Ekonomistler, büyüme hissinin, büyüme hızının gerisinde kalmasının nedenlerini yorumladı.
İSTANBUL - Hazine Eski Müsteşarı Mahfi Eğilmez’e göre, hiçbirimizin yaşamında 2.5 kat kalite artışı yok ve bunun tek nedeni kur meselesi. Ekonomist Güngör Uras’a göre, hissedemiyoruz çünkü büyümenin nimetlerinden eşit oranda yararlanamıyoruz. Ekonomist Mehmet Altan ise refah artışı isteyenlerin beceri ve niteliklerini arttırması gerektiğini düşünüyor; “Değişenler kazanıyor. Bir şey yap da hayatın iyileşsin birader!” diyor. Türkiye ekonomisi 21 çeyrek art arda büyüyerek yeni bir rekor kırdı. Son olarak yılın ilk üç ayına ilişkin rakamlar büyümenin hız kesmeden devam ettiğini ortaya koydu. Enflasyon Nisan ayından beri düşüşe geçti ve Haziran’da eksi olarak gerçekleşti. Borsa rekorlar kırmaya devam ediyor. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
“Ekonomideki büyüme, vatandaşların yaşamına ne oranda yansıyor?”, “Ekonomideki gelişme neden hayatımızda yeterince hissedilmiyor?”, “Rakamlar gerçeği mi gizliyor?”... Ekonomistlerin yorumları şöyle: Güngör Uras: (Ekonomist)
BÜYÜMENİN NİMETLERİNDEN EŞİT YARARLANILAMIYOR
Büyüme bizim gelirimize ve tüketimimize yansıyamıyor. Biz milli gelirin herkese eşit dağıldığını varsayıyoruz, milli gelir büyüdükçe bunu nüfusa bölüyoruz, eskiden 2 bin 500 dolardı, şimdi 5 bin dolara çıktı diyoruz. Halbuki gelir artışı insanlara eşit oranda dağılmıyor. Özellikle gelirlerin büyük bölümü faize gittiği için düşük kesimlerden yüksek kesime bir transfer var.
Emeğin karşılığı alınamıyor. Neden alınamıyor? Emekte sadece enflasyon oranında bir artış öngörülüyor. Dar ve sabit gelirlilerin gelir artışları, milli gelirdeki artış oranında değil, enflasyondaki artış oranında. Bu yüzden dar ve sabit gelirliler büyümenin nimetlerinden aynı ölçüde yararlanamıyorlar. Türkiye’de işsizlik var, göç var, bütün bunları dikkate aldığınız zaman gelişmenin nimetlerinden belli kesimlerin yararlanamadığı görülüyor.
Dar ve sabit gelirlilerin gelirleri, enflasyon oranında sabit tutulmaya çalışılıyor. Halbuki onların gelişmenin nimetlerinden yararlanabilmeleri için bunun üzerinde bir gelir artışının sağlanması gerekir. Bugünkü kapitalist sistemin esası işsizlere iş vermeyeceksin -verirsen maliyete yük olacak-, ücretleri sabit tutacaksın, verimliliği arttıracaksın, ondan sonra halktan vergiyi toplayıp faize vereceksin. Bu sistemde tabii ki halk ekonomik iyileşmeyi hissedemez.
Mahfi Eğilmez: (Hazine Eski Müsteşarı) HİÇBİRİMİZİN YAŞAMINDA 2,5 KAT KALİTE ARTIŞI YOK
Büyümenin hissedilememesinin tek nedeni Türk Lirası’nın değeri ve kur meselesi. Büyümenin hissedilememesinin altında kurun 5 yıldır aşağı yukarı sabit gitmesi nedeniyle bütün göstergelerin olduğundan daha iyi görünmesi yatıyor. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) 181 milyar dolardan 410 milyar dolara çıktı. Yani 2.5 katı artış var fakat hiçbirimizin yaşamında 2.5 kat kalite artışı yok. Bunun temel nedeni büyük ölçüde döviz kurundan kaynaklanıyor. TL ile hesapladığımız zaman artışın aslında yüzde 40-50 civarında bir iyileşmeyi işaret ettiğini ama kurdan gelen katkıyla bunun yüzde 200-250’ye çıktığını görüyoruz. Yani tek nedeni, kur.
