşıyodum delmeye bu adam çok aşağıdan delmiş ya. Babası cevap verir ; an...ordan delmişti.

yekcanajans
01-09-2010, 17:38
Kral_ve_Vezir

Günün birinde Vezir'i Kıral'a ben daha büyüğüm demiş .Kıral haklı olarak kaldıramamış bu lafı.Nasıl büyüksün diye sormuş? Vezir de - "vergileri ben topluyorum halka ben bakıyorum vs..." diye cevap vermiş.Kıralda halkına sormaya başlamış.Önce bir çobana sormuş; - "fare mi büyüktür, deve mi?" Çoban cevap vermiş; - "tabiiki deve büyüktür" Kıral bir kez daha sormuş - "köpek mi daha büyüktür,fil mi?" Çoban * "fil" demiş.Kıral - "son bir soru" demiş. - "Kıral mı daha büyüktür, Vezir mi?" Çoban cevap vermiş * "Vallahi o hayvanları tanımıyorum"

en çok bu fıkraya güldüm...paylaşım için tşkler...

umut55
04-09-2010, 17:39
AMERİKALI İNGİLİZ VE IRAKLI

AMERİKALI, İNGİLİZ VE IRAKLI

Bir Amerikalı, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus çay
içiyorlarmis. Amerikali çayını bitirince bardagi havaya firlatmis,
silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis "Bizde bardaklar o kadar
ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere çay içmeyiz" demis.

Ingiliz de bunun üzerine çayını bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates
ederek bardagi parçalamis "bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam
için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere çay içmeyiz"
demis.

Bunun üzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde çayını
bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi
vurup öldürmüs Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki,
biz ayni adamlarla iki kere çay içmeyiz" demis.

umut55
04-09-2010, 17:41
Renk insanı değiştirir
Amerika'da bir fuar açılmıştı. Fuarda zencileri beyaza dönüştüren bir makine tanıtılıyordu. Denemek 10 dolardı. iki zenci fuarı gezerken bu makineyi gördüler ve denemeye karar verdiler. Birinin 11 doları diğerinin ise 9 doları vardı. 9 doları olan arkadaşına dönüp
-Sen 1 dolarını bana ver. Gidip birlikte beyaz olalım. dedi. Arkadaşı ise :
-Dur! Önce ben gireyim, deneyeyim. Eğer memnun kalırsam sana 1 dolarımı veririm. Sen de beyaz olursun. dedi.
Anlaştılar. Zenci gidip makineye girdi ve bir süre sonra beyaz olarak çıktı. Dışarıda kalan zenci duruma çok sevinmiş olarak arkadaşının yanına gidip :
-Hadi dedi. 1 doları ver ben de beyaz olayım.
-Hadi oradan pis zenci!

umut55
04-09-2010, 17:42
Teknoloji
Bir Türk, Japon arkadaşının daveti üzerine Japonya'ya gidiyor. Birkaç gün gezdikten sonra arkadaşı onu çalıştığı fabrikaya götürüyor. Teknoloji muazzam. "Bak !", diyor Japon : "Burada robot yapıyoruz. Şu Robotlar öğle yemeğini hazırlar ve getirir. Şunlar bebek bakar. Şunlar araba bile kullanır." Bizim Türk vatandaşı hayretler içinde kalır. Dolastıkça gözleri fal taşı gibi açılır. Japonya'dan ayrılırken arkadaşı Türkiye'ye mutlaka gelmek ve teknolojisini görmek istediğini söyler. Ve o gün gelir. Fakat bizim Türk nereyi gezdireceğini bir türlü bilemez. Düşünür ne göstermelide altında kalmamalı Japonyada gördüklerinin. Aklına hamam gelir. Japon ne anlar Türk Hamamından. Alır götürür. Japona ilginç gelir: "Ne oluyor burada?" "Biz burada insan yapıyoruz." " Sahi mi?" der Japon. Bir odanın kapısını açarlar. İçeride tellak bir adamın kolunu ovmaktadır. "Bak der bizimki, burada kollar monte ediliyor." " Bir başka odada bacak ovulmaktadır. "Buradada bacaklar takılıyor." Japon bu sefer hayrette. Diğer odanın kapısını açarlar. İçeride bir kadının üstünde bir erkek iş üstünde. Japon sorar : "Peki burada ne oluyor." "Burada montaj bitmiş delikler açılıyor."

umut55
04-09-2010, 17:43
Sinekler
Dokuz yaşındaki oğlan cocuğu elinde raket, gözünü pencere camına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmis..
- "Anneee!!" diye cağırmış.. "Sineklerin erkeği olur mu?"
Anne bu masum sorudan kuskulanmadığı için "Olur yavrum.." cevabını verince, oğlan sorusunu ikilemiş
- "Peki sineğin dişisi olur mu?"
Kadın o zaman soruların çetrefilli bir yere gideceğini sezip, yan çizmiş
- "Olmaz evladım.."
Oğlan aradığı cevapları alınca elindeki raketi hırsla sineklerin çzerine yapıştırmış.
"İbneler!"

umut55
04-09-2010, 17:49
Yolunacak Kaz
Cok soguk bir kis gunu padisah, tebdil'i kiyafet gezmeye karar vermis.Yanina basvezirini alip yola cikmis. Bir dere kenarinda calisan yasli bir adam gormusler.. Adam elindeki derileri suya sokup, doverek tabakliyormus. Padisah, ihtiyari selamlamis.
" Selamunaleykum ey pir'i fani..."
" Aleykumselam ey serdar'i cihan..." Padisah sormus.
" Altilarda ne yaptin ?"
" Altiya alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor..." Padisah gene sormus.
" Geceleri kalkmadin mi ?"
" Kalktik...Lakin, ellere yaradi..." Padisah gulmus.
" Bir kaz gondersem yolar misin ?"
" Hem de ciyaklatmadan..." Padisahla basvezir adamin yanindan ayrilip yola koyulmuslar. Padisah basvezire donmus.
" Ne konustugumuzu anladin mi ?"
" Hayir padisahim..." Padisah sinirlenmis.
" Bu aksama kadar ne konustugumuzu anlamazsan kelle ni alirim." Korkuya kapilan basvezir, padisahi saraya biraktiktan sonra telasla dere kenarina donmus. Bakmis adam hala orada calisiyor..
" Ne konustunuz siz padisahla..." Adam, basveziri soyle bir suzmus.
" Kusura bakma. Bedava soyleyemem. Ver bir yuz altin soyleyeyim.." Basvezir, yuz altin vermis.
" Sen padisahi, serdar'i cihan, diye selamladin. Nereden anladin padisah oldugunu.."
" Ben dericiyim. Onun sirtindaki kurku padisahtan baskasi giyemezdi.." Vezir kafasini kasimis.
" Peki, altilara alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor ne demek..." Adam, bu soruya cevap vermek icin de bir yuz altin daha almis.
" Padisah, alti aylik yaz doneminde calismadin mi ki, kis gunu calisiyorsun, diye sordu. Ben de, yalnizca alti ay yaz degil, alti ay da kis calismazsak, yemek bulamiyoruz dedim." Vezir bir soru daha sormus...
" Geceleri kalkmadin mi ne demek ?" Adam bir yuz altin daha almis. " Cocuklarin yok mu diye sordu..Var, ama hepsi kiz. Evlendiler, baskasina yaradilar, dedim..." Vezir gene kafasini sallamis.
" Bir de kaz gonderirsem dedi, o ne demek..." Adam gulmus.
" Onu da sen bul..."

umut55
04-09-2010, 17:52
Denize girmek yasak
Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. "Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi" demiş. Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee, noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar" dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.

umut55
04-09-2010, 17:55
İddia
51. piyade alayında yuzbaşı jack diye bir subay varmış. Bu alayda bütün herkes bu yzb'dan illallah demiş. Çünkü her girdiği iddiayı kazanıyormuş. Alay komutanı sonunda dayanamayıp yzb. jackin tayini ni çıkarmayı başarmış. Ve bizim yzb. 61. piyade alayına tayini çıkmış. 51. piyade alay komutanı, 61. piyade alay komutanına telefon ederek yüzbaşı için 'aman bu adama dikkat edin sakın kimseyle iddiaya girmesin. Aka kara der iddiayi yinede kazanır' diye uyarıda bulunmuş.
61. piyade alay komutanı olurmu canım öyle şey diyip telefonu kapatmış. Neyse bizim yzb. 61. piyade alayına gelmiş ve alay komutanın karşına geçerek komutanım ben geldim' demiş. Alay komutanı:
- Sen misin şu meşhur yzb. jack derken, yzb. alay komutanına
- a a komutanım beni hatırladınız mı, demiş
- hayır hatırlamadım
- olurmu komutanım vietnam savaşında beraber mevzide idik siz o zaman yarbaydınız bende daha teğmendim.
- yok canım ben o savaşa katılmadım
- aa komutanım ben adım gibi hatırlıyorum sizin kıçınıza şaraplen parçası gelmişti. Kesin onun yara izide kalmıştır.
- olurmu canım sen manyakmısın ben ne o savaşa katıldım ne de kıçımda şaraplen yarası var.
- komutanım 100$ iddiasina girerim ki sizin kıçınızda şaraplen yarası var demiş ve 100$ iddiasına girilmiş. Alay komutanı indirmiş pantalonu ve yaranın olmadığını göstermiş. yzb:
- ah komutanım çok özür dilerim. yanılmışım buyurun 100$ ınızı demış ve 100$ i vermiş.
61. piyade alay komutanı sevine sevine 51. piyade alay komutanını telefonla arayarak
- he he bu muydu her iddiayı kazanan adam.
- ne oldu ki
- iddiaya girdim ve kazandım
- sakin ona kıçımı gösterdim deme!
- nereden anladın kıçımı gösterdiğimi
- ulan senin allah belanı versin allah seni kahretsin o adam senin kıçını görmek için bütün alayla iddiaya girmişti.

umut55
04-09-2010, 18:02
Kamplumbağa
Ücra bir koyun ilkokuluna mufettiş geleceği haberi alınır. Bunu duyan tek sınıflı ilkokulun tek öğretmeni panikler çünkü çocuklar 2. sınıfta olmalarına rağmen çok zor okumaktadırlar. Öğretmen mufettişin geleceği gün sınıfta ufak bir konuşma yapar:
"Bakın çocuklar bugün okulumuza müfettiş gelecek. Muhtemelen de tahtaya birşeyler yazıp okumanızı isteyecek. Müfettiş tahtaya birşey yazmaya başlarsa hemen bana bakın ben size ne yazdığını anlatırım, siz de okumuş gibi yapıp söylersiniz."
Çocukların aklına yatmış bu tabii. Müfettiş gelmiş, kısa hoşbeşten sonra öğretmen çocuklardan birine "Kalk bakalım" demiş "Su tahtaya yazdığımı oku" ve başlamış kocaman harflerle "kaplumbağa" yazmaya. Bunu gören öğretmen müfettişe çaktırmadan çocuğa bir güzel anlatmış ne olduğunu tahtadakinin.
Müfettiş: "Oku bakalım oğlum ne yazıyor?"
Öğrenci: "Tos-ba-ğa"

umut55
04-09-2010, 18:03
Öğrenci Yurdu
Üniversitede dönemin ilk gününde Rektör yeni gelenleri toplamış, üniversite kurallarını anlatırken sıra yurt olayına gelmiş. Rektor demiş ki
"- Kız yurtları erkek öğrenciler için yasak bölge. Erkek yurtları da kız öğrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kişiye ilk seferinde 20 dolar ceza kesilecek. İkinci yakalanışında 60 dolar, üçüncü yakalanışında da 180 dolar ceza kesilecek. Sorusu olan var mı?"
Arka taraftan bir erkek öğrenci sesi:
- Sezonluk bilet ne kadar?

