Avrupali Şovalyeler

AVRUPALI ŞOVALYELER

Avrupalı Yalancılar Birliği ne göre AKP ne bulunmaz bir hint kumaşıymış.
Küresel emperyalizmin Avrupalı sesleri iyiden iyiye tozuttular.
Ya ne dediğinin farkında değiller, ya da kafayı yediler.
Avrupa dan gelenler gözümüzün içine baka-baka önce güzel bir fırça çekiyor, tehdit ediyor. Sonra da aklı verip alkış tufanlarıyla ülkelerinin yolunu tutuyorlar.
Kraliçe, Legenlik, Osso, Mosso, Barutso, ogul, rehin derken şimdi de Avusturyalı Fisher efendi ortaya çıktı.
Konuşma sırası Fisher efendide.
Kendi ülkelerinde söyleyemediklerini, karınlarında taşıdıkları ağrıları önce bizimkilerin izniyle sonra İsa nın buyruğuyla bol keseden savurup gidiyorlar.
Efendilerinin her biri birer koloni başkanı sanki.
Kim bunlar Allah aşkına...
Vay efendim AKP kapatılır mıymış?
Kim buna cüret edermiş?
Demokrasiye ayıp oluyormuş.
Avrupa nın özgürlük anlayışında bu yokmuş.
Kendi ülkelerinde bunlara hiç rastlanmazmış.
Hani şu Avrupa dedikleri soytarılar ülkesini tanımasak tarihlerinde ki kara lekeleri bilmesek, Birinci, İkinci Dünya Savaş larını yaşamamış olsak, Irak ta, Afganistan da kanlı ellerini görmemiş olsak, vahşi kapitalist ruhlarının dünyayı nasıl köleleştirmek istediklerini bilmesek bu densizlerin küstahça sözlerine belki inanırdık.
Yüzyıllarca ortaçağın karanlığında giyotinlerle kelle kesen, uygarlık budalalığına sömürgeci ruhlarıyla tutunmuş ırkçılığın yüzkarasını kimliklerinde taşıyanlara hopppp diyecek bir babayiğit yok mu şu ülkede? Hepten mi öldük Allah aşkına? Bu ne rezalet? Bu ne kepazelik?
Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen insanını da anlamak zor gerçekten..
En soldan, en sağına bölücüsünden gericisine tam bir teslimiyet içindeler. Her birisinin kafasında farklı bir Türkiye. Ül***i dünya haritası üzerinde bir yere yakıştıramadılar. Bu nasıl bir ruhtur? Bu nasıl bir anlayıştır? Bu nasıl vurdumduymazcasına bir sorumsuzluktur? 12 Martlar, 12 Eylüller belli ki bunun için yapılmış bu ülkede. Tornadan çıkmış teslimiyetçi zihniyetler oturmuşlar başköşeye.
Daha dün emperyalizme karşı özgürlük ateşinin yakıldığı 19 Mayıs bağımsızlık ateşinin coşkusunu hep birlikte kutlamadık mı? Anıtkabir e çelenkler koyup nutuklar çekmedik mi? Mustafa Kemal Atatürk ün "TÜRK ULUSU İÇİN BAĞIMLI YAŞAMAKTANSA ÖLMEK DAHA İYİDİR" diyerek Samsun a çıkmasını bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin ateşinin yakıldığı tarih olarak kabullenmedik mi? Samsun da yakılan özgürlük ateşini TBMM açılmasıyla bütünleştirmedik mi? 19 Mayıs gününü Atatürk ü Anma Gençlik ve Spor Bayram ı olarak kutlamadık mı?.
Bütün bunların hepsini yapsak da bu densiz Avrupalının bir bildiği var. Ektiklerini biçmeye çalışıyorlar. Bu soytarılar boşa konuşmuyorlar.
Geçmiş tarihi bir anımsayalım. Ayaklarının altına kırmızı halılar serdiğimiz Kraliçe Elizabeth 12 Mart 1971 in ardından gelmişti Türkiye ye. Deniz Gezmiş lerin asılışları nedense bu gelgitlerle ilişkilendirilmiyor. 12 Martlar da nedense kraliçeleri hiç görünmüyor.
Aynı kraliçelerinin hükümetinin başbakanı 12 Eylül ertesinde askeri cuntayı öven bir açıklama yapmıştı. Kimi batıcı diplomatlarımız da şaşırmışlardı. "Demokratik İngiltere cuntayı nasıl destekler" diye sağda solda dostlarına söylemişlerdi.
Ne diyordu ABD 12 Eylül cuntası için "Bizim çocuklar başardılar".
12 Eylülün batıda ABD ve İngiltere tarafından neden desteklendiğini görmeyecek kadar saf olmamak gerek.
Leğenlikli, Ossolu, Rehinli, Fisher li Avrupalı öncü piyonlarını hemen ardından kraliçeleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün davetiyle AKP hükümeti ve onun Avrupa ve İngiltere yi çok mutlu eden uygulamalarına sağlam bir destek vermek için boy gösteriyorlar. Hem de AKP hakkında açılan kapatma davasının sürdüğü bir dönemde kralların, kraliçelerin ziyaretleri birileri için çok anlamlı olsa gerek. Boğaz da ki zırhlıda düzenlenen resepsiyon da, kadehler ne için kalktı? Kılıçlar kimin için çekildi? Süslü maskelerin arkasında saklanmış kirli yüz kimin?
Bütün bu olaylar AKP hükümetini memnun etti. Önemli olanda buydu. Kraliçelerinin ziyaretlerini İngiliz hükümeti belirler, ona yol gösterir. Afrika'ya ya da sömürgelere gidildiğinde bütün bunların hesapları yapılır.
ABD, Londra ve Bürükselin AKP hükümetine gözü kapalı sahip çıkmaları boşuna değil.
Bunu sağır sultan duydu.
Ya biz?????
AŞUR EYLEN