ruzgarm
21-06-2006, 16:28
2007'de TV İzlemeye Para Geliyor
RTÜK Başkanı Zahid Akman, vatandaşların televizyon izleyebilmeK için 2007 yılında 50 ile 100 dolar arasında bir harcama yapmak zorunda kalacağını açıkladı...
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, karasal-analog yayınların 2015'te artık tarihin tozlu raflarına kaldırılmış olacağını belirterek, 2007'de tümüyle sayısal yayına geçmeyi ve tüm yayın kuruluşlarının sayısal yayın lisanslarını almalarını hedeflediklerini kaydetti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman ve Telekomünikasyon Kurumu (TK) Başkanı Tayfun Acarer bugün TK merkezinde düzenledikleri bir basın toplantısıyla, 15 Mayıs-16 Haziran 2006 tarihlerinde Cenevre'de 22 ülkenin katılımıyla düzenlenen Bölgesel Radyokomünikasyon Konferansı'nı (RRC-06) değerlendirdi.
TK Başkanı Acarer yaptığı konuşmada, sayısal yayınlarla ilgili frekans planlamasının yapıldığı ve Türkiye'den TK, RTÜK, TRT, Ulaştırma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin katıldığı konferansın başarıyla sonuçlandığını belirtti.
Burada 22 ülke ile sayısal yayıncılıkta kullanılacak bin 85 adet kanal ile ilgili görüşmenin yapıldığını ve bin 52 kanalın Türkiye'ye tahsis edilmesinin sağlandığını belirten Acarer, "RTÜK ile TK arasındaki işbirliği bundan sonra sayısal yayıncılıkla, daha da ilerisinde 3 nesil telekomünikasyon sistemleri konusunda artarak devam etmek zorunda. Çünkü özellikle 3. nesil sistemlerde işin teknik tarafından ziyade içerik daha öne çıkıyor. 2. Nesil sistemlerde ses ve data var ama 3. nesil sistemlerde bunlara ek olarak multimedya denilen yayın şekli daha öne çıkıyor" dedi.
Acarer, milli monitör sisteminin aktivitesinin arttırılmasıyla ilgili çalışmaların da son noktasına geldiğini ve bu konudaki işbirliği konusunda da RTÜK ile bir protokol imzaladıklarını hatırlattı.
Acarer, ayrıca yeni emisyon noktalarının tespiti ve frekans planlaması konusunun işbirliği yapılacak en önemli konular olduğunu kaydetti.
Acarer, digital yayına geçişte Türkiye'nin birçok Avrupa ülkesinden hızlı hareket edeceğini belirterek, "Şu anda yaklaşık 9 bir civarında analog yayında kullanılan vericiler var. Bu vericilerin büyük bir kısmı sayısal yayıncılıkta kullanılamayacak. Gönül istiyor ki yeni sistemde kullanılacak vericilerin çok büyük bir kısmı ülkemizde üretilsin. Dolayısıyla ilerde bu sistemin işletilmesiyle ilgili olarak da malzeme ve devamı konusunda ülkede bir katma değer meydana gelmesini istiyoruz" dedi.
"TÜRKİYE'DE KARASAL-SAYISAL YAYINLA İLGİLİ ENGELLER TEKER TEKER KALDIRILIYOR"
RTÜK Başkanı Zahid Akman ise 22 ülke ile sıkı pazarlıklar sonucu bölgedeki toplam frekansların yüzde 97'sinin Türkiye'ye tahsis edilmesinin büyük bir başarı olduğunu, özellikle de bazı komşu ülkelerin davranışlarında iyi niyetten çok kasıtlyı tavırlar olmasına rağmen, Türk heyetin ısrarlı ve kararlı çabası sonucu alınan bu sonucun büyük bir başarı olduğunu söyledi.
Haberleşme Yüksel Kurulu'nun sayısal-karasal yayına geçme kararı aldığını hatırlatan Akman, "Bu toplantıda alınan kararla özellikle Avrupa ülkelerinde 2015 yılına kadar tüm karasal-analog yayınlara son verilecek ve bu ülkelerde karasal-sayısal yayına geçilecektir. Karasal-analog yayınlar 2015'de artık tarihin tozlu raflarına kaldırılmış olacaktır" diye konuştu.
İstanbul, Ankara ve İzmir'de digital-karasal yayına geçişle ilgili deneme yayınlarına başlandığını hatırlatan Akman, TRT ve diğer özel kanalların dönüşümlü olarak bu test yayınlarını halen sürdürdüklerini bildirdi.
