Orijinalini görmek için tıklayınız : 19/07 Türkiyede Neler oluyor
Kadıköy'de olaylı gecekondu yıkımı
Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde Kadıköy Küçüklbakkal Mahallesi'nde yıkım çalışmaları sırasında gecekondularını boşaltmak istemeyenler olay çıkardı.10 kişi gözaltına alındı...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde Kadıköy Küçükbakkalköy Mahallesi'nde başlatılan yıkım çalışmaları sırasında olaylar çıktı. Roman vatandaşların yaşadığı mahalleye sabah saatlerinde gelen Büyükşehir Belediyesi'nin yıkım ekipleri, gecekondularını boşaltmak istemeyenlerin direnci ile karşılaştı. Polis ekipleri ile evlerini boşaltmak istemeyenler arasında arbede yaşandı. Gözaltına alınan 10 kişinin bazı yakınları baygınlık geçirirken, yere yığılan kadınlar karga-tulumba taşındı.
Küçükbakkalköy'deki 120 gecekondu için 2 ay önce yıkım emri çıkarılarak bu evlerde oturanlara tebligat gönderildi. Büyükşehir Belediyesi ekipleri bu sabah yıkım çalışmalarına başladı. Yüzlerce Zabıta memuru, ilçe emniyet müdürlüğüne bağlı polis ekipleri ve Çevik Kuvvet ekipleri 120 evin yıkılacağı mahalleyi ablukaya aldı.
Daha önceden evlerin boşaltılması için tebligat gönderilmesine rağmen boşaltılmayan evler zabıta memurları ve sahiplerince boşaltılırken, bazı vatandaşlar evlerini boşaltmayarak yıkıma engel olmaya çalıştı. Özellikle kadınlar ve çocukların bıçaklarla zabıta ekiplerini engellemeye çalışması üzerine polis ekipleri müdahalede bulundu. Polisin araya girmesiyle birlikte gecekondu sahipleri ile polis arasında arbede yaşandı.
Bu sırada gözaltına alınanlara bazı kadınlar engel olmak istedi. Polis ekipleri, kadınları durdurabilmek için güç kullanmak zorunda kaldı. Yaklaşık 10 kişi, polis ekiplerince karga-tulumba gözaltına alındı. Çocuklarının gözaltına alındığını gören kadınlar, çocuklarını kurtarabilmek için polise saldırdı, bazı kadınlar baygınlık geçirdi. Baygınlık geçiren kadınlar mahalleli tarafından kucaklarda olay yerinden uzaklaştırılmaya çalışıldı.
Yıkım çalışmaları ve mahalledeki gerginlik sürüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Küçükbakkalköy'de 120 ev için yıkım kararı verildi. 2 ay önce evlerde oturanlara tebligat gönderilirken, tapulu evlerin paraları ödendi ve bu sabah yıkım çalışmaları başladı.
Kırıkkale'de otobüsle TIR çarpıştı: 5 ölü
Kırıkkale'nin Keskin ilçesi yakınlarında yolcu otobüsüyle TIR çarpıştı. Kazada, 5 kişi öldü, 12 kişi de yaralandı.
Kırıkkale'de otobüsle TIR'ın çarpışması sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 5'e yükseldi. Kazada, 12 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, saat 04.00 civarında, Kırıkkale-Kayseri karayolunun 45. kilometresinde Keskin ilçesine bağlı Kasımağa Köyü yol ayrımında, Kayseri'den Ankara'ya giden Musa Varak'ın kullandığı 34 VD 6633 plakalı yolcu otobüsü, Ömer Alnıaçık'ın kullandığı 34 AY 4181 plakalı bira yüklü TIR'la çarpıştı. Kazada, otobüs sürücüsü Varak, TIR sürücüsü Alnıaçık, isimleri henüz tespit edilemeyen 19 yaşında bir erkek, 35-40 yaşlarında bir kadın hayatını kaybetti.
Otobüsteki yolculardan Cem Yanıklar, Mürsel Ünaçan, Ayşe Ünaçan, Mehmet Nevruz, Hacı Mehmet Yıldız, Fikri Şahin, Duygu Şahin, Bahar Baran, Süleyman Özgür, Gökhan Canbulat, Murat Karaman, Oğuz Kümükçü, Yasin Yağmur yaralandı.
