PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 26/06 Türkiye'de Neler oluyor



muzo
26-06-2006, 09:32
ANTALYA'DA ÖLENLER, MACAR, RUS, NORVEÇLİ VE TÜRK ÇIKTI

Manavgat Şelalesi'ndeki patlamada hayatını kaybedenlerin 1'inin Macar, 1'sinin Rus, birinin Norveç, birinin de Türk vatandaşı olduğu bildirildi.
26 Haziran 2006 Pazartesi 00:02



MANAVGAT - Manavgat Şelalesi'ndeki patlamada hayatını kaybedenlerin 1'inin Macar, 1'sinin Rus, birinin Norveç, birinin de Türk vatandaşı olduğu bildirildi.
Manavgat Kaymakamlığından yapılan yazılı açıklamada, Şelaledeki kır lokantasında meydana gelen patlamanın ilk belirlemelere göre, sanayi tipi mutfak tüpünden meydana geldiği, patlamada 25 kişinin yaralandığı ve yaralılardan 4'ünün ilk müdahaleler sırasında öldüğü belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi:
Manavgat Kaymakamlığı, Manavgat Şelalesi gezi alanındaki patlamada ölenlerin milliyetlerine ilişkin yeni bir açıklama yaptı.
Kaymakamlığın, patlamadan sonra yaptığı yazılı açıklamada, ölenlerden ikisinin Rus, birinin Norveç, birinin de Türk vatandaşı olduğu belirtilmişti.
Manavgat Kaymakamlığında yapılan ikinci açıklamada, ölenlerden birinin Macaristan, birinin Rusya Federasyonu, birinin Norveç, birinin de Türk vatandaşı olduğu kaydedildi.


Açıklamada, şöyle denildi:
'Olaydan hemen sonra yapılan ilk tespitlerde hayatlarını kaybedenlerin 1 Macar,1Rus, 1 Norveç ve kır lokantasında garson olarak çalışan 1 Türk vatandaşı olduğu anlaşılmıştır. İlk belirlemelere göre lokantaya ait mutfak-sanayi tüpünün patlaması sonucunda meydana geldiği değerlendirilen olayla ilgili olarak, soruşturmalar geniş çaplı sürdürülmektedir.'

muzo
26-06-2006, 09:32
ANTALYA'DA 48 POLİS ZEHİRLENDİ!..

Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ile bir hipermarket çalışanlarının da aralarında bulunduğu kişilerin öğle yemeğinde çorba, tavuk, patates kızartması ve makarna yedikleri belirtildi.
26 Haziran 2006 Pazartesi 00:03


ANTALYA - Antalya'da, aralarında Antalya Emniyet Müdürlüğüne bağlı Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polislerin de bulunduğu çok sayıda kişinin, yedikleri yemekten zehirlendiği bildirildi.
Bir yemek firmasından alınan yemeklerden yiyen Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde çalışan 48 polis memuruyla bazı işyerlerinde çalışan çok sayıda kişide, öğle yemeği sonrası baş dönmesi ve kusma belirtileri görüldü. Bunun üzerine polis memurlarıyla diğer şirket çalışanları çeşitli hastanelere kaldırılarak, tedavi altına alındı.
Hastaneye kaldırılan kişilerin, yedikleri yemekten zehirlendikleri belirlendi.
Tedavi edilenlerin taburcu edilmeye başlandığı öğrenildi.
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ile bir hipermarket çalışanlarının da aralarında bulunduğu kişilerin öğle yemeğinde çorba, tavuk, patates kızartması ve makarna yedikleri belirtildi.

muzo
26-06-2006, 09:33
SAHİLDE BİR ERİN CESEDİ BULUNDU

Samsun'un Kulupelit Beldesi sahilinde asker kıyafetli bir gencin cesedi bulundu.
26 Haziran 2006 Pazartesi 00:09



MUAMMER AY
SAMSUN - Samsun'un Kulupelit Beldesi sahilinde asker kıyafetli bir gencin cesedi bulundu.



Olay, Körfez Mahallesi'nde saat 14.15 sularında meydana geldi. Sahilde dalgaların getirdiği asker kıyafetli bir gencin cesedi bulundu. Olay, polise haber verildi.


Yapılan araştırma sonucu cesedin Samsun Sahra Sıhhiye Komutanlığı'nda vatani görevini yapan Kahramanmaraş Elbistan doğumlu Cebrail Kaya'ya (21) ait olduğu tespit edildi. Kaya'nın cesedi otopsi yapılmak üzere Samsun Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Cebrail Kaya'nın intihar mı ettiği yoksa denize düşerek mi boğulduğu araştırılıyor. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

muzo
26-06-2006, 09:34
İŞTE GÖRENLERİ ŞAŞIRTAN İLGİNÇ İMAM!..

