-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Bir de; "Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennet'e girmeyecek" dediler. Bu, onların kuruntuları! De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz (iddianızı ispat edecek) delilinizi getirin."
Hayır, öyle değil! Kim "ihsan"(23) derecesine yükselerek özünü Allah'a teslim ederse, onun mükâfatı Rabbinin katındadır. Artık onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Dipnot : (23) Bu âyette ihsan, Hz. Peygamberin de ifade buyurduğu gibi "Allah'a, onu görür gibi ibadet etmek" demektir.
(Bakara 111-112)
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem´in bir duası şöyleydi:
"Allah'ım! Verdiğin nimetin yok olup gitmesinden,
lütfettiğin âfiyetin bozulmasından, ansızın vereceğin cezâdan ve senin gazabını üzerime çekecek her şeyden sana sığınırım."
(Müslim, Zikir 96; Ebû Dâvûd, Vitir 32)
-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Şehirde birtakım kadınlar, "Aziz'in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz" dediler.
Kadın, bunların dedikodularını işitince haber gönderip onları çağırdı. (Ziyafet düzenleyip) onlar için oturup yaslanacakları yer hazırladı. Her birine birer de bıçak verdi ve Yûsuf'a, "Çık karşılarına" dedi. Kadınlar Yûsuf'u görünce, onu pek büyüttüler ve şaşkınlıkla ellerini kestiler. "Hâşâ! Allah için, bu bir insan değil, ancak şerefli bir melektir" dediler.
Bunun üzerine kadın onlara dedi ki: "İşte bu, beni hakkında kınadığınız kimsedir. Andolsun, ben ondan murad almak istedim. Fakat o, iffetinden dolayı bundan kaçındı. Andolsun, eğer emrettiğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacak."
(Yusuf 30-32)
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Ramazan ayının son on günü girince elini eteğini toplar, geceyi ihya eder ve ev halkını uyandırırdı."
(Buhari, Kadr 5)
-
“Fakirleri kollayıp gözetiniz. Aranızdaki zayıflar sâyesinde Allâh’tan yardım görüp rızıklandığınızdan şüpheniz olmasın.”
(Ebû Dâvûd, Cihâd, 70; Ahmed bin Hanbel, V, 198)
-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Ancak Allah'ın halis kulları başka.
İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir.
Onlar Naîm cennetlerindedirler.
Koltuklar üzerinde karşılıklı olarak otururlar.
Onların etrafında cennet pınarından doldurulmuş, berrak ve içenlere lezzet veren kadehler dolaştırılır.
Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar.
Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır.
Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır
(Sâffât 40-49 )
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
İbni Ömer Radiyallâhu Anhümânın rivayet ettiği şu hadis-i şerifte Resul-i Ekrem Sallallâhu Aleyhi Vesellem zikrin çeşitlerini ifade ederler:
"Kim Ramazan ayında sessizlik ve sükunet içinde bir gün oruç tutarsa, tekbir getirir, kelime-i tevhit okur, Allah´a hamd eder, helali helal, haramı da haram bilirse, Allah onun bütün geçmiş günahlarını bağışlar."
(Kenzü´l-Ummâl, VIII / 482)
-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
(O kâfirler) kendilerine ancak meleklerin veya senin Rabbinin helâk emrinin gelmesini bekliyorlar. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezası onlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
Allah'a ortak koşanlar, dediler ki: "Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O'nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
Andolsun biz, her ümmete, "Allah'a kulluk edin, tâğûttan(2) kaçının" diye peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola iletti; onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.
Dipnot : (2) Tâğût ile ilgili olarak bakınız: Bakara sûresi, âyet, 256.
(Nahl 33-36 )
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor. Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:
"Kim Ramazan ayında Mekke´ye kavuşup orucunu tutar ve kolayına geldiği kadar gecesini ibadetle geçirirse, Allah ona Mekke dışında yüz bin Ramazan ayı orucunu tutma sevabı yazar ve Allah ona her gün ve her gece karşılığında bir köleyi hürriyetine kavuşturma sevabı verir."
"Her günün karşılığında Allah yolunda bir atın düşmana hücumunun sevabını yazar. Yine gündüz bir hasene (ecir, sevap), gece bir hasene yazar."
(İbni Mâce, Menasik 106)
-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
De ki: "O, Allah'tır, bir tektir."
"Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)"
O'ndan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir)."
"Hiçbir şey O'na denk ve benzer değildir."
(İhlâs 1-4 )
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
“Allah güzeldir ve güzeli sever, cömerttir ve cömerdi sever, kerîmdir ve kerîmi sever, temizdir ve temizi sever. Evlerinizin çevresini temizleyin...”
(Tirmizî, Edeb, 41)
-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
De ki: Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanlarn Rabbine, insanlarn Melikine, insanların İlahına sığınırım.
(Nas 1-6 )
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Safvân İbnu Süleym radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü! dedik, mü'min korkak olur mu?"
"Evet!" buyurdular. "Pekiyi cimri olur mu?" dedik, yine:
"Evet!" buyurdular. Biz yine:
"Pekiyi yalancı olur mu?" diye sorduk. Bu sefer: "Hayır!" buyurdular."
Muvatta, Kelâm 19, (2, 990).
-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri (sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
(Âl-i İmran 142 )
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Bir gün Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem mescide girdi, bir köşeye oturdu. Biz de onun etrafında oturuyorduk. O sırada biri gelip namaz kılmaya başladı. Adam farkında değildi, ama Resûl-i Ekrem onu gözleriyle takip ediyordu. Namazını kılıp bitirdikten sonra Hz. Peygamberin yanına geldi, selâm verdi. Onun selâmını alan Hz. Peygamber,
"Dön, yeni baştan namaz kıl; çünkü sen namaz kılmış olmadın!.." buyurdu.
Adam geri döndü, önce kıldığı gibi namazı tekrