Başbakan’a Ucuz Kahramanlık Komplosu
Tesadüfler zincirimi yaşıyoruz yoksa birleri bilerek mi provakatör’lük mü yapıyor.
Son üç gündür görsel ve yazılı basında 12 şehit verdiğimiz saldırın ardından Başbakan Erdoğan’ın Bakanları, Genel Kurmay Başkanı ve bazı gazetecilerle şehitlerimizin cenaze töreninden sonra askerlerin yanına dağlara gittiğinde siperde askerlerle birlikte dizlerini çökmesini yazılıyor.
Neymiş?
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı terör karşısında diz çökmüş…
Bunu böyle yorumlayanların nasıl bir açıklamaları var çok merak ediyorum doğrusu. İster Başbakan ol- ister Cumhurbaşkanı ol- ister gazeteci ol- ister asker ol- ister sade vatandaş ol yani, ne olursan ol kimliğin ne olursa olsun siperde durulması gerektiği gibi durulur.
Ne yapacaktı Sayın Başbakan?
Ayağa kalkıp gövde gösterisi mi yapacaktı?
Yoksa orası çok tehlikesiz bir bölgeydi de başbakan mı korktu?
Orası tehlikeli bir bölge olmasa siper olmazdı asker olmazdı Genel Kurmay Başkanı da çökmezdi…
Ayrıca bu konu bu kadar abartılırken ve bir ülkenin Başbakanı böyle saçma ve yakışıksız bir yakıştırmaya tabi tutulurken orada o gün Başbakan ile aynı karelerde aynı şekilde fotoğraf veren Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu neden susuyor?
O gün madem Başbakan teröre diz çökmüştü de Enis Berberoğlu niye ayağa kalkmadı?
Neden elleri cebinde ayakta kendisi poz vermedi…
Ya da teröre diz çökmüş o Başbakanı neden tutup kaldırmadı?
Bu vatandaşlık görevini neden yapmadı?
Anlayacağınız bunların hepsi bir oyundan ibaret…
Her seferinde her konuda kocaman başlıklar atan Hürriyet Gazetesi, bu olay karşısında sanki yazılanlara çizilenlere çanak tutarcasına sessiz kaldı.
Neden?
Başbakan son günlerde medyanın üzerine fazla gidiyor. Bizde sonsayfa olarak önemli konulara imza atmış bir medya kuruluşuyuz. Fakat bu son olayda Başbakan’ın o kadar haksız olmadığını ben bir yazar ve vatandaş olarak yazmak zorundayım.
Bu başbakan kim olsaydı ya da Başbakan değil de oraya giden Kılıçdaroğlu, Bahçeli ya da Ahmet Türk bile olsaydı gene o siperde kendini koruyacak şekilde durması gerekirdi.
Siperin manasını bilmeyenlere Türk Dil Kurumunun sözlüğüne bakmalarını tavsiye ederim…
Şimdi bu açıdan baktığınızda ne AKP’yi ne de diğer partileri kayırmış oluyoruz…
Oralara gitmeden atıp tutmak kolay…
Oralara gitmeden kahramanlık hikayeleri yazmak kolay…
Ve oralara gitmeyi bir tarafa bırakın Sayın Enis Berberoğlu gibi oralara gidip- oraları görüp- askerin yanında dizlerinin üstünde durup gene de günlerdir susmakta kolay olmamalı…
Bu kadar saptırılmış bir resim karesinin gerçeklerini anlatmamak için bayağı bir hırslı olmak lazım…
Neyin hırsı orasını bilemiyorum…
Yılardır bu terör acısını yaşıyoruz ve yüreklerin nasıl yandığını görüyoruz. Bu bela bu çile bitmeli ama bu belanın ülkemizden gitmesi için önce bizim kendi içimizde birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekir…
Fakat maalesef her zaman bu ülke halkı siyasetçilerin ve onların yandaşlarının hırsları neticesinde zarar görüyor. Bu mesele sadece Kürt halkının meselesi değil perde arkasında Türkiye’ye karşı dost görünen devletlerin meselesidir.
Artık PKK’ya taşeron mu derler yok da maşa mı bilmem ama tek başına PKK’nın bir şey yapamayacağı aşikar.
Birileri maşa varken elini yakmak istemiyor o kadar.
AKP’nin halkın gözünde küçük düşmesi ve oy kaybetmesi için bu haber değeri bile olamayan haberler siyasilerin hoşuna gitse de ülke itibarını zedeliyor.
Hayır anlamadığım nokta şu: Nasıl bir medya kuruluşu siperde siper almış duran bir kişiye başka bir vasıf takar. Ve sonuçta Başbakanda olsa o da bir insan ve her insan gibi oradaki her asker gibi davranmıştır. Zaten orada Başbakan Erdoğan ayağa kalksaydı askerler hemen uyarırlar ve hemen dizleri üzerine çöktürürlerdi.
Bunun bu kadar abartılması tamamen provakatörlüktür.
Başbakanın medyanın üzerine fazla gelmesini bizde eleştiriyoruz ama böyle yakışıksız bir benzetmeden sonra çokta haksız değil demek için çok fazla akıllı olmaya gerek yok.
Başbakanda olsa kimsenin “UCUZ KAHRAMANLIK” yapmasına da gerek yok…
Ya da bunları yazanlar çizenler sıkıyorsa o dağlara çıkıp o siperlerle gidip elleri bellerinde ıslık çalarak biraz volta atsınlar da görelim.
Boşuna dememişler “ Başkasının başına geldiği sürece her şey eğlencelidir”…
Evet, Komplolar zinciri Deniz Baykal’ın kaset olayı ile başladı. Baykal başka türlü gitmezdi ve nasıl olduysa bir kaset çıktı ortaya ve Baykal gitti yerine Kılıçdaroğlu geldi.
Asıl mesele şu: AKP hükümetini bir şekilde bitirmek için her yol denendi. Kapatmaya kadar gitti ama olmadı çünkü: Halkın oylarının üzerine oynanamazdı. Ve şimdi bir şekilde Başbakan ve haliyle hükümetin itibarını düşürerek AKP’ye oy kaybettirmek peşindeler.
Lütfen bu yaşananlara biraz daha mantıklı bakalım…
Her zaman söylediğim gibi, AKP’nin icraatlarını beğenmeyebiliriz ama organize olmalarını çalışmalarını diğer partilerin örnek almaları lazım. Başarının temelinde başarılı insanları ya da kurumları modellemek yatar. Siz sistemi modellersiniz ama kendi amaçlarınıza uygularsınız.
Neticede o eleştirdiğiniz insanların sistemiyle o insanları alt edersiniz yani, onları kendi silahlarıyla vurursunuz…
Bence böyle arkadan vurmaktansa yüzünden gözlerinin içine baka baka vurmak daha insaniyetli bir tavırdır.
Ben ülkemi seviyorum ve Başbakanı kim olursa olsun asla böyle ucuz oyunlarla
yıpratılmamalıdır…
Hakkıyla alt edeninde önünde eğilip elini öpelim…
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
