Hakem Türk olsaydı yanmıştı! Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. El hak! Eğri otur, doğru konuş bu maçın hakemi Selçuk Dereli olsaydı, Serkan'ın ilk golüne ve penaltısına bu düdükleri çalsaydı,
30 / 11 / 2007 12:20
Hakem Türk olsaydı yanmıştı!
El hak! Eğri otur, doğru konuş bu maçın hakemi Selçuk Dereli olsaydı, Serkan'ın ilk golüne ve penaltısına bu düdükleri çalsaydı, Türk medyası onu asmıştı. Şimdi bütün gazeteleri okuyun hakem hakkında tık varsa namerdim. G.saray, Yunan rakibini 3-0'la geçti. Helal olsun zaten dengeler hep G.Saray tarafındandı.
G.Saray'a not ver desen; “Eylül'de gel” derim. Bu maçta ikmale kaldı. Rakip Panionios amatör bir takım. Sadece itişiyor ama G.Saray'ın ilk yarı gol atacak atağı bile yok. UEFA, bu maçı emsal gösterip statü değiştirmeli, yazık oluyor. Bir tarafta UEFA Şampiyonu, öbür tarafta amatör bir takım. Bu maç kavganın bir çeşidi çoğunca da belden aşağı vuruyorlar. Fizik bindirme akla ve yeteneğe pıranga vurmuş. İlk yarı bittiğinde G.Saray hayal kırıklığı.
KALİTE DUVARA ÇARPTI
Kalli, Trabzonspor maçının bir başka versiyonunu sahaya sürdü. Devre bitince nedendir bilinmez o da Hakan Şükür'den medet umdu. Belki yüksek toplara dönecek, belki Hakan'ın isminden istifade edecek. Bunlara gerek kalmadan Serkan, yarı ofsayt pozisyonunda topu kaptı ve bu acemi delikanlıdan beklenmeyecek şekilde kaleciye de çalım attı ve zor açıdan G.Saray'ı rahatlatan golü attı. Arkasından yine Serkan 18'e daldı hakem penaltıyı çaldı.
Bu maçın yıldızı Song'dur. Defansta, golde Song vardı. Böyle önemli bir penaltıyı net bir vuruşla Song gole çevirince G.Saray nargileden bir nefes çekti. Durum 2-0'a geldi. Hakem rakipten bir kişi attı. 10 kişilik takıma karşı G.Saray dizginleri aldı.
İYİ Kİ VARSIN HAKAN ŞÜKÜR!
Kalli, taktik mi yapıyor, kambura mı yatıyor belli değil. Panionios gibi sert ve acımasız bir takıma karşı Hakan'ı oyuna almak ne kadar doğrudur?
Doğrudur, Hakan'ın oynayacağı maçlar Panionios maçlarıdır. Şimdi bütün medya üçüncü golü atan Hakan Şükür'e metsiyeler düzecek.
İyi ki varsın Hakan... Yokluğunda ilk devre 0-0, ikinci devre maç 3-0. Gollerden biri de senin.
G.Saray şimdi Austria Wien'i bekleyecek. Onu yenerse yoluna devam edecek. Zor zahmet de olsa bu gruptan çıkma ihtimalini son maça da taşıyorsa “İhtilal, kansız olmaz” deyip G.Saray'ı alkışlayacağız.
