PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hazreti Peygamberin şemali nasıldı?



umut55
30-05-2011, 21:35
En mükemmel tertip ve en güzel sûret üzere yaratılan Hazreti Peygamber'in şekli şemali nasıldı? İnsani ilişkilerinde nasıl davranırdı? İslam Peygamberi'nin şemali:


O, en mükemmel tertip ve en güzel sûret üzeredir. Zîra Hz. Peygamber organlarının birbirine uyumu, mükemmellik, ten letâfeti, kibarlık, sevimlilik, güler yüzlülük, güzel seslilik, siyah saçlılık, kızıla çalan beyaz tenlilik, hoş kokulu olma, açık ifâdelilik, hoş konuşma, diğer tutum ve davranışlarında güzel muamele sahibi olma, orta boyluluk, güçlü yaratılışlılık, karın ve göğsü düz olma, geniş omuzluluk, seri yürüyüş, güzel karşılama ve bakışını indirme ile sûret güzel lir, dengeli yaratılışın zirvesi olarak zuhûr etmiştir. Bundan dolayı dı rek yaratılış ve gerekse ahlâk bakımından kendisine nisbet olunan şeyde mükemmeldir.

Hasan b. Ali (r.a.)'den rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: "Dayım Hind b. Ebî Hâle'den Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hilyesini sordum. Dayım Hind tasvir kabiliyeti yüksek biriydi. Ben dayımın bana Onun özelliklerini anlatmasını ve ona tutunmayı umuyordum.

Dayım dedi ki: 'Efendimiz (s.a.v.) muhteşemdi. Yüzünde dolunay gecesinin ayının parıltısı parıldardı. Orta boyludan uzun, ince uzun boyludan kısaydı. Büyük başlı idi. Uzun saçlıydı. Eğer kendiliğinden ikiye ayrılıyorsa onları ayırınlk ayrılmıyorlarsa ayırmazdı. Saçlarını uzattığında saçları kulak memesini geçerdi. Rengi parlaktı. Alnı genişti. Kaşları gürdü ve birbirine yakımlı Kaşlarının arasında celâllendiğinde ortaya çıkan bir damar vardı. Burunlarının üst tarafı biraz yüksekçe olup, üstü ince idi. Mübârek burnunun üstünde -onu yüksek gösteren- bir nur vardı ki, dikkatlice bıkmayan kimseler, Peygamberimiz'i kartal burunlu zannederlerdi.

Sakalı sık ve gür; yanakları ise yumru olmayıp düz idi. Saadetli ağızları geniş ön dişlerinin arası seyrekti. Göğüs çukuru ile göbeği arasında ince bu şerit gibi uzanan kıllar vardı. Gerdanı, saf mermerden tıraş edilen heykellerin boynu gibi gümüş berraklığındaydı. Vücudunun bütün organları birbiri ile uyumlu olup, yakışıklı bir yapıya sahipti.

Ne şişman, ne de çok zayıftı. Karnı ile göğsü aynı hizada idi. Göğsü ile iki omzunun arası genişçe, kemik mafsalları kalınca, vücudunun açık yerleri gâyet nûrlu idi. Göğüs çukuru ile göbeğinin arasını birleştiren kıllar, ince uzun bu şerit gibi uzanırdı. Bu uzanan kıllar dışında memelerinde ve karnındı kıl yok idi; kolları, omuzları ve göğüslerinin üst tarafları ise son derece kıllı idi. Bilekleri uzun, el ayaları geniş, el ve ayakları kalın, parmakları ise uzunca (veya kalınca) idi. Ayaklarının altı çukur (kemerli) idi; düz taban değildi. Ayaklarının üstü ise pürüzsüzdü; öyle ki, üzerine su dökülse yağ gibi akar giderdi. Yürürken, ayaklarını yerden biraz kaldırıp, önlerine hafif eğilerek yürürlerdi. Ayaklarını ses çıkarıp toz kaldıracak şekilde yere sert vurmazlar; adımlarını uzun ve seri atmakla beraber, sükûnet ve vakar üzere yürürlerdi. Yürürken, sanki meyilli ve engebeli bir yerden iniyor görünümü verirlerdi.

