Orijinalini görmek için tıklayınız : 11/07 Türkiye'de Neler oluyor
Türkiye'de bir dönem sona eriyor
Türkiye'de artık eve hapsolup sayım yapılmayacak... Peki yeni sistem nasıl işleyecek?
Türkiye'de insanların eve hapsolmadan sayılmasını sağlayacak ikamete dayalı nüfus kayıt sistemi üzerinde hazırlıklar sürerken, sistemin altyapısını hazırlayacak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) çalışmalarına hız verdi.
Bu kapsamda nüfusa ilişkin ilk verilerin, gelecek yılın sonunda alınması hedefleniyor.
TÜİK Başkanı Ömer Demir'den alınan bilgiye göre, Kurum ''Nüfus Hizmetleri Kanununda'' öngörülen takvim çervesinde uygulamaların nasıl yapılacağı konusunda, düzey 2 seviyesindeki 26 bölgede uygulamalar gerçekleştirdi.
Şu anda buradan çıkan sonuçların değerlendirmesini yapan TÜİK, öncelikle belediyelerin çalışarak tüm binaların numaralamasını bitirmesini bekleyecek.
NUMARALAMASI BİTEN İLİN SAYIMI YAPILACAK
Numaralama çalışmasını yapan ilin sayımı, çalışma devam eden illeri beklemeden gerçekleşecek.
Bu süreçte TÜİK'in adresle, TC kimlik numarasını eşleştirip bir veri tabanında toplayarak nüfus müdürlüklerine teslim etmesi öngörülüyor.
TÜİK geçtiğimiz Nisan ayında çıkan yasanın verdiği 23 aylık süreyi beklemeden sayım yapmayı hedeflerken, bundan böyle insanları bulduğu yerde değil, ikamete dayalı olarak sayacak.
Yeni sistemde muhtarlık kayıtları güncellenecek ve ikametini değiştirenler belli sürelerde bunu muhtarlıklara bildirmek zorunda olacak.
SAYIM NASIL OLACAK?
Yeni sistemde sokağa çıkma yasağı olmayacak. Numaralama sisteminin tamamlanması ile birlikte TÜİK görevlileri, öncelikle sokak sokak sayım gerçekleştirecek, yeni taşınanların kayıtları da muhtarlıklar kanalıyla sisteme girecek.
Sistemde, bina yöneticilerinden o binada oturanlara ilişkin bilgiler istenecek, tüm vatandaşlara ulaşmak için gerekirse kapısına kağıt bırakılarak randevu verilecek.
SAYIM LİSTELERİ ASKIYA ÇIKACAK
Yapılan sayımın ardından 2 ay sonra sayım listeleri, aynen seçmen listelerinde olduğu gibi muhtarlıklarda askıya çıkarılacak. Burada bir yanlışlık olduğunu veya yazılmadığını gören vatandaş kendini kaydetttirebilecek.
2007'DE SAYIM HEDEFİ
Yeni sistemle ilk sayımın gelecek yıl yapılması hedeflenirken, burada belirleyici unsur, belediyelerin ''numaralama sistemini'' bitirmeleri olacak.
Bunun tamamlayan illerin sayımı hemen yapılabileceği için, tek seferde ülke nüfusu yerine öncelikle illerin nüfusu ortaya çıkacak.
Numaralama çalışmaları bittiğinde ise Türkiye nüfusu ortaya çıkacak.
Bu rakam, önceki sayımların tersine artık durağan olmayıp, gelen doğum ve ölüm kayıtları ile sürekli güncellenecek.
Şırnak’ta 2 polis şehit oldu !
Şırnak'ın İdilİlçesi'nde silahlı saldırıya uğrayan 2 polis şehit oldu !11 Temmuz 2006 09:15
Şırnak Valiliği'nden yapılan açıklamada, saat 21.00 sıralarında, Alanya Caddesi'nde yürümekte olan İdil Emniyet Amirliği'nde görevli polis memurları Mehmet Yardımcı ve Sait Bal'ın, silahlı saldırı sonucu şehit edildikleri bildirildi.
