-
MARUL(Lactuca sativa L.): Hepimizin bildiği bu sebze nemli ve güneşli yerleri sever. Toprağı ya yanmış gübre ile ya da "komposta" denilen gübre ile gübrelenir. Marul tohumu sonbaharda tohum yastığına serpme olarak ekilir. Ve üzeri biraz çürümüş gübre ile örtülür, bastırılır. Sularken süzgeçli kova kullanılmalıdır. 3-4 yaprak olunca, 30-40 cm aralıklarla yerlerine dikilir, iyice göbeklenince toplanır. Şifası tohumunda ve taze yapraklarındadır.
* Karaciğer yorgunluğu, şeker ve müzmin bronşitte; 5 gram marul tohumu, yada göbek yakınından alınmış 80 gram marul yaprağı, 1 litre suda haşlanır, bu çay yemek aralarında birer çay bardağı içilirse çok yararlıdır.
* Alkol sarhoşluklarında; Havanda iyice dövülmüş ve un haline getirilmiş marul tohumlarından biraz suyla bir çorba kaşığı dolusu yutmak kişiyi rahatlatır
-
MAYDANOZ(Apuim petroselium L.): Sofralarımızdaki salataların ve yemeklerin vazgeçilmez çeşnisi olan maydanozun iki türü vardır. Biri yaprak maydanoz, öteki ise kök maydanozdur. Maydanoz tarlasına önceden yanmış çiftlik gübresi konulur. Kök maydanozuna taze çiftlik gübresi kullanılmamalıdır. Kimyasal gübrelerde verilebilir. Maydanozun yetiştirilmesi oldukça kolaydır. Bahçelerde tohumu küçük ocaklar içine ekilir. Sıravari ekilecekse sıralar arasına 5 cm bir aralık bırakılmalıdır. Ekildikten 4 hafta sonra çimlenir. Sık sık su ister. Daha çok gölgelik yerleri sever. Maydanoz ekildikten iki ay sonra tamamıyla yetişmiştir. Toplanmaya başlanır. Kökünden çıkarılmadan koparılır veya kesilir. Sulandıkça yeniden yaprak verir. Sağlık bakımından C vitamin deposudur.
* Midede hazım kolaylığı; midenin büyük dostu olan bu doğa nimeti, hazmı kolaylaştırdığı gibi, başka hastalıklarından da önemli şifa kaynağıdır.
* Karaciğer yorgunluğunda, hafif ateşte, adet düzensizliğinde, hazım zorluklarında; 20 gram maydanoz, 1 litre suda haşlanır ve bu çay ara sıra birer kahve fincanı içilirse çok faydalıdır.
* Egzama yaraları için; bir su bardağı dolusu maydanoz, bir su bardağı tuvalet ispirtosu ölçüsü ile uygun bir kapta bir hafta bekletilirse, elde edilen losyon çok faydalı bir pansuman ilacıdır.
* Bulantılarda ve nefes darlıklarında; bir tutam maydanozu iyice çiğneyerek yutmak kişiyi rahatlatır.
-
MELEKOTU(Angelica sylvestris L.): Bir kır bitkisidir. Dalları uzun, yaprakları genişçedir. İlkbaharda ufak dallarının ucunda top top hafif yeşile benzeyen beyaz çiçekleri açar. Şifası dalları ve köklerindedir. Bunlar yazın toplanıp, gölgede kurutularak kapalı kutular içinde saklanır.
* Astım, hava yutma ve adet bozukluklarında; 30 gram melek otu kökü ufalanarak 1 litre suda haşlanır. Yemeklerden önce birer çay bardağı içilirse çok faydalıdır.
* Sürekli hazımsızlık çekenler için; 15 gram melek otu, dalı ufalanarak 2 fincanlık cezvede kaynatılıp içilirse, etkisini hemen gösterir.
-
MELİSA(Melissa officinalis L.): Buna oğul otu da denilmektedir. Çok hoş kokulu bir kır bitkisidir. Hemen her yerde yetişmektedir. Bahçelerde daha çok çit yapmak için parmaklık kenarlarına, setlere dikilir. Kendi haline bırakılınca uzayıp gideceği için, sık sık budamalı, böylece dalların, yaprakların sıklaşması sağlanmalıdır. Yeni dikildiği günlerde çok su isterse, kökleri derine varınca, fazla sulanması gerekmez. Arılar bu bitkiyi çok sever. Bu nedenle oğul otu denir. Çok şifalıdır. Eczacılıkta Melisa ruhu denen yağı birçok sinir, mide ve kalp ilaçlarının yapımında kullanılır.
* Astım, baş ağrısı, bağırsak sancıları, adet düzensizliklerinde; 10 gram Melisa, iki fincanlık bir cezvede kaynatılıp içilirse, çok şifalıdır. Ancak bu çayı her seferinde taze olarak hazırlamak gerekir.
-
MENEKŞE(Viola dorata L.) : İlkbaharın en güzel, en yaygın çiçekleri arasındadır. Kır menekşesi, ya da mor menekşe denen kokulu ve hercai menekşe denen alacalı iki türü vardır. Kokulu menekşe yürek biçimindeki yapraklarının ortasında küpe biçiminde çiçekler açar. Tohumdan yetiştirilir. Hercai menekşe'nin ise yaprakları uzunca ve yırtmaçlıdır. Çiçekleri sarılı, kırmızılı, morlu, türlü renklerde olur. Fazla kokulu değildir. Tohumdan üretildiği gibi, top halindeki kökleri ayrılıp dikilerek de yetiştirilir. Bu iki tür menekşede besili, yumuşak toprakları sever. Kokulu menekşe ağaç diplerinde, gölgelik yerleri sever. Hercai menekşe pek yer ayırt etmez, ancak bol su ister. Menekşenin şifası taze ya da kurutulmuş çiçeklerindedir.
