Giriş

Orijinalini görmek için tıklayınız : 14/07 Dünya'da Neler oluyor



muzo
14-07-2006, 10:15
'Yahudiler İsrail'i durdurmalıdır'
Sami Hocaoğlu'dan sağduyu Yahudilere çağrı: Kur'an'ın dediği gibi, ne zaman ortalığı ateşe verdilerse, o ateş gelip en sonunda kendilerini yaktı. Yahudiler İsrail'i durdurmalı.



Ortadoğu'da bir kez daha savaş ateşi yakıldı. Fehmi Koru bugünkü köşe yazısında olayların bu noktaya nasıl geldiği tartışmak için artık çok geç olduğunu şu sözlerle ifade ediyordu: ""Asker kaçıranların hiç mi kabahati yok?" sorusunun bir anlam taşımadığı bir süreçten geçiyoruz. Dünyanın her tarafını bu tür adam kaçırmalar için uygun bir zemine dönüştürmek ve bu yolla her yeri Filistin haline getirmek istemiyorsak, İsrail'in bu noktada durdurulması gerekir."

Peki İsrail'i durdurmak mümkün mü? Bunu kim yapabilir. Yeni Şafak yazarı Sami Hocaoğlu'na göre bu yolda en büyük göre Musevi cemaatine düşüyor. Çünkü Yahudilerin tarihten bu yana yaktıkları her şiddet ateşi dönüp dolaşıp kendilerini yakmıştı. Bu savaşın sonunda en zararlı çıkacak olanlar da samimi müslümanlar ile samimi Museviler olacak...

muzo
14-07-2006, 10:19
ABD'den İsrail'i kınamaya veto
ABD, BM Güvenlik Konseyinde görüşülen ve İsrail'in Gazze saldırılarının kınanmasını öngören karar tasarısını veto etti.


Güvenlik Konseyinde yapılan oylamada, 15 üyeden 10'unun, Katar tarafından sunulan tasarıya onay verdiği, 4'ünün çekimser kaldığı, tasarıya karşı çıkan tek ülke olan ABD'nin ise veto hakkını kullandığı belirtildi.

Amerikalı Büyükelçi John Bolton, iki İsrailli askerin Hizbullah tarafından kaçırılması ve bölgedeki diğer gelişmeler göz ardı edileceği gerekçesiyle tasarının kabul edilemez olduğunu söyledi. Bolton, Orta Doğu'daki sadece bir tarafın taleplerinin gündeme alındığını belirtti.

Tasarıda, güç kullanımının ölçüsünü kaçırmak ve Filistinli sivillerin hayatını tehlikeye atmakla suçlanan İsrail'den, Gazze'deki askerlerini çekmesi talep ediliyordu. Tasarıda Filistinli militanlara da kaçırılan İsrailli askeri serbest bırakmaları ve İsraillilere yönelik saldırılara son vermeleri çağrısında bulunuluyordu.

Güvenlik Konseyinin karar kabul etmesi için en az 9 üyenin lehte oy vermesi ve daimi 5 üyeden hiçbirinin veto hakkını kullanmaması gerekiyor. ABD, Arap Birliğinin desteğiyle, Katar tarafından sunulan tasarının kabul edilmemesi için yoğun bir kampanya yürüttü. İsrail, 19 yaşındaki İsrailli asker Gilad Şalit'in 25 Haziranda kaçırılmasının ardından Filistin topraklarında geniş kapsamlı operasyon başlatmıştı.

muzo
14-07-2006, 10:19
İsrail dünyaya kulaklarını tıkadı
Uluslararası tepkilerin artmasına rağmen İsrail, iki askerinin kaçırılmasının ardından hem havadan hem de karadan başlattığı operasyonunu tüm hızı ile sürdürüyor.


İsrail askerlerinin dün sınırı geçerek Lübnan'a girmesi ve bugün Beyrut'un bazı kesimlerini bombalamasıyla tırmanan gerginlik, İsrail'in en büyük üçüncü kenti Hayfa'ya füze saldırısı düzenlenmesi ve Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen Beyrut'un güneyinde halka, örgütün varlığından uzak kalınması çağrısında bulunması üzerine yerini kaygıya bıraktı.