osman tanburacı
yenişafak
30-11-2007, 14:13
f47xfenerli
Kazanırken!.. Galatasaray kulüp olarak, camia olarak büyüklüğünü hiçbir şekilde kaybetmez. Ama büyük takım unvanını kaybetmek için yokuş aşağıya gidiyor 30 / 11 / 2007 08:58 Kazanırken!.. Galatasaray kulüp olarak, camia olarak büyüklüğünü hiçbir şekilde kaybetmez. Ama büyük takım unvanını kaybetmek için yokuş aşağıya gidiyor
İki takım düşünün. Bir tanesinin portföyüne baktığımız zaman Avrupa'nın birinci kupasında yarı final oynamış, ikinci kupasını kazanmış, Süper Kupa'yı kazanmış, kazanmış kere kazanmış olduğunu görüyoruz. Diğeri ise kurulduğundan beri Yunan futbolunun önünde yer alan takımlardan biri olamamış. Portföyü bu kadar başarılarla dolu Galatasaray kazandığı bir kupanın turnuvasında gruptan çıkacak mı, çıkamayacak mı diye papatya falına dönen bir beklenti içinde. Oyunda net bir skor var. Ama gol pozisyonu yok. Kazanılan ilk 2 gol hakem kararıyla gelmiş. Hakem kararı üçüncüyü de getirmiş. Çünkü doğru karar verse kırmızı kartta, ne birinci ne ikinci sarı kart gelmeyecek. Şimdi kaseti ters çevirelim. Hakem dün akşam o düdükleri, Panionios lehine çalsaydı neler olurdu? Nasıl kıyametler kopardı, yediği hakaretler de yanına kâr kalırdı. Açıkçası maçın skoru sadece Türk futbolu için ve takımlarımızın Avrupa'da devamı adına önemliydi. Bir şeyi gözden kaçırmamak lazım; Galatasaray şu anda ligin lideri. Belki gruptan da çıkacak. Belki daha da büyük başarılar yakalayacak. Fakat bütün bu kazanımları bir tek kaybettiğinin karşılığı olamayacak. Galatasaray bütün bunları kazanabilir, başarılı da gözükebilir, ama sarı - kırmızılı takım çok önemli bir unvanı cebinden yiyor. Bunları kazanırken Galatasaray'ın kaybettiği ise 100 yılı aşan sürede kazandığı büyüklüğü olacak. Kimse yanlış anlamasın Galatasaray kulüp olarak, camia olarak büyüklüğünü hiçbir şekilde kaybetmez. Ama büyük takım unvanını kaybetmek için yokuş aşağıya gidiyor.
Bu tercihlerle nereye? Çok fazla detaya girmek istemiyorum. Maç net bir skorla kazanıldı. Belki böyle bir yazıyı da başka biri yazmayacak. Fakat Galatasaray'ı ve takımı yönetenlerin bunları akıllarından çıkarmamaları gerekiyor. Evet, Galatasaray büyük ihtimalle A.Wien'i de yendikten sonra gruptan çıkacak. Peki bu futboluyla, bu oyun anlayışıyla, bu futbolcu tercihleriyle nereye gidecek? Size bir umut veriyorlar mı? Avrupa yolunda Galatasaray'ın önünü açık görebiliyor musunuz? Belki bu soruların cevabını ilerleyen dönemde çok daha net alacağız. Ama ben samimi düşüncelerimi hem Galatasaray hem Türk futbolu adına söylüyorum. 3-0'lık deplasman galibiyetinin ardından bu yazı belki alışılagelmiş değil. Ama bence bu yazıyı okuyanlar bu köşeyi kessinler, evlerinin bir yerinde saklasınlar. Ve bütün samimiyetimle söylüyorum inşallah bu yazdıklarımdan dolayı da mahçup olurum. Gün ola!... mustafa denizli
milliyet
30-11-2007, 14:19
f47xfenerli
Hakan Şükür Rıdvan Dilmen'i haklı çıkardı Panionios-Galatasaray maçını spiker Güntekin Onay'la birlikte yorumlayan Rıdvan Dilmen'in dedikleri çıktı.
30 / 11 / 2007 10:02
Rıdvan Dilmen haklı çıktı
Galatasaray, kader maçının ilk 45 dakikasında rakibine pozisyon vermedi, ancak hiçbir varlık da gösteremedi. İleride çoğalamayan, çok pas hatası yapan sarı-kırmızılılar, lider durumda olduğu Süper Lig'deki görüntüsünden çok uzaktı. Ancak Rıdvan Dilmen galibiyetten emindi.
Sahaya savunma ağırlıklı bir kadro süren Feldkamp'ın oyuncu tercihlerini ve taktik anlayışını eleştiren Rıdvan Dilmen, kenarda bekleyen Hakan Şükür, Ümit Karan ve Nonda'nın bir veya ikisinin oyuna girmesi halinde Galatasaray'ın karşılaşmayı kazanacağını savundu. Israrla Serkan'ın ileride tek kaldığını, Lincoln ve Arda'nın markaj altında kaybolduğunu belirten ünlü yorumcu, "Esas oğlanlar girince işi bitirir. Türk filmi gibi, maçın sonu şimdiden belli. Galatasaray maçı rahat kazanır" dedi.