umut55
04-09-2010, 18:05
Kızıldereli
Nasa, 1966 yılı civarında aya gidecek Apollo astronotlarını eğitmek için kızılderili rezervasyonu sınırlarında bulunan ve ortamı ay yüzeyine çok benzeyen Tuba City e götürmüş. Astronotlar çalışmaya başlamış. Acayip görünümlü kamyonların arasında sadece 2 uzay giysili astronot görünüyormuş uzaktan. Yakınlarda da yaşlı bir Navajo çobanı ile oğlu koyun otlatıyormuş. E iki astronot dikkatlerini çekmiş izlemeye başlamışlar. Bu arada da bazı Nasa personeli onları farketmiş ve yanlarına gelmiş. Çoban ingilizce bilmediği için oğlu aracılığıyla o iki acaip adamın ne olduğunu sormuş. Nasa personeli de "O adamlar aya gidecek astronotlar, eğitim yapıyorlar" deyince Çoban çok heyecanlanmış ve astronotlarla aya bir mesaj yollaması mümkün mü diye sordurmuş oğluna. Nasa personeli bunun çok orijinal bir şey olacağını düşünüp bir koşu teyp getirmişler ve adamın mesajını Navajoca teybe kaydetmişler. Mesaj kayıdı bitince Nasa personeli çocuktan babasının mesajını tercüme etmesini istemiş ama çocuk reddetmiş. Daha sonra Kızılderili rezervasyonunda birçok kişiye yanaşmışlar, her biri önce "Cık cık cık" demiş sonra da mesajı tercüme etmeyi reddetmiş. Ama en sonunda eline para sıkıştırılınca bir genç yaşlı adamın mesajını tercüme etmiş:
- Bu heriflere dikkat edin, topraklarınızı çalmaya geldiler

umut55
04-09-2010, 18:06
İyilik
Okulda öğretmen çocuklardan hafta sonu bir iyilik yapıp gelmelerini ister..Sınıftada 3 afacan çocuk vardır.. Hafta başı gelince öğretmen sırayla herkese ne tür iyilikler yaptıklarını sormaya başlar.. Sıra bizim afacanlara gelmiştir..
Ali'ye sorar: Ali söyle bakalım sen nasıl bir iyilik yaptın..?
Ali övünerek: Hocam yaşlı bir bayanın karsiya geçmesine yardım ettim der.
Öğretmen: Aferin der..
Sıra Veli'ye gelir: Onada aynı soruyu sorar..
Veli'de: Hocam bende Ali'ye yardım ettim..Yaşlı bayanı karşıya geçirdik..
Öğretmen : Peki hala der..
Sıra Osman'a gelir.. Aynı soruyu onada sorar..
Osman'da: Hocam bende Ali ile Veli'ye yardım ettim, Yaşlı bayanı karşıya geçirdik..
Hoca biraz düşünür ve sorar:
-Neden üçünüzde aynı kişiye yardım ettiniz peki?
Çocuklar hep bir agizdan:
-Hocam, yaşlı kadın karşıya geçmek istemeyince üçümüz bile az geldik, ne diyonuz siz?

07elmali
04-09-2010, 18:06
Yaşlı Amerikalı bir turist Türkiyeyi ziyaretinden sonra geri döndüğünde karısı sormuş. -Türk mutfağı meşurmuş,sen neler yedin ,bir şey öğrenebildinmi demiş?

Kocası -evet,Karnı yarık. -O nedir?demiş karısı.
-Valla pişmemişi benimkine,pişmişi seninkine benziyor!

umut55
04-09-2010, 18:12
Değişim
Körfez Savaşı'ndan önceki yıllarda, Amerikalı bir bayan gazeteci, kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak üzere Kuveyt'e gitmiş.. gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken, kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleriymis...
Yıllar sonra aynı gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Kuveyt'e gittiğinde bu sefer bir de bakmış kadınlar önden gidiyor, kocaları 5 adım arkalarından geliyor... bu işe çok şaşırmış, hemen bir kadına yaklaşıp sormuş:
"Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme... peki ama bu değişikliğin sebebi nedir??"
Kuveyt'li kadın cevap vermiş:
"Mayınlar..."

umut55
04-09-2010, 18:14
Mustafa Abi
Bir gün köy ahalisi köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlar miş biryandan da pişpirik çeviriyorlarmış. İçlerinden biri (Mustafa Abi) televizyonda Ecevit'i görmüs ve demiş:
- Ulan, başbakan oldu yüzümüze bakmıyo. Eskiden böylemiydi bea! Etrafımda dolanırdı! Hey bee, zaman ne çabuk geçiyor... Tabii kahvedekiler merakla sormuslar:
- Mustafa Abi? Sen nereden tanıyorsun Başbakanı yahu?
Mustafa Abi istifini bozmadan cevap vermiş:
"-Ulan üniversite yillarında abilik ettim ona! Az ekmeğimi yemedi!! Gel gör ki şimdi bizi unutmuş baksana!"
Kahvedeki ahali inanmamş tabii ki. Mustafa Abi'de inandıirmak için demis ki:
- Gelin ulan! Meclisin önüne gidiyoruz. Çıkışta yakalayacağız Ecevit'i. O zaman anlarsınız yalan mı değil mi??
Hepbirlikte T.B.M.M.'nin önüne giderler ve çıkışta Ecevit'i yakalarlar. Ecevit hemen Mustafa Abi'nin elini öpmeye kalkışır ve der ki:
- Abim, Mustafa abim; kusura bakma başbakanlık bir dakika boş bırakılmıyor ki! Kusuruma bakma abi.
Mustafa abi kahve ahalisine şöyle bir bakar ve ahalinin acayip şekilde etkilendiğini görür. Başka birgün gene kahvede ahali ile TV seyreden Mustafa Abi TV'de Süleyman Demirel'i görür ve der:
- Bu da öyle. Cumhurbaşkanı olunca kendini birşey zannetti. Hayırsız çıktı bu da!!
- Hadi canım. Ecevit'i belki şans eseri tanıyorsun ama buna inanmıyoruz!!, der.
Mustafa Abi hemen ahaliyi toplar ve Çankaya'ya gider. Mustafa Abi'yi gören Demirel hemen Ecevit gibi Mustafa Abi'nin ellerine sarılır ve öpmeye kalkışır. Mustafa Abi buna izin vermez tabi. Demirel ekler:
- Abi Vallahi billahi kusura bakma. Uzun yıllardır göremiyordum seni. Tamda seni ziyarete gelecektim der.
Mustafa Abi tekrar ahaliye dönerek bir bakış atar ki artık ahalinin gözünde peygamber kadar yükselmistir.
Yine birgün kahvede tv izlerken bu sefer tv ye Clinton çıkar. Mustafa Abi söze başlar ve der ki:
- Ulan ne çabuk unuttun o sefalet dolu günleri? Tabi zengin oldun, Amerika'nında başına geçince unuttun bizi.. Hayırsız herif!!
Ahali bu kadarınında fazla olduğunu söyler ve diğerlerinin belki bir şans eseri olabileceğine ama Clinton'u tanımasının imkansız olduğuna imece usülü karar verirler.
Mustafa Abi'nin tabii ki kafası atar ve bazı köylüleri alarak Beyaz Saray'a giderler. Kapidaki görevliye Clinton ile görüşmek istediklerini söylerler.. Görevlide sadece bir kişinin girebileceğini söyler. Köylüler düşünürler ve sadece Mustafa Abi'nin Clinton'u tanıdığını söyleyerek Mustafa Abi'nin gitmesini isterler.
Güvenlik Mustafa Abi'yi iyice arayarak içeri sokar. Saatler geçer ama kapıdan kimse çıkmaz. Köylüler sıkılır. Penceredende bakma olanakları olamadığı için ordan geçen uzun boylu birine sorma kararı alırlar. Şans eseri orada o anda Michael JORDAN geçmektedir. İngilizce bilen bir köylü Michael Jordan'a döner ve der ki:
- Ya Jordan Abi. Senin boyun uzun. Camdan içeri bakıp neler oluyo, kaç kişi var bi baksana... Jordan camdan bakar ve cevap verir:
- Vallahi ne olduğunu bilmiyorum. İçerde 6 kişi var. Biri Mustafa Abi, diğerlerini tanımıyorum.

umut55
04-09-2010, 18:19
Tetikçi

Mafya babasi korumaya aldigi muesseselerden haraclari toplamak icin yeni bir tetikci buldu. Sectigi adam sagir ve dilsizdi. Baba, yeni tetikcinin polisin eline gecerse, fazla bir sey anlatmasinin mumkun olamayacagini dusunuyordu boylece.
Baba, bir gun odemelerin geciktigini fark etti ve tetikciye adamlarini gonderdi. Adamlarin sagir dilsizle anlasmalari mumkun olmadi tabii. Bunun uzerine "Baba" sagir dilsizi odasina aldirtti. Bir de isaret alfabesi bilen tercuman buldular.
Tercuman isaretle sordu:
"Paranerde?..
" Sagir dilsiz isaretle yanit verdi:
"Ne parasi.. Benim paradan haberim yok.. Neden bahsettiginizi anlamiyorum
." Tercuman tercume etti.
"Neden bahsettiginizi anlamiyormus..
" Baba 38'ligini koltuk altindan cekip sagir dilsizin beynine dayadi.
"Simdi sor bakalim, para nerde?.."
Tercuman isaretle sordu: "Para nerde?
." Sagir dilsiz isaretle yanit verdi:
"Central Park'ta, Bati 78'inci Caddeye acilan kapidan girince soldan ucuncu agacin kovugunda 100 bin dolar var."
Baba of***le gurledi:
"Ne dedi?.."
Tercuman yanitladi:
"Dediki hala neden bahsettiginizi anlamiyormus. Ayrica diyor ki, o tetigi cekmeye de g..unuz yemezmis!.."

umut55
04-09-2010, 18:21
Papağan

Kadının birinin canı sıkılır ve hayatında değişiklik olsun diye pet shoptan bir hayvan almaya gider.Pet shopa gidince kedi,köpek ve bir papağanın fiyatını sorar. Papağanın fiyatının cok ucuz olduğunu gören kadın sorar:
''bu papağan neden bu kadar ucuz'' .Pet shopun sahibi yanıtlar:
''bu papagan daha önce bir genelevde duruyordu, ağzı biraz bozuktur, alanlarda ondan şikayetçi onun için fiyat ucuz.
''Kadın bu fiyatı kaçırmak istemez ve bir papağan ne kadar kötu konuşabilir ki diyerek alır evine götürür. Eve gelince kadın papağanın örtüsünü kaldırır. Yeni ortamı gören papağan
''ooo yeni mekan, yeni patron '' der.
Kadın bunlara gülüp geçer. Daha sonra evin iki kızı okuldan gelir. Papağan bunları görerek
''ooo, yeni mekan yeni patron, yeni kızlar'' der..
Tabii kızlar saşkin. Anneleri olayı anlatınca kızlar da gülerler. Bu sırada evin babası gelir. Papagan yine acar ağzıni:
''yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar''
sonra evin babasına bakarak
''OOOO, Mehmet abi hos geldin yaaa!!!

umut55
04-09-2010, 18:22
Kanca

Sahil kasabasındaki meyhaneye giren tek bacağı, tek kolu ve tek gözü olmayan kara korsan müşterilerin derhal dikkatini çekmiş.
Tahta bacağını ileri doğru uzatıp kanca kolunu yanındaki iskemleye dayadıktan sonra içkisini yudumlayan korsana meyhanedekiler biraz hoşbeşten sonra merakla sormuslar:
- Bacağını nerede kaybettin?
- Preveze deniz savaşında...
- Ya kolunu?
- Düelloda...
- Peki ya gözüne ne oldu?
- Güvercin pisledi...
- Güvercin pislemesi gözü kör eder mi?
- Güvercin pislediği gün koluma kancayı yeni taktırmıştım

umut55
04-09-2010, 18:23
Mars'ta Hayat Yok

Temel, marsa gidecek ilk astronottur. 10 milyar dolarlik muhtesem bir uzay gemisi ile giden Temel'den dönüse dek haber alınamayacaktır.
10 yıl sonra geri döndügünde flaslar patlar herkes merakla etrafını sarar:
"Marsta hayat var mı???"
Temel omuzlarını silker: "Yok ..."
Bilim adamları, basın ve tüm dünya hayal kırıklığı içindedir. Temel'i uçağa bindirip Trabzona uğurlarlar.
Aksam evinde ailesi ile kendi dönüsünü seyreden Temel'in oglu sorar:
"Baba hakkaten hayat yok muydu acaba?"
Temel yine omuzlarını silker: "Haçan saat 11 dedin miydu butün tükkanlar kapanii! Sen puna hayat mi diisin

umut55
04-09-2010, 18:25
Trafik Cezası

İki polis otobanda arabayla yavaş yavaş giderlerken bir amcanın eşeğiyle otobanının kenarından giderken görürler ve biraz dalga geçmek için arabayı durdururlar.
Amcacığm senin bu yaptığın yasalara aykırı. Otobana eşekle girilmez. Bu yüzden ceza yazmamız gerekiyor. Cezayı sana mı yazalım yoksa eşeğe mi? Amca düşünmüş ve bana yazın demiş.
Polisler bir daha sormuş ama yine aynı cevabı almışlar. Polisler cezanın neden kendisine yazılmasını istediğini sorunca yaşlı amca;
"Ben bu eşeği ilerde polis yapacağım. Sicilinin şimdiden bozuk olmasını istemem." demiş

