-
Büyük duruşma günü zalimlerin, kendi yaptıkları işlerden bucak bucak uzak durup, korkudan titrediklerini görürsün.
Halbuki çare yok, onların cezası tepelerinin üstünde durmaktadır.
İman edip makbul işler işleyenler ise, cennet bahçelerindedirler.
Rab’leri yanında, cennette, istedikleri ne varsa kendilerine verilecektir.
İşte bu da pek büyük bir lütuftur.
* Şûrâ Sûresi
-
“Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.”
* Bakara sûresi (2), 215
-
Ona en büyük mûcizeyi gösterdi.
21 – Fakat o buna “yalan” dedi ve isyan etti.
22 – Sonra sırtını dönüp Mûsâ’ya karşı bir çalışma içine girdi.
23-24 – Adamlarını topladı ve onlara: “Sizin en yüce rabbiniz benim!” dedi. [26,29; 7,127]
25 – Allah da onu dünyada da, âhirette de azaba çarptırdı.
26 – Bu da Rabbini sayacak kimselere bir ibret oldu.
* Nâziât Sûresi
-
“Ey Rabbimiz! Bizi, inkar edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”
Kur’an-ı Kerim Diyanet Meali Mümtehine Suresi 5. Ayet
-
Her şeyin bir zirvesi vardır.
Kur’an-ı Kerim’ in zirvesi de Bakara Suresidir.
Çünkü bu surede öyle bir ayet vardır ki o, Kur’an ayetlerinin efendisidir.
Bu, Âyet’el-Kürsî’ dir.
(Tirmizi, Fezaili Kur’an:2)
-
Ey iman edenler! Allah’dan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına baksın”
* [Haşr sûresi (59), 18]
-
Elinize emeğinize sağlık ustam.güzel çalışmanıza teşekkür ederiz
-
Ona: “Köşke gir” denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman:) Dedi ki: “Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir.” Dedi ki: “Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman’la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.”
(Neml Sûresinin 44. Ayeti)
-
Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa, gerçeği bilmeyerek, birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz.
* Hucurat Suresi
-
Gerçek şu ki, kâfir olanlardan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.”
* Yûsuf sûresi (12), 87
-
Fakat hayırlı insanların hesap defterleri “illiyyûn”dadır.
19 – “İlliyyûn” bilir misin nedir?
20 – İlliyyûn, müminlerin yaptıkları işlerin kaydedildiği defterdir.
* Mutaffîfin Sûresi
-
İbn Ömer’in (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.), kardeşine utanma nasihati vermekte olan bir adamı duyunca “utanmak imandandır” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 52
-
Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
Kur’an-ı Kerim Diyanet Meali Nahl Suresi 90. Ayet
-
11 – Ne zaman onlara: “Yeryüzüne fesat saçmayın!” denilse “Biz sadece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok!” derler. [8,73; 47,11; 2,205]
12 – Gözünüzü açın, bunlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin şuurları yok, farkında değiller.
* Bakara Sûresi
-
Fakat her şeyi bastıran o felaket geldiği zaman.
35 – İnsan neyin peşinde koştuğunu anlar ama, artık iş işten geçer
36 – Cehennem her görene, apaçık görünür.
* Nâziât Sûresi
-
Bir gün yolda giderken açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deve görür. Yüzü bulutlanır ve devenin sahibine döner:
“Konuşamayan bu hayvana bakarken Allah’tan kork!”[2]
[2] Afzalur Rahman, Siret Ansiklopedisi (l). s.47.
-
İşte bunlardır Rableri tarafından doğru yola ulaştırılanlar. Ve işte bunlardır felah bulanlar.
6 – İnkâra saplananları ise ister uyar ister uyarma onlar için birdir, imana gelmezler. [10,96]
* Bakara Sûresi
-
Cehennem bekçisine şöyle feryad ederler:
“Malik! Ne olur, tükendik artık!
Rabbin canımızı alsın, bitirsin işimizi!”
O da: “Ölüp kurtulmak yok, ebedî kalacaksınız burada” der. [87,11-13]
* Zuhruf Suresi
-
Evet, âhirete inanmayanlardır ki melaikeyi Allah’ın kızları iddia ederek onlara kız isimleri takarlar. [43,19]
28 – Onların buna dair hiçbir bilgileri yoktur.
Sadece ve sadece zanna tâbi oluyorlar.
Oysa zan, hakikat karşısında ne ifade eder ki!
* Necm Sûresi
-
Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud’a ulaştırsın.
(İsra 79)
-
Ashab-ı yeminden, hesap defterini sağ tarafından alan cennetlikler dışında herkes yaptığı işlerin rehini ve esîri olacaktır.
* Müddessir Sûresi
-
Fakat her şeyi bastıran o felaket geldiği zaman.