Yaralılar Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Kırıkkale Devlet Hastanesi ve Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanelerinde tedavi altına alındı. Yüksek İhtisas Hastanesine kaldırılan yaralılardan Cem Yanıklar burada hayatını kaybetti. Yetkililer, yaralılardan ikisinin durumunun ağır olduğunu, bu kişilerden birinin Ankara'ya sevk edildiğini, diğerinin yoğun bakımda olduğunu ifade ettiler. Bu arada, kazanın olduğu bölgede yol çalışması nedeniyle ulaşımın tek şeritten sağlandığını ifade edildi.
Kaza nedeniyle Kırıkkale-Kayseri yolu Keskin ilçesi sınırlarından kapatıldı ve ulaşım eski Kırşehir yolundan verildi. Kazada hayatını kaybeden kişilerin cesetleri, sağlık ve trafik görevlileri tarafından kaza kırım araçlarıyla çıkarıldı. Çarpışma sonrasında TIR ve otobüs vinçlerle ayrıldı. Kazayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.
Alkollü sürücü ölüm saçtı
Adana'da arkasında 'Ölüm sadece bir başlangıç' yazılı otomobil, motosikletle işe giden baba-oğula çarptı.Baba olay yerinde hayatını kaybetti oğlu ise hastaneye kaldırıldı...
Adana'da, alkollü bir sürücünün kullandığı "Ölüm sadece bir başlangıç" sözlerinin yazılı bulunduğu otomobil, motosikletle işe giden baba-oğula çarptı. Baba, olay yerinde hayatını kaybederken, oğlu ise ağır yaralandı.
Alınan bilgiye göre, kaza, Gazipaşa Mahallesi, Güney Kıyı Boyu Caddesi, Kara Fatma Köprüsü Kavşağında meydana geldi. Hasan Usta Kebap'ta usta olarak çalışan Abdurrahman Gümüş (46) ve oğlu Bilal Gümüş (18), 01 AG 847 plakalı motosiklet ile işe giderken alkollü olduğu öğrenilen Metin Eroğlu (35) yönetimindeki 01 NN 925 plakalı otomobil ile çarpıştı. Çarpmanın etkisi ile Abdurrahman Gümüş olay yerinde hayatını kaybederken, ağır yaralanan Bilal Gümüş ise Adana Numune Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralı Gümüş'ün yoğun bakıma alındığı bildirildi.
Kaza yaptıktan sonra kaçan otomobil sürücüsü Metin Eroğlu, arabanın içerisinde sızmış bir vaziyette yakalanarak polis tarafından gözaltına alındı.
Bir kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına neden olan otomobilin arkasında ise "Ölüm sadece bir başlangıç" yazısı dikkat çekti.
Yargıtay, ölünün ismini değiştirmedi
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, ölen bir kişinin adının değiştirilme istemini kabul eden yerel mahkeme kararını bozdu.
Konya'da bir kişi, nüfus kaydındaki “Hasan Hüsni” olan babasının adının “Hasan Hüsnü” olarak değiştirilmesi istemiyle mahkemeye başvurdu. Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, bu istemi kabul etti ve karar temyiz edilmeyince kesinleşti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kararı temyiz ederek, kanun yararına bozulmasını istedi.
İstemi görüşen Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozdu. Kararda şöyle denildi:
“Dosyadaki bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kaydı içeriğinden davacının babasının nüfus kütüğüne 5 Kasım 1320 tarihinde Hasan Hüsni adıyla tescil edildiği ve bu adla yaşayıp, 15 Ağustos 1964 yılında öldüğü, bu durumda davacının babasının adının Hasan Hüsni olduğu ve bunun nüfus kaydına ve dayanak belgelere uygun bulunduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.”
Aksaray'da trafik kazası: 6 yaralı
Aksaray'da ön lastiğin patlaması sonucu meydana gelen trafik kazasında 6 kişi yaralandı.
Hüseyin Öğün yönetimindeki 34 T 2873 plakalı otomobil, ön lastiğinin patlaması sonucu Aksaray-Ankara karayolunun 38. kilometresinde devrildi.
Kazada, sürücü Öğün ile Zeynep Öğün, Zeynep Polat, Fatma, Mustafa ve Halil Subaşı yaralandı.
Yaralılar, ambulanslarla Aksaray Devlet Hastanesine kaldırıldılar.
İki ayrı trafik kazasında 2 kişi öldü
Malatya'da meydana gelen iki ayrı trafik kazasında 2 kişi hayatını kaybetti.Her iki kazayla ilgili soruşturma başlatıldı...