-İSRAİL TEPKİLERE AYDIRMIYOR-

İsrail, Hizbullah'ın kaçırdığı askerlerini kurtarmak amacıyla başlattığı operasyonu, uluslararası tepkilere rağmen sürdürüyor. Askerlerini kurtarmak için Beyrut'u Şam'a bağlayan karayolunu vurmayı planlayan İsrail, Beyrut'taki uluslararası havaalanını bugün iki kez bombaladı. İlk saldırıda, pistler uçuşa izin vermeyecek derecede zarara uğratıldı ve akşam saatlerinde düzenlenen ikinci saldırıda yakıt tankları hedef alındı. Beyrut havaalanının yanı sıra Lübnan'ın doğu Bekaa vadisindeki askeri hava üssüyle kuzeydeki bir askeri havaalanı da bombalandı.

Hizbullah'ı ''Tahran'daki cihad yanlısı rejimin bir kolu'' olmakla suçlayan İsrail Dışişleri Bakanlığı, Lübnanlı Şii örgüt Hizbullah'ın, kaçırılan İsrailli askerleri İran'a nakletmek istediğini ileri sürdü. İran ise İsrail'in iddiasını ''saçma'' olarak niteledi. İsrail, dün geceden beri Lübnan'da yüzlerce hedefi vurduğunu açıkladı.

İsrail'in kuzey bölge komutanı Tümgeneral Udi Adam, ''Hizbullah örgütünün roket ve diğer silahlar bulundurduğu bu ülkede alt yapı tesislerine saldırıldığını'' belirtirken, Hizbullah'ın da sınır kent ve kasabalara 85 füze fırlattığı, saldırılarda iki İsraillinin öldüğü bilgisi verildi. İsrail saldırılarında ise son bilanço, 50'nin üzerinde ölü olarak verildi.

Hizbullah'ın, ''Beyrut ve güneyi vurulursa, Hayfa'yı hedef alırız'' şeklindeki açıklamasından kısa bir süre sonra, bu kente iki Katyuşa füzesi düştü. İsrail, saldırının bedelinin ağır olacağını açıklarken, Hizbullah, olayla ilgisinin bulunmadığını bildirdi. Bu arada Beyrut yönetimi, BM'den, İsrail ile Lübnan sınırındaki çatışmaları durdurması amacıyla ateşkes çağrısında bulunmasını istedi. BM Güvenlik Konseyi de konuyu yarın görüşmek üzere olağanüstü toplanma kararı aldı.

-ULUSLARARASI TEPKİLER-

BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını artırması üzerine, taraflara sükunet çağrısında bulunmak amacıyla Orta Doğu'ya 3 kişilik heyet göndereceği açıklandı. Annan, Orta Doğu'da şiddet olaylarının tırmanmasından ''derin endişe duyduğunu'' ve bölgede sivillere yönelik her türlü saldırıyı kınadığını açıkladı.

Norveç Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Stoere da ''2 İsrailli askeri kaçırarak ilk kıvılcımı yakan Hizbullah ve tepki olarak Lübnan'ı bombalayan İsrail'i'' kınadı. Orta Doğu'daki olaylardan büyük endişe duyduğunu ifade eden Stoere, İsrailli askerlerin derhal serbest bırakılmasını istedi.

Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da ''Pakistan hükümeti, Beyrut havaalanını bombalayan İsrail'i şiddetle kınamaktadır. Bu saldırı, Lübnan'ın bağımsızlık haklarının ve BM beyannamesi çerçevesinde kabul edilen ilkelerin ihlalidir'' denildi. Bölgedeki olaylara Fas yönetimi de tepki göstererek, İsrail'den operasyonlarına son vermesini istedi. Bu arada, Ürdün Kralı Abdullah da İsrail saldırılarını kınadı.

AB yüksek temsilcisi Javier Solana ve İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett da Orta Doğu'daki durumdan ''çok endişeli'' olduklarını açıkladı. Solana ve Beckett, durumun hem İsrail hem de Lübnan için ciddi bir tehdit olduğunu ifade ederken, Beckett, İsrail'in, kendisini kışkırtan eylemlere karşılık verme hakkının bulunduğunu, ancak uluslararası hukuku çiğnememesi ve sivil kayıplara yol açmaması gerektiğini belirtti.

Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ile telefonda konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İsrail-Lübnan sınırında yeniden sükunetin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı. Avusturya'dan gelen açıklamada ise Filistinlilerin ve Hizbullah'ın İsrail topraklarına saldırılarının son bulması istendi.

muzo
14-07-2006, 10:20
Suudi Arabistan'dan şok eden tepki Suudi Arabistan, Lübnan'da baş gösteren krizden ''Lübnan içindeki unsurların'' sorumlu olduğunu belirterek, Hizbullah ile örgüte destek veren İranlıları sert bir dille suçladı.


Suudi Arabistan, Lübnan'da baş gösteren krizden ''Lübnan içindeki unsurların'' sorumlu olduğunu belirterek, Hizbullah örgütü ile bu örgüte destek veren İranlıları sert bir dille suçladı.

Suudi Arabistan'ın resmi haber ajansı SPA'nın yayınladığı bildiride şu ifadelere yer verildi: ''Meşru direniş ile Lübnan içindeki unsurlar ve onların gerisindekilerin, meşru yetkililerden yardım istemeksizin ve Arap devletleriyle görüşme ve koordinasyonda bulunmaksızın giriştiği hesapsız maceraların birbirinden ayrılması zorunludur. Bu unsurlar kendi sorumsuz hareketlerinin mesuliyetini taşımalı ve kendilerinin yarattığı bu krizi kendi başlarına sona erdirmelidirler.''

muzo
14-07-2006, 10:20
Avusturya, 1 Ekim'de genel seçime gidecek
Avusturya uzun süredir üzerinde konuşulan genel seçimlerin yapılacağı tarihi belirledi.Avusturya parlementosundaki siyasi partiler 1 Ekim'de seçime gidiyor...



Avusturya'da aylardır üzerinde konuşulan genel seçimlerin tarihi belli oldu. 183 milletvekili sandalyesine sahip Avusturya parlamentosundaki tüm siyasi partiler, 1 Ekim tarihinde seçime gitme kararı aldı.


Daha önce Aralık ayının ilk haftası için düşünülen seçim tarihi, Cumhurbaşkanı Heinz Fischer'in "yeni hükümetin bu yıl içerisinde kurulması ve çalışmaya başlaması" teklifi ile sekiz hafta öne alındı.Meclis'in erken çözülüşüne bugün milletvekilleri tarafından oybirliği ile karar verilecek. Meclis Başkanı Andreas Khol, basınına yaptığı açıklamada neden 1 Ekim'e alındığı konusunda bilgi vermedi Khol, bu isteğin dört siyasi parti tarafından kendisine sunulduğunu söylemekle yetindi.

muzo
14-07-2006, 10:21
Almanya'da uyum konusunda yeni bir sayfa
Almanya'da uzun süredir davetli listesi nedeniyle tartışma konusu olan 'Uyum Zirvesi' bugün gerçekleşiyor.


Federal Hükümet'in Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Maria Böhmer'in organizesi ile Başbakan Dr. Angela Merkel başkanlığında yapılacak zirveye 86 kişi davet edildi. Göçmen temsilcilileri, sivil toplum örgütleri, ekonomi, bilim, sanat ve medya'dan temsilcilerin katıldığı ve Türklerin 13 kişi ile temsil edildiği zirve ile ilgili olarak Federal Hükümet hedefleri açıkladı. Hükümetin hedefleri; entegrasyon kurslarının geliştirilmesi, Almanca dil öğreniminin çocuk yuvalarından itibaren desteklenmesi, gençlerin iyi bir eğitim ve meslek eğitimi imkanını garanti altına alma ve iş piyasasındaki istihdam şansı arttırma, kadın ve çocukların hayat standartlarını yükseltme ve eşit muameleyi gerçekleştirme, entegrasyonu eyaletlerde yerinde destekleme ve vatandaşlık bilincini güçlendirme ana başlıkları altında toplanıyor.