35 – İnsan neyin peşinde koştuğunu anlar ama, artık iş işten geçer
36 – Cehennem her görene, apaçık görünür.
* Nâziât Sûresi
-
İnkâr edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.
“Bakara Sûresi 212. Ayet Meali”
-
Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık yapanlara cezâ vardır. İşte acıklı azâb bunlaradır.”
* Şûrâ sûresi (42), 42
-
Erkek evlatlar size, kızlar O’na olsun, öyle mi?
22 – O zaman bu insafsız bir taksim olmaz mı?
23 – Aslında bu putlar sizin ve atalarınızın uydurduğu, kuru isimlerden, boş lafızlardan başka bir şey değildir. Allah onların tanrılıklarına delil olabilecek hiçbir şey indirmemiştir. Onlar sadece zanlarına ve nefislerinin heva ve heveslerine uyarlar. Halbuki onlara Rab’leri tarafından uyacakları mükemmel Rehber çoktan gelmiş bulunuyor!
* Necm Sûresi
-
İnsanı kiremit gibi pişmiş çamurdan yarattı.
15 – Cinni ise hâlis ateşten yarattı.
16 – O halde Rabbinizin hangi nimetlerini inkâr edebilirsiniz?
17 – O hem iki doğunun, hem iki batının Rabbidir. [70,40; 73,9]
* Rahmân Sûresi
-
Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerine de bir perde inmiştir. Bunların hakkı büyük bir azaptır. [61,5; 6,110; 4,155]
* Bakara Sûresi
-
Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin hallerini hatırlarını soracaklar: “Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?”
43 – Onlar şöyle cevap verecekler: Biz namaz kılanlardan değildik.
44 – Fakirleri doyurmaz, onların ihtiyaçlarıyla ilgilenmezdik.
45 – Batıl sözlere dalanlarla beraber biz de dalardık.
46 – Bu hesap gününü yalan sayardık.
47 – Ölüm bizi yakalayıncaya kadar hep böyle idik.”
* Müddessir Sûresi
-
“Her kim verir, fenalıktan sakınır ve en güzeli doğrularsa, ona mutluluk yolunu kolaylaştırırız.”
* Leyl sûresi (92), 5-7
-
Gökten, bir ölçüye göre su indiren de O’dur.
Biz onunla ölü bir ülkeye hayat veririz.
İşte siz de mezarlarınızdan öyle çıkarılacaksınız.
* Zuhruf Suresi
-
De ki: Peygamber olarak gelen ilk insan ben değilim ki! (Sanki peygamber olduğumu söyleyen ilk insan ben mişim gibi nedir bu kadar tepkiniz?)
Dünya hayatında benim ve sizin başınıza neler geleceğini bilemem. Ben sadece bana ne vahyediliyorsa ona uyarım. Çünkü ben açıkça uyaran bir elçiden başka bir şey değilim.
* Ahkâf Sûres
-
Sizden biri ölünce, kendisine akşam ve sabah (cennet ve cehennemdeki) yeri arz edilir. Cennet ehlinden ise, (yeri) cennet ehlinin (yeridir), ateş ehlinden ise (yeri) ateş ehlinin (yeridir). Kendisine: ‘ ALLAH seni kıyamet günü diriltinceye kadar senin yerin işte budur!’ denilir.”
(Buhari, Cenâiz 90)
-
“Îman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir.” (Hadîd, 16)
-
Kendisinin duasına, ta kıyamete kadar cevap veremeyecek olan ve esasen kendilerine yapılan dualardan habersiz o Allah’tan başka uydurulan nesnelere yalvaran kimseden daha şaşkın biri hiç olablir mi?
* Ahkâf Sûresi
-
“Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur.”
* İsrâ sûresi (17), 36
-
38-39 – Ashab-ı yeminden, hesap defterini sağ tarafından alan cennetlikler dışında herkes yaptığı işlerin rehini ve esîri olacaktır.
* Müddessir Sûresi
-
Fecre,
2 – O on geceye,
3 – Çifte ve teke,
4 – Akıp giden geceye yemin olsun ki:
Kıyamet gelecektir.
* FECR SÛRESİ
-
İşte böyle… Sen insanları irşada devam et. Zaten senin görevin sadece irşad edip düşündürmektir.
22 – Yoksa sen kimseyi zorlayacak değilsin.
23 – Lâkin kim ki imana sırtını döner ve inkâr eder,
24 – Allah da onu en büyük çezaya çarptırır.
25 – Elbet onların dönüşü Bize olacaktır.
26 – Elbet hesaplarını görmek de Bizim işimiz olacaktır.
* GÂŞİYE SÛRESİ
-
Kötülükten sakınan, malını hayıra sarfederek özünü temiz tutan kimse cehennemden uzak kalır. O şahıs yaptığı iyiliğe karşılık kimseden mükâfat beklemez. Ancak Yüce Rabbinin rızâsını kazanmaya çalışır. O kimse kavuşacağı nimetlerden hoşnut olacaktır.”
