3 Haziran 2008Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla), (DHA) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, hayatını düzene sokacaklarını ve daha çok para kazandıracakları vaadiyle, 3 falcıya yaptıkları büyü ve tılsım karşılığında son 1 yılda 12 bin Euro kaptırdığını ileri süren muhasebe müdürü 34 yaşındaki Ayşe K. çılgına döndü.
“İşlerim iyiye gideceğine daha da bozuldu, iflasın eşiğine geldim, hayatım sizin yüzünüzden kabusa döndü” diyerek, kendilerine ‘Rebeca’, ‘Christina’ ve ‘Marica’ takma adlarını veren falcı anne ile 2 kızının evini basan K., jandarmanın araya girmesiyle sakinleştirilebildi. Jandarma suçlamayla ilgili soruşturma başlattı.
Bodrum'da özel bir şirkette muhasebe müdürlüğü yapan bekar Ayşe K., yaklaşık 1 yıl önce, kötüye giden işlerini düzeltip daha fazla para kazanmak ve bireysel ilişkilerini iyileştirmek için çareyi falcılarda aramaya karar verdi. Bodrum'un Güvercinlik Köyü'nde oturan ve takma adları Marica, Rebeca ve Christina olan üç falcıyla irtibata geçen muhasebeci K., iddiaya göre çeşitli periyotlarda yaptırdığı büyü ve tılsımlar için toplam 12 bin Euro ödedi.
8 seansı için 7 bin Euro ödediği büyülerin bugüne kadar hiçbir etkisini göremediğini, 5 bin Euro verip satın almak zorunda bırakıldığı ve altın olduğu savunulan tılsımlı nazar boncuğunun ise sahte çıktığını iddia eden muhasebeci K., çileden çıktı. Bodrum Cumhuriyet Savcılığı'na ve jandarmaya gidip şikayetçi olan muhasebeci, kendisi gibi 8 kişinin daha aynı yöntemle dolandırıldığını kaydetti, hızını alamayınca da soluğu falcıların evinde aldı.
Evin bahçesinde, çevrede sadece takma adlarıyla bilinen anne 64 yaşındaki N.D. (Marica), kızları 37 yaşındaki J.D. (Christina) ve 32 yaşındaki Ş.D. (Rebeca) ile muhasebeci Ayşe K. arasında tartışma çıktı.
Aldatıldığını ve 1 yıl içinde toplam 12 bin Euro tutarında dolandırıldığını ileri süren K., “İşlerim iyiye gideceğine daha da bozuldu, iflasın eşiğine geldim, hayatım sizin yüzünüzden kabusa döndü” diyerek anne ve kızlarının üzerine yürüdü. Anne N.D. de muhasebeci Ayşe K.'ya saldırdı. Kavganın büyümesi, olay yerine gelen jandarma ekiplerince güçlükle önlendi, karşılıklı küfürleşmeler yaşandı.
Ayşe K., “Bana verilen, tılsımlı ve altın olduğu iddia edilen 5 bin Euro'luk nazarlığın Bodrum pazarında 2 YTL'ye satıldığını öğrenince beynimden vurulmuşa döndüm. Ayrıca, büyülerin hiçbir etkisini görmedim. Tersine, büyü ve tılsımdan sonra tüm işlerim bozuldu, kişisel ilişkilerimde düzen kalmadı. Eşyalarımı satıp haciz ve borçlarımı ödemeye başladım, iflasın eşiğine geldim. Bunları daha önce dile getirdiğimde benden 5 bin euro daha istediler, ödemeye yanaşmayınca da yüzüme karşı beddua ettiler. Allah hepsini kahretsin. Beni yaktılar, bari başkalarının hayatı kararmasın” diye dert yandı.
J.D. ise iddiaları yalanlarken, Atina'da hukuk fakültesinde okuduğunu savundu, Bodrum'da çalıştığı avukata gelen Köroğlu'nun haciz davası için kendilerine altın verdiğini ileri sürdü.
