Dünya Sosyal Forumu Venezuela'da başlıyor
Dünyanın en büyük küreselleşme ve savaş karşıtı olaylarından biri olan Dünya Sosyal Forumu, yarın Venezuela'nın başkenti Caracas'da başlayacak.
Devlet Başkanı Hugo Chavez'in evsahipliğini yapacağı foruma, 100 bin kadar kişinin katılması bekleniyor. Katılımcılar arasında Amerikan tarzı serbest ticarete karşı olanlar, çevreciler, Hintli liderler ve insan hakları eylemcileri bulunacak. Katılımcıların çoğunu, ABD hükümetine ve Irak'taki savaşa karşı güçlü bir muhalefet altında birleşenler oluşturacak.
Dünya Sosyal Forumu, yarın Caracas caddelerinde emperyalist karşıtı yürüyüşle başlayacak. Sloganlarında ABD Başkanı George Bush'u hedef almaları beklenen eylemcilere, Latin Amerika solunun önde gelen radikal sesi Chavez'in hitap etmesi bekleniyor.
Caracas'da bir hafta sürecek forumda aralarında seminerler, konuşmalar, konserler ve fuarların bulunduğu 2,000 aktivite düzenlenecek.
Organizatörler, foruma katılmak için düne kadar 50 binden fazla kişinin başvuruda bulunduğunu, ancak bu sayının 100 bine ulaşmasının beklendiğini belirtiyorlar. Katılımcıların yarısının Venezuela dışından gelmesi bekleniyor.
Foruma katılması beklenenler arasında Uruguaylı yazar Eduardo Galeano, Arjantinli Nobel Barış Ödülü sahibi Adolfo Perez Esquivel ve oğlu 2004'te Irak'ta ölen ve geçen yıl Bush'un Teksas'taki çiftliğinin yanında protesto çadırı kuran Amerikalı savaş karşıtı Cindy Sheehn bulunuyor. Brezilya'da 2001'de ilk kez yapılan Dünya Sosyal Forumu, İsviçre'nin Davos kentinde her yıl yapılan Dünya Ekonomik Forumu'na alternatif düzenleniyor.
Dünya Sosyal Forumu'na katılanlar, Dünya Ekonomik Forumu'nun tersine, serbest ticareti ve kapitalizmi eleştiriyorlar.
Bu yılki sosyal forum, dünyada 3 noktada yapılıyor. Bunlardan biri Mali'nin başkenti Bamako'da bugün sona eriyor. Diğer forumsa bundan 2 ay sonra Pakistan'ın Karaçi kentinde yapılacak.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kırgızistan'ın Calalabat kentine giriş çıkış kısıtlandı
Kırgızistan'ın güneyindeki Calalabat kentine giriş çıkışların, güvenlik nedeniyle kısıtlandığı bildirildi.
Ülkenin en önemli ajanslarından Akpiress'in haberine göre, Calalabat Eyalet Valiliği de polis tarafından güvenlik çemberi oluşturularak koruma altına alındı. Haberde, Devlet Başkanı Kurmanbbek Bakiyev tarafından görevden alınan Eyalet Valisi Cusup Ceenbekov taraftarlarının cuma gününden beri kentte protesto eylemlerini sürdürdüğü kaydedilerek, bugün de geniş katılımlı bir miting düzenleme çabası içinde oldukları belirtildi.
Habere göre, protestocular Calalabat kentinin merkezinde toplanırken, güvenlik güçleri şimdilik müdahalede bulunmuyor. Sadece valilik binası koruma altına alınırken, kente giriş çıkışlarda da sıkı denetim uygulanıyor.
Haberde, görevden alınan Vali Ceenbekov'un, Devlet Başkanı Bakiyev ile görüşme çabası içinde olduğu da kaydedildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kazakistan, Japonya ile ortak uranyum üretecek
Kazak ulusal Kazatomprom şirketiyle Japonya'nın Sumitomo Corporation ve Kansay Electric Power şirketleri, Kazakistan'da ortak uranyum üretecekler.
Astana'da bugün imzalanan anlaşmaya göre, Kazakistan'ın güneyinde yer alan Mınkudık (Bin Kuyu) uranyum maden yataklarının batı sektörünün işletilmesi için Kazatomprom, Sumitomo ve Kansay'ın ortak olacağı işletme ve pazarlama şirketi kurulacak.
Basına yapılan açıklamaya göre, kurulacak başlangıç sermayesi 100 milyon dolar olan ortak şirkette, Kazatomprom yüzde 65, Sumitomo yüzde 25 ve Kansay yüzde 10 hisse sahibi olacak. Ana sermaye 100 milyon doların tamamının Japon şirketler tarafından karşılanacağı belirtildi. Ortak şirketin üreteceği uranyum Japon pazarına arz edilecek.
