10/01 Türkiye'den Haberler

Okulda Internet Kafe
Öğrencilerin Internet kafelerde zararlı sitelere girmesini önlemek isteyen Milli Eğitim Bakanlığı, okullardaki bilgisayarların daha etkin kullanılması için harekete geçti
Okul yöneticilerine bilgisayarları halkın hizmetine açma talimatı gönderen Bakan Hüseyin Çelik, öğrenci ve velilere internet konusunda bilgi verilmesini talep etti. Zararlı sitelere karşı filtrelenmiş okul bilgisayarlarının halka açılması ile öğrenciler ve vatandaşlar okulların bilgisayar sınıflarını internet kafe gibi kullanabilecek. Uygulama ile okul bilgisayarları hem daha verimli kullanılmış olacak, hem de okula ek gelir sağlanacak. Bakan Çelik, 2 yılda demode olan bilgisayarların maksimum düzeyde kullanılması gerektiğine dikkat çekti. Öte yandan bazı okulla-rın, öğrencileri için başta olmak üzere velilere de okul bilgisayarlarını açtığı öğrenildi. Tüm vatandaşların internete erişimini sağlamak için 'Kamu İnternet Erişim Merkezleri' kurulması konusundaki çalışmalar sürerken, Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda önemli bir adım attı. Zaman Gazetesi’nin haberine göre,Bakan Hüseyin Çelik, yayınladığı genelgeyle 'okullardaki bilişim teknolojisi sınıflarının halkın bilişim teknolojisi araçlarını kullanma becerisi kazanması için kullanılmasını' istedi. 'Bireylerin bilişim teknolojisi araçlarını kullanma konusundaki bilgi ve becerilerinin eksikliğinin okuma yazma bilmemek gibi iş hayatına girmenin ve toplumsal hayata uyum sağlamanın önündeki en önemli engel' olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, "Bilişim teknolojisi araçlarını kullanma konusunda bilgi ve becerilere sahip olan vatandaşlarımızın sayısı arttıkça ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimi ivme kazanacak." dedi. Çelik, 'olası eksikliklerin en kısa zamanda giderilerek genelgede belirtilen hususların titizlikle yerine getirilmesi ve okullardaki bilişim teknolojisi sınıflarının özellikle vatandaşlara açılmasına yönelik uygulamaların ivedilikle ve kararlılıkla devam ettirilmesi' gerektiğine vurgu yaptı. 4 yılda okullara 550 bin bilgisayar göndererek 30 bin bilişim teknolojisi sınıfı kurduklarını vurgulayan Çelik, 27 bin okula ADSL ile internet erişimi sağlandığını belirtti.

DHKP-C'nin Marmara Sorumlusu Yakalandı
İstanbul'da terör örgütü DHKP-C'nin Marmara Bölge Sorumlusu olduğu iddia edilen Nalan K. gözaltına alındı
İddiaya göre, önceki gün gözaltına alınan Nalan K.'nın Tekirdağ Çerkezköy Tepe Emlak Konutları'ndaki bir dairede oturduğunu belirleyen polis bu eve baskın düzenledi. Evde yapılan aramada çok sayıda el bombası, cep telefonu düzenekli uzaktan kumandalı bomba, dört adet patlamaya hazır bomba ve bir tabanca ele geçirildi. Sabah Gazetesi’nin haberine göre, eylem hazırlığında olduğunu öne sürülen kadının 6 aydır kocasından ayrı yaşadığı belirtildi

Cinayet sebebi aşk cinneti!

Konya'da Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğünde görevli polis memurunun öldürdüğü kişilerin sevgilisi ve bir alışveriş merkezinin güvenlik görevlisi olduğu belirlendi.

Verilen bilgiye göre, merkez Selçuklu ilçesindeki Necmettin Erbakan Parkı'nda bir süredir ilişkisi olduğu öne sürülen Neşe Balaban ve bir alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olan Adnan Kılıç'ı konuşurken gören polis memuru Azmi Ö. (30), tabancayla Balaban ve Kılıç'ı başlarına ateş ederek vurdu.


Evli olduğu belirtilen Azmi Ö, olay yerine gelen Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu ve Asayiş Şube Müdürü Ercan Taştekin'e teslim oldu.


Olay yerinde ölen Balaban ve Kılıç'ın cesetleri, Konya Numune Hastanesine kaldırıldı.


Konya Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Nazmi Ö'nün aldatıldığını düşünerek cinnet getirdiği bu yüzden cinayeti işlediği belirtildi.

Kaynak:Milliyet

Sahte doktor, karısını da kandırdı

Kendini doktor olarak tanıtarak hasta muayene eden Murat Güneş son olarak Esenyurt’taki Özel Uğur Hastanesi’nde çalışırken yakalandı.

