mert383
28-05-2011, 22:15
Çılgın bir sezonu geride bıraktık... Çılgın diyorum, çünkü LİG TV’deki mesai arkadaşlarım, bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir operasyona imza attılar. Bu satırları yazarken canlı yayınladığımız maç sayısı 420 idi.
DÖRTYÜZ YİRMİ! Bugüne kadar ülkemizde böyle bir tempo içine giren başka bir televizyon kanalı yok. Dünyada da varsa bir elin parmaklarını geçmez kanımca.
420 maç; sadece yerinden çekim yaptığımız, gittiğimiz maçlar...
Spor Toto Süper Lig, Beko Basketbol Ligi... En az 300 tane de merkezden anlatılan, yayınlanan Premier Lig, SerieA, Rusya ve Brezilya ligleri de cabası!
420 maç... Binlerce saat uçuş, binlerce saat rötar, binlerce saat otel konaklaması, onbinlerce kilometre karayolu ve bol bol yemek tabii ki.
Sezon bitti; şimdi teşekkür etme zamanı...
Sık sık değişen programlar yüzünden, saat başı arayıp, değişiklik rica ettiğimiz Yeşim Hanım’ın hoşgörüsü, gecenin köründe işten çıkıp, ertesi gün bizleri Karabük’e, Eskişehir’e, Bursa’ya tek parça halinde taşıyan gizli kahramanlarımız ulaştırma servisi, bu tempoda saat başı getirdikleri kahvelerle ayakta kalmamızı sağlayan Erkan ve Murat, hanginiz hak etmediniz ki teşekkürü?
Programlarımızın mutfağında çalışan kardeşlerim... Merkezdeki yöneticilerimiz, haber müdürlerimiz, editörler... Her türlü nazımızı çeken teknik ekibimiz...
Yönetmenlerimiz, muhabirlerimiz, kameramanlarımız... Ailemizden çok gördüğümüz insanlar... 4 günde 4 ayrı şehirde maç çeken, maç anlatan, kavgaların içinde kalıp biber gazı yiyen, haber geçen, canlı bağlantı yapan mesai arkadaşlarım... Salı günü bir haftayı geride bırakıp, perşembe günü yeniden yollara düşen emekçiler...
Başka kanallarda çalışmalarına rağmen, hatalarımızı bizlere söyleyen, zaman zaman mesaj atarak, yazı yazarak destek veren Ercan Taner, Gökhan Telkenar ve Ertem Şener başta olmak üzere sevgili meslektaşlarım...
Hepinize sonsuz teşekkürler...
Bu tempoda yaptığımız hataları abarta abarta yazanlara, dalga geçenlere, ”böyle de olur mu, böyle yapılır mı kardeşim” diyenlere selam olsun... Bilin ki, cuma günü tam gün çalışan, cumartesi günübirlik Bandırma’ya basketbol maçına giden, aynı akşam 23.35 uçağıyla Gaziantep’e geçen, ertesi gün 14.00‘te maç çekip dönen, pazartesi Eskişehir yollarına düşenler sayesinde yazacak, çizecek konular buldunuz...
Tipide Sivas yollarından, gece Ankara’ya geçenlerin hikayesi bu. Tabii ki yazacak, tabii ki eleştireceksiniz. Sizin de işiniz bu. Bizlerin göremediği birçok eksiğimizi kapattık sayenizde. Ama bir de madalyonun bu yüzüne bakın istedim. Bilin ki, yeri geldiğinde 20-25 gün izin yapmadan çalışanların hikayesi bu...
Ne mutlu bizlere ki; 420 maç çekip çok büyük bir aksaklık yaşamadan, 3D yayın gibi yayıncılık tarihinde adımızı yazdırdığımız bir ekibin parçalarıyız...
Halimizden şikayetçi değiliz. Değil 420; 820 maç olsa da kalkarız biz altından.
Bilinsin istedim sadece... Tarihe not düşülsün...
Kaynak:
Ligtv.com.tr/ Yazar Melih Sendil
DÖRTYÜZ YİRMİ! Bugüne kadar ülkemizde böyle bir tempo içine giren başka bir televizyon kanalı yok. Dünyada da varsa bir elin parmaklarını geçmez kanımca.
420 maç; sadece yerinden çekim yaptığımız, gittiğimiz maçlar...
Spor Toto Süper Lig, Beko Basketbol Ligi... En az 300 tane de merkezden anlatılan, yayınlanan Premier Lig, SerieA, Rusya ve Brezilya ligleri de cabası!
420 maç... Binlerce saat uçuş, binlerce saat rötar, binlerce saat otel konaklaması, onbinlerce kilometre karayolu ve bol bol yemek tabii ki.
Sezon bitti; şimdi teşekkür etme zamanı...
Sık sık değişen programlar yüzünden, saat başı arayıp, değişiklik rica ettiğimiz Yeşim Hanım’ın hoşgörüsü, gecenin köründe işten çıkıp, ertesi gün bizleri Karabük’e, Eskişehir’e, Bursa’ya tek parça halinde taşıyan gizli kahramanlarımız ulaştırma servisi, bu tempoda saat başı getirdikleri kahvelerle ayakta kalmamızı sağlayan Erkan ve Murat, hanginiz hak etmediniz ki teşekkürü?
Programlarımızın mutfağında çalışan kardeşlerim... Merkezdeki yöneticilerimiz, haber müdürlerimiz, editörler... Her türlü nazımızı çeken teknik ekibimiz...
Yönetmenlerimiz, muhabirlerimiz, kameramanlarımız... Ailemizden çok gördüğümüz insanlar... 4 günde 4 ayrı şehirde maç çeken, maç anlatan, kavgaların içinde kalıp biber gazı yiyen, haber geçen, canlı bağlantı yapan mesai arkadaşlarım... Salı günü bir haftayı geride bırakıp, perşembe günü yeniden yollara düşen emekçiler...
Başka kanallarda çalışmalarına rağmen, hatalarımızı bizlere söyleyen, zaman zaman mesaj atarak, yazı yazarak destek veren Ercan Taner, Gökhan Telkenar ve Ertem Şener başta olmak üzere sevgili meslektaşlarım...
Hepinize sonsuz teşekkürler...
Bu tempoda yaptığımız hataları abarta abarta yazanlara, dalga geçenlere, ”böyle de olur mu, böyle yapılır mı kardeşim” diyenlere selam olsun... Bilin ki, cuma günü tam gün çalışan, cumartesi günübirlik Bandırma’ya basketbol maçına giden, aynı akşam 23.35 uçağıyla Gaziantep’e geçen, ertesi gün 14.00‘te maç çekip dönen, pazartesi Eskişehir yollarına düşenler sayesinde yazacak, çizecek konular buldunuz...
Tipide Sivas yollarından, gece Ankara’ya geçenlerin hikayesi bu. Tabii ki yazacak, tabii ki eleştireceksiniz. Sizin de işiniz bu. Bizlerin göremediği birçok eksiğimizi kapattık sayenizde. Ama bir de madalyonun bu yüzüne bakın istedim. Bilin ki, yeri geldiğinde 20-25 gün izin yapmadan çalışanların hikayesi bu...
Ne mutlu bizlere ki; 420 maç çekip çok büyük bir aksaklık yaşamadan, 3D yayın gibi yayıncılık tarihinde adımızı yazdırdığımız bir ekibin parçalarıyız...
Halimizden şikayetçi değiliz. Değil 420; 820 maç olsa da kalkarız biz altından.
Bilinsin istedim sadece... Tarihe not düşülsün...
Kaynak:
Ligtv.com.tr/ Yazar Melih Sendil