Açıklamada, şöyle denildi:
''İdil Emniyet Amirliği kadrosunda görevli Birecik 1975 doğumlu Hatay İskenderun nüfusuna kayıtlı polis memuru Mehmet Yardımcı ile Ankara 1975 doğumlu Çankırı Çerkeş nüfusuna kayıtlı polis memuru Sait Bal, Şırnak ili İdil ilçesi Alanya Caddesi'nde yaya olarak gezerlerken, faili meçhul kişilerce uzun namlulu silahlarla açılan çapraz ateşle saldırıya uğramışlardır. Olayda Sait Bal ve Mehmet Yardımcı şehit olmuşlardır.'' Açıklamada, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.
Piknik dönüşü kene paniği
Haftasonu piknik keyfi yapanlar eve dönüşte kene paniği yaşadılar...11 Temmuz 2006 09:19
Ordu’nun Mesudiye İlçesi Birebir Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin önceki gün Belgrad Ormanları’nda düzenlediği pikniğe katılanlar akşam eve döndüklerinde vücutlarındaki kaşıntı ve yapışan keneler nedeniyle paniğe kapılarak çevredeki hastanelere koştu.
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yönlendirilen aralarında çocukların da bulunan 30 kişi, cildiye servisinde kontrole alındı. Tahlil için kan verenler, 5-6 gün içerisinde ateş, ani baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, deri, mukoza ve iç organ kanaması olması durumunda hastaneye başvurmaları yönünde uyarılarak evlerine gönderildi.
Doktorlar, hastalığın bulaşıp bulaşmadığının tahlil sonucunda belli olmadığını, söylenen şikayetlerin olması halinde hastalık riskinin ortaya çakacağını söylediler. Hastaneye gelenlerden Tuncay Karayaka, vücutlarını ısıran şeyin kene olabileceğini düşünmediklerini söyledi.
Türk doktor çığır açtı !
Doç. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu, karaciğer nakillerinde çığır açacak bir araştırmaya imza attı !11 Temmuz 2006 09:24
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu, karaciğer nakillerinde çığır açacak bir araştırmaya imza attı. Henüz farelerde denenen araştırmaya göre beyin ölümü gerçekleşmiş ancak kalbi durmamış kişilere "Pentoksifilin" ilacı verildiğinde karaciğeri bozulmayacak. Araştırması dünyanın en prestijli bilimsel dergilerden Transplantation'da yayınlanan Doç. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu, "Yöntem, beyin ölümü gerçekleşmiş ancak kalbi durmamış olduğu için yakınlarının organ nakline izin vermediği durumlarda işe yarayacak.
İlaç karaciğerin kalp durduktan sonra da bir süre canlı kalmasını sağlayacak" dedi. Doç. Dr. Hüseyin Astarcıoğlu, TÜBİTAK ve DEÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı'nın da maddi desteğiyle araştırmalarını sürdürürken kalbi duran kişinin karaciğeri bir süre yaşatılabilirse bu organı alıp bekleyen bir hastaya takılabilmesinin yolunu aramaya başladı. Bu doğrultuda aklına ameliyatlarda bir süre kan gitmesi engellenen organları korumak için kullanılan "Pentoksifilin" geldi. İlk kez 2000'de başarıyla uyguladığı yöntemi 86 farede denediğini anlatan Doç. Dr. Astarcıoğlu, "Beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organlarının kalbi atarken alınması gerekiyor. Çünkü takılacak organların kanlanmasının sürmesi lazım. Kalbi duran bir hastadan da organ nakli yapılmasının sağlanabileceği düşüncesiyle yola çıktım.
YÜZDE 20 ARTACAK
Dünyada ilk defa kalbi duran bir fareden karaciğeri bir saat sonra çıkartıp başarıyla naklettim. Kalbi durdurup yaptığımız karaciğer naklinin insan bedenine daha yakın vücut yapıları olan hayvanlarda uygulanması şart. Ancak ondan sonra insanlar üzerinde deneyebiliriz. Bunun için 30 bin dolara ihtiyacımız var" dedi. Araştırma insanda uygulanabildiğinde, nakillerde kadavra kullanım sayısının yüzde 20 artacağını anlatan Astarcıoğlu, "İlaç verilen kişilerin kalbi durduktan sonra da karaciğeri nakledilebilecek" diye konuştu.