Sahte doktor, Kemal Sunal’ın "Doktor Civanım" filmindeki gibi davranıp 6 ay önce evlendiği eşini bile kandırmış.

HAYATINI yalan üzerine kurdu. Ailesini, çevresindekileri hatta eşini de bu yalanlarına inandırdı. Tıpkı Kemal Sunal’ın ’Doktor Civanım’ filminde olduğu gibi... Osmaniyeli Murat Güneş Hacettepe Tıp Fakültesi’ni bitirdiğini, Çukurova Tıp Fakültesi’nde de kardiyoloji ihtisasını yaptığını söyleyerek 1,5 ay önce İstanbul Esenyurt’taki Özel Uğur Hastanesi’nde doktor olarak işe başladı.

Yöntemi dikkat çekti

Sahte doktor Güneş, diplomasının ve belgelerinin Osmaniye’deki evinde olduğunu söyleyerek hastane yöneticilerini ikna etti. Yüzlerce hastayı muayene eden, ilaç yazan Murat Güneş’in ilaçlardaki tutarsızlığı ve muayene yöntemi dikkat çekti. Şikayet üzerine araştırma başlatan jandarma, herhangi bir tıp fakültesinden mezun olmadığını belirlediği Murat Güneş’i 2 gün önce gözaltına aldı.

6 ay önce evlenmiş

Esenyurt Jandarma Karakolu’na götürülen Murat Güneş’in eşi Ayfer Güneş de eşinin doktor olmadığını öğrenince sinir krizleri geçirdi. Üniversite mezunu olduğu kaydedilen Ayfer Güneş’in 1 yıl önce Murat Güneş ile tanıştığı ve 6 ay önce hayatlarını birleştirdiği ortaya çıktı. İfadesinde, "Bana da ’doktorum’ dedi. Hiç şüphelenmedim. Doktor arkadaşları da vardı" diyen Ayfer Güneş boşanma davası açmaya hazırlanıyor.

Hastane ne diyor

Özel Uğur Hastanesi yetkilileri, Güneş’in sadece 2 gece nöbet tuttuğunu, diplomasını getirmeyince ve şüphelendikleri için kendilerinin ihbar ettiğini açıkladılar. Soruşturmayı genişleten jandarma, Güneş’in bugüne kadar 47 özel hastanede çalıştığını, her hastanede 1-2 ay kaldıktan sonra işten ayrıldığını belirledi.

Reçeteler inceleniyor

Murat Güneş’in yazdığı reçeteler ve muayene ettiği hastalara koyduğu teşhisleri mercek altına alındı. Murat Güneş’in muayene ettiği hastalara genellikle ağrı kesici, antibiyotik ve vitamin benzeri hemen herkesin bildiği ilaçlar yazdığı, şu ana kadar incelenen hastalarda ciddi bir soruna rastlanmadığı öğrenildi.

Her şeyi sahte çıktı

Üzerinde doktor kimliği bulunan Murat Güneş’in sürücü ehliyeti de sahte çıktı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de Özel Uğur Hastanesi’nde inceleme başlattı.

Kentte hademe köyde doktor

Yönetmenliğini Kartal Tibet’in yaptığı, başrollerinde Kemal Sunal, Bahar Öztan, Ali Şen ve Ayşen Gruda’nın oynadığı Doktor Civanım filmi 1982 yılı yapımı. Senaryosunu Safa Ünal’ın yazdığı Doktor Civanım’ın konusu kısaca şöyle: İstanbul’da bir hastanede hademe olarak çalışan Kemal (Kemal Sunal), köyüne dönünce kendini doktor olarak tanıtır. Herkesi ücretsiz, bedava muayene eder. Kısa bir süre içinde kendini sevdiren Kemal, Ruşen Ağa’nın (Ali Şen) kızı Sümbül’e (Bahar Öztan) aşık olur. Oysa Sümbül, ağanın oğlu ile sözlüdür. Bu arada Kemal’in foyası, yani sahte doktor olduğu ortaya çıkar.


Kaynak: Hürriyet

Uçaktan çıkan dramlar

Bağdat'ta düşen uçakta ölen türk işçilerle ilgili yeni haberlere ulaşılıyor. Düşen uçaktan Türkiye'ye acılı haberler ulaşıyor.

Adana’dan kalkan ve Bağdat’ta havaalanına iniş sırasında düşen uçakta yolcu olarak bulunan Serkan (29) ve Olcay Geyik’in (23), 6 aylık evli oldukları, makine mühendisi Serkan Geyik’in, Irak’ta inşaat işleri yapan Türk firmasında bir yıldır çalıştığı bildirildi.


Serkan Geyik’in Yalova’da oturan işçi emeklisi babası Mesut Geyik, ev hanımı olan eşi Hayriye ile oğlu ve gelininden gelecek sağlık haberlerini beklediğini söyledi.