Ancak, büyü ve tılsım yaptıkları belirtilen anne ve 2 kızı hakkında, daha önce de 8 kişinin dolandırıldıkları gerekçesiyle şikayetçi olduğu ortaya çıktı. J.D. hakkında ise kendini avukat olarak tanıtıp dolandırıcılık yapmak suçundan kamu davası açıldığı öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
03-06-2008, 13:18
sarıkanarya_41
Yolsuzlukların üzerine giden gazeteci dövüldü
A.A.Hırvatistan'da organize suç ve yolsuzluk davalarını açığa çıkaran bir gazeteci beyzbol sopalarıyla dövüldü.
Evinin önünde iki kişinin saldırısına uğrayan Yutarnyi List gazetesi muhabiri Duzam Milyus, beyin sarsıntısı ve kolunda kırıkla hastaneye kaldırıldı. 20 yıldır bu tür haberler yapan 47 yaşındaki gazeteci, başlarında kask olduğu için dün gece kendisine saldıranları göremediğini söyledi.
Bu arada Vecernyi List gazetesinde de Milyus'un ismi ve fotoğrafıyla ölüm ilanı çıktığı belirtildi. Gazete, yayını yüzünden özür dileyerek, bunun "prosedürle ilgili bir hata" olduğunu bildirdi. Yutarnyi List editörü Davor Butkoviç, olayın, AB'ye aday bir ülkede özgür basına saldırı olduğunu belirtti.
Butkoviç, "Yayıncıların, tüm devlet kurumlarında adamları bulunan suç örgütlerinden yıllardır tehditler aldığını" da söyledi. Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de geçen ay da karayollarından sorumlu bir yetkili, kentte yolsuzluk olayını ortaya çıkardığı için yine beyzbol sopalarıyla saldırıya uğramıştı.
Yolsuzluk ve organize suçla mücadelenin yanı sıra yargı, kamu yönetimi ve ekonomide reform, 2011'de AB'ye üye olması beklenen Hırvatistan'dan istenen kriterler arasında bulunuyor.
03-06-2008, 13:18
sarıkanarya_41
Hamaney: Bush akıl hastaları gibi
A.A.İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD Başkanı George Bush'un “akıl hastaları gibi davrandığını” söyledi.
Ayetullah Hamaney, İslam Devrimi lideri Ayetullah Humeyni'nin ölüm yıl dönümü nedeniyle mezarı başında düzenlenen anma programında, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başkanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'un politikalarını da eleştirdi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başkanının istikrarsız politikalarının Amerika'nın Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'daki başarısızlığını derinleştirdiğini ifade eden Hamaney, bölge milletlerini “Amerikan zorbalığına karşı direnmeye” çağırdı. Konuşmasında Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başkanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ve sertlik yanlısı ekibini de eleştiren Hamaney, şunları söyledi:
“ABD Başkanı ve ekibindekilere bakıldığında, yaptıklarının akıl hastalarınınkine benzediği görülüyor. Onlar bazen tehdit ediyorlar, bazen da suikast planlıyorlar. Ve bir zaman da geliyor yardım istiyorlar. Bu, deli insanların sendelemesine, sağa sola sallanmasına benziyor.”
03-06-2008, 13:19
sarıkanarya_41
5 bakanın ihracı istendi
3 Haziran 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, mühendis olan 5 bakanın ihraç edilmesini istedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 40. Olağan Genel Kurulu'nda mühendis kökenli 5 bakan için, üyesi oldukları odalardan ihraç edilmeleri önerisinde bulunuldu.
TMMOB 40. Olağan Genel Kurulu, Karayolları Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda başladı.
Divanın oluşturulmasından sonra bazı oda başkanları ve delegeleri, hükümetteki mühendis kökenli bakanlardan Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak (inşaat mühendisi), Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım (gemi mühendisi), Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler (metalurji mühendisi), Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun (inşaat mühendisi), üyesi bulundukları TMMOB'a bağlı odalarından "ihraç talebi" ile oda onur kurullarına sevk edilmesi için ek gündem maddesi olarak önerge verdiler.