Kopyalanan telefonlar mercek altında!
IMEI numaraları kopyalanan telefonlar yeniden inceleniyor...11 Temmuz 2006 09:45
Klonlandığı net olarak tespit edilen telefonlar kapandı. Kapatılacağı yönünde mesaj gönderilen diğer telefonlar ise inceleniyor. Kaçak olduğu netleşenler kapatılacak
Klonlanmış olarak adlandırılan aynı IMEI numarasını taşıyan kaçak cep telefonlarının kapatılması tekrar inceleniyor. Ancak, klonlandığı netleşen telefonlar kapandı. İncelemeler tamamlandıktan sonra kaçak olduğu tespit edilen diğer telefonlar da kapatılacak.
Telekomünikasyon Kurumu (TK), geçtiğimiz cuma günü itibariyle klonlanmış cep telefonlarının görüşmelere kapatılacağını açıklamıştı.
Ancak, klonlu olmadığı halde, kapatılacağı yönünde mesaj atılan ya da yurtdışından hediye olarak getirilip TK'ya bildirilmeyen telefonlar nedeniyle bir karmaşa yaşandı.
'Mağduriyet olmasın'
Telekomünikasyon Kurumu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'la görüşerek, kapatılması gündemde olan telefonların tekrar incelendikten sonra işlem yapılması kararı aldı.
TK yetkilileri, klonlanmış cep telefonlarının kapatılacağını, tüketicilerin mağdur edilmemesi için listelerin yeniden incelendiğini belirttiler.
Bayi ve ithalatçıya başvurun
Kapatılacağı yönünde mesaj alan tüketicilerin, bayiye ya da ithalatçıya başvurması gerekiyor. Kaçak olmayan telefonlar, kapatıldıysa, tekrar görüşmeye açılması, kapatılmadıysa da kapanmaması için işlem yapılması gerekiyor. Kaçak telefonu bulunan da fatura ve garanti belgesi ile birlikte yine bayi veya ithalatçıya başvurmalı.
Klonlanmış olarak adlandırılan yaklaşık 1 milyon telefon bulunuyor. GSM operatörleri de TK'nın öngöreceği süreçte kapatmalara başlayacaklarını belirttiler.
Avrupa'da 255 bin evimiz var!
Türkler Avrupa'da 255 bin ev sahibi oldu...11 Temmuz 2006 09:46
Avrupa'da Türklerin, 203 bini Almanya'da olmak üzere 255 bin evi olduğu belirlendi. Almanya'daki Türklerin yüzde 27'si kendi evinde oturuyor. Evi olmayanların ise yüzde 42'si ev almayı planlıyor. Ev almanın 'kalıcılık' göstergesi olduğu belirtiliyor
Türklerin, Avrupa Birliği (AB) sınırları içerisinde 255 bin adet evi bulunduğu ortaya çıktı. Merkezi Almanya'da bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı'nın araştırmasına göre, 203 bin Türk Almanya'da ev sahibi. Türkler Hollanda, Fransa, Belçika ve İngiltere başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde de 52 bin eve sahip bulunuyor.
AB'de her yıl 14 - 16 bin Türkün ev satın aldığını belirten TAM Vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, Almanya'da 70 bin Türkün yapı - kredi tasarrufu bulunduğunu ve bunun her an ev yatırımına çevrilebileceğini söyledi. Şen, son zamanlarda İslami holdinglerle ilgili yaşanan sorunlar nedeniyle ev alımlarında eskisi gibi hızlı bir artış yaşanmadığını ancak yine de alımların devam ettiğini belirtti.
