Bugünde buraya...
Printable View
Bugünde buraya...
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bilim adamları, ikinci tip şeker hastalığıyla bağlantılı gen buldu.
ABD'de araştırmayı yürüten ekibin başkanı Kari Stefansson, keşfettikleri genin, ikinci tip şeker hastalarının yaklaşık yüzde 20'sinde bulunduğunu açıkladı.
Stefansson, genin bir kopyasına sahip kimselerin, şeker hastalığına yakalanma riskinin diğer insanlardan yüzde 45 fazla olduğunu kaydetti.
Genin iki kopyasına sahip olanlarda ise bu risk yüzde 141 daha yüksek.
Stefansson, buluşu, 'insanın genetik tarihindeki önemli olaylardan biri' olarak tanımlıyor.
Buluşun, bilim adamlarına şeker riskini tespit amacıyla test geliştirme imkanı vermesi bekleniyor.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünyada 200 milyon şeker hastası bulunuyor.
Örgüt, geçtiğimiz eylül ayında ise 2000 yılında şeker hastalığının yüzde 5.2 ile dünyadaki ölüm sebepleri arasında büyük olasılıkla beşinci sırada olduğunu açıklamıştı.
Alıntı cnnturk.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İngiltere'de yapılan bir araştırma, beslenme tarzındaki değişikliklerin zihin sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlara yol açtığını gösterdi.
Araştırmayı yürüten ekipten Courtney Van de Weyer, ''vücudu iyi beslemek, zihni de iyi beslemek anlamına geliyor'' dedi.
'Sustain' adlı örgüt ve Zihin Sağlığı Vakfı tarafından desteklenen araştırmaya göre, yemlerde kullanılan katkı maddeleri ve tarım ilaçları, hayvan organizmasında değişikliğe yol açıyor.
Bu nedenle de omega 6 adlı yağ asidi omega 3'ten çok daha fazla tüketiliyor. Bu dengesizliğe vitamin ve mineral eksikliği de eklenince, depresyon ve hafıza sorunları ortaya çıkıyor.
İngilizlerin omega 3 kaynağı olan balığı daha az tükettiği belirtilen araştırma raporunda, beslenme tarzında amino asitlere daha fazla yer verilmesi gerektiği de belirtildi.
Raporda bu elementlerin, beyinde sinir hücreleri arasındaki iletişimde önemli rol üstlendiğine de işaret edildi ve amino asit eksikliğinin, zihinsel yetilerin azalmasına yol açabileceği vurgulandı.
Alıntı cnnturk.com.tr
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Ege, stresli çalışma ortamının ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını belirtti.
EDİRNE - Doç. Dr. Turan Ege, “stresli ortamlarda çalışan kişilerdeki ani tansiyon yükselmeleri, aort damar yırtılmalarına neden olabilir” dedi.
Doç. Dr. Ege, kalpten çıkan ve vücuttaki en büyük atardamar olan aort yırtılmalarının, acil müdahale edilmesi gereken ciddi bir sağlık problemi olduğunu söyledi.
Aksi halde bu durumun kişinin kısa sürede hayatını kaybetmesine neden olabildiğini ifade eden Doç. Dr. Ege, şöyle konuştu:
“Aort damar yırtılması görülen kişilerde ani bayılmalar olur. Göğüste veya sırtta ani başlayan ağrılarla kendini gösteren aort damaryırtılmaları, ani kalp krizlerine neden olmaktadır. Bu hastaların çoğuise 40-60 yaş arası erkeklerdir. Hipertansiyonu ve doğumsal aort damarhastalıkları olanlar da risk altındadır. Günümüzde yoğun stresli ortamlarda çalışan kişilerin ani tansiyon yükselmeleri de aort damar yırtılmalarına neden olabilmektedir.”
Son yıllarda aort yırtılması nedeniyle hastaneye başvuranlar arasında stresli işlerde çalışan genç erkek hasta sayısında önemli artış olduğunu bildiren Doç. Dr. Ege, şunları kaydetti:
“Yoğun stresli ortamlarda çalışılıyorsa, mutlaka bu stresin azaltılması gerekmektedir. Aksi halde aşırı stres, ani tansiyon yükselmeleri oluşturarak aort yırtılmasına neden olabilmektedir. Tansiyon yüksekliği saptanan kişilerde çeşitli ilaçlarla tansiyonun mutlaka normal sınırlara çekilmesi gerekir. Kişinin bilinen başka kalpdamar hastalığı varsa, bunlarında da mutlaka zamanında tedavisi yapılmalıdır.”
Doç. Dr. Ege, aort yırtılmaları tanısının yüzde 85-90 oranında bilgisayarlı tomografiyle konulabildiğini belirtti.
Alıntı ntvmsnbc.com
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü, kuş gribi virüsünün insanlara bulaşma riskinin azaldığını duyurdu.
ANKARA - Dünya Sağlık Örgütü’nün Ankara misyonuna başkanlık eden Doktor Guenal Rodyer, Türkiye’de kuş gribine bağlı birkaç vaka daha beklediklerini söyledi.
Kuşlarda virüsün kaybolmasının zaman aldığını vurgulayan Rodyer, kuşlarla temasın hastalık riskini artırdığına dikkat çekti. Ancak Rodyer kuş gribinin insanlara bulaşma riskinin giderek azaldığını belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi, kuş gribi tedavisinde tamiflu adlı ilacın da etkili olduğunun altını çizdi.
Alıntı ntvmsnbc.com
bu haber çok iyi oldu insanlar artık bu nedenle ölmemeli
saygılar....
Desenize yakında ben yolcuyum. Az kaldı demekki stres delisi oldum burada...(iş yerinde)
isteristemez bazen bende stresli ortamlarda kalabiliyorum bunun neticesinde ciddi anlamda sıkılıyorum ama kalbimede iyi bakarım spor yaparım dikkat etmek lazım..
selametle..
teşekkürler umsado faydalı bilgilerin için...
selametle..
bilgi için teşekkürler
sevgiler.....