Edirne'de Selimiye Camii'ni ziyaret edenlere caminin birbirinden ilginç özelliklerini, burada 14 yıl müezzinlik, 21 yıl imamlık yapan, 66 yaşındaki Nadi Ersoy anlatıyor.
26 Haziran 2006 Pazartesi 00:17


Edirne'de Selimiye Camii'ni ziyaret edenlere caminin birbirinden ilginç özelliklerini, burada 14 yıl müezzinlik, 21 yıl imamlık yapan, 66 yaşındaki Nadi Ersoy anlatıyor.
Edirne'ye gelen ziyaretçiler, Mimar Sinan'ın 'ustalık eserim' diye nitelendirdiği ünlü Selimiye Camii'ni, caminin tarihsel dokusuna vakıf tanıtım görevlisi Nadi Ersoy'dan dinlemeden kentten ayrılmıyorlar.
Ersoy, Selimiye Camii'nin 14 yıl müezzinliğini 21 yıl imamlığını yaptığını, 2001 yılında emekli olmasının ardından, Edirne İl Müftülüğünün talebi üzerine aynı yerde 'tanıtım görevlisi' olarak çalışmaya başladığını söyledi.
Selimiye Camii'nin sahip olduğu tarihsel dokuyu ve diğer etkileyici özelliklerini en ince ayrıntısına kadar zevkle ziyaretçilere anlattığını belirten Ersoy, işini çok sevdiğini ve sağlığı elverdiği sürece Selimiye Camii'ni tanıtmaya devam edeceğini kaydetti.
Temiz ve düzgün giyimi, düzgün diksiyonuyla dikkat çeken Ersoy, 'Hiç kimse emekli oldum diye bir kenara çekilmesin. Yaşamı boyunca üretken olsun' dedi.

HER GÜN BİSİKLETLE 16 KİLOMETRE

Fönlü saçları, beyaz giyisileri ise oldukça farklı görünen Nadi Ersoy'un, ayakkabılarının bağlarını her gün yıkayıp, ütüledikten sonra kullandığını söylemesi, kendisine gösterdiği özenin de bir kanıtı.

Ersoy, ayrıca işe giderken kullandığı bisikletle günde 16 kilometre yol kat ediyor.

Üzerinde Türk Bayrağı bulunan bisikletiyle 14 yıldır işe gittiğini söyleyen Ersoy, 'Her sabah içine 2 limon sıkılmış ballı çay içiyorum. Hiçbir sağlık sorunum yok. Sağlık açısından bisiklet kullanmayı herkese öneriyorum' dedi.

İlerlemiş yaşına rağmen son derece dinç görünen Ersoy, karlı havalar dışında bisiklet kullanmaktan vazgeçmiyor.MİLLİYET

muzo
26-06-2006, 09:34
BOLU'DA TRAFİK KAZASI : 3 ÖLÜ 8 YARALI

Bolu'da meydana gelen trafik kazasında 3 kişi öldü, 8 kişi yaralandı. İki yaralının hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.
26 Haziran 2006 Pazartesi 00:27


Bolu'da meydana gelen trafik kazasında 3 kişi öldü, 8 kişi yaralandı. İki yaralının hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.

D-100 karayolunda Ankara'dan İstanbul istikametine giden Emin Ergen yönetimindeki 34 BY 0440 plakalı kamyonet, Yeniçağa Işıklı Kavşağı mevkiinde karşı yönden gelen Nuri Karabektaş yönetimindeki 41 E 9725 plakalı kamyonete çarptı.

Kazada, aynı aileden Sultan, Duygu ve Gözde Ergen hayatını kaybetti. Cemile, Derya, İsa, Kezban, Yüksel, Mihraç, Yeliz ve Gülnür yaralandı. Yaralılar, Bolu Köroğlu Devlet Hastanesi ve İzzet Baysal Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.

Köroğlu Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan Yeliz ve Gülnur Ergen'in hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi.

muzo
26-06-2006, 09:35
ÖDÜLÜ ÖLÜM OLDU!..

Abbas Yetkin, işyerindeki başarısından dolayı tatille ödüllendirilince arkadaşlarıyla Beyşehir Gölü'ne gitti. Ancak daha ilk günde girdiği gölde boğuldu.
26 Haziran 2006 Pazartesi 01:01



Abbas Yetkin, işyerindeki başarısından dolayı tatille ödüllendirilince arkadaşlarıyla Beyşehir Gölü'ne gitti. Ancak daha ilk günde girdiği gölde boğuldu



HavalarIn ısınmasıyla birlikte boğulma olaylarında ciddi artışlar oldu. Ancak önceki gün Konya Beyşehir gölünde bir gencin boğulması farklıydı. Abbas Yetkin henüz 17 yaşında olmasına karşın ailesinin geçimini sağlamak için bir tekstil firmasında çalışıyordu. Arkadaşları okuyup eğlenirken o, gece gündüz demeden ter döküyordu. Yetkin, çalışkanlığıyla arkadaşlarının yanı sıra şef ve patronlarının da dikkat çekti.