umut55
04-09-2010, 18:26
Boynuzlar

Bi adamla kadın evlilermiş fakat çocukları olmuyormuş 15 sene sonra kadın müjde kocacım hamileyim demiş bizimki çok sevinmiş ee kolay diil 15 seneden sonra baba olmak, fakat 8 ay sonra işyeri adamı yurtdışına göndermiş adam çok üzülmüş doğumda karısının yanında olamayacağı için ama eli mahkum gitmiş 4 ay sonra geldiğinde ne görsün çocuk zenci, karısına sorunca kadın soğukkanlılıkla cevap vermiş.
Aslında çocuk normal doğdu fakat sonradan benim sütüm kesildiği için zenci bir süt annesi buldum onun sütünü içe içe böyle karardı demiş.
Adamda ben en iyisi anneme sorayım o herşeyi bilir demiş annesine anlatmış. Anneside:
evet oğlum doğrudur sende normal doğdun fakat sütün kesildiği için seni inek sütüyle besledim şimdide boynuzların çıkıyor

umut55
04-09-2010, 18:28
Savunma

Bir çift, göl kıyısına tatile gider...
Gölün bazı bölgelerinde balık avlamak yasaktır. Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak, kadın da kitap okuyarak günlerini geçirmektedirler.
Bir gün adam balık avlamaktan gelir ve öğleden sonra kestirmek üzere odasına çekilir. Kadının canı sıkılır ve botla gölde bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umduğu gibi gitmez ve botun hakimiyetini yitirir.
Bot, göl üzerinde serbestçe dolaşmaya başlar. Kadın da yapacak bir şey olmadığı icin çıkarıp kitabını okumaya başlar.
Derken devriyeye çıkmış olan deniz polisi kadını görür ve yanına yanaşır.
"Hanımefendi burada ne yapıyorsunuz?"
"Görmüyor musunuz, kitap okuyorum!"
"Ama bu bölgede balık avlamak yasaktır!"
"Zaten ben de balık avlamıyorum!"
"Ama gerekli bütün ekipmana sahipsiniz, sanırım sizi karakola götürüp ceza kesmem gerekiyor!"
"Eğer böyle bir şey yaparsanız, ben de sizin bana tecavüz ettiğinizi söylerim!"
"Size dokunmadım bile!.."
"Ama gerekli tüm ekipmana sahipsiniz, değil mi?"

umut55
04-09-2010, 18:29
Melez

Bir gün bir tavşan ormanda neşeyle yürüyormuş.
Derken karşısına tanımadığı bir hayvan çıkmış. "Nesin sen?" diye sormuş tavşan. .
"Ben katırım. Annem eşşek, babam ise bir attır." demiş. Tavşan "Hmm... hayli enteresan." diyerek yoluna devam etmiş. .
Derken yine tanımadığı bir hayvana rastlamış. .
"Peki sen nesin?" .
"Ben bir kurt köpeğiyim. Annem köpek, babam ise kurttur." Tavşan yine "Enteresan..." diyerek ilerlemiş. .
Ancak bu sefer karşısına ne idüğü belirsiz bir hayvan daha çıkmış. .
"Sen de kimsin?" "Ben bir devekuşuyum." "Hassittir len..."

muslum-baba
04-09-2010, 18:57
eline saglık umut abii

kellebekir
04-09-2010, 21:37
paylaşım için teşekkürler kardeşim

umut55
27-09-2010, 21:00
polis

Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi görünce kaçabileceğini düşünüp basmış gaza.
Ancak polisi atlatamayacağını anlayınca, pes edip çekmiş kenara.
Polis arabasından inmiş. Bezgin, kızgın ve de küskün bir sesle:
- “Bana bak, çok yorgunum, üstelik ***fim de kaçık. Mantıklı bir özür söyle yoksa yaktım çıranı!”
Kısa bir ara ve Sürücü:
- “Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada sizin aracınızı görünce, kaçtığı polis, onu bana geri getiriyor sandım

umut55
27-09-2010, 21:03
YENİ HİZMETÇİ
Adam evine telefon acar, telefonu yabancı bir bayan acar.Adam
karşıdaki sesi duyunca şaşırır, bayana sorar:

- "Sen kimsin?" Kız cevaplar:
- "Evin hizmetçisiyim."
- "Iyi de bizim hizmetçimiz yok ki!"
- "Evin hanımı beni bu sabah işe aldi."
- "Ya. Öyle mi? Ben de evin beyiyim. Hanımı cağırır mısın?"
- "Hanımınız şu an yatak odasında kocası sandığım bir adamla beraber."
Adam şaşırır, sinirlenerek,
- "Elli bin dolar kazanmak istermisin?" Kiz,
- "Tabii ki isterim.Kim istemez..."
- "O zaman çekmeçedeki silahı al, yukarı çıkıp o cadi ile o sümsük
herifi vur!"
Once ayak sesleri duyulur, sonra iki el silah sesi. Hizmetçi telefona
geri gelir:
- "Öldürdüm efendim, cesetleri ne yapayım?" Adam,
- "Cesetleri havuza at." Kadın duraklar:
- "Ama burada havuz yok ki?" Adam bir süre düşünür ve cevap verir:
- "Orasi 112 43 44 değil mi?
- "Hayir!!!!!
- "Pardon! Yanlış numarayı aramışım!!!!!"

umut55
27-09-2010, 21:05
Bir adam, arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile parmağını kesti. Biraz ötede sağlık ocağı vardı. Adam:
- Ben şurada pansuman yaptırayım, dedi.
İçeri girince karşısına iki kapı çıktı. Birinde Hastalıklar, ötekinde Yaralar yazılı idi. Yaralar kapısından girdi. Yine önünde iki kapı vardı. Birinde Et ötekinde Kemik yazıyordu. Et kapısından girdi. Yine iki kapı çıktı karşısına. Birinde önemli, ötekinde önemsiz yazıları vardı. önemsiz kapısından girince kendini sokakta buldu. Arkadaşı sordu:
- Nasıl iyi baktılar mı?

umut55
27-09-2010, 21:07
Karadenizli bir çoban dağda sürü otlatırken yanına gelen adam selam verip şöyle der:
- Selamun aleykum hemşerim sana bi oyunum var eğer senin nereli olduğuınu bilirsem bana sürüden bi koyun verirmisin?
Çoban:
- Madem senin öyle bir meziyetin var bil sana helal olsun.
Bu cevap karşısında adam
- Öyleyse hemşerim şüphe götürmezki sen bir karadenizlisin!
Bu cevaba çok şaşıran çoban
-Valalhi billahi doğru sana koyun helal olsun istediğini al git ama bunu nasıl anladın bana anlat der.
Diğer adam bi taraftan koyunu seçerken bi taraftan şöyle der:
- Şapkasının üstünden kafasını ancak lazlar kaşır oradan anladım.
Ve koyunu alıp giderken bizim çoban arkasından bağırır:
- Heyy hemşerim bende senin nereli olduğunu bileyim sen o koyunu bırak.
Adam:
- Hay hay. Bil bırakayım.
Çoban gülerek:
- Sen de Kayserilisin!ş
Diğer adam hayret içinde:
- Vallahi doğru ama sen nereden anladın ?
diye sorunca. Çoban hafif sinirli:
- Sürüdeki en iri koyun diye tututun köpeği götürüyon der

umut55
27-09-2010, 21:08
Adamın biri yolda giderken karşısına ak sakallı bir dede çıkmış.Adam ihtiyarı görünce durmuş ve yoksa bu adam o tabir edilen erenlerden biri mi diye düşünürken ihtiyar konuşmaya başlamış. Demiş ki ;

- “Senin geleceğini görebiliyorum.Sen hayatın boyunca çok başarılı olacaksın, evleneceksin ve 3 çocuğun olacak.Bunlardan ikisi erkek, biri kız ve gün gelecek Yahudilerin soykırımına sebep olacaksın.”Bir gün adam tren raylarının yanında yürürken kendi kendine düşünüyor;

-”Vay be ihtiyarın dediği her şey gerçekleşti.Evliyim, iki erkek bir kız çocuğum var, hayatım da gayet iyi.Fakat şu Yahudilerin soykırımına nasıl sebep olacağımı hala anlamadım.”Uzaktan hızla gelen bir tren görüyor ve tren rayında oynayan 4-5 yaşlarında küçük bir çocuk.Eğer bir şey yapmazsa çocuk trenin altında ezilecek.Hemen çocuğu kurtarıyor ve çocuğa ;

-”Söyle bakalım senin adın ne?” diye soruyor
çocuk: hitler

umut55
27-09-2010, 21:14
Bektaşi’nin birine konuk gelecekmiş Bektasi konuğu nasıl ağırlar… ELde yok ayakta yok.. Mahçup olmak da istemiyor… Komşusu Yahudi’nin bir sürü keçisi varmış…Onlardan birini çaktırmadan alıp kesiyor… Ama çaktırmadığını sanan kendisi… Yahudi ağacin arkasından gözlermiş durumu… Diyor ki kendi kendine Kadıya gitsem.. Kadı Müslüman o Müslüman ben Yahudi… Davayı kazanamam. Hadi kazandım Bektaşi’nin nesi var ki ondan alıp bana versin… Biz artık Allah’ın huzurunda hesaplaşırız… Yıllar geçiyor. Yahudi Allah’ın huzurunda davacı oluyor Bektaşi’den… Mahkeme kuruluyor..
Allah
Sen Yahudi kulumun keçisini kesmişsin diyor Bektaşi’ye…
Kesmedim, diyor Bektaşi…
Ben gözlerimle gördum diyor, Yahudi..
Allahım diyor Bektaşi… Bir mahkemede bir adam hem şahit, hem davacı olamaz.
Haklısın ama diyor Allah Ben her şeyi görürüm. Ben de gördüm, kestiğini…
Allahım diyor Bektaşi…Aynı mahkemede hem şahit hem hakim olunmaz…
Gene haklısın diyor Allah… O zaman getirin keçiyi ona soralım…
Ne diyor Bektaşi Keçi burada mı Ver onu o zaman bu Yahudi’ye…Bitsin bu dava..

.

umut55
27-09-2010, 21:15
BiLdiğiniz gibi bazı hristiyanlar papazlara Father-Peder-Baba’ derler. Komünist rejim zamanında Rusya’dan zar zor kaçıp New York a yeni gelen Salamon metro’da bir papazın yanına oturmuş. O güne kadar hiç papaz görmediği için de sormuş
Af edersiniz efendim, sizin gömleğinizin yakası neden ters
Papaz Çünkü ben bir pederim’ demiş.
Salamon ‘Ben de bir babayım ama gömleğimin yakası ters değil.
Neden siz yakanızı ters takıyorsunuz?’ diye yine sormuş.
Papaz biraz düşünmüş ve ‘Beyim ben bir çok insanın pederiyim demiş.
Salamon ‘Benim de çok çocuğum var. Tam dört kızım ve dört oğlum var. Ama yakam ters değil’ diye cevap vermiş.
Papaz ‘Ben yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca insanın babasıyım’ deyince Salamon gülmüş ve
‘Beyim’ demiş ‘Ben sizin yerinizde olsam yakamı ters takacağıma pantalonumu ters giyerdim’

umut55
27-09-2010, 21:19
Oniki yaşındaki oğlan ondört yaşındaki amcaoğluna soruyor:
- Abi ablam nişanlanıyor biliyorsun…

- Yaz sonu nikah varmış, bizim evde de konuşuyorlardı.

- Ben sana bir şey sormak istiyorum…

- Söyle…

- Bu nişan dedikleri ne? Evde sordum, ‘Eh evlenecekler işte’ diyorlar ama nişanlanınca ne oluyor, onu anlayabilmiş değilim.

- Hıııım… Zor soru, bak ben sana bir örnekle anlatayım…

- Dinliyorum.

- Diyelim ki Şubat’ta yarıyıl karnesini aldın, hepsini pekiyi getirdin. Sana bir bisiklet alıyorlar ve ‘Haziran’da bütün dersleri pekiyi getir, sınıfı geç, bu bisiklet senin’ diyorlar. İşte Şubat ile Haziran arasındaki o süre var ya, bisiklet senin ama binemiyorsun; o süreye ‘nişanlılık dönemi’ deniyor.

- Haa şimdi anladım, bisikletin var, evde duruyor; sen ona bakıyorsun o sana bakıyor; ama binemiyorsun ta ki sınıfı geçene kadar. Peki dokunmaya izin var mı?

- Vallahi onu ben de tam bilemiyorum; binmek kesinkes yasak da, galiba ziliyle oynayabiliyorsun!..

