'Anadolu şampiyonluğa göz koydu'
'Anadolu şampiyonluğa göz koydu'
Zirve mücadelesi veren Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın her hafta yeni bir kayıp yaşaması Anadolu kulüplerini gelecek için iyice hırslandırıyor. Kayseri, G.Birliği, Konya ve Sivasspor gibi mütevazı takımların teknik direktörleri önümüzdeki yıllar şampiyonluk hesapları yapabileceklerine inanıyor.
Şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe ve Beşiktaş, Süper Lig'in 28. hafta maçlarında düşme hattındaki Sakaryaspor ve Manisaspor ile berabere kalarak büyük sürpriz yaşattı. Bu tablo Türkiye'de üsttekiler ile alttakiler arasındaki dengenin yavaş yavaş kapandığına işaret olarak yorumlanıyor. Kayserispor, Gençlerbirliği, Sivasspor, Ankaraspor ve Konyaspor'u çalıştıran teknik adamlar, gelecekten umutlu açıklamalar yaparak, yakın zamanda yeni şampiyon çıkarabileceklerini iddia ediyorlar. Ayrıca 'büyükler' olarak lanse edilen Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor daha mütevazı kadrolara sahip diğerlerine şimdiye dek 141 puan kaybederek ciddi yıkıcı darbeler yediler. 'Büyükler', sadece 17. ve 26. haftalarda toplu olarak kazandı. Geride kalan 28 haftanın 26'sında büyüklerden biri veya birkaçı puan bıraktı. Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun'un deyimiyle, 'Anadolu'nun gözü açıldı'.
Kayserispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, diğer bazı etkenlerin yanı sıra yerel basının kendi takımlarına daha fazla sahip çıkması, kollaması ve desteklemesi halinde üç-dört sene sonra belki şampiyonluğa ulaşabileceklerini söyledi. 'Medya bu işte önemli faktör.' diyen Sağlam, "Türkiye'nin sadece İstanbul takımlarından ibaret olmadığı kavrandığı gün daha keyifli bir yarış yaşanacak. Süper Lig'in dominant takımlarının artık daha küçük bütçelilere karşı kolay galibiyet alamıyor olması, gelecek adına beni şahsi olarak heyecanlandırıyor. Üç-dört sene sonra şampiyon belki olabiliriz." dedi.
Bursaspor Teknik Direktörü Engin İpekoğlu, finansal olarak refaha erişmeleri için, gelir giderleri dengede tutmak için sivrilen futbolcularını satmak mecburiyetinde olmalarına dikkat çekerek, "Bizim zirvede olmamızı etkileyen en önemli faktör işte bu. Kaliteli ve yetenekli oyuncularımızı pazarlamak zorunda olmamız. Eğer böyle olmasa 'şampiyonluk' sözcüğünü kısa vadede kullanabilirim. İstikrar bir takım için çok önemli. Her sene kadronuzdan kayıp veriyorsanız ve gidenin açığını kapamak zorundaysanız, 'çaresizsiniz' demektir. Böyle, zirveyi elde edemeyiz. Bursa diğerlerine göre apayrı bir kent. Taraftar ve medya desteği fazlasıyla takım üzerinde yoğunlaşmış vaziyette. Potansiyeli olan bir yapımız var. İdarecilerimizin ufku geniş." diye konuştu.
Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun ise göz kamaştıran bir performans sergileyen takımı için 'daha erken' diyerek mütevazı davranırken, Kayserispor'un, Gençlerbirliği'nin, Konyaspor'un veya Bursaspor'un Türkiye'nin beşinci şampiyonu olabileceğine dikkat çekti. Bahsi geçen takımların üst sıraları zorlayabileceğini belirten Uygun, sebebini ise, "Çünkü, o potansiyeli bulmuş, o mertebeye erişmiş durumdalar." şeklinde açıkladı.
Üründül: Anadolu takımlarının işi çok zor
Futbolumuzun önde gelen yorumcularından Ömer Üründül ise yeni bir şampiyon çıkarmanın Türkiye şartlarında çok zor olacağına değindi. Üründül, gerekçelerini ise şu cümlelerle sıraladı: "Bence Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'un arasına girecek yeni bir şampiyon çok zor çıkar. Çünkü şu açıdan çok güç ihtimal: Büyük takımların Türkiye'de diğer ülkelerden fazlaca farklı tarafları var. Türkiye'de diğer ülkelere benzer yapı ne yazık ki yok. 'Büyükler', tüm Türkiye'nin takımları konumunda. Medyatik ve ekonomik her türlü güçleri mevcut. Küçük takımlar aralarında birlik olsa ancak bir Fenerbahçe'ye erişebilirler. Fenerbahçe, şu anda vasat bile olmayan futboluyla bu kadar eleştirilmesine rağmen, hâlâ 4 puan farkla lider. Geçen sene 12 puan fazlası vardı şimdiki konumda. Bunlar gösteriyor ki, büyük takımlar ehil olmayan çalıştırıcılar tarafından kötü yönetildiği için böyle oldu, bu haldeler. Unutulmasın ki hâlâ yarış, üç büyükler arasında geçiyor. Yaşanan bu kadar kayba rağmen diğer takımlar henüz araya giremediler."
