ruzgarm
24-06-2006, 12:09
YALÇIN BALCI: İZLEYİCİLERİN %38'İ ÇANAK ANTEN KULLANIYOR
Yalçın Balcı, HABERTÜRK'e konuştu
Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Yalçın Balcı, HABERTÜRK TV’de Cengiz Semercioğlu’nun hazırlayıp-sunduğu Full Ekran programınında çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalar
C.S: Ne kadar zamandır Doğan grubundasınız?
Y.B: 1990 yılının başından beri aşağı yukarı 16 yıl. Yani oldukça eski sayılabilirim.
C.S: Peki daha önce?
Y.B: Daha önce sabah gazetesindeydim ben.
C.S: Son yıllarda grupta daha çok televizyon yatırımları ya da televizyon projeksiyonları çalışıyorsunuz di mi?
Y.B: Daha çok son 5 yıldır holdingde geleceğe dönük neler yapabileceğimiz konusunda arkadaşlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Bir de gazete operasyonları çok önemli. Grubun içinde önemli bir yer alıyor. Televizyon da çok hızlı bir şekilde büyüyor, o konularda çalışıyoruz.
Y.B: Son birkaç yılda özellikle son 3 yılda televizyonun izlenme alışkanlıkları teknoloji ile beraber çok gelişmeye çok değişmeye başladı. Orada Türkiye’ye daha hak ettiği yere göre götürmek için açıkçası bunun iletişimini yapmaya çalışıyoruz. Yol aşmaya çalışıyoruz.
C.S: Türkiye’de televizyonu nasıl görüyorsunuz?
Y.B: Türkiye tamamen ücretsiz kanalların en yoğun olarak alındığı dünyadaki tek ülkeden bir tanesi.
C.S: Ücretsiz kanal derken?
Y.B: Herhangi bir bedel ödemeden yurtdışında bugün birçok ülkede kablo veya uydu üzerinden veya yeni gelişmekte olan karasal dijital sistemler üzerinden televizyon izleniyor. Türkiye’de free tv diye adlandırdığımız tamamen havada olan serbest vaziyette olan her insanın istediği şekilde alıp izleyebileceği kanallar var. 20 civarı ulusal kanal var. 2004 Ocak ayından itibaren de Türksattan başlayan dijitalleşmeyle beraber çok hızlı bir şekilde Türkiye’de tam televizyon kanalı patlaması oldu. Yerel kanalları saymıyorum. Bugün gelirken akşamüstü bilgisayardan baktım, tam 135 adet yayın var Türksatın üzerinden ve Türksat’a uydusu tamamen dolmuş vaziyette.
C.S: AC Nielsen’in yapmış olduğu araştırmaya göre CB ve AB gurubu yani gelir seviyesi en yüksek iki grup uydu alıcısını en çok kullanan kesim olarak gözüküyor nasıl değerlendiriyorsunuz bu tabloyu?
Y.B: Bir tanesi SB grubu yaklaşık %40, CB de %45 bizi izleyen vatandaşlar. AB, CB’ye tam hakim olamayanlar için söylersek ab grubu gelir seviyesi bir miktar daha üst grupta daha şehirli. CB i’de ise onun 1 kademe daha altında. CB’nin yüksek olması yani gelir seviyesi nispeten makul seviyede olduğu için bu insan parasını akıllı kullanıyor. Para verip bir şeyi izlemek istemiyor. Bir kere para veriyor bir kutu alıyor ve ondan sonra bir daha ona para vermek istemiyor. ABDE ise gördüğünüz gibi gerek kabloda, -kablo da çok önemli bir para değil, 7 YTL civarında- buralarda sürekli o seviyeye gidiyor. Paralı olay büyümüyor artık, küçülüyor. Dünyadaki genel Trend. Ücretsiz kanallara yani TV yayıncılığı reklâmla desteklenip oradan gelecek gelirle iyi yayıncılık yapıp insanları çekiyor ve insanlar para ödemeden bu yayınları izliyor. Bugün Fransa’da ücretsiz izleyebileceğiniz yayın sayısı sadece 5. Türkiye’de ise 100 civarında kanal size sonsuz seçenek veriyor. Ve bugün daha tematik kanallara başlamadık. Türkiye’de yani başlayacak. Bir de bunun 2 sene sonrasında bakmak lazım.
C.S: genel izlenim bugüne kadar ab grubunun kablolu ya da digiturk izlediği yönündeydi. Ama orada çok bir ciddi şekilde uydu şeklinde izleniyormuş?
