-
REZENE(Foeniculum vulgare L.): Kayalık yerlerde yetişen bu bitkiye Raziyane'de denir. Boylu bir ottur. Gevrek yaprakları vardır. Salata olarak yenildiği gibi, önce yeşil renkte ortaya çıkan ve olgunlaştıkça sarımsı hale dönen meyvesi turşularda kullanılır. Çok lezzetlidir. Şifası gölgede kurutularak saklanan olgun meyvelerindedir.
* Damar sertliği, hava yutma ve sürekli hazımsızlıklarda; 30 gram kuru Rezene meyvesi, 1 litre suda haşlanır. Bu çay yemeklerden önce birer çay bardağı içilirse çok faydalıdır.
-
SARMISAK(Allium sativum L.) : Her mutfakta her tür yemeğin çeşnisi olan sarmısağın keskin kokusu içindeki "allyl sülfür" maddesinden gelir. Eskiden beri yüksek tansiyonu olanlara tavsiye edilen şifası, bu maddeden gelir. Ev ilaçları arasında önemli bir yeri vardır.
* Yüksek tansiyonda; 6 diş sarımsak havanda dövülür ve 1 kahve fincanı votka içinde 1 hafta bekletilir. Sonra uygun bir şişeye süzülür. Bu halk ilacından her gün yarım kahve fincanı suya 10 damla konularak içilirse, çok faydalıdır.
* Astımda; yukarıdaki gibi hazırlanan halk ilacından her gün 1 kesme şeker üstüne, 10 damla damlatılarak yenilmesi çok yararlıdır.
* Nasırda, siğillerde; 1 baş sarımsak, yağlı kağıda sarılarak sıcak külde pişirilir. Ezilerek nasır üstüne bağlanırsa, birkaç gün içinde nasırı olgunlaştırıp söker. Siğillere de aynı şekilde uygulanırsa çok iyi gelir.
-
SOĞAN(Allium cepa L.): Her mutfakta bulunması zorunlu olan soğanın birçok türü vardır. En makbulü genelde çiğ yenen kırmızı soğandır. Kırmızı soğanda "flavanol" maddesi bulunur.
* Dolamada; sıcak külde közlenmiş kuru soğanın zarını çıkarıp sarmak sancıyı alır ve dolamayı olgunlaştırır.
* Başağrısında; bir baş soğan ince kıyılarak haşlanır ve haşlanmış soğan, bir tülbent arasında alına bağlanırsa, ağrıyı dindirir.
* Şeker hastalığında; bol soğan yemek çok şifalıdır.
* Kalp krizi riskini azaltmak için; içerisinde flavanol maddesi bulunan kırmızı soğandan her yemekte çiğ olarak biraz yemekte fayda vardır.
* Vücuda batan ve içinde kalan bir maddeyi atmayı kolaylaştırmak için; bir baş soğan sıcak külde közlenir, yarılır ve içine biraz beyaz sabun kıyılır ve bu yaranın üzerine sarılırsa vücudun içinde kalan yabancı cismin atılmasına yardımcı olur.
* Güzellik için; soğanla saçlar için bir kepek ilacı da yapılır. Üç baş kuru soğan ince ince kıyılır. Bir u bardağı tuvalet ispirtosunda bir hafta bekletilip, sonra bu losyon bir şişeye süzülür. Saçlarınızı 1 litreye bu losyondan 3-4 damla ölçüsüyle hazırlayacağınız su ile yıkamak kepeği önler. Ancak bu küre bir hafta devam etmek gerekir.
-
SİNEMAKİ(Cassia augustifolia L.): Baklanın akrabası bir ağaççıktır. Sıcak iklimlerde yetişir. Bize dış ülkelerden gelir. Şifası yapraklarındadır.
* Peklik çekenler için; bağırsak tembelliği çeken kişiler için, 1 gram sinemaki yaprağı, 2 fincanlık bir cezve suda haşlanır ve sabahları aç karnına içilir. Fazlası bağırsaklarda sancılı buruntu yapar. İyi geliyor diye dozu artırmamak gerekir.
-
SÖĞÜT(Salix alba L.): Su kenarlarında yetişen bu ağacın yaprakları mızrak ucuna benzer. Genç dallarından alınmış çeliklerle kolayca üretilir. Ülkemizde salkım söğüt, beyaz söğüt, keçi söğüdü, gevrek söğüt türleri çok yaygındır. Şifası yapraklarındadır.
* Uykusuzluk çekenler için; yatmadan önce 5 gram söğüt yaprağı, iki fincanlık bir cezvede kaynatılır, süzülerek çay gibi içilirse çok şifalıdır.