~Burak~
27-09-2010, 21:21
Paylaşım için teşekkürler umut55 hepsi çok güzel :8[1]:

umut55
27-09-2010, 21:23
Bir tatbikat sırasında paraşütçü komandolar uçaktan atLiyorlardı. Atlama sırası geLen en son paraşütçü epey bir vakit geçtiği halde atlamamıştı. Komutan sinirli bir şekilde Atlasana oğlum”diye bağırdı.
Paraşütçü Atlamam komutanım
Komutan iyice sinirlenmişti “Ne demek atlamam lan sana emrediyorum çabuk atla deyince,asker
Komutanım bırak emretmeyi öldür yine atlamam. diye cevap vermişti.
Komutan bakmış olacak gibi değil rica eder bir tavırla
Bak oğlum aşağıda benim komutanlarım var onlarda benden hesap sorarlar haydi atlayıverde senni yüzünden benim başım belaya girmesin.
Asker inadım inat cinsinden,
“Atlamam komutanım”
“Peki neden atlamıyorsun evladım, geçerli bir sebebin varmı?”
“Komutanım benim annem çok mübarek bir kadındır gördüğü bütün rüyalar çıkar. Sabah telefon açtı oğlum rüyamda senin paraşütün açılmadığını gördüm sakın atlama dedi, onun için atlamıyorum.” deyince komutan
“Oğlum inanma böyle şeylere hadi atla gözünü seveyim.” diye yalvarıyordu asker ise kararından vazgeçmiyor “Atlamam” diye diretiyordu. Ne yapacağını şaşırmış olan komutan çaresizlik içinde,
“Peki oğlum gel paraşütleri değişelim, benimkini sen tak, seninkini ben o zaman atlarmısın?” diye ümitsizce sordu. Asker bu teklife olumlu baktı ve kabul etti paraşütleri son sürat değiştirdiler ve delikanlı kendini uçaktan boşluga bıraktı. Paraşütü açıldı ve sakin süzülürken yanından
Ananııı!!! diye komutanının feryadı geçip gitmiş asker komutanının feryadınının sonunu bile duyamamıştı

umut55
27-09-2010, 21:25
İş adamı bütün işleri çabuk çabuk tarafından sonuca bağlamaya alışıktı. Büyük oğlu günün birinde telaşla yanına koştu:

- Baba, sevgilimi hamile bıraktım.

- O kada mühim değil. Al şu 1000 lirayı hallet işi.

Biraz sonra babaya baş vurma sırası küçük oğlundaydı.

- Baba metresim hamile !

- Hay Allah kahretsin. Al şu 1000 lirayı sen de işini hallet.

Aynı günün akşamı kızı iş adamına itiraf etti:

- Baba hamileyim.

Baba çok derin bir oh çekt:

- Çok şükür, bu kez para bizden çıkmayacak

umut55
27-09-2010, 21:27
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :

''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış :
"Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu"

umut55
27-09-2010, 21:28
Bir gün kahvenin kapası sert bir tekmeyle açılır. İçeri iri yarı çam yarması gibi biri girer ve haykırır :

“Bütün Fenerliler ibnedir!”
Kimseden ses çıkmaz. Adam yine bağırır :
“duymadınızmı lan! tüm fenerliler ibnedir!”

Derken en arkalardan ufak tefek bi adam kalkar ve
“ya bilader der niye bize böyle hakaret ediyorsun bizde insanız bu kadar ağır hakaret etmene ne gerek var “der.

Çam yarması “ne o lan sen fenerlimisin”diye sorar.
Adam “hayır ibneyim”der.

umut55
27-09-2010, 21:31
SOBADAKİ HİKMET
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet
bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen
yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler
ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır.
Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir.
Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece
daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek
konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş";
jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir
deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin
olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik
merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış";
antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif
biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada
ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini
sorarlar.,
Adam cevap verir:
- "Boru yetmedi."

umut55
05-10-2010, 18:01
ALLLAH VERSİN!
Nasrettin Hoca evinin çatısını onarırken bir adamkapıyı çalar. Hoca yukarıdan,
__Ne istiyorsun, diye seslenir.
Adam yanıt verir:
__Hele bir aşşağı gel.
...Hoca aşşağıya inince, adam,
__Allah rızası için bir sadaka, der.
Hoca bu duruma çok sinirlenir. Ama belli etmez.Adama,
__Yukarı gel, der.
Adam, Hoca ile çatıya kadar çıkar.Tam çatıya vardıklarında Hoca adama
__Allah versin, der.

umut55
05-10-2010, 18:02
TRAFİK POLİSİ

trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
> -ehliyet ruhsat lutfen
> -tabi... buyrun demis sofor ve vermis. polis bakmis bi
> problem yok.
> -pekii demis polis‚ cevre vergisi pulu?
> -burada‚ buyrun demis adam.
> -ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
> -tabii deyip bagaji acmis adam. polis bakmis icinde
> eksik yok.
> -yangin sondurucu?
> -burada buyrun.
> -zincir?
> -derhal
derhal cikarayim buyrun.
> polis daha sonra tekrar sormus:
> -mezdeke kaseti var mi?
> sofor cok sasirmis.
> -evet var buyrun demis.
> polis: tamam siz onu takin teybe ve sesini acin
> demis ve baslamis polis oynamaya. soforun saskinligi
> daha da artmis
ve dayanamamis sormus. -hayrola memur
> bey?
> polis cevap vermis:
> -ee essek degilsin artik takarsin bi 20 milyon

umut55
05-10-2010, 18:05
YAHUDİ İLE ARAB

Zengin bir Arap kalp ameliyati geçirecekmis.
Doktorlar, ameliyat öncesi bir tedbir olarak bir miktar kan
depolamak istemisler.


Ama bu Arap'in kani çok nadir bir kan imis. Bütün dünyayi arayip
...taramislar ve sonunda Kudüs'te yasayan bir yahudide bu kanin
oldugu anlasilmis.


Yahudi kan vermeye razi olmus ve ameliyat da yapilmis.
Ameliyattan sonra zengin Arap, kendisine kan veren Yahudiye
tesekkürleri ile beraber müthis bir otomobil ve bir milyon dolar
para yollamis.
....


Bir kaç ay sonra Arap'in bir kere daha ameliyat olmasi icap etmis.
Doktorlar yine Yahudi'yi aramislar ve Yahudi'de tekrar kan
verecegini söylemis.Arap yine ameliyat edilmis.


Ancak bu defa kendisine kan veren Yahudiye bir tesekkür notu ile
bir kutu şam baklavasi yollamis.
Çok daha kiymetli hediyeler ve para bekleyen Yahudi bu ise çok
bozulmus.



Kan verdigi Arap zenginine bir telefon açip neden bu kadar cimri
davrandigini sormus.


Arap kahkahalar atarak su cevabi vermis:


'Ya habibi, gözümün nuru...
Artik damarlarimda Yahudi kanı dolasiyor

umut55
05-10-2010, 18:07
Genç bir kadın, aylardır şantiyede olan kocasına aşağıdaki satırları yazar:


Sevgilim,
Biliyorsun, sen şantiyedeyken nur topu gibi bir bebeğimiz oldu. Sütüm
yetmediği için, yavrumuzu besleyebilmek amacıyla bir sütanne tuttum.
...Yalnız, bu sütannenin zenci olmasından dolayı çocuğumuz, emdiği sütün
etkisiyle zaman içinde zenciye dönüştü. Haberin olsun dedim.
Bu konuda benim bir suçum olduğunu düşünmezsin umarım.
Öptüm
Biricik eşin


Kadının kocası da bunun üzerine annesine bir mektup yazar:
Sevgili anneciğim,
Karım bana gönderdiği son mektupta, sütü yetersiz olduğu için bir
sütanne tuıtmak zorunda kaldığını, o sütannenin zenci olduğunu ve bu
yüzden bebeğimizin renginin de zamanla koyulaştığını yazıyor. Bundan
eşimi sorumlu tutamayız, tabii ki .
Selam ve sevgilerimle


Annesi ise oğluna şöyle bir cevap yazar:


Sevgili oğlum
Aslına bakarsan, sen doğduğunda benim sütüm de yetersiz kalmıştı.
Ama biz fakir olduğumuzdan dolayı, sütanne tutamayıp onun yerine seni
inek sütüyle beslemek zorunda kalmıştık. Bu durumda takdir edersin ki,
senin safkan bir öküz olmanın sorumlusu ben değilim.
Seni seven annen’

umut55
05-10-2010, 18:08
Temel birgün yeni aldığı bir motosikletle kahvenin önüne gelmiş.
Kahvedeki arkadaşlar:Hayırlı olsun.


Temel kafasını kafasındaki kasketi çıkarmadan kaşıyormuş.
Bunu gören Dursun sormuş.
Niye kafanı kafandaki kasketi çıkarmadan kaşıyorsun.
Hazır cevap Temel de hemen cevabı vermiş.
Sen kıçını kaşırken donunu indiriyor musun?

umut55
05-10-2010, 18:09
Akıl hastanesinde delinin biri başhekimden iki tane şişe ister.
Başhekim şişe yerine,deliye iki tokat atar. Deli kızgın bir şekilde odasına döner.
Ertesi gün deli başhekimin odasına gider. Girer girmez başhekime iki tokat atar.
Ne olduğundan habersiz başhekim:
"Deliye naptığını zannediyorsun" diye çıkışır. Deli de:
..."Birşey yaptıgım yok efendim,dün verdiğiniz şişeleri getirdim" der.

umut55
05-10-2010, 18:12
Adamin biri evlenmeye karar vermis ama yasi 75 , Kiz da 22
Çocuklari, torunlari evlenmesin diye adami ikna etmeye calismislar;
"Babacim bak yasin ilerledi. Kalbin dayanmaz." diye. Ama adami ikna ne mumkun. Kimseyi dinlememis. Kizla evlenmisler.


Gerdek gecesi olmus, sabah olmus, derken saat ogleni bulmus, yeni evlilerden hala ses seda cikmiyormus. Aradan birkaç saat geçtikten sonra kapi acilmis ve kiz bitkin bir vaziyette disariya çikmis.


Yasli adamin oglu hemen kosmus ve endise ile sormus :
"Neler oldu? Babam iyi mi?"
Kiz : "Evet cok iyi idi" demis. "Ben yoruldum da. biraz mola verdik..." diye ilave etmis.


Çocuk : Allah Allah! 75 yasinda bir adam, nasil oluyor da bu kadar aktif olabiliyor?


Kiz : "Yok canim " demis "Aktif degil, adam bunak. Yapiyor unutuyor, yapiyor unutuyor

umut55
05-10-2010, 18:15
Adam ve kadın barda karşılaşırlar.
Aradaki sıcak etkileşim sonucu soluğu kadının evinde alırlar.
Ateşli bir aşktan sonra adam yatağın yanında duran fotoğrafı
görür.
Bu arada adamın kulağı ile meşgul olan kadına Hey baksana bu adam senin
...kocan mı?" diye sorar.
Kadın "I- ıh " diye cevap verir kısaca ve adam ile uğraşmaya eder.
Ama adamın kafasına takılmıştır bir kere.
Peki erkek arkadaşın mı?" diye sorar.
Kadın yine kısaca "yo" diye cevap verir.
Adamın merakı iyice artmıştır.
" O zaman baban yada erkek kardeşin olmalı" der.
Kadın gülümseyerek
"Hayır hayır değil" der.
Adam dayanamaz ve "Allah aşkına söyle o zaman kim bu adam" der.
Kadın kafasını adama çevirir gözlerinin içine bakar ve
gülümser:
"2 yıl önceki fotoğrafım"

umut55
05-10-2010, 18:16
Bir kadın ve bir erkek doktorun özel muayenehanesine giderek vizite ücretin öderler ve muayene olmak istediklerini söylerler.
Doktor; anlatın bakalım neyiniz var?
Adam; doktor bey, ben 15 yıllık evliyim fakat bugüne kadar karımı hiç mutlu edemedim. Sağlıklı bir cinsel ilişkimiz olmuyor.
Doktor çifte şöyle bir bakar ve masanın çekçecesinden çıkardığı bir tane hapı erkeğe uzatarak; "bunu yut ve arka odaya gidip deneyin"
Adam hapı alır ve yanındaki kadınla birlikte doktor muayenehanesinin arkasındaki odaya geçerek sağlıklı bir şekilde işini görür ve mutlu bir ifadeyle çıkarlar, doktora da teşekkür ederler.
Doktor çiftin mutluluğunu görünce dayanamaz ve; "Aslında bu bir doktor sırrı, söylenmez ama yine de ben size bir sır vereyim. Sizin hiç bir şeyiniz yok. Sadece psikolojik. Çünkü size verdiğim ilaç Aspirin'di."
Adam sırıtarak; "Doktor bey, bende size bir sır vereyim mi? Bu kadın benim karım değil, yatacak yer bulamadık da.

umut55
05-10-2010, 18:17
Adam en yogun saattte berbere girip sorar.
"Ne zaman bana sıra
gelir?"
Berber, "Iki saat sonra," der.
Adam çıkar gider.... Devamını Gör
......Uc gun
sonra aynı adam berbere girip sorar:
"Ne zaman bana sıra gelir?"
Berber,
"Bir bucuk saat kadar," der
Adam çıkar gider.
Bir hafta sonra yine
aynı manzara:
"Ne zaman bana sıra gelir?"
Berber: "En az bir
saat."
Adam çıkar gider.
Son seferinde berber dayanamaz.
Adamin
ardından çırağını gonderir:
"Bak bakalım bu herif nereye gidiyor?"