Talebin gerekçesi şöyle özetlendi: "Bakanlıkları süresindeki icraatları, kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında ve teknik kalkınması yönünde olması gerekirken, kamu mallarının ve çıkarlarının yerli yabancı sermaye gruplarına feda edilmesi şeklinde gerçekleşmiş ve devam etmektedir."
Divan başkanı da bu öneriyi Kararlar Komisyonu'na sevk edeceğini bildirdi. Konunun, Kararlar Komisyonu'nda genel kurulun son gününde ele alınmasının beklendiği, burada alınacak kararın odalara iletileceğini öğrenildi.
03-06-2008, 13:20
sarıkanarya_41
TÜSİAD: Sanayi sektörü istihdamda başı çekiyor
A.A. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.TÜSİAD, 2008'in ilk çeyreğinde sanayi sektörünün istihdamda başı çektiğini bildirdi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 2008'in ilk çeyreğinde sanayi sektörünün istihdamda başı çektiğini bildirdi.
TÜSİAD, TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi 2008 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemi sonuçları ile ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"2008 yılının ilk üç aylık sonuçlarına göre, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla tarım dışı sektörlerde 355 bin kişilik yeni istihdam yaratılmıştır. İş gücünün, 414 bin kişiyle yaratılan istihdamın üzerinde artması sonucunda tarım dışı sektörlerde işsiz sayısı 59 bin kişi yükselmiştir. 2007 yılının son üç çeyreğinde azalan tarım dışı sektörlerdeki işsizlik oranı; 2008'in ilk döneminde, geçen senenin aynı dönemindeki seviyesine yükselerek yüzde 14,2 olarak gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz bir yıl boyunca, tarım dışı sektörlerde işsizlik oranının aşağı çekebilmesi için yaratılması gereken 550 bin kişinin altında istihdam yaratılmaktadır.
İş gücüne katılım oranının düşmesi, işsizlik oranının daha da yükselmesini engellemektedir. Yılın ilk çeyreğinde, Türkiye genelinde iş gücüne katılan kişi sayısı 158 bin kişi artmasına rağmen, çalışabilir nüfus artışı ile karşılaştırıldığında, iş gücüne katılımın sınırlı olduğu görülmektedir. Aynı dönemde iş gücü yüzde 0,7 oranında artarken, iş gücüne dahil olmayan kişi sayısı yüzde 2,2 artmıştır. Böylece Türkiye genelinde, iş gücüne katılım oranı 0,4 puan azalarak yüzde 45,9'a gerilemiştir. Bu durum özellikle kadın iş gücünde belirginleşmektedir. 2007'in ilk çeyreğinde iş gücü, erkeklerde 219 bin kişi artarken, kadınlarda 61 bin kişi azalmıştır. Erkeklerde, iş gücüne katılım oranı yüzde 69,6 ile sabit kalırken, kadınlarda yüzde 23,4'ten yüzde 22,8'e gerilemiştir. Ekonomik yavaşlama, öncelikle kadın çalışanları etkilemekte ve kadınların iş gücü piyasasından çıkmasına neden olmaktadır.
SANAYİDE İSTİHDAM 211 BİN KİŞİ ARTTI
Sanayi sektörü istihdamı 211 bin kişi artmıştır. 2007'nin ikinci yarısında, ihracat miktarlarındaki artışın yavaşlamasıyla birlikte, 2007'nin üçüncü döneminde 35 bin kişi, son çeyrekte ise 52 bin kişi azalan sanayi sektörü istihdamı, son iki yıllık dönemdeki en yüksek artışını kaydetmiştir. Yılın ilk çeyreğinde, ihraç edilen ürün miktarının yüzde 18,2 oranında yükselmesiyle birlikte sanayi sektörlerindeki istihdam yüzde 5,2 oranında artmıştır. İhracat miktarlarında yaşanan bu artış, 2003 yılından itibaren görülen en yüksek artış olmuştur. İç talebin yavaşlamasıyla beraber ihracatın ön plana çıktığı sanayi sektörü, yaratılan yeni istihdamın belirleyicisi konumundadır.