-Hedef taslağı hazır-


Federal Kabine tarafından yayınlanan bildiride, uyumda problem oluşturan alanlar ve zirvenin hedefleri konusundaki taslak açıklandı. Entegrasyon konusunun hükümetin önemli görevlerinden birisi olduğuna vurgu yapılan açıklamada, Almanya'ya olan göçün azalması, göçmen potansiyelinin değerlendirilmesi, başarılı göçmenlerin örnek olarak gösterilmesi, 2. ve 3. neslin entegrasyon konusundaki eksiklikleri, katılım ve sorumluluk üstlenme, diyaloğa başlangıç, uyuma istekli olduğunu belirtme ve entegrasyon planları üretmek başlıkları ele alındı. 4 sayfalık açıklamada, "Almanya sadece 'iş gücü alımından' bu yana 'misafir işçilerin' göçte hedef ülkesi olmamıştır. Ülkemizin uzun ve iz bırakmış, birçok başarılı entegrasyon örnekleri olan göçmen geçmişi var. Bu tarihi tecrübeleri olumlu ve pragmatik olarak eskisinden daha güçlü bir şekilde kullanmalıyız." denildi.


-Büyük çoğunluk entegre olmuş-


Almanya'da 15 milyon göçmen geçmişi olan insan yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, "Bu ülke nüfusunun neredeyse beşte birini oluşturuyor. Bu insanların büyük çoğunluğu toplumumuzda kendine iyi bir yer bulmuş ve tam entegre olmuştur. Almanya'da 2010 yılında birçok büyük şehirde muhtemelen 40 yaş altı nüfusun yarıya yakınını göçmen kökenli insanlar oluşturacaktır. Ülkeye yeni göç edenlerin sayısı da her yıl azalmaktadır."denildi. Göç ve entegrasyon tanımlarının arkasında çok farklı hayat gerçekleri olduğunu dikkat çekilerek, 'ailenin entegrasyona bir motor görevi' görmesinin mümkün olduğu; fakat aynı zamanda bunun tersinin de gerçekleşmesinin söz konusu olduğuna dikkat çekildi. Dünya üzerindeki nüfus hareketlerine ve hızla artan rekabete karşı 'en iyi beyinlerin' ekonomik ve toplumsal ilgisini Almanya için kullanılmasına yönelik olarak kalıcı entegrasyon politikalarına olan ihtiyaca vurgu yapıldı. Göçün, Almanya'ya ekonomik güç ve çeşitlilik getirdiğine dikkat çekilerek, 300 bin göçmen kökenli işverenin bir milyon civarında kişiye iş verdiğine işaret edildi. 1950-60'larda Almanya'ya gelen eğitim seviyeleri düşük 'misafir işçiler' günümüze toplumumuzda daha iyi seviyeye geldiklerine işaret edilerek, buna rağmen bir kısmının halen iş piyasasının ihtiyaç duyduydu kalifiye eleman ihtiyacına cevap verecek nitelikte olmadığına ve bu nedenle bu kesimin uygun entegrasyon politikalarıyla istihdam edilmelerinin sağlanmasının gerekliliğine vurgu yapıldı.


-Göçmenlerle birlikte yaşam teşvik edilmeli-


Göçmenlerle 'yan yana değil birlikte yaşamanın' teşvik edilmesinin gerekliliğine de işaret edilerek açık görüşlü bir toplumun oluşturulması için çoğunluk toplumu ile göçmenlerin karşılıklı saygı, anlayış ve hoşgörü ortamında yaşamalarının temininin entegrasyonu sağlayacağına dikkat çekildi. Göçmenlerden de anayasanın belirlediği genel prensiplere sadakat ve toplumsal katılım beklendiği ifade edildi. Hükümetin gelecekte göçmen temsilcileri ve sivil toplum örgütleriyle uyum alanındaki sorunların çözümünde fikir alış-verilişinde bulunarak 'Ulusal Uyum Planı'nın oluşturulacağı açıklandı.

freestar
14-07-2006, 19:26
Pakistan'ın Karaçi kentinde düzenlenen intihar saldırısında, ülkedeki en önemli Şii liderlerden Allame Hasan Turabi'nin öldürülmesine tepki gösteren yüzlerce Pakistanlı Şii genç, Karaçi'de devlete ait bir benzin istasyonunu ateşe verdi, bir banka şubesine ve dükkanlara saldırdı.

Polis yetkilisi Tahir Navid, benzin istasyonundaki yangının hemen kontrol altına alındığını, Turabi'nin bugün geç saatlerde veya yarın yapılacak cenaze töreni öncesinde birkaç kente ek polis gücü gönderildiğini söyledi.