CAN SİMİDİ TAKIP SUYA ATLADI
Abbas Yetkin ve bir grup arkadaşı, çalışkanlıkları nedeniyle işyeri sahibi tarafından haftasonu tatiliyle ödüllendirildi. Onlar da dinlenip moral depolamak için hafta sonunda Beyşehir Gölü'ne giderek Üstünlük mevkiindeki Karaburun plajına çadır kurdu. Grup sahilde eğlenirken Abbas Yetkin, önceki gün akşam üzeri yüzüp serinlemek için can simidini takıp Beyşehir Gölü'ne girdi ve kıyıdan uzaklaştı.

GÖZLER ÖNÜNDE BOĞULDU
Bir süre sonra gencin can simidinden ayrı olarak gölde çırpındığını gören arkadaşları, oldukça uzakta bulunması nedeniyle yardım edemedikleri Yetkin'in gözleri önünde boğulmasına engel olamadı. Olay yerine gelen Jandarma ve Beyşehir Belediyesi Su Altı Arama Kurtarma ekipleri, uzun çalışmaların ardından dün öğleden sonra Yetkin'in cesedini çıkarmayı başardı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

muzo
26-06-2006, 09:38
İSTANBUL'DAKİ TAKSİLER İÇİN YENİ ŞARTLAR

Avrupa Birliği’ne uyum süreci kapsamında "Ticari Taksi ve Dolmuş Yönerge Taslağı" hazırlandı.
26 Haziran 2006 Pazartesi 05:10


ERKAN ÇELEBİ'NİN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:

Kliması olmayan artık taksicilik yapamayacak


PLAKA fiyatlarının 575 bin YTL’ye, kiralarının da 3 bin YTL’ye ulaştığı İstanbul’da, taksicilerin saltanatına son veriliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı karara göre, 2007 yılının sonundan itibaren klimasız, 5 yaşından büyük, hava yastığı bulunmayan, GPS’i olmayan, camları otomatik açılmayan taksi kalmayacak.

Ayrıca, taksilerin temiz tutulması da zorunlu olacak. Yağmur ya da kısa mesafe gerekçesiyle yolcuyu almayan, "taksimetre artsın" diye gereksiz yere dolaşan, yolcuya kötü davranan, trafik kurallarına uymayan taksi şöförleri de 50 YTL ile bin YTL arasında değişen para cazaları uygulanacak. Suçun tekrarında ise plaka iptaline kadar gidilecek.

KESENİN AĞZI AÇILIYOR:

İstanbul’da sayılarının 18 binle kısıtlanması nedeniyle taksi plakaları, kısa sürede rant elde etmek, yüksek kira gelirleriyle yan gelip yatmak isteyenler için önemli bir yatırım aracı oluyor. Yüksek getirisine rağmen, araçlarına gereken özeni gösterilmeyen, bakım ve temizliğine önem verilmeyen araç sahipleri, artık kesenin ağzını açmak zorunda kalacak. Araçları yenileyip, plakalarını klimalı, otomatik camlı, yolcu ve sürücü hava yastıklı taksilere takmak zorunda kalacak. Taksi sürücüleri de kendilerine çeki düzen vermek, eski alışkanlıklarını bırakmak zorunda kalacak. Kötü davranan, yolcuda seçici davranan taksi sürücülerin cezalandırılması için, müşterinin şikayet etmesi yeterli olacak.

18 BİN TAKSİ ETKİLENİYOR:

Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yaptığı araştırmaya göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı, Avrupa Birliği’ne uyum süreci kapsamında "Ticari Taksi ve Dolmuş Yönerge Taslağı" hazırlandı. Mart ayında onaylanan yeni yönerge, İstanbul’da ki 18 bin taksinin teknik özelliklerinin yanısıra, sürücülere de yeni yaptırımlar getiriyor. 2007 yılının sonundan itibaren zorunlu olarak uygulanacak olan yeni yönerge, aracını temiz tutmayan sürücülere 50 YTL, müşterisine kötü davranana 100 YTL, yağmurda yolcu almayana 200 YTL, yolcuyu gideceği yere götürürken yolu uzatana da 100 YTL para cezası uygulanmasını sağlayacak. Sürücünün suçu tekrarlaması durumunda da cezalar katlanarak artacak. Yönerge kapsamında sürüş sırasında kaldırımda yürüyenlere su ve çamur sıçratan, "kısa mesafe gitmem" diyen, yolcu almak için aniden şerit değiştiren, kavşakta müşteri bekleyerek trafiği aksatan ve temiz giyinmeyen sürücülere de 100 YTL’lik cezaları kapsıyor.

