KÜLTÜR SANAT Haberleri...

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde açılan “Ahşap İstanbul; Konut Mimarisinden Örnekler” adlı sergide, bakımsızlığa mahkûm edilmiş ahşap konutlara dikkat çekiliyor
İstanbul’un en önemli mimari ögeleri arasında yer alan ahşap konutlar, Suna ve İnan Kıraç Vakfı, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen sergiyle yeniden gündeme getirildi. “Ahşap İstanbul; Konut Mimarisinden Örnekler” adlı sergi, pek çoğu günümüze ulaşamamış ya da bakımsızlığa mahkûm edilmiş ahşap konutlara dikkat çekiyor.
Alman Arkeoloji Enstitüsü İstanbul Şubesi’nin, geçmişi 1960’lı yıllara kadar uzanan araştırmalarından yola çıkılarak hazırlanan sergide, Asya’dan Avrupa yakasına, geniş bir ahşap kuşağın kaybediliş süreci fotoğraflar, bilgi panoları, planlar, maketler, ahşap konut yapımında kullanılan araç ve gereçlerle kapsamlı bir biçimde inceleniyor.

Sergideki örnekler
Sergi 17. yüzyılda inşa edilen Amcazade Yalısı ile başlıyor. Büyükada’da, 20. yüzyılın başlarına ait olan bir konuta kadar uzanıyor. Serginin danışmanı Baha Tanman artık günümüzde çok az ahşap konut gördüğümüzü, bu sergiyle aslında biraz da onlara dikkat çekmek istediklerini söylüyor:
“Bu eserlerin hiç değilse bundan sonra korunabilmesine kamuoyu açısından biraz katkıda bulunmak istedik. Sergi için seçilen konutlar bugün halen ayakta kalanlar. Sadece arka salonda yer alan Zeyrek evlerinden bazıları artık yok.”
Sergi için seçilen tüm yapılar, konak, yalı, köşk olmak üzere üç başlıkta toplanıyor. Sözgelimi Kayserili Ahmet Paşa Konağı, kent içi konut örneği. Sadullah Paşa Yalısı, 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyılın ilk yalısına tarihlenmiş bir yazlık konut. Mazlumağa Köşkü ise 19. yüzyılın ortalarına ait bir köşk.

Son anda kurtarılan yapı
Sergide yer alan, ince bir işçiliğe, süslemeye sahip ahşap konutlar içinde en önemlisinin Amcazade Yalısı olduğunu belirtiyor Tanman:
“Koskoca İstanbul’da sadece bir tane 17. yüzyılın sonuna ait örnek var: Amcazade Yalısı. Bu yalının meşhur selamlık divanhanesi günümüze ulaşmış en eski örnek, Topkapı Sarayı dışında. Divanhane son anda yok olmaktan kurtarılmış. Bugünlerde onarımı yapılıyor ama bununla ilgili tereddütlerim var. Boyutları sınırlı ve çok eski, bu yorgun divanhaneye kalabalık ziyaretçi sokmak bile sakıncalı. Oraya turistik işlev yüklenemez. Ancak üzerine titrenecek çok nadir bir eser.”
Tanman, ahşap konutları koruyamamış olmamıza da dikkat çekiyor:

15 Mart’a kadar açık
“Yönetim ve toplum olarak yeterli duyarlılığa sahip olmadığımızdan, değişen yaşam koşullarını öne sürerek ‘bu yapılar yok olmaya mahkum’ demişiz. Halbuki dünyada görüyoruz örneklerini. İstanbul’daki ahşap konutlardan çok daha eski ve içinde yaşanması en az onlar kadar zor olan birtakım konutları 21. yüzyıla kadar sapasağlam taşımışlar.
Mesela Bern şehrinde hayrete düştüm. Orada, Süleymaniye Külliyesi ile aynı yaşta 1550-1560 yıllarına ait, sokaklar dolusu ev var ve hepsi de çok iyi korunmuş. Üstelik evlerin mimarisi bozulmamış ve tümüyle turizme de tahsis edilmemişler.”
İstanbul kimliğine dair önemli ipuçları sunan bu sergi 15 Mart 2009’a kadar izlenebilir.
(0212) 334 09 00
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Amcazade Yalısı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Kayserili Ahmet Paşa Konağı

Yazma Yarışması’na başvurular başladı
Yeni yazarları oyun yazmaya özendirmeyi amaçlayan yarışmada konu sınırlaması yok. Prof. Dr. Metin Balay, Ragıp Yavuz, Funda Özşener, Hasan Şahintürk ve Doğan Korkmaz’dan oluşan jürinin seçeceği üç oyun tek kitap halinde yayımlanacak. Son başvuru tarihi 30 Mayıs 2009. (0212) 249 87 37 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

ÖSS’ye giren iki milyona yakın adaydan altısının bir yıl boyunca süren macerasını anlatan bağımsız ve kâr amacı taşımayan bir belgesel olan “3 Saat: Bir ÖSS Belgeseli” 16-21 Aralık tarihleri arasında Pera Müzesi’nde gösterilecek
Adını ÖSS’nin süresinden alan “3 Saat”te, 2004 yılbaşı gecesinden 2005 yılbaşı gecesine kadar Özel Darüşşafaka Lisesi’nden Melis, Galatasaray Lisesi’nden Çiğdem, Rüştü Akın Anadolu Meslek Lisesi’nden Derya, Vefa Lisesi’nden Edin, Yunus Emre Lisesi’nden Yunus ve Özel Semiha Şakir Lisesi’nden Mert’in hayatlarına konuk oluyor seyirci. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika’nın bastığı ilk 17 kitabın 16’sı Rusya Devlet Kütüphanesi’nde ortaya çıktı
Rusya’daki Türk Kültür Yılı çerçevesinde Moskova’daki Doğu Edebiyatı Merkezi’nde önceki gün yapılan “Tarihi Perspektif açısından Türk-Rus İlişkileri” konferansı çerçevesinde aynı binada bir günlüğüne açılan kitap sergisinde Müteferrika’nın bastığı 16 kitap da sergilendi.
Kütüphane Müdürü Mariya Milayeva, “Kütüphanenin Türkiye bölümünde 30 binden fazla kitap bulunmakta. Bunların arasında en önemlisi hepimizin gurur duyduğu İbrahim Müteferrika’ya ait olan kitap hazinesidir” dedi. Milayeva, Osmanlı İmparatorluğu’nda Müteferrika tarafından 17 kitaptan 16’sının kütüphanelerinde olduğunu ifade ederek, “19. yüzyılın başında Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’ne hediye edilen bu kitaplar daha sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından kütüphanemize hediye edildi. Kitapların hepsi orijinal ve müzelerden farklı olarak okumayı arzu eden herkes bu kitapları kütüphanemizde görebilirler” diye konuştu.

17 kitap bastı
Müteferrika ölümüne kadar matbaasında 17 kitap bastı. Bu kitaplardan ilk ikisi bin adet, üçüncüsü 1200 adet, sonrakiler ise 500 adet olarak basıldı. 13 Nisan 2008’de Portakal Sanat ve Kültür Evi’nin düzenlediği müzayedede Şevket Rado’nun koleksiyonunda yer alan İbrahim Müteferrika’nın matbaasında basılan bu 17 kitaptan birer adet satışa sunulmuştu

AKBANK’IN sponsorluğunda Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) gerçekleştirilen “İstanbul’da Bir Sürrealist: Salvador Dali” sergisini iki ayda toplam 118 bin kişi ziyaret etti
Sergiye paralel düzenlenen çocuk eğitim programları kapsamında 160 atölye çalışması yapıldı. Atölye çalışmalarına 96 ilköğretim okuldan 4 bin 210 öğrenci katıldı. Dali’nin 33 resim, 113 çizim, 111 gravür ve 12 litografisinden oluşan, mektuplar, notlar ve fotoğraflarla 385 parçaya ulaşan koleksiyonu, SSM’de 20 Ocak 2009’a kadar izlenebilir.

GENÇ kuşak sanatçılarından Nihal Martlı önemli bir başarıya imza attı. 2 yıl Aix-en Provence şehrindeki Ecol’d Art adlı sanat okulunda mastır eğitimi alan Martlı, 2009 yazında yapılacak olan “Cezanne Picasso” sergisine katılacak genç sanatçılardan biri oldu
Söz konusu sergi için Provence’ta yer alan tüm şehirlerin sanat okullarından genç isimler belirlendi. Ecol’d Art ise 2008 mastır programını birincilikle bitiren Martlı’yı bu projede yer alması için önerdi. Martlı’nın Türkiye’de C.A.M Galeri’de süren “Persona” adlı sergisi 6 Aralık’a kadar görülebilir.

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile DTP’li bazı milletvekilleri, Türk kızı ile Kuzey Iraklı bir Kürt gencinin aşk hikâyesini anlatan “Gitmek-Benim Marlon ve Brandom” filminin Ankara’daki galasına katıldı
Günay, “Bir Türk kızı, bir Kürt gencine âşık olabilir. Bir Kürt kızı, bir Türk gencine âşık olabilir. Bence herkes birbirine âşık olmalıdır” dedi. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Mülkiyeliler Birliği sponsorluğuyla Kızılırmak Sineması’nda gerçekleşen galaya, Günay ve eşi Gülten Günay, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, DTP milletvekilleri Sırrı Sakık, Hasip Kaplan, Bengi Yıldız, Ayla Akat Ata, Sebahat Tuncer ve yönetmen Hüseyin Karabey katıldı.
‘Tartışılacak bir şey görmedim’
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile İsviçre’de düzenlenen ve Türkiye’nin de konuk olduğu festivalde, Karabey’in filminin programdan çıkarılması tartışmalara neden olmuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan bir bürokratın, “Bir Türk kızı bir Kürde âşık olmaz” diyerek, festivali, para desteğini geri çekmekle tehdit ettiği öne sürülmüştü.
Günay, bakanlığın filme destek olmadığı yönündeki iddiaların ‘gerçek dışı’ olduğunu ifade ederek, bakanlık olarak filmin senaryo ve yapım aşamasında yardımcı olduklarını söyledi. Film yurtdışına gönderilirken bazı sözlerin basında talihsiz bir biçimde yer aldığını belirten Günay, galanın sonunda, “Üzerinde bu kadar tartışma yaratacak bir şey görmedim” dedi. DTP’li milletvekilleri de filmi beğendiklerini söyledi.

“ALMANYA Avrupa Hareketi Ağı” adlı kuruluşun Avrupa’nın entegrasyonunda katkıda bulunan kadınlara verilen “Avrupa Kadınları-Almanya 2008” ödülünü, bu yıl Türk yazar ve sosyolog Necla Kelek aldı
Berlin’deki törende Kelek’e ödülü, Ödül Komitesi Başkanı olan Sayn Wittenstein Prensesi Irina tarafından takdim edildi. Bavyera eyaleti Avrupa işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Emilia Müller, Kelek’in sosyolog ve bir kadın hakları savunucusu olarak Almanya’yı uyandırdığını, muhafazakâr bir aile ortamından gelmesine rağmen böyle bir ortamdan çıkabilmek için büyük bir güç ve cesaret örneği sergilediğini belirtti. Müller, Kelek’in Müslüman kadınların Alman toplumuna entegre olmalarına katkı sağladığını kaydetti. Kelek ise, yaptıkları için cesarete gerek olmadığını,özgür bir ülkede yaşadığını, bu nedenle hiçbir şeyden korkmadığını söyledi.

DÜN sabah Pınar Kür’ün dostları ve tanıdıkları kendisinin hotmail adresinden gelen tuhaf bir e-posta’yla şaşırdı
Kür imzasıyla yazılmış İngilizce e-posta’da, sözde, yazar bir iş gezisi için bulunduğu Nijerya’da cüzdanını çaldırdığını ve parasız kaldığını belirtiyor; acilen kendisine 3 bin 500 dolar gönderilmesini istiyordu. Pınar Kür, “On gündür hotmail’ime giremiyordum. Adresimi hotmail’in ABD sitesinden almıştım; muhtemelen bir ABD’li hacker hesabıma girmiş ve benim burada tanındığımı bilmeyerek bu mail’i göndermiş” dedi.

Türk belgesel sinemasının saygın isimlerinden Bülent Arınlı, 57 yaşında hayatını kaybetti. Arınlı’nın ölümü büyük üzüntü yarattı
Belgesel film ve görüntü yönetmeni Bülent Arınlı, 12 Kasım’da Bodrum’da vefat etti. Bir süredir sağlık sorunları olan Arınlı, kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti. Dün, Bodrum Yalıkavak’taki Gökçebel Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Yemiş Mezarlığı’nda toprağa verilen Arınlı, kariyeri süresince birçok belgesele ve haber programına imza atmıştı.
1951’de Ankara’da dünyaya gelen Arınlı, Gazi Üniversitesi Basın ve Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun olmasının ardından, TRT’de kameraman olarak çalışmaya başladı. 1974 ve 1978 yılları arasında TRT için TV filmleri ve belgeseller çekti. 1988’den itibaren haber programları, belgeseller, tanıtım ve eğitim videolarında görüntü yönetmenliği yaptı.
1990 ve 1993 arasında 32. Gün’de yine görüntü yönetmeni olarak görev alan Arınlı, ardından ATV’de görüntü yönetmeni süpervizörü oldu. 1995-1996 yıllarında Bursa Olay TV’de program müdürlüğü yapan Arınlı, 1996’dan itibaren bağımsız belgesel çalışmalarına ağırlık verdi.