* Bronşit ve grip için; 10 gram kurutulmuş menekşe çiçeği 1 litre suda kaynatılarak, yemek aralarında birer çay bardağı içilirse, göğsü yumuşatır, halsizliği alır, hastayı terletir.
* Peklik için; 10 gram taze menekşe çiçeği, 1 litre suda kaynatılır ve sabahları aç karnına birer çay bardağı içilirse çok faydalıdır.
-
MERCİMEK(Lens culunaris L.): Mercimek, yurdumuzda severek tüketilen bir baklagil bitkisidir. Kırmızı ve yeşil olmak üzere iki türü vardır. İkisi de bitkisel proteince zengindir. Şifası insanlarca yemeği ve çorbası yapılan tanelerindedir.
* Şeker hastalığında; kandaki şekeri düzenlemeye yarayan lifler içerir. Kırmızı mercimek özellikle selenyum açısından da zengindir. Şeker hastalarının diyetinde bulunursa kan şekerini düzenleme etkisi nedeni ile faydalıdır
-
MEYANKÖKÜ(Glycyrrhizza glabra L.): Bu bitkiye halk arasında Biyan'da denir. Ilık iklim koşullarını seven, bu yüzden ülkenin güneyinde yetişen bir kır bitkisidir. Meşrubat sanayinde meyanbalı kullanılır. Sapı ve kökü toprak altındadır. Dantel gibi yaprakları arasında, yazın salkım şeklinde mavi çiçekler açar. Şifası köklerindedir.
* Müzmin bronşit ve gırtlak yanması için; 50 gram meyankökü, 1 litre suda haşlanır. Günde birkaç kez birer çay bardağı içilirse, çok şifalıdır.
* Ses kısıklığında ve boğazdaki tahrişlerde; meyan balı çok etkilidir. Bu bitkinin kökleri su ile kaynatılıp suyunun uçurulması ile bal hazırlanır. Küçük, mercimek büyüklüğünde bir bal parçası alt çenede diş kökünün üst kısmına konarak yavaş yavaş eritilirse çok faydalı olur.
-
MÜRVER(Sambucus nigra L.): Hanımeli ailesinden bir ağaçtır. İlkbaharda demetler halinde beyaza yakın sarı çiçek açar. Mürver besili, yumuşak topraklarda iyi yetişir. Toprak önceden gübrelenmeli, fidan dikildikten sonra bolca sulanmalıdır. Şifası, taze yapraklarında ve çiçeklerindedir. Çiçekleri gölgede kurutularak kullanılır.
* Grip, bronşit ve böbrek taşı sancılarında; 20 gram mürver çiçeği, 1 litre suda haşlanır ve yemek aralarında birer çay bardağı içilirse çok şifalıdır.
* Hemoroit için; bir su bardağı dolusu mürver yaprağı havanda iyice dövülerek, bir fincan zeytinyağı ile yoğrulursa, bununla yapılacak kompres insanı rahatlatır.
* Güzellik için; 50 gram mürver çiçeğini 1 litre suda haşlayarak hazırlayacağınız çay, gözler için değerli bir banyodur. Bu banyo, göz kızarıklığını aldığı gibi, kirpikleri de gürleştirir
-
NANE(Mentha piperita L.): Kolay yetişen, hoş kokulu bir bitkidir. Su nanesi, yaban nanesi, yeşil nane gibi çeşitleri vardır. Bahçelerde yetiştirilip, yemeklerde kullanılan yeşil nanedir. Nane, serin yumuşak ve gölgelik toprakları sever. Filizleri ilkbaharda ana kökten ayrılıp, önceden gübrelenmiş toprağa dikilir. Çabuk büyür. Yaprakları kesilip, alındıkça yeniden verir.
* Astımda, nefes darlığında; taze nane yaprağını ya da iki tatlı kaşığı kuru naneyi dilinmiş çeyrek limonla beraber iki tatlı fincanlık bir cezve suda kaynatıp içmek rahatlık verir.
* Hıçkırık tutmuş da devam ediyorsa; sıcak suya 5-6 tane, nane yaprağı, ya da 1 çay kaşığı, kuru nane atıp biraz bekleterek içmek etkisini hemen gösterecektir.
-
PAPATYA(Matricaria sp.): Papatya kırlarda en çok rastlanan bitkilerden biridir. İlkbaharda, yaz ortasında dağları, kırları, bahçeleri bir halı gibi süsler. Ortası sarı, kenarları beyaz olan bu güzel çiçeklerin göz alıcı bir görünüşü vardır. Göbeğin çevresindeki taç yaprakları sarı olanına papatya denir. Şifası gölgede kurutularak kapalı kutular içinde saklanan çiçeklerindedir.
* Karaciğer yorgunluğunda; 10 gram papatya kurusu, iki fincanlık bir cezvede suyla 10 dakika kadar kaynatılıp, yemek aralarında içilirse çok şifalıdır.
* Bağırsak sancılarında, mide yanmalarında ve sürekli hazımsızlıklarda; 50 gram papatya kurusu, 1 litre suda haşlanıp, yemek aralarında birer çay bardağı içilirse çok faydalıdır.
* Güzellik için; sık sık pınarları çapaklanan gözler için yukarıdaki çayla yapılan göz banyosu çok faydalıdır.