11 BİN TAKSİ KLİMASIZ:

18 bin taksiden sadece 7 bininin klimalı olduğu İstanbul’da, önümüzdeki yılın sonuna kadar 11 bin taksi de klimalı olmak zorunda kalacak. Bu klimaların da, müşteri talep ederse, çalıştırılması gerekecek. Yönerge, taksi olarak kullanılacak araçlarda ayrıca, bagaj hacminin 500 litreden küçük olmamasını, otomatik cam bulunmasını, motor gücünün 1.3 litreden küçük olmamasını da şart koşuyor. Uygulamanın başlayacağı 2007 yılı sonunda, standartlara uygun olmayan taksilere önce para cezası verilecek. Ardından, araçlar bağlanacak. Gerekli değişikliklerin yine yapılmaması durumunda bu kez araç, trafikten men edilecek.

KAMPANYA BEKLİYOR:

İstanbul’da hizmet veren 18 bin taksiden sadece 7 bininde klima olduğunu söyleyen İstanbul Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Semih Kaçaoğlu, "İstanbul’daki taksiler günde 1.5 milyon yolcu taşıyor. Hedefimiz yönergede belirtilen değişiklikleri bu yıl sonuna kadar gerçekleştirerek, daha iyi hizmet verebilmek. Buna karşın, şimdi büyük bir pazar oluşturacak olan taksi sahiplerine özel otomotiv kampanyaları yapılmasını bekliyoruz. Devlete de ÖTV ve KDV indirimi yapılması konusunda başvuruda bulunduk" dedi

muzo
26-06-2006, 09:39
Açık lise sınavında soru skandalı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Açıköğretim Lisesi sınavında soru skandalı..26 Haziran 2006 09:25

Milli Eğitim Bakanlığı inanılmaz bir sınav skandalına imza attı. Açıköğretim Lisesi öğrencilerinin katıldığı yıl sonu sınavlarında Biyoloji 4 testi yer almadı.

Sorunu doğrulayan Bakanlık yetkilileri, “Baskı sırasında bir hata yapılmış” açıklamasında bulunurken, sınava girenleri mağdur etmeyecek bir çözüm aradıklarını söylediler.

Bakanlık yetkilileri SABAH'a şu açıklamada bulundu:

“Sorular kapalı devre basılıyor. Biz de son anda fark ettik. Yapacak bir şey kalmadı. Bu dersi alan öğrenci sayısı 14 bin. Bu öğrencileri mağdur etmemek için bir çözüm arıyoruz.”

BİR SINAV DAHA BİTTİ

Bir yandan, üniversitelerin yabancı dil programlarında okumak isteyen 32 bin 940 adayın katıldığı Yabancı Dil Sınavı bir sorun yaşanmadan tamamlandı. 2.5 saat süren sınavda adaylar tercihlerine göre Almanca, Fransızca veya İngilizce olmak üzere 3 dilde yöneltilen sorulardan birine yanıt verdi.

muzo
26-06-2006, 09:40
Demir Yolları’nda skandal olay !
Kondüktörler trenden attı, Demir Yolları tazminat davası açtı. Ama bi kere dinleselerdi..26 Haziran 2006 08:57

TCDD, 59 yaşındaki 4 çocuk babası Fethi Atasever'in hayatını kabusa çevirdi. Atasever, biletinin geçersiz ve alkollü olduğu gerekçesiyle iki kondüktör tarafından hareket halindeki trenden dövülerek atıldı. Trenin altında kalarak iki bacağını kaybeden Atasever'in hukuk mücadelesi sonucu iki kondüktör 10'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı, ancak TCDD, hayatını kararttığı Atasever'den tren seferlerini 35 dakika aksattığı gerekçesiyle tazminat istedi.

TRENİ KAÇIRDI

Ankara'nın Sincan ilçesinden 30 Kasım 2004 tarihinde Eskişehir Beylikova'daki
evine gitmek üzere Doğu Ekspresi'nden bilet alan Fethi Atasever'in kabusu treni kaçırmasıyla başladı. Tuvalette olduğu sırada bilet aldığı tren hareket eden Atasever, aynı yöne giden ve bilet ücreti aynı olan Güney Ekspresi'ne bindi. Bilet kontrolü yapan kondüktörler Atasever'in biletinin geçersiz olduğunu söylediler. Kondüktörler durumu anlatmaya çalışan Atasever'e, alkollü olduğu gerekçesiyle hakaret edince tartışma büyüdü. Trenden indirilmek istenmesine karşı çıkan Atasever, iki kondüktör tarafından inanılmaz biçimde cezalandırıldı. Atasever, iki görevli tarafından hareket halindeki trenden tekme tokat atıldı. Trenin altında kalan ve iki bacağı kopan Atasever, acılar içinde hastaneye kaldırılırken, tren bir süre sonra seferine devam etti.

