Hıncal uluçu şaşırtan namaz daveti

Ertekin'in bayram namazı
Ertekin ilginç, tanımaya, anlamaya değer biri. Medya dünyası için Hıncal Uluç'un, magazin sayfaları için Rahmi Koç'un yakın arkadaşı. Sade vatandaş için ise 'Bay şapka'. Esas adı Ertekin Rıza Dinçay. Tanımadığı isim, bilmediği insan yoktur desem yeridir. Ahbaplarınca sevilen, yokluğu hissedilen biri. Yaşanmışlıkları da kıymetli, renkli ve dinlemeye değer insanlardan...
Ertekin çok uzun yıllar Paris'te yaşamış. Ülkeden uzak kaldığı yılların ardından Türkiye'ye dönüşüyle yaşanan komik olaylar dostları arasında fıkra haline gelmiş.
Ertekin'in Ortaköy'de Cafe Des Theatres adlı bir mekanı var. En az kendi kadar ünlü, neredeyse Ortaköy'ün simgesi haline gelmiş bir yer burası.
Kafeyi ilk açtığı yıl o da en az Ortaköy'ün ona yabancı olduğu kadar yabancı ortama. Esnafla, semt sakinleriyle ilişki kurmak ister. Bilenler bilir, kafenin biraz ilerisinde cami vardır. Ertekin sık sık namaza gelen cemaati fark edip onlarla da tanışmak ister. Arkadaşlarıyla paylaşır bu fikrini. Düşünüp taşınıp bir karar verilir. Ertekin Cuma namazına gidecek ve o sırada cemaatle tanışacak, kendini de tanıtma fırsatı bulacaktır. Fakat kendisi sık seyahat eden biri olduğu için o günlerde Cuma'ya bir türlü denk gelemez.
Geçen zaman içinde de dostlarıyla konuştuğu bu konu unutulur. Taa ki bir gün sabaha karşı Hıncal Uluç'un ev telefonu çalana kadar...
Saat 05:00'tir. Büyük panikle telefonu açan uyku sersemi Uluç, ilk dakikalarda Ertekin'in dediklerini anlamakta zorluk çeker. 'Hadi kalk sen de gel camiye' dediğini anladığında ise aralarında hayli komik bir diyalog geçer.
- H.U: Ne camisi, ne yapıyorsun sen camide?
- E: Yahu kimsecikler yok burada... Hadi kalk gel...
- H.U: Neden geleyim? Ne yapıyorsun sen orada?
- E: E bayram namazı için geldim.
- H.U: Ne bayram namazı ya? Bugün 29 Ekim...
Ertekin bayram namazını kılmak için 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda gitmiştir camiye. Düşünsenize, sizin bir arkadaşınız yapsa bunu, kaç yıl anlatır ve gülersiniz.
İşte Ertekin'in arkadaşları için de durum aynı. Üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hikaye hala aynı heyecan ve eğlenceyle anlatılıyor.
Sanmayın ki Ertekin buna bozuluyor. Eksik anlatılan yeri düzeltiyor ve en az dinleyenler kadar gülüyor bu anıya...
(Akşam)