Özellikle nüfus yoğunluğunun bol olduğu ve frekans karmaşasının en çok yaşandığı İstanbul, İzmir ve Ankara'da boşaltılacak altı frekanstan karasal-sayısal yayına sürekli geçiş imkanının bulunacağını belirten Akman, "Tahmin ediyorum, bu yılın sonuna doğru büyük illerde TRT ve tüm yayın kuruluşları sayısal yayına geçecekler ve 2007'nin başından itibaren de Türkiye'nin dört bir tarafında karasal-sayısal yayınla birlikte karasal-analog yayınlar paralel olarak sürdürülecektir. Biliyorsunuz şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir'de sayısal-karasal yayınla ilgili test yayınları devam ediyor. Bu yılın sonuna kadar Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin diğer nüfus yoğunluğu bol olan şehirlerimizde sayısal-karasal yayına TRT ile birlikte tüm özel kanallarımız da geçecektir, bu planlanmıştır ve bu planın takvimi şu anda doğru şekilde yürümektedir" şeklinde konuştu.
Cenevre'de yapılan toplantıda elde edilen frekansların TK tarafından Kasım-Aralık aylarında bir frekans planı haline dönüştürüleceğini belirten Akman, "Bu planın Haberleşme Yüksel Kurulu tarafından onaylanmasının ardından ülkemizde karasal yayın yapmakta olan başta ulusal kanallar olmak üzere bölgesel ve tüm yerel kanalların hangi frekanslardan hangi güçte yayın yapacağı belirlenecek ve Haberleşme Yüksel Kurulu'nda belirlenen usulle bu frekanslar ilgili kuruluşlara tahsis edilecektir. Bunun ardından da yayın kuruluşlarının karasal-sayısal lisans alma süreci başlatılacaktır" diye konuştu.
Türkiye'de 16 yıllık geçmişi olan özel televizyon ve radyo yayıncılığı sürecinde bir türlü sağlanamayan düzenli yayın yapma durumunun hazırlanacak frekans planıyla ve özel kanalların katkısıyla gerçekleştirilecek şirketin ve yayın dağıtımının sağlanması ile yayın hayatında ciddi bir düzenleme gerçekleşeceğini belirten Akman, "Umuyoruz 2007 yılında artık herkesin yayın lisansına sahip, hangi frekanstan ve hangi güçte yayın yapacağını bileceği, seyrüsefer güvenliği ve muhaberat güvenliğini sağlayan bir yayın düzenine kav2ayısıyla ilerde uşmuş olacağız. Türkiye'de karasal-sayısal yayınla ilgili engeller teker teker kaldırılmakta" dedi.
SAYISAL YAYININ TÜKETİCİYE MALİYETİ
Akman ve Acarer daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Lisanların ne zaman verileceğini sorulması üzerine Akman, "2007 yılı sonuna kadar tahmin ediyorum ülkemizde 16 yıldır gerçekleştirilemeyen karasal yayın lisansı verme süreci tamamlanmış olacak" dedi. Lisansların ihale ile mi yoksa başka bir yöntemle mi verileceğinin sorulması üzerine ise Akman, yöntemin Haberleşme Yüksek Kurulu tarafından belirleneceğini söyledi.
Akman, ayrıca lisanslama sürecinde herhangi bir ayıklama olmayacağını ve şu anda yayın izni olan tüm kuruluşların yayınlarına devam edeceklerini de bildirdi.
İzleyiciler açısından yeni sistemin ne gibi farklar getireceği yönündeki soruyu cevaplandıran RTÜK Üyesi Taha Yücel ise izleyicilerin mağdur olmaması için paralel bir süreç tanımlandığını ve analog yayınlar sürerken, boşalan frekanslardan sayısal yayına geçileceğini ve sayısal yayın tümüyle yaygınlaştığında analog yayınların tümüyle kapatılacağını söyledi.
Yücel, ayrıca vatandaşların evlerindeki alıcılarına bir set üstü kutusu (set up box) eklenirse sayısal yayını almaya devam edeceklerini belirterek, yeni televizyon alacakların da sayısal yayın alabilen yeni televizyonlardan da alabileceklerini söyledi.
Yücel, yaygın set üstü kutuların ortalama 50 dolar, daha ileri teknolojiye sahip olanların ise 100 dolar civarında olduğunu söyledi. RTÜK Başkanı Akman ise bu maliyetin digital yayının getirdiği avantajlar göz önüne alındığında katlanılabilir olduğunu ve bu durumun siyah-beyaz televizyonlardan renkli televizyonlara geçiş kadar önemli olduğunu ve maliyetlerin de bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Akman, sayısal yayınla birlikte görüntü kalitesi ve netliğinin yüzde 100 artacağını ve yayınların birbirlerini olumsuz etkileme durumunun da tümüyle biteceğini kaydetti.