Bir
sure sonra çırak doner:
" Adamı izledim usta... "


Berber merakla
sorar:
"Ee, nereye gidiyor buradan çıkınca?"


çırak cevap verir :
"Sizin eve usta!

umut55
05-10-2010, 18:23
Evin hanımı gece yarısı uyanır ve kocasının yatakta olmadığını
farkeder. Yataktan kalkar ve kocasını mutfakta bulur. Koca dalgın-dalgın kahve içmektedir ve aklı cok uzaklardadır. Üstelik gözlerinden yaş gelmektedir.

"Ne oldu sevgilim?" diye sorar kadın.

"20 yıl önceki ilk buluşmamızı hatırlıyor musun?" der adam.

"Tabi" der kadın.

"16 yaşındaydın o zaman. Arka koltukta sevişirken baban basmıştı bizi".

"Evet hatırlıyorum."

"Babanın silahını yüzüme dayayıp -ya kızımla evlenirsin ya da 20 sene
hapiste yatarsın- demesini de hatırlıyor musun?"

"Hatırlamaz mıyım..."

Adam yanağındaki gözyaşlarını silerek:

"Biliyor musun, bugün hapisten çıkmış olacaktım..."

umut55
05-10-2010, 18:25
Temelin 12 tane Cocugu varmış 11'i askerdeymiş Bir gun padısah elcıyle bir ferman daha yayınlar ve temelın 12.cı oglunu da askere cagırır elcı temel'e Der kı: Temel padısah 12.cı oglunu askere cagırıyor.. temel: Gıt padısaha Soyle Benim şeyıme guvenıp Saga Sola Savas Acmasınn

umut55
06-10-2010, 19:32
Kizin3 tane talibi varmış ve bir türlü karar veremiyormuş.
birgün arkadaşına gitmiş ve benim 3 tane talibim var ve karar veremiyorum demiş
arkadaşı hemen mesleklerini sormuş
doktor ,telefoncu , öğretmen demiş.
arkadaşı hemen öğretmeni seç demiş
...neden diye sormuş
arkadaşı demiş:
doktor devamlı sıradaki der demiş
telefoncu sürekli meşgul
ama öğretmen anlamadıysan Tekrarlar

umut55
06-10-2010, 19:34
İş adamı traş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir.

Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar; "Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..."

Berber çocuğa seslenir: "Ali, buraya gel!". bunun üzerine ......çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar.

Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde bir milyon, diger elinde yirmimilyon'luk bir banknot olduğu halde çocuğa sorar: "Hangisini istiyorsan alabilirsin?"

Çocuk dalgın dalgın bir bir milyona bir de yirmimilyona bakar ve sonunda bir milyonluk banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır.

Berber işadamına döner ve gülerek: "Gördün mü? Sana söylemiştim." der.Traş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden yirmimilyonluk değil de, bir milyonluk banknotu aldığını sorar.
Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir:
"Hehehe... Eğer yirmimilyonluğu alırsam birdaha öyle çağırmazsın

umut55
06-10-2010, 19:36
İşsiz güçsüz bir adamda kaynağı bilinmeyen çok ama çok fazla para varmış Herkes bu kadar çok parayı nerden kazandığını araştırıp duruyormuş.
En sonunda adamı karakola çağırmışlar o kadar paranın hesabını vermesi için. adam gitmiş karakola. komser hemen lafa dalmış.
...
-anlat bakalım bu kadar parayı nasıl kazandın. üsteli...k bir işin bile
yok.
-ben herkesle iddiaya girerim komserim. ve her iddiayı da kazanırım.
-olum sadece iddiaya girerek bu kadar para kazanılırmı.
- size kanıtlıyablirim komiserim.
-nası kanıtlıyacan.
-sizinle bi iddiaya girelim benim hiç iddia kaybetmiyeceğimi
anlarsınız. 100 dolarına bahse girerimki ben sol gözümü ısırırım.
komiser düşünmüş. bi insan nasıl gözünü ısırabilir diye ve sonunda
olamıyacağına karar verip iddiaya girmiş. adam bunun üzerine takma olan sol gözünü çıkarıp ısırmış. komiser hayretle onu izledikten sonra.
- tamam ama bir iddiayla sana inanacak değilim demiş.
adam peki demiş.
- 500 dolarına iddiaya girerimki. sağ gözümü de ısırırım.
komiser iki gözü de takma olsa bu adam göremez herhalde deyip bi daha girmiş iddiaya. sonra adam takma dişlerini çıkarıp sağ gözünü de ısırmış. komser yine şaşırmış ama pes etmemiş. hala inanmadım demiş.
adam tamam sizinle son bir iddiaya daha girelim üstelik bu sefer bedava demiş. komser hemen kabul etmiş.nedir iddia demiş?
-benim şeyimin uzunluğu buradaki herkesin şeyinin toplam
uzunluğundan daha fazladır demiş. komser şöyle bi etrafına bakmış. yaklaşık on kişi var. herbirininki 15 santim olsa toplam 150 santim yapar. tamam demiş girmiş iddiaya.
adam indirmiş donunu bi bakmışlar ki küçücük bişey. komiser hani uzundu lan demiş. adam çekin komserim. çekerseniz uzar demiş.
komser adamın şeyini çekmeye başlamış. çekiyomuş çekiyomuş.
uzamıyomuş.
o sırada adam bi arkadaşına telefon etmiş.
-alooo Ali olum komserin eline verdim 100.000$'ı hazırla.

umut55
06-10-2010, 19:37
Günün birinde İstanbul'da sarışının biri hayat'tan o kadar bezmiş'ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasını durdurmuş, bariyerlere çıkmış ve titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara baka baka ağlarken yanına ge...nç ve yakışıklı bir genç gelmiş.
Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup;
- ''Bak, yaşaman için çok neden var, yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak, eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim, sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım'' demiş.
Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok belki'de Amerika'ya gidip yeni bir başlanğıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış. Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra'da sabah'a kadar sevişiyorlarmış.
Birkaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış. Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da;
- ''Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım, o bana hergün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor, ben de onun benimle sevişmesine izin veriyorum''. demiş.
Kaptan;
- ''Seninle seviştiği kesin küçük hanım'' demiş.
- ''Yalnız bu Kadıköy-Beşiktaş vapuru''...

umut55
06-10-2010, 19:38
Yaşlı italyan, kasabanın papazına günah çıkarmaya gitmişti. ihtiyar adam itiraflarına başladı;
- ''ikinci Dünya savaşının ilk günlerinde bir güzel kız kapımı çalıp kendisini Almanlar'dan saklamamı istedi. Onu bodrum'a sakladım. Ve Onu asla bulamadılar.
- ''Bu harika birşey'' dedi, papaz..
- ''Devamı var'' dedi ihtiyar..
-... ''Ben zayıf karakterli bir adamım.
Bir gün ondan, kendisini saklamamın bedelini bazı arzularımı gidererek odemesini istedim''.
Papaz bir süre düşündü, sonra..
- ''Hımmm.. Savaş yılları. Zor günler.. O koşullarda böyle bir zaaf affedilebilir, çok büyük bir riski göze almışsınız kaldi'ki, kız Almanların eline düşse, başına çok daha kötü şeyler gelirdi. Allah anlayışlı, hoş görülü ve affedicidir. Yaptığınız iyilik ve kötülükleri tartar, sizi şefkatle yarğılar''.
yaşlı adam;
- ''Teşekkür ederim peder şimdi içim rahatlamışken, bir soru daha sorabilir miyim?''.
papaz;
- ''Tabii sorabilirsin oğlum'' dedi.
- ''Ona savaşın bittiğini söylemem gerekiyor'mu?''..

umut55
06-10-2010, 19:41
Temel ile Dursun Almaya ya gitmek istiyormus ancak çok fakir
olduklarindan bir türlü gidemiyorlarmis. Yerde bulduklari bir gazetede

hayvanlarin Almanya ya bedava alinacaklarini okuyunca inek kiliginda

...girmeye karar vermisler.

Uçaga

girdiklerinde görevli bunlarin hareketlerinden süphelenmis. Denemek

için önlerine ot ve su koymus. Temel önde oldugu için otu yemis, suyu

içmis. Bu sirada Dursun kis kis gülüyormus. Biraz sonra Temel gülmeye

baslamis.

Dursun:

- Ne oldu niye gülüyorsun?

diye sorunca Temel cevaplamis :

- sanada öküz getiriyorlar...

umut55
06-10-2010, 19:43
Üç arkadas tren istasyonuna gitmisler. Içlerinden biri giseye yaklasip bilet almis ve trenin kalkmasina ne kadar zaman oldu sormus.
Bir saat on bes dakika...Arkadaslarina dönmüs Daha çok var, hadi gidip su karsiki kafede çay içelim... Oradan ...buradan derken lâf
lâfi açmis...Birden tren düdügüyle kendilerinegelmisler. Kosarak disari firlamislar ama,nafile...
Tren kaçmis..
Sormuslar: - Sonraki tren ne zaman?Bir buçuk saat sonra...
Yine dönmüsler kafeye. Yine çay, yine lâf ve derken yine düdük sesi. Kosmuslar ama bu defa da treni kaçirmislar.Bir saat sonra bir tren
daha varmis.
Dönmüsler kafeye... Ama bu kez uyanik duruyorlar.
Trenin sesini duyar duymaz kalkmislar ve kosmaya baslamislar. Içlerinden ikisi; biri bir vagona, digeri baska vagona zar zor yetismis... Üçüncü ise geride kalmis ve yetisememis...
Bir süre dövündükten sonra baslamis katila katila gülmeye.
Durumu gören istasyon memuru dayanamayip sormus:Hem treni kaçirdin hem gülüyorsun!
Nasil gülmeyeyim!... Onlar beni ugurlamaya gelmişlerdi..

umut55
06-10-2010, 19:44
Adamın biri bir gün İngiltere'ye gezmeğe gitmek istemiş.
Tabii İngilizce bilmediğinden arkadaşına sormuş :
-Yav ben İngiltere'ye gidince onlarla nasıl anlaşacağım?, demiş.
...Arkadaşıda : -Bak konuştuğun her cümlenin sonuna 'ing' koy.
Onlar senin ne demek istediğini anlarlar, demiş.
Ve adam İngiltere'ye gitmiş ve solugu bir cafede almış.
Arkadaşının taktiğini uygulamaya başlamış ve garsonu çağırmış :
-Sen bana bir çay getirebiling? demiş ve garson şaşkın şaşkın
çay getirmeye gitmiş. Garson çayı hemen getirmiş. Adam demişki :
-Bak, ben ne güzel İngilizce konuşuyoring değiling? demiş.
Garson lafı yapıştırmış :
-Ben Türk olmaying , bok içerdin çaying!

umut55
06-10-2010, 19:48
Temel akciger kanseri olmus Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler. Olecegini anlayan Temel , butun eşiyle dostuyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde ölecegini anlatiyor ve haklarını helal etmerini istiyormus. Tabii bunu duyanlar Temel’e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp,kucaklasmaktan kacınıyorlarmıs.Temel’in en iyi arkadasi Dursun Temel’in bu yaptigini duyunca sormuş:
- Yaw Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi demis.
Temel;

- Yaw Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim dedim

umut55
06-10-2010, 19:49
Karadenizliler, bir konferans düzenlerler.
Bu konferansa konuşmacı olarak ünlü bir
Amerikalı bilim adamı da davet edilir.
Amerikalı konuk, bir hafta erken gelir,
hem tatil yapar hem de Türkleri yakından tanıma
......fırsatı bulur, halkla kaynaşır, kendini
sevdirir. Karadenizliler ile Amerikalı bilim
adamı hemen her konuda anlaşırlar uyum içinde
konferans biter.

