Hastaymış Ortadoğunun Siyasi Köç....

Dünyada, Ortadoğunun "siyasi köçeği" olarak tanınan Talabani bizim etkili ve de yetkilililerimizin binbir ricası üzerine; hatta bu rica kara harekatının başladığı birinci gün de "Lütfen bizimde ülkemizi ziyaret edin, sayın Talabini yalvarvarmalarına" dayanamıyan zat dün ülkemizi ziyarete geldi. Bu zat ki PKK'yı kurulduğu 1977 veya 78 yılında ilk tanıyan zattır. Bu bilgiyi verdikten sonra şimdi son gelişen olaylara bir bakalım. Türk ordusuna sınırlı sorumlu bir kara harekatı yapabilirsiniz dedi ABD. Türk ordusu bu kasıtlı olarak geciktirilmiş harekatı büyük bir başarıyla tamamlayıp çıktığı bir sırada ABD Savunma Bakanı ve Başkanı oradan kısa sürede çıkmamız gerektiğini dillendirmeye başladılar. Hem de tüm diplomatik nezaket kurallarını çiğneyerek. Yani başarılı bir operasyon siyasi malzeme yaptırıldı. Bu karmaşa içinde Okyanus ötesinden garip garip sesler gelmeye başladı. "PKK ile silahlı mücadele çözüm değil; masaya oturun anlaşın". Ve tamda bu arada PKK'yı ilk tanıyan kişi sanki Irak'ın özgür iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanıymış gibi Türkiye'ye davet edildi. Ve geldi. Gelirken uçağın merdivenlerini benden daha çevik hareketlerle çıkan adam, nedense Anıtkabrin merdivenlerini çıkarken hastalığı aklına geldi. Ve o merdivenleri çıkamadı. Yazıklar olsun bu anlı, şanlı ve şerefli ülkemizi böyle çadır çakallarının uğrak yerine döndürenlere.
Mecbur musun kardeşim siz ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün huzuruna çıkarmaya Afrika'nın kapşonlu yamyamlarını, Irak'ın çadır çakallarını ve ATATÜRK'e zerrece saygıgısı olmayan bu ne idüğü belirsizleri? Çıkarmayın kardeşim. Kendi konutlarınızda ağırlayın ve yolcu edin. Bu ATA'ya saygısızlık sabrımızı taşırıyor bilesiniz.
Saygılar.

Alıntı:

---

emmi Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Dünyada, Ortadoğunun "siyasi köçeği" olarak tanınan Talabani bizim etkili ve de yetkilililerimizin binbir ricası üzerine; hatta bu rica karaharekatının başladığı birinci gün de "Lütfen bizimde ülkemizi ziyaret edin, sayın Talabini yalvarvarmalarına" dayanamıyan zat dün ülkemizi ziyarete geldi. Bu zat ki PKK'yı kurulduğu 1977 veya 78 yılında ilk tanıyan zattır. Bu bilgiyi verdikten sonra şimdi son gelişen olaylara bir bakalım. Türk ordusuna sınırlı sorumlu bir kara harekatı yapabilirsiniz dedi ABD. Türk ordusu bu kasıtlı olarak geciktirilmiş harekatı büyük bir başarıyla tamamlayıp çıktığı bir sırada ABD Savunma Bakanı ve Başkanı oradan kısa sürede çıkmamız gerektiğini dillendirmeye başladılar. Hem de tüm diplomatik nezaket kurallarını çiğneyerek. Yani başarılı bir operasyon siyasi malzeme yaptırıldı. Bu karmaşa içinde Okyanus ötesinden garip garip sesler gelmeye başladı. "PKK ile silahlı mücadele çözüm değil; masaya oturun anlaşın". Ve tamda bu arada PKK'yı ilk tanıyan kişi sanki Irak'ın özgür iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanıymış gibi Türkiye'ye davet edildi. Ve geldi. Gelirken uçağın merdivenlerini benden daha çevik hareketlerle çıkan adam, nedense Anıtkabrin merdivenlerini çıkarken hastalığı aklına geldi. Ve o merdivenleri çıkamadı. Yazıklar olsun bu anlı, şanlı ve şerefli ülkemizi böyle çadır çakallarının uğrak yerine döndürenlere.
Mecbur musun kardeşim siz ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün huzuruna çıkarmaya Afrika'nın kapşonlu yamyamlarını, Irak'ın çadır çakallarını ve ATATÜRK'e zerrece saygıgısı olmayan bu ne idüğü belirsizleri? Çıkarmayın kardeşim. Kendi konutlarınızda ağırlayın ve yolcu edin. Bu ATA'ya saygısızlık sabrımızı taşırıyor bilesiniz.
Saygılar.

---

aynen harfi harfine katiliyorum,bakalim daha neler olucak

Emmi kardeşim, cahil halkımız daha neler oluyor bitiyor farkında değil. Dinimize bağlı olan milletimizin, dini sömürüler ile kafasını karıştırıp, iyice fakirleştirip kömür ve erzak ile oylarını satın almak bunların siyasi oyunları. Koskoca valiyi, kaymakamı, erzak ve kömür dağıtmak için vatandaşın ayağına gönderip, bunuda ben böyle yapıyorum varmı diyeceğiniz diyen kafalardan ne beklersin. TC nin onuru hiçbir zaman bu kadar ayaklar altına alınmamıştı.
Valla emmi kardeşim, yazılacak, anlatılacak o kadar çok şey varki burada bunları yazmanın olanağı yok. Ülke elden gidiyor ama benim halkım hala uyanamadı. Milliyetciliği ile övündüğümüz bir parti de bunların eteğine yapışmış gidiyor. Ama ne karşılığında bunu sorgulamak lazım. Ne yazıkki muhalefette de adam yerine koyulup oy verecek parti yok. Selamlar.

Merak etme Kemal kardeş, bireysel olarak yaptığımız hataların faturası nasıl bizlere kesilliyorsa; halklarında yaptığı hataların faturası kesilip önlerine konmuştur. Tarih sayfaları bunun örnekleriyle doludur. En basiti Almanya örneği. Adolf Hitler'de Almanya'nın başına seçimle gelmişti. Dünyayı ateşe verdi ve Alman halkının yaptığı o hatanın faturası önlerine koyuldu. Hala ödemekle meşgul. Güzel yurdum insanının yaptığı bu fatura da önüne koyulacaktır. Ama bizler yani ATATÜRK nesli dik durmak zorundadır tüm olumsuzluklara rağmen. O'nun devrim ve ilkelerinden milim saptığımızda burnumuz b..tan kurtulmuyor. Ama şunuda unutmayalım ki karanlığın en koyu olduğu zaman şafağın attığı zamandır.
Saygılar.

Milletimiz bilinçli olarak öyle fakirleştirildiki, vicdanımız cüzdan arasında kaldı. Daha önceler olsaydı hesap kesilirdi ama bundan sonra sanmıyorum. Belirli kesimlerin mücadelesi olacaktır da, vicdanı ençok cüzdan arasında kalan kesim olan görsel ve yazılı medya, mücadele edenlerin sesine yer vermeyecektir. Yolsuzluklar öyle büyük boyutlardaki fakir halkımızın cebine girecek para belli kesimlerin cebine kaynak olarak aktarılıyor.