Dink’in belgeselini çekti
Belgesel Sinemacılar Derneği’nin kurucu üyelerinden olmasının yanı sıra, SUFilm adında bağımsız belgeseller çeken yapım firmasının da ekibinde yer aldı Arınlı. 2000 yılından itibaren SUFilm tarafından gerçekleştirilen birçok belgeselde, görüntü yönetmeni, yönetmen, kurgucu ve yapım yönetmeni olarak çalıştı. Bu belgeseller arasında, “Derinlerdeki Tarih”, “Unutulmuş Zamanlar” ve “Çıralı: Doğala Dönüş” gibi yapımlar bulunuyor. Aynı dönemde, “Burhan Öçal / Kırklareli All Stars” ve “Mercan Dede ile Yolculuk” gibi müzikle ilgili belgeseller de çeken Arınlı’nın yönettiği son belgesel 2007 tarihli “Kırlangıcın Yuvası”ydı.
Hrant Dink’in, yetiştiği Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’nı anlattığı belgesel, Dink’in katledilmesinin ardından birçok yerde gösterildi ve büyük ses getirdi. Arınlı, 2008’de “’Vatandaşlık’ Halleri” adındaki, gayrimüslim vakıfları üzerinden devlet-yurttaş ilişkisini anlatan belgeselin kurgusunu yaptı. Kurucu üyelerinden olduğu Belgesel Sinemacılar Derneği’nin düzenlediği 1001 Belgesel Festivali’nin gerçekleştiği bugünlerde, Arınlı’nın vefatı büyük üzüntü yarattı

Türkİye’de arkeoloji biliminin gelişmesini ve kurumsallaşmasını sağlayanlardan Prof. Dr. Refik Duru’nun, Emine Çaykara’yla birlikte gerçekleştireceği “Atatürk ve Türkiye Arkeolojisi: Bugünden Önce Yarından Sonra” başlıklı söyleşi bugün saat 18.30‘da İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde izlenebilir
Atatürk’ün ilgisi ve desteğiyle başlatılan ilk milli kazılar, oluşturulan kurumlarla gelişmeye başlayan Türkiye arkeolojisini tarihsel bir bütün içinde değerlendirecek olan Prof. Duru’nun söyleşisi, Türkiye’de arkeolojinin geleceği için de aydınlatıcı

Erdal Murat Aktaş’ın yönettiği ve Mazhar Alanson, Güven Kıraç, İrem Altuğ ile Birsen Dürülü’nün oynadığı Kirpi, 30 Ocak'ta vizyona çıkarılıyor.
Kirpi, birbirlerinden intikam almak için her yolu deneyen iki inatçı düşmanın, oldukça masum başlayan çekişmelerinin ülke çapında bir kargaşaya yol açmasını komik bir dille anlatıyor. Kirpi’nin kahramanları arasında başlayan olaylar, akıl almazlık dozu giderek artan misillemelerle çevrelerinde yaşayan herkesin başını belâlara saran büyük bir hesaplaşmaya dönüşüyor.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

İstanbul Modern Sinema, 11-28 Aralık tarihleri arasında “Asia” başlıklı program kapsamında Asia Argento’nun filmlerini izleyiciyle buluşturacak
Programda Argento’nun Hollywood’u fethettiği “Ölüler Ülkesi”, “Suspiria”, “Gözyaşlarının Annesi”, Birol Ünel ile birlikte oynadığı “Transylvania” ve kendisinin yönettiği “Aldatan Yürek” adlı filmleri gösterilecek. Türkçe altyazılı olan film gösterimleri müze ziyaretçilerine ücretsiz

İtalya’da yaşayan ünlü yönetmen Ferzan Özpetek, filmlerinin New York Modern Sanatlar Müzesi’nde gösterilmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, "Hayatımda bundan sonra MoMA öncesi, MoMA sonrası olacak" dedi.
Ferzan Özpetek’in filmlerinin MoMA’da gösterimi dün gece 2001 yapımı Cahil Periler (Le Fate Ignoranti) ile başladı. Filmden önce Özpetek onuruna MoMA’da resepsiyon verildi. Resepsiyona Özpetek, filmlerinde başrol oynayan Stefano Accorsi ve Isabella Ferrari ile katıldı.
Filmin gösteriminden önce Cinecitta Holding üst düzey yetkilisi Gactano Blandini Özpetek’i "Türk-İtalyan-Avrupalı maestro(üstat)" olarak tanıttı ve kendisini konuşma yapmak üzere kürsüye davet etti.
İzleyicilerin coşkulu alkışları eşliğinde kürsüye gelen Özpetek, filmlerinin MoMa’da gösterilmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Hayatında istediği şeyi yapmış olmaktan çok memnun olduğunu kaydeden Özpetek, 17 yaşına dek Türkiye’de yaşadığını, küçüklüğünün anılarının ve ailesindeki kadınların kendisini ve filmlerini etkilediğini anlattı.
Cahil Periler filminin geniş kitleler tarafından bu kadar beğenileceğini beklemediğini de söyleyen Özpetek, filmin büyük başarı kazandığını ifade etti. Özpetek sözlerini, "Hayatımda bundan sonra MoMA öncesi, MoMA sonrası
olacak" diyerek tamamladı.
Özpetek’in ardından Cahil Periler filminin başrol oyuncusu Stefano Accorsi de bir konuşma yaptı. "Bugün burada Ferzan için bulunmaktan çok mutluyum" diyen Accorsi, Özpetek’in her zaman anlatacak bir hikayesi olduğunu ve onun "sihirli" bir yönetmen olduğuna inandığını belirtti.
MoMA Film Bölümü üst düzey yetkilisi Jytte Jensen de Özpetek’i MoMA’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi ve Özpetek’in filmlerinin duygu yüklü ve modern hayatı son derece güzel anlatan filmler olduğunu kaydetti.
-THE MOON AND STAR PROJECT:MoMA’DA İLK KEZ TÜRK YÖNETMEN-
Özpetek’in filmlerinin MoMA’da gösterilmesine sponsor olan, merkezi New York’da bulunan The Moon and Star Project Başkanı Kaan Nazlı da A.A muhabirine yaptığı açıklamada bu projeyi desteklemekten memnuniyet duyduklarını, bunun New York’ta bir Türk yönetmen için yapılan 4. toplu film gösterimi olduğunu söyledi.
Daha önce Zeki Demirkubuz, Ömer Kavur ve Nur Bilge Ceyhan için bu tür etkinlikleri düzenlediklerini kaydeden Nazlı, dünyanın en prestijli çağdaş sanat müzelerinden olan MoMA’da ise ilk kez bir Türk yönetmeninin toplu gösterimi olduğunu bildirdi.
Programı destekleyen bir başka kuruluş da Amerikan Türk Cemiyeti (ATS) oldu. ATS yöneticisi Selen Uçak da AA muhabirine, "Çok önemli bir Türk yönetmenin çok önemli bir kuruluş olan MoMA’da film gösterimini desteklemekten çok mutluyuz" dedi.
Ferzan Özpetek’in dünyada daha çok İtalyan bir yönetmen olarak tanındığı görüşünü dile getiren Uçak, ATS olarak programa destek vermekle Özpetek’in Türk kökenini de vurgulamaktan memnun olduklarını belirtti.
Özpetek’in Cahil Periler dışında MoMA’da gösterilecek filmleri arasında "Mükemmel Bir Gün" (Un Giorno Perfetto), "Karşı Pencere" (La Finestra di Fronte), "Hamam", "Kutsal Yürek" (Cuore Sacro), "Harem Suare" ve "Bir Ömür Yetmez" (Saturno Contro) bulunuyor.
"Mükemmel Bir Gün" filminin ABD galası yarın MoMA’da yapılacak.

Onların, yapım süresince verdikleri bütün emeklere, geçirdikleri 15 haftalık çekim sürecine ve harcanan bütün paraya değmiş, bizim de bu kadar merakla beklediğimize...
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Özellikle geçtiğimiz ay peşpeşe gelen fragmanlar ve teaser’larla merakımızı tavana vurduran A.R.O.G sonunda hazır, bugün sinemalarda gösterilmeye başlıyor.
G.O.R.A. ile aram pek iyi olmadığıdan A.R.O.G’dan ilk beklentim daha iyi bir film olmasıydı. Türünün, Türk sinemasındaki en iyi örneklerinden biri olan A.R.O.G, her açıdan G.O.R.A.’dan çok daha iyi. Film, hem teknik olarak, hem senaryosu ile, hem de hikâye anlatımıyla G.O.R.A.’yı epey sollamış.
Hikâyesi, kostümleri, oluşturulan mekânlar ve aksamayan oyunculuklarıyla A.R.O.G., kuşkusuz Türk sinemasının altından en iyi kalkılmış filmlerinden biri. Fakat benim için 128 dakikalık bir kahkaha tufanı da olmadı A.R.O.G. “İyi bir film mi?” sorusuna vereceğim “Kesinlikle evet” cevabını “Çok komik mi?” sorusu için ne yazık ki yineleyemeyeceğim. A.R.O.G da G.O.R.A. gibi benim komik anlayışıma uyan, bana kahkahalar attıran bir film değil. Fakat bu kadar iyi yapılmış fantastik bir Türk filmi seyretmek, filmde figüranlı sahnelerin bile eğreti durmadığını görmek memnuniyet verici.
Futbol maçı çekimlerine hayran oldum. Sadece maç sahnelerinde yarattıkları atmosfer için bile Cem Yılmaz ve Ali Taner Baltacı herkesten koca bir tebriği hak ediyor.
Gelelim filmin hikâyesine... Arif, Ceku’yu G.O.R.A.’dan Dünya’ya getirmiş, mutlu bir yaşam kurmuştur. G.O.R.A.’da ise Logar, Arif’i ortadan kaldırıp, onun kimliğiyle Ceku’nun karşısına geçmeyi planlamaktadır. Bu fikirle Dünya’ya gelen Logar, yaptığı zaman makinesi ile Arif’i bir milyon yıl öncesine, Yontma Taş Devri’ne gönderir. Arif, bir yandan geri dönüp Ceku’yu kurtarma planları yaparken, bir yandan da çevresindekileri, gelecek nesilleri dolayısıyla geri döndüğünde kendini daha iyi yaşatacak şekilde eğitmeye çalışır.
A.R.O.G bugün seyirciyle buluşuyor. Önümüzdeki günlerin epey A.R.O.G’lu geçeceği kesin. Film, birçok farklı görüş getirecek, “Yeteri kadar komik mi, değil mi?” diye bol bol tartışılacak ve gişesi yakından takip edilerek rekor yolunda durumu gözlenecek. Sonuç ne olursa olsun, A.R.O.G seyredilmeyi ve seyircinin ilgisini hak eden bir film.

A.R.O.G.
Bİr yontmataş filmi
Yönetmen: Cem Yılmaz, Ali Taner Baltacı
Oyuncular: Cem Yılmaz, Ozan Güven, Özkan Uğur, Nil Karaibrahimgil, Özge Özberk, Zafer Algöz, Hasan Kaçan, Muhittin Korkmaz
Süre: 128 dakika


Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Muro ve Çeto bu sefer başrolde
Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin yan karakterlerinden Muro ve Çeto kendi maceralarıyla beyazperdede. Dizinin seyircilerinin “Nalet olsun içimdeki insan sevgisine” repliği ile tanıdığı Muro, filmde de yardımcısı Çeto ile takışıp tartışmaya devam ediyor. Filmin yönetmeni Necati ve Raci Şaşmaz’ın kardeşi Zübeyr Şaşmaz.
Cezaevinden çıkan Muro ve Çeto, memleketlerine dönerler. Akıllarında bir devrim yapmak vardır. Öncelikle köye gidecek, evlenip yuva kuracak ve örnek birer devrimci olacaklardır. Fakat köye gittiklerinde beklenmedik bir durumla karşılaşırlar. Köyün muhtarı yokluklarında onları birer Rus ile evlendirmiştir. Muro ile Çeto’nun akıllarındaki devrimi gerçekleştirmeleri için kadınları bulup boşanmaları gerekmektedir.

MURO
Yön.: Zübeyr Şaşmaz, Oyn.: Mustafa Üstündağ, Şefik Onatoğlu, Selim Erdoğan, Eray Türk, Evrim Alasya

ULUSLARARASI Bursa İpek Yolu Film Festivali, önceki gecesi Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törenle sonlandı. Törende Festival’in ödülleri de sahiplerini buldu
Uluslararası Altın Karagöz Uzun Metraj Film Yarışması’nda “İz Sürücü”, Altın Karagöz Ödülü’nü alırken; En İyi Yönetmen Ödülü’nü “Aşk ve Diğer Suçlar”adlı filmin yönetmeni Stefan Arsenijevic kazandı. “Diyet” ise SİYAD Ödülü’nü aldı. Ulusal Altın Karagöz Uzun Metraj Film Yarışması’nda ise “Gökten Üç Elma Düştü” En İyi Film ve En İyi Senaryo Ödülleri’ni kazandı. En İyi Yönetmen Ödülü ise “Nokta” filmiyle Derviş Zaim’in oldu. SİYAD Ödülü’de “Dilber’in Sekiz Günü” adlı yapım aldı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "3. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali" çerçevesinde gerçekleştirilen sinema kurslarında eğitim görenlere sertifikaları, törenle verildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, Tayyare Kültür Merkezi’ndeki sertifika töreninde, festivalin çıtasının her geçen gün yükseldiğini ifade etti.
Verilen eğitimin, kursiyerlerin geleceğine yön vereceğini belirten Şahin,"İçinizden geleceğin yıldızlarının çıkacağına eminim. Umarım hepiniz İzzet Günay ve Hülya Koçyiğit gibi başarılı birer sanatçı olursunuz" dedi.
Ücretsiz düzenlenen kurslara katılanlar arasında 70 kişi, sertifika almaya hak kazandı. Kursiyerlere, sertifikalarını, Hikmet Şahin, Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı Ahmet Erdönmez, Türk sineması oyuncularından İzzet Günay ile festival danışma kurulu üyeleri Necip Sarıcı ve Ali Sönmez verdi.

Rusya’daki Türk Kültür Yılı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen "Çağdaş Türk Filmleri" günlerinin açılışı, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı tarafından yapıldı.
Akıncı, "Tatil Kitabı" adlı filmin gösterimi öncesinde yaptığı konuşmada, Rusya’daki sanatseverleri Türk sinemasının genç yönetmenlerinin yeni filmleriyle buluşturmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Büyükelçi Akıncı, Rusya’da Türk Kültür Yılı’nı kutlarken, iki ülke arasında ticaretten siyasete her alanda gelişen ilişkilerin en çok kültür alanında daha da ileri götürülmesi gerektiğine inandığını belirterek, gösterilecek filmler hakkında bilgi verdi.
Moskova’nın merkezinde bulunan "Dom Kino"daki (Sinema Evi) açılış gecesine yönetmen Ümit Ünal ve oyuncu Nejat İşler de katıldı. Rusya’da 1-5 Aralık arasında yapılacak Çağdaş Türk Filmleri Günleri’nde dün akşam gösterilen, yönetmenliğini Seyfi Teoman’ın yaptığı "Tatil Kitabı" filminin yanı sıra Semih Kaptanoğlu’nun yönettiği "Yumurta", Ümit Ünal’ın yönettiği "Ara", Reha Erdem’in yönettiği "Beş Vakit" ve Derviş Zaim’in yönettiği "Nokta" adlı filmler gösterilecek.

