Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
26 Ağustos 2014 23:07 (Son güncelleme 26 Ağustos 2014 23:55)
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, İsrail ile Filistinli gruplar arasındaki ateşkesi kuvvetle desteklediklerini belirterek, "Tüm tarafları ateşkesin koşullarına tam ve eksiksiz uymaya çağırıyoruz" dedi.
WASHINGTON
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, yaptığı yazılı açıklamada, "Ateşkes anlaşmasını kuvvetle destekliyoruz ve tüm tarafları ateşkesin koşullarına tam ve eksiksiz şekilde uymaya çağırıyoruz. Bu ateşkesin kalıcı ve sürdürülebilir olacağını, roket ve havan topu saldırılarına son vereceğini ve Gazze'deki ihtilafın kalıcı biçimde sonlandırılmasına katkı sağlayacağını ümit ediyoruz" ifadesini kullandı.
Sükunetin yeniden sağlanmasıyla Gazze halkına yönelik acil ihtiyaç duyulan insani yardımların dağıtımının hızlandırılması gerektiğini ve ABD ile uluslararası toplumun bu çabayı desteklemeye tümüyle kararlı olduğunu kaydeden Kerry açıklamasında, "Hamas ve diğer terör örgütlerinin değil, Gazze'deki sivil halkın yararına olmasını temin etmeye dönük uygun tedbirleri alarak, büyük bir yeniden inşa girişimi üzerinde uluslararası ortaklarımızla birlikte çalışmaya hazırız" ifadesine yer verdi.
Kerry, bu kritik çabalarda Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Filistin yönetimiyle yakın koordinasyon içinde olmayı arzuladıklarını belirtti.
Ateşkes anlaşmasının, "bir kesinlik değil, bir fırsat" olduğunu da kaydeden Kerry, açıklamasına şöyle devam etti:
"Bir sonraki aşamaya gözlerimizi dört açarak yaklaşıyoruz. Bu yoldan daha önce geçtik ve önümüzdeki zorlukları hepimiz çok iyi biliyoruz. Hem İsrailliler hem de Filistinliler, ihtiyaçları ve bölgenin geleceğiyle ilgili güçlü görüşlere sahipler. Ancak Gazze'de uzun vadeli bir çözüm olacaksa bunun için belirli temel neticeler gerekli. İsrailliler, terör saldırıları, roketler, tüneller, sirenlerin çalması ve ailelerin sığınaklara akın etmesi olmadan barış ve güvenlik içinde yaşayabilmeliler. Filistinliler de barış ve güvenlik içinde yaşayabilmeli, kendileri ve çocukları adına daha iyi hayatlar inşa etmek için tam ekonomik ve sosyal fırsatlara sahip olmalılar. O noktaya ulaşmak kolay olmayacak ama bu, iki taraftaki insanların hakettiği bir geleceğe açılan tek yol."
AB, sağlanan ateşkesin sürmesi gerektiğini belirtti
Avrupa Birliği (AB), İsrail ile Filistinli gruplar arasında Kahire’de sağlanan ve memnuniyetle karşıladığı ateşkesin sürmesi gerektiğini belirtti.
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’a bağlı çalışan Avrupa Dış Eylem Servisi’nden (EEAS) yapılan açıklamada, “Tüm taraflara ateşkesin şartlarına riayet etme çağrısı yapıyoruz” denildi.
Ateşkesin sağlanması için çalışan Mısır ve diğerlerinin çabalarını öven AB, son 50 günde yaşanan sivil can kayıpları ve yıkımla ilgili üzüntüsünü dile getirdi.
Açıklamada, AB’nin ateşkesin konsolide edilmesine katkıda bulunmaya hazır olduğu ifade edildi.
Fransa, ateşkesten duyduğu memnuniyeti dile getirdi
Fransa, Filistinli gruplar ile İsrail arasında kalıcı ateşkesin sağlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Fransa'nın her iki tarafa da "İsrail'in güvenliğine ve Gazze'de ablukanın kaldırılmasına ilişkin Mısır himayesinde yürütülen görüşmelere saygı duyması ve gerekeni yapması" konusunda çağrıda bulundu.