Hizmet sektörlerinde 2005 yılında 776 bin, 2006 yılında 344 bin, 2007 yılında ise 262 bin yeni istihdam yaratılmıştır. 2008'in ilk döneminde yaratılan yeni istihdam sayısı ise 65 bin kişiye gerilemiştir. 2007'nin ikinci döneminden başlamak üzere, hizmet sektörlerinde yaratılan istihdam giderek yavaşlamaktadır. Ekonominin genişleme döneminde başı çeken ve 2002-2006 yılları arasında 1,9 milyon kişilik yeni istihdam yaratan hizmet sektörü, ekonominin yavaşlamasıyla birlikte istihdam yaratma gücünü yitirmektedir. Bu gelişme, tarım dışı sektörlerde yaratılabilecek toplam istihdam açısından tehlike sinyali olarak değerlendirilmektedir."
03-06-2008, 13:20
sarıkanarya_41
Diyarbakır’da 97 kilo eroin ele geçirildi
3 Haziran 2008Muharrem KONTAZ/DİYARBAKIR, (DHA)DİYARBAKIR’da, polisin düzenlediği uyuşturucu operasyonunda 97 kilo eroin ele geçirildi. Olayla ilgili yakalanan 4 kişiden 3'ü tutuklandı.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, aylardır süren teknik takibin ardından operasyon düzenledi. ‘Aslanağzı 21’ adı verilen operasyonda, bir kamyonette, inşaatlarda kullanılan kalas ve tahtalar oyularak içine yerleştirilmiş, inşaat malzemesi görüntüsü verilmiş 97 kilo eroin ele geçirildi. Olayla ilgili 4 kişi gözaltına alındı.
Polisteki soruşturmalarının ardından adliyeye sevkedilen 4 kişiden 3’ü çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
03-06-2008, 13:20
sarıkanarya_41
'Herkes keneyi çıkartabilir'
3 Haziran 2008Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, (DHA)KIRIM Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı (KKKA) virüsü taşıyan kenelerle ilgili 2004 yılından bu yana araştırmalarını sürdüren Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Zati Vatansever, Yozgat il genelinde yaptığı saha çalışmalarına devam ediyor. Doç.Dr. Zati Vatansever, “Vücudumuza kene tuttuğunda korkmamak gerekir. Her kenede mikrop yoktur. Kene ne kadar çabuk çıkartılırsa, hastalık riski de o kadar azdır. Keneyi çıkartmak için de herhangi bir uzmana gerek yok” dedi.
KKKA Hastalığının görüldüğü bölgelerde araştırma yapan Doç. Dr. Zati Vatansever, hastalık ve kene konusunda bilgi kirliliği yaşandığını ve toplumun yanlış bilgilendirildiğini söyledi. Doç.Dr. Vatansever, “1989 yılından beri kene ve kenelerle bulaşan hastalıklar konusunda çalışmalar yapmaktayım. 2004 yılından itibaren ise KKKA taşıyıcısı kenelerle ilgili saha çalışması yapıyorum. Keneler 200 kadar hastalık bulaştırabilmektedir. Ancak son günlerde yaşanan yoğun bilgi kirliliğinden dolayı toplumda kenenin kendisinin hastalık etkeni olduğu gibi bir yanlış kanı oluşmuş ve toplumda paniğe sebep olunmuştur. Oysa ki; keneler bir hastalık etkeni barındırmadığı sürece çok tehlikeli değildir, ender olarak alerji ve felce neden olabilirler. Keneler taşıdıkları mikropları vücuda tutunur, tutunmaz vermezler. Bunun için biraz zaman gereklidir. Bazı bakteriyel hastalıklarda bu süre 48 saat kadar uzun olabileceği gibi, bazı viral hastalıklarda bu 6 saate kadar düşebilir. Buradan da kenenin ne kadar çabuk çıkarılırsa, hastalık riskinin o kadar düşük olacağı ortaya çıkmaktadır” dedi.
