Giriş

Orijinalini görmek için tıklayınız : Güneş ve Yanıklar



muzo
19-06-2006, 19:35
Güneş ve Yanıklar
Güneş kumda %15, karda ise %80 oranında yansımaktadır. Bu nedenden dolayıdır ki koruyucu kremleri hem güneşli yaz günlerinde hem de yazın bulutlu havalarda kullanmak gereklidir. Çünkü bulutlu havalarda bile güneşin ulltraviole ışınlarının %80'i bulutları geçerek bizleri etkilemektedir.

Güneş ışığı yazın önemli bir malzeme olduğundan, açık havada bulunmak kişiye, yazın sağlıklı parlaklığını aldığı hissini verebilir. Ancak bu kesinlikle sağlıksız güneş yanığından başka bir şey değildir. Amerikan Dermatoloji Akademisine göre insanların büyük bir çoğunluğu 20 yaşından önceki dönemde, daha çok güneş ışığına maruz kalmaktadırlar. O nedenden dolayı özellikle çocukluk yıllarındaki güneşe maruz kalmanın zararları çok iyi bilinmelidir. Eğer çocukluk döneminde çocuklarınızın narin cildini güneşten koruyacak olur iseniz onların deri kanseri ve çabuk yaşlanma riskini azaltmaya yardımcı olabilirsiniz.

Güneş yanığına Uv A ve Uv B dediğimiz ultraviole ışınlar sebep olur. Açık tenli çocukların güneşte yanma riski daha yüksek olduğu bilinmekle birlikte, koyu tenli çocuklar dahi, eğer güneşte yeterince uzun süre kalacak olurlarsa yanabilirler. Güneş yanığının hemen ardından ciltte meydana gelen zedelenme sonucu ödenen bedel, uzun vadede ödenecek olan bedelin yanında önemsenmeyecek kadar küçüktür. Çünkü güneş yanığı ve aşırı bronzlaşma sonucu: İleride habis melanoma, basal hücreli karsinoma ve sukuamoz hücreli karsinoma gibi çeşitli formlardaki cilt kanseri oluşabilir. Kırışıklık, benek oluşumu ve beyaz lekeler gibi bazı erken yaşlanma bulguları ortaya çıkabilir. Yaşına bakılmaksızın her çocuk, sabah saat 11:00 ile öğleden sonra 15:00 arası mutlaka güneşten uzak durmalıdır. Çünkü zararlı ultraviole ışınlarının 2/3' ü bu zaman diliminde saçılır.

NOT: Çocukluk döneminde meydana gelen bir veya iki su toplayan güneş yanığı çok fazla küçümsenmemelidir. Çünkü; Amerikan dermatoloji akademisine göre bu olay bile ilerideki dönemde cilt kanseri gelişim riskini arttırabilir. Koruma ile ilgili diğer direktifler çocuğun yaş grubuna göre değişir:


6 AY VE DAHA KÜÇÜK ÇOCUKLAR
Yeni doğmuş bir bebeğin cildi çok hassastır. Amerikan Çocuk Hastalıkları Akademisi altı ay ve daha küçük çocukların ailelerinin, güneşten koruyucu kremler kullanmamaları gerektiğini bildirmektedirler. Çünkü bu yaş grubunda, bu maddelerin bebekler üzerindeki etkisi tam olarak bilinmemektedir. Fakat pediatrics dergisinin son zamanlardaki çalışmalarında, güneş kremlerinin bu yaş grubundaki bebekler üzerinde zararlı etkilerinin olmadığı bildirilmiştir.
Yinede en iyi olan, 6 aydan küçük bebeklerin güneşten uzak tutulması, eğer bu mümkün değil ise; Yüz kısımları ve ellerinin arkası gibi küçük alanlara, oldukça az miktarda güneş koruyucu kremler sürülmeye çalışılmalıdır.
Bebeğin üzerini güneşten korumak amacı ile açık renkli sıkıca dokunmuş pamuk giysiler ile örtülmelidir. Açık renk kullanmanın amacı güneş ışınını yansıtması dolayısı iledir. Öte yandan bebeğin vücut ısısı çabuk arttığından dolayı bebeğin üzeri gereğinden fazla giydirilmemelidir.Bebeği muhakkak gölgede tutmak gereklidir
Geniş kenarlı şapka giydirmek yararlı olur.
Eğer mümkün ise, bir yetişkin ve küçük bir çocuğu alabilecek güneş çadırı alınması uygundur.