AA muhabiriyle telefonda güçlükle konuşabilen Mesut Geyik, Serkan ve Olcay Geyik’in de içinde bulunduğu uçağın Irak’ta düştüğü haberini, olayı televizyondan duyan oğlunun arkadaşlarının aramasıyla öğrendiğini, hala olayın şokunu yaşadığını belirtti.


Geyik, haberin duyulmasının ardından evlerine, yakınları ve komşularının geldiğini ifade etti.


Makine mühendisi olan oğlunun yaklaşık bir yıl önce vatani görevini tamamlayarak Yalova’ya döndüğünü belirten Geyik, askerden geldikten bir ay sonra da Adana’daki Kulak İnşaat’ın, iş başvurusunu kabul etmesiyle Irak’ın başkenti Bağdat’ta çalışmaya başladığını kaydetti.


Olcay Geyik’le geçen yılın Temmuz ayında evlenen Serkan Geyik’in, eşini de inşaat firmasınca Irak’ta kendilerine tahsis edilen eve götürdüğünü anlatan Mesut Geyik, şöyle konuştu:


"Serkan’la Olcay, Kurban Bayramı tatilini geçirmek için bayramdan iki gün önce Irak’tan gelmişti. Bayram tatili bitince de geçen hafta Adana’ya gidip yaklaşık bir hafta inşaat firmasının konuğu oldular. Uçakları sabah Adana’dan havalanmış. Yaşayıp yaşamadıklarını bilmiyoruz, ama umut içinde onlardan gelecek sağlık haberlerini bekliyoruz."

İLK GİDİŞİYDİ

Uçakta bulunanlardan 46 yaşındaki Nadir Tansu Alpaydın'ın Irak’a ilk gidişi olduğu belirlendi. Uçak kazasını televizyondan öğrenip, yolcular arasında 3 çocuk babası Alpaydın’ın adını da duyunca şoka giren yakınları, “Devlet Su İşleri'nden geçen yıl emekli olmuştu. Bu Irak'a ilk gidişiydi. Emekli olduktan sonra da çalışmak amacıyla bir şirkete başvurmuş. Irak'a ilk yolculuğunun bu şekilde sonuçlandığına inanamıyoruz'' dedi.

ÖZBİNGÜL’ÜN EVİNDE YAS

Uçakta ölen 25 yaşındaki Ali Nikah Özbingül'ün ölüm haberi Adana'nın Eskibey Mahallesi'nde oturan baba evine yasa boğdu. Evli ve 1 çocuk babası olan Özbingül'ün 6 aydan bu yana Kulak İnşaat'ta jeneratör ustası olarak çalıştığı ve ilk kez Irak'a gitmek için yola çıktığı belirtildi. Özbingül'ün eşi 24 yaşındaki Mine Özbingül kazayı duyunca sinir kiriz geçirdi. Yakınları tarafında teselli edilmeye çalışılan Özbingül, “Ali sen bana ‘Kendine dikkat et, sana bir şey olmasın’ derdin. Ali, sen beni bırakıp gittin, inşallah sana bir şey olmamıştır'' diyerek ağladı.


Özbingül'ün annesi 55 yaşındaki Sabahat Özbingül, eve akın eden dostlarına, “Oğlumu televizyonda mı gördünüz? Televizyon Ali Nihat Özbingül diye bağırıp durdu kulağımda. Ali, sen ölmüş olamazsın'' diyerek feryat etti. Özbingül'ün amcası mahalle muhtarı Mamut Özbingül, “Daha sabah yolcu etmiştik, bir çocuğu vardı. Hâlâ öldüğüne inanamıyorum. İnşallah bir şey olmamıştır. Umudumuz sürüyor'' diye konuştu.


Makina Mühendisi Serkan Geyik'in de 6 ay önce Yalova'da Olcay Geyik ile evlenerek eşini de Bağdat’a götürdüğü belirtildi.

Milliyet/AA

Chat yaparken kendilerini kadın olarak tanıtarak buluştukları erkeklere tacizde bulunan ve şantaj yapan çete çökertildi.

Samsun'da internette chat yaparken kendilerini kadın olarak tanıtarak buluştukları erkeklere cinsel tacizde bulunan ve bunu da kamera ile görüntüleyip şantaj yapmakla suçlanan çete çökertildi. İhbar üzerine polisin bazı adreslere yaptığı seri baskınlarda 15 kişi gözaltına alınırken, çok sayıda bilgisayar ve CD görüntüleri ele geçirildi.

Samsun'da kimlikleri açıklanmayan 4 kişinin Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı ihbarı değerlendiren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 2002 yılından bu yana faaliyet gösteren bir çeteyi ortaya çıkardı.

