Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. KEMAL`İM
Ülkemdeki insanları hayretle izledim Şöyle etrafıma baktım, şaştım, tanıyamadım Kara sakal, yeşil cübbe, başta sarık, alışamadım Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni XXX Bana öğretilen din; gönüldedir, haldedir İnsan ayırmamalı, her yaratılan kardeştir Şimdi bu benlik neden, acep bilmem ne iştir Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni XXX Dört kitabı bir tutmayan İslam olamaz Kul hakkıyla yola çıkan menzile varamaz Cahil hoca emri ile hedef vurulmaz Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni XXX Yüce Tanrım akıl vermiş, fikir vermiş, yön vermiş Al yüce kitabını oku diye göz vermiş Kara cahil bu günlerde diken gibi boy vermiş Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni XXX Yeşil bayrak açmışlar kurtardığın vatanda Küfrettiler adına toplanıp meydanlarda Ölmeye hazırız biz bu vatan toprağında Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni XXX Övmek yerine bir gün anlasaydık biz seni Bin Kemal doğardı, aratmazdık hiç seni Yarın haykıracak elbét şu gençliğin gür sesi Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni
İbrahim SEVİNDİK
28-10-2017, 19:13
Baldemir
ATATÜRK başta olmak üzere, acısı yüreğimizde çok taze olan Mehmetçiklerimiz ile ebediyete intikal etmiş şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz şükran duyguları ve rahmetle anıyor, halkımızın Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.
28-10-2017, 19:30
aliharbiye
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.. ruhu şad, mekanı cennet olsun. bu arada 29 ekim cumhuriyet bayramı reklamı çok güzel olmuş. ulu önder ATATÜRK'ü sevenlere hayırlı olsun.
28-10-2017, 19:31
korfez41
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Olanca gücümüzle
Haykırırız sevinçle
Cumhuriyet bayramın
Kutlu olsun Türkiye
Sevgili okurlarım, bugün en büyük bayramımız.
Devletimizin kuruluşunun 94’üncü yıldönümü…
Önce size Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulurken ülkemiz ne durumdaydı, devletimiz ne şartlarda kuruldu, bunu en iyi anlatan bir mektubu okutmak istiyorum.
Mustafa Kemal Atatürk’ün İsmet İnönü’ye yazdığı mektubu…
Mektubun tarihi, 30 Ekim 1923…
Tarihe dikkat edin!
Meclis, 29 Ekim 1923 tarihinde akşam saat 20. 30 dolaylarında Cumhuriyet’i ilan ediyor…
Mustafa Kemal Paşa cumhurbaşkanı seçiliyor…
Yeni rejim o gece top atışlarıyla bütün Türkiye’ye duyuruluyor…
Mustafa Kemal, ertesi gün oturuyor ilk iş olarak İsmet İnönü’ye kendi el yazısıyla bir mektup yazıyor.
Bir ibret belgesi!
Kurtuluş Savaşı’nın hangi şartlarda kazanıldığının, ülkemizin nerelerden nerelere geldiğinin göstergesi!
Mustafa Kemal, bir “durum tespiti” yapıyor ve dava arkadaşı İsmet İnönü’ye mektubunda şöyle sesleniyor.
Lütfen dikkatle okuyun ve okumaları için arkadaşlarınıza da gönderin!
Eğer varsa, tanıyorsanız, karşılaştıysanız, “Osmanlı sevdalısı” zavallılara da…
Onlar da okusunlar, Cumhuriyet’in Osmanlı’dan nasıl “yüz kızartıcı” bir miras devraldığını öğrensinler.
Mektup şöyle:
“Sevgili Paşam!
Cumhuriyet’in ilk Başbakanı olarak seni düşünüyorum.
Dur, hiç itiraz etme.
Niye seni seçtiğimi şimdi anlayacaksın.
Bizi yine büyük bir savaş bekliyor. Durumumuzun bir bölümünü Cephe Komutanı ve Lozan Baş Delegesi olarak elbette biliyorsun.
Büyük devletlerin bu sefil duruma bakarak, kısa zamanda pes edeceğimizi sandıklarını Lozan dönüşü sen bize anlattın.
Ben sana şimdi bildiğinden daha da acıklı olan genel durumu özetleyeceğim.
Bize geri, borçlu ve hastalıklı bir vatan miras kaldı.
Yoksul bir köylü devletiyiz.
Dört mevsim kullanılabilir karayollarımız yok denecek kadar az. 4.000 kilometre kadar demiryolu var. Bir metresi bile bizim değil. Üstelik yetersiz. Ülkenin Kuzeyini Güneyine, Batısını Doğusuna bağlamamız, vatanın bütünlüğünü sağlamamız şart.
Denizciliğimiz acınacak durumda.
Köylümüzü topraklandırmalı, ihtiyacı olana bir çift öküz ile bir saban vererek çiftçi yapmalıyız.
Doğudaki aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni Cumhuriyetle de insanlıkla da bağdaşmaz.
Bu durumu düzeltmeli, halkı kurtarmalıyız. Her yerde tefeciler halkı eziyor.
Güya tarım ülkesiyiz ama ekmeklik unumuzun çoğunu dışarıdan getirtiyoruz.
Sığır vebası hayvancılığımızı öldürüyor.
Doktor sayımız 337, sağlık memuru 434, ebe sayısı 136.
Pek az şehirde eczane var. Salgın hastalıklar insanlarımızı kırıyor.
Üç milyon insanımız trahomlu.
Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın halinde.
Bit ciddi sorun.