Kazatomprom'a bağlık Appak uranyum şirketi baz alınarak kurulacak ortak şirketin 2007'den itibaren üretim çalışmalarına başlaması ve 2010 yılından itibaren yılda bin ton olmak üzere ticari üretime başlaması planlanıyor.
Uranyum rezervinin 18 bin ton olduğu tahmin edilen, Mınkudık batı ocağının işletilmesinin 22 yılda tamamlanması planlanıyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
Pakistanlılar, Peşaver'deki ABD temsilcisinin sınırdışı edilmesini istedi
Pakistan'ın kuzeybatısındaki Peşaver'de kent meclisi, ABD'nin Afganistan sınırı yakınlarındaki bir köye hava saldırısı düzenlemesinin ardından bu ülkenin İslamabad Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesini istedi.
ABD Büyükelçisi Ryan Crocker'in sınır dışı edilmesine yönelik önerge, meclisin oturumunda oya sunuldu ve oy birliğiyle kabul edildi. Damadola köyündeki saldırıyı kınayan meclis ayrıca, üç evi yerle bir eden ABD'den özür dilemesini istedi. Pakistan hükümetinin, Peşaverli milletvekillerinin çağrısı üzerine harekete geçerek, Büyükelçi Crocker'in sınır dışı edilmesi için girişimde bulunması beklenmiyor.
ABD'nin, El Kaide'nin 2. adamı olduğu söylenen Elmen El Zevahiri'yi hedef aldığını söylediği 13 ocaktaki hava saldırısında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 18 kişi ölmüştü.
Alıntı hurriyet.com.tr
İslami Cihad'dan Filistin seçimlerini boykot çağrısı
İslami Cihad örgütü, yandaşlarını, 25 ocakta yapılacak Filistin genel seçimlerini boykot etmeye çağırdı.
Örgütten yapılan açıklamada, tüm savaşçılarından ve yandaşlarından hiçbir şekilde seçimlere katılmaması istendi.
Tel Aviv'de geçen hafta düzenlenen 17 kişinin yaralandığı intihar saldırısının sorumluluğunu üstlenen örgütün, çarşamba günkü seçimlerde adayı bulunmuyor.
Filistin seçimlerinde Hamas örgütünün büyük çıkış yapması bekleniyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
Times: Bush'un Abramoff'u tanımadığı yalan
Time dergisi, yolsuzluk yaptığını itiraf eden ve ABD Başkanı George Bush'un seçim kampanyasına destek verdiği ortaya çıkan lobici Jack Abramoff'un Bush ile çekilmiş 5 fotoğrafı bulunduğunu yazdı.
Derginin dünkü sayısındaki makalede, Abramoff'u tanımadığını söyleyen Bush'un, bu kişiyle çekilmiş 5 fotoğrafının bulunduğunu açıklaması, skandaldan uzak durmaya çalışan Bush'u rahatsız edebileceği ve bu olayın son yılların büyük skandallarından biri olabileceği yorumunda bulunuyor.
Fotoğrafları yayınlamayan dergi, bunun nedenini açıklamazken, fotoğrafların Beyaz Saray'daki resepsiyonlarda çekilmiş olduğunu, bununla birlikte karelerden birinde Bush ile ve Abramoff'un Teksas'taki Kızılderili Kickapoo kabilesinin şefiyle görüldüğü belirtiliyor. Skandalın, Washington'ın en parlak, en başarılı lobicileri arasında yer alan Abramoff'un, iki yıl kadar önce, çeşitli Kızılderili gruplarının haklarını savunmak üzere usulsüz bir şekilde 82 milyon dolardan fazla para aldığının ortaya çıkmasıyla patlak verdiği hatırlatılıyor.
Washington'u sarsan lobicilik skandalında, yolsuzluk yaptığını itiraf eden lobici Jack Abramoff'un Bush'un seçim kampanyasına da destek verdiği ortaya çıkmış, Cumhuriyetçi Parti yetkilileri, Başkan Bush'un da, Abramoff'tan kampanyasına destek aldığını ve bu destekle bağlantılı olarak gelen paranın 6 bin dolarının yardım kuruluşlarına bağışlanacağını belirtmişti. Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan da, Başkanın Abramoff'u tanımadığını ve bu kişiyle karşılaştığını hatırlamadığını söylemişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Fehriye'nin davası hızlandırılıyor
Belçika'nın Bruges Ceza Mahkemesi, terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 10 kişiyi Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı yargılamaya bugün devam ediyor. Mahkemenin, “hızlandırılmış sürece” geçeceği ve davanın bu ay içinde sonuçlandırılacağı ifade ediliyor.
