başkomiser yardımcısı polis adayı öğrenciyi dövmüş
tv haber kanallarını izlerken böyle bir haber ve görüntüyle karşılaştığımda aklıma 1967-1968 yıllarında bizzat yaşadığım bir olay geldi.ben şu an itibarıyla emekli bir deniz astsubayıyım.söz konusu tarihlerde gestapo kamplarını aratmayacak ölçüde askeri ders ve eğitim alırken amirlerimiz tarafından belki bu memlekete daha hayırlı olacağımızı düşünen geri zekalı olduğuna bu haberden sonra bir kez daha inandığım bir yüzbaşı (engin aktuna) o tarihlerde judo mpopüler bir spor dalıydı.ama bu zat'ı muhterem o tarihlerde ortalama yaşımız 15-17 arası olan biz askeri okul öğrencilerini şu an itibariyle balarbaşının alt tarafına ilk boğaz köprüsünün üst tarafına gelen eğitim sahasına toplayıp hepimizi sıraya dizer ve ilk kişiden başlamak üzere ;destekli ;tabir ettiği şekilde çenelerimizden ses getirmeden sadist duygularını tatmin edemeyeceği bir kin ve hırsla hepimizi hallaç pamuğu gibi attığında şu anki teknoloji o zamanlarda hayal bile edilemezken bu gün itibariyle böylesi bir şiddete maruz kalan kişilerin bunu cep telefonu vasıtasıyla belgelemiş olmasını büyük bir başarı olarak görüyor,daha önceki şikayetlerinin birim içersinde örtbas edilmesini kınıyor ve attığı zaman mangalda kül bırakmayan şeffaf polis hayallerine kendisi bile inanmış yetkilileri içinde bulunduğumuz şu kritik ortamda biber gazı,tazyikli su gibi ilkel müdahalelerden vazgeçip ilerde bu kişilerin benim unutamadığım gibi veryansın etmelerine imkan bırakmayacak şekilde kendilerini geliştirmelerini haddim olmayarak tavsiye ediyor bu insanlık dışı uygulama ve örtbasların bir gün karşılığını göreceğine inanıyorum.