Nüfusumuzun yarısı hasta. Bebek ölüm oranı yüzde 60’ı geçiyor. Nüfusun yüzde 80’i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bölü mü göçebe.
Telefon, motor, makine yok.
Sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Kiremiti bile ithal ediyoruz.
Elektrik yalnız İstanbul ve İzmir’in bazı semtlerinde var.
Düşmanın yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114.408. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmamız gerekiyor.
Yunanistan’dan gelen göçmen sayısı 400 bini geçecek.
İktisadi hayatımız da eğitim durumumuz da içler acısı. İktisatçımız çok az.
Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. Halkın eğitimi hiç çözülmemiş.
Oysa Cumhuriyetin insan malzemesini hazırlamalı, namus cephesini güçlendirmeliyiz.
Kültür eserleri kaçırılmış, kaçırılmaya devam ediliyor. Raporlar da daha ayrıntılı, daha acı bilgiler var.
Bunları bakanlara ve parti yönetim kuruluna da ver. Genel durumu tam bilsinler.
Bütçemiz, gelirimiz yetersiz. İktisadi çıkmazdan kurtulmak için geliştirdiğim bir düşüncem var. Bu düşünceyi günü gelince konuşuruz.
Hedefimiz milli iktisat. Bağımsızlığın sürekli olması için iktisadi bağımsızlık temel ilkemiz olmalı.
Osmanlı bu gerçeği geç fark etti. Fark ettiği zaman çok geç kalmıştı.
Cumhuriyete uygun bir anayasaya gerek var. Bu zor durumdan nasıl çıkılabileceğini gösteren ne bir örnek var önümüzde, ne de bir deney.
Ama yılmamak, ucuz ve geçici çarelerle yetinmemek, halkı kurtarmak için sorunları çözmek, kalkınmak, ilerlemek, milli egemenliğe dayalı uygar ve özgür bir toplum oluşturmak, yüzyılımızın düzeyine yetişmek, kısacası çağdaşlaşmak ve bu büyük ideali tam olarak başarmak zorundayız.
Bu ana kadar bu ideali koruyarak geldik. Bundan sonra daha hızlı yürümek zorundayız. Bunun için gerekli yöntemi, yolu birlikte arayıp bulacağız.
Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız.
Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği kutsal bir görev bu.
Bu büyük görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim.
Allah yardımcımız olsun!”
Onlar şimdi “iki ayyaş” öyle mi?
Nasıl mektubu dikkatle okudunuz mu?
İsterseniz dönün bir kez daha okuyun.
Bu mektup, devletimiz ve milletimiz için çok önemli bir belge.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Osmanlı’dan ne miras devraldığının önemli bir belgesi…
Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü, cumhuriyetimizi o şartlarda kurmuşlar ve bizlere emanet etmişler.
Ama biz o günleri unuttuk gitti.
Sanki bu ülke gökten zembille indi.
Şimdi o iki tarihi şahsiyeti bazı kesimler “iki ayyaş” diye kötülemeye çalışıyorlar.
Ellerinden gelse, güçleri yetse, milli günlerimizi 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı, 30 Ağustos’u ve hatta 29 Ekim’i tarihe gömecekler.
Bir ara buna yeltendiler, tepkiler karşısında şimdilik ertelediler.
İki ileri, üç geri…
Böyle böyle ülkemizi geri götürmeye çalışıyorlar.
Türk milletini planlı bir şekilde geçmişinden ve değerlerinden koparma gayreti içindeler.
Öyle bir nesil geliyor ki; Türk nedir, Türklük nedir, Kurtuluş Savaşı nasıl kazanılmıştır, Zafer Bayramı nedir, Atatürk kimdir, ülkemizi nasıl kurtarmıştır, Cumhuriyet’i nasıl kurmuştur, bilmeyecek!
Böyle bir toplum, milli benliğini kaybetmiş bir toplum, ayakta kalabilir mi?
Mektupta okudunuz… Dedelerimiz, kıtlık ve yokluk dönemlerinde yedi düvele karşı zafer kazandı, emperyalistleri ülkemizden kovdu…
Biz, günümüzde, bu kadar geniş olanaklar içinde, emperyalistlerin işbirlikçisi içimizdeki hainlerle baş edemiyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ne yazık ki, kuruluşundan bunca yıl sonra “yeniden kurtarılmaya muhtaç” hale getirildi.
Şu yaşadığımız olaylara, konuştuğumuz konulara bakın!
İş başa düştü…
94 yıl sonra bir kez daha devletimizi iç ve dış hainlerden temizleme görevi ile karşı karşıyayız.
Allah yardımcımız olsun!
Başaracağız…
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Başaracağız ve 100.yılı daha itibarlı, daha özgür, daha bağımsız, daha güçlü bir şekilde kutlayacağız.
Ulusumuzun cumhiriyet bayramı kutlu olsun bu uğurda şehit olanları rahmet ve minnetle anıyoruz
28-10-2017, 23:32
mehmetkarahanl
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN..
28-10-2017, 23:34
cafi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
28-10-2017, 23:56
kayserli
Cumhuriyetimizin 94. yılı kutlu olsun. Halkımız özgür mutlu kardeşlik içinde yaşanan nice seneler,Cumhuriyet bayramlarını kutlar inşallah. Bağımsızlık uğruna toprağa düşmüş tüm şehitlerimize ALLAH'tan rahmet dilerim.
29-10-2017, 09:24
idiye
Bu topraklar üzerinde yaşayan ,doğacak olan,ben Türküm diyen herkez her nefes alışında Allaha ,bu millete böyle bir önder nasip ettiği için hamdetmelidir.