'PİS SARHOŞ İN TRENDEN'

Fethi Atasever'in şikayeti üzerine iki kondüktör hakkında 'adam öldürmeye teşebbüs' suçundan Ankara 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yaşamını güçlükle sürdüren ve duruşmalara parasını borçla karşıladığı protez bacaklarıyla gelen Fethi Atasever'in davasında yargılanan kondüktörler Fahrettin Karaca ve Akın Ateş ise iddiaları reddettiler. Kondüktörler, Atasever'in biletsiz olduğunu ileri sürerek, atma olayının gerçekleşmediğini savundular. 1.5 yıl süren dava sonucunda kondüktörler Karaca ve Ateş, adam öldürmeye teşebbüs suçundan önce müebbet hapis cezası ile cezalandı.

ÖNCE MÜEBBET SONRA 10 YIL

Mahkeme, sanıkların eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığını belirterek duruşmalardaki iyi halleri nedeniyle cezalarında indirim yaptı ve 10'ar yıla mahkum etti. Kaybettiği iki bacağının acısının yanında sorumluların cezalandırılmasına sevinen Atasever, bu kez tazminat davası açmaya hazırlanırken tam bir şok yaşadı. TCDD, Fethi Atasever'den, 30 Kasın 2004 tarihinde 11541 sefer sayılı yolcu treninin seferini 35 dakika geciktirdiği gerekçesiyle 626.40 YTL tazminat istedi faiziyle alınması talebinde bulundu. Hukuk mücadelesini sürdüren Atasever ise 14 Haziran'da avukatı aracılığıyla Ankara 7'nci Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurarak, 7 milyar lira tazminat istedi.

BENİ DİNLEMEDEN TRENDEN ATTILAR...

Ankara'dan Eskişehir Beylikova'ya gitmek üzere tren bileti aldığını belirten Atasever, olayı şöyle anlattı: "Evime gitmek üzere Güney Ekpresi'ne bindim. Tren istasyondan ayrıldıktan sonra yanıma gelen iki kondüktör, biletimin geçersiz olduğunu ileri sürerek, 'Pis sarhoş in trenden' diye hakaret etmeye başladı. İki kadeh rakı içtiğimi ve sarhoş olmadığımı söyledim. Biletim olduğunu belirtmeme rağmen, Polatlı Maliköy'de hareket halindeki trenden beni tekme tokat attılar. Trenin altına düştüm. Son bir hamle ile canımı kurtardım, fakat 2 bacağımı kurtaramadım."

Hakan Gül
26-06-2006, 09:44
Şu taksi meselesi iyi oldu yaw...Adamlar 92 model şahinle taksicilik yapıyo...Biraz düzen gerekliydi...

muzo
26-06-2006, 21:45
YUH YANİ!.. 3 YIL BOYUNCA ÜVEY OĞLUNUN TECAVÜZÜNE UĞRADI

En acısı tecavüz eden üvey oğlum bana "anne" diyordu. İnsan annesi yerine koyduğu bir insana böyle acı çektirir mi?.. Tek yol kaçıştı. Mecburen çocuklarımı da bırakarak kaçtım.
26 Haziran 2006 Pazartesi 10:29


F.S. 3 yıl boyunca üvey oğlunun tecavüzüne uğradı. Eşi ve kendi ailesi, "namuslarına leke getirecek bu utancı" bir başkasına açıklarsa öldürmekle tehdit etti. 4 çocuk annesi, 38 yaşındaki F.S. bunalıma girip tedavi görmeye başladı. Kendisine el uzatacak kimseyi bulamayınca çareyi kaçmakta buldu.

DÖRT çocuk annesi F.S. üvey oğlunun tecavüzlerine 3 yıl dayanabildi. Sonunda gerçeği ailesine açıkladı. Ama tecavüze uğradığını öğrenen ne annesi, ne 7 kardeşi, ne de 22 yıllık eşi onu anlayabildi. Hepsi "Bu olayı kapat, yoksa seni öldürürüz" diye tehdit etti. Korkusundan savcılığı da gidemedi. Çareyi, bunalıma sürüklendiği Tunceli’den, eşi ve 4’ü üvey 8 çocuğuyla yaşadığı evinden kaçmakta buldu. Evden çıkarken, üzerindeki kıyafetlerin dışında yanına sadece çocuklarının fotoğraflarını aldı. Önce Antalya’daki kardeşinin yanına gitti. Ama o da F.S’ye destek vermedi.

HEP KADIN MI SUÇLU

F.S. "Hep tecavüze uğrayan kadın mı suçludur?" diye soruyor ve kendisini dönüşü olmayan noktaya getiren tecavüz hikayesini şöyle özetliyor:

"Ortaokulu bitirdikten sonra maddi durumumuz olmadığı için liseye gidemedim. Evde kalıp aileme yardım ediyordum. Kıbrıs Gazisi M.Ç. 1985 yılında hemen evimizin karşısındaki eve taşındı. Evli ve çocukları vardı. Ama bana aşık olmuştu. Ailem beni ona kuma olarak verdi. Henüz 16’mdaydım. Üzerine kuma gittiğim kadınla çok iyi anlaşıyorduk. 1993 yılında ilk kızım doğdu. 2003 yılında da son çocuğum dünyaya geldi."