Alınan bilgiye göre, ilk kaza, merkez Topsöğüt Kasabası Akpınar Mahallesinde meydana geldi. M.İ.'ye (40) ait kayısı bahçesi içerisinde park halindeki traktörün hareket etmesini engelleyen takozu çeken oğlu A.İ. (9) traktörün hareket etmesi ile altında kaldı. Traktörün tekerleğinin baş kısmının üstünden geçmesi sonucu ağır yaralanan A.İ., Beydağı Devlet Hastanesine kaldırılırken yolda hayatını kaybetti.
Diğer kaza ise Çevre Yolu Maşti Otobüs Terminali önünde meydana geldi. G.T. (67) isimli yaşlı kadın, karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, M.Z.S. yönetimindeki 44 AU 179 plakalı kamyonun çarpması sonucu ağır yaralandı. İnönü Üniversetisi Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan yaşlı kadın burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Lüks arabalı yeşil kart sahipleri!
Konya Vakıf Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bahattin Adam, "Altında lüks arabasıyla ve Yeşil Kartla hastanelere koşan ve katılım payı ödemediği için aklına gelen ilacı alan vatandaşlar var." dedi.
Konya Vakıf Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bahattin Adam, vatandaşın sağlık kuruluşlarına ulaşılabilirliğinin kolaylaştığını buna karşın sağlık harcamalarının da arttığını söyledi. Prof. Dr. Adam, kamu hastanelerinin birleştirilmesi ve vatandaşın istediği hastaneye gitmesinin sağlanmasının takdir edilecek bir gelişme olarak değerlendirirken sorumsuzca dağıtılan yeşil kartlar konusunda uyardı.
Prof. Dr. Bahattin Adam, "Sağlık harcamalarının arttığı bir gerçek. Bir hastalık olduğunu tespit eden Maliye Bakanlığı teşhis ve tedavi konusunda sağlık bakanlığından görüş alması gerekiyor. Ancak, Sağlık Bakanlığı'na güvenmediği gibi bu hizmeti sunan hiçbir sağlık kurum ve kuruluşuna güvenmiyor. Maliye Bakanlığı'nın bürokratlarına göre sağlık sektöründeki hemen herkes, sağlık bakanlığı hastaneleri de dahil, devleti soymaya çalışıyor. Devletin soyulmaması için aldıkları tedbirlerin faturası kime çıkmış önemli değil." dedi.
Vatandaşın sağlık kuruluşlarına ulaşılabilirliğinin kolaylaştığına işaret eden Prof. Dr. Adam, "Hükümetin taktir edilecek en önemli icraatlarından biri kamu hastanelerinin birleştirilmesi ve vatandaşın istediği hastaneye gitmesinin sağlanmasıydı. 10 yıl içinde bir defa bile hastaneye gidemeyen vatandaş yılda on defa gitmeye başladı. Bu da zaten olması gereken bir medeniyet ölçüsüdür. Ancak sorumsuzca dağıtılan yeşil kartlar ve altında lüks arabasıyla ve yeşil kartla hastanelere koşan ve katılım payı ödemediği için aklına gelen ilacı, hem de tüm aşiretine yetecek kadar, alan vatandaşları kamuda çalışan doktorlara sormak lazım." dedi.
Prof. Adam, kamu hastanelerinde çalışanların performansa göre döner sermaye alması gerektiğini söyledi. Gösterdiği performans kadar maaş alması insan doğasının gereği olduğunu hatırlatan Prof. Adak, "Ancak yapılan tahlil ve tetkiklerin gelirlerini de performansa katarsanız bu defa gerekli gereksiz tahlil-tetkik istemleri yapılır ve faturalar şişer. Sağlık kuruluşlarına giden hasta sayısının artması beraberinde ilaç ve tıbbi sarf malzeme giderlerini de artırdı. Her ne kadar devletin ilaç fiyatlarını düşürmesi, muadil ucuz ilaç uygulaması ve ilaçtan katılım payı alınması ilaç sarfiyatını düşürdüyse de ilaç giderlerinin artışına tam olarak engel olamadı. Dövizdeki artışta bunun tuzu biberi oldu." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Adam çözüm önerileri olarak şunlar kaydetti: "Vatandaşın hastanelere gitmesi engellenmesin ve hastanesini seçebilsin. Bir süre sonra herkes bu hizmeti istediğinde alabileceğine inanırsa yılların verdiği açlık giderilmiş olur. Yeşil kart veya genel sağlık sigortası içindeki eşdeğer uygulaması daha sorumluca yapılmalı ve gerçek fakirler bulunmalıdır. Ne olursa olsun bir miktar katılım payı alınmalı ki keyfe keder kullanım engellenmiş olsun. Sağlık çalışanlarının performansları yaptıkları muayene ve tıbbi işlemlerle ölçüsün. Tahlil ve tektiler performanstan çıkarılsın. Elektronik ortamda provizyon ve fatura takibine geçene kadar fatura kontrol birimleri gelen faturaları daha sıkı kontrol ederek suiistimalleri engellesin. Bunu alışkanlık haline getiren kuruluşlarla anlaşmayı iptal etsin."