Cumhuriyetin ilanından itibaren geçen 80 yılda Türkiye aşağı yukarı 200 milyar dolarlık yıllık gelir üretebilmiş. Bunun reeli 410 değil, 300 olsa bile çok büyük bir olay. 5 yılda bu ikiye katlanmış, yüzde 50 ilave demektir. Bunun hissedilmesi mümkün değil. Hissedilen şey ne? Son 5 yılda aşağı yukarı yüzde 45-50’lik bir iyileşme olduğu anlaşıldı. Ama bizden hissetmemiz istenilen şey yüzde 250. Bunu hissetmiyoruz çünkü o kısmı sanal; kurla ilgili. İktidar partisi ’2.5 kat iyileşme oldu’ diyor. Onu hissetmiyoruz çünkü 2.5 katın 2 katı, kurdan geliyor. Ama bu bir hile falan değil. Dünyada da böyle, Çin’de de aynı durum var.
Mehmet Altan: (Ekonomist-Gazeteci) BÜYÜME OLMASAYDI DAHA BÜYÜK FELAKET OLURDU
İyi giden şeyler makro göstergeler; Türkiye’nin toplamı, Türkiye’nin modernleşmesi, nitelik değiştirmesi. Türkiye modernleşirken talep edilen niteliklerde işgücü arz etmemek, hayatı eskisi gibi yaşamayı engelliyor. Eskiden Türkiye bir tarım toplumuydu. Şimdi Türkiye’nin büyümesi, hem ihracata dayalı hem teknolojiye dayalı bir verimlilik olarak artıyor. Toplum modernleşirken bireyler niteliklerini arttıramıyorlarsa, katma değerlerini arttıramıyorlarsa, teknolojik verimliliğe uyum gösteremiyorlarsa, büyüme istedikleri oranda kendi hayatlarına yansımaz. Ayrıca bundan şikayetçi olanların düşünmesi gereken bir husus var. Türkiye 5 yıldır büyüyor. Büyümese ne olacak? İnsanlar kendi niteliklerini, becerilerini dikkate almadan bir refah arayışı peşindeler. Bu refahın istedikleri oranda olabilmesi için niteliklerinin, becerilerinin ve aranan özelliklerinin de artması lazım.
“BİR ŞEY YAP DA HAYATIN İYİLEŞSİN BİRADER!”
Hayatım iyileşsin isitiyorsan, bir şey yap ta iyileşsin birader. Türkiye çok belirgin bir esnaf ve köylü memleketiydi, şimdi çözülüyor. Tarımdaki gizli işsizler oradan çıkıyor, katma değeri çok düşük olanlar esnaf da bunu çok az hissediyor. En büyük çığlık onlardan geliyor. Değişenler ise eskiye oranla daha büyük para kazanıyor.
Geniş kesimler istedikleri kadar para kazanamıyorlar ama büyüme olmasaydı daha büyük felaket olurdu. Dünkü Türkiye değil; teknolojik verimlilikle büyüyor, dönüşüyor, modernleşiyor. Teknolojisini geliştiren, yatırımını emeğe değil bir şekilde araştırmayla, geliştirmeyle dışarıdan alınan teknolojiye yatıran bir dönüşüm bu. Şimdi ihracata dayalı büyüme neden patladı? Çünkü ihracata dayalı büyüme, bu yatırımlarının sonucunu alıyor
alıntıdır
Kaynak:ntvmsnbc
05-07-2007, 10:46
CABBARİ
şimdi kur meselesi deniliyorda
rahmetli özal ilk dövüzü ülkeye soktugu zaman bu adam çılgın bu adam ülkeyi satar diye bas bas bagıranlar vardı sonra 5 sene içerisinde ne varsa hepsini dövüze çevirdiler dövüz düşmeye başlayıncada dünyanın sonu gelmiş gibi bittik tükendik dediler çıkınca en büyük özal dediler yani bizim insanımıza iyilik yaramaz
kur gfarkı mutlaka olacaktır akdeni,zde otellerin odalarını 10 eurodan satmışlar euro düşmeye başladı otel odaları 7 euroya geldi millet zarar etti ama kimse kimseden bu zararı talep etmesini isteyemiyor
selametle