Rodrigo Garcia’nın yönettiği ve Anne Hathaway, Patrick Wilson, David Morse ile Andre Braugher’in oynadığı Yolcular, 2 Ocak'da vizyona çıkarılıyor.
Genç terapist Claire, hocası tarafından korkunç bir uçak kazasından sağ kurtulan beş yolcuya danışmanlık yapmakla görevlendirilir. Claire’in yaşadığı zorluklar, yardım elini reddeden ve kazayı bahane ederek ona açık açık kur yapan Eric’le karşılaşınca daha da artar. Claire, Eric’le arasındaki mesafeyi korumaya çabalarken, diğer hastalar kazaya dair ayrıntıları anımsamak için uğraşmaktadırlar.

Komedyen Jim Carrey’nin "Bay Evet" olarak beyazperdeye döndüğü yeni filmi "Bay Evet/Yes Man" 16 Ocakta vizyona girecek.
Warner Bros Türkiye’den alınan bilgiye göre, "Ayrılık/The Break-Up" ve "Gençlik Ateşi/Bring It On" adlı filmlerin yönetmeni Peyton Reed imzası taşıyan filmin senaryosunu Nicholas Stoller, Jarrad Paul ve Andrew Mogel İskoç yazar, mizahçı ve televizyoncu Danny Wallace’nin aynı adlı anı kitabından uyarladı.

Yapımcılığını "Bayan Daisy’nin Şoförü" ve "Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi" ile tanınan Oscar ödüllü yapımcı Richard D. Zanuck ile "Ben Efsaneyim" ve "Harry Potter" serisinden tanınan David Heyman’ın
gerçekleştirdiği filmin başrolünde Jım Carrey ile Zooey Deschanel, Bradley Cooper, John Michael Higgins ve Terence Stamp yer aldı. Filmde yardımcı rolleri ise Rhys Darby, Danny Masterson, Fionnula Flanagan, Sasha Alexander, Molly Sims, Brent Briscoe, Rocky Carroll, John Cothran ve Spencer Garrett paylaştı.

Görüntü yönetimini Robert Yeoman’ın üstlendiği filmde yapım tasarımı Andrew Laws’un, kurgu Craig Alpert’in, kostüm tasarımı Mark Bridges’ın, müzik ise Lyle Workman ile Mark Oliver Everett’in imzasını taşıyor.
Filmin konusu özetle şöyle:

"Carl Allen (Jim Carrey) bir rutin içindedir. Çalıştığı bankada kredi başvurularını geri çevirmediği zamanlarda, arkadaşlarının davetlerini geri çevirmekte, evde koltuğuna gömülüp tek başına televizyon seyretmektedir. Etkin
şekilde bir ’Bay Hayır’ olmuştur. Carl’ın yaşamı isteksizce katıldığı kendi kendine yardım semineriyle beklenmedik ve köklü bir şekilde değişir. Seminerin lideri, katılımcıları daha çok ’evet’ diyerek hayatlarını değiştirmeleri
konusunda yüreklendiren bir ’evet’ gurusudur. Başta şüpheci yaklaşan Carl, her şeye ’evet’ diyerek kendini anın akışına bırakır."

Sinema ve tarih 2 YTL'ye buluşuyor

Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı’nca (TÜRSAK) düzenlenen 11. Uluslararası Sinema Tarih Buluşması’nın biletleri ‘Krize Karşı Kültür Desteği’ sloganıyla bu yıl sadece 2 YTL!...

Sinemanın ve seyircilerin, ekonomik krizden olabildiğince az etkilenmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mars Entertainment Group'un katkılarıyla 19- 25 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek 11. Uluslararası Sinema Tarih Buluşması'nın biletleri 2 YTL'ye indirildi.

Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın danışmanlığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi ve Metro Group'un sponsorluklarıyla 11 yıldır kesintisiz olarak sürdürülen Uluslararası Sinema Tarih Buluşması'nın bu yılki teması, "Tarih Boyunca Mülteciler". İnsanlık tarihi kadar eski ve dünya sinemasında da pek çok filme konu olan mültecilerin, tarihten günümüze uzanan hikâyeleri bu yıl festival izleyicisi ile buluşacak.

Cinebonus Maçka /G-Mall, Alkazar Sineması ve Fransız Kültür Merkezi salonlarında izlenebilecek festival programının ana temasını 'mülteci filmleri' oluştururken, dünyanın dört bir yanından gelen filmlerin yer aldığı geleneksel bölümler de programda yer alacak. Her yıl bütün dünyayı ilgilendiren güncel ve önemli meselelere eğilerek bir felsefe ve bilinç festivali olarak öne çıkan "Uluslararası Sinema Tarih Buluşması", bu yılki tema etrafında gösterilecek filmler ve düzenlenecek panellerle Türkiye'deki mülteciler sorununa da dikkat çekmeyi hedefliyor

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. "Kaybolanlar", 2 Aralık-5 Ocak



Füsun Öcal, suluboya resimlerinden derlediği "Kaybolanlar" adlı 15. Kişisel Resim sergisini 2 Aralık 20085 Ocak 2009 tarihleri arasında Mihrimah Sultan'da, sanat severlerin beğenisine sunacak.

Sergide İstanbul ve Türkiye'nin çeşitli tarihi yerlerine ait peysajların yer aldığı yaklaşık 30 adet suluboya resim sergilenecek.

1994 ten beri sergi açan Füsun Öcal, suluboyaları ile bilinirken resim uslubunu değiştirmiş, naturalist-sembolik denebilecek resimlerle izleyicilerini şaşırtmıştı. 2000 den bu yana büyük tuval resimlerini sergileyen sanatçı bu kez yeniden suluboyaları ile izleyenlerinin karşısına çıkıyor.

YER: MİHRİMAH SULTAN
TARİH: 2 Aralık 2008 - 5 Ocak 2009
AÇILIŞ: 2 Aralık 2008, Salı Saat: 19.00-20.30

SERGİ MEKANI:
MİHRİMAH SULTAN
İstiklal Cad. Kumbaracı yokuşu No:77 BeyoğluTünel
Tel: 0212 293 66 27

FÜSUN ÖCAL
1956 İstanbul doğumlu olan sanatçı, 1974 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Heykel ve Mimarlık bölümlerini üstün başarıyla kazandı. Bununla beraber Boğaziçi Üniversitesi'ni ve daha sonra Gazi Üniversitesi'ni bitirdi. 1994'e kadar Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Müfit Çelik ve Yusuf Taktak gibi çeşitli sanatçı atölyelerinde bulunarak, değişik resim teknikleriyle, sanat ve estetik felsefesiyle ilgilendi. İlk kişisel sergisini 1994'te açtı. İngiltere Kraliyet Botanik Bahçesi İllüstratörü Christabell King'ten Botanik çizim dersleri aldı. İleri seviyede botanik illustrasyonu sertifikası bulunmaktadır.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Filmin adı:MADAGASKAR 2Orijinal adı:MADAGASCAR: ESCAPE 2 AFRICAYönetmen: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Oyuncular: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Senaryo: Eric Darnell, Tom Mcgrath, Etan Cohen
Müzik: Hans Zimmer
Yapımcı: Mireille Soria, Mark Swift
Yapım: ABD (2008)
Dağıtımcı: UIP
Gösterim Tarihi: 28 Kasım 2008
Aslan Alex, zebra Marty, zürafa Melman ve suaygırı Gloria, penguenlerin tamir ettiği eski bir uçakla Madagaskar’dan Afrika’ya doğru havalanırlar. Hayvanat bahçesinde doğup büyümüş kahramanlarımız, Afrika macerasında hayatlarında ilk kez kendi cinslerinden hayvanlarla karşılaşacaktır. Afrika çok geniş ve büyük bir yer gibi gözükmektedir. Peki ama Central Park’taki kendi yuvalarından daha iyi ve daha güvenli midir?
Filminin Fragmanı


Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Filmin adı:DÜNYANIN DURDUĞU GÜNOrijinal adı:THE DAY THE EARTH STOOD STILLYönetmen: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Oyuncular: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Senaryo: David Scarpa
Görüntü Yönetmeni: David Tattersall
Kurgu: Wayne Wahrman
Müzik: Tyler Bates
Yapım Tasarımcısı: David Brisbin
Yapımcı: Paul Harris Boardman, Gregory Goodman, Erwin Stoff
Yapım: ABD (2008)
Dağıtımcı: Tiglon Film
Gösterim Tarihi: 12 Aralık 2008
Helen’in kontrolü dışındaki bir takım güç merciileri Klaatu’ya düşman gözüyle bakarlar ve dünya liderleriyle temasa geçmesini önlerler. Helen ve üvey oğlu Jacob (Jaden Smith) da Klaatu’nun “Dünya dostu” bir uzaylı olmasının ölümcül sonuçlar da verebileceğini farkederler. Helen’in yapması gereken, dünyayı yok etmek için gelen bu varlığa dünyanın kurtarılmaya değer bir yer olduğunu göstermektir; fakat bunun için çok geç kalmış olabilir.
Filmin Fragmanı



Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sinema efsanesi Yıldız Savaşları sahneye çıkıyor
13 Aralık 2008BBC


George Lucas'ın Jedi bilgesi Efendi Yoda ve Darth Vader gibi karakterlerle yarattığı Oscarlı gişe rekortmeni Star Wars - Yıldız Savaşları film serisi, besteci John Williams'ın özgün müzikleri eşliğinde sahneye taşınacak. Gelecek yıl yapılacak prodüksiyon Yıldız Savaşları: Müzikal Bir Yolculuk adıyla, Star Wars'un altı bölümünden alıntılanan özgün müzikler Kraliyet Filarmoni Orkestrası eşliğinde hazırlanacak. Yapımın bir özelliği de, aktörler veya senaryo ile değil, filmden özel sahnelerin canlı anlatımlar ve özel maketler eşliğinde sahneye taşınacak olması. Avrupa turnesine çıkacak olan ve bir ihtimalle Türkiye'ye de gelmesi söz konusu yapımın prömiyeri, gelecek yıl 10 Nisan'da Londra'daki O2 Arena'da yapılacak. Öte yandan, filmin orijinal kostüm ve dekorları ile orijinal maketlerini içeren uluslararası gezici sergi Yıldız Savaşları: Bir Sergi ise, İspanya'nın başkenti Madrid'de 15 Mart'a kadar görülebilir.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ne giyseler, yakışıyor onlara
13 Aralık 2008ÇAKIR MÜZİK / ÖZGÜR
Mor ve Ötesi, Başıbozuk albümü ile, kendi sadasının izinde ve 'uygun olmayan farklı adımlarla' yürümeye devam ediyor. Ne diyelim, Mor ve Ötesi'yle geçecek bir kış daha geldi, bağıra çağıra!.

2008'in son günlerini yaşarken önümüzdeki soğuk aylar için albümler ve şarkılar depolamaya başlamak gerek. Yeni albümlerin yanında kişisel değişmezlerimizle oluşturacağımız playlistlerimize Mor ve Ötesi'nin piyasaya yeni çıkan son albümü Başıbozuk'u da katmakta fayda var. Yıllar önce Yalnız Şarkı kliplerini ilk defa televizyonda izlediğimizde "Kim bu çocuklar?" dememizin üstünden çok zaman geçmedi aslında. O çocuklar yıllar içinde her albümlerinde yavaş yavaş ve emin adımlarla kendilerini öyle bir geliştirdiler ki bir de baktık Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye adına arz-ı endam ediyorlar. Aslında işin bütün sırrı hep kendi olmalarında yatıyor. Mor ve Ötesi aslında istenirse doğu ya da batı ezgilerine sıkışıp kalmadan çağın ruhunu hem müzikal hem de söz anlamında iyi yakalayarak iş kotarmanın Türkiye'deki en önemli müzikal örneği.

SONBAHAR FAVORİ
Son albümleri Başıbozuk da bunu bir kere daha kanıtlıyor. Sekiz remix, üç canlı kayıt iki de yeni parçanın yer aldığı Başıbozuk, Eurovizyon şarkışı Deli'yle başlıyor ve sırasıyla İddia ve Sonbahar adlı yenilere geçerek devam ediyor. İki parçada da oturmuş Mor ve Ötesi sound'unu yakalamak çok kolay. Sonbahar'ın özellikle grubun hayranlarının yeni favori şarkısı olacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Canlı parçalardaki enstrümanlar ve vokaldeki samimi hava zaten alışık olduğumuz bir durum. Albümdeki remix parçalar ise Mor ve Ötesi dinleyicilerini ikiye bölme ihtimali taşıyor. Çünkü bildiğimiz parçaların remix hallerini dinlemek başlangıçta her zaman yadırgatıcı olduğu için grup aslında zor bir işe girişmiş. Gerçi belli bir kaliteyi tutturarak bunun da üstesinden gelmişler. Remix'lenen şarkılardan özellikle Kördüğüm yarattığı havayla Postal Service ve Notwist parçalarını andırıyor gibi gözükse de oldukça başarılı. Yine Darbe adlı parçanın remixlerindeki bağlama ve ton da parçanın ruhuna ayrı bir hava katmış. Parti, Aphex Twin'i andıran tınılarıyla gerçek bir elektronik müzik parçası olmuş. Deli ve Ayıp Olmaz mı ise, bambaşka bir hal almış. Mor ve Ötesi, aslında bu albümle kendi sesinin izinde 'uygun olmayan farklı adımlarla' yürümeye devam ediyor. Ya da bir başka deyişle grup kariyerini Türkiye'de başka herhangi bir grubun ve müzisyenin kolay kolay yapamayacağı bir tonla cilalıyor. Ne diyelim, Mor ve Ötesi ile geçirilecek bir kış geldi bile bağıra çağıra. Mor ve Ötesi - Başıbozuk / Rakun Müzik

Yılmaz Erdoğan tahtını kaptırıyor!
13 Aralık 2008MEHMET ÇALIŞKAN
Yılmaz Erdoğan 'filmleri en çok izlenen yönetmen' sıfatını kaybetmek üzere. Üç yıldır film çekmeyen, altı ay içinde iki yeni projesini erteleyen Erdoğan'ın yerini Cem Yılmaz ile Togan Gökbakar almak üzere....