Mahkeme, bugünkü oturumunda savunma avukatlarını dinlemeyi sürdürecek. Teröristler, Konokke kenti yakınlarındaki Duinbergen'de yakalanmalarından 6 yıl sonra yargılanıyor. Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'nin 9 Ocak 1996 tarihinde öldürülmesi olayının zanlılarından terörist Fehriye Erdal, 26 Eylül 1999'da, Belçika'da, Neşe Yıldırım adına düzenlenen sahte pasaportla yakalanmıştı.
Belçika, Türkiye'nin iade talebini, idam cezasının yasalardaki varlığı nedeniyle reddetmiş ve bu arada teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirmişti. Erdal, bir yıl kadar hapis yattıktan sonra bir evde gözaltına alındı ve Belçika'da işlediği suçlardan yargılanmasını bekliyor. Bu suçlar arasında silah taşımak, suç örgütü faaliyetlerine katılmak, sahte kimlik kullanmak gibi unsurlar bulunuyor.
Bruges'deki davada, Erdal ile birlikte, Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı “suç örgütü üyeleri” olarak yargılananlar arasında terör örgütünün başı Dursun Karataş da bulunuyor. Sanıklar arasında, Fehriye Erdal ile birlikte ele geçirilen Kaya Saz, Musa Asaoğlu ve Zeki Karaman, bunlarla işbirliği yaptıkları belirlenen Akar Özordulu, İrfan Demirtaş, Hasan Ekici, Nebi Albayoğlu, Zerrin Sarı, Bahar Kimyongür, Aydın Daldal yer alıyor. Terör örgütünün başı Karataş gıyabında yargılanıyor.
SAVUNMA
Sanık avukatları, davaya siyasi görüntü kazandırma çabalarını sürdürüyor ve vakit kazanma taktiklerine devam ederek Türkiye'den şahit çağırmak istediklerini söylüyorlar. Türk devletinin de bir avukat tarafından müdahil taraf olarak temsil edildiği davada sanık avukatları müvekkillerinin “siyasi suçlu”, terör örgütü DHKP-C'nin bir “siyasi parti” olduğunu ileri sürüyorlar. Federal Savcı Johan Delmulle, sanık avukatlarının davayı uzatma manevralarını eleştiriyor.
Türkiye'yi temsil eden Belçikalı avukat Dries Vincken, Savcı Delmulle ile mutabık olduğunu belirtiyor ve dava sürecinde, sanık avukatlarından sonra konuşacağını bildiriyor. Müdahil taraf olan Türkiye, terör örgütünün ve teröristlerin gerçek yüzlerini göstermek amacıyla Belçika adaletine ve kamuoyuna çok sayıda belge aktarıyor.
TÜRKİYE'DE İŞLEDİĞİ SUÇLARDAN YARGILANMIYOR
Belçika'nın Gent Mahkemesi, geçen ekim sonunda, terörist Fehriye Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağı yönünde görüş bildirmişti. Gent Mahkemesi, 25 sayfalık gerekçeli kararında, Belçika adaletinin Türkiye'de işlenmiş suçları yargılama yetkisi olmadığını ileri sürdü.
Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, “son derece saçma” olarak nitelendirdiği karar karşısında derhal Yargıtay'a giderek son itiraz hakkını kullandığını, bunun ardından, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı. Gent Mahkemesi kararında, teröristin Avrupa Terörizme Karşı Mücadele Sözleşmesi çerçevesinde yargılanamamasına gerekçe olarak, Sabancı suikastında kullanılan silahın “tam otomatik” değil, “yarı otomatik” olması gösterildi. Söz konusu sözleşmede, “tam otomatik silah” kullanılan eylemler hedef alınıyor.
Schmitz, Belçikalı hakimleri “siyasi yaklaşımla” suçlamayı ve ulusal ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini söylemeyi sürdürüyor.
DAVA AŞAMALARI
Bruges Mahkemesi'nin, “hızlandırılmış süreç” sonunda, bu ay içinde son kararı vermesinin ardından taraflara temyiz yolu açılacak. Adli kaynaklar, Temyiz Mahkemesi'nin kararını Yargıtay'a başvurunun izleyeceğini, bu kurumun “son durak” olacağını ifade ediyor. Teröristlerin Belçika'daki suçlarından dolayı yargılanma süreçlerinin yaz dönemine kadar tamamlanabileceği ifade ediliyor.
Alıntı hurriyet.com.tr