KENE SADECE TÜRKİYE’NİN SORUNU DEĞİL
Kenelerle bulaşan hastalıkların sadece Türkiye’nin sorunu olmadığını belirten Doç.Dr.. Vatansever, “ABD’de yılda 25 bin kişide Lyme Borreliosis görülmektedir. Yine Avrupa'da Laym hastalığı ve Tick-borne encephalitis (Kene ensefaliti) en önemli sağlık sorunları arasındadır. Güney Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Federal eyaletleri de, Türkiye’de olduğu gibi KKKA hastalığı ile uğraşmaktadır. Kenelerle bulaşan hastalıklar söz konusu olduğunda, öncelikli olarak toplumun bilinçlendirilip, keneden korunma yöntemlerini kullanması sağlanmalıdır. Bizim de bunu yapmamız gerekir. Diğer taraftan bu hastalıkların bir çoğu kene sayısının artışı ile ilgili olduğu için buna yönelik tedbirler alınmalıdır. Bu amaçla hayvanların et ve sütte kalıntı bırakmayan ilaçlarla yaz boyunca ilaçlanması en etkili yöntemdir. Geniş doğal alanların ilaçlanması kesinlikle doğru değildir. Bunun yanında küçük park ve mesire yerlerinin çevreye zarar vermeyecek ilaçlarla ilaçlanmasında sakınca yoktur” diye konuştu.
KEKLİK, KARINCA VEYA ÇEKİRGE GİBİ HAYVANLAR KENEYİ TÜKETMEZ
Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Zati Vatansever, “Bugün dünyada kenelere karşı kullanılabilecek bir biyolojik mücadele yöntemi yoktur. Keklik, karınca veya çekirge gibi hayvanların keneyi tüketeceğine ilişkin haberler ise, ne yazık ki; yanıltıcıdır. Anılan hayvanların hiç biri kene popilasyonunu kontrol edemez, hatta keklikler kene sayısının artışına bile neden olabilir. Biyolojik mücadele konusunda bu gibi haberler, toplumda gereksiz beklentilerin oluşumuna neden olmaktadır ve bu durum insanların asıl hedef olan kişisel korunmaya odaklanmasına engel olmaktadır” dedi.
KENE GECİKMEDEN ÇIKARTILMALI
Doç.Dr. Zati Vatanseder, normalde keneye çıplak elle dokunmanın zararsız olduğunu belirtirken şöyle devam etti:
“Ancak bunun el ile ezilmesi ve kenede mikrop bulunması durumunda, mikropların eldeki küçük çizik veya çatlaklardan kana karışması riski vardır. Bu nedenle keneyi çıplak elle tutmak sakıncalıdır. Vücudumuza kene tuttuğunda korkmamak gerekir. Her kenede mikrop yoktur. Kene ne kadar çabuk çıkartılırsa hastalık riski de o kadar azdır. Keneyi çıkartmak için herhangi bir uzmana gerek yoktur. Herkes kendi kenesini çıkartabilir. Zaten, kırsal alanda yaşayan insanlarımız bunu çok iyi yapabilmektedir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken, kenenin üzerine herhangi bir kimyasal madde uygulamamaktır.
Keneyi parmaklarımız yardımı ile çıkartmak en kolay ve etkili yoldur. Burada dikkat edilmesi gereken, parmaklarımız ile kene arasına ağaç yaprağı, eldiven, naylon parçası, peçete gibi bir bariyerin konulması gerekmektedir. Keneyi sabit ve yavaş bir kuvvetle çektiğimizde çıkacaktır. Keneyi çıkartırken bazen ağız organları (başı) deri içinde kalabilir, bunun bir hastalık riski yoktur. Bu, deriye batmış ağaç kıymığı gibi algılanmalıdır. Hastalanan insanların, keneyi kendi imkanları ile çıkaranlar olduğu konusundaki haberler, yanıltıcıdır, gerçekle ilgisi yoktur. Hastalığın oluşumu keneyi nasıl çıkarttığımızla ilgili değildir, kenenin ne kadar uzun süre kan emdiği ile ilgilidir.”