Fransa'nın Güvenlik Konseyi içinde Avrupalı partnerleriyle koordinasyon içinde olduğu belirtilirken, ateşkese katkı sağlayacak çözümler konusunda destek olacağı kaydedildi.
Açıklamada, "gereklilikleri son derece iyi biilinen ve İsrail-Filistin arasındaki savaşa kesin bir çözüm sağlayan bu ateşkesin önemi ve acileyeti" hatırlatıldı.
Muhabir: Mehmet Ö. Toroğlu
27-08-2014, 00:44
bayram tv
Gazzeliler "direnişin zaferini" kutluyor
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
26 Ağustos 2014 21:09 (Son güncelleme 26 Ağustos 2014 23:52)
İsrail ile Filistinli gruplar arasında ateşkesin sağlanmasının ardından sokaklara çıkan binlerce Filistinli, "direnişin zaferini" kutluyor.
GAZZE
Gazzeliler, İsrail'in 51 gün süren saldırıları sonunda sağlanan ateşkesin saat 19.00 itibarıyla yürürlüğe girmesinin ardından, kentin çeşitli meydan ve caddelerinde kutlamalara başladı.
Ateşkesin, "direnişin zaferi" olduğu yönünde açıklamalarda bulunan Filistinliler, tekbirler ve Filistinli gruplara destek sloganlar eşliğinde gösteriler düzenliyor.
Filistinli grupların flamalarını taşıyan gösterciler, "Gazze kazandı", "Yenilmez orduyu yendik", "Kassam Tugayları" yazılı panlartlar açtı.
Sevinçlerini havaifişek atarak, havaya ateş açarak ve caddelerde tatlı dağıtarak gösteren Filistinliler, aynı zamanda bütün caddelerde araba ve motosikletlerle konvoy oluşturdu.
Marşların söylediği ve konuşmaların yapıldığı gösterilerin, gece boyunca devam etmesi bekleniyor.
Gazze halkı bayramı ateşkesle yaşadı
Tüm dünyadaki Müslümanların Ramazan bayramını kutladığı günleri İsrail'in saldırı altında hüzünlü geçiren Gazze halkı, kalıcı ateşkesle bayram sevincini yaşıyor.
Ateşkesin yürürlülüğe girmesinin ardından camilerden, bayramlarda olduğu gibi tekbir sesleri yükselirken, Filistinliler, aile fertleriyle sokaklara döküldü. Balon taşıyan çocuklar, "Gazze'ye bugün bayram geldi" sözleriyle duydukları sevinci dile getirdi.
AA muhabirine konuşan 9 yaşındaki Filistinli Taki Abdurrahman, "Biz, bugün bayramı kutlamaya başladık. Gazze'ye bayram bugün geldi" dedi.
Filistinli çocuk Bera Aşur, bayramdaki gibi tekbir getirerek kardeşleri ve kuzenleriyle sokağa çıktıklarını, gece boyunca kutlama yapacaklarını belirtti.
Beş çocuk annesi Abir Naci ise duygularını "Bayram hilali bize bugün göründü. Bayramı zamanında kutlayamadık, çok zor günler geçirdik. Ölüm sayacı bir an olsun bile durmadı" şeklinde dile getirdi.
Muhabir: Moustafa Maged Haboosh, Ula Atallah
31-08-2014, 18:29
bayram tv
İsrail saldırıları Şucaiyye'yi 100 yıl öncesine döndürdü
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında en fazla sivil ölümün gerçekleştiği Şucaiyye Mahallesi, ateşkesin ardından tam bir harabeyi andırıyor.
GAZZE/KUDÜS
İsrail'in 51 gün süren Gazze saldırıları sırasında en fazla sivil ölümün gerçekleştiği bölgelerden Şucaiyye Mahallesi, ateşkesin ardından tam bir harabeyi andırıyor.
Saldırılardan sağ kurtulmayı başaran Filistinliler şimdi de herşeyin yakılıp yıkıldığı, neredeyse "taş üstünde taşın kalmadığı" bölgede, buldukları kumaşlarla derme-çatma çadırlarda yıkılan evlerinin yanında ilkel şartlarda hayat mücadelesi veriyor.