Ayrılık günü gelir, Karadenizlileri alır bir
düşünce. Biz bu değerli bilim adamına nasıl
teşekkür edelim? Aralarında toplanırlar, başkan
konunun önemini vurgulamak için der ki:
Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamına nasıl
bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem
kullanışlı birşey olsun, hem her eline aldığında
bizi hatırlasın?"
Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan
Temel elini kaldırır:

''Sünnet ettirelim

umut55
06-10-2010, 19:50
Temel İstanbul boğazında tekneyle turist gezdiriyormuş. Bir gün bir Amerikalıyı almış, başlamışlar t...ura. Adam bir saray görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 10 yılda
demiş.
Adam:
- Yazık, bizde olsa 5 yılda biterdi.
Derken bir cami görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 5 yılda
demiş.
Adam tekrar:
- Yazık, bizde olsa 2 yılda biterdi
demiş.
Temel sinirlenmeye başlamış. Bir tarihi yapı daha görmüşler, turist tekrar sormus, Temel:
- 2 yılda
demiş.
Adam:
- Vah vah! bizde olsa 1 yılda biterdi
demiş. Derken tam o sırada Boğaz Köprüsü`nün altına gelmişler. Amerikalı köprüyü göstererek tekrar sormus:
- Peki bu ne kadar zamanda yapıldı?.
İyice sinirlenen Temel cevabı yapıştırmış:
- Hangisi? Bu mu? Bilmem, dün burada yoktu

umut55
06-10-2010, 19:52
Uzun zamandır birlikte olduğu genci bir türlü eve tanışmaya getiremeyen kız en sonunda resti çekmiş....ya gelir tanısırsın yada bu iş biter..çocuk iki arada bi derede ya nasıl söylicem gaz problemim olduğunu diye düşünürken ıhh mııhh mecburen kabul etmiş.sıkarım kendimi olur biter..aksam olmus yemek için her sey hazır derken damat adayı geçte olsa gelmiş.. tanışma faslından sonra yemeği yiyip geçmişler salona.. bizimki oturmus biköseye kıvranmaya baslamıs.. evin köpeği poster de damadın yanına uzanmıs.ya ne olcak sessiz bi tane bıraksam derken fııss cıkıvermiş.kızın babası posterr.. bizimki rahatlamıs tabi köpekten bildiler diye biraz daha sesli cııırrtt diye bırakmıs baba poosteeer..damat kimse benden bilmedi rahatlığıyla zoooortt diye bombayı patlatmış ve köpeğe bakmış..kızın babbası sinirlii bir sekilde pooossssteerr kalk oğlum adam üstüne sıcacak

umut55
06-10-2010, 19:55
Bir rahibe günah çıkartmak için rahibin yanına gidiyor. Rahibe: "Benim hayatımda bir erkek var, ama o... çocuğunun teki"diyor.
Rahip soruyor:
- "Neden ona o..... çocuğu diyorsun?"
- "Çünkü o benim yanağımı okşayıp, beni öpüyor."
Rahip, rahibenin yanağını okşamış ve öpmüş sonra sormuş:
- "Böyle mi?"
- "Evet!"
- "Bu ona o..... çocuğu demeni gerektirmez kızım!
- "Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp öpüyor."Rahip rahibenin elbiselerini çıkartmış ve bir süre sevişmişler. Sonra rahip yeniden sormuş:
- "Böyle mi?"
- "Evet!"
- "Ama bu da ona o..... çocuğu demeni gerektirmez."
- "İyi de peder, sonra bir güzel beceriyor beni." Rahip bunun üstüne rahibeyi beceriyor ve tabii ki soruyor;
- "Böyle mi?"
- "Evet" diyor yeniden rahibe. Rahip:
- "Bu da ona o..... çocuğu demen için yeterli sebep değil."Rahibe bu sefer bağırıyor:
- "Ama o AİDS'liymiş."
- "Vay o..... çocuğu!"

umut55
06-10-2010, 19:56
Hitlerin önüne üç esir getirmişler.Bir İngiliz,Bir Fransız ve bir Yahudi.Demişki size birer soru soracağım,bilen canını kurtarır.
İngilize sormuş:
-Titanik ne zaman battı?
-1912, demiş İngiliz.Hitler:
-Bırakın,demiş ve Fransıza sormuş:
-Titanik kazasında kaç kişi öldü.
-1124 kişi,demiş Fransız.Hitler :
-Bunu da bırakın,demiş ve Yahudiye dönmüş:
-Say lan ölenlerin ismini

umut55
06-10-2010, 19:57
Kız hayatında ilk defa bir partiye gidecekmiş, annesi o aksam kızına öğüt veriyormuş.
-Kızım bak sen bu partileri bilmezsin burada çapkın erkekler olur seninle yatmak için her şeyi yaparlar eğer böyle bir şey olursa ona çocuğumuzun adı ne olsun diye sor hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır ...
Kız partiye gitmiş biraz sonra bir genç kızı dansa kaldırmış, dans ederlerken genç kızı okşamaya sarkıntılık yapmaya başlamış. Kız hemen
- "çocuğumuzun adı ne olsun?"
demiş, genç tırsmış ve gitmiş. Bir sure sonra başka bir genç gelmiş yine aynı sarkıntılıklar başlamış kız yine
- "Çocuğumuzun adı ne olsun?"
demiş ve genç yine panik bir şekilde kaçmış, biraz sonra bir genç daha gelmiş, dansetmeler falan derken yine aynı sarkıntılıklar başlamış, kız yine
- "çocuğumuzun adı ne olsun?"
demiş ama değişen bir şey yok daha sonra dışarı çıkıp ıssız bir yer bulmuşlar kız yine:
- "Çocuğumuzun adı ne olsun?"
demiş. Genç de yine bir şey yok biraz sonra genç kızın elbiselerini çıkarmış kız yine:
- "Çocuğumuzun adı ne olsun?"
gençte yine bir şey yok genç kızla sevişmeye başlamış kız
- "Çocuğumuzun adı ne olsun?"
demiş genç yine sessiz bir süre sonra genç işini bitirmiş kız yine
- "Çocuğumuzun adı ne olsun?"
demiş. Genç kalkmış prezervatifi çıkarıp bir düğüm atmış :
- "Buradan çıkabilirse David Copperfield olsun."

umut55
06-10-2010, 19:59
Bir karpuz tarlası olan çiftçi her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Bir süre düşündükten sonra, tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi;
- ''Dikkat! karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi''.
Ertesi akşam çiftçi karpuz yiyemeden kaçan çocukları ***ifle izledi. Bir hafta sonra, çiftçi tarlasında geziyordu. Karpuzlarını denetleyerek eksik olmadığını düşünürken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti;
- ''Şimdi o karpuzlardan iki tane var!

umut55
06-10-2010, 20:00
****enlik koca, evden çikmak üzere paltosunu giyerken onu gören yasli karisi seslenir:
- Bu saatte nereye gidiyorsun?
- Doktora gidiyorum
- Ne oldu? yine neren agriyor?
Yasli adam siritir:
- Yok hanim yok, doktora söylicem bana bi ****** yazsin
Bunu duyan kadin ayaga kalkar ve o da sokaga çikmak için hazirlanmaya baslar. Ihtiyar sasirir:
- Eee hanim, sen nereye?
- Doktora gidiyorum der ve adamin saskin bakislari altinda devam eder:
- Eger o eski, pasli seyi benim üzerimde kullanacaksan ben de tetanos ignesi yaptirayim bari..

umut55
06-10-2010, 20:01
Adamin biri, **** hayatindaki sorununa çare bulmak için doktora gider ve sikayetlerini anlatir:
- Doktor bey, bana bir seyler oluyor. Sevisirken bir sicak basiyor, terliyorum, bir soguk basiyor, üsüyorum.
Yapilan tahlillerde hiçbir sey çikmamasi üzerine, doktor kütüphanesindeki tüm tip kitaplarina bakar ve benzer bir olguya rastlayamaz. Adama hitaben:
- Beyefendi, bir de esinizi çagirip onunla konusalim...
Ertesi gün, adamin esi gelince doktor durumu kadina anlatir:
- Sevisirken esiniz bir terliyormus, bir üsüyormus.
Kadin:
- Aman körolasica herif, bir Agustosta sevisir, bir de Ocakta!!!

umut55
06-10-2010, 20:04
bir GS'li, bir Fener´li ve BJK´li Arabistan'da yasak
olmasina ragmen bir otelde içki içerken yakalanirlar...
Mahkemeye çikarilirlar... Karar IDAM... Itiraz ederler ve
karar ömür boyu hapis cezasina çevrilir. ama o gün, bayrama denk geldigi icin Prens Hazretleri cezayi kaldirip hepsine 20 kirbaç ceza verir. bizimkileri sempatik buldugu icin de bir kiyak daha yapip herkese cezasini hafifletmek icin bir istek hakki tanir.
BJK li: "Sirtima bir yastik baglayin" der. 10
kirbaçtan sonra yastik paramparça olur ve pek fayda etmez.
Uyanik Fener´li bunu görünce: "Sirtima iki yastik
baglayin" der. ama iki yastik bile 10 kirbaca dayanmaz.
Sira Galatasarayliya gelince Prens Hazretleri: "Bak Galatsaray'li sana acidim. Süper Ligi Kaçirdiniz. 100'üncü
senenizde basarisiz oldunuz, hakemlerden çektiniz. Bu yüzden sana iki istek hakki veriyorum"
Peki der Galatasaray'li: "O zaman bana 40 kirbaç vurulsun". Herkes saskinadöner.
Prens Hazretleri: "Peki ikinci istegin nedir?" diye sorar...
Galatasaray'li pis pis siritarak: "FENERBAHCE´liyi
sirtima baglayin"

1970divrigi
06-10-2010, 21:48
Akşam akşam beni güldürdün allah da seni güldürsün ne diyeyim

umut55
13-10-2010, 17:06
Meşhur şairlerden birisinin özel bir defteri varmış. Kendine göre aptalca işler yapanların isimlerini buraya yazarmış. Orada yaşayanlardan birisi diğerine kızınca da: "Senin adın da şairin aptal defterinde var,"diye takılırmış.

Bir gün devrin padişahı acaba defterde kimlerin ismi var? diye merak etmiş. Fazla merakın iyi olmadığını hesap edememiş. Emir ferman buyurarak şairin elindeki defterin tez huzuruna getirilmesini emretmiş. Defter şairden alınıp padişaha getirilmiş. Padişah aptalların yazılı olduğu defterde kendi ismini de görünce deliye dönmüş olayı kimseye söylemeyerek vaziyeti idare etmeye çalışmış. Mükafatlandıracağım diye şairi huzuruna çağırmış. Şaire kendi isminin neden defterde yazılı olduğunu sormuş. Şair:

-Efendim, siz seyisinize yüz bin altın vererek Arabistan'dan safkan Arap atı sipariş etmediniz mi? O kadar parayı alan biri daha geri gelir mi?

Padişah biraz düşündükten sonra:

-Peki ya gelirse... demiş. Şair hemen cevap vermiş:

-"Efendim canınızı sıkmayın, o zaman sizin isminizi çıkarır, onun ismini yazarız

umut55
13-10-2010, 17:09
Süpermen

Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evin e gelir. Karısı son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını sorgulamaya başlar.
- Söyle bakalım Süpermen. Neler yaptın bu akşam?
- Valla karıcım, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
- Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?
- Oradan striptize gittik. . . Ben sadece seyrettim.
- Yani sen bir şeyler yapmadın değil mi, süpermen ?
- Ben hiç bir şey yapmadım, ama sen niye bana ikide bir süpermen diyorsun?
- Valla, ben donunu pantolonunun üstüne giyen bir seni bir de süpermeni gördüm

umut55
13-10-2010, 17:10
Adam Paris'te bir lokantaya girmiş, bir köşedeki masaya oturmuş.
Gelen garsona siparişini vermiş:
- Kızarmış tavuk ve yanında patates kızartması istiyorum. Ama mutlaka "Poulet de Brest" olsun, yoksa yemem.
Onun için önce çiğ tavuğu getirin bir göreyim! (Poulet de Brest: Fransa'da kaliteli bir marka c.c.)
Garson şaşırmış ama ses etmemiş; bir müddet sonra tavuğu getirmiş.
Adam küçük parmağını tavuğun kıçına sokup çıkarmış, koklamış.
- Siz beni aptal yerine mi koyuyorsunuz, demiş. Bu Brest tavuğu değil. Bu Nanterre'den gelmiş...
Garson lahavle deyip mutfağa gitmiş; biraz sonra yeni bir tavukla gelmiş.
Adam yine küçük parmağını tavuğun kıçına sokup çıkarmış, koklamış.
- Bu da Brest tavuğu değil. Bu Bordeaux yöresinde yetiştirilmiş.
Konuşmaları duyan ve adamın hareketini oturduğu masadan izliyen bir adam kalkıp yanına gelmiş, pantolonunu ve donunu sıyırıp kıçını adama dönmüş:
- Size zahmet olacak ama, demiş, ben yetimhanede büyüdüm. Anamı babamı hiç tanımadım. Bana nereli olduğumu söyleyebilir misiniz ?