Türkler evleri ikiye katladı
TAM'ın düzenlediği bir diğer araştırmaya göre de, Almanya'daki Türklerin yüzde 42'si, son dönemde ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler ve artan işsizlik oranlarına rağmen bu ülkede gayrimenkul almayı planlıyor. Almanya'daki Türklerin yüzde 27'sinin kendisine ait bir evde oturduğunu belirten Şen, "Bu oranın 1999'da yüzde 14'ün biraz üzerinde olduğunu göz önüne alırsak, Almanya'da konut sahibi olan Türklerin sayısında yüzde 100'e yakın bir artış olduğunu görüyoruz. Bu da, olumsuz yönde değişen ekonomik duruma rağmen, Almanya'daki Türk göçmenlerin artık kalıcı olduklarını gösteriyor" diye konuştu.
Almanya yurt kabul edildi
Almanya'daki ev sahibi olmayan Türklerin de yüzde 42'sinin yakın gelecekte ev almayı planladığına dikkat çeken Şen, "Genellikle ikinci nesil Türk göçmenlerin oluşturduğu, 30 - 44 yaş grubu arasında ev almayı planlayanların oranı da yüzde 52'ye varıyor" dedi.
İkinci nesil Türklerde ev alma eğiliminin bu kadar güçlü olmasının, Almanya'yı yurt olarak kabul ettiklerinin göstergesi olduğunu dile getiren Şen, şunları söyledi:
"Ev sahibi olma oranları özellikle Alman vatandaşı olmuş Türkler arasında daha yüksek. Almanya'daki Türklerin yüzde 36'sını oluşturan Alman vatandaşı Türkler, ev sahipliği konusunda Türk vatandaşı olanlardan çok ileride. Almanya'da ev sahibi olan Türklerin yüzde 57'si Alman vatandaşı. Bu da, kendilerini Almanya'da kalıcı gören Türklerin, ev almaya daha yatkın olduklarını gösteriyor."
255 bin Türk AB ülkelerinde ev sahibi.
203 bin Türkün Almanya'da evi var.
Almanya'daki Türklerin yüzde 27'si kendine ait evde oturuyor, evi olmayan Türklerin ise yüzde 42'si ev almayı düşünüyor.
Ülkede ev alan Türklerin yüzde 57'si Alman vatandaşı.
Türkiye'den 14 bin Yunan gayrimenkul satın aldı
Maliye Bakanlığı, MİT, Emniyet ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü temsilcilerinden oluşan komisyonun hazırladığı son raporda 13 bin 925 Yunanlıya 12 bin 217 gayrimenkul satıldığı belirlendi.
Rapora göre, Rahşan Ecevit'in "Bütün Trakya'yı aldılar" dediği Yunanlılar, Türkiye'den 3 milyon 928 bin 648 metrekare gayrimenkul satın aldı. Yunanlılara satılan arazileri inceleyen komisyon, 15 Nisan 2005 tarihli rapordan düşük rakamlara ulaştı. İlk raporda 14 bin 340 Yunanlının 4.264.137 metrekarelik 12 bin 508 gayrimenkul aldığı belirtilmişti.
Çoğu Batı Trakyalı
Azalmanın veraset yoluyla geçen gayrimenkullerin devredilmesi veya satılmasından kaynaklandığını belirten yetkililer, Trakya'daki yoğunlaşmanın 'Yunan uyruklu çoğunluğu Batı Trakyalı Türk asıllı' kişilerin alımlarından kaynaklandığını söyledi.
'Gayrimenkul konusunu kanıtlayacağım'
Eski Başbakan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit, yabancıların Türkiye'den aldığı gayrimenkullerle ilgili, kendisinde kaygı uyandıran bilgileri eski Tapu Kadastro Genel Müdürü'nün verdiğini söyledi. Ankara Ticaret Odası'nı ziyaret eden Ecevit'e Milliyet'in manşetinde yer alan haber soruldu. Daha önce "Trakya'yı Yunanlılar aldı. GAP'ı Yahudiler kapattı" diyen Ecevit, "Bilgileri eski Tapu Kadastro Genel Müdürü Burhan Özkara'dan elde etmiştim. Yarın (bugün) o kişi belgeleriyle Ankara'ya gelecek. Bunları kanıtlayacağım" dedi.