AA muhabirine konuşan mahalledeki Filistinliler, İsrail saldırıları sonrasında yaşam şartlarının "100 yıl öncesine" döndüğünü dile getirdi. Barınma, temiz su ve elektrik gibi en temel ihtiyaçlardan dahi mahrum olduklarını, yıkılan evlerden sızan kanalizasyon sularının sokaklara ve yaşadıkları çadırlara aktığını anlatan mahalle sakinleri, her an salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını vurguladı.
Yaz sıcağında güneşte, "dededen kalma ocakta" ailesine yemek pişirmeye çalışan 65 yaşındaki Zeynep el-Hissi, içinde bulundukları şartları şu sözlerle anlattı:
"İsrail evleri yıktı, tarlaları ve bütün ürünleri ateşe verdi. Hiçbir şeyi kurtaramadık. Şimdi burada yıkılan evimizin yanında imkansızlıklar içinde yaşamaya çalışıyoruz. Odun ateşiyle yemek pişirip, taşıma suyla çamaşır yıkıyoruz. Ne elektrik var ne de herhangi bir elektrikli alet" diye konuştu.
Yıkılan evini gösteren Hissi, "İsrail saldırıları sonrasında evimden geriye sadece 2 oda ayakta kalmıştı biri de geçen hafta çöktü. Burada daha önce 11 kişi yaşıyordu" dedi. Evleri onarılana kadar, kurdukları çadırda yaşamak zorunda olduklarını belirten Hissi, "Evlerimiz ne zaman tamir edilir, bizler daha ne kadar süre bu şartlarda yaşarız bilmiyorum" şeklinde konuştu.
Sadece kendilerinin değil komşularının da benzer şartlar altında olduğunu vurgulayan Hissi, İsrail saldırılarında pek çok evin yıkıldığını, yüzlerce ailenin evsiz kaldığını ifade etti.
"21. yüzyılda yaşadığımı hatırlatan tek şey küçük radyo"
Zeynep Hissi'nin oğlu Naim de yaşam koşullarının bir ay içinde "yıllar öncesine döndüğünü" dile getirdi. Yıkılan evlerden sızan kanalizasyon sularının sokaklara ve yaşadıkları çadırların içine doğru aktığını dile getiren Naim, "Salgın hastalık an meselesi" dedi. Elektriğin olmadığı ve temiz su bulmanın da zorlaştığını anlatan Naim, "Havanın kararmasıyla çadırların içine haşerat ve benzeri hayvanların girmesini önlemek için eski zamanlarda olduğu gibi ateş yakıyoruz. 21. yüzyılda yaşadığımı hatırlatan tek şey elimde kalan küçük radyo" ifadelerini kullandı.
"İsrail çocuklarımızı öldürmekle kalmadı bizi de yıllar öncesine döndürdü"
İsrail bombalarının yıktığı evinin önünde, kurdukları gölgelik denebilecek, "derme çatma çadırda" hayatta kalma mücadelesi veren 63 yaşındaki Hacı İbrahim ise "24 gündür bu çadırda yaşıyorum. Bombalardan sağ kaldım ama bu şartlarda sağlığım her geçen gün daha da kötüleşiyor. İsrail, çocuklarımızı öldürmekle kalmadı bizi de yıllar öncesinin şartlarına döndürdü" dedi.
İsrail'de ölü sayısı 72'ye yükseldi
Öte yandan, İsrail radyosunun, ordunun açıklamasına dayandırdığı haberde, Gazze'ye yönelik 17 Temmuz'da başlatılan kara saldırılarında yaralanan Paraşütçüler Tugayı'na bağlı Teğmen Şahar Şalev'in (20) öldüğü belirtildi.
Şalev'in İsrail'in 1981'de işgal ettiği Golan Tepeleri'nde ikamet eden Yahudi yerleşimcilerden olduğu kaydedildi.
