Dünyaya karşı zâhid ol, ona rağbet gösterme ki, Allah seni sevsin. İnsanların ellerinde bulunan şeylere karşı zâhid ol, onları isteme ki, insanlar da seni sevsin.”
(İbn-i Mâce, Zühd, 1)
Printable View
Dünyaya karşı zâhid ol, ona rağbet gösterme ki, Allah seni sevsin. İnsanların ellerinde bulunan şeylere karşı zâhid ol, onları isteme ki, insanlar da seni sevsin.”
(İbn-i Mâce, Zühd, 1)
“Size iki şey bıraktım. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Allah’ın Kitabı Kuran ve Resûlünün sünneti”
(Muvatta, Kader 3; Riyâzü’s Sâlihîn, Cilt 1, Erkam Yay.)
Size iki şey bıraktım. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Allah’ın Kitabı Kuran ve Resûlünün sünneti”
(Muvatta, Kader 3; Riyâzü’s Sâlihîn, Cilt 1, Erkam Y
Bir adamın bir hikmet kelimesini işitmesi
“Bir adamın bir hikmet kelimesini işitmesi, bâzen olur ki, ona bir sene ibâdetten hayırlı olur. Ve bir saat ilim müzâkeresi yanında oturmak, bir köle azad etmekten daha hayırlıdır.” (Râmuz-ül Ehadîs sh: 343)
Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım
“Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım. Derken, Rabbim bana hüküm ve hikmet bahşetti de beni peygamberlerden kıldı.” (Şuarâ Sûresi, 21)
“O’nun âyetlerinden biri, geceleyin uyumanız, gündüz de O’nun lutfundan nasibinizi aramanızdır.”
* Rum sûresi (30), 23
“…(Ey müminler!) Siz hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.”
(Bakara, 148)
O, rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgârlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir belde(yi diriltmek) için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz.
{A’râf, 7 /57}
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin.
Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”
(Müslim, Îmân 78)
Kahraman, insanları mağlup eden değildir. Fakat kahraman, gazap ve hiddet ânında, nefsini mağlup edendir.” (Râmuz-ül Ehadis sh: 363)