turhan081
23-06-2006, 14:16
400 yılın en sıcak yazı 23.06.2006 04:57 - Bu haber 13.692 kişi, Mynet Haber bugün 693.195 kişi tarafından okundu
Bilimsel çalışmalar, Dünya'nın son 400 yılın en sıcak dönemini yaşadığını ortaya koydu.

ABD Ulusal Bilimler Akademisi'nin, Kongrenin talebiyle çeşitli bilimsel çalışmaların geniş çaplı değerlendirilmesi sonucu hazırladığı raporda, Dünya'daki şu anki sıcaklığın en azından 400 yıldır ve belki de birkaç bin yıldır görülmediği kaydedildi.

Önde gelen iklim bilimcileri kurulu tarafından Kongreye sunulan raporda, Dünya'daki ısınmanın çoğundan insan faaliyetlerinin sorumlu olduğu belirtildi.

Rapora göre, Kuzey Yarıküre'de yerin ortalama sıcaklık derecesi 20. yüzyılda yaklaşık 1 derece arttı. Bazı iklim bilimcilerin yaptıkları araştırmalarda Kuzey Yarıküre'nin 2000 yılın en sıcak döneminde olduğu sonuca kadar ulaştıkları kaydedilerek, yapılan çalışmaların geniş değerlendirmesi sonucunda da en azından 20. yüzyılın son birkaç on yılının, son 400 yılın karşılaştırılabilir herhangi bir dönemine göre daha sıcak olduğu sonucunun ortaya çıktığı belirtildi.

Sonuçta akademi kurulunun, yaklaşık 1500'den 1850'ye kadarki Küçük Buzul Çağı'ndan önce 1000 yılı civarında sıcaklık durumunun nispeten sürmesine rağmen, 20. yüzyılın son birkaç on yılındaki ısınmanın, son 1000 yılda görülmemiş biçimde olduğunu kabul ettiği kaydedildi.

Bilim adamları, 1600'den önceki sıcaklık derecelerinden daha az emin olduklarını, ancak atmosferde ısıyı tutmasından ve küresel ısınmaya yol açmasından sorumlu tutulan sera etkisi yaratan önde gelen iki gaz olan karbondioksit ve metanda, 12 bin yıl uygun bir düzeyde kaldıktan sonra 20. yüzyıldan başlayarak keskin yükseliş olduğu sonucuna varmayı yeteri kadar güvenilir bulduklarını belirtti.

MS 1 ve 1850 arasında volkanik patlamalar ve güneşle ilgili değişimlerin sera etkisi yaratan gazların seviyesindeki değişimlerin ana nedeni olarak görüldüğüne işaret edilen raporda, ancak bu sıcaklık değişimlerinin, 19. yüzyıl ortasından itibaren hava kirliliğiyle sera etkisi yaratan gaz seviyelerine bağlı olarak bildirilen ısınmadan çok daha az olduğu kaydedildi.

Amerikan Kongresi tarafından, hükümete bilimsel konularda tavsiyede bulunması için görevlendirilen özel bir kuruluş olan Ulusal Bilimler Akademisi'nden küresel ısınmayla ilgili raporun, kasım ayında meclis bilim komisyonu tarafından, bu durumun bir tehdit olup olmadığının ortaya konması için istendiği belirtildi.

Başkan George Bush yönetimi ise küresel ısınma tehdidinin, yeni hava kirliliği kontrolleri isteyecek kadar ciddi olmadığını ileri sürüyor. Beyaz Saray, küresel ısınmaya yol açan sera etkisi yaratan gazların atmosfere salımının azaltılması uygulamasının 5 milyon Amerikalının işine mal olacağını savunuyor.

__________________