Mısır'ın arabuluculuğunda Kahire'de yürütülen ateşkes görüşmelerinde İsrail ile Filistinli gruplar arasında varılan anlaşma gereği 26 Ağustos'ta ateşkes uygulanmaya başlamıştı. İsrail'in 7 Temmuz'da başlattığı ve 51 gün süren saldırılarında 578'i çocuk 2 bin 147 Filistinli hayatını kaybetmiş, 11 binden fazla kişi yaralandı.
İsrail tarafından ise 67 asker, 4 sivil ve 1 yabancı uyruklu işçi olmak üzere 72 kişi yaşamını yitirdi.
73 cami tamamen yıkıldı
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakan Vekili Hasan es-Sayfi ise yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze saldırılarında vurulan 197 caminin kısmen 73'ünün tamamen yıkıldığı belirtildi.
Hedef alınan 232 okuldan 24'ünün "yerle bir" olduğunu aktaran Sayfi, İsrail'in ayrıca 6 "zekat toplama merkezini" ve İslami ilimlerin verildiği bir medreseyi de bombaladığını kaydetti.
İsrail, yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze'ye, 7 Temmuz'da havadan ve denizden, 17 Temmuz'da ise karadan saldırıya geçmişti. Daha sonra ordusunu karadan çeken İsrail, Mısır'ın arabuluculuğunda yürütülen görüşmelerle 26 Ağustos'ta Filistinli gruplarla varılan ateşkesle saldırılarına son vermişti. Saldırılarda 578'i çocuk 2 bin 147 kişinin hayatını kaybettiği 11 binden fazla kişinin yaralandığı açıklanmıştı.
02-09-2014, 19:17
bayram tv
Ateşkes Gazze'deki ablukayı hafifletmedi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İsrail ile Filistinli gruplar arasındaki ateşkesin ardından hayatın normale döndüğü Gazze'de halk, savaşın zorlukları ve devam eden abluka nedeniyle halen zorluklarla mücadele ediyor.
GAZZE
Anlaşmaya rağmen İsrail-Gazze-Mısır arasındaki sınır kapılarındaki geçişlerde yaşanan sıkıntılar, savaştan önce var olan yasaklama ve kısıtlamaların 51 günlük yıkıcı saldırıların ardından da devam ettiğini gösteriyor.
Gazze'nin altyapısı, tek elektrik üreten santrali, sağlık merkezleri ve yerleşim birimlerinin İsrail tarafından hedef alınması, bölgede "katliam" boyutlarında yaşanan insani krizin yanı sıra Gazze halkının karşılaştığı ekonomik, enerji, sağlık ve imar alanlarında mücadele etmesi gereken sorunlara yol açtığı gözleniyor.
Ateşkesin arından gelen 7 gün
Gazze'de binlerce kişinin evsiz kaldığı, 2 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiği, 11 binden fazla Filistinlinin yaralandığı saldırıların ardından İsrail ile Filistinli gruplar arasında varılan kalıcı ateşkes anlaşması şu ana kadar iki taraftan da ihlal edilmedi.
İsrail saldırılarının ağrı bilançosu, maddi ve manevi karşılaşılan zorluklara rağmen geçen bir hafta süre zarfında Gazze halkının "zafer" kutlamaları düzenlemesi, İsrailli ve Filistinli yetkililerin savaştan karlı çıktıkları yönünde yaptıkları çok sayıda açıklama dikkati çekti.
Atşekes anlaşmasının sağlandığı 26 Ağustos akşamı ve ertesi gün, Gazze halkı sokaklara çıkarak kutlamalar düzenledi. Başta Hamas olmak üzere Filistinli gruplara olan desteklerini, düzenledikleri havai fişek gösterileri ve sevinç kutlamalarıyla ifade eden Gazzeliler, tüm Filistinlileri kazandıkları zaferden ötürü tebrik etti.
Ateşkesin, bölgeye yönelik İsrail ablukasını hafifletme yönünde etkisi olmazken, İsrail'e sınır bölgelerinden saldırılar nedeniyle iç bölgelere kaçan Filistinli aileler evlerine geri dönerek, kimi çiftçi kimi tüccar işlerine kaldıkları yerden devam etti.
