-
Şile’ye Otoyol!..
mehmet şevket eygi...
ŞİLE, benim hayatımda büyük yeri olan bir ilçedir. Çünkü oranın hapishanesinde epey müddet yattım, çile çektim.
Eskiden Şile’ye vadilerin arasından yılan gibi kıvrılan ****en virajlı dar bir yol ile gidiliyordu. Sonra bu yolu genişlettiler, virajları azalttılar, ulaşıma kolaylık sağladılar.
Bununla da yetinmediler, şimdi İstanbul ile Şile arasında otoyol yapıyorlar.
Niçin niçin niçin?
Kocaeli yarımadasının bu kısmı bu kadar büyük bir otoyolu kaldırmaz.
Birileri bu bölgeyi yerleşime açmak, binalaştırmak, betonlaştırmak istiyor.
Böyle bir şey sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin tümünün felaketi olacaktır.
Son elli/altmış yıl içinde bu memleketi yanlış yapılaşma, yanlış imar, yanlış binalar batırdı.
Türkiye trilyonlarca dolarını çirkin ve çürük beton yığınlarına harcadı.
7 küsur şiddetinde bir zelzelede çoğu yıkılacak olan çürük çarık, zevksiz, gudubet binalar.
Memleketi böyle çirkin ve çürük binalar ile dolduran “yüksek” mimarlara yazıklar olsun!.. Belediyecilere yazıklar olsun!... Bunlara izin veren politikacılara, bürokratlara yazıklar olsun!..
Şile ile İstanbul arasında büyücek bir köy vardı. Eski başbakanlardan birinin yeğeni bu köye muhtar oldu ve köy kısa zamanda azmanlaştı, aşırı şekilde büyüdü. Biri bu büyümeden milyonlarca dolar vurmuş.
Kocaeli yarımadasının yapılaşmaya açılması sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin sonu olacaktır.
Şu anda nüfusu yirmi milyonu geçmiş olan İstanbul’un etrafını dolaşınız, çepeçevre dev mesken blokları inşaatları göreceksiniz, bunlar yerleşime açılınca nüfus otuz milyona çıkacak, trafik büsbütün tıkanacak, yaşamak bir azap haline gelecektir.
Binlerce açıkgöz ve paragöz, sözde orman vasfını kaybetmiş arazilerde villalar, siteler, yazlıklar inşa etmek için bekleşip duruyor.
Onlar bu işlerden milyar dolarlar vuracak ve İstanbul batacak, Türkiye batacak.
İstanbul’un suları, şu anda şehre yetişmiyor. İleride vahim bir su sıkıntısı olacaktır.
Her zaman yazıyorum, 82 milyonluk Almanya’nın başkenti Berlin’in metropol nüfusu 3,5 milyon, hinterlandıyla (en geniş çevresiyle) 5 milyondur. 60 milyonluk İtalya’nın başkenti Roma’nın nüfusu en geniş şekliyle 4 milyondur.
Şile’nin tadı şu anda kaçmıştır. Şehir iğrenç, çirkin beton yığınlarıyla doluyor.
Karadeniz’de denizin mavisiyle karanın yeşili arasına o iğrenç sahil yolunu yapan vandal zihniyetin bastığı yerde ot bitmiyor.
Hıncal Uluç geçen gün Şile yolunu, Şile’nin kötü büyümesini tenkit eden bir yazı kaleme aldı. Yerden göğe kadar haklıdır... Şile’de nargile içmek için bir yere gitmişler, bir nefes çekmişler, aaa odun dumanı geliyor, üstteki ince tömbeki tabakasının altında odun talaşı varmış. Bırakıp gitmişler...
Bir pazar günü otomobille Şile’ye gitmeye kalkınız ve ağzınızın payını alınız. Yollar araba selleriyle dolu. Trafik tıkalı. Zehirleyici egzoz dumanları etrafı sarmış.
Bilenler biliyor medenî, akıllı, dünya işlerini iyi bilen Batı ülkelerinde küçük sayfiye (yazlık) bölgelerine otoyol motoyol yapılmıyor. Böyle bir şeyi halk istemiyor. Fabrika da yaptırmıyorlar. Betonlaşmaya karşılar. Deniz ile kara arasından yol geçirtmiyorlar. Yeşilliği ve sahili koruyorlar. Hattâ Fransa’da öyle sakin yerler var ki, halk o bölgeden yüksek gerilimli elektrik hattı geçirilmesine izin vermiyor.
Ül***i, şehirleri, sahilleri, kırsal kesimi çirkinleştirmek suçtur, vatana ihanettir.
Medenî ülkelerde her yıl yapılan yeni meskenlerin yüzde 95’i bahçeli evlerdir.
Vatanımız birtakım sefil rantçıların ihtiraslarına kurban ediliyor.
Türkiye’yi çirkinleştirerek, ülkenin dengesini bozarak, kırsal kesimi tahrip ederek kazandıkları ve kazanacakları paralar onlara zehir olsun.
İstanbul bu kadar nüfusu kaldırmaz.
İstanbul’un nüfusu 30 milyona ulaşınca ülke tepetaklak olup batacaktır.
Çin’in nüfusu bir milyar 300 milyon iken, başkent Pekin 16 milyon oldu diye saçlarını başlarını yoluyorlar.
İstanbul’u ve çevresini bu hale getirenleri tarih lanetle anacaktır.