Yorumcu Rıdvan Dilmen dediklerinin hepsi ikinci yarıda gerçekleşti. Hakan Şükür'ün girmesiyle oyunu rakip sahaya yıkan Cimbom, karşılaşmadan 3-0 gibi net bir skorla galip ayrıldı. Hakan şık bir kafa golü atarak, Rıdvan'ı haklı çıkardı.
Dilmen, Galatasaray'ın kalitesi ve oyuncu performansıyla değil, geç kalan hamlelerle maçı kendi lehine çevirdiğini söyledi.
rıdvan dilmen hürriyet
30-11-2007, 15:03
f47xfenerli
LEVENT TÜZEMEN: ZİNCİR KIRILDI (SABAH)
Kadrolar elimize geldiğinde G.Saray tarihine geçecek bir kulübeye tanık olduk. Tam 4 forvet; Hakan, Nonda, Ümit Karan ve Özgürcan yedekti. Kalli basın toplantısında "Mutlak kazanmamız gereken bir maç" demişti. Ama sahaya kaybetmeme mantığı üzerine kurulu bir kadro sürdü.
Lincoln Mehmet Topal ve Arda iyi mücadele etmelerine rağmen yardım gelmediğinden çok pas hatası yapıyorlardı.
Linderoth'un sakatlanıp çıkması ve Hakan Şükür'ün girmesi G.Saray'ın ve Kalli'nin kurtuluşu oldu. Kalli Serkan'dan verim almak istiyorsa tek forvet oynatmamalı. Çünkü Serkan çabuk süretli ve çok gezinen bir oyuncu. Hakan ve Nonda gibi yüksek toplarda etkili forvetlerle oynadığında rakip kalede çok tehlikeli olur. Zafer gecesinin kader adamı Hakan Şükür'dü.
Yönetim ve Hakan yaşananları unutmalı, G.Saray'ın başarısı için kol kola girmeli. Hakan böyle oynadığı sürece ne medya ne de yönetim tek kelime edemez. Bu yüzden Hakan'da kendisiyle yüzleşmeli.
AZİZ ÜSTEL: KALLİ'NİN TERCİHİ (FOTOMAÇ)
Özhan Canaydın 2002 yılında başkan olduğundan bu yana Galatasaray, Avrupa'da oynadığı bütün maçlarda tel tel döküldü. Dün akşam Panionios ile oynayacağı karşılaşma mutlaka kazanılması gereken bir oyundu. Kalli, sahaya öyle bir takım sürdü ve yedeklerin arasına öyle oyuncular aldı ki inanmak mümkün değil.
Koskoca bir 45 dakika Galatasaray'ın bırakın akınını kaleye attığı bir tek şut yok. Rakip takım Türkiye liglerinde oynasa kümede zor kalır. İkinci yarıda Kalli kendine geldi ya da getirildi ve Hakan Şükür'ü sahaya aldı. Galatasaray da kendine geldi. İlk yarı boyunca kendisinden 10 karış uzun iki stoperin arasında sıkışıp kalan Serkan canlandı. Panionios savunması Hakan Şükür ile ilgilenince Arda'nın pasından yararlanan Serkan, Galatasaray'ın ilk golünü attı.
Eğer Kalli yine böyle garip bir takımla sahaya çıkmazsa Galatasaray iki hafta sonra İstanbul'da Austria Wien'i de yenecektir. Ama Galatasaray'da birilerinin hem Kalli hem de Lincoln ile ciddi ciddi konuşması gerek.
TANJU ÇOLAK: 'ŞÜKÜR'LER OLSUN (FOTOMAÇ)
Trabzon maçından sadece Linderoth-Barış yer değişimi ile ki bu da değişiklik sayılmaz aynı kadro ile çıkması demek ki işi bir şans golüne bıraktığını açıkça gösteriyordu. İşin en tuhaf tarafı da mutlak galibiyet alması gereken bir maçta Nonda, Hakan Şükür, Ümit Karan gibi Türkiye'nin en klas ve en etkili forvetlerini kulübede oturttu. Böyle bir kadroyu niye çıkardığını, nasıl bir mantık içinde açıklayacak merak ediyorum doğrusu.