"Açıklama savaşları" başladı
Ateşkesin ikinci gününde 51 gün süren savaşın ardından ilk kez halkın karşısına geçen Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı ve eski Başbakan İsmail Heniyye, Filistin davasının bu savaşla itibarını geri kazandığını ve geçen zaman içerisinde direnişin gösterdiği gelişimin gözler önüne serildiğini belirtti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Savunma Bakanı Moşe Yalom ile kameraların karşısına geçerek, son süreci değerlendirdi. Netanyahu, "Hamas'ın, müzakerelerde herhangi bir başarı elde edemediğini ve saldırılarda ağır darbe aldığını" ileri sürdü.
Üçüncü gün ise uzun süredir tartışmalara neden olan ve zaman zaman gerginliklerin yaşandığı Filistinli balıkçıların avlanma mesafesinin uzatılmasıyla ilgili olumlu bir gelişme yaşandı.
İsrail makamları, daha önce 3 mil ile sınırlı tuttu, aşmaları halinde de cezai müeyyide uyguladığı ya da saldırı düzenlediği Filistinli balıkçılara 6 mile kadar avlanma serbestisi getirdi.
Diğer bir sorun olan sınır kapılarının kapalı tutulması meselesi kısmi gelişme gösterse de Mısır-Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'ndan sadece insani yardımlar sokulabildi. İsrail de Gazze sınırındaki ticari Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı'nı açtı ancak inşaat malzemelerinin geçişine izin vermedi.
"Erdoğan asil bir adam"
Aynı gün Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Katar'ın başkenti Doha'da, süreci değerlendiren uzun bir konuşma gerçekleştirdi. Meşal, " İsrail ordusunun seçkin askerlerinin haysiyetleri ve yetenekleri, seçkinFilistin direnişinin ayakları altına alındığını" savundu.
İsrail'in Gazze'ye 8 yıldır uyguladığı ablukanın başarısız olmasının ardından bölgeyi yıkıma mahkum ettiğini söyleyen Meşal ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ediyorum. O, saldırılar sırasında seçim çalışmalarına ve içişlerine dalıp da Gazze'yi unutmayan asil bir adam" dedi.
Cuma günü ateşkesin dördüncü gününe girildiğinde Gazzeliler normal hayatlarına geri dönmeye ve savaşın açtığı yaralarını sarmaya devam etti. Filistinlilerin akın ettiği cuma namazında verilen hutbelerde, ulusal uzlaşıda yeni bir döneme girildiği, bu çerçevede, yeni hükümetin Gazze'nin imarı konusundaki sorumluluğu dile getirildi.
"Direnişin silah bırakması kabul edilemez"
Ateşkesin beşinci gününde de sınır kapılarındaki hareketlilik, savaş öncesi kısmi işlevselliğini korumaya devam etti.
Filistin Ekonomi Bakanlığı, İsrail'in Kerm Ebu Salim Kapısı'nda ticari faaliyete izin vermediği ancak gıda ve tıbbi yardım malzemelerinin geçişi için açık tutulduğunu belirtti.
Siyasi arenada ise Hamas Hareketi, taraflar arasındaki dolaylı görüşmelere devam edilmesi için Mısır'dan davet beklediğinin bildirdi. Hamas ayrıca müzakere gündeminde yer alabilecek "direnişin silah bırakması" seçeneğinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
İsrail tarafından ise halka normal yaşamlarına devam etme çağrısı yapılırken, iç cephede siyasiler arasında Filistinli gruplarla yapılan ateşkes ve görüşmelerin devam etmesi konusunda yaşanan çekişmeler devam etti.
Bu arada İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında ağır yaralanan Muhammed Halil el-Masavabi (23), Vedad Ebu Zeyd (65) ile yine ağır yaralı olarak tedavi gören 9 yaşındaki Ziyad Tarık er-Rifi bu süre içerisinde hayata gözlerini yumdu.
Bir hafta geride kalırken İsrail saldırılarında büyük yıkımın yaşandığı Gazze'de, sınır kapılarındaki kısıtlamalarda kayda değer gelişmeler görülmedi. Altyapının büyük zarar gördüğü bölgede yaşanan içme suyu sıkıntısı ve tek üretim santralinin vurulması ile akaryakıt yetersizliğine bağlı gelişen elektrik krizi, Gazzelilerin, savaş sonrasında da mücadele etmek zorunda kaldığı zorluklar listesinde yerini korumaya devam ediyor.