ŞEHİRLERDEKİ PANİK GEREKSİZ
KKKA hastalığının kırsalda yaşayan, tarlada çalışanların hastalığı olduğunu belirten Doç.Dr. Vatansever, “Şehirlerdeki panik gereksizdir. Kırsalda yaşayan insanlar çocukluklarından beri tarlada çalışırken her gün üzerinden kene toplar, buna alışkındır. Bu yüzden de keneyi hastalıkla bağdaştırmazlar. Bazen keneyi geç fark ettikleri de olur. Bu durumda mikrobu aldılarsa bir-kaç gün içinde ateş, baş ağrısı ve aşırı kırgınlık gibi belirtiler oluşur. Ancak, kırsaldaki insanlarımız bu gibi belirtileri genellikle ciddiye almazlar, ‘tarlada çalışırken terledim, rüzgar vardı, kırılmışım biraz’ deyip, geçiştirirler. Oysa ki, bu belirtileri bir kaç gün önceki kene tutması ile bağdaştırıp, doktora gitseler, erken müdahale şansı olacaktır” diye konuştu.
03-06-2008, 13:21
sarıkanarya_41
AİHM'den türbana 1 ret, 1 kabul
3 Haziran 2008hurriyet.com.trAİHM, derste türban takmak isteyen öğretmenleri haksız buldu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başörtülü öğretmenlik yaptıkları için işlerini son verilen Fatma Karaduman and Sevil Tandoğan'ın yaptığı başvuruyu karara bağladı.
AİHM, başörtüsü yasağı nedeniyle din ve inanç özgürlükleri ihlal edildiğine dair iddiayı reddetti. Oybirliğiyle alınan kararda daha önce alınan Leyla Şahin kararına gönderme yapıldı. Bu gönderme türban konusunda AİHM'in içtihatının oturduğu yorumlarına neden oldu.
Mahkeme Leyla Şahin kararında, başvurucunun laik bir ülkede olduğunu bilmesine rağmen okulda başörtüsü takmak istemesinin haksız olduğunu vurgulamıştı.
Karaduman ve Tandoğan'ın başvuru yaptığı diğer konu ise adil yargılanmadıkları iddiasıydı. Mahkeme Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başsavcısı'nın mütaalasının kendilerine geç ulaştırılmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar verdi.
Mahkeme başvurucuların manevi tazminat olarak 400 bin euro ve mahkeme masrafları için 20 bin euro talebini de reddetti.
03-06-2008, 13:21
sarıkanarya_41
İzmir'de CHP varoşta, AKP plajda oy peşinde
3 Haziran 2008Elif DEMİRCİ/İZMİR, (DHA)İZMİR'de siyasi partiler, yerel seçim stratejilerini oy potansiyellerinin düşük olduğu bölgeler üzerine kurdu. CHP varoşlarda, AKP ise plajlarda seçmenden oy istiyor.
Son seçimlerde varoşlardaki desteğini Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'ye kaptıran Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
, bir hezimet yaşamamak için gecekondu bölgelerine ağırlık verdi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
en güçlü olduğu sahil ilçelerinden çekilerek, varoşlara girdi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'nin çekildiği yerleri ise Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
dolduruyor.
Kapatılması için dava açılan parti, İzmirliler'in gönlünü, kurduğu ‘Önyargı timi’ ile fethetmeye çabalarken, ilginç stratejilerle de şaşırtıyor. 25 yıldır Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'in Çeşme İlçesi'nde oturan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İlçe Başkanı Atilla Certel, ilçede partisinin oy oranını artırmak için plajlarda, barlarda ve beach club'larda propaganda yapıyor. Güneşlenen, denize giren ya da kumsalda içkisini yudumlayan tatilcilerin yanına giderek kendini tanıtan Certel, onlara Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'nin 5 yıllık icraatlarının yer aldığı kitapçık ile Genel Merkez'in her ay düzenli olarak çıkardığı ‘Türkiye Bülteni’ni dağıtıyor.