F.S. aynı yıl, kuma gittiği eşinin büyük oğlunun askerden döndüğünü ve kábusun başladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Eşimin en büyük oğlu, 25 yaşındaki A. 2003’te askerden döndü ve bir gece odama gelerek bana tecavüz etti. O gece eşim, nikahlı eşiyle uyuyordu. A., boğazıma çökerek kimseye söylememem için baskı yaptı. Sesimi çıkaramadım. Korktum. Bağırsaydım eşim cinnet getirebilir, hepimizi vurabilirdi. Tecavüzler 3 yıl boyunca devam etti. A. beni dövüp boğazımı sıkıyordu. Boynumdaki morlukları eşarbımla gizliyordum. Günden güne içime kapanıyor bunalıma giriyordum. Beni psikiyatriste götürdüler. Kimse bana ne olduğunu anlayamadı. Doktora sadece şiddet gördüğümü anlatabildim. Sonunda dayanamadım ve tek tek herkese gerçeği açıkladım. Beni dışladılar. Baskı yaptılar. Sanki herşeyin suçlusu bendim."

"Tecavüzü kimseye anlatmadan önce psikiyatrik tedavi görmeye ve ilaç kullanmaya başladığım için tecavüzü anlatınca bana deli dediler. Delinin lafıyla şeref, namusumuza leke sürülür mü, dediler. Yıkıldım. İki kez ilaçla intihar etmeye kalkıştım. Ama hastaneye kaldırıp beni kurtardılar. Eşim ’Seni de onu da vururum’ dedi. Mahkemeye gideceğimi söyleyince beni hastaneye kapatmakla tehdit ettiler. Tek yol kaçıştı. Mecburen çocuklarımı da bırakarak kaçtım. En acısı da A. bana ’anne’ diyordu. İnsan annesi yerine koyduğu bir insana böyle acı çektirir mi?"

HAYAT ANLAMINI YİTİRDİ

Kendisini yaşama bağlayacak hiçbir şeyin kalmadığını söyleyen F.S., "Çocuklarımsız hayat anlamını yitirdi. Onları almanın bir yolu olmadığını da biliyorum. Bu beni kahrediyor. Bir kadın olarak olayın örtbas edilmesini istemiyorum" diye feryat ediyor.

En acısı tecavüz eden üvey oğlum bana "anne" diyordu. İnsan annesi yerine koyduğu bir insana böyle acı çektirir mi?.. Tek yol kaçıştı. Mecburen çocuklarımı da bırakarak kaçtım.

muzo
26-06-2006, 21:46
BIÇAKLA KOVALAYAN KOCASINDAN KAÇAN KADIN 3'NCÜ KATTAN ATLADI

Samsun'da genç bir kadın, kendisini darp edip bıçakla kovaladığı iddia edilen kocasından kaçarken 3. kattaki evlerinin balkonundan atladı.
26 Haziran 2006 Pazartesi 10:48



MUAMMER AY
SAMSUN - Samsun'da genç bir kadın, kendisini darp edip bıçakla kovaladığı iddia edilen kocasından kaçarken 3. kattaki evlerinin balkonundan atladı.



Olay, Uludağ Mahallesi'nde akşam saat 23.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Selda D. (26) ile kocası Akgün D. (32) arasında ailesi sebeplerden dolayı tartışma çıktı.


Tartışmanın büyümesi üzerine Akgün D., karısını darp etti. Akgün D.'nin bıçakla kovaladığı Selda D., evlerinin 3. katındaki balkondan aldı. Yaralanan Selda D., ambulansa Samsun Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.


Hastanede polise ifade veren Selda D., kocasının kendisini bıçakla kovaladığını ve korkusundan balkondan atladığını söyledi. Olayın ardından Akgün D., Canik Polis Merkezi ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

muzo
26-06-2006, 21:47
HIRSIZLAR KENDİLERİNİ SAVUNAN AVUKATIN ARABASINI ÇALDI

HIRSIZLIK yaptıkları iddiasıyla mahkemece tutuklanan E.B. ve M.Y.'yi savunmak üzere Konya Barosu, Avukat Orhan Özkavaklı'yı görevlendirdi.
26 Haziran 2006 Pazartesi 11:13



HIRSIZLIK yaptıkları iddiasıyla mahkemece tutuklanan E.B. ve M.Y.'yi savunmak üzere Konya Barosu, Avukat Orhan Özkavaklı'yı görevlendirdi.