Türk filmlerinin ivme kazanmasında, 2001 yapımı 'Vizontele'nin önemli bir yeri olmuştu. Yılmaz Erdoğan'ın hem yönettiği, hem oynadığı film; 3 milyon 308 bin kişi tarafından izlenerek o güne kadar en çok bilet kesilen yapım olmuştu. Erdoğan'ın 2003'de yaptığı 'Vizontele Tuuba' ise 2 milyon 894 bin kişi tarafından izlenmişti. 2005'teki 'Organize İşler'e ise 2 milyon 600 bin kişi ilgi gösterdi.

İki filmini erteledi
Giderek izleyici kaybetse de bu üç film Yılmaz Erdoğan'a 'Filmleri en çok izlenen yönetmen' sıfatını kazandırdı. Erdoğan'ın üç filminin toplam izleyici sayısı 8 milyon 802 bine ulaştı. Erdoğan, geçtiğimiz yıl iki ayrı filmin hazırlıklarına başladı. Bunlardan ilki, Nurgül Yeşilçay'la başrolü paylaşacağı 'Vizontele 3'tü. Ancak Erdoğan, filmin çekimleri öncesinde bir halı saha maçında ayağını çatlattı. Ayağı alçıya alınınca da, filmi erteledi. İkinci proje ise, yine Nurgül Yeşilçay'ın rol alacağı bir aşk filmi olan 'Bağbozumu' idi. Filmin çekimlerine eylül ayında başlanacaktı ama bir türlü olmadı. Yılmaz Erdoğan bu kez mevsimi kaçırdıkları için çekimleri gerçekleştiremediklerini açıkladı.

Yılmaz iddialı geliyor
Erdoğan şimdi 'filmleri en çok izlenen yönetmen' sıfatını kaybetmek üzere. Çünkü gösterimdeki 'A.R.O.G.'un yönetmeni Cem Yılmaz'ın birkaç hafta sonra bu sıfatın yeni sahibi olma olasılığı çok yüksek. Yılmaz'ın bu sıfatı kazanması için 'A.R.O.G.'u 2 milyon 2 bin bir kişinin daha izlemesi gerekiyor. Yılmaz Erdoğan'ın bu konudaki diğer rakibi ise gişe rekortmeni 'Recep İvedik'in yönetmeni Togan Gökbakar. Genç yönetmen, 'Recep İvedik 2'nin çekimlerini tamamladı. 12 Şubat'ta gösterime girecek olan film, ilki kadar ilgi görürse Erdoğan, 'filmleri en çok izlenen yönetmen' payesini kaybedebilir.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Kişiye özel hediye servisi
13 Aralık 2008


İstinyePark yeni yıla özel, müşterilerine 'hediye bul' rehberlik hizmeti başlatıyor. İstinyePark içinde bulunan tüm markaları ve seçeneklerini danışma noktalarına giderek görebilecek olan müşteriler, uzmanlar yardımıyla bir dakikada kendilerine özel listelerini alabilecekler.

J.K.Rowling yine çok kazanacak
13 Aralık 2008


Harry Potter serisinin yazarı J.K. Rowling'in Türkçe'de Ozan Beedle'ın Hikayeleri adıyla Yapı Kredi Yayınları tarafından ocakta yayımlanacak yeni kitabı The Tale of Beedle the Bard ilk haftada yaklaşık 370 bin kopya sattı. Yedi milyon adet basılan kitabın satışları çok yüksek olsa da, 400 milyonluk Harry Potter'ı geçeceği kuşkulu.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Tanı filozofu götür kitabı
13 Aralık 2008


Düzenlediği bilgi yarışmalarıyla dikkat çeken kültür ve sanat sitesi Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. yine ilginç ve dikkat çekici bir çalışmaya imza attı. Dharma Yayınları'nda çıkacak olan İngiliz tarihçi ve filozof Simon Goldhill'in Aşk **** ve Tragedya kitabı ödüllü yarışma, okuyucuların filozofları görsel bakımdan ne kadar tanıdıklarını test ediyor. Yarışmada 'Simpson Ailesi'ni andırır biçimde çizilmiş sekiz çizgi filozofun ismini bilmeniz isteniyor. Site editörü Halil Gökhan, daha önce de filozofların resimlerinden oluşan bir felsefzekâ testi yaptıklarını ve testin büyük ilgi gördüğünü, aynı şekilde ilgi gören bu yarışmayı da buradan hareketle düzenlediklerini vurguluyor.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Kısa deyip geçme!
13 Aralık 2008
Akbank 5'inci Kısa Film Festivali 15 Aralık'ta başlıyor. Festival kapsamında düzenlenen kısa ve belgesel film yarışmalarının yanı sıra bu yıl yönetmen Reha Erdem ile ressam Salvador Dali de mercek altına alınacak.

Türk sinemasındaki hareketliliğe paralel olarak önemli bir ilgi odağı haline gelen ve bir çok kurumun yarışmalarla destek verdiği genç sinemacılar, şimdi de Akbank'ın düzenlediği 5'inci Kısa Film Festivali'nde bir araya gelecek. 15 Aralık'ta başlayacak ve 10 gün sürecek festivalde, kısa, uzun belgesel ve kurmaca dalında, 13 ülkeden 85 film gösterilecek. Festival kapsamında düzenlenen ulusal kısa ve belgesel film yarışmasında önümüzdeki yıllarda adını sık sık duyacağımız yönetmenlerin filmleri yer alıyor. Kısa film yarışmasında aralarında bu yılın öne çıkan filmleri Sardunya, Doğum, Bekleyiş, Sapak, Evladiye, ID, Tek Notalık Adam'ın da bulunduğu 20, belgeselde ise 13 film en iyi film olmak için yarışacak. Uluslararası bölümde ise, Cannes, Toronto, Budapeşte gibi festivallerde gösterilmiş Fransa, İsrail, Estonya, Almanya, Yunanistan, Hollanda, Kanada, İngiltere, Avusturya ve Ürdün'den 20 yabancı film bulunuyor.

ERDEM'İN KISALARI
Festivalin gözde diğer üç bölümü ise Kısadan Uzuna, Belgesel Sinema ve Özel Gösterim adını taşıyor. Kısadan Uzuna bölümünün bu yılki konuğu Türk sinemasının gözde yönetmeni Reha Erdem. Festival kapsamında, Erdem'in 1989 yılında çektiği uzun metraj filmi A Ay ile iki kısa filmi, Deniz Türküsü ve Ekim'de Hiç Bir Yerde filmleri gösterilecek. Ayrıca 19 Aralık'ta yönetmenin katılacağı bir de söyleşi düzenlenecek. Belgesel Sinema bölümünde ise Suha Arın, Coşkun Aral'dan sonra bu yıl Hakan Aytekin konuk edilecek. Yönetmenin Keşfin Kıyısında, Barış Adında Bir Kuş ve Yarına Bir Harf belgeselleri bu bölümde seyirciyle buluşacak. Festivalin ilgi göreceği muhtemel bölümlerinden Özel Gösterim'in başlığı Dali ve Sürrealizm olacak. Bu bölümde H. Lee Willams'ın yönettiği belgesel Dali'nin Gizemi ve Dali'nin Luis Bunuel ile senaryosunu yazdığı ve Bunuel'in çektiği Bir Endülüs Köpeği, Altın Çağ filmleri gösterilecek. Ayrıca SABAH gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman 18 Aralık'ta gerçekleşecek Sürrealistler Sinemada başlıklı söyleşide sürrealizmin 1920'ler ve 30'larda öne çıkardığı filmleri irdeleyecek ve bugünkü sinemada sürrealizmin ne anlama geldiğini tartışacak. Film gösterimlerinin Akbank Sanat'ta yapılacağı festivale katılım ücretsiz olacak. Bilgi için: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Şarkılarını söylemek zor!
13 Aralık 2008


CNNTÜRK'te ekrana gelen 'Kürşat Başar'la programına konuk olan Sertab Erener, şarkılarının dinleyiciler tarafından zor söylendiğini anlattı. Erener, "Benim genel olarak bütün şarkılarım galiba zor. Dinleyiciler 'Sertab Hanım siz söyleyin, biz dinleyelim. Biz nasıl olsa söyleyemiyoruz' diyorlar. O yüzden benim konserlerimde 'haydi bakalım şarkılarımı hep birlikte söyleyelim' durumu olmuyor" şeklinde konuştu.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'Pop Kemancı' yakında yeniden İstanbul'da!
13 Aralık 2008


Avrupa'da 'pop kemancı' olarak tanınan Sophie Serafino, ikinci kez Türkiye'ye geliyor. Bir yıl önce, Taksim'deki 360 İstanbul adlı mekanda unutulmaz performanslar sergileyen sanatçı, 18 Aralık-10 Ocak tarihleri arasında her perşembe, cuma ve cumartesi akşamı, yine aynı mekanda sahne alacak.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Teoman bu gece Jolly Joker Balans'ta!
13 Aralık 2008


Rock müziğin sevilen sesi Teoman, bu akşam Taksim'deki Jolly Joker Balans adlı mekanda hayranlarıyla buluşacak. Şu sıralar, yakında piyasaya süreceği 'Düetler' adlı yeni albümünün hazırlıklarıyla ilgilenen ünlü rockçı, yenilenmiş repertuvarıyla müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak. Biletler Biletix'te!

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Teoman bu gece Jolly Joker Balans'ta!
13 Aralık 2008


Rock müziğin sevilen sesi Teoman, bu akşam Taksim'deki Jolly Joker Balans adlı mekanda hayranlarıyla buluşacak. Şu sıralar, yakında piyasaya süreceği 'Düetler' adlı yeni albümünün hazırlıklarıyla ilgilenen ünlü rockçı, yenilenmiş repertuvarıyla müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak. Biletler Biletix'te!

Taksim Fink Club, 13 Aralık Cumartesi gecesi ünlü DJ Hüseyin Karadayı'yı Bağdat caddelilerin internetteki buluşma adresi 34730.com'un organizasyonunda ağırlayacak. Eski hit şarkılara yaptığı remixlerle tanınan ünlü DJ Karadayı'ya, DJ Murat Uyar ve DJ Selçuk Baysal eşlik edecek.

Başta 34730.com üyelerinin katılacağı gecede sitenin üyesi ünlü çok sayıda, DJ, futbolcu, manken ve medya mensubunun da katılması bekleniyor. Gece de ayrıca sürpriz DJ'ler, Dans Showları, Lazer gösterileri ile katılanlara sürpriz hediyeler dağıtılacak. Sabaha kadar sürecek organizasyonun başlama saati 22.00.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sezencilere dolu dolu bir akşam hediyesi
13 Aralık 2008


Uzun yıllardır SezenİNciler'in marka sahibi ve Gülşen'le Kaderim şarkısına düet yapan ve iyi bir çıkış yakalayan Serhan Sokulgan, Sezen Aksu için yapılan partide bu akşam yine DJ kabininde. Özel kayıtlarla dolu geçen SezenİNciler partisi, aynı duyguyla hep beraber eğlenmek için iyi bir seçenek. Yer: Studio Live Junior Saat: 22.00 Bilet Fiyatı: 15YTL Adres: Atıf Yılmaz Caddesi, No: 17 Beyoğlu

Hollywood’da geride bırakmaya hazırlandığımız 2008 yılına bilim-kurgu ve macera yapımları damgasını vurdu. Yılın en çok izlenen filmi ise dünya çapındaki 997 milyon dolarlık toplam gişe hasılatıyla "Kara Şövalye-Dark Night" adlı film oldu.
Gişe hasılatına ilişkin verilerin toplandığı sinema sektörü yayın organlarından derlenen bilgilere göre, yıl içinde seyirci, aksiyonun ağırlıkta olduğu bilim-kurgu ve macera yapımlarına ilgi gösterdi.
Ekonomik krizin ABD’yi etkisi altına alması nedeniyle sinema sektöründe de sıkıntılar yaşanırken, sektör bu sorunları aşmak için umudunu yeni filmlere bağladı.
Geçen yılın da en çok izlenen yapımları "Batman" filminin devamı olan "Kara Şövalye" ile "Indiana Jones", "Mumya", "Demir Adam" gibi serilerin yeni halkaları olurken, pek çok film de prodüksiyon giderlerini karşılayamayarak yapımcısını üzdü.
"KARA ŞÖVALYE"NİN ZAFERİ
Yılın en iddialı yapımları arasında yer alan ve 185 milyon dolarlık bütçeyle çevrilen "Kara Şövalye-Dark Knight", 2008 yılına damgasını vuran film oldu.
Film, ABD sinemalarında 531 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 466 milyon dolar olmak üzere toplam 997 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. Christopher Nolan’ın yönettiği filmde, Christian Bale, Aaron Eckhart, Morgan Freeman, Michael Caine ve Gary Oldman rol alıyor. Filmin baş rolünü üstlenen Heath Ledger, çekimlerin sürdüğü sırada hayatını kaybetmişti.
"Kara Şövalye", 997 milyon dolarlık toplam gişe hasılatıyla "Titanic" adlı yapımın ardından tüm zamanların en çok izlenen ikinci filmi unvanına da erişti.
"Indiana Jones" serisinin dördüncü filmi, 2008 yılının en çok seyirci çeken ikinci filmi oldu. ABD sinemalarında 317 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 469 milyon dolar olmak üzere toplam 786 milyon dolar hasılat yaptı. Steven Spielberg’in yönettiği filmde, Harrison Ford, Cate Blanchett, Ray Winstone ve Shia LaBeouf rol alıyor.
"Kung-Fu Panda" isimli animasyon, ABD sinemalarında 215, ABD dışındaki sinemalarda 416 milyon dolar olmak üzere toplamda 631 milyon dolar hasılat yaparak yılı üçüncü bitirdi.
Will Smith ile Charlize Theron’ın rol aldığı "Hancock", ABD sinemalarında 228, ABD dışındaki sinemalarda 396 milyon dolar olmak üzere toplam 624 milyon dolar gişe hasılatıyla dördüncü oldu.
"Demir Adam-Iron Man" adlı film de ABD sinemalarında 318, ABD dışındaki sinemalarda 263 milyon dolar olmak üzere toplam 581 milyon dolarlık gişe hasılatıyla yılı beşinci olarak kapattı. Jon Favreau’nun yönettiği filmde, Robert Downey, Terrence Howard, Gwyneth Paltrow ve Jeff Bridges izleyici karşısına çıktı.
KADIN İZLEYİCİNİN İLGİSİ
Dünyanın en çok izlenen müzikalinden sinemaya uyarlanan "Mamma Mia" da yine romantik komedi düşkünlerini sinema salonlarına çekerek 569 milyon dolarlık gişe hasılatı yaptı. Filmde, Meryl Streep, Colin Firth, Pierce Brosnan, Amanda Seyfried ile Stellan Skarsgard kamera karşısına geçti.
Bir dönem milyonlarca izleyiciyi televizyon ekranları karşısına toplayan "*** and The City" dizisinin beyazperde versiyonu, kadın izleyicinin ilgisiyle yılın en çok izlenen yapımları arasına girdi.
Sarah Jessica Parker, Kim Cattrall, Kristin Davis ve Cynthia Nixon’ın aşkın peşinde koşan, kariyer sahibi 4 şehirli kadını canlandırdığı film, dünya çapında 415 milyon dolar hasılat elde etti.
Animasyon filmlerinin de seyirci çektiği 2008 yılında, "Panda", Madagaskar" ve "Dr. Seuss" küçük izleyiciyi fethetti.
YILIN EN ÇOK İZLENEN YAPIMLARI
2008 yılında dünya çapındaki gişe hasılatlarına göre en çok izlenen 20 film şöyle sıralandı:
1- Kara Şövalye: 997 milyon dolar
2- Indiana Jones-4: 786 milyon dolar
3- Kung-Fu Panda: 631 milyon dolar
4- Hancock: 624 milyon dolar
5- Demir Adam-Iron Man: 581 milyon dolar
6- Mamma Mia: 569 milyon dolar
7- James Bond: 513 milyon dolar
8- Wall-E: 495 milyon dolar
9- Narnia Günlükleri-Prens Caspian: 420 milyon dolar
10- *** and the City: 415 milyon dolar
11- Mumya: 392 milyon dolar
12- Wanted: 342 milyon dolar
13- Dr. Seuss: 297 milyon dolar
14- Madagaskar: 294 milyon dolar
15- Hulk: 262 milyon dolar
16- Get Smart: 230 milyon dolar
17- Dünyanın Merkezine Yolculuk: 218 milyon dolar
18- Tropic Thunder: 187 milyon dolar
19- Twilight: 179 milyon dolar
20- Step Brothers: 128 milyon dolar.