umut55
13-10-2010, 17:12
Genç kız, sevgilisine telefon açmış...
- 'Tankut,' demiş, 'seni çok arzuluyorum, geceleri uyku uyuyamıyorum.
Ne olur bu hafta sonu bize yemeğe gel. Seni annem-babamla tanıştırayım. Sonra benim odamda ders çalışıyor gibi yapar doya doya sevişiriz...'
Tankut ömründe hiçbir kızla sevişmemiş, toy bir delikanlı...
Bir eczaneye gitmiş... Babacan eczacıya;
'Bu hafta sonu önce bir aile yemeği, peşinden ateşli bir aşk yaşayacağım' demiş,
'Bu yüzden iyisinden bir kutu prezervatif istiyorum...'
Babacan eczacı kutuları vermiş, oğlanın sırtını sıvazlayıp yolcu etmiş...
Tankut hafta sonunda bir büyük buket çiçekle kızın evinin kapısını çalmış...
Genç kız kapıyı açmış. Tankut'u doğrudan yemeğe almış...
Delikanlı çok mahçup biçimde masaya oturmuş.
Kızın ana-babasının yüzüne şöyle bir baktıktan sonra başını önüne eğmiş...
Başlamış dua etmeye...
Ancak dua bir türlü bitmiyor...
Kız sonunda dayanamamış, fısıltıyla:
- 'Ben senin bu kadar dindar olduğunu hiç bilmiyordum Tankut,' demiş...
Tankut adeta inlemiş:
- 'Ben de babanın eczacı olduğunu!

umut55
13-10-2010, 17:16
Bir kaç yıllık evli çiftin bir bebekleri olur.
2yaşına geldiğinde bebeğin çok farklı ve insan üstü yetenekleri olduğu ortaya çıkar...
3 yaşına geldiğinde yetişkin bir insan gibi konuşur...
5 yaşında, aklınıza gelen her dilde okuyup yazmaya başlar...
10 yaşında ileri matematik profesörleriyle ileri konularda açık oturumlara katılır...
13 yaşında gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde bulunmaya başlar...
Bir gün çocuk: 'Tam 1 yıl sonra bugün ben öleceğim.... Ben öldükten 2 yıl sonra 5 Kasım günü annem ölecek.. Annem öldükten 3 yıl sonra da 15 Haziranda babam ölecek.'
Annesi ve babası çok şaşırırlar...
Gerçekten de bir yıl sonra çocuk ölür...
Baba çok uyanık olduğu için karısını hemen milyarlar değerinde sigorta yaptırır...
2 yıl sonra da 5 Kasım günü anne ölür....
Baba 3 yıllık ömrünün kaldığını bildiğinden, sigortadan aldığı milyarlarla seyahatlere çıkar ve birbirinden güzel bayanlarla yer bitir. Hatta evini bile 16 Haziranda boşaltmak şartıyla satarak alemler yapar ve son günlerini bekler...
Ölümüne 1 gün kala son parasıyla bir hayat kadını kiralar, önce jakuzide eğlence, sonra yatak odasında zevk dolu saatlerle bir gece geçirir.. Adam her şey bittiğinde gözlerini kapatır ve: 'Vay be yarın ölmüş olacağım.. Karım olmadan 3 yıl ne hayat geçirdim ama her şeyi yaptım, dolu dolu yaşadım, helal olsun bana' diyerek, alkolün verdiği rehavetle ve yorgunlukla uykuya dalar...

Ama o da ne......
Sabah bir de gözlerini açar ki hala yaşıyor..!!!!! !
Yatakta şaşkınlık içinde bakınırken geceyi beraber geçirdiği genç kadın çığlık çığlığa koşarak içeri girer...

'HEMEN ASAĞIYA GELİN, NE OLUR.. UŞAĞINIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIŞ YATIYOR... GALİBA ÖLMÜŞ!!!!'

umut55
13-10-2010, 17:18
Kilise nin papazı zangoçun karısına kötü gözle bakmaya başlar. Zangoç
> > fark eder ama bir şey elinden gelmez.
> >
> > Papaz işi biraz ileri götürünce, zangoç dayanamaz ve papazın değerli
> > şaraplarını içmeye başlar.
> > Papaz bakar şaraplar eksiliyor, takip eder ve zangoçun yaptığını öğrenir.
> > Seslenir..
> > - Zangoç efendi, uzun zamandır günah çıkartmıyorsun,
> > (Zangoç kalsın ben almayım diyemez.)
> > - Doğrudur sayın peder işler işte der.
> > Papaz
> > - olmaz öyle, geç bakalım kafese.
> > Papaz sorar:
> > - Papazın şaraplarını kim içoor?
> > - Duyulmoor.
> > - Yahu nasıl duyulmaz?
> > - Duyulmoor işte.
> > Papaz daha yüksek sesle:
> > - Zangooç papazın şarapları kim içooor.
> > - Duyulmooor.
> > - Nasıl duyulmaz aramızda bir karış yok.
> > - Buradan duyulmoor işte
> > - Peki yer değiştirelim sen seslen birde bakalım.
> > Zangoç ve papaz yer değiştirirler. Zangoç ses denemesi için sorar:
> > - Papaz efendi Zangoçun karısını kim götüroor?
> > Papaz cevap verir
> > - Hakket duyulmoor .. !!

umut55
13-10-2010, 17:20
ZEKİ TEMEL
Adam, korkunç bir kazada kulaklarının ikisini birden kaybetmiştir. Bu
alışılmadık durum, onu çok hassas ve alıngan bir kişi yapmıştır. Kaza
sonucu sigorta şirketinden aldığı rekor tazminat, acısını epey
hafifletmiş ve ona her zaman hayalini kurduğu işi kurma olanağı
vermiştir. Gider, gelişmekte olan küçük bir bilgisayar şirketini
satın alır. Ancak, hiç yöneticilik deneyimi olmadığını görür ve
birini işe almaya karar verir.

Üç aday seçer ve her biriyle tek tek görüşür. İlk aday gayet iyidir
ve adam onu sevmeye başlar. Derken adaya sorar: 'Bende alışılmadık
birşey görüyor musun?' Adam yanıtlar: 'Eğer onu kastediyorsanı z,
kulaklarınız yok.' Adam üzülmüştür, derhal adayı odadan kovar. İkinci
aday, birinciden de iyidir. Konuşmanın devamında adam aynı soruyu ona
da sorar: 'Bende alışılmadık bir durum görüyor musun?' Aday, 'Evet'
der, 'Kulaklarınız yok!' Adam üzgün ve kızgın, onu da dışarı atar.
Derken sıra üçüncü adaya gelir. Üçüncü bizim Temel. Tümünden iyidir.
Bütün sorulara mükemmel yanıtlar verir.

Adam, heyecanla sorar: 'Bende, alışılmadık bir durum görüyor musun?'
Temel, 'Evet, kontakt lens kullanıyorsunuz' der. Adam iyice
heyecanlanmıştır: 'Çok iyi! Bu, senin zeki biri olduğunu gösterir.
Nasıl anladın?' 'Ula çok basit,' der Temel: 'Kulakların olsaydı
gözlük takardın!'

umut55
13-10-2010, 17:21
en komik iş kazası

--------------------------------------------------------------------------------

Sayın şantiye şefim; İş kazası tutanağına planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur
•Bildiğiniz gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu,
•Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım ve ardından altıncı kata çıktım.
•İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım.
•Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata çıkardım.
•İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım.
•Bütün tuğlaları varile doldurdum.
•Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu çözdüm.
•İpi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasıl bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kilogramlık varil süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim.
•Ben yukarı çıkarken yolun yarısında, aşağı inmekte olan tuğla dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın kırıldığını hissetim.
•Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı; Parmaklarım da bu sırada kırıldı.
•Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı inmeye varil ise yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık! Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı.
•Yere inince can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim. Bu sefer de başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle üzerime geldiğini gördüm! Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım

umut55
13-10-2010, 17:23
Yasli adam ölüm dösegindeydi. ..
Artik son dakikalarini yasiyordu...
Hasta yataginda yatarken birden mutfaktan gelen kokuyu duydu,
en sevdigi çikolatali kurabiyelerin kokusu...
Birden gözleri aralandi,
kendini ayaga kalkacak kadar güçlü hissetti...
Bu sasilacak bir seydi, ölmek üzere olan adami ayaga kaldirmaya kurabiyelerin kokusu yetmisti...
Duvara tutunarak merdivenlere kadar yürüdü...
Basamaklari agir agir inerken sanki mutfaga degil hayata yaklasiyor gibi heyecanliydi. . .
Nihayet mutfak kapisina kadar geldi...
Iste masanin üzerindeki tepside onlarca çikolatali kurabiye,
tam karsisinda duruyordu...
Son gücüyle masaya yaklasti, o kurabiyelerden bir tane agzina atabilse sanki ömrüne ömür katilacakti. ..
Bir tane almak için elini uzatti...
Ama birden karisi yetisti ve eline vurdu:





"Çek elini bakayim...
Onlar cenaze için..."

umut55
13-10-2010, 17:29
BEN KARIŞMIYORUM.

Eski zamanlarda, rüşvetin pek alıp yürüdüğü bir devirde, bir köyde adamın biri tavuk beslermiş. Bir gün köye tahsildarlar gelmiş, onun hanesine de uğramış ve uygun bir dille adamdan 'kendilerini memnun etmesi gerektiğini' hissettirmişler.Fakat, tavuk besleyen köylü hiç oralı olmamış. Anlamamış gibi yapmış.Bunun üzerine, tahsildarlar hiddetle sormuşlar:
"Ne yediriyorsun tavuklarına?"
"Buğday..."
"Neee? Bu kıtlıkta halk ekmek için buğday bulamayıp süpürge sapı yerken sen tavuklarına buğday veriyorsun ha! Sana bin akçe ceza!.."

Aradan aylar geçmiş. Köye yine aynı tahsildarlar gelmiş, onun da hanesine uğrayıp yine bir rüşvet
alamayınca, adama tekrar sormuşlar:
"Ne yediriyorsun tavuklarına?"
"Mısır... Buğday değil, mısır yediriyorum."
Tahsildarlar, bu kez:
"Nee? Bu kıtlıkta halk ekmek için mısır bulamazken sen tavuklarına mısır yediriyorsun ha! Sana beş bin akçe ceza!" demişler.
Aradan yine aylar geçmiş. Yine aynı tahsildarlar gelmiş. Yine aynı soruyu sormuşlar:
"Ne yediriyorsun tavuklarına?"
"Ben hiçbir şey yedirmiyorum" demiş çaresiz köylü.
"Yemek paralarını horoza veriyorum. Onlar ailece ne alıp bulurlarsa yiyorlar. Ben karışmıyorum

umut55
13-10-2010, 17:30
BU KIS NASIL GECECEK ?

Kis baslamak üzeredir. Kizilderili toplulugu sefin etrafina toplanmis,kisin sert mi yoksa yumusak mi geçecegini ögrenmek isterler.Geleneksel yeteneklerini dedelerinden bu yana çoktan kaybetmis bulunan sef isi saglama almak için kisin sert geçecegini ve mümkün oldugunca fazla odun toplamalarini söyler kabilesine.
Akilli bir adam olan sef birkaç gün sonra yakinlardaki meteoroloji istasyonuna telefon eder:"Bu kis soguk mu geçecek sizce ?"
Meteorolog cevap verir: "Evet,oldukça sert geçecege benziyor.
"Bu cevabi alan sef derhal kabilesine döner ve kisin çok sert geçecegini, daha çok odun parçasi toplamalari gerektigini söyler.Bir süre sonra Meteoroloji istasyonunu tekrar arar ve sorar:
"Kis hala soguk mu geçecege benziyor ?".
"Evet" der karsidaki: "Oldukça soguk geçecege benziyor.
"Sef kabilesine döner ve sadece odunlari degil,bulabildikleri her çali çirpiyi toplamalarini ister.Birkaç gün sonra Meteoroloji istasyonunu tekrar arar:
"Kisin sert geçeceginden gerçekten emin misiniz?".
Adam: "Kesinlikle. Bugüne dek yasanan en sert kislardan birini yasayacagiz gibi görünüyor."
"Nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz ?" diye sorar sef. Meteorolog yanitlar:
"Kizilderililer çilginlar gibi odun topluyorlar da ondan..."

umut55
13-10-2010, 17:31
ADAM bara gidip oturdu, yanında bir devekuşu vardı.

İçkisini içtikten sonra garsona "Hesap ne kadar dedi" ve garson "Üç dolar yirmi sent" deyince tam o kadar parayı çıkartıp verdi.

İkinci gün yine gitti, yanında devekuşu vardı.

İçkisini içtikten sonra garsona borcunu sordu. Garson "Dört dolar on sent" dedi ve adam yine bakmadan cebinden dört dolar on senti çıkartıp tam istenen kadar parayı tezgáha bıraktı.

Üçüncü gün:

Adamın yanında devekuşu vardı, hesabını sordu, tamı tamına hesap kadar parayı çıkartıp ödediğinde barmen sordu:

"Hep hesabınız kadar para var cebinizde...

"Doğru..."

"Bunun sırrı nedir?.."