Bu arada Turabi'nin ağır yaralandığı bildirilen yakın korumasının da öldüğü kaydedildi. Evinin yakınlarında düzenlenen saldırı sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede ölen Turabi, nisan ayında bir suikast girişiminden kurtulmuştu. Saldırıda, Turabi'nin bir akrabasının da yaşamını yitirdiği belirtilmişti.

Kaynak :Only the registered members can see the link

freestar
14-07-2006, 19:28
Norveç hükümetinin, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği operasyonları protesto amacıyla İsrail'in Oslo Büyükelçisini bakanlığa çağırdığı bildirildi.

Norveç Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Büyükelçi Miryam Shomrat görüşmede, ülkesinin “kendisini savunduğunu” söyleyerek, Norveç'in “Lübnan'a sorumluluklarını” hatırlatmasını istediğini belirtti.
Bakanlık Sözcüsü Anne Lene Dale Sandsten, “İsrail'in Lübnan'a saldırılarının kesinlikle kabul edilemez olduğunu düşündüklerini” kaydetti.

MISIR VE ÜRDÜN DE KINADI

Mısır ve Ürdün de İsrail'in Lübnan ve Filistin topraklarına yönelik saldırılarını kınadı ve taraflara itidalli olmaları çağrısında bulundu.

Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ve Ürdün Kralı Abdullah, yaptıkları ortak açıklamada, Lübnan ve Filistin kuruluşları ve alt yapı sistemine saldırıların devletler hukukuna aykırı olduğunu belirtti.

Açıklamada, “İki lider, İsrail birliklerinin Lübnan ve Filistin topraklarına askeri operasyonunu kınamaktadır ve sivillere saldırılara, Lübnan ve Filistin'in önemli kuruluşları ile alt yapı sistemlerinin hedef alınmasına derhal son verilmesi çağrısı yapmaktadır” denildi. Kral Abdullah, Ortadoğu'daki gelişmelerle ilgili Mübarek ile istişarelerde bulunmak üzere Kahire'yi ziyaret ediyor.

freestar
14-07-2006, 20:34
Brezilya, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği ve Lübnan asıllı Brezilya vatandaşı 4 kişinin öldüğü saldırıyı kınadı.

Brezilya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail'in saldırısında, Srifa kasabasında aynı aileden 2'si çocuk 4 kişinin ölmesinden duyulan kaygı dile getirildi ve taraflar arasında bir ateşkese ulaşılması için diyalog çağrısında bulunuldu.

Kaynak :Only the registered members can see the link

freestar
14-07-2006, 20:36
Hamas sözcüsü milletvekili Muşir El Masri, Hamas'ın İsrail ile mahkum değiş tokuşu konusunda ısrarlı olduğunu söyledi.

El Masri, Gazze'de Hizbullah ve Lübnan'a destek için düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı gösteride yaptığı konuşmada, ''Açık bir mesaj gönderiyoruz: İsrailliler biz mahkumlarımıza kavuşmadan kaçırılan askerlerinin yüzünü zor görürler, bu güpegündüz gökte yıldız görmeye benzer'' ifadesini kullandı.

El Masri, ''Siyonist düşman, askerlerinin karşılıksız serbest bırakılacağını hayal etmemelidir'' dedi ve Hamas ile Şii Hizbullah'ın aynı amacın peşinden gittiğini, bu amacın da ''Siyonist düşmanı topraklarından kovmak ve mahkumlarını kurtarmak'' olduğunu kaydetti.

''Siyonist düşman bir karmaşa içinde bulunuyor çünkü 2 cephede çarpışıyor'' diyen ve silahlı gruplara İsrail'e karşı birlik olma çağrısında bulunan El Masri, ''Gazze'de birlikle, Gazze füzeleri Aşkelon'a ulaşır, Lübnan'da birlikle de Lübnan füzeleri Hadera'ya, Hayfa'ya ulaşır'' ifadesini kullandı.

Kaynak:Only the registered members can see the link

freestar
14-07-2006, 22:22
Şeyh Hasan Nasrallah, İsrail savaş uçaklarının evi ve bürosuna düzenlediği saldırıdan sonra Hizbullah'ın El Manar Televizyonu'na telefonda yaptığı açıklamada, Beyrut'un güneyine füze atan İsrail savaş gemisinin batırılacağın söyledi.

