-
bizim temel otobusle pazar yerine dalip 8 kisinin olumune, 18 kisinin yaralanmasina sebep olunca tutuklanmis tabi.
karakolda nasil oldu anlat demisler.
frenlerum patladu usagum. ya otobus duraguna ya da ha bu pazar yerune dalacaktum. baktum otobus duragunda tek basina bi usak beklemekte, daha az can kaybi olsun diye otobus duraguna dalayum dedim.
demis.
polisler sormus: ama kardesim sen otobus duragina degil pazar yerine dalmissin.
temel cevaplamis:
her sey o usagun geldigimi gorup pazar yerine dogru kosmasiyla basladu, sonrasini hatirlamiyrum.
-
TİTANİK
Amerika'da zencinin biri, pasaportunu kaybetmis.
Aksilik bu ya, o gün de
Türkiye'ye uçacakmis. Kara kara düsünürken yolda
bir pasaport bulmasin mi!
Hemen almis yerden,
bir bakmis ki Leanardo Di Caprio'nun pasaportu. "Ne
olursa olsun," demis
ve sansini denemeye karar vermis. Çikarmis
Leonardo'nun fotografini, kendi
fotografini yapistirmis. Uçmus Türkiye'ye. Atatürk
Havalimani'nda görevli
gümrük memuru Temel'in Karsisina geçmis.
Temel, almis pasaportu; adamin ismine bakmis:
"Leonardo Di Caprio"; fotografa bakmis ; bir zenci
adama bakmis; ayni
zenci. Birkaç saskin bakistan sonra öbür masaya
seslenmis: "Ula Cemal, bu
Titanik batmis miydi, yanmis miydi.
-
TEMEL
Savci, morgdaki uc ceseti incelemek uzere gelmisti.Birinci ceset siritiyordu. Savci nedenini sordu.
"Milli piyangoda buyuk ikramiyeyi kazandi, sevincine dayanamadi, kalp krizi gecirdi ve oldu", dediler.Ikinci ceset de siritiyordu. Savci sordu;
-Bu neden siritiyor?
-Bunun da oglu dogmustu. Sevincten kalbine yenik dustu.
diye acikladilar.Ucuncu ceset Temel'in komur halindeki cesediydi.O da siritiyordu.
-Bu neden oldu?.diye sordu savci.
-Efendim, buna yildirim carpti.dediler.
-Peki neden siritiyor?
-Fotografini cekiyorlar sanmis.
-
Süper markette alışveriş yapmakta olan genç adam, kendisini takip etmekte olan... bir hanımı farkeder. Kadını görmezlikten gelsede, kadın dik dik bakmaya devam eder. Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler. Kadın adamın birkaç sıra önüne düşmüştür.
Kadın derki:
"Özür dilerim, böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı. Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki."
Adam şöyle cevap verir:
"Bunu duyduğuma çok üzüldüm. Sizin için yapabileceğim birşey varmı?
Kadın:
"Evet yavrum az sonra eşyalarımı alıp çıkarken bana güle güle anne diye seslene bilirmisin? Ne olur."
"Tabiki." der genç adam. Yaşlı kadın çıkarken adam el sallayarak:
"Güle güle anne." diye seslenir. Genç adam birisini mutlu etmenin sevinciyle gülümser ve ödeme sırası kendisine geldiğinde kasanın 250 TL. yazdığını görünce şaşırır. Sorar:
"Bu nasıl olur? Aldığım üç beş parça şey." Kasiyer gayet sakin bir şekilde:
"Anneniz hesabını sizin ödeyeceğinizi söyledi."
-
Biri 95 yaşında biri 92 yaşında Temel - Fadime, boşanmak için hakimin
karşısına çıkmış.
Hakim üzülmüş, "yapmayın ya" demiş "yetmiş yıllık evlisiniz
niye boşanacaksınız?"...
"yok" demiş Temel..
biz çoktan boşanmaya karar verdikte
çocuklar etkilenmesin diye, Ölmelerini bekledik
-
Adamın biri cuma günü ölmüş ve gömmüşler. Oğlu hocaya gitmiş ve
"babam cuma günü öldü öbür tarafta nasıl karşılanır?" diye sormuş. Hocada sormuş
"namaz kılarmıydı?"
"hayır! ama cuma günü öldü".
"Kumarı içkisi varmıydı?"
..."Vardı ama cuma günü öldü"
"Yalan söylermiydi?"
"Evet ama cuma günü öldü"
"Hovardalığı varmıydı?"
"Evet ama cuma günü öldü"
Hoca sonunda sinirlenmiş ve
"Cuma günü ellemezler ama Cumartesi anasını bellerler"
-
Adamın biri misafirliğe gitmiş. Akşam olunca haliyle sormuşlar :
-Pardon arkadaş, demişler karı-koca. "Bizim odada mı yatarsın, bebeğin odasında mı, yoksa boş bir odada mı?
Adam düşünmüş :
-Karı-koca nın yanında yatılmaz, bebekte uyanır ağlarsa uykusu kaçacak, ben boş odada yatarım, demiş.
Sabah olunca adam elini yüzünü yıkamış, bir de bakmış çok güzel bir kız adama havlu tutuyor.
Adam:
-Kızım senin ismin ne? diye sormuş.
Kız :
-Bebek amcacığım ya sizin isminiz?...
Adam :
-Eşek kızım eşşşeeek...
-
Elektrik supurgesi saticisi, bir
apartman dairesinin kapisini
calmis, kapiyi acan bayana
-"Hanimefendi, bu elimde gormus
oldugunuz kovanin icinde at pisligi
var !"
demis ve bu bir kova pisligi evin
icine dogru savurarak
dokuvermis. Sonrada
-"Hanimefendi, elimdeki elektrik
supurgesi ile 10 dakika icinde
bunu temizleyemezsem, bu boku
yiyecegim..! "
Kadin saticiya soyle bir bakmis,
-"Beyefendi, ustune domates
sosu da istermisiniz ? Elektrikler
kesik de.. " :
-
Adamın biri hayvanat bahçesine gitmiş.bakmış ki bütün hayvanlar kahkahalarla gülüyor eşek yan gelmiş yatıyor. Adam bir anlam verememiş. Merakından ertesi gün tekrar gitmiş, bu seferde bütün hayvanlar yatıyor eşek kahkahalarla gülüyor. Hayvanat bahçesi müdürüne sormuş :
- Dün bütün hayvanlar gülerken eşek yatıyordu, bugün ise bütün hayvanlar yatarken eşek gülüyor bu ne biçim iştir ne oluyor... Müdür :
- Sormayın beyefendi dün zürafa bir espri yaptı eşek ancak bugün anladı...
-
Üç deli hastaneden kaçmak için karar verirler. Fakat üçüncü katta olduklarından işleri biraz zordur. En yaşlılarının aklına bir fikir gelir. - "Hergün bir çarşaf çalacağız, birbirlerine bağlayıp pencereden ineceğiz, üç çarşaf, üç gün sonra özgürüz."
Anlaştıkları gibi her gün bir çarşaf çalarlar, üç çarşafı tamamladıktak sonra birbirlerine bağlarlar. En küçüklerinin denemesi için aşağıya sarkıtmaya karar verirler.
- "Şimdi deneme zamanı en küçüğümüz ilk olarak denesin."
En küçükleri bağlanan çarşaflardan aşağı iner bir süre sonra nefes nefese yukarı tekrar çıkar, gözleri çıkacakmışcasına:
- "Mahvolduk, bittik, işimiz zor, çarşaf otuz
santim uzun geldi makas lazım...!