Mevlana'ya İranlı ilgisi735. Vuslat törenlerine yabancı konuklar büyük ilgi gösteriyor

15.12.2008 12:32 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Mevlana'nın 735. Vuslat Yıl Dönümünü Etkinlikleri için Konya'ya gelen yabancı konuklar arasında yoğunluğu İranlılar oluşturuyor.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Konya'da 1-17 Aralık tarihleri arasında düzenlenen Mevlana'nın 735. Vuslat Yıl Dönümü Etkinlikleri'ne yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi katılıyor.

Bu seneki etkinliklere İran'dan gelen turist kafileleri yoğun ilgi gösteriyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri, Konya'yı ziyaret eden, buradaki etkinliklere katılan yabancı turistlerin büyük bölümünü İranlılar'ın oluşturduğunu söyledi.

Bunun, Mevlana'nın İran'da daha fazla tanınmasından kaynaklandığını ifade eden yetkililer, İranlılar'ın gruplar halinde kente gelmeye devam ettiklerini belirtti.

İranlılar, Mevlana müzesi civarındaki esnafın da yüzünü güldürdü. Özellikle döviz bürolarında döviz bozduran İranlılar, kuyumculardan ve hediyelik eşya satıcılarından alışveriş yaparak piyasayı hareketlendirdi.

İranlılar'ın Konya'ya gösterdiği ilgiden çok çok memnun olduklarını belirten esnaf, ''Bayram boyunca sürekli alışveriş yapan İranlılar, durgunluğun yaşandığı bugünlerde işlerimizde hareketlenmeye neden oldu. İran'dan olduğu gibi diğer ülkelerden de Konya'ya ziyaretçi gelmesi durumunda esnafın yüzü her zaman güler'' diye konuştu.

Öte yandan, son 4 günde Mevlana Müzesi'ni yaklaşık 29 bin kişinin ziyaret ettiği öğrenildi.

Bu seneın en çok izlenen filmleriOnların gişe hasılatı uçtu...

15.12.2008 02:54 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Hollywood'da geride bırakmaya hazırlandığımız 2008 seneına bilim-kurgu ve macera yapımları damgasını vurdu. Yılın en çok izlenen filmi ise dünya çapındaki 997 milyon dolarlık toplam gişe hasılatıyla ''Kara Şövalye-Dark Night'' adlı film oldu.

AA muhabirinin gişe hasılatına ilişkin verilerin toplandığı sinema sektörü yayın organlarından yaptığı derlemeye göre, sene içinde seyirci, aksiyonun ağırlıkta olduğu bilim-kurgu ve macera yapımlarına ilgi gösterdi.

Ekonomik krizin ABD'yi etkisi altına alması nedeniyle sinema sektöründe de sıkıntılar yaşanırken, sektör bu sorunları aşmak için umudunu yeni filmlere bağladı.

Geçen seneın da en çok izlenen yapımları ''Batman'' filminin devamı olan ''Kara Şövalye'' ile ''Indiana Jones'', ''Mumya'', ''Demir Adam'' gibi serilerin yeni halkaları olurken, pek çok film de prodüksiyon giderlerini karşılayamayarak yapımcısını üzdü.

-''KARA ŞÖVALYE''NİN ZAFERİ-

Yılın en iddialı yapımları arasında yer alan ve 185 milyon dolarlık bütçeyle çevrilen ''Kara Şövalye-Dark Knight'', 2008 seneına damgasını vuran film oldu.

Film, ABD sinemalarında 531 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 466 milyon dolar olmak üzere toplam 997 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. Christopher Nolan'ın yönettiği filmde, Christian Bale, Aaron Eckhart, Morgan Freeman, Michael Caine ve Gary Oldman rol alıyor. Filmin baş rolünü üstlenen Heath Ledger, çekimlerin sürdüğü sırada hayatını kaybetmişti.

''Kara Şövalye'', 997 milyon dolarlık toplam gişe hasılatıyla ''Titanic'' adlı yapımın ardından tüm zamanların en çok izlenen ikinci filmi unvanına da erişti.

''Indiana Jones'' serisinin dördüncü filmi, 2008 seneının en çok seyirci çeken ikinci filmi oldu. ABD sinemalarında 317 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 469 milyon dolar olmak üzere toplam 786 milyon dolar hasılat yaptı. Steven Spielberg'in yönettiği filmde, Harrison Ford, Cate Blanchett, Ray Winstone ve Shia LaBeouf rol alıyor.

''Kung-Fu Panda'' isimli animasyon, ABD sinemalarında 215, ABD dışındaki sinemalarda 416 milyon dolar olmak üzere toplamda 631 milyon dolar hasılat yaparak seneı üçüncü bitirdi.

Will Smith ile Charlize Theron'ın rol aldığı ''Hancock'', ABD sinemalarında 228, ABD dışındaki sinemalarda 396 milyon dolar olmak üzere toplam 624 milyon dolar gişe hasılatıyla dördüncü oldu.

''Demir Adam-Iron Man'' adlı film de ABD sinemalarında 318, ABD dışındaki sinemalarda 263 milyon dolar olmak üzere toplam 581 milyon dolarlık gişe hasılatıyla seneı beşinci olarak kapattı. Jon Favreau'nun yönettiği filmde, Robert Downey, Terrence Howard, Gwyneth Paltrow ve Jeff Bridges izleyici karşısına çıktı.

-KADIN İZLEYİCİNİN İLGİSİ-

Dünyanın en çok izlenen müzikalinden sinemaya uyarlanan ''Mamma Mia'' da yine romantik komedi düşkünlerini sinema salonlarına çekerek 569 milyon dolarlık gişe hasılatı yaptı. Filmde, Meryl Streep, Colin Firth, Pierce Brosnan, Amanda Seyfried ile Stellan Skarsgard kamera karşısına geçti.

Bir dönem milyonlarca izleyiciyi televizyon ekranları karşısına toplayan ''*** and The City'' dizisinin beyazperde versiyonu, kadın izleyicinin ilgisiyle seneın en çok izlenen yapımları arasına girdi.

Sarah Jessica Parker, Kim Cattrall, Kristin Davis ve Cynthia Nixon'ın aşkın peşinde koşan, kariyer sahibi 4 şehirli kadını canlandırdığı film, dünya çapında 415 milyon dolar hasılat elde etti.

Animasyon filmlerinin de seyirci çektiği 2008 seneında, ''Panda'', Madagaskar'' ve ''Dr. Seuss'' küçük izleyiciyi fethetti.

-YILIN EN ÇOK İZLENEN YAPIMLARI-

2008 seneında dünya çapındaki gişe hasılatlarına göre en çok izlenen 20 film şöyle sıralandı:

1- Kara Şövalye: 997 milyon dolar

2- Indiana Jones-4: 786 milyon dolar

3- Kung-Fu Panda: 631 milyon dolar

4- Hancock: 624 milyon dolar

5- Demir Adam-Iron Man: 581 milyon dolar

6- Mamma Mia: 569 milyon dolar

7- James Bond: 513 milyon dolar

8- Wall-E: 495 milyon dolar

9- Narnia Günlükleri-Prens Caspian: 420 milyon dolar

10- *** and the City: 415 milyon dolar

11- Mumya: 392 milyon dolar

12- Wanted: 342 milyon dolar

13- Dr. Seuss: 297 milyon dolar

14- Madagaskar: 294 milyon dolar

15- Hulk: 262 milyon dolar

16- Get Smart: 230 milyon dolar

17- Dünyanın Merkezine Yolculuk: 218 milyon dolar

18- Tropic Thunder: 187 milyon dolar

19- Twilight: 179 milyon dolar

20- Step Brothers: 128 milyon dolar.

AA

'Muro' protesto edildiEylemciler, "Muro kontrgerilla karakteridir" yazılı pankartlarla izlemeye gelenlere engel olmaya çalıştı.

15.12.2008 04:12 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Londra'da bir grup MURO'yu protesto etti.
Londra'da "Muro" filminin vizyona girdiği Lee Waley Odeon sinemasının önünde toplanan bir grup filmde "devrimcilerin aşağılandığını" iddia etti.
“Muro filmi gösterimden kaldırılsın” yazılı dövizlerle gösteri yapan eylemciler, izlemek için gelen kişileri de izlememeleri yönünde etkilemeye çalıştı. “Devrimcilerle dalga geçmeye izin vermeyeceğiz” başlıklı bildiri dağıtan grup devrimcilerle küçük düşürüldüğünü öne sürdü.

66. Altın Küre adayları belli olduBu sene 66.sı yapılacak olan Altın Küre Ödülleri nin adayları açıklandı.

15.12.2008 08:58 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Hollywood Yabancı Basın Birliği tarafından verilen ve Oscar ödüllerinin habercisi olarak kabul edilen Altın Küre Ödülleri 11 Ocak’ta sahiplerini bulacak.
En İyi Film dalında yarışacak olan Benjamin Button’un Tuhaf Hikayesi ve Hayallerin Peşinde önümüzdeki aylarda ülkemizde de gösterime girecek.
Kategorilere göre adaylar şöyle;
1.EN İYİ FİLM – DRAMA
*THE CURIOUS CASE OF BENJAMIN BUTTON (BENJAMIN BUTTON’UN TUHAF HİKAYESİ)
* FROST/NIXON
* THE READER
* REVOLUTIONARY ROAD (HAYALLERİN PEŞİNDE)
* SLUMDOG MILLIONAIRE
2. EN İYİ KADIN OYUNCU– DRAMA
* ANNE HATHAWAY – RACHEL GETTING MARRIED
* ANGELINA JOLIE – CHANGELING (SAHTEKAR)
* MERYL STREEP – DOUBT
* KRISTIN SCOTT THOMAS – I'VE LOVED YOU SO LONG (IL Y A LONGTEMPS QUE JE T’AIME)
* KATE WINSLET – REVOLUTIONARY ROAD (HAYALLERİN PEŞİNDE)
3. EN İYİ ERKEK OYUNCU – DRAMA
* LEONARDO DICAPRIO – REVOLUTIONARY ROAD (HAYALLERİN PEŞİNDE)
* FRANK LANGELLA – FROST/NIXON
* SEAN PENN – MILK
* BRAD PITT – THE CURIOUS CASE OF BENJAMIN BUTTON (BENJAMIN BUTTON’UN TUHAF HİKAYESİ)
* MIC*** ROURKE – THE WRESTLER
4. EN İYİ KOMEDİ VEYA MÜZİKAL
* BURN AFTER READING (ARAMIZDA CASUS VAR)
* HAPPY-GO-LUCKY
* IN BRUGES
* MAMMA MIA!
* VICKY CRISTINA BARCELONA

5. EN İYİ KADIN OYUNCU – KOMEDİ VEYA MÜZİKAL
* REBECCA HALL – VICKY CRISTINA BARCELONA
* SALLY HAWKINS – HAPPY-GO-LUCKY
* FRANCES MCDORMAND – BURN AFTER READING (ARAMIZDA CASUS VAR)
* MERYL STREEP – MAMMA MIA!
* EMMA THOMPSON – LAST CHANCE HARVEY
6. EN İYİ ERKEK OYUNCU– KOMEDİ VEYA MÜZİKAL
* JAVIER BARDEM – VICKY CRISTINA BARCELONA
* COLIN FARRELL – IN BRUGES
* JAMES FRANCO – PINEAPPLE EXPRESS
* BRENDAN GLEESON – IN BRUGES
* DUSTIN HOFFMAN – LAST CHANCE HARVEY
7. EN İYİ ANİMASYON FİLMİ
* BOLT
* KUNG FU PANDA
* WALL-E

