Nasreddin Hoca: Saksağanın alasımı çok karasımı çok ?
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Nasreddin Hoca: Saksağanın alasımı çok karasımı çok ?
Rahmetli babam dan duyduğum bir hikayeyi hala güncelliğini koruduğu için sizinle paylaşmak istiyorum.
Nasredin Hocanın köyünde tüm köylünün, birlikte konuşup, karar almaları gereken bir sorun varmış.Köy bekçisi gündüzden ev ev dolaşır akşam ki yapılacak köyiçi denilen toplantıya herkesi davet edermiş.Köylüler tarlada çalıştıktan sonra yorgun argın doğru köyiçine gider ve bir an evvel konuşup evlerine dönmek isterlermiş, ama her defasında Nasreddin Hoca bir başka şey ortaya atar, köylü yok öyley di, yok böyley di diye tartışmaya başlarlar ve bir türlü asıl konuya gelemezlermiş. Her seferinde geç vakitlere kadar tartışır sonrada evlerine dönerlermiş.
Bir gün köy ağası bu durumu farkediyor ve köy bekçisine yine bir toplantı çağrısı yapmasını ama, Nasreddin Hocaya fark ettirmemesini ve onu da çağırmamasını söyler. Köy Bekçisi evlere tek tek giderek akşam ki köyiçi toplantısını duyurur ve herkese de tembih eder.
-Aman hoca duymasın şu meselemizi beş dakikada halledelim.
Bekçinin bu kenardan köşeden evleri ziyaret etmesi Hocanın gözünden kaçmaz ve Bekçiye seslenir
.-Bekçi Baba, sanırsam bu akşam bir köyiçi var ama, ben gelemiyorum yorgunum. Fakat merak ettiğim bir konu var, bir ara onuda konuşun der. Bekçi hocanın kendiliğinden gelmemesine sevinir,
-Aman Hocam siz zahmet etmeyin söyleyin ben ileteyim komşulara.
Bekçi bu basit soruya sevinerek oradan ayrılır.Akşam köyiçi toplantısında herkes sevinçli, hoca yok,
-Hemen beş dakika da şu meselemizi halledelim derler. Köy Bekçisi vazifesini güzel yapmanın verdiği havayla söz alarak,
-Yalnız komşular Hocanın bir de müşkülü varmış size selam etti bir ara onuda bir konuşsun komşular dedi.
Köylüler merak la
-Ne imiş ki Hocanın müşkülü ? diye sorarlar. Bekçi devam eder konuşmasına,
-Hoca merak ediyormuş Saksağanın alası mı çok karası mı?
Köylüler hemen başlamış fikir yürütmeye
-Karası çoktur kanatların da az biraz ala vardır.
Yok demiş birisi
-Alası çoktur kanatlarını açınca vücudundan çok daha büyüktür
derken köylülerin hepsi başlar taraf olmaya fikir yürütmeye söze karışmaya ve asıl meselelerine hiç başayamadan sabahı ederler ve bir daha ki sefere diyerek evlerinin yollarını tutarlar.
Nasreddin Hoca güzel güzel uyuduğundan erken den kaklmış bahçe de çayını yudumlar ken yorgun argın uykusuz eve dönen komşusunu görür seslenir.
-Komşu ben gelemedim ne oldu halledebildiniz mi köy meselesini?
Komşusu burnundan soluyarak,
Sen gelmedin ama allı karalı haberlerin geldi der.
Türkiye'de de işler böyle ilerliyor. Memleket sorunları yerine başka şeylerle uğraşmaktan geri kalıyoruz. Cumhuriyetten sonra yapılanan devletler her alanda bizi geçtiler. Biz Atatürk'ten sonra hep Hoca'nın otaya attığı gereksiz sorunlarla uğraştık. Ve mutsuz yöneticilerin mutsuz vatandaşları olduk.
