“Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” (TirmiZ!, Birr ve sıla, 15)
Printable View
“Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” (TirmiZ!, Birr ve sıla, 15)
Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Hayır, onun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah bozguncuları sevmez. (Mâide Sûresi, 64)
“Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” (TirmiZ!, Birr ve sıla, 15)
Andolsun, “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler kafir oldu. Halbuki bir tek ilahtan başka hiçbir ilah yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse andolsun onlardan inkar edenlere elbette elem dolu bir azap dokunacaktır. (Mâide Sûresi, 73)
“(Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor:) Bir keresinde Temim kabilesinden Akra’ b. Habis Resülullah’ın (s.a.s.) yanında otururken O (torunu) Hasan’ı öptü. Bunun üzerine Akra’ ‘Benim on çocuğum var ama hiçbirini öpmüş değilim.’ dedi. Resülullah (s.a.s.) dönüp ona baktı ve ‘Merhamet etmeyene merhamet edilmez!’ buyurdu.” (Buhô.rt, Edeb, 18)
“(Ali b. Ebu Talib (r.a.) anlatıyor:) Resülullah (s.a.s.), (torunu) Hasan için akika kurbanı olarak bir koyun kesti ve kızına ‘Fatıma, onun başını tıraş et ve saçının ağırlığı kadar gümüşü sadaka olarak ver.’ buyurdu.” (Tirmizi, Edô.hi, 19)
Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir. (Mâide Sûresi, 54)
Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, mukaddes, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ı tespih eder. (Cuma Sûresi, 1)
“Büyük günah işlenmedikçe beş vakit namaz ve iki cuma, aralarındaki günahlara kefarettir.” (Müslim, Tahâret,
“İnsanların en kötüsü, şerrinden dolayı insanların kendisinden çekindiği kimsedir.” (Muvatta’, Hüsnü’l-hulk, 1)