Recm gibi yaaa...!!!

AKP ; sınıf değil , bir hizmet partisi olduğu için yine çuvalladı.
Ve AKP "1 Mayıs 2008 İstanbul"da yine sınıfta kaldı.

Ben önce Şişli'de , sonra Taksim'deydim.



"Maşa" olan bir "İstanbul Valisi" ile , emrindeki Emniyet Müdürü ; işçileri Taksim'e yaklaştırmadılar...!!!
İnatlaşmanın da hiçbir anlamı yoktu.!!!
Aferin Vali Bey'e....!!!
Ve de aferin İstanbul Emniyet Müdürü ; Cerrah Bey'e....!!!
"Başşehir İstanbul" ! şimdilik kurtuldu...!!!!!!!!!!

Televizyonlarda hepimiz gördük :
Bir polis , kaldırımda yardım bekleyen bir genç hanıma tekme atabiliyor.!!!
Olur mu ..?
Hangi ruh hali , ya da nasıl bir eğitimdir ki bu ; kaldırımda ,çökmüş çaresiz bir hanımın kafasına tekme atabilir...
Sonra bir başka polis bir daha...
Bir nedenle kaldırıma çökmüş , yardım bekleyen bir hanıma , bırakın polis olmayı ; hangi "insanlık" tekme atar ya...!
"Ayak-Baş" konusunda kafası karışık şartlandırılmış bir polis bile insanlığını düşünebilmeliydi...
Ama olmadı.
Şeriat şartlanmışlığı ; sağduyu tanımadı.
Lanet olsun...!

Orada ruhu sıhhatli , dinleyen , anlayan polisler de vardı.
Gördüğüm 2 olayda iki hanım ile taksi şöförü bu nedenle şanslıydılar.
Sözü geçen bu sivil polis ile , ruhu sıhhatli diğer polisler insanlara yardımcıydılar...
Bunları ve bu gibileri saygı ve sevgi ile anacağım.

Peki ya diğerleri !
Bütün bunlar , olur da ; ancak şeriatta olur...
Şeriatın polisleri misali.

"Recm" gibi.!!!!
Hatırlayın "recm" görüntülerini.!!!!
Kafasına çuval geçirilmiş , çökmüş kadını ; bu kadına taş atanları , bu zavallı kadının parçalanan kafasından fışkıran kanları hatırlayın.
Kafasındaki beyaz çuvalın yavaş yavaş kırmızı oluşunu hatırlayın.
Kafasında çuval olup da yediği taşlara rağmen kalkmak isteyen , kalkamayan bu kadını hatırlayın...Taşları yedikçe doğrulamayan ; bu kadını hatırlayın.....
Ve...yavaş yavaş böyle bir ölümü hatırlayın.
Çökmüş ve çaresiz o kadının , taşlarla gelen kafatası dağılmış ölümünü hatırlayın.

Şeriat böyle birşey işte...

O ; eğitimsiz !, özgüvensiz ,zavallı , belki de ; tarikatçı ve şeriatçı polis aynısını yapmadı mı ?
Çaresiz bir şekilde kaldırımda oturan bir hanımın kafasına tekmeyi ; atmadı mı ?
O çaresiz hanım ; tekmeyi yer yemez tekrar olduğu yere yıkılmadı mı ?
Gerisini televizyonda göremedim...
Görmek istemedim...

Vali Muammer Güler Beyefendi'yi ; "hizmetli "olarak bilirdim de bu kadarını da doğrusu beklemezdim.
Demek ki ; benim "Vali"m ; birilerinin ! bir bekçisi.
Şeriatın "Kadın"a değer vermediğini bilirdim de ; bu kadarını asla beklemezdim.

Neymiş "...ayakların baş olduğu yerde kıyamet kopar" mış....!!!
Neymiş ; "..Devlet meydan okutmadı"ymış.
Hadi canım siz de...!!!
AKP ve yalakaları ; lanet olsun hepinize...

Özet şudur : 1 Mayıs 2008'de AKP'nin dediği olmuştur.!!!
AKP bu ül***i yine kandırmıştır.