RTÜK Başkanı Zahid Akman, vatandaşların televizyon izleyebilmeK için 2007 yılında 50 ile 100 dolar arasında bir harcama yapmak zorunda kalacağını açıkladı...
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, karasal-analog yayınların 2015'te artık tarihin tozlu raflarına kaldırılmış olacağını belirterek, 2007'de tümüyle sayısal yayına geçmeyi ve tüm yayın kuruluşlarının sayısal yayın lisanslarını almalarını hedeflediklerini kaydetti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman ve Telekomünikasyon Kurumu (TK) Başkanı Tayfun Acarer bugün TK merkezinde düzenledikleri bir basın toplantısıyla, 15 Mayıs-16 Haziran 2006 tarihlerinde Cenevre'de 22 ülkenin katılımıyla düzenlenen Bölgesel Radyokomünikasyon Konferansı'nı (RRC-06) değerlendirdi.
TK Başkanı Acarer yaptığı konuşmada, sayısal yayınlarla ilgili frekans planlamasının yapıldığı ve Türkiye'den TK, RTÜK, TRT, Ulaştırma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin katıldığı konferansın başarıyla sonuçlandığını belirtti.
Burada 22 ülke ile sayısal yayıncılıkta kullanılacak bin 85 adet kanal ile ilgili görüşmenin yapıldığını ve bin 52 kanalın Türkiye'ye tahsis edilmesinin sağlandığını belirten Acarer, "RTÜK ile TK arasındaki işbirliği bundan sonra sayısal yayıncılıkla, daha da ilerisinde 3 nesil telekomünikasyon sistemleri konusunda artarak devam etmek zorunda. Çünkü özellikle 3. nesil sistemlerde işin teknik tarafından ziyade içerik daha öne çıkıyor. 2. Nesil sistemlerde ses ve data var ama 3. nesil sistemlerde bunlara ek olarak multimedya denilen yayın şekli daha öne çıkıyor" dedi.
Acarer, milli monitör sisteminin aktivitesinin arttırılmasıyla ilgili çalışmaların da son noktasına geldiğini ve bu konudaki işbirliği konusunda da RTÜK ile bir protokol imzaladıklarını hatırlattı.
Acarer, ayrıca yeni emisyon noktalarının tespiti ve frekans planlaması konusunun işbirliği yapılacak en önemli konular olduğunu kaydetti.
Acarer, digital yayına geçişte Türkiye'nin birçok Avrupa ülkesinden hızlı hareket edeceğini belirterek, "Şu anda yaklaşık 9 bir civarında analog yayında kullanılan vericiler var. Bu vericilerin büyük bir kısmı sayısal yayıncılıkta kullanılamayacak. Gönül istiyor ki yeni sistemde kullanılacak vericilerin çok büyük bir kısmı ülkemizde üretilsin. Dolayısıyla ilerde bu sistemin işletilmesiyle ilgili olarak da malzeme ve devamı konusunda ülkede bir katma değer meydana gelmesini istiyoruz" dedi.
"TÜRKİYE'DE KARASAL-SAYISAL YAYINLA İLGİLİ ENGELLER TEKER TEKER KALDIRILIYOR"
RTÜK Başkanı Zahid Akman ise 22 ülke ile sıkı pazarlıklar sonucu bölgedeki toplam frekansların yüzde 97'sinin Türkiye'ye tahsis edilmesinin büyük bir başarı olduğunu, özellikle de bazı komşu ülkelerin davranışlarında iyi niyetten çok kasıtlyı tavırlar olmasına rağmen, Türk heyetin ısrarlı ve kararlı çabası sonucu alınan bu sonucun büyük bir başarı olduğunu söyledi.
Haberleşme Yüksel Kurulu'nun sayısal-karasal yayına geçme kararı aldığını hatırlatan Akman, "Bu toplantıda alınan kararla özellikle Avrupa ülkelerinde 2015 yılına kadar tüm karasal-analog yayınlara son verilecek ve bu ülkelerde karasal-sayısal yayına geçilecektir. Karasal-analog yayınlar 2015'de artık tarihin tozlu raflarına kaldırılmış olacaktır" diye konuştu.
İstanbul, Ankara ve İzmir'de digital-karasal yayına geçişle ilgili deneme yayınlarına başlandığını hatırlatan Akman, TRT ve diğer özel kanalların dönüşümlü olarak bu test yayınlarını halen sürdürdüklerini bildirdi.