Pozisyon dahi bulamadığımız ilk yarının ardından Hakan Şükür tam anlamıyla oyuna girerek deyim yerindeyse Galatsaray'ın maçı koparmasında büyük rol oynadı. Serkan'a yaptığı asistle hem penaltı kazanmasına hem de skor 2-0 iken rakibin 10 kişi kalmasına neden oldu. Tabiki bu arada hakem kadrosuna da gerçekten teşekkür etmek gerekir. İkinci yarıda Hakan ve Mehmet Güven değişiklikleri cuk oturdu. Nitekim 83 dakikada Mehmet ortaladı Hakan Şükür'le güzel bir kafa golü buldular. Sonuç olarak; Kalli daha önceki roportajlarında da belirttiği gibi hep tek yarılı iyi oyunlarını bu maçta da tekrarladı. Kazanılan bir maçın arkasından konuşulmaz ama papaz her zaman pilav yer mi, seyredip göreceğiz.
ZAFER ERTEM: HAKAN GİRDİ MAÇ BİTTİ (FOTOMAÇ)
G.Saray'a galibiyet yani gol lazımdı ama Alman sakatlıkları geçen ve iyileşen resmi golcüler Hakan Şükür, Nonda, Ümit Karan hatta Özgürcan bile kulübeye hapisti. Uğur, Song, Servet ve Volkan'dan oluşan klasik defansın önünde Mehmet Topal tek ön libero, onun da önünde orta saha Hasan, Linderoth, Lincoln ve Arda'dan oluşuyordu.
G.Saray'a gol lazımdı ama dakikalar 40'ı gösterdiğinde Cimbom'un etkili bir şutu bile yoktu. İkinci yarıya Kalli, Hakan Şükür ile başladı. Forvet ikilenince G.Saray rakibini kendi sahasına hapsetti. Bu baskı Serkan ile golü getirdi. Ofsayt kokan pozisyonda Serkan kaleci Tambasis'i de çalımlayıp G.Saray'ı öne geçirdi. Gol sonrasında G.Saray akın akın rakip kaleye inmeye başladı. Yine Serkan ile (bana göre kendini yere atması hakem Mallenco'ya göre ise rakip tarafından düşürülmesi) kazanılan penaltıyı Song ağlara bırakınca G.Saray bir anda farkı ikiye çıkardı. Makos kırmızı kart görünce G.Saray maçın tek hakimi oldu. Hakan'ın golü maçı da, Panionios'u da bitirdi.
KANAT ATKAYA: AAAAH! AHH!.. (HÜRRİYET)
GALATASARAY, dün akşam ilk yarıda Panionios karşısında o kadar kişiliksiz, o kadar silik, o kadar berbat oynadı ki; tarif etmek için futbol terimleri yerine marangozluk terimlerini kullanmak gerekir!
Sonra Hakan Şükür "Siz konuşun, ben işimi yapıyorum" dercesine (Aslında o da sadece işini yapacak tabii!) kafa golünü attı, kendi rekorlarından birini daha geliştirdi.
Şimdi bekle bakalım diğer maçların sonuçlarını...
Aaaah! Ah!
Neyse bu galibiyet önemliydi, çıkmadık candan umut kesilmez...
İLKER YASİN: KALLİ'NİN BİTMEYEN ŞANSI (HÜRRİYET)
Yepyeni bir ekip ve bir ruh yarattı. Herkes bir teknik adamın bu kadar kısa sürede, böylesine kaliteli bir futbol oynayarak kabuk değiştirdiğine inanmakta zorlanıyor. Kendisinden 4 gömlek alttaki takımları savunma ağırlıklı sistemiyle alt eden taktik anlayışından dolayı kutluyor Kalli'yi. UEFA Kupası'nı kazanmış bir takımı, amatöre yakın ekipler karşısında bu kadar kişilikli oynattığı için Feldkamp'a tapmak lazım aslında. Takım içinde sevgi, arkadaşlık dengesini Kalli kadar kimse kuramazdı.
UEFA'da grup maçı oynuyorsun. Hakan'ın, Ümit Karan'ın kulübede ise gol umudun Serkan mı? G.Saray'da bir değişim varsa, sarı kırmızlılar bu değişimi bu kadar alt seviyede mi yaşamalı? Maç içinde göz yaşlarını sürekli silen Kalli maç sonrasındaki bu şans tebessümlerini ne kadar sürdürecek? Sonuç olarak G.Saray kendisine hayranlıkla bakan takımların bulunduğu gruptan çıkma şansını son karşılaşmaya taşımayı bildi. İnanın bu Feldkamp'la, bu da büyük başarı.
30-11-2007, 15:51
CABBARİ
hehehe osman tanburacı yine döktürmüş haklı olarak:)
selametle