* Leyl sûresi (92), 17-21
-
Her günahı ALLAH’ın mağfiret buyurması muhtemeldir. Ancak bilerek mü’mini öldüren veya kafir olarak ölen kimse hariç…”
(Nesâi, Tahrîm 1)
-
Evet, âhirete inanmayanlardır ki melaikeyi Allah’ın kızları iddia ederek onlara kız isimleri takarlar. [43,19]
28 – Onların buna dair hiçbir bilgileri yoktur.
Sadece ve sadece zanna tâbi oluyorlar.
Oysa zan, hakikat karşısında ne ifade eder ki!
* Necm Sûresi
-
Beş şey gelmeden evvel şu beş şeyi ganimet say:
İhtiyarlık gelip çatmadan evvel gençliğin,
hastalıktan evvel sıhhatin,
fakir düşmeden evvel varlıklı olmanın,
meşguliyetten evvel boş zamanın
ve ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini bil, bunları güzel değerlendir!”
(Hakim, Müstedrek, 4/341)
-
“Sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz eksiltmekle elbette deneriz. Sabredenleri müjdele!”
* Bakara sûresi (2), 155
-
Büyük duruşma günü
22 – Büyük duruşma günü zalimlerin, kendi yaptıkları işlerden bucak bucak uzak durup, korkudan titrediklerini görürsün.
Halbuki çare yok, onların cezası tepelerinin üstünde durmaktadır.
İman edip makbul işler işleyenler ise, cennet bahçelerindedirler.
Rab’leri yanında, cennette, istedikleri ne varsa kendilerine verilecektir.
İşte bu da pek büyük bir lütuftur.
* Şûrâ Sûresi
-
(İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.
Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144
-
Onlar, gözetilmesini Allah’ın emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.”
* Ra`d sûresi (13), 21
-
Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki:
“ ALLAH Teâla Hazretleri şöyle buyurdular:”
‘ Ey ademoğlu! Kendini ibadetime ver, gönlünü zenginlikle doldurayım, fakrını kapayayım. Böyle yapmazsan ellerini meşguliyetle doldururum, fakrımı da kapamam.’”
(Tirmizi, Kıyamet 31)
-
Onlara: “Tadın bakalım fitnenizi, tadın dünyada kaynattığınız fitne ateşinin neticesini! İşte gelmesi için can attığınız azap!” denilir.
* Zâriyât Sûresi
-
Hayır, öyle değil! Âhiret hayatı da, dünya hayatı da Allah’ın elindedir. Kime ve neyi vereceğini, Kendisi takdir eder.
26 – Nitekim göklerde nice melaike var ki, Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimseler hakkında geçerli olması için izin çıkmadıkça, onların şefaatleri asla fayda vermez. [2,255; 34,23]
-
Bilgilendirme için teşekkür ederiz elinize sağlık
-
“Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”
(Ahzâb, 21)
-
O, karanlığı yarıp sabahı çıkarandır. Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı da ince birer hesap ölçüsü kıldı. Bütün bunlar mutlak güç sahibinin, hakkıyla bilenin takdiridir (ölçüp biçmesidir).”
{En’âm, 6 / 96}
-
İki kişi birden davet ederse, kapı itibariyle hangisi yakınsa ona icabet et. Çünkü kapısı daha yakın olan komşulukta daha yakındır. Bunlardan biri önce davet etmiş ise, önce davranana icabet et!”
(Ebu Davud, Et’ime 9)
-
Ashab-ı yeminden, hesap defterini sağ tarafından alan cennetlikler dışında herkes yaptığı işlerin rehini ve esîri olacaktır.
* Müddessir Sûresi
-
Kadı zulmetmedikçe, ALLAH Teâla Hazretleri onunla birliktedir (yardımcısıdır). Zulme yer verdiği zaman onu terkeder, artık şeytan onunla beraber olur.”
(Tirmizi, Ahkâm 4)
-
Kim iyilik yaparak kendini Allah’a teslim ederse, şüphesiz en sağlam kulpa tutunmuştur. İşlerin sonu ancak Allah’a varır.
Kur’an-ı Kerim Diyanet Meali Lokman Suresi 22. Ayet
-
“Mü’minler kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını ıslâh ediniz!”
(Hucurât, 10)
-
Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.
{A’râf, 7 /34}
-
Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. O, yüceler yücesidir, pek büyüktür.
Şura 4
-
Büyük pişmanlık duyan Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler öğrenip onlara göre hareket etti. Rabbine yalvardı. Allah da tevbesini kabul etti. Zaten O tevbeyi kabul eder, merhameti boldur. [9,104; 25,71; 4,17-18].
* Bakara Sûresi