8. EN İYİ YABANCI FİLM
* THE BAADER MEINHOF COMPLEX (GERMANY)
(DER BAADER MEINHOF KOMPLEX)
Constantin Film Produktion GmbH; Summit Entertainment, LLC
* EVERLASTING MOMENTS (SWEDEN/DENMARK)
(MARIA LARSSONS EVIGA ÖGONBLICK)
Final Cut Productions Aps; IFC Films
* GOMORRAH (ITALY)
(GOMORRA)
Fandango; IFC Films
* I'VE LOVED YOU SO LONG (FRANCE)
(IL Y A LONGTEMPS QUE JE T’AIME)
UGC YM/UGC Images/France 3 Cinema/Integral Film; Sony Pictures Classics
* WALTZ WITH BASHIR (ISRAEL)
Bridgit Folman Film Gang/Les Films D'Ici/Razor Films/Arte France/ITVS International; Sony Pictures Classics
9. EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
* AMY ADAMS – DOUBT
* PENELOPE CRUZ – VICKY CRISTINA BARCELONA
* VIOLA DAVIS –DOUBT
* MARISA TOMEI – THE WRESTLER
* KATE WINSLET – THE READER
10. EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
*TOM CRUISE – TROPIC THUNDER (TROPİK FIRTINA)
* ROBERT DOWNEY JR. –TROPIC THUNDER (TROPİK FIRTINA)
* RALPH FIENNES – THE DUCHESS
* PHILIP SEYMOUR HOFFMAN – DOUBT
* HEATH LEDGER – THE DARK KNIGHT (KARA ŞÖVALYE)
11. EN İYİ YÖNETMEN
* DANNY BOYLE – SLUMDOG MILLIONAIRE
* STEPHEN DALDRY – THE READER
* DAVID FINCHER – THE CURIOUS CASE OF BENJAMIN BUTTON (BENJAMIN BUTTON’UN TUHAF HİKAYESİ)
* RON HOWARD – FROST/NIXON
* SAM MENDES – REVOLUTIONARY ROAD (HAYALLERİN PEŞİNDE)
12. EN İYİ SENARYO
* SIMON BEAUFOY – SLUMDOG MILLIONAIRE
* DAVID HARE – THE READER
* PETER MORGAN – FROST/NIXON
* ERIC ROTH – THE CURIOUS CASE OF BENJAMIN BUTTON (BENJAMIN BUTTON’UN TUHAF HİKAYESİ)
* JOHN PATRICK SHANLEY – DOUBT
13. EN İYİ ORİJİNAL ŞARKI
a. “DOWN TO EARTH” — WALL-E
Music by: Peter Gabriel, Thomas Newman
Lyrics by: Peter Gabriel
b. “GRAN TORINO” — GRAN TORINO
Music by: Clint Eastwood, Jamie Cullum, Kyle Eastwood, Michael Stevens
Lyrics by: Jamie Cullum
c. “I THOUGHT I LOST YOU” — BOLT
Music & Lyrics by: Miley Cyrus, Jeffrey Steele
d. “ONCE IN A LIFETIME” — CADILLAC RECORDS
Music & Lyrics by: Beyoncé Knowles, Amanda Ghost, Scott McFarnon, Ian Dench, James Dring, Jody Street
e. “THE WRESTLER” — THE WRESTLER
Music & Lyrics by: Bruce Springsteen

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Efsanevi Beatles grubunun üyesi Paul McCartney, gruptaki esas siyasi şahsiyetin John Lennon değil kendisi olduğunu öne sürdü.

McCartney, Prospect dergisine verdiği bir röportajda, grup içinde Vietnam savaşıyla ilgili ilk kaygıları dile getirenin ve savaş karşıtı tutumlarını ortaya koyanın kendisi olduğunu belirtti.

McCartney, filozof Bertrand Russell'la 1960ların ortalarında görüşmesinin dünya meselelerine ilgisini başlattığını, bu görüşmenin ardından başta Lennon olmak üzere gruptaki arkadaşlarına bunun ne kadar kötü bir savaş olduğunu anlattığını söyledi.

Röportajdan alıntı yapan Sunday Times, McCartney'in, kendisinin bu siyasi tavrının,Afrika'daki fakirluğa karşı yapılan çalışmalara esin kaynağı olduğuna inandığını yazdı.

Hayranları senelardan beri "Devrim" ve "Barışa bir Şans Verin" gibi şarkıları yapan Lennon'u grubun siyasi sesi olarak gördüler.
AA

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Kocaeli Müze Müdürlüğü su altı ekipleri, Kocaeli'nin Kandıra ilçesinin Kefken köyündeki Kapri Koyu'nda Osmanlı dönemine ait bir karakol ya da keşif gemisine ait olduğu tahmin edilen iki parça halinde top bulunduğunu tespit etti.

Su altı arkeoloğu Ali İlker Tepeköy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müze müdürlüğüne bağlı su altı ekibinin Kocaeli'nin su altındaki arkeolojik değerlerini tespit etmeye ve gün yüzüne çıkarmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Bu amaçla dalgıçlar Zeynel Cansever ve Ahmet Uykal ile dalış yaptıklarını anlatan Tepeköy, Osmanlı dönemine ait bir karakol ya da keşif gemisine ait olduğu düşünülen iki parça halinde kırık durumda top bulduklarını bildirdi.

Topun fitil deliğinin korunmuş durumda olduğunu anlatan Tepeköy, topun önümüzdeki günlerde çıkarılacağını ve restorasyonun tamamlanmasının ardından Kocaeli Müze Müdürlüğü'nde sergileneceğini belirtti.

Tepeköy, ''Topun Kocaeli kısenearında bulunması, yazılı kaynaklarda Osmanlı döneminde İstanbul'un yiyecek, erzak ve kereste temininin İzmit'ten yaptığının belgelenmesi ve bu anlamda ticari yolların güvenliğini sağlayan askeri gemilerin İzmit'te bulunduğunu göstermesi açısından önemlidir'' dedi.

Kendilerine dalış sırasında su altı ekipmanı sağlayan TÜPRAŞ'a katkıları için teşekkür ettiklerini bildiren Tepeköy, daha kapsamlı araştırmalar yapabilmek için de sponsor desteğine gereksinim duyduklarını kaydetti.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun ''Yusuf Üçlemesi''nin ikinci filmi ''Süt'', 2 Ocakta vizyona girecek.

Alınan bilgiye göre, senaryosunu Semih Kaplanoğlu ve Orçun Köksal'ın yazdığı ''Bal'', ''Süt'' ve ''Yumurta'' adlı filmlerden oluşan ''Yusuf Üçlemesi''nin ikinci filmi ''Süt'', dünya prömiyerini Venedik Film Festivali'nde yaptı.

Türkiye–Fransa–Almanya ortak yapımı olan ''Süt''ün başrollerinde Melih Selçuk ve Başak Köklükaya yer aldı.

Rıza Akın, Saadet Işıl Aksoy, Alev Uçarer, Şerif Erol, Orçun Köksal, Sahra Özdağ, Semra Kaplanoğlu, Tülin Özen, Tansu Biçer ve Burcu Aksoy'un da rol aldığı filmin kurgusunu François Quiquere yaptı.

Vizyona 2 Ocakta girecek ''Süt''ün konusu özetle şöyle:

''Liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavını kazanamayan Yusuf'un büyük bir tutku ile yazdığı şiirler, adını sanını kimsenin duymadığı bazı edebiyat dergilerinde yayınlanmaktadır. Ama ne şiirin ne de değeri günden güne düşen sütün Yusuf'a ve annesi Zehra'ya bir katkısı vardır. Yusuf, Zehra'nın kasabadaki istasyon şefi ile yaşadığı gizli ilişkiyi keşfedince ne yapacağını şaşırır. Yusuf, gelecek kaygısı, yaşanan hızlı değişim ve gençlikten yetişkinliğe adım atmanın acılarıyla baş etmenin yolunu bulabilecek midir?''

Yönetmen Semih Kaplanoğlu, üçlemenin son filmi ''Yumurta'' ile yurt içinde ve dışında toplam 30 ödül aldı.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Amerikan film endüstrisinin en büyük ödüllerinin verileceği Oscar törenini Avustralyalı aktör Hugh Jackman sunacak.

Oscar töreninin organizatörü sinema sanatları ve bilimleri Akademisi'nden yapılan açıklamada, 40 yaşındaki Jackman'ın Oscarların dağıtılacağı gecenin ilk kez sunuculuğunu yapacağı belirtildi.

Nicole Kidman'la baş rolünü paylaştığı romantik "Avustralya" filminin oyuncusu ve geçen ay People dergisi tarafından 2008'in en ****i erkeği seçilen Hugh Jackman, daha önce üç kez Tony ödüllerini sunmuştu.

Ünlü merhum yazar Cengiz Aytmatov'un 80'inci doğum günü olması sebebiyle Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'teki Kırgız Milli kütüphanesinde kitap ve resim sergisi düzenlendi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sergiye yazarın akrabaları ve gençlerin yanı sıra, Türkiye'nin Kırgızistan Büyükelçisi Serpil Alpman da katıldı.
Yaptığı konuşmada Aytmatov'un yazmaya başladığı ilk senelardan bu yana Türk milleti tarafından çok yakından tanınan ve sevilen bir yazar olduğunu kaydeden Alpman, "60'ların sonu ve 70'lerin başında sınırlar kapalıyken Türkiye'de hasretle okunan bir yazardı. Ülkemize ziyaretini 70'li senelardan itibaren yapmıştır. Ülkemizde yazara yoğun sevgi ve saygı gösterilmiştir" dedi.
Sergide yazarın yaklaşık 120 dile çevrilmiş 700'den fazla kitabı yer alırken, Aytmatov'un ilk yayınlandığı yapıtlerinin orjinalleri sergilendi.
Kütüphane Müdürü Cıldız Bakaşeva, "Bu sergide Cengiz Aytmatov'u genel yönetmen, felsefeci, büyük yazar, diplomat ve Isık Göl Forumu'nu düzenleyen devlet adamı gibi çeşitli taraflarından göstermeye çalıştık" diye kouştu.
Bakaşeva ayrıca, aile resim arşivinden önceki Türkiye'nin 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile çekildiği fotoğraflarını da getirdiklerini belirtti.
Merhum Cengiz Aytmatov'u 80'inci doğum gününde anmak amacıyla düzenlenen sergi Bişkek'in ardından Rusya'nın St. Petersburg Üniversitesi'nde gerçekleştirilecek.
Cengiz Aytmatov, Dağlar ve Steplerden Masallar adlı öykü kitabıyla ünlenen, Kırgızca ve Rusça olarak kaleme aldığı yapıtlerinde konu olarak sevgi, dostluk, savaş dönemindeki acılar ve kahramanlıkları ile Kırgız halkının gelenek ve göreneklerini ele almıştı.
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Mütevelli Heyeti'nin danışmanlığını da yapan Aytmatov, 16 Mayıs'ta Tataristan'ın başkenti Kazan'da ani böbrek rahatsızlığı üzerine hastaneye kaldırılmış ve tedavi edilmek üzere nakledildiği Almanya'nın Nünberg kentindeki hastanede 10 Haziran'da hayatını kaybetmişti.
İHA

Ankara Festivali'nde özel ödüller

19 Aralık 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Önümüzdeki yıl 12 ile 22 Mart tarihleri arasında düzenlenecek olan 20. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde verilecek Özel Ödüllerin sahipleri belirlendi. Vakıf, bu yıl da sinema sanatına emek vermiş ve sinemayı yüceltmiş sanatçılara ve kurumlara özel ödül vermeye devam ediyor.

Aziz Nesin Emek Ödülü Koper’e
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Uluslararası Film Festivali kapsamında her yıl verilmekte olan Aziz Nesin Emek Ödülü’nü; oyuncu olarak yer aldığı filmlerdeki farklı ve etkili oyunculuğuyla Türkiye sinemasına farklı bir bakış getirdiği ve senaryo yazarı olarak Türkiye sinemasının geleneksel kalıplarının dışında, yenilikçi yapıtlar ortaya koyduğu ve canlandırdığı karakterlere benzersiz bir üslup kazandırdığı gerekçesiyle Macit Koper’e vermeyi uygun bulmuştur.
Kitle İletişim Ödülü GİSAM’a
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı, Kitle İletişim Ödülü’nü ise; lisansüstü düzeyde yabancı öğretim üyeleri ve uzmanlarla kuramsal ve uygulamalı kursları düzenlenmesi, medya alanında (sinema-televizyon, fotoğraf vb.) yayınların gerçekleştirilmesi ve böylece yetiştirdiği genç sinemacılarla, sinema eğitiminin üniversitelerde kurumsallaşmasına yaptığı katkılar nedeniyle GİSAM’a (Görsel-İşitsel Sistemler Araştırma ve Üretim Merkezi) vermeyi uygun bulmuştur.
Sanat Çınarı Sun’a
2002 yılından bu yana ülkemiz sanatına görsel iletişim yoluyla katkıda bulunan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’lı sanatçılara Sanat Çınarı unvanı vermeyi kararlaştıran Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Uluslararası Film Festivali bu unvanı, besteleriyle kitlelere ulaşmayı öngörmüş, son 40 yılı kapsayan sanatsal serüveni boyunca eğitim müziği, radyo ve televizyonun bu alandaki dolaysız işlevi ve film müzikleri gibi yollarla müziksel amaçlarını yaşama geçirmeye çalışarak müzik alanına yaptığı katkılardan dolayı Muammer Sun’a vermeyi uygun bulmuştur.
Son Başvuru Tarihi 26 Aralık
Festival’de başvurular devam ediyor. Ulusal uzun, kısa ve belgesel film yarışmalarına başvuruların devam ettiği 20. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Uluslararası Film Festivali’nin yarışma yönetmeliklerine ve başvuru formlarına Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. adresinden ulaşılabilir. Yarışmalı bölümlere son başvuru tarihi 26 Aralık 2008.