Özellikle nüfus yoğunluğunun bol olduğu ve frekans karmaşasının en çok yaşandığı İstanbul, İzmir ve Ankara'da boşaltılacak altı frekanstan karasal-sayısal yayına sürekli geçiş imkanının bulunacağını belirten Akman, "Tahmin ediyorum, bu yılın sonuna doğru büyük illerde TRT ve tüm yayın kuruluşları sayısal yayına geçecekler ve 2007'nin başından itibaren de Türkiye'nin dört bir tarafında karasal-sayısal yayınla birlikte karasal-analog yayınlar paralel olarak sürdürülecektir. Biliyorsunuz şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir'de sayısal-karasal yayınla ilgili test yayınları devam ediyor. Bu yılın sonuna kadar Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin diğer nüfus yoğunluğu bol olan şehirlerimizde sayısal-karasal yayına TRT ile birlikte tüm özel kanallarımız da geçecektir, bu planlanmıştır ve bu planın takvimi şu anda doğru şekilde yürümektedir" şeklinde konuştu.
Cenevre'de yapılan toplantıda elde edilen frekansların TK tarafından Kasım-Aralık aylarında bir frekans planı haline dönüştürüleceğini belirten Akman, "Bu planın Haberleşme Yüksel Kurulu tarafından onaylanmasının ardından ülkemizde karasal yayın yapmakta olan başta ulusal kanallar olmak üzere bölgesel ve tüm yerel kanalların hangi frekanslardan hangi güçte yayın yapacağı belirlenecek ve Haberleşme Yüksel Kurulu'nda belirlenen usulle bu frekanslar ilgili kuruluşlara tahsis edilecektir. Bunun ardından da yayın kuruluşlarının karasal-sayısal lisans alma süreci başlatılacaktır" diye konuştu.
Türkiye'de 16 yıllık geçmişi olan özel televizyon ve radyo yayıncılığı sürecinde bir türlü sağlanamayan düzenli yayın yapma durumunun hazırlanacak frekans planıyla ve özel kanalların katkısıyla gerçekleştirilecek şirketin ve yayın dağıtımının sağlanması ile yayın hayatında ciddi bir düzenleme gerçekleşeceğini belirten Akman, "Umuyoruz 2007 yılında artık herkesin yayın lisansına sahip, hangi frekanstan ve hangi güçte yayın yapacağını bileceği, seyrüsefer güvenliği ve muhaberat güvenliğini sağlayan bir yayın düzenine kav2ayısıyla ilerde uşmuş olacağız. Türkiye'de karasal-sayısal yayınla ilgili engeller teker teker kaldırılmakta" dedi.
SAYISAL YAYININ TÜKETİCİYE MALİYETİ
Akman ve Acarer daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Lisanların ne zaman verileceğini sorulması üzerine Akman, "2007 yılı sonuna kadar tahmin ediyorum ülkemizde 16 yıldır gerçekleştirilemeyen karasal yayın lisansı verme süreci tamamlanmış olacak" dedi. Lisansların ihale ile mi yoksa başka bir yöntemle mi verileceğinin sorulması üzerine ise Akman, yöntemin Haberleşme Yüksek Kurulu tarafından belirleneceğini söyledi.
Akman, ayrıca lisanslama sürecinde herhangi bir ayıklama olmayacağını ve şu anda yayın izni olan tüm kuruluşların yayınlarına devam edeceklerini de bildirdi.
İzleyiciler açısından yeni sistemin ne gibi farklar getireceği yönündeki soruyu cevaplandıran RTÜK Üyesi Taha Yücel ise izleyicilerin mağdur olmaması için paralel bir süreç tanımlandığını ve analog yayınlar sürerken, boşalan frekanslardan sayısal yayına geçileceğini ve sayısal yayın tümüyle yaygınlaştığında analog yayınların tümüyle kapatılacağını söyledi.
Yücel, ayrıca vatandaşların evlerindeki alıcılarına bir set üstü kutusu (set up box) eklenirse sayısal yayını almaya devam edeceklerini belirterek, yeni televizyon alacakların da sayısal yayın alabilen yeni televizyonlardan da alabileceklerini söyledi.
Yücel, yaygın set üstü kutuların ortalama 50 dolar, daha ileri teknolojiye sahip olanların ise 100 dolar civarında olduğunu söyledi. RTÜK Başkanı Akman ise bu maliyetin digital yayının getirdiği avantajlar göz önüne alındığında katlanılabilir olduğunu ve bu durumun siyah-beyaz televizyonlardan renkli televizyonlara geçiş kadar önemli olduğunu ve maliyetlerin de bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Akman, sayısal yayınla birlikte görüntü kalitesi ve netliğinin yüzde 100 artacağını ve yayınların birbirlerini olumsuz etkileme durumunun da tümüyle biteceğini kaydetti.