Adam anlattı:

"Ben bir cinle tanıştım, benim üç dilekte bulunmamı, tamamen yerine getireceğini söyledi. Ben de üç şey istedim; birincisi sağlıklı ve her zaman yakışıklı olmayı, ikincisi her zaman ihtiyacım kadar cebimde para bulunmasını... Ki sen ne kadar hesap istesen biliyorum ki cebimde o kadar para var, çıkartıp veriyorum..."

Garson yine sordu:

"Tamam anladım... Peki bu devekuşu ne?.."

Adam:

"Cine üçüncü dileğim olarak ’Yanımda her zaman uzun bacaklı bir piliç olsun’ demiştim, cin yanlış anladı..."

umut55
13-10-2010, 17:33
Memur maaşlarına yapılan zammı yetersiz bulan Temel de, “Memur Eylemi”ne katılmış...
Ancak mesai saati bitiminde, arkadaşları evlerine gitmesine rağmen o, dairede kalmış...
Eve gitmek için geciken Temel’i merak eden Fadime, telefonla her arayışında:
“Eylem yapıyorum karıcığım” cevabını alıyormuş...
Kadıncağız sonunda sinirlenmiş:
“-Ula herif, hemen eve gel... Gece yarısı oldu, hem eylem yapıyorum diyorsun, hem de eşek gibi çalışıyorsun... Bu ne biçim eylem?...”
“Kolay mı sanıyorsun Fadime” demiş Temel;
“-Bu, ‘İşi yavaşlatma eylemidir’... Sekiz saatlik işi yavaşlatınca, en az on sekiz saatini alıyor adamın...”

--------------------------------------------------------------------------------

umut55
30-12-2010, 22:18
AY TUTULMASI

Albay, binbaşıya :
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Bende orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi verecegim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz .O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.
Binbaşı, yüzbaşıya :
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.
Yüzbaşı, teğmene :
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda taalim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.
Teğmen, başçavuşa :
-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kiyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.
Basçavuş, askere :
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgaahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim techizat ile hazır olun.
Askerler kendi aralarında :
-Yarın sabah bizim basçavus Albayı tutukklayacakmış.

umut55
30-12-2010, 22:19
SALAK ERLER

İki çavuş iddaya girer hangimizin eri daha salak diye. İlk çavuş erini çağırır ve der ki;
-Oğlum al şu 10 milyonu git bana bir araaba al. Er:
-Baaaşüstüne çavuşum der gider.
ikinci çavuş çağırır erini:
-olum git bak bakayım ben evdemiyim der..
er:
-baaşüstüne çavuşum der çıkar.
bu iki salak er çarşıda karşılaşırlar erlerden biri:
-yahu bende bir çavuş var o kadar salak ki bana para verdi git bana araba al diye lan keriz bugün pazar arabayı nerden bulayım..
diğer er:
-yahu benim ki daha salak yok gidip kenddisi evdemiyiş değilmiymiş diye bakacakmışım be ey lavuk yanında koskaca askeriyenin telefonu var evi arada sorsana...

umut55
30-12-2010, 22:19
Manevra varmış. Temel elde tüfek yerde yatıyormuş. Komutan gelip sormuş :
-Düşman önden gelirse ne yaparsın Temel??
Temel cevaplamış.
Şu yandan, bu yandan,
Arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan.
Temel bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda :
-Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
Temel dayanamamış ve :
-Habu memleketin tek askeru ben miyum koomitanum daa!

umut55
30-12-2010, 22:20
KAPTAN BRAVO

Günün birinde acik denizlerde yol alirken, gözcü seslenmis diregin tepesinden, "heyyoooo, uzakta bir korsan gemisi göründüüüüü...
" Bunun üzerine tüm mürettebat dehset icinde saga sola kosusturmaya baslamis. Kaptan Bravo sakin bir sesle yardimcisina seslenmis,
"bana kirmizi gömlegimi getirin."
Yardimci derhal kaptanin kirmizi gömlegini getirmis... Bravo gömlegi giyerken adamlarini savas düzenine sokmus ve korsanlari yenmis...
Daha sonra, gözcü bu kez bir degil, iki korsan gemisini tespit etmis uzaklarda...
Kaptan Bravo bu kez de kirmizi gömlegini istemis ve yine korsanlari duman etmis. O aksam, bütün mürettebat güvertede oturmus, o günkü zaferi konusurken, adamlardan biri kaptana sormus:
"Kaptanim, niye savastan önce kirmizi gömleginizi istiyorsunuz, cok merak ettik de, bagislayin sormakla bir kusur ediyorsam..."
Bravo soruyu cevaplamis:
"Sundan istiyorum evladim... Eger saldiri sirasinda yaralanirsam kirmizi gömlek akan kanimi belli etmez, böylelikle siz de korkusuzca düsmanlarimiza direnmeyi sürdürürsünüz.
"Ortaligi bir sessizlik kaplamis, sadece denizin sipirtisi ve rüzgarin yelkenlere dokunusu duyuluyormus... Adamlarin yürekleri kaptanlarinin cesaretine duyduklari hayranlikla güm be de güm atiyormus...
Safak sökerken gözcü bu kez bir degil, iki degil, ama tam ON korsan gemisinin yaklasmakta oldugunu tespit etmis. Mürettebat kutsayici bir sessizlikle kaptanlarina bakarak, onun o artik alisilagelen kirmizi gömlek talebinde bulunmasini beklemeye baslamislar.
Kaptan Bravo celik gibi gözleriyle gemisine yaklasan korsan filosuna bakmis, sonra korkusuzca adamlarina dönmüs ve sakin bir sesle bagirmis:
"Kahverengi pantolonumu getirin bana!"

umut55
30-12-2010, 22:21
KAMUFLAJ

Askerde kamuflaj yarışması var... Herkes cuvallara giriyor, komutan gelip tekme atıyor onlarda hayvan sesleri çıkarıyorlar komutan onaylıyor...
Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav.
Komutan aferin diyor köpek çuvalı....
İkinci çuvala vuruyor, miyav miyav..
Komutan gene beğeniyor.. Böyle on onbeş çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapıyorlar...
Enson çuvala vuruyor ses yok...
Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok...
Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin...
Çuvaldan kan sızmaya başlıyor..
Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
'Patateeeeeees'

umut55
30-12-2010, 22:22
GERİ ZEKALI KAMYON ŞOFÖRÜ

Mehmet er olarak askerliğini yapmaktadır. Ve komutan her gün Mehmet'i 10 km. uzaktaki şehir merkezine yürüyerek gönderir ve kendisine günlük bir Hürriyet gazetesi aldırır.
Mehmet her ince şehir merkezine yürüyerek gider ve ogleden sonra saat 15,00e doğru da kışlaya geri gelerek komutanına aldığı gazeteyi verir.
Aradan 10-15 gün geçer ve Mehmet hergün ayni işlemi yapmaktadır.
Bir gün Mehmet bu adar uzun yolu hergün gitmeye dayanamaz ve şehre gazete almaya gittiğinde aynı Hürriyet gazetesinden 4 adet alır ve karargaha geri döner ve komutana gazetelerden bir tanesini verir. Diğer 3 gazeteyi de kendisinde saklar.
2. gün Mehmet sanki şehre gitmis gibi yapar ve garnizonda sota yerlerde oyalanır ve öğleden sonra saat 15,00 e dogru dün aldığı Hürriyet gazetelerinden birisini daha komutana verir.
3. gün Mehmet şehre gitmez ve ogleden sonra saat 15,00 e dogru komutanın yanına giderek aldığı gazetlerden bir tanesini daha verir.
4. gün de ayni şeyi yapar ki; komutan Mehmete hışımla seslenir ve derki:
'Sen bu gazetelere gelirken göz gezdiriyor musun, bakıyor musun?
' Mehmet endişe ile ve korkarak 'hayır komutanım hiç bakmıyorum' der.
Komutan tebessüm ederek Mehmet'i yanına çağırır ve der ki
'Gel o zaman sana komik bir şey göstereyim, geri zekalı bir şoför, 3 gündür ayni araba ile ayni ağaca çarpıyor...
Bak 3 gündür gazetede adamın da, carptığı arabanın da agacın da resimlerini koyuyorlar' der.

umut55
30-12-2010, 22:23
DİKTATÖR

Diktatör general askerleri ile yolda giderken askerlerden biri hapşırmış.
Diktatör arkasını dönüp:
'Kim hapşırdı demiş:
' Askerler korkudan bir şey söyleyememiş.
Diktatör bunun üzerine birinci sırayı kurşuna dizmiş.
Sonra yola devam etmişler biraz sonra yine bir hapşırık sesi gelmiş.
Diktatör kim hapşırdı deyince yine korkudan kimse kimin hapşırdıgını soyleyememiş.
Bunun uzerine diktator ikinci sırayı kursuna dizmiş.
Biraz sonra yine birisi hapşırmış.
Diktatör arkasını donup sormus kim hapşırdı diye.
Bi asker ben hapşırdım demiş .
Diktatör general askere dönüp:
Çok yaşa demiş.

umut55
30-12-2010, 22:23
ÇABUK ÇAĞIR

Yüzbasinin çok sevdigi ve güvendigi Onbasi Mehmet'in cezalandirdigi er, yüzbasinin karsisinda :
-Komutanim benim bir sikayetim var.
-Söyle.
-Mehmet onbasi beni dögdi.
-Git, ben onun cezasini veririm.
-Ama yüzbasim; hem dögdi , hem sögdi. -Anladim, git cezasini veririm.
-Anama babama laf etti.
-Git cezasini veririz dedik ya.
-Benim anam da yohtur, babam da yohtur.<
-Allah rahmet eylesin.Benim de öyle.Sen git anladim.
-Ama yüzbasim, Mehmet onbasi benim anamaa da laf etti , babama da laf etti.Anam da yohtur, babam da yohtur.Anam da sensin, babam da sensin.
Yüzbasi :
-Derhal kos; çagir Mehmet Onbasi'yi buraaya! dedi.

umut55
30-12-2010, 22:24
BİSKÜVİ

Acemi er, levazim basçavusuna yakinir :
-Basçavusum, bize yemekte ördek böregi vverdiler.Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanitlar basçavus.
Seen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Sey...yani evet, basçavusum.
-Içinden hiç asker çikti mi, ulan!

umut55
30-12-2010, 22:25
YAHUDİ ASKER

2'ci Dunya Savasi sirasinda Rus ordulari geri celiyorlar. Ve rus generali durumu kurtarmak icin askerleri tesvik etmeye karar vermis. Her getirilen olu nazi icin 10 ruble vaad etmis. Askerler saldirdilar. Catismadan sonra kimi 1 kimi 3 cesed getiriyorlar ve paralarini cash aliyorlar. Bu ara bir yahudi asker bir vagon surukleyerek getirdi Vagonun kapisini acti - icerisi ceset doluydu General bunu gorunce sasirdi ve askeri kenara cekerek soyle dedi. ' Asker ,anlarsin ya butcemiz zaif ,haydi ben sana 7.50 ruble cesetbasi verim' Asker 'olmaz' dedi' zaaten bana gelis fiyati 8.30 ruble '

umut55
30-12-2010, 22:26
30 DERECE DOĞUYA

Bir savas gemisi karanlik ve sisli bir gecede yol aliyormus. Derken kaptan koskundeki komutan tam karsida ve uzakta uzerlerine dogru gelen bir isik farketmis. Hemen karsi tarafa sinyal gondererek su mesaji gecmis:
-'Derhal rotanizi 30 derece doguya cevirriniz'
Karsindan aninda cevap gelmis:
-'Sen rotani 30 derece batiya cevir!' Komutan sasirmis, biraz da sinirlenmis, mesaji tekrarlamis:
-'Rotani derhal 30 derece doguya cevir, emrediyorum!'
Karsidan cevap:
-'Asil sen rotani 30 derece batiya cevirreceksin!'
Komutan ofkeden kuplere binmis, bir mesaj daha yollamis-'Ben 30 yillik kaptanim, sana son kez emrediyorum, rotani 30 derece batiya cevir!'
Cevap:
-'Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotani 30 derece doguya cevir'
Komutan, o kadar sinirlenmis ki, hemen murettebata butun toplari atese hazir hale getirmelerini emretmis ve son kez bir mesaj gondermis:
-'Burasi bir savas gemisi, derhal rotanii 30 derece batiya cevirmezsen atese baslayacagiz'
Karsidan cevap gelmis:
-'Burasi da bir deniz feneri.. Sen rotani bir an once 30 derece doguya cevirmezsen birazdan kayalara carpacaksin'

umut55
30-12-2010, 22:26
AMİRAL KAPICI

Adam zilzurna sarhos halde otelin kapisina gelir, kapida gordugu apoletli, sirmali uniformali adama seslenir:
... Heeey!, bana bir taxi cagir!
adam hiddetle: -!-
ben kapici degil, amiralim!
... oyleyse bana bir gemi cagir! :))

necatikasikci
31-12-2010, 09:32
emeğinize sağlık teşekkürler