İsrail, yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze'ye, 7 Temmuz'da havadan ve denizden, 17 Temmuz'da ise karadan saldırıya geçmişti. Daha sonra orduyu karadan geri çekerek hava saldırılarına devam eden İsrail, saldırılarına Mısır'ın arabuluculuğunda yürütülen görüşmelerle 26 Ağustos'ta Filistinli gruplarla varılan ateşkesle son vermişti.
Gazze'ye 51 gün süren saldırılarda Filistin'de 579'u çocuk 2 bin 148 kişi hayatını kaybetti, 11 binden fazla kişi yaralandı. İsrail tarafından ise 67 asker, 4 sivil ve 1 yabancı uyruklu işçi olmak üzere 72 kişi öldü.
Bayındırlık sektörü zararı
Öte yandan, İsrail'in 51 gün süren saldırıları sonucu, Gazze'de bayındırlık sektöründe 1,5 milyar Amerikan Doları (USD) maddi zararın meydana geldiği bildirildi.
Filistin Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Naci Serhan, düzenlediği basın toplantısında, İsrail ordusunun, Filistinlilerin evlerini doğrudan hedef alması nedeniyle bayındırlık sektöründe 1,5 milyar USD maddi kayıp olduğunu belirtti.
İsrail savaş uçaklarının, Gazze'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda evlerden 9 bininin tamamen, 8 bininin ise kısmen yıkıldığını aktaran Serhan, "Elimizdekilerle mağdur vatandaşları tazmin etmeye başlayacak, önceliği evleri tamamen yıkılmış Filistinlilere vereceğiz. Ancak İsrail'in girişini engellediği inşaat malzemesine ihtiyacımız var" dedi.
Yardım yapan taraflarla, vatandaşların zararını tazmin etmek için anlaştıklarını söyleyen Serhan, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) en çok yardım yapan ülkeler arasında olduğunu kaydetti.
Liman da zarar gördü
İsrail'in Gazze'ye yönelik 51 günlük saldırıları sonucu, Gazze'de balıkçıların demir attığı limanın da büyük oranda zarar gördüğü bildirildi.
Han Yunus Belediyesi'nde Projeler Müdürü Hişam el-İbadele tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail savaş uçakları ve gemilerinin limanın 20 bin metrekarelik alanını yıktığı belirtildi.
Muhabir: Yaser Albanna
02-09-2014, 22:11
bayram tv
Gazze'deki yıkım havadan görüntülendi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
03-09-2014, 19:46
bayram tv
"Abluka, Savaş, Direniş: Gazze” kitapçılarda
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Anadolu Ajansı “Oradaydı” serisinin ikinci kitabı “Abluka, Savaş, Direniş: Gazze” kitapçılarda yerini aldı.
ANKARA
Anadolu Ajansı “Oradaydı” serisinin ikinci kitabı “Abluka, Savaş, Direniş: Gazze” kitapçılarda yerini aldı.
Anadolu Ajansı (AA), son yıllarda ön plana çıkardığı uluslararası haberciliğini kitap dünyasına taşıdı. Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri her gün dünyanın dört bir yanındaki abonelerine ulaştıran AA, yaptığı çalışmaları kitaplaştırdı ve en zor anlarına tanıklık ettiği üç ül***e dair arşiv değeri taşıyan kitaplar yayımlamaya başladı.
Rabia katliamını anlatan "Yarım Kalan Devrim, Mısır" kitabından sonra şimdi de Filistin'deki insanlık dramı, "Abluka, Savaş, Direniş: Gazze" kitabı ile gözler önüne seriliyor.
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk'ün genel yayın yönetmeni olduğu üç kitaptan ikincisi “Abluka, Savaş, Direniş: Gazze" adıyla piyasaya çıktı. Kitabı 30 kişilik haberci ve editör ekibi altı ayrı bölüm olarak hazırladı. Kitapta, Filistin tarihinin özeti, direnişin sembol ismi Yasir Arafat'ın oluşturduğu etki, Fetih ve Hamas anlaşması ve intifadaların yanı sıra "One Minute” çıkışı, “Mavi Marmara” gemisine yönelik saldırı ve 7 Temmuz'dan bu yana 2145 kişinin ölümüne sebep olan son İsrail bombardımanı anlatılıyor.