[NE DEDİLER?]
Önce taraftar inanmalı
Dört büyük kulübün artık daha küçük bütçelilere karşı kolay galibiyet alamıyor olması gelecek adına beni şahsi olarak heyecanlandırıyor. Ancak kolay kolay şampiyon olabilmek veya ligi ikinci bitirmek, beraberinde Şampiyonlar Lig'nde boy göstermek kolay işler değil. Özellikle Türkiye'de bunları telaffuz etmek hakikaten güç. Çok iyi takım yapabilirsiniz, ama yine hedeflerinize ulaşamadığınız olur. Taraftar bilinci çok önemli. Ben İstanbul takımlarından birini tutarken, Kayserispor'u da 'memleketim' diye destekliyorsam burada bir çıkmaz var demektir. Ayrıca camiayı da şampiyonluğa inandırmalısınız. 3-4 sene sonra şampiyon çıkarabiliriz, belki.
Şehir milliyetçiliği yok
Her çalıştırıcının gelecekte şampiyonluk veya bir-iki altında bulunmak inancı var. Görüldüğü gibi herkes herkesi yenebiliyor. Şu durumda 2008'in şampiyonluğu için konuşacaksak herkesin şansı bulunuyor gibi... Ama medya, kitleler devreye girdiği zaman işler değişiyor tabii. Taraftarlar bölünüyor. Futbolcunun en çok ihtiyaç duyduğu itici güçten büyük ölçüde mahrumsunuz. Sizi desteklemeye gelenler; önce büyükler, sonra sizin için yaşıyor. Şehir milliyetçiliği yok. Şampiyonluk zor söylenebilecek laf. Transfere harcanan paralar, diğer giderleri dengede tutmak, küçük bütçeli takımlar için sıkıntı verici. Ayakta kalmak istiyorsan iyi futbolcularını satmak mecburiyetindesin.
Büyüklerin keyfini kaçırdık
Anadolu'ya şampiyonluk artık uzak değil. Ufku geniş, idealist teknik adamların ortaya çıkmasıyla Türkiye'de büyükler eskisi kadar huzurlu değiller. Korkak futbol yerine çalıştırıcılar şimdi daha cesurlar. Şöyle bir dert var: İngiltere'de televizyon gelirlerinin dağılımında öncelik küçüklere tanınıyor. Türkiye'de paralar büyüklere dağıtılıyor. Kalanlar, 14 takıma eşit pay ediliyor. Burada, bu adil sistemde (!), ne kadar başarılı olursak, biz o kadar başarılıyız. Ama kötümser olmak yerine; 'Gelecek 5 yıl içinde Kayserispor, Gençlerbirliği, Konyaspor, Bursaspor gibi takımlar şampiyonluk denen sihri başarır.' denebilir.
Güç, ama imkânsız değil
Türkiye'de F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi dominant takımların önüne geçip, yarışı zirvede bitirmek kolay iş değil. Futbol ve futbolcu kalitesinin ötesinde bir sıkıntı bu. Çok iyi bir takım kurabilirsiniz. Finansal açıdan da 'geçinebilir, ayakta durabilir' olabilirsiniz. Ancak yeterince desteklenmiyorsanız, oyuncularınızın hayallerini hep rakibinize transfer olmak süslüyorsa, şampiyonluk iki katı daha güç bir durumdur. Takımınızı haftalarca büyük zorluklarla ayakta tutsanız da, bir yerden sonra inişe geçersiniz. Dengesiz, adaletsiz yönetim ise cabası. Güç, ama imkânsız değil. Dilerim bunu başaracak yeni bir takım daha çıkar.
Medya bizi de desteklemeli
Süper Lig'de şampiyon olabilecek beşinci takımlar arasında gösterilmek gurur verici. Buna layık olmak için onurlu mücadelemizi sürdürüyoruz. Bülent (Uygun) kardeşime teşekkür ederim, teveccüh göstermiş. Bazı olguları kırdığımız takdirde beş değil, 15 de şampiyon çıkarabiliriz. Yeter ki, artık defansif futboldan vazgeçebilelim. Yeter ki, artık Konya'da, Antalya'da, Kayseri'de, Anadolu'nun çeşitli illerinde yaşayanlar için 'tek takım' kendi şehirlerindeki olsun. Yeter ki, hak edilen destek verilsin. Yeter ki, hakemler biraz daha otoriter ve tarafsız olabilsin. Yeter ki, medya büyükleri sahiplendiği gibi küçükleri de unutmasın.
kaynak zaman gazetesi