Türkiye terörü tartişiyor
Türkiye terörü tartışıyor
Amerika istihbaratı kasten vermedi
--------------------------------------------------------------------------------
5 SORU
- Profesyonel ordu terörü durdurur mu?
- PKK bazı güçlerin ’taşeron’u mu?
- ABD gizlice istihbarat akışını kesti mi?
- Çözüm, ’tampon bölge’oluşturmak mı?
- Açılım, kapanıyor mu?
‘Amerika istihbaratı kasten vermedi’
Şemdinli’deki saldırıyı değerlendiren Emekli Tüm General Armağan Kuloğlu, Türkiye’nin değişen son dış politikalarından dolayı ABD’nin kasıtlı olarak PKK’larla ilgili istihbarat bilgilerini paylaşmadığını söyledi. Kuloğlu’nun değerlendirmesi şöyle:
- Net bir istihbarat eksikliği olduğu çok açık ortada. Genelkurmay Başkanlığı, yakın zamanda ABD ile istihbarat paylaşımının iyi olduğu konusunda bir açıklama yapmıştı. Ancak ben bize bu istihbaratın kasıtlı olarak verilmediğini düşünüyorum. Çünkü ABD, son dönemlerde Türkiye’nin İran ve İsrail ile ilgili politikalarından rahatsız. Bu nedenle ABD, istihbaratta bazı eksiklikler olmasını arzu ediyor. Bu eksikliklerin neticesinde de PKK Türkiye’ye sızabiliyor. Onun için Türkiye kendi istihbarat kaynaklarına güvenip sınır ötesinde gerekli tedbirleri almalı.
- Bu mücadelenin tabiatında şehit olmak var. Ya bu mücadeleyi bırakırsınız ya da mücadeleye devam edersiniz. Ancak ne yazık ki bunun bedelini de Türk anaları, Türk babaları ödüyor. Bugüne kadar vatan sağolsun dediler ve demeye de devam ediyorlar. Ama bunun böyle devam etmemesi gerekiyor. Mutlaka önlemler alınıp terör durdurulmalı.
- Olağanüstü Hal Durumu (OHAL) tekrar gündeme alınmalı. OHAL o bölgede yoksa nerede var? Bazı bölgelerde belki sıkı yönetim bile ilan edilmeli. Bunlar yapıldıktan sonra mutlaka sınır ötesi operasyonun kapsamlı bir şekilde hedefler ele geçirilinceye kadar, PKK’nın gündemden düşürülmesine kadar devam etmesi gerekiyor. Kimseye bu iş bırakılamaz. Türkiye’nin kendisi bunu gerçekleştirmeli. Öte yandan idam cezasının getirilmesi de söz konusu olabilir.
‘ABD istihbaratı Bush’u bile yanılttı’
Bilge Adamlar Strateji Merkezi (BİLGESAM) Başkan Yardımcısı Sadi Bilgiç, PKK ile mücadelede ABD’den gelen istihrabata güvenilmemesi gerektiğini söyledi. Bilgiç, ABD Eski Başkanı George W. Bush’un, anılarını yazdığı “Karar Noktaları” adlı kitabında, Irak’a müdahale ile ilgili kendisine yalnış bilgiler verildiğini söylediğini hatırlatarak şunları söyledi:
MİLLİ YAPIYA DÖNÜLMELİ: Eski ABD Başkanı Bush, kimyasal silahların varlığı ile ilgili kendi istihbaratının verdiği yanlış bilgilere istinaden Irak’a müdahale bulunmuştu. Yani Bush’u kendi istihbarat birimi bile yanıltmıştı. Böyle bir durumda ABD’nin sağladığı istihbarat bilgilerine nasıl dayanabilir ve güvenebilirsiniz? Başkasının imkanlarıyla kendi milli mücadelemizi yönetemeyiz. ABD, kendi insansız hava araçlarından gelen istihbaratı kesti diyelim, o anda bir sorun var dedi. Teröristin sızacağı o zaman dilimi içerisinde bilgileri aktarmadı. Siz de hiçbir şey yokmuş gibi sırtınızı oraya dayamış ve güveniyorsunuz. Ancak sonra da baskına uğruyorsunuz. Bu nedenle kesinlikle techizat, istihbarat ve imkan olarak milli bir yapıya dönülmeli.