Şeyh Nasrallah, İsrailliler'e hitaben, ''Açık savaş istiyorsunuz ve biz açık bir savaşa hazırız. Yeteneği, deneyimi ve cesareti olan bir milletle topyekün bir savaşı seçtiniz'' dedi.

Lübnan halkına, durum Hizbullah'ın 2 İsrail askerini kaçırmasına misillemenin ötesine geçtiğinden teslim olmama çağrısında bulunan Nasrallah, ''Yeni hükümetiniz ve yeni liderliğinizin aptal ve ahmak olduklarını, sorunları nasıl değerlendireceklerini bilmediklerini ve deneyimi olmadığını çabucak anlayacaksınız'' diye konuştu.

Şeyh Hasan Nasrallah, İsrail'in Hizbullah'ın yanıtını yalnızca Hayfa'da değil Hayfa'nın ötesinde de hissedeceğini sözlerine ekledi.

Kaynak:Only the registered members can see the link

freestar
14-07-2006, 22:52
Rusya, tarihinde ilk kez G-8 zirvesine evsahipliği yapmaya hazırlanırken, zirvenin yapılacağı Saint Petersburg kentinde son hazırlıklar da tamamlandı.

Kentte yarın başlayacak ve 17 Temmuz Pazartesi günü sona erecek zirve için olağanüstü güvenlik önlemleri alınırken, zirveyi izleyecek olan gazeteciler, uluslararası basın merkezine yalnızca akreditasyonlarını aldıkları Saint Petersburg limanından gidebiliyorlar.

Gazeteciler limanda son derece sıkı kontrolden geçirildikten sonra bindikleri hızlı feribotlarla, zirvenin yapılacağı bölgeye 30 dakikada gidiyorlar.

Zirve nedeniyle tüm kent temizlenirken, gazecilerin ve heyetin geçeceği yollarda bulunan tüm evsizler ve dilenciler başka bögelere taşındı, ayrıca vatandaşlara balkonlara kurutmak için çamaşır, özellikle de kadın iç çamaşırları asmama çağrısında bulunuldu.

G-8 zirvesinin yapılacağı Strelnya bölgesinde de aşırı güvenlik önlemleri dikkati çekerken, bu bölgeye zirve boyunca yalnızca denizyoluyla ulaşılabilecek.

Zirve için Saint Petersburg'a toplam 6 milyon çiçek ekilirken, kentteki marketler zirve nedeniyle özel olarak hazırladıkları G-8 adlı votkaları satmaya başladı.

Saint Petersburg hava sahası ve denizyolu yarından itibaren trafiğe kapatılırken, kent merkezindeki güvenlik, ana caddelere yerleştirilen 80 kamerayla sağlanmaya çalışılacak.

Gözlemciler, Rusya'nın, 15-17 Temmuz tarihleri arasında ülkenin 2. büyük kenti Saint Petersburg'da G-8 zirvesine evsahipliği yapmasını Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in başarısı olarak yorumlarken, ABD, İngiltere, Çin, Japonya, İtalya, Fransa ve Almanya liderlerinin katılacağı zirvenin Batı ve Rusya arasındaki gerginliği artırma tehlikesini de beraberinde getirdiği uyarısında bulunuyorlar.

G-8 üyesi ülkelerin liderleri, zirvenin gündemini enerji güvenliği, eğitim ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele konularının oluşturması konusunda anlaşırken, Rusya zirveyi, dünya arenasında önemli yeri olduğunun kanıtı olarak değerlendiriyor.

Kaynak :Only the registered members can see the link

freestar
14-07-2006, 22:54
Filistinliler'in Gazze-Mısır sınırındaki duvarın bir bölümünü havaya uçurmasından sonra buradan Filistin topraklarına giriş yapanlara, İsrail helikopterlerince uyarı ateşi açıldı.

Helikopterler, giriş yapan Filistinliler'in yakınlarındaki noktaları vurdu. İsrail ordusu, bu harekatta amaçlarının, duvarın yıkılan bölümünden geçişleri engellemek olduğunu açıkladı. Olayda ölü ya da yaralı olup olmadığı bildirilmedi.

Kaynak :Only the registered members can see the link