Bir tarafa dönüp baktıklarında, bütün vücutları ile birlikte dönerlerdi. Rastgele sağa sola bakmazlardı. Yere bakışları, göğe bakışlarından daha çoktu. Çoğunlukla göz ucu ile bakarlardı. Ashâbı ile birlikte yürürken, onları öne geçirir kendileri arkada yürürlerdi. Yolda karşılaştığı kimselere, onlardan önce hemen selâm verirdi."

"Ben dedim ki, 'Bana O'nun konuşmasını anlat!'

Dayım da dedi ki, 'Resülullah Efendimiz sürekli hüzünlüydü. Dâima düşünceli olurdu.

Hiç rahatı yoktu. Lüzumsuz konuşmazdı. Ağzını doldurarak konuşmaya başlar ve bitirirdi. Cevâmiü'l-kelîm ile konuşur ve açık seçik söylerdi. Sözlerinde beyhûdelik ve anlamsızlık bulunmazdı. Geçinilir bir kimse olup kaba saba değildi. Küfrân-ı nimet etmezdi. Az bile olsa Allah'ın verdiği nimete tâzim ederdi. Nimete kusur bulmazdı. Şu kadarı var ki tadını beğenmezse onu methetmezdi. Hakk'ın emrettiği veya yasakladığı bir hususa karşı çıkıldığı vakit, öfkesinin önüne kimse duramazdı. Sonunda Allah Ona bu konuda yardım ederdi. Kendisi için kızmaz ve nefsine bu konuda yardımcı da olmazdı. İşaret ettiğinde avucunun tamamıyla işaret eder, şaşırdığında onları çevirir, konuştuğunda ise birleştirirdi. Ellerini sağ elinin içi sol elinin içinin üstüne gelecek şekilde birleştirirdi. Öfkelenince yüz çevirir ve dönerdi. Sevindiğinde gözlerini kısardı. Ekseri gülmesi tebessümdü. Tebessüm ettiğinde dişleri bulut¬tan düşen gırcı tanesi gibi görünürdü'"

Bu hadis Hz. Peygamber'in fizikî özelliklerini cem eden bir hadistir. Bu hadis üzerinde düşünen kimse, bu yüce sûretin sûretlerin en kâmili, en güzeli ve en kıvamlısı olduğunu kesinlikle bilir. Eğer biz filozofların ferâset ilmi hakkında yazdıkları kitaplarındaki sözlerini her organın iktizâsı üzere açıklamaya kalksak bu ciltler dolusu kitap olur. Biz mübtedî müridin, bu sûretin hayâlini kalbinde hazır etmesi için bunun tamamından sadece mükemmel sûret ve mûtedil yaratılışını nakletmekle yetineceğiz. Burada elde edemediği bilgi için mürid bu sûretin hayâlinden yardım ister. 182

selvi64
30-05-2011, 21:54
Allah cc.razi olsun kurban.bizi peygamber efendimizin şefaatinden mahrum eylemesi. AMİN:

umut55
30-05-2011, 21:55
amin cümlemizi

Mehmet Kaynaklı
31-05-2011, 02:11
Allah cc.razi olsun kurban.bizi peygamber efendimizin şefaatinden mahrum eylemesi. AMİN:

amin amin amin :praying:

CABBARİ
08-08-2011, 14:23
nasip olursa en kısa sürede umreye gidip peygamber efndimizi ziyaret etmeyi istiyorum

fb.serkan
08-08-2011, 14:31
İnşallah ALLAH kısmet eder Cabbari

kucer06
08-08-2011, 15:15
Umreye gitmeyi bende çok istiyorum.Bakalım hayırlısı.

umut55
08-08-2011, 15:58
şiddetle tavsiye ederim oraların ruh hali ve manevi havası çok değişik..inşallah ALLAH sizlerede nasip eder

osmann
08-08-2011, 17:26
nasip olursa en kısa sürede umreye gidip peygamber efndimizi ziyaret etmeyi istiyorum

üstad yalnız gidersen (ailece gitmezsen) yazılacağın zaman bana haber ver. belki denk getiririm...(geçen sene hanımı yolladık biz kaldık...bir yıldır anlata anlata bitiremiyor...)
selametle...