BAŞEDEMEDİ MESAJI: PKK eylemlerinin bir kolu silahlı propagandadır. Bu kadar eylem propaganda yapmak için yapılıyor. Yani Kürt kimliği için mücadele eden bir PKK var denilerek, Türkiye Cumhuriyeti benimle başedemedi mesajı veriliyor. Güneydoğu’daki alan çalışmalarımızda ideolojik olarak PKK’ya yakın olan birinin bir mesajı olmuştu. Mesajda gerçekte öyle olmadığı halde, TSK’nın ABD’den sonra dünyanın 2.büyük ordusuna sahip olduğunu söylemişti. Bakın silahlı kuvvetler bile bugüne kadar PKK’yı bitiremedi demişti. Bu propagandayı sürekli yapıyorlar. Şayet bu propaganda devam ederse, devlete olan güven sarsılabilir. O zaman bu tehlike TSK’nın geleceği açısından çok ciddi bir tehlike anlamına gelir.
ERLER KULLANILMAMALI: OHAL benzeri terörle mücadelede halkı biraz daha rahatsız edecek olumsuz sonuçlar doğurtabilecek alternatifler, şu an için gerekli olan şeyler değil. Bundan kaçınmamız gerekiyor. Sınır ötesi harekat gerekiyorsa da bunu çok dikkatireceği ve götüreceği hesaplanlanmalı. Diğer yandan, bölgede profesyonel bir teşkilat kurmak gerekiyor. Polis özel harekat timleriyle, jandarmanın profesyonel elemanları olan uzman çavuş ve astsubaylardan bir teşkilat olmalı bu. Erler ise terörle mücadele de kullanılmamalı.
‘Saldırının sorumlusu Irak’
Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Eski Albay Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın:
- İstihbarat sadece Heron’lara kaldıysa Türk Ordusu bitmiş olur. Kuzey Irak’ta insan istihrabatı da var. Yani PKK’lıların sızma yaptığı Irak’ta da askerlerimiz var. Heron’ların tespit ettiği PKK’lıların ABD tarafından kaçakçılar denmesi de bir şaşırtmaca olamaz. O görüntüler bizde zaten. Ancak bölgenin dağlık ve yüksek olması nedeniyle tam olarak tespit edilememiş olabilirler. Bu saldırıyı gerçekleştiren PKK’lıların bir kısmı, büyük bir ihtimalle şaşırtma için mağaralarda saklandı. Hepsi ortak hareket ederek bu saldırıyı gerçekleştirdi. En büyük yardımcıları da yağmur ve sisti. Sis ve yağmur gece görüş sistemlerini etkisizleştiriyor. Bölge dağlık bir arazi. Bulutla iç içe olan bir dağ. Bu onların çok fazla işine yaradı. Bu saldırının olmasının nedeni Irak’ı kontrol eden gücün geniş anlamda bir operasyon yapmamıza izin vermemesi. Saldırıların sorumluları da onlar.
- Irak’ta 250 tane hükümet dışı yabancı sivil toplum kuruluşu bulunuyor. Irak’ta bulunan yabancı sivil toplum kuruluşlarının çoğu misyoner ve kiliseler tarafından destekleniyorlar. Bazıları savaştan dolayı öksüz kalan çocukları götürüp, Irak’taki PKK kamplarında eğittiriyorlar. Bu kuruluşlar görünürde Irak’ın yollarını, köprülerini, anayasasını, yapıyor. Ancak asıl mesele Musul ve Kerkük’teki petrol varlığı. Bu kuruluşlardan bazıları bölgede bir Kürt devletinin olmasını istiyorlar. Bu misyoner kuruluşlar devşirme yoluyla bu çocukları PKK’ya kazandırıyorlar. Türk düşmanlığını körüklüyorlar.