Özkavaklı yaptığı savunmayla zanlıların tutuksuz yargılanmasını sağladı. İkili, 4. duruşma öncesi cuma günü avukatlarını bürosunda ziyaret ettiler. E.B. ve M.Y., Avukat Orhan Özkavaklı'nın, 'Ben cuma namazına gidip geleceğim. Beni bekleyin' demesinin ardından, masanın üzerindeki otomobil anahtarını ardından da aracı alarak kayıplara karıştı. Durumu polise bildiren avukat müvekkillerinin yakınlarıyla temasa geçti. Bunu duyan zanlılar da avukata mesaj çekerek, 'Bakıyorum da bütün ülkeye duyurmuşsun. Ayıp sana. Hem kendin de biliyorsun vereceğim arabanı' şeklinde mesaj gönderdi. Yüzsüz hırsızlar Elazığ da yakalandı.

muzo
26-06-2006, 21:49
TACİZCİ TRAVESTİYİ BIÇAKLAYIP ÖLDÜRDÜ

Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde meydana gelen olayda, cadde üzerinde tek başına oturan bir kişi, yanına gelerek kendisini taciz eden travestiyi bıçaklayarak öldürdü.
26 Haziran 2006 Pazartesi 15:58


KEMAL ALTINKAYA
KOCAELİ - Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde meydana gelen olayda, cadde üzerinde tek başına oturan bir kişi, yanına gelerek kendisini taciz eden travestiyi bıçaklayarak öldürdü.
Edinilen bilgiye göre, Gebze Osman Yılmaz Mahallesi İstanbul Caddesi üzerinde dün akşam meydana gelen olayda, cadde üzerindeki boş bir alanda tek başına oturan Süleyman Yazar (26) isimli gencin yanına Ali Çatak (21) isimli bir travesti yaklaştı. İddiaya göre travesti Çatak, Süleyman Yazar ile sohbet etmek isteyerek, cinsel tacizde bulunmaya başladı. Travestinin tacizlerinden hoşlanmayan Yazar, bu duruma sinirlenerek Çatak'ı tersledi. Bunun üzerine tacizlerini daha da arttıran travesti Çatak, gencin cebinden parasını almaya kalkıştı. Bu durum karşısında Süleyman Yazar, yanında taşıdığı bıçağı çıkartarak, tartıştığı travesti Ali Çatak'ın göğsüne sapladı. Çatak, cep telefonuyla arkadaşlarından yardım isterken, katil zanlısı Süleyman Yazar ise, olayın hemen ardından Cumhuriyet Polis Merkezi'ne giderek teslim oldu. Yardım çağrısı üzerine olay yerine giden arkadaşları tarafından Fatih Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ali Çatak, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Olayın ardından polise teslim olan Süleyman Yazar ise verdiği ilk ifadesinde, akşam boş alanda tek başına oturduğunu belirterek, "Oturduğum sırada, yanıma adını daha sonradan öğrendiğim Ali Çatak isimli bir travesti geldi. Sürekli bana cinsel tacizde bulundu. Kendisini uyarmama rağmen, tacizlerine devam etti. Son olarak cebimdeki parayı almaya kalkışınca, sinirlenip, yanımda taşıdığım bıçağı çıkartarak göğsüne sapladım" dedi.
Olay sırasında alkollü olmadığı da tespit edilen katil zanlısı Süleyman Yazar, sorgusunu müteakip bugün savcılığa sevk edildi.

muzo
26-06-2006, 21:50
ERDOĞAN YANINDAN AYRILDIKTAN 2 SAAT SONRA ÖLDÜ

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın, İzmit’in Yuvacık Beldesi’nde oturan ve akciğer kanseri nedeniyle İstanbul Süreyyapaşa Göğüs ve Damar Hastanesi’nde tedavi gören 80 yaşındaki ağabeyi Hasan Erdoğan bu sabaha karşı vefat etti.
26 Haziran 2006 Pazartesi 16:30


BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın, İzmit’in Yuvacık Beldesi’nde oturan ve akciğer kanseri nedeniyle İstanbul Süreyyapaşa Göğüs ve Damar Hastanesi’nde tedavi gören 80 yaşındaki ağabeyi Hasan Erdoğan bu sabaha karşı vefat etti. Başbakan Erdoğan’ın dün gece hastaneye giderek ağabeyini ziyaret ederek saat 24.00’e kadar yanında kaldığı, Hasan Erdoğan’ın ise saat 02.00’e vefat ettiği öğrenildi. Hasan Erdoğan'ın cenazesinin karayoluyla Rize'ye götürülmesi sırasında İzmit'teki işyerinin önünde tören düzenlendi. Tanıyanların helallik verdiği tören sırasında, eski milletvekili Şevki Yılmaz dua okudu.
Yuvacık Beldesi’nde şimdi oğullarının devraldığı kavurma dükkanı işleten Hasan Erdoğan, burada mütevazi bir yaşam sürdürüyordu. Başbakan Erdoğan’ın babasının ilk eşinden dünyaya gelen ağabeyi olan Hasan Erdoğan, 32 gün önce rahatsızlandı. Süreyyapaşa Göğüs ve Damar Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırılan ve burada tedavi gören Hasan Erdoğan için dün gece umutlar tükendi.