Beden dili ve iletişim konularında kişisel gelişim eğitimi alan Certel, özellikle gençlerle çok iyi diyalog kurduğunu belirterek, “Partiye karşı önyargılı olan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'ye kesinlikle oy vermeyecek birini bile ikna edebiliyorum. Genel Merkez'in ‘her ilçe seçmen sayısının en az yüzde 10'u kadar üye yapmalı’ talimatını yerine getirdik. Çeşme'de 2 bin 800 kişinin yakasına Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
rozeti taktık. Amacımız bu oranı yüzde 40'a çıkarmak. Bunun için de sezonun açıldığı 1 Haziran Pazar günü plajlara, barlara, beach club'lara girerek propaganda yaptık. Zayıf olduğumuz alanda güçlenmeye çalışıyoruz” dedi.
03-06-2008, 13:22
sarıkanarya_41
nşallah bilgisayar yanılır!
Altan TANRIKULU 3 Haziran 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Euro 2008 başlamadan önce, PlayStation'da oynandı. Bakın Türkiye kaçıncı oldu, şampiyon kim oldu.
7 Haziran akşamı saatler 21.45’i gösterdiğinde sadece Türkiye sınırları içindeki değil, dünyanın dört bir köşesindeki Türk vatandaşlarının gözü İsviçre-Türkiye maçında olacak.. Kalpler galibiyet için atacak... Lig TV’de Melih Şendil’in, atv’de Erdoğan Arıkan’ın “Gooooooool” diye haykırmasını bekleyecek milyonlar...
Peki gerçekten yenebilecek miyiz Cristiano Ronaldo’lu Portekiz’i? İsviçre ve Çek Cumhuriyeti’nin arasından sıyrılıp çeyrek finale kalabilecek miyiz? Bir adım daha ileri gidersek, 4 yıl önce Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’ın başardığı zoru başarıp, kupayı havaya kaldırabilecek miyiz?
Başta Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
olmak üzere tüm Milli Takım’ın amacı ve iddiası bu... Ama bu iddia ne kadar gerçekçi? Yani Milli Takımımız’ın maç kazanma, gruptan çıkma, kupaya uzanma hayalleri ne kadar olası?
Biz bütün bu olasılıkları olabildiğince tarafsız bir şekilde ve turnuva daha başlamadan sizlerin gözünün önüne sermek istedik... Hayır, hayır... Otoritelere ya da eski teknik direktör ve futbolculara sorarak yetinmek istemedik bu kez... Dünyayı saran bir tutkunun Euro 2008 için özel olarak hazırladığı bir bilgisayar oyunu sayesinde işi “chip’lere” bıraktık.. Bilgisayar verdi kararını... PlayStation söyledi son sözü..
İşin doğrusu, Nihat, Emre, Tuncay, Arda, Hamit, Rüştü ve daha birçok yıldızımıza karşın hiç de beklemediğimiz bir sonla karşılaştık PlayStation’un Euro 2008 oyununda..
Dedik ya, olabildiğince tarafsız davranalım diye... O yüzden sadece bir kez denedik şansımızı... "Ne çıkarsa bahtımıza" dedik.. Ve oyunun kuralı gereği en az bir takımı bilgisayar dışında bir kişinin oynaması gerekiyordu.. O takımı turnuvanın en zayıfı Avusturya olarak belirledik... Turnuva modunu en zora getirdik.. Türkiye’nin maç kadrosunu Euro 2008’e çağrılanlardan oluşturmaya çalıştık.. Ama Mevlüt ve Kazım’ın isimleri olmadığı için bu iki oyuncunun oynama ihtimali oluşmadı... PlayStation'a göre Portekiz maçında hiç şansımız yok
Ve turnuva Portekiz maçıyla başladı.. Cristiano Ronaldo’nun 2, Deco’nun da bir golüyle 3-0 yenik ayrıldık ilk maçtan... Turnuvanın favorilerinden Portekiz karşısında hiç şans tanımadı bize PlayStation’un beyni..