Y.B: Tabii tabii 5 katı fark var. Biri 39- 40 civarında digiturk 8 civarında. Bu sadece ve sadece büyüyen uydudur. Seneye bu vakit bu 40 diye gördüğümüz yer muhtemelen ABDE 52- 23’ler civarında çıkacak. 2007 senesinin sonuna geldiğimizde 60’a yakın bir rakam çıkar. Normal anten 2010 senesinde %15 seviyesine düşer oralarda da kalır. Daha fazla düşmez.
C.S: Araştırmayı Nicelsen yaptı.
Y.B: Bizim esas yaptığımız medyada tüketim alışkanlığını periyodik olarak ölçmeye çalışıyoruz. Ve burada özellikle son 1 yıl içinde yapılan ölçümlerde bizim 2–3 yıl önce koyduğumuz 5 yıllık plan-program vardı.
C.S: Şuraya gidecek Türkiye diye öngörmüş müydünüz çanak anteni?
Y.B: Tabii tabii bizim öngördüğümüzü geçti. Bir tek şunu söyleyeyim, 2007 senesinde 7 milyon uydu alıcısına erişeceğini söylemiştim.
C.S: Bugün kaç peki?
Y.B: bugün bu rakam 6.100.000. 2007 senesinin sonunda 8 milyon olacak. Yani 3,5 yıl önceki öngörümün 1 milyon daha üstünde. Bu kadar hızlı gelişiyor Türkiye.
C.S: Bu tabloda çanak anten sahipliği 2 veya daha fazla olan sayısı %58’e çıkıyor.
Y.B: Türkiye’de uydu alıcısı olan herkesin anteni türksat’a dönük. Türkiye’de türksat'taki yayınları izlemeyecek bir Türk evi mümkün değil pratikte.
C.S: gelecek 1 yılda dijital yayın alma düşüncesi? Bu AC Nielsen’nin yaptırdığı bir araştırma ve Türkiye’de televizyonun nasıl izlendiği üzerine. Şimdi deneklere sormuşlar. Gelecek 1 yılda dijital yayın alma düşüncesine hayır diyenler %66, evet diyenler %20 olarak çıkmış.
Y.B: bunu şöyle değerlendirelim. Türkiye’nin bugün %38 uydu alıcı var. %60’ın da yok. Bu yok diyen insanların %20’si ben alacağım diyor. Yani %12’si 1 yıl içinde uydu alıcısı almak istiyor. Tamamı aldığı taktirde bu %38 olan rakam %50’ye gelmiş olacak. Yani seneye bu vakitlerde Türkiye’nin yarısı yayınları uydudan izleyecek. Bu çok önemli bir şey.
Yalçın Balcı, HABERTÜRK'e konuştu
Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Yalçın Balcı, HABERTÜRK TV’de Cengiz Semercioğlu’nun hazırlayıp-sunduğu Full Ekran programınında çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalar
C.S: Ne kadar zamandır Doğan grubundasınız?
Y.B: 1990 yılının başından beri aşağı yukarı 16 yıl. Yani oldukça eski sayılabilirim.
C.S: Peki daha önce?
Y.B: Daha önce sabah gazetesindeydim ben.
C.S: Son yıllarda grupta daha çok televizyon yatırımları ya da televizyon projeksiyonları çalışıyorsunuz di mi?
Y.B: Daha çok son 5 yıldır holdingde geleceğe dönük neler yapabileceğimiz konusunda arkadaşlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Bir de gazete operasyonları çok önemli. Grubun içinde önemli bir yer alıyor. Televizyon da çok hızlı bir şekilde büyüyor, o konularda çalışıyoruz.
Y.B: Son birkaç yılda özellikle son 3 yılda televizyonun izlenme alışkanlıkları teknoloji ile beraber çok gelişmeye çok değişmeye başladı. Orada Türkiye’ye daha hak ettiği yere göre götürmek için açıkçası bunun iletişimini yapmaya çalışıyoruz. Yol aşmaya çalışıyoruz.
C.S: Türkiye’de televizyonu nasıl görüyorsunuz?
Y.B: Türkiye tamamen ücretsiz kanalların en yoğun olarak alındığı dünyadaki tek ülkeden bir tanesi.
C.S: Ücretsiz kanal derken?
Y.B: Herhangi bir bedel ödemeden yurtdışında bugün birçok ülkede kablo veya uydu üzerinden veya yeni gelişmekte olan karasal dijital sistemler üzerinden televizyon izleniyor. Türkiye’de free tv diye adlandırdığımız tamamen havada olan serbest vaziyette olan her insanın istediği şekilde alıp izleyebileceği kanallar var. 20 civarı ulusal kanal var. 2004 Ocak ayından itibaren de Türksattan başlayan dijitalleşmeyle beraber çok hızlı bir şekilde Türkiye’de tam televizyon kanalı patlaması oldu. Yerel kanalları saymıyorum. Bugün gelirken akşamüstü bilgisayardan baktım, tam 135 adet yayın var Türksatın üzerinden ve Türksat’a uydusu tamamen dolmuş vaziyette.