Traktör uçuruma yuvarlandı:1 ölü
Ankara'da saman yüklü bir traktör yoldan çıkarak uçuruma yuvarlandı.Traktör sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti...
Ankara-Kırıkkale Yolu'nun Yahşivan mevkiinde meydana gelen kazada saman yüklü bir traktör yoldan çıkarak uçuruma uçtu. Köylülerden traktörde bulunan Satılmış Ulusoy olay yerinde hayatını kaybederken, Adın Bağoğlu ise ağır şekilde yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, Kırıkkale'nin Yahşivan köyüne saman götüren Satılmış Ulusoy ve Adın Bağoğlu'nun bulunduğu 71 AY 168 plakalı traktör karayolundan çıkarak 35 metre yüksekliğindeki uçuruma römorkuyla birlikte uçtu. Römorkda bulunan samanlar etrafa yayılırken traktörün üzerindeki Satılmış Ulusoy öldü. Traktörü kullanan Adın Bağoğlu ise ağır yaralı olarak çevrede bulunan vatandaşlar tarafından Kırıkkale Hastanesi'ne kaldırıldı.
Kazada hayatını kaybeden Ulusoy'un yeğeni Selin Ulusoy, amcasının cesedinin başında gözyaşlarına boğuldu. Ulusoy'un yeğeni, ''Hayvanlara saman almak için giderken canından oldun'' diyerek feryat etti. Ulusoy'un cesedi savcılık incelemesinin ardından hastane morguna kaldırıldı.
Manavgat'ın il olma çabaları
Manavgatlılar, il olmak için kamuoyu oluşturuyor. Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Dr. Şükrü Vural, bulundurduğu potansiyel ile Manavgat'ın il olmayı çoktan hak ettiğini söyledi.
MATSO tarafından "Manavgat'ın il olma talebi" konulu bir toplantı düzenledi. Toplantıda, 1959 yılından beri süren il olma isteği yeniden gündeme gelirken, katılımcılar 'il yapılmalarının hakları olduğu' konusunda birleşti.
Şükrü Vural, Manavgat'ın il olmayı hak ettiğini ifade ederek, "İlçemizde 600 tesiste 140 bin civarında yatak kapasitesi mevcuttur. Türk turizminin önemli bir lokomotifi olup, Türkiye'deki yaklaşık 900 bin yatak sayısının yüzde 60'ı Antalya bölgesindedir. Bu da 550 bin yatak kapasitesi demektir. Bu yatak kapasitesini yüzde 20-25'i de Manavgat ilçemizde bulunmaktadır. Bu da gösteriyor ki, Türkiye'nin ortalama yatak kapasitesinin yüzde 15-20'si Manavgat ilçesindedir. Manavgat'ın turizmden sağladığı döviz girdisi ise 3 milyar doları bulmaktadır." dedi.
Tarım sektörüne bakıldığı zaman 16 bin ton portakal, 7 bin ton zeytin, bin 900 ton nar, bin 100 ton şeftali ile 240 bin ton sebze üretildiğinin altını çizen Vural, "Bu veriler neticesinde Manavgat ilçemizde 27 bin vergi mükellefi, 167 milyon YTL vergi tahakkuku mevcuttur. Her geçen gün yerleşik yabancı sayısında artış gözlenmektedir. Bu rakam ilçemizde yaklaşık 3 bin civarındadır. Bu veriler neticesinde 872 ilçe arasında sosyo-ekonomik gelişmişlik bakımından Manavgat ilçemiz 65. sırada yer almaktadır. Yukarıdaki veriler ele alındığı zaman Manavgat'ın il olmayı çoktan hak ettiğini görüyoruz." diye konuştu.