Ödüller gişeye yansıyacak mı

19 Aralık 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Türk sinemasının en 'taze' yönetmenlerinden Özcan Alper'in; katıldığı ulusal ve uluslararası festivallerden eli boş dönmeyen filmi Sonhbahar, 19 Aralık'ta seyirciyle buluşuyor. Dünyaca ünlü sinema dergisi Variety'nin 'yakından izlenmesi gereken yeni bir yönetmen' diye tanımladığı Alper'in filmi bakalım seyirciden de hak ettiği ilgiyi görebilecek mi.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Senaryosunu da Özcan Alper'in yazdığı Sonbahar'ın başrollerinde izleyicinin Asi dizisinden hatırlayacağı genç yetenek Onur Saylak ile Serkan Keskin, Gülefer Yenigül ve Gürcü oyuncu Megi Kobaladze var.
Film; 15. Altın Koza Film Festivali'nde en iyi film ve yardımcı kadın oyuncu ödülünü kazanan Sonbahar; Locarno ve Med film festivallerinin de aralarında bulunduğu bir çok festivalden ödülle dönmüştü.
Filmin konusuna gelince: Yusuf, 1997’de 22 yaşında üniversite öğrencisi iken girdiği cezaevinden, 10 yıl sonra sağlık nedenleriyle tahliye edilmiştir. Onu Doğu Karadeniz’deki köyünde bir tek yaşlı ve hasta annesi karşılar. O cezaevinde iken babası ölmüş, ablası ise evlenip büyük bir kente taşınmıştır.
Ekonomik nedenlerle sadece yaşlıların kaldığı bu dağ köyünde Yusuf bir tek çocukluk arkadaşı Mikail ile görüşmektedir. Sonbaharın yerini yavaş yavaş kışa bıraktığı günlerde Yusuf, Mikail ile gittiği bir meyhanede fahişelik yapan genç güzel Gürcü kızı Eka ile karşılaşır.
Farklı dünyalardan gelen iki insanın birlikteliği için ne zaman uygundur, ne de koşullar. Ama Yusuf için aşk, son kez hayata tutunma ve kendi yalnızlığından sıyrılma çabasına dönüşür. Eka içinse Yusuf bu dünyadan çok uzakta, Rus romanlarından kaçmış bir karakterdir...
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Yeşilçam ilk 10'u kaptırmadı

19 Aralık 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Türkiye’deki sinema solanları 2008’de, yerli ve yabancı toplam 257 filmi ağırladı. Türk filmleri Hollywood başta olmak üzere yabancı rakiplerini geride bırakarak, gişede ilk 10’u kimseye bırakmadı.

Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, 2008’in Ocak ayından, 15 Aralık’a kadar olan süreçte, yerli ve yabancı olmak üzere toplam 257 sinema filminin vizyon gördüğünü belirtti.

Bu filmlerin 50’ye yakının Türk filmi olduğunu hatırlatan Çelik, Türk sinemasının 2008’de “altın yılını” yaşadığını söyledi. Bu rakamın on yılların en yüksek rakamı olduğunu vurgulayan Çelik, “Film üretim sayısında ciddi bir artış var. Kalite ve nitelik açısından da Türk sinemasında çıta her gün biraz daha yükseliyor. Artık sıkça yurt dışında festivaller, yarışma ve özel tanıtım etkinliklerine davet ediliyoruz” diye konuştu.
2008’de vizyona giren filmler arasında yine en çok izleyici sayısı yakalayan filmlerin Türk filmleri olduğunu ifade eden Çelik, en fazla seyirci yakalayan filmler sıralamasında ilk 10’un tamamına Türk filmlerinin yerleştiğini kaydetti.
Çelik ilk 10 listesinin başında milyonları bulan seyirciye ulaşan Recep İvedik’in, ikinci sırada Cem Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı ve başrolde olduğu AROG’un, üçüncü sırada ise Çağan Irmak’ın “Issız Adam” adlı filminin yer aldığını kaydetti. İlk 10’da yer alan diğer Türk filmleri ise sırasıyla şöyle:
“Osmanlı Cumhuriyeti, Muro, Mustafa, 120, Maskeli Beşler Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’ta, Çılgın Dershane Kampta, O. Çocukları.”
AVRUPA MERAK EDİYOR
Çelik, Avrupa ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ülkelerinin Türk sinemasını yakından izlediklerini belirterek, “bu başarının” devamının getirebilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Çelik, “Avrupa ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Türk sineması böyle bir seviyeye nasıl geldi merak ediyorlar. Devletin destek politikasını, Türk izleyici profilini merak ediyorlar. Bunun için biraz daha dışa yönelik, uluslar arası izleyici kitlelerini de hedefleyen projelere imza atmak gerek. Bu sayede ortak yapımların önü açılır” dedi.
30 ÜLKEDE TÜRK FİLMLERİ HAFTASI
Türk filmlerinin dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenlenen “Türk Filmleri Haftası” etkinliğiyle ülke sınırları dışında da dolaştığını kaydeden Çelik şunları dedi:
“Ocak ayının sonunda Türkmenistan’da Türk Filmleri haftası yapılacak. Üstelik biz bu ülkelere artık filmleri, Rusça değil kendi dillerinde dublajlayıp gönderiyoruz.
Yine 2009’da Brezilya ve Arjantin’de Türk Filmleri Haftası yapılacak. Şubat ayının sonunda da Dubai, Abudabi ve Bahreyn’de yapılacak. Bu zaman kadar 12 ülkede yapıldı. Haziran’a kadar 17 ülkede daha yapılacak” diye konuştu.

Mülteciyim, mültecisin, mülteci

19 Aralık 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı'nca (TÜRSAK) bu yıl 11'inci kez düzenlenen Uluslararası Sinema Tarih Buluşması 19 ile 25 Aralık tarihleri arasında gerçekleşiyor. Her yıl bütün dünyayı ilgilendiren güncel ve önemli sorunlara eğilen etkinliğin bu yılki ana teması: “Tarih Boyunca Mülteciler”.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla Mars Entertainment Group'un desteğiyle düzenlenecek “Uluslararası Sinema Tarih Buluşması”, Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın tarih danışmanlığında, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi ve Metro Group'un katkılarıyla yapılacak.
Program kapsamında, “İnsan hakları ve mülteciler” konularını işleyen “Annelerim”, “Nilüfer'in isyanı”, “Sovyet Yahudileri'nin direnişi”, “Şeytan'la el sıkışmak”, “İhanet”, “Bu Denizin Tuzu”, “Ateşten Kalp”, “Mülteci Kassim”, “Mülteci”, “İçerideki Hayatım”, “Şeytan At Sırtında Geldi”, “Şili'de Saklı Günler” ile ödüllü filmler “Safra”, “Huzur İçinde Git Jamil”, “Serçelerin Şarkısı”, “Savaş Yollarında Bir Kumpanya” ve daha birçok film sinemaseverlerle buluşacak.
Programın biletleri, 2 YTL'den satışa sunulacak. Sinema buluşmasında gösterime sunulacak filmler, Cinebonus Maçka/G-Mall, Alkazar Sineması ve Fransız Kültür Merkezi salonlarında izlenebilecek.
Bu arada Fransız Kültür Merkezi'nde gösterilecek filmler ücretsiz olacak.

Livaneli'ye onur ödülü

18 Aralık 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Bu yıl 11'incisi gerçekleştirilecek “Uluslararası Sinema Tarih Buluşması” kapsamında Zülfü Livaneli'ye onur ödülü verilecek.

Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı'ndan (TÜRSAK) yapılan yazılı açıklamaya göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla TÜRSAK tarafından düzenlenecek etkinliğin ana temasını “Tarih Boyunca Mülteciler” konusu oluşturuyor.

Etkinlik kapsamında gelenekselleşen onur ödülü “ışık saçan Apollon” heykeli ise bu yıl sanatçı yazar, besteci ve yönetmen Livaneli'ye verildi.

Yarın başlayacak etkinlik 25 Aralık Perşembe gününe kadar sürecek.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Yaşamlarını çocuklarına adadılar

19 Aralık 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Sinema dünyasının iki ünlü ismi Brad Pitt ile Tom Cruise, kariyerlerinde olgunluk çağını yaşarken, kendilerini iyice çocuklarına adadı. Brad Pitt, daha fazla çocuk istediğini belirtirken, Cruise da kızı Suri'nin de izleyebileceği bir çocuk filmi yapmaya karar verdiğini açıkladı.

Pitt, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'de yayımlanan “Hello” dergisine yaptığı açıklamada, evlat edindikleri Pax (4), Zahara (3) ve Maddox (7) ve sahip oldukları Shiloh (2) ile Knox ve Vivienne adlı ikizlerle beraber 6 çocuklarının olduğunu, bu durumun kendilerine neşe verdiğini söyledi.
Evlerinde yaşanan bu tatlı karmaşayı “tam bir çılgınlık” olarak nitelendiren oyuncu, ancak bunun değişmesini hiç istemediğini ifade etti. Pitt, “Bazen kaos yaşanıyor ama evde hakim olan hava genelde neşe. Aileme bakıyorum, Vietnamlı oğlumuz Pax, Etiyopyalı kızımız Zahara, Namibya'da dünyaya gelen kızımız Shiloh, Kamboçyalı oğlumuz Maddox... Onların hepsi kardeşler ve aynı kanı taşıyorlar” dedi.
Onları bir arada görmenin kendisi için ayrı bir haz olduğunu ve çocuklarına bir yuva ve yaşam vermenin mutluluğunu yaşadığını anlatan Brad Pitt, ailelerini genişletmeyi planladıklarını da “Her zaman söyledik, bunu durdurmak için bir neden ortaya çıkana kadar sürdüreceğiz. Zaten henüz böyle bir sebep de göremiyoruz” sözleriyle özetledi.
ÇOCUK FİLMİ YAPACAK Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Tıpkı Brad Pitt gibi geniş bir aileye sahip olan Tom Cruise da filmlerden kalan tüm zamanını çocuklarına ayırıyor.
Oyuncu eşi Katie Holmes ile sahip oldukları 2 yaşındaki kızı Suri'nin yanı sıra, Conor (13) ve Bella (15) adlı iki çocuğu da Nicole Kidman ile evliliği sırasında evlat edinen Cruise, artık “ciddi filmlere” ara verip çocukların izleyeceği bir film yapmak istediğini söyledi.
Henüz bu filmin nasıl olacağı konusunda bir plan çizmediğini de dile getiren Tom Cruise, “Bunu yapmak istiyorum. Çocuk filmleri gerçekten harika ve eğlenceli” dedi.

Fotoğrafları rekor fiyata satıldı

19 Aralık 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Ünlü Amerikalı yıldız Marilyn Monroe'nun ölmeden önce çektirdiği son profesyonel fotoğrafları açık artırma ile satıldı. Christie's müzayede salonu sözcüsü, Bert Stern tarafından Vogue dergisi için çekilen 36 fotoğrafın toplam 146 bin 500 dolara satıldığını açıkladı.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Kimin satın aldığı konusunda bilgi verilmeyen fotoğrafların, 100 ila 150 bin dolara alıcı bulması bekleniyordu.
Müzayede yetkilileri, Marilyn Monroe'nun 100'den fazla fotoğrafının satışa çıkarıldığını hatırlatarak, açık artırma ve satış işleminin yarın da devam edeceğini belirtti.

Masumiyet Müzesi kuruluyor

16 Şubat 2009 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Nobel ödüllü edebiyatçımız Orhan Pamuk’un son romanı “Masumiyet Müzesi” ile aynı ismi taşıyan bir vakıf kurulması için açtığı dava kabul edildi.

Beyoğlu’nda kurulan vakfın hesabına 79 bin 453 TL yatırıldığı öğrenildi.

Beyoğlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne vakıf kurulması için Orhan Pamuk tarafından açılan dava karara bağlandı. Mahkeme, vakıfla ilgili olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden yazı geldiğini, yasa ve tüzük hükümlerine göre yapılan araştırma sonucunda herhangi bir engelin bulunmadığı ifade edildi.
Mahkeme, davacı Orhan Pamuk tarafından kurulması istenen “Masumiyet Vakfı”nın kurulmasına izin vererek tescil yapılmasına karar verdi.
Bir aşk romanı olan Masumiyet Müzesi’nde Orhan Pamuk, günlük hayatın inceliklerine, resim, arkadaşlık, yalnızlık, mutluluk, gazeteler ve televizyon, aile gibi yazmayı sevdiği, kitaplarından iyi bildiğimiz pek çok konuya da değiniyor. Roman 1975 yılında başlıyor. Tekstil zengini Basmacı ailesinin iyi okumuş 30 yaşındaki oğulları Kemal ile uzak akrabaları, yoksul Keskin ailesinin 18 yaşındaki güzel kızı, tezgahtarlık yapan Füsun arasındaki aşk anlatılıyor. Evlenmeye hazırlanan Kemal, yıllardır görmediği genç kadınla karşılaştığında ona aşık oluyor. Füsun’a duyduğu aşk onu hiç terketmiyor ve hikaye günümüze kadar geliyor.

Berlin'de büyük ödül Peru filminin

16 Şubat 2009 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}59. Uluslararası Berlin Film Festivali'nin (Berlinale) büyük ödülleri olan Altın Ayı ve Gümüş Ayı sahiplerini buldu. Festivalin büyük ödülü Altın Ayı, Perulu yönetmen Claudia Llosa'nın La Teta Asustada (Acının sütü) filmi kazandı. Filmde, Peru'da daha önceleri yaşanan terör olaylarının acılarını unutamayan bir genç kadının öyküsü anlatılıyor.

"Gümüş Ayı” ödülü ise, en iyi oyuncu dalında Sotigui Kouyate'ye verildi.
Afrika ülkesi Mali'de doğan Kouyate, 2005 yılında Londra'da düzenlenen terör eylemlerinin etkilerinin anlatıldığı ve yönetmenliğini Fransız yönetmen Raşid Bouchareb'in yaptığı “London River” adlı filmindeki oyunuyla bu ödüle layık görüldü.
Avusturyalı oyuncu Birgit Minichmayr da en iyi kadın oyuncu dalında “Gümüş Ayı” aldı. Minichmayr'a bu ödül, Alman yönetmen Maren Ade'nin “Alle Anderen” (Diğerleri) filmindeki başarılı rolü için verildi. “Alle Anderen” filmi, büyük jüri ödülünü de kazandı.
En iyi film dalında “Gümüş Ayı” ödülü Uruguaylı yönetmen Adrian Biniez'in “Gigante” adlı filmine verildi.
En iyi senaryo dalında “Gümüş Ayı” ödülüne de yönetmenliğini Oren Moverman'ın yaptığı Amerikan “The Messenger” adlı savaş filmi layık görüldü. Ödülü, filmin başrol oyuncusu Bob Foster aldı.
Olağanüstü sanatsal performans dalında da “Gümüş Ayı” ödülüne, İngiliz yönetmen Peter Strickland'ın “Katalin Varga” adlı filmindeki ses dizaynı için Gabor Erdelyi ve Tamas Szekely layık görüldü.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}İngiliz sinemasının en saygın ödülü olan ABFTA'lar dağıtıldı. Ödül gecesine 7 dalda heykeli kucaklayan Slumdog Millionaire damgasını vurdu. Kadın oyuncu ödülü Kate Winslet'in erkek oyuncu ödülü ise Mic*** Rourke'un oldu.