BMW'li kapkaççılar yakalandı
İstanbul'da BMW'leriyle kapkaç yaptıkları iddiasıyla 4 kişi yakalandı.11 Temmuz 2006 11:08
İSTANBUL polisinin manken Meral Kaplan'ın da aralarında bulunduğu birçok kişiye yönelik kapkaç suçunu işledikleri ileri sürülen 4 kişiyle ilgili çalışmaları sonuç verdi.
Kiraladıkları lüks otomobillerle kapkaç yaptıkları ileri sürülen 4 kişi, kapkaç yaptıkları kişilerden aldıkları 26 adet bayan çantası ve 9 adet para cüzdanıyla birlikte yakalandı. BMW'li kapkaç çetesinin Azeri uyruklu iki üyesi Nicap A. ve Ruslan A. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kezzaplı kapkaç dehşeti !İzmit’te dehşet dolu bir olay yaşandı. Genç kızın yüzüne kezzap atan kapkaççı çantayı alarak kayıplara karıştı.11 Temmuz 2006 16:37
İzmit’te, henüz kimliği belirlenemeyen kişi, SSK İl Müdürlüğünde çalışan genç kızın yüzüne kezzap atıp çantasını alıp kaçtı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, henüz kimliği belirlenemeyen kişi, Bekirpaşa beldesine bağlı Gündoğdu Mahallesi’nde, işe gitmek için minibüs bekleyen Melike Özenir’in yüzüne kezzap atıp çantasını alıp kaçtı.
SSK İl Müdürlüğünde muhasebe servisinde Eylül 2005’de göreve başladığı öğrenilen Özenir, çevredekilerin de yardımıyla Kocaeli Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kocaeli Devlet Hastanesi Başhekimi Şenol Ergüney, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanenin acil servis bölümünde ilk tedavisi yapılan Özenir’in baş ve boyunu tutan bölgede ikinci ve üçüncü derecede yanıklar bulunduğunu söyledi.
Plastik Cerrahi servisinde tedavisi devam eden Özenir’in genel sağlık durumunun iyi olduğunu ifade eden Ergüney, genç kıza plastik cerrahi müdahalenin yapılıp yapılmayacağının önümüzdeki günlerde belli olacağını kaydetti.
Bu arada, genç kızın yüzüne kezzap atıp çantasını alıp kaçan zanlının kimliğinin belirlenmesine çalışılıyor. Genç kızın çantasında kredi kartları, kimlik kartı ve cep telefonu ile birlikte bir miktar parası bulunduğu öğrenildi.
Satırlı hastane kavgası !
Hatay’da kendilerinden hastane masrafı istenen hasta yakınları olay çıkardı.11 Temmuz 2006 16:38
Hatay’ın İskenderun ilçesi Devlet Hastanesinde tedavi masrafları nedeniyle 4 kişi döner bıçağı ve satırla görevlilere saldırdı.
Hastanedeki güvenlik kameraları tarafından görüntülenen saldırganlar gözaltına alındı.
Alınan bilgiye göre, bir gün önce bıçaklanarak yaralanan yakınlarını çıkarmak üzere hastaneye gelen 4 kişi, kendilerinden para istenince tepki gösterdiler. Otomobillerinde bulunan döner bıçağı ve satırı alan zanlılar, hastane görevlilerine saldırarak, bazı pencerelerin camlarını kırdılar.
Saldırı sonrası olay yerini terk eden ve güvenlik kameraları tarafından görüntülenen 4 zanlı, daha sonra güvenlik güçleri tarafından döner bıçağı, satır ve bir adet tabanca ile birlikte yakalandı.
Olayı güvenlik kamerasından göstererek anlatan Devlet Hastanesi Başhekimi Ergun Saraçoğlu, bir sağlık kurumuna bu tür saldırının yapılmasının kendilerini üzdüğünü belirterek, "Olay sırasında bulunan az sayıda polisin de bu kişilere müdahale etmediğini gördük. Bu kişiler saldırılarını diledikleri gibi yaptılar. Bu durumda, ne doktor, ne diğer personel görev yapamaz. Burası bir kamu kuruluşu, tüm personelin güvenle çalışması gerekiyor" dedi.
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2024 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.