BAŞBAKAN ZİYARET ETTİ

Daha önce de hastanede birkaç kez ziyarete geldiği belirlenen Başbakan Erdoğan, dün akşam da Süreyyapaşa Göğüs ve Damar Hastalıkları Hastanesi’ne giderek Hasan Erdoğan’ı ziyaret etti. Doktorlardan bilgi aldığı öğrenilen ve durumunun umutsuz olduğunu öğrenince morali bozulan Başbakan Erdoğan’ın saat 24.00 sıralarında hastaneden ayrıldığı belirlenirken, Hasan Erdoğan ise sabaha karşı saat 02.00’de öldü. Durum hastanedeki oğlu Ahmet Erdoğan tarafından Başbakan Erdoğan ile diğer yakınlarına bildirildi.

İZMİT’TE HELALLİK ALINDI

Hasan Erdoğan’ın cenazesi, memleketleri olan Rize’de toprağa verilmesi kararlaştırıldı. Cenaze, Rize’ye götürülmeden önce bugün saat 11.00 sıralarında, yıllardır yaşadığı İzmit’e getirildi. Cenaze İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait özel soğutmalı minibüs ile İzmit’e getirildi. Burada, merkez Sanayi kavşağında bulunan ve şimdi oğullarının işlettiği Hasan Erdooğan’a ait ‘Ustaoğulları Kavurma’ adlı dükkanın önüne getirilerek tanıdıklarından helallik alındı.
Dükkanın önündeki helallik alınması sırasında, duaları Yuvacık'ta oturan eski milletvekili Şevki Yılmaz okudu. Burada Hasan Erdoğan’ın oğulları Ahmet Erdoğan, Halil Erdoğan, İsmet Erdoğan ile torunu Deniz Erdoğan başsağlığı dileklerini kabul etti.
Yaklaşık yarım saat süren helallik duasının ardından cenaze aynı araçla Rize’ye götürülmek üzere yola çıkarıldı. Cenazeye katılmak üzere başta Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim karaosmanoğlu olmak üzere bazı ilçe ve belde belediye başkanları ile kentte onu tanıyanlar da Rize’ye hareket etti.

KÖYÜNDE HÜZÜN

Hasan Erdoğan’ın toprağa verileceği Günyesu İlçesi Dumankaya Köyü’nde hüzün yaşanıyor. Cenaze defin işlemlerini yerinde takip eden Güneysu Belediye Başkanı Ahmet Minder, “Biz kendisini tanıdık, sevdik, saydık. Herkesin sevgisini saygısını kazanmış biriydi. Çok sevilen bir büyüğümüzü kaybettik' dedi.
Başbakan’ın ağabeyi Hasan Erdoğan’ın toprağa verileceği Dumankaya’da hazırlıklar sürüyor. Vefat haberini duyan köylüler Hasan Erdoğan’ın evinde toplanmaya başladı. Güneysu Belediye Başkanı Ahmet Minder ve AKP Güneysu İlçe Başkanı Abdurrahman Erdoğan da bu sabah köye giderek cenaze işlemleri için çalışmaları yerinde izledi. Belediye Başkan Minder, burada köy muhtarı İsmail Erdoğan ile defin yapılacak mezarlıkta incelemelerde bulundu. Hasan Erdoğan 20 yıl önce vefat eden eşi Fatma Erdoğan’ın yanına defnedilecek.
Güneysu Belediye Başkanı Ahmet Minder, Hasan Erdoğan’ın ilçede, hazır cevap oluşu nedeniyle, ‘Oflu Hasan’ lakabı ile tanındığını anlattı ve “Çok sevdiğimiz bir büyüğümüzdü. Gerçekten üzgünüz. Yıllarca ilçe merkezinde esnaflık yaptı. Çocukluk yıllarından beri tanırız. Tanıdık, sevdik, saydık. Herkesin sevgisini saygısını kazanmış biridir. Son 1.5 yıldır amansız hastalığa yakalandı. 3 ay Rize’de, son bir aydır da İstanbul Süreyyapaşa Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Başta Başbakanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve tüm yakınlarına Allah’tan sabır diliyorum' dedi. Muhtar İsmail Erdoğan ise, Hasan Erdoğan’ın adam gibi bir adam olduğunu belirterek, “Hep fakirin yanında oldu. Bizim babamız sayılırdı. Hep elimizden tutmuştur. Herkese yardım ederdi. İyi bir insandı. Bizim mahalleye çok düşkündü. Hasan amca büyük bir kayıptır' dedi.