İddiaya göre MSN üzerinden tanıştıkları erkeklere genç kız fotoğrafları gösterip randevu veren çete üyeleri, buluşma noktasına gelen kişileri zorla araca bindirip daha önceden planladıkları eve götürüyor.

Zorla alıkoydukları kişilere burada cinsel tacizde bulunan çete üyelerinin, bunu da kamera ile görüntüleyip daha sonra şantaj yaptığı ileri sürüldü.
Polis, yaptığı çalışma sonucu tespit ettiği evlere baskınlar yaptı. Bu evlerde bulunan 15 kişi gözaltına alınırken yapılan aramalarda çok sayıda bilgisayar ve CD görüntüleri ele geçirildi. Savcılıktan 4 gün ek süre alınan sanıkların emniyetteki sorgulamaları devam ediyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gökçınar "Bize gelen bir ihbar üzerine 6 ay önce bu operasyonu başlatarak yaklaşık 2002 yılından beri Samsun'da faaliyet gösterdiği iddia edilen 15 kişilik çete çökertildi. Çete elemanlarının şantaj yapmak için kullandıklarını tahmin ettiğimiz çok sayıda cinsel içerikli CD ve bilgisayar dokümanları ele geçirildi. Bu dökümanların incelenmesinin ardından olayla ilgili şuan 4 olan mağdur sayısında önemli ölçüde artışların olabileceği düşüncesindeyiz. Operasyonda emeği geçen Emniyet Müdürlüğü'ne teşekkür ediyorum" dedi.

MSN ŞANTAJ ÇETESİ NASIL ÇALIŞIYOR?

Çete elemanları bayan resimleri koyarak MSN'de erkeklerle chat yapıyor. Cinsel içerikli sohbet koyulaşınca randevu veriyor. Randevu yerine gelen erkek, karşısında bir kadın beklerken, araçla gelen çete üyeleri MSN kurbanını zorla araca bindiriyor. Eve götürülen kurbana, silah zoruyla cinsel taciz yapılırken görüntüler kamerayla çekiliyor. Sonra şantaj yapıp para istiyorlar.

Aziz Nesin Vakfı’ndaki tecavüz olayı dün Adli Tıp kurumu tarafından doğrulandı. Vakıf Başkanı Ali Nesin, tecavüz yok dese de vakıfta barınan 3 çocuğun tecavüze uğradığı ortaya çıktı.

Vakıfta barınan 14 yaşındaki Z.K’nin önceki gün annesi ve avukatı ile birlikte tecavüz ve taciz şikayeti üzerine Adli Tıp Kurumu’na sevkedilen 3 çocuk muayene edildi. Yapılan muayenede Z.K. ile birlikte 13 yaşındaki N’in bakire olmadıkları, Z.K’nin 11 yaşındaki kardeşi E.K’nin de fiili livataya uğradığı tespit edildi.

Vakıfta kalan ve yaşları 7 ila 10 arasında değişen altı kız çocuğu daha adliyeye getirilerek tanık olarak ifadelerine başvuruldu. Vakıf Başkanı Ali Nesin ise tecavüz iddialarını yalanladı. Ali Nesin, ihbarcı çocuğun kıza aşık olduğunu ve iki arkadaşına iftira attığını söyledi.

İLİŞKİLİ HABERLER

Ali Nesin'e anneden sert tepki

Adli Tıp: 3 çocuk tecavüze uğradı

Nesin Vakfı'ndan tacize ilginç savunma

Çocuk yurdunda eğitmen tecavüzü

Aziz Nesin Vakfı taciz iddiaları ile gündeme geldi



Hürriyet

KKTC'de oynanan bir futbol maçında futbol sahalarında bir ilk yaşandı. Tribündeki anne, sahaya girerek oğlunu sakatlayan futbolcuya ve hakeme saldırdı...
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Aziz nesini bilmiyorum siz ne kadar severdiniz ama ben sahsen sevmezdim.Buna ragmen bu olayin bu aileyi karalamak icin ortaya atilmis oldugunu dusunmeden edemiyorum.

Patnos'un Doğansu Köyü’nde 23 yaşındaki P.B., amcasının oğlu 25 yaşındaki D.B. ile zorla evlendirmeye başkaldırdı. Düğünlerinin yapıldığı gece gerdeğe girmeden evden kaçan genç kız, Patnos Kaymakamı Nevzat Şengök’e sığındı.

Kaymakam Şengök’ün girişimleri sonucu Ağrı Huzurevi’ne yerleştirilen B., babası ve askerdeki kardeşi tarafından ikna edilerek tekrar köyüne götürüldü ve iddiaya göre burada amcasının oğlu ile zorla gerdeğe sokuldu. Yine kaçıp yardım isteyen P.B., bu kez adı açıklanmayan bir kadın sığınmaevine yerleştirildi.