Rtük'e Eleştiri

MEDYALINE

Radikal gazetesi spor yazarı Bener Onar, RTÜK'ün NTV Spor'a verdiği cezayı eleştirdi.

RTÜK değil KTÜK!

Geçen hafta çarşamba öğle saatlerinde NTVSpor’u seyrediyorum, bir baktım ekrandan Star Wars serisinin başlangıçları gibi hızlı hızlı yazılar aşağı akıyor. Gezegen tehlikede miydi acaba?
‘4. Madde’, ‘c bendi’, ‘sayılı yasa’ derken, tak dedi bir belgesel başladı. Hemen jeton düştü, ‘Dark side’ RTÜK’ün işi olmalıydı bu. Belirli bir çizgisi olan (hafiften çizgiyi kaydırıyorlar onu sonra konuşuruz) ve kaliteli insanların (çoğunu tanırım) çalıştığı bir kanal, bir spor kanalı
niye ceza almıştı diye merak ettim doğrusu.
Neyse, kararın metnine ulaştım. Kanal, 5 Mayıs’taki Türkiye Kupası öncesi ‘nesine.com’un reklamlarını yayımlıyor. Belki hatırlarsınız Erman Toroğlu’nun 9 paket sigara içip seslendirdiği, “Oynamadan kazanamazsın” reklamları… Efenim, neymiş böyle ünlü birinin oynadığı reklamı öğle saatine koyarsan çocukların ahlakı bozulur, bahis oynarlarmış (kanuna göre 23.00-05.00 arası ideali!). Ya arkadaş, siz bu kadar mı dünyadan bihabersiniz? Türkiye’de bahisi oynatan, meşrulaştıran kim? Devlet. Ligin adı Spor Toto Süper Ligi.
Her gün gazeteler sayfalarca İddaa eki veriyor. Kanallarda İddaa programları dönüyor. Ayrıca reklamı çeken televizyon kanalı mı?
Bu karara bir kişi şerh koymuş: Prof. Dr. Davut Dursun. Kimdir Davut Dursun? Kurulun başkanı… Davut Bey’in neden karşı koyduğunu RTÜK’ün internet sitesinden görebiliyoruz:
“Söz konusu reklamda ‘nesine.com’ adlı yasal bir sitenin reklamı yapılmıştır. Bahis oynamak için kurulmuş bulunan sitenin reklamı içerik olarak olumsuz örnek oluşturabilecek bir nitelikte değildir. Günümüz teknolojisinin hızı ve kapsamı göz önünde bulundurulduğunda gençlerin bu tarz bahis sitelerinden etkilenebileceğini iddia etmek ve yanlış yönlendirileceğini düşünmek yanıltıcı bir yorum olacaktır. Söz konusu reklam içerik olarak ve yayınlanış zamanı olarak kanunumuzda yer alan yayın ilkelerini ihlal etmemektedir. Dolayısıyla ihlale konu olan reklamın çocuk ve gençlerin olumsuz etkileneceği boyutta ulaşmadığı değerlendirilmektedir.”
Şimdi ben böyle bir kurulun başkanı olsam ve üyelere gayet net bir şekilde bu kararın saçmalığını anlatsam ve yine de aksi yönde karar çıksa, istifayı basar giderim. Bir de dikkatimi çeken şu var: Kanaldan program durdurma müeyyidesine esas savunma istenmesine (2 Haziran’daki toplantıda) bir üye karşı çıkıyor. Sonra 3 Ağustos’taki, başkanın itiraz ettiği karara o üye itiraz etmemiş. İki ayda ne oldu acaba? Tek maçta mı gitti kuponlar? Şaka yaptım, bana da ceza kesmeyin sevgili ‘Kaparım Televizyonunuzu Üst Kurulu’ (KTÜK)!