İkinci maçta işler biraz daha iyi gitti.. Ev sahiplerinden İsviçre karşısında tek puanı Nihat’ın golüyle aldık... Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’in gol sevinci, Milli Takım’ın coşkusu umutları son maça taşıdı..
Gruptaki son maçımız kader karşılaşmasıydı... Cenevre’nin Stade de Geneve Stadı’nda 15 Haziran 2008 akşamı yerel saatle 20.45’te başladı maç... Tuncay’ın golüne karşın Koller (2) ve Baros’u durduramadık... Kazansak çeyrek final bileti alabileceğimiz maçı kaybedince averajla grup sonuncusu olarak veda ettik turnuvaya... Ölüm Grubu'nda Hollanda elendi, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
şampiyon oldu
Grubumuzdan gol yemeden ve üç maçını da kazanarak çıkan Portekiz yarı finalde Almanya’ya tek golle yenildi... B Grubu’nda çok da zorlanmadan 3’te 3 yapan Almanlar yine finale kadar çıktı...
Ölüm Grubu olarak da adlandırılan C Grubu’nda ise büyük bir sürpriz vardı.. Hollanda üç maçını da kaybederken sadece 1 gol atabildi... Grubu lider olarak tamamlayan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ise genç ve zıpkın gibi kadrosuyla şampiyonluğa ulaştı, kupayı 8 yıl sonra tekrar havaya kaldırdı.
Evet, dünyanın 1 numaralı oyun aracı PlayStation’un beyni Milli Takımımız’a pek de iyi gözle bakmadı... Ama işin tarafsızlığı Hollanda’nın bile puan alamadan elenmesiyle, iki ev sahibinin gruplardan çıkamamasıyla kanıtlanmış gibi..
Ne diyelim.. İnşallah yanılırsın PlayStation! NOT: Bu arada her türlü eleştiriden, sorudan ya da imadan rahatsız olan Fatih Hoca'dan şimdiden özür dileyelim.. Ama Hocam sadece bir oyun bu! Hem de "elin Japonu'nun" yaptığı bir oyun.. Ve ne anlar Japonlar futboldan! PLAY STATION'A GÖRE EURO 2008 MAÇLARI A Grubu
İsviçre-Çek Cumhuriyeti: 0-2
Portekiz-Türkiye: 3-0 (Goller: C.Ronaldo (2), Deco)
Çek Cumhuriyeti-Portekiz: 0-2
İsviçre-Türkiye: 1-1 (Goller: Barnetta, Nihat)
İsviçre-Portekiz: 0-1
Türkiye-Çek Cumhuriyeti: 1-3 (Tuncay, Koller (2), Baros) Puan Durumu
Takımlar O G B M A Y P
Portekiz 3 3 - - 6 - 9
Çek Cum. 3 2 - 1 5 3 6
İsviçre 3 - 1 2 1 4 1
Türkiye 3 - 1 2 2 8 1 B Grubu
Avusturya-Hırvatistan: 0-3
Almanya-Polonya: 3-2
Hırvatistan-Almanya: 3-1
Avusturya-Polonya: 0-2
Polonya-Hırvatistan: 0-2
Avusturya-Almanya: 1-5 C Grubu
Romanya-Fransa: 0-1
Hollanda-İtalya: 0-2
İtalya-Romanya: 3-1
Hollanda-Fransa: 1-3
Hollanda-Romanya: 0-2
Fransa-İtalya: 3-0 D Grubu
İspanya-Rusya: 2-2
Yunanistan-İsveç: 2-2
İsveç-İspanya: 1-2
Yunanistan-Rusya: 1-0
Yunanistan-İspanya: 0-2
Rusya-İsveç: 3-0 Çeyrek Finaller
Portekiz-Hırvatistan: 3-1
Almanya-Çek Cumhuriyeti: 3-2
Fransa-Yunanistan: 4-0
İspanya-İtalya : 2-1 Yarı Finaller
Portekiz-Almanya: 0-1
Fransa-İspanya : 0-1 Final
Fransa-Almanya : 1-0