Olayları yakında takip eden AA habercileri de Gazze'de bombardıman esnasındaki gözlemlerini, şahitliklerini ve olaylar esnasında yaşadıklarını "Oradaydı" başlığı ile okuyucuya birinci elden sunuyor. Kitapta AA Genel Müdürü Kemal Öztürk'ün "Bombaların Altında Diplomasi ve Habercilik" başlıklı şahitliği de yer alıyor.
Filistin kitabında AA foto muhabirleri tarafından çekilen çok sayıda özel fotoğraf kullanıldı. Şucaiyye ve Gazze'deki kanlı müdahalede olay yerinde olan habercilerin psikolojilerinin nasıl bozulduğu ve olaylardan nasıl etkilendiği bu kitapta anlatılıyor. Birçok habercinin kanlı olayları izlerken gözyaşlarını tutamadığı ve uzun süre etkisinden kurtulamadığı tanıklıklar bölümünde dile getiriliyor.
"Acının eksik olmadığı coğrafyanın sadece üç bölgesi"
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, yayın yönetmenliğini yaptığı üç kitap hakkında, "Mısır, Gazze ve Suriye bu acının eksik olmadığı coğrafyanın sadece üç bölgesi. Bu üç bölgede yaşanan olaylara çok yakın şahitlik yapan Anadolu Ajansı habercileri var. Üç yıldır bu bölgede şahit olduğumuz acı olaylar yüzünden psikolojimiz bozuldu, hastalandık, yaralandık ve hayatlarımız değişti. Gözümüzün önünde vurulan insanlar, işkence altında öldürülen çocuklar, kadınlar gördükten sonra artık hayata eskisi gibi bakamıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Öztürk ayrıca "dünyanın en zor coğrafyasının habercileri" olduklarını belirterek, "Her gününü savaşlarda geçiren, her haberini insanlığın en acı olaylarına ayıran insanlarız. Ölümlere, işkencelere, ağıtlara şahitlik ediyoruz" ifadesini kullandı.
Son yılların en büyük dramının yaşandığı Gazze kitabından sonra onu hala savaşın can aldığı Suriye hakkındaki kitap takip edecek. Eylül ayında ise kitapların Arapça ve İngilizce baskıları yapılarak dünya kitapçılarına dağıtılacak. Böylece, habercilik yaptığı ülkelerde tarihe tanıklık eden AA, Mısır’ın ardından Gazze ve Suriye konulu kitapları üç dilde kitapseverlerle buluşturmuş olacak.
Kitaplarda, 2011'den bu yana Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler savaş ortamlarında bulunan uzman habercilerin araştırmalarıyla kronolojik olarak anlatılıyor. Öncelikle ülkelerin kısa siyasi tarihçeleri, meydana gelen olaylar ve haber niteliği taşıyan konular detaylı bir şekilde işleniyor. Buna ek olarak o ülkede görev yapmış ve olaylara şahitlik etmiş habercilerin kişisel izlenimleri ve tanıklıkları da kitaplarda önemli bölümler olarak yer alıyor. "Oradaydı" başlığı altında yer alan bu tanıklıklarda haberciler, olaylar yaşanırken, fotoğraf çekerken ya da görüntüleri kaydederken neler yaşadığını, neler hissettiğini anlatıyor.
"Abluka, Savaş, Direniş: Gazze" kitabının ardından "Oradaydı" serisinin son kitabı olan "Yetim Kalan Ülke: Suriye" de Eylül ayı içerisinde raflardaki yerini almış olacak.
AA, her üç kitap için düşük fiyatlı baskılarının haricinde özel numara verilmiş ve ticari olarak satılmayacak koleksiyon baskılar yapacak. Sınırlı sayıda yapılacak bu özel baskı sadece devlet erkanı ile önemli kütüphane ve koleksiyonculara verilecek.