C.S: AC Nielsen’in yapmış olduğu araştırmaya göre CB ve AB gurubu yani gelir seviyesi en yüksek iki grup uydu alıcısını en çok kullanan kesim olarak gözüküyor nasıl değerlendiriyorsunuz bu tabloyu?
Y.B: Bir tanesi SB grubu yaklaşık %40, CB de %45 bizi izleyen vatandaşlar. AB, CB’ye tam hakim olamayanlar için söylersek ab grubu gelir seviyesi bir miktar daha üst grupta daha şehirli. CB i’de ise onun 1 kademe daha altında. CB’nin yüksek olması yani gelir seviyesi nispeten makul seviyede olduğu için bu insan parasını akıllı kullanıyor. Para verip bir şeyi izlemek istemiyor. Bir kere para veriyor bir kutu alıyor ve ondan sonra bir daha ona para vermek istemiyor. ABDE ise gördüğünüz gibi gerek kabloda, -kablo da çok önemli bir para değil, 7 YTL civarında- buralarda sürekli o seviyeye gidiyor. Paralı olay büyümüyor artık, küçülüyor. Dünyadaki genel Trend. Ücretsiz kanallara yani TV yayıncılığı reklâmla desteklenip oradan gelecek gelirle iyi yayıncılık yapıp insanları çekiyor ve insanlar para ödemeden bu yayınları izliyor. Bugün Fransa’da ücretsiz izleyebileceğiniz yayın sayısı sadece 5. Türkiye’de ise 100 civarında kanal size sonsuz seçenek veriyor. Ve bugün daha tematik kanallara başlamadık. Türkiye’de yani başlayacak. Bir de bunun 2 sene sonrasında bakmak lazım.
C.S: genel izlenim bugüne kadar ab grubunun kablolu ya da digiturk izlediği yönündeydi. Ama orada çok bir ciddi şekilde uydu şeklinde izleniyormuş?
Y.B: Tabii tabii 5 katı fark var. Biri 39- 40 civarında digiturk 8 civarında. Bu sadece ve sadece büyüyen uydudur. Seneye bu vakit bu 40 diye gördüğümüz yer muhtemelen ABDE 52- 23’ler civarında çıkacak. 2007 senesinin sonuna geldiğimizde 60’a yakın bir rakam çıkar. Normal anten 2010 senesinde %15 seviyesine düşer oralarda da kalır. Daha fazla düşmez.
C.S: Araştırmayı Nicelsen yaptı.
Y.B: Bizim esas yaptığımız medyada tüketim alışkanlığını periyodik olarak ölçmeye çalışıyoruz. Ve burada özellikle son 1 yıl içinde yapılan ölçümlerde bizim 2–3 yıl önce koyduğumuz 5 yıllık plan-program vardı.
C.S: Şuraya gidecek Türkiye diye öngörmüş müydünüz çanak anteni?
Y.B: Tabii tabii bizim öngördüğümüzü geçti. Bir tek şunu söyleyeyim, 2007 senesinde 7 milyon uydu alıcısına erişeceğini söylemiştim.
C.S: Bugün kaç peki?
Y.B: bugün bu rakam 6.100.000. 2007 senesinin sonunda 8 milyon olacak. Yani 3,5 yıl önceki öngörümün 1 milyon daha üstünde. Bu kadar hızlı gelişiyor Türkiye.
C.S: Bu tabloda çanak anten sahipliği 2 veya daha fazla olan sayısı %58’e çıkıyor.
Y.B: Türkiye’de uydu alıcısı olan herkesin anteni türksat’a dönük. Türkiye’de türksat'taki yayınları izlemeyecek bir Türk evi mümkün değil pratikte.
C.S: gelecek 1 yılda dijital yayın alma düşüncesi? Bu AC Nielsen’nin yaptırdığı bir araştırma ve Türkiye’de televizyonun nasıl izlendiği üzerine. Şimdi deneklere sormuşlar. Gelecek 1 yılda dijital yayın alma düşüncesine hayır diyenler %66, evet diyenler %20 olarak çıkmış.
Y.B: bunu şöyle değerlendirelim. Türkiye’nin bugün %38 uydu alıcı var. %60’ın da yok. Bu yok diyen insanların %20’si ben alacağım diyor. Yani %12’si 1 yıl içinde uydu alıcısı almak istiyor. Tamamı aldığı taktirde bu %38 olan rakam %50’ye gelmiş olacak. Yani seneye bu vakitlerde Türkiye’nin yarısı yayınları uydudan izleyecek. Bu çok önemli bir şey.