Seni aldatiyorlar leyla!!!

Seni, harcıyorlar Leyla
Diri diri gömüyorlar sandıklara
Çatır çatır aldatıyorlar seni…

O kadar ustalar ki
Umutlarına yediriyorlar çığlıklarını
Demokratik demokratik solduruluyorsun
Fark etmiyorsun…
Biz bir yaza merhaba mevsimiyiz
Şemsiyeni evde bırak da gel
Sıkma yumruklarını
Artık rahatla Leyla


Dedikleri zaman
bil ki yaşadığın sadece bir Kasım’dır
O da yalancısıdır yazın, fahişesi ilkbaharın…
Seni aldatıyorlar Leyla
Farkında mısın bilmem ama
Heriflerde edebiyat o biçim
Gah bir Asena oluyorsun;
Yol gösteren dişi kurt
Gah burçlar deviren Ulubatlı Hasan’ın anası
Bir de üstüne anamız, avradımız, yarimiz edebiyatı
Yanında üç beş de Fatih doğurdun mu
Yeme de yanında yat
Oh ne ala
Yuttun mu
Seni okula bile almıyorlar Leyla…
Kavgadan kaçan er kişiler
O büyük önderler
Mert delikanlılar, Polatlar, Alemdarlar
Otantik mücahitler
Mangal küllerinin külhanbeyleri
Allame-i cihanlar
Hocalar, şeyhler, mürşitler, efendiler
Sana
Hz. Hatice’den
Fatıma’dan
Zeynep’ten
Nene Hatun
Ayşe Çavuş
Kara Fatma’dan söz ettiklerinde
Yüce huzurlarına
Şöyle bir sual tevcih et bakalım
yaşasaymışlar
hangileri perukla derse girermiş
ve hangisi için kadının örtüsü
tali bir meseleymiş…
Lütfetsinler…
Gerçi, onların hep üç adım arkasında yürüdüğün için
Peruk taktığını da görmeyecekler,
Bakmak günahtır zaten
Görmezden geleceklerdir…
Ayrı…
Seçimlerde kullanılan oy sandıklarını saklıyorlarmış
Biliyor musun
Tekrar tekrar kullanılıyormuş
Bir sonraki seçimlerde
Düşündüm de
Acaba, rahmetli dedenin oyunu attığı sandık
Kullanılmış mıdır bu sene de..
Olabilir…
Sakıncası yok bence de…
Ama ya rahmetli dedene edilmiş vaatlerin aynısı
Ediliyorsa sana da…
Hiiiii!..
Seni aldatıyorlar Leyla…
Baban bize oy verince…
Biz iktidar olduğumuzda…
Muhalifler yatışınca…
Tansiyon düşünce…
Şartlar olgunlaşınca…
Bürokrasiye hükmedince…
Toplumsal uzlaşma gerçekleşince…
İzleksel
Kılgısal
Ulamsal çizgiler netleşince…
Hizmetlerimiz gönülleri fethedince…
Milyonları kucaklayınca…
Bahar gelecek…
Yağmurlar yağacak…
Toprağı ekeceğiz…
Yaz gelecek…
Yulaflar, arpalar boy verecek…
Ölme Leyla’m ölme…
Rahmetli deden de bu havadan gitmişti…
Ekran ekran
çarşaf çarşaf
Cola reklamları sayesinde izlediğin
Sır kapılarından
Büyük buluşmalardan
Çok boyutlu gerçek ötesilerden
Çarpık Eksenlerden
Hayat derslerinden
Fırsat bulursan
Arada bir kendine gel Leyla…
Sen bu kafayla okul önünde daha çok bekletilirsin
Ya çekip atarsın başından örtüyü, girersin
Ya da evde oturup koca beklersin…
İşte sana hayat dersi, işte sır kapısı…
Seni harcıyorlar Leyla…
Sen doktor olamazsın, çalışamazsın hastanede
Avukat olamazsın , müvekkilin olmaz
Sen, hep davalı, hep sanıksın
Yaz kızım diyen bir hakimin bile yok senin
Polis olamazsın , suçlusun, potansiyelsin
Vali olamazsın, kaymakam olamazsın
Memure olamazsın
Değil mi ki başında örtü var
Sen, nüfus dairesinde hizmetçi bile olamazsın
Milli sporcu olamazsın
Devlet sanatçısı asla
İl başkanı olamazsın
İlçe başkanı olamazsın
Belediye başkanı olamazsın.
Zaten biz mümin beyler
Sana layık görmeyiz böyle yerleri
Yerin apayrı bilirsin…
Ki, üç çocuk da yeter sana…
Sen asker olamazsın Leyla
Öğretmen olamazsın, öğrencilerin olamaz
Teröriste af çıkar, katile af çıkar
Fahişeye af çıkar
Pezevenge af çıkar
Sana çıkmaz
Sen okula giremezsin…
Güzel sanatlarda okuyamazsın
Konservatuara giremezsin
Tapu kadastroyu seçemezsin Leyla
Irak’ta bir milyon masumu katledenler
Filistin’de binlerce bebek katilleri
Meclise girer, uslu uslu dinlenir
Ayakta alkışlanır da
Sen girmeye kalkarsan
Haddini bildirirler Leyla
Hamile kadınlarımızın karınlarını deşerek
Mezalimde tavan yapan ermenilerle barışılır da
Seninle hiç kimse barışmaz…
Seni harcıyorlar Leyla
Saçını başını yolasın gelir
Elbiseni yırtasın gelir
Yine de sesini duyuramazsın ağalara, beylere, paşalara
Daha ne zamana kadar Leyla
Hep şükür, hep şükür, hep şükür…
Biraz da isyanın dilini öğren
Ki bilesin
İman da isyanla başlar
Sen bir safsın
Direniş saflarında yeri olmayan
Ama artık,
Sağlam basmalısın toprağa
Yanlışların ve yasakların cetvelini
Aynaya tutup
Aynadan yansıyan ne varsa yüzüne
Yüzünü Rabbine …
Ya Rabbi Sebbit Aktâmena
Sağlam basmalısın toprağa
Leyla…

Canan Osman
25 Nisan 2009 Cumartesi / Başörtüsüne Özgürlük Yürüyüşünden