İşte BAFTA'nın galipleri
En İyi Film: Slumdog Milyoner
En İyi Yönetmen: Danny Boyle (Slumdog Milyoner)
En İyi Kadın Oyuncu: Kate Winslet (The Reader)
En İyi Erkek Oyuncu: Mic*** Rourke (Güreşçi)
En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Penelope Cruz (Barcelona)
En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Heath Ledger (Kara Şövalye)
En iyi orjinal senaryo: In Bruges

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Türkiye Yayıncılar Birliği, 2008'in en çok satan 10 kitabını belirledi. Yayınevlerinin en çok sattıkları kitapları Türkiye Yayıncılar Birliği'ne göndermesiyle ortaya çıkan listede yer alan kitaplar şunlar:

John Lloyd'un “Cahillikler Kitabı”, Adam Power'ın “Olasılıksız” ve “Empati”, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk'un “Masumiyet Müzesi”, Yaşar Nuri Öztürk'ün “Allah İle Aldatmak”, Turgut Özakman'ın “Diriliş – Çanakkale 1915”, Soner Yalçın'ın “Siz Kimi Kandırıyorsunuz”, Murathan Mungan'ın “Kadından Kentler”, Zülfü Livaneli'nin “ Son Ada” ve Üstün Dökmen'in “Yaşama Yerleşmek” eserleri yer alıyor.

Sinema Yazarları Derneğince (SİYAD) bu yıl 41'incisi düzenlenen “Türk Sineması Ödülleri”, 22 Şubatta sahiplerini bulacak. SİYAD Genel Başkanı Murat Özer, Maçka Cinebonus G-Mall sinemasında düzenlediği basın toplantısında, bu yılki ödüller için belirlenen adayları açıkladı.


Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Özer, 13 dalda dağıtılacak SİYAD ödüllerine aday olacak isimlerin, derneğin 45 üyesinden 43'ünün oylarıyla tespit edildiğini ve her dal için 5'er aday belirlendiğini söyledi.
Ödül töreninden önce 19 Şubatta tekrar toplanacak sinema yazarlarının, ödüle değer bulunanları belirleyeceğini belirten Özer, ödül alanların Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda 22 Şubatta düzenlenecek toplantıda açıklanacağını kaydetti.
Özer, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla düzenlenecek gecede, SİYAD Yaşam Boyu Onur Ödülü ile SİYAD Tuncan Okan Emek Ödülünün sahiplerini bulacağını, ayrıca “2008'in Umut Veren Sanatçısı” ödülünü kazanan ismin de açıklanacağını bildirdi.
Bu yıl ilk kez “En İyi Belgesel” ve “En İyi Kısa Film” ödülleri için de 5'er adayın belirlendiğini ifade eden Özer, SİYAD ödüllerinin bu yıl da Türk sinemasına farklı bir bakış ve soluk getireceğini söyledi.
Adaylar şöyle:
-En İyi Kısa Film
“Ayak Altında”
“Gemeinschaft”
“Pembe İnek”
“Süt ve Çikolata”
“Unus Mundus”.

-En İyi Belgesel
“Bu Ne Güzel Demokrasi”
“Devrimci Gençlik Köprüsü”
“Son Kumsal”
“3 Saat”
“Volga Volga”.

-En İyi Sanat Yönetimi
Ebru Ceylan (Üç Maymun)
Veli Kahraman (Devrim Arabaları)
Mustafa Ziya Ülkenciler (Ulak)
Hakan Yarkın (A.R.O.G: Bir Yontma Taş Filmi)
Natali Yeres (Rıza).

-En İyi Kurgu
Erhan Acar (A.R.O.G: Bir Yontma Taş Filmi)
Thomas Balkenhol (Sonbahar)
Ayhan Ergürsel, Bora Gökşingöl, Nuri Bilge Ceylan (Üç Maymun)
Çiçek Kahraman (Ara)
İnan Temelkuran (Made in Europe).

-En İyi Müzik
Goran Bregovic (Mustafa)
Mazlum Çimen (Son Cellat)
Demir Demirkan (Devrim Arabaları)
Ayşenur Kolivar, Yuri Yedcanko, Sumru Ağıryürüyen, Onak Bozkurt (Sonbahar)
Evanthia Reboutsika (Ulak).

En İyi Görüntü Yönetimi
Arnau Valls Colomer (Tatil Kitabı)
Feza Çaldıran (Sonbahar)
Colin Mounier (Rıza)
Gökhan Tiryaki (Üç Maymun)
Soykut Turan (A.R.O.G: Bir Yontma Taş Filmi).

-En İyi Senaryo
Özcan Alper (Sonbahar)
Ebru Ceylan, Ercan Kesel, Nuri Bilge Ceylan (Üç Maymun)
Tayfun Pirselimoğlu (Rıza)
İnan Temelkuran (Made in Europe)
Ümit Ünal (Ara).

-En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Performansı
Taner Birsel (Tatil Kitabı)
Serkan Keskin (Sonbahar)
Volga Sorgu (Gitmek)
Ahmet Rıfat Şungar (Üç Maymun)
Onur Ünsal (Devrim Arabaları).

-En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Performansı
Nurcan Eren (Rıza)
Vahide Gördüm (Devrim Arabaları)
Megi Kobaladze (Sonbahar)
Yıldız Kültür (Issız Adam)
Tülin Özen (Vicdan).

-En İyi Erkek Oyuncu Performansı
Erdem Akakçe (Ara)
Rıza Akın (Rıza)
Yavuz Bingöl (Üç Maymun)
Onur Saylak (Sonbahar)
Cem Yılmaz (A.R.O.G: Bir Yontma Taş Filmi).

-En İyi Kadın Oyuncu Performansı
Demet Akbağ (O...Çocukları)
Hatice Aslan (Üç Maymun)
Ayça Damgacı (Gitmek)
Selen Uçer (Ara)
Nurgül Yeşilçay (Vicdan).

-En İyi Yönetmen Özcan Alper (Sonbahar)
Nuri Bilge Ceylan (Üç Maymun)
Kazım Öz (Fırtına)
Tayfun Pirselimoğlu (Rıza)
Ümit Ünal (Ara).

-En İyi Film
“Ara”
“Rıza”
“Sonbahar”
“Tatil Kitabı”
“Üç Maymun”.

Son 60 yılda ABD’de Katolik kilisesine bağlı 5.000 din adamının adı cinsel taciz suçuyla anıldı ve kiliseler, kanıtlanmış vakalar için yaklaşık 2 milyar dolar tazminat ödedi. Meryl Streep’in kararlılıkla benzer bir vakayı önlemeye çalışan rahibeyi canlandırdığı Şüphe’de kilise (de) sorgulanıyor.


İsmail Türkmen / Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Doubt (Şüphe), New York Bronx’taki Aziz Nicholas Kilisesi’nde, rahip Brendan Flynn’ın (Philip Seymour Hoffman) “şüphe kardeşliği” üzerine verdiği bir vaazla başlıyor. Peder Flynn, vaazında, çeşitli insanlık halleri ve duyguları gibi şüphenin de kişileri birbirine bağlayan şeylerden biri olduğunu anlatıyor ve “Şüphe edenler şüphelenme eylemi üzerinden birbirlerine bağlanırlar” diyor. Ancak filmin ilerleyen bölümlerinde, bu söylediklerinde bir eksik olduğunu anlıyoruz. Birbirlerine yakın olabilmek için iki insanın sadece şüphe etmesi değil belki de aynı şeyden şüphe etmesi gerekiyor.
Filmde rahip Flynn kilisenin geliştirilmesi ve güzelleştirilmesi için çalışan “modern” bir din adamı olarak yansıyor perdeye. Aziz Nicholas Kilisesi’nin müdireliğini de yapan rahibe Aloysius Beauvier (Meryl Streep) ise gelişimin ve güzelleşmenin önünü kesen “bağnaz” bir kişilik olarak karşımıza çıkıyor. Bu, bize öyle yansımasından da öte belki gerçekten böyledir. Ama “gerçekten” öyle olup olmaması bir başka gerçeği değiştiremiyor: Peder Brendan Flynn, şu ya da bu ölçüde, kiliseye ve bir anlamda da kendisine emanet edilen bir çocuğu istismar etme “potansiyeli” (en azından potansiyel) taşımaktadır. İşte böyle bir günahın potansiyeline bile tahammül edemeyen gün görmüş rahibe Aloysius Beauvier, içine kurt düşmesinin ardından pederin peşini bırakmıyor. Ve sonunda rahip pes ediyor.
GÜNAH İŞLEDİK, ÖZÜR DİLERİZ
Aslında Şüphe, adının da hakkını vererek, Flynn’ın “potansiyel” bir tacizci mi yoksa müşfik bir rahip mi olduğu konusunu epeyce ortada bırakıyor. Ne var ki rahibe Aloysius Beauvier’in filmin sonunda dile getirdiği “şüpheleri,” bence rahibin tehlikeli sularda gezindiğini “kanıtlıyor.” Rahibenin şüpheleri, çok büyük bir olasılıkla ve tabii kısmen, din adamlarına evlenmeyi yasaklaması gibi türlü kurallarıyla kilisenin de ayyuka çıkan tacizlerde sorumlu olup olmaması üzerine. Ve tabii genel anlamda Amerikalıların tabiriyle “örgütlü din”in ne kadar anlamlı olduğu üzerine, ki başlıkta işaret ettiğim şüphenin kallavisi bu. (Bu arada, rahibe Aloysius Beauvier’in “potansiyel” tacizci rahibi “kovuşturmasındaki” kararlılığa hayran kalmamak elde değil. Tabii ki bazen böyle sadece karineler üzerinden kovuşturma yapmak zanlı haklarına zarar verebilir ancak sonuçta çocuk tacizi gibi bir konuda daha gevşek davranmanın daha zararlı olduğunu düşünüyorum.)
Çocukluklarında din adamlarının tacizine uğrayan 508 davacıya 660 milyon dolar tazminat ödeyen Los Angeles Kilisesi’nin başında bulunan Kardinal Roger Mahoney bir keresinde şunları söylemiş: “Bu korkunç günahı işledik, kilise olarak özür dileriz. Geriye dönüp onlara masumiyetlerini vermenin imkanı yok. Keşke bunu yapabilseydim ama yapamam.” Eğer geçmişte kilise bu suçlara göz yummayıp Şüphe’deki kararlı rahibe gibi zanlıların üzerine gitseydi son altmış yılda binlerce taciz vakası yaşanmayabilirdi. Bu anlamda Şüphe’yi sadece suça katılanlar adına değil masum olduğunu zanneden çok kimse de dahil olmak üzere genel bir günah çıkarma denemesi olarak da izleyebiliriz.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}51. Grammy müzik ödülleri, ABD'nin Los Angeles kentinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Geceye damgasını, efsanevi İngiliz hard rock grubu Led Zeppelin'in eski vokalisti Robert Plant ve country şarkıcısı Alison Krauss'un düeti vurdu.

60 yaşındaki Plant ve 23 yaşındaki Krauss'un "Raising Sand" isimli albümleri, "En İyi Albüm" seçilirken, ikili toplamda 5 ödül aldı.
İkili, "Please Read The Letter" şarkılarıyla "Yılın Kaydı", "Rich Woman" şarkılarıyla "En İyi Pop Vokal", "Killing the Blues" şarkılarıyla "En İyi Country Vokal" ve "Raising Sand" albümleriyle "En İyi Folk Albümü" ödüllerinin de sahibi oldu.

Robert Plant, ödül töreninde yaptığı konuşmada "şaşkına döndüğünü" belirterek, "bu, pazar günlerini geçirmek için iyi bir yolmuş” dedi.
8 dalda ödüle aday olan rap şarkıcısı Lil Wayne de gecede 4 ödül kazandı. Wayne, "En İyi Rap Albümü", "En İyi solo Rap Performansı", "En İyi İkili Rap Performansı" ve "En İyi Rap şarkısı" ödülünün sahibi oldu.
İngiliz Rock grubu Coldplay de 3 dalda Grammy kazandı. Grup, "Viva La Vida" şarkılarıyla "Yılın Şarkısı", "Viva La Vida Or Death And All His Friends" albümleriyle "En İyi Rock Albümü" ve "En iyi Grup Pop Performansı" dallarında ödül aldı.

83 yaşındaki Blues şarkıcısı B.B. King de törende "En İyi Geleneksel Blues Albümü" ödülünü aldı. Bu, King'in 15. Grammy ödülü oldu.
Açılışta sahne alması planlanan Amerikalı R&B şarkıcısı Rihanna törene katılmadı. Rihanna'nın törende şarkı söyleyemeyeceği son anda duyuruldu.
Los Angeles polisi, Rihanna'nın erkek arkadaşı Amerikalı şarkıcı Chris Brown'un dün sabah arabada bir kadınla tartıştığı, tartışmanın alevlendiği ve kadının şiddete maruz kaldığına dair şikayette bulunulduğunu açıkladı.

Kadının şikayeti üzerine aranan Brown'un akşam saatlerinde teslim olduğu bildirildi. Şiddete maruz kalanın Rihanna olup olmadığı henüz bilinmiyor.
Törende ödül alan bazı sanatçılar, albümler ve şarkıların listesi şöyle:
-Yılın Albümü: "Raising Sand" (Robert Plant ve Alison Krauss)
-Yılın Kaydı: "Please Read The Letter" (Robert Plant ve Alison Krauss)
-Yılın Şarkısı: "Viva La Vida" (Coldplay)
-Yılın En İyi Kadın Pop Şarkıcısı: Adele
-Yılın En İyi Erkek Pop Şarkıcısı: John Mayer
-Yılın En İyi Yeni Sanatçısı: Adele
-Yılın En İyi Pop Albümü: Rockferry" (Duffy)
-Yılın En İyi Rock Albümü: "Viva La Vida or Death and All His Friends" (Coldplay)
-Yılın En İyi Rock Şarkısı: "Girls in Their Summer Clothes" (Bruce Springsteen)
-Yılın En İyi Kadın R&B Şarkıcısı: "Superwoman" (Alicia ***s)
-Yılın En İyi Erkek R&B Şarkıcısı: "Miss Independent" (Ne-Yo)
-Yılın En İyi R&B Albümü: "Jennifer Hudson" (Jennifer Hudson)
-Yılın En İyi Rap Albümü ve Rap Şarkıcısı: "Tha Carter III" (Lil Wayne)
-Yılın En İyi Caz Albümü: "Loverly" (Cassandra Wilson)