Krizi yönetememiştir.

Günü geldiğinde ; mutlaka hesap vermelidirler


Onlar bu ül***i "baş" ya da "ayak" diye bölenlerdir.

Tarih , bu gibilerin ne olduklarını ve sonlarını açık açık yazıyor...!!!

Nejat Gözen

bu yorumunuzun üstüne mail ile gelen iletiyi görüşlerinize sunuyorum.

K. Bülent Aslankurt


KANALTÜRK HAKKINDA

Bir avuç gözü kara 'deli gönül'ün, varlarını yoklarını ortaya koyup, inandıklarını dile getirip düşündüklerini söyledikleri, AKP'ye sert muhalefet yapılan, ama karşıt görüşlere de yer veren, birbirinden donanımlı ve yetenekli insanların, beş aydır maaş almadan, özveriyle çalıştıkları bir televizyon kanalı. Bir özelliği var: Çok seyrediliyor.

Vay sen misin etine buduna bakmadan AKP'ye kafa tutmaya kalkan dendi ve AKP İktidarı, küçücük Kanaltürk'ü 'bitirme' planında önce Maliye'yi kullandı. Onlarca müfettiş bir yıldır ablukaya aldı kanalı. Yetmedi, reklam verenlere tek tek telefon açtırıldı, gözdağı verdirildi.
Derken RTÜK sopası devreye girdi, dünya medya tarihine geçecekcezalar kesildi. Son darbeyi, üç gün boyunca reklam yasağıyla indirdiler. Neymiş efendim? Yolsuzluk ve Yoksulluk programında bir tekzip 20 saniye sonra döndürülmüş. Ama döndürülmüş, hem de gecikmeden dolayı özür dilenerek bir kez daha döndürülmüş. Hiçbir biçimde cezayı hak etmiyor
Kanaltürk. Hele 20 saniyelik bir gecikmeye, üç günlük reklam
kesintisi, insafsız bir infaz!

İnfazcı niçin RTÜK? Çünkü Tuncay Molloveisoğlu, ki bence Uğur
Mumcu'dan sonra Türkiye'nin en iyi araştırmacı gazetecisidir, Yolsuzluk ve Yoksulluk programında Almanya'daki Deniz Feneri Derneği ve Kanal 7'ye yapılan baskınla tutuklanan yöneticilerini gündeme getirdi. Alman polisi,Deniz Feneri'nin 'yoksullara yardım' diye topladığı 14 milyon euro'nun kayıp olduğunu ve bu paradan 7 milyon euro'nun Kanal 7'nin Almanya şubesi
Euro 7'ye aktarıldığını tespit etmişti! Ama Tuncay Mollaveisoğlu
araştırmayı derinleştirince:

RTÜK başkanı Zahit Akman'ın Kanal 7'nin kurucuları arasında olup, bu görevinden ancak RTÜK üyesi seçildikten sonra 30 Eylül 2005'te ayrıldığıve... Kanal 7 hisselerini Alman polisi tarafından tutuklanan Deniz Feneri Derneği Başkanı Mehmet Gürhan'a devrettiği, iddiasına da ulaştı. Hem de belgeleriyle!

Belgelerle destekli bu iddia, CHP'li Milletvekili Emin Koç tarafından meclis gündemine taşındı ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın önünde soru önergesi olarak duruyor.

Zahid Akman'ın RTÜK'ü, işte başkanına yönelik bu yolsuzluk iddiası yüzünden infaz ediyor, Kanaltürk'ü. Ve iddianın ucu kimbilir kimlere dayanıyor ki kaybolan 14 milyon euro'luk 'yoksul yardım' larında, AKP İktidarı da Kanaltürk batınca rahat bir soluk alacak... mı dersiniz ?

Fos büyüklük var, pos büyüklük var. AKP'ninki fos büyüklük.
Yoksa bu kadar korkar mıydı, küçücük Kanaltürk'ün posundan?

siyasi mevzular forum kuralları gereği yasaktır

Konu Kapatılmıştır!!!!