* Hafif ateşte; 20 gram söğüt yaprağı 1 litre suda haşlanır, yemeklerden sonra birer çay kaşığı içilirse çok ateşi düşürür.
-
ŞALGAM(Brassica napus L.): Turp ailesinden bir bitkidir. Ilık iklim koşullarını ve kumlu toprakları sever. Tohumdan üretilir. İlkbahar ve sonbaharda iki kez ekilebilir. Çabuk filizlenir. Yaprakları parçalı ve üstü hafif tüylüdür. Sarı çiçekler açar. Etli ve sulu olan, iri ve genelde yumru biçiminde olan kökü yenir.
* Yaşlıların ayak üşümelerinde; yaşlılarda görülen ayak üşümelerinde etlice soyulmuş 2 şalgam kabuğu, 1 çay bardağı dolusu ısırgan otu, 1 litre su ölçüsüyle kaynatılarak hazırlanan banyo çok şifalıdır. Ayaklar iki kez ılık ılık kullanılacak bu suyla banyo yapılırsa, üşüme kaybolur.
* Güzellik için; 1 baş rendelenmiş şalgamı, yüze maskeleyerek 15 dakika kadar beklemek sivilcelere çok iyi gelir. Cilde canlılık verir. Maske temizlendikten sonra yüzün, bol soğuk su ile yıkanması gerekir.
-
ŞAHTERE(Fumaria officinalis L.): Kendiliğinden boş tarlalarda yetişen bir kır bitkisidir. Dalları mavimsi, yaprakları düzensiz, yaz başında açmaya başlayan çiçekleri, türlerine göre koyu fildişi, pembe, erguvan rengindedir. Şifası "Fumarin" ve "Fumarik Asit" denen iki madde bakımından zengin olan yapraklarındadır. Bu bileşimin kan arındırıcı özelliği vardır.
* Karaciğer yorgunluğu ve iştahsızlık çekenler için; 30 gram şahtere, 1 litre suda haşlanır, yemeklerden önce birer çay bardağı içilir.
-
ŞERBETÇİOTU(Humulus lupulus L.): Hanım eli gibi sarılarak tırmanan kendir ailesinden güzel ve ekonomik değeri olan bir bitkidir. Yaprakları karşılıklı yürek biçiminde, damarları belirgin ve düzgündür. Yumurtamsı kozalaklar verir, bunlar eskiden beri şerbetçilikte kullanılır. Çiçekleri ve bunlardan oluşan kozalakların üstü "lüplün" denen acı ve hoş kokulu sarı bir tozla kaplıdır. Biraya hafif lezzetini veren bu maddedir. Ev ilaçları arasında gölgede kurutulan çiçeklerinin yeri vardır.
* Damar sertliği, kansızlık, sinirlilik hali, hazımsızlık, hastalıklardan sonra nekahet döneminde; 20 gram şerbetçiotu çiçeği, 1 litre suda haşlanır, yemeklerden sonra birer çay bardağı içilirse şifasını kısa zamanda gösterir.
* Adet düzensizliklerinde; Şerbetçiotunun yukarıdaki çiçek çayı, iki fincanlık bir cezve suya 15 gram çiçek ölçüsüyle hazırlanır ve sabahları aç karnına içilir.
-
ŞİMŞİR(Buxus sempervivens L.): Yapakları dört mevsim canlı, yeşil kalan ve genellikle parklarda çit bitkisi olarak kullanılan bir ağaççıktır. Kireçli, çorak toprakları sever. Yurdumuzda çok yaygındır. Şifası yapraklarındadır.
* Güzellik için; 50 gram taze şimşir yaprağı, 1 su bardağı dolusu tuvalet ispirtosunda 15 gün bekletilir. Temiz bir şişeye süzülür. Saçlar bu losyonla friksiyon yapılırsa parlaklık kazanır.
-
TARÇIN(Cinnamomun zeylanicum L.) : Defne ailesinden,fakat sıcak ve çok yağışlı iklim koşullarını sevdiği için Hindistan, Seylan gibi uzak doğu ülkelerinde yetişen bir ağaçtır. Kabuğu çok hoş kokuludur. Sofra tarçını bu kabukların dövülerek toz haline getirilmiş şeklidir.
* Grip, halsizlik, hazımsızlık ve bağırsak sancılarında; 10 gram tarçın kabuğu 1 litre su ölçüsü ile kaynatılır. Acımsı olduğu için şekerle tatlandırılır. Bu çay günde birkaç defa içildiğinde çok şifalıdır.