Manavgat'ın 100 yıllık master planını hazırlattıklarını anlatan Manavgat Belediye Başkanı Zeynel Şenol ise, il olma yolunda el birliğiyle hareket edilmesi gerektiğini aktardı. Şenol, "Eğer Manavgat'ın geleceği için bir şeyler yapmak istiyorsak nefislerimizi, partilerimizi arka plana atarak, el ve gönül birliği ile bu işin takipçisi olmalıyız. Manavgat'ın il olması için Manavgat Belediyesi olarak ne yapılması gerekiyorsa, vücudumuzun bütün hücreleriyle hazırız. Manavgat'ı il olma yolunda da şehirleşme yolunda da hazırladığımıza inanıyorum. Komite olursa, komiteye de bütün siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları girmelidir. Ben diyorum ki; bu girişimi bir Manavgatlı gibi başlayalım ve bitirelim. Bu komiteyi tüm Manavgatlılar el birliği ile gönül birliği ile oluşturalım." şeklinde konuştu.
CHP Antalya Milletvekili Atilla Emek de, 1959 yılında zamanın Başbakanı Adnan Menderes'den il olma sözü aldığını söyledi. Manavgat'ın il olma özleminin bir türlü gerçekleşmediğini belirten Emek, "Her şeyden önce şunu ifade edeyim; il olma konusu bir yasal düzenlemeyi gerektirir. Parlamentonun çıkaracağı bir yasayla mümkündür. Şu anda parlamento kompozisyonunda iktidar olan AK Parti'nin desteği olmadan böyle bir şeyin olma imkanı yok. Manavgat veya başka bir yerin il yapılması düşünülür ise bu iki partinin müzakere yapması gerekir. Yapmamız gereken, Manavgat'ın il olma konusuna sahip çıkmak ve bunun çalışmasını her zaman gündemde tutmak. Ama ben şuna inanıyorum ki en kısa sürede Manavgat il olacaktır." dedi.
Baba-oğul çatışmanın ortasında kaldılar
Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Yazıkonak Köyü'nde güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında çıkan ve 6 saat süren çatışmanın ortasında kalan baba-oğul ölümden döndü.Çocuğun korkudan dili tutuldu...
Bingöl'ün Genç İlçesi'ne bağlı Yazıkonak Köyü'ne giderken, güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmanın ortasında kalan baba ile oğlu ölümden döndü. Çatışma sırasında atılan havan mermilerinden kopan şarapnel parçalarının vucütlarına isabet ettiği 30 yaşındaki İzzet Gönder ile 5 yaşındaki oğlu Süleyman Gönder, hastanede tedaviye alındı.
Genç İlçesi'ne bağlı Yazıkonak Köyü'ne giderken, 16 Temmuz günü güvenlik güçleriyle PKK'lılar arasında çıkan çatışmanın ortasında kalan ve atılan havan mermilerinden kopan şarapnel parçalarının vucütlarına isabet etmesiyle yaralandıktan sonra 6 saat ölüme direnen baba ile oğlunu, köylüler buldu. Yaralı İzzet Gönder ile oğlu Süleyman, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi Servisi'nde tedavi altına alındı.
ÇOCUĞUNUN DİLİ TUTULDU
Sağlık durumu iyi olan İzzet Gönder, 21 EJ 623 plakalı aracıyla Yazıkonak Jandarma Karakolu'na giderek kayıt yaptırdığını belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Otomobilde 6 kişiydik. 4 kadın, ben ve oğlum vardı. Karakol ile köy arasında 30 metre mesafe var. Karakoldan çıktıktan hemen sonra silah sesleri gelmeye başladı. O sırada aracım değişik bölgelerine kurşunlar isabet etti. Lastikler patladı. 4 kadın araçtan inerek kurtulmayı başardı. Ben ve oğlum kaçamadık, başımızın üzerinden kurşunlar geçiyordu. Yol kenarında gizlendik. İkimiz de şarapnel parçalarından yaralandık. Çatışmanın durmasını 6 saat bekledik. Çocuğumun dili tutuldu. Konuşamıyordu. Vucüdunun değişik yerlerinden kan geliyordu. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte köylüler gelerek bizi aldı ve hastaneye kaldırdı. Ben ve oğlum ölümden döndük.”
İzzet Gönder, hastane raporları ve yapılacak olan ameliyatlardan sonra çıkarılacak şarapnel parçalarıyla birlikte Bingöl Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Bu arada, 16 temmuz günü Genç İlçesi Yazıkonak Köyü yakınlarında güvenlik güçleriyle PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmada bir uzman çavuş yaralanmıştı.
Hakkari Belediye Başkanı PKK cenazesinde
Hakkari Belediye Başkanı Tekçe, Bingöl'de güvenlik güçleriyle PKK arasında çıkan çatışmada öldürülen örgüt üyesinin cenazesine katıldı...
Bingöl'de güvenlik güçleriyle terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışmada öldürülen teröristin cenazesi Hakkari'de toprağa verildi.
Bingöl kırsalında güvenlik güçleri ve terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışma öldürülen örgüt üyesi Şemsettin Gür'ün ailesi, cenazeyi Malatya Devlet Hastanesi morgundan alarak Hakkari Devlet Hastanesi morguna getirdi.
Hastane morgundan alınarak Karşıyaka Mezarlığında toprağa verilen teröristin cenazesine Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe ve Demokratik Toplum Partisi (DTP) üyeleri katıldı.
Cenazenin mezarlığa getirilmesi ve hastaneden alınması sırasında yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü.
İzmir'de 'kene' avı
İzmir'in Menemen ilçesinde bazı sokaklarda toplu halde bulunan keneleri yok etmek için vatandaş kene avına başladı...
İzmir'in Menemen ilçesinde bazı sokaklarda toplu halde bulunan keneler çevre sakinlerini ayağa kaldırdı. Vatandaşlar kendi imkanları ile keneleri toplamaya çalışırken, yetkililerin konuya yeterli ilgili göstermediğini ileri sürüyor.
Menemen İlçesi Avcı Sokak'ta yaşayan vatandaşlar 'kene' tehdidi altında bulunuyor. Sokağın hemen her tarafında görülen keneler vatandaşlara korkulu anlar yaşattı. Sokakta oturan vatandaşlar, defalarca aradıkları belediye ekiplerinin ilaç sıkmasıyla kene derdinden kurtuldu. Vatandaşların ısrarlı başvuruları üzerine bölgeye gelen özel kıyafetli belediye görevlileri, mazotlu ilaçla tüm sokağı baştan sona ilaçladı.
Kırım Kongo Kanamalı ateşi virüsünü bulaştırdığı belirtilen ve daha çok İç Anadolu Bölgesi'nde ortaya çıkan kene vakaları İzmir'in Menemen ilçesinde de kendini gösterdi. Avcı sokakta ortaya çıkan keneler vatandaşları sokağa döktü. Sokak sakinleri, iki gün önce fark ettikleri keneler için İl Sağlık Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü'nden yardım istedi. İddialara göre bundan sonuç alamayan vatandaşlar bu kez kendi imkanları ile keneleri toplamaya başladı. Duvar kenarlarında görülen keneler, vatandaşlar tarafından taşlarla öldürüldü.
Belediyeyi ısrarla arayarak durumu bildiren vatandaşlar sonunda ilaçlama ekibinin sokağa gelmesiyle rahatladı. Özel kıyafetli belediye ekibi sokağı baştan sona ilaçlayarak keneleri öldürdü. Şikayetlerin 10 günde 3 ayrı mahalleden geldiğini ifade eden Menemen Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü yetkilileri, "İnönü Mahallesi Avcı Sokak, Ahıdır Mahallesi Fabrika Sokak ve Esatpaşa Mahallesi'nde kene görüldüğü yönünde şikayet aldık. Özel kıyafetli ekiplerimizle bu sokaklarda ilaçlama yaptık" dedi.
Antalya'da helikopter düştü: 5 şehit
Antalya'da şehir merkezindeki ANTBİRLİK'in bahçesine polis helikopteri düştü. Helikopterin parçalanarak yandığı kazada 5 polis hayatını kaybetti biri de yaralandı.
Antalya'da, devriye görevi yapan polis helikopterinin düşmesi sonucu 5 polis şehit oldu. Antalya Vali Yardımcısı Erkan Işılgan olay yerinde gazetecilere yaptığı açıklamada, helikopterin, Antalya'nın kurtuluş yıldönümü olan 5 Temmuzda Antalya'ya getirildiğini bildirdi.
Işılgan, 15-20 gündür uçuş yapan helikopterin düşmesi sonucu Emniyet Amiri Pilot Hakan Kaya, Başkomiser Pilot Kudret Çalık, Emniyet Amiri Muhabere Şube Müdürü Ramazan Can, komiser Adem Vurucu ve polis memuru Osman Karadağ'ın şehit olduğunu bildirdi.
Hakan Kaya'nın hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybettiğini belirten Işılgan, helikopterin teknik bir arıza nedeniyle düştüğünün tahmin edildiğini kaydetti.
Helikopterin, arka tarafında pervane olmayan, emniyetin ilk helikopteri olduğu ve yüksek teknolojiyle donatıldığı belirtilirken, pilot, şehir merkezi olması nedeniyle, çevredeki bina ve insanların zarar görmesini engellemek amacıyla stada yöneldiği ancak stada ulaşamadan 50 metre kala dar bir alana düştüğü kaydedildi.
-GÜVENLİK ŞERİDİ OLUŞTURULDU-
Helikopterden yola benzin yayılması nedeniyle itfaiye ekipleri bölgeye köpük sıkarak önlem alırken, çevrede de güvenlik önlemleri artırıldı. Güvenlik şeridi oluşturularak, vatandaşların bölgeye girmesi engellendi
Belediye başkanına hapis cezası
Şırnak'ın Silopi İlçesi Belediye Başkanı Muhsin Konur, belediyeye ait ambulansla bir teröristin cenazesini taşıttığı gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldı.
Şırnak'ın Silopi İlçesi Belediye Başkanı Muhsin Konur, belediyeye ait ambulansla bir teröristin cenazesini taşıttığı gerekçesiyle 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Silopi Sulh Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık Konur hazır bulundu.
Dava dosyasını inceleyen mahkeme heyeti, belediye ait ambulansla terörist cenazesini taşıtarak, ''terör örgütüne yardımcı olduğu'' gerekçesiyle Belediye Başkanı Konur ve Belediye Meclis üyesi Nuri Tokay'a, birer ay hapis cezası verdi. Hapis cezası daha sonra para cezasına çevrildi. Duruşmayı Şırnak, İdil, Beytüşşebap ve Cizre belediye başkanları da izledi.
Silopi'de 4 PKK'lı teslim oldu
Şırnak'ın Silopi ilçesinde terör örgütü PKK'nın 4 üyesi güvenlik güçlerine teslim oldu...
Şırnak Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, terör örgütünden kaçan 4 teröristin Silopi ilçesinde, silahsız ve teçhizatsız olarak güvenlik güçlerine teslim olduğu belirtildi.
Açıklamada, teröristlerin ilk ifadelerinde, örgüt içindeki baskı ve insanlık dışı uygulamalardan rahatsız oldukları için teslim oldukları kaydedildi.
Eşinin korkusundan kapkaççıyı affetti
Denizli'de çantası kapkaç yoluyla çalınan Nazire Çelikoğlu, kocasından dayak yiyeceği korkusuyla kapkaççıdan şikayetçi olmadı...
Polisler, şikayetçi olması için dakikalarca kadını ikna etmeye çalıştı, ancak Çelikoğlu, şikayetçi olmayacağını söyleyerek olay yerinden ayrıldı.
Bugün saat 13.00 sıralarında Akkonak Mahallesi'nde yolda yürüyen 49 yaşındaki Nazire Çelikoğlu'nun çantası, beyaz tişörtlü, siyah pantalonlu, uzun boylu, 20 yaşlarında bir erkek tarafından kapkaç yapılarak çalındı. Çantayı çalan kapkaççı yaya olarak kaçarken, rastlantı sonucu olay yerinden geçen sivil polis memuru kapkaççının peşinden koşmaya başladı, ancak kapkaççı ara sokaklarda izini kaybettirdi. Olay yerine gelen çok sayıda polis çevrede araştırma yaptı ancak kapkaççının izine rastlanmadı.
“KOCAM BENİ DÖVER”
Kapkaç mağduru Nazire Çelikoğlu'nu, ifadesini almak üzere Çınar Polis Merkezi'ne götürmek için olay yerine polis ekibi geldi. Ancak kapkaç mağduru kadın, polis ekibine şikayetçi olmadığını söyleyerek polis merkezine gitmek istemedi. Resmi iki polis memuru kadını yaklaşık yarım saat ifade vermesi için razı etmeye çalıştı, ancak kadın bir türlü ikna olmadı. Eşinin olaydan haberi olursa kendisini dövebileceğini söyleyen kadını, olay yerine toplanan diğer kadınlar da ikna etmeye çalıştı. Ancak kadın tüm çabalara rağmen şikayetçi olmadı.
Adresini ve telefonunu polise vermeyen kapkaç mağduru kadın daha sonra olay yerinden ayrılarak gözden kayboldu. Polis ekibi de olay yerinden ayrılarak polis merkezine döndü. Çınar Polis Merkezi ekipleri, Çelikoğlu'nun şikayetçi olmamasına rağmen olay hakkında kapkaç tutanağı tutup savcılığa gönderdi. Olayla ilgili soruşturmanın savcılığın talimatına göre yürütüleceği belirtildi
14 yaşında minibüs şoförü olur mu
İzmir'de, bir su dağıtım şirketine ait minibüsü kullanan 14 yaşındaki sürücü polis tarafından yakalandı.
Bornova ilçesi Evka-3 semtinde devriye görevi yapan polis ekibi, bir su dağıtım şirketine ait olan minibüsü küçük yaşta bir çocuğun kullandığını farketti. Minibüsün önünü keserek durduran polis, minibüs sürücüsünün 14 yaşındaki C.S. olduğunu belirledi.
Karakola götürülen C.S.'nin babası Mustafa S.'ye Kabahatler Kanunu'na göre "küçük yaştaki çocuğun araç kullanmasına izin verdiği" gerekçesiyle 206 YTL para cezası uygulandı.
Teröristler bu kez başaramadı
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde PKK militanları yola döşedikleri mayını erken patlatınca ölen ya da yaralanan olmadı...
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde Ergani-Elazığ karayolunda askeri zırhlı aracın geçici sırasında uzaktan kumandalı mayın patlatıldı.
Ergani-Elazığ karayolunun 5. kilometresinde daha önce terör örgütü PKK militanlarınca yola döşenen uzaktan kumandalı mayın, askeri zırhlı aracın geçişi sırasında patlatıldı.
Uzaktan kumandalı mayının erken patlatılması nedeniyle askeri araçta çok hafif hasar meydana gelirken, patlamada ölen ya da yaralanan olmadı. Bölgede operasyonların sürdüğü bildirildi.
Evini yıkanlara teşekkür etti
Belediyelerin yıkım faaliyetlerinde meydana gelen kavgalar, direnmeler Üsküdar'daki bir yıkımda yaşanmadı.Kendi rızasıyla evi yıkılan 2 aile belediyeye teşekkür etti...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2 gecekonduyu sahiplerinin rızası ile yıktı. Gecekondu sahiplerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Alibeyköy'de yeni bir ev tahsis etti.
Bahçelievler Mahallesi Yeşiltepe Caddesi üzerinde bulunan ve imar planında yol olarak görünen yerdeki 2 gecekondu, olaysız şekilde yıkıldı. 27 yıl önce Sivas'tan İstanbul'a gelen Hüseyin Karataş'ın yaptığı gecekondunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yıkımı, kısa sürede iş makinesi ile gerçekleştirildi. İstanbul Büyükşehirşehir Belediyesi ev sahiplerine Alibeyköy'de ev tahsis etti. Belediye evden çıkarılan eşyaları da kamyonla yeni yere taşıdı.
Ev sahibi Hüseyin Karataş, yol geçeceği için evin yıkılacağını belirtirerek, "Sağolsun belediye bize Alibeyköy'de ev verdi. Biz artık oraya taşınıyoruz. Ödemelerini yavaş yavaş yapacağız." dedi.
Karataş'In eşi Şükran Karataş ise, belediyeye teşekkür etti. Evlerinin çatışının her yağmurda aktığını, evin nemli olduğunu ve sürekli hastalandıklarına işaret eden Karataş, "Allah razı olsun devletimizden, başkanımızdan." dedi. 30 yıla yakın bu evde oturduklarını anlatan Karataş, "İlk yıllarda elektriğimiz ve suyumuz bile yoktu. 5 çocuğumu burada büyüttüm. Artık buradan taşınacağız. Büyükşehir Belediyesi şimdi bizebir ev verdi. Allah razı olsun, binlerce kez razı olsun. İnşallah artık daha temiz, daha güzel yerde yaşayacağız." şeklinde konuştu
14 yaşında minibüs şoförü olur mu
İzmir'de, bir su dağıtım şirketine ait minibüsü kullanan 14 yaşındaki sürücü polis tarafından yakalandı.
Bornova ilçesi Evka-3 semtinde devriye görevi yapan polis ekibi, bir su dağıtım şirketine ait olan minibüsü küçük yaşta bir çocuğun kullandığını farketti. Minibüsün önünü keserek durduran polis, minibüs sürücüsünün 14 yaşındaki C.S. olduğunu belirledi.
Karakola götürülen C.S.'nin babası Mustafa S.'ye Kabahatler Kanunu'na göre "küçük yaştaki çocuğun araç kullanmasına izin verdiği" gerekçesiyle 206 YTL para cezası uygulandı.
burası turkiye malesef oluyor:(
Powered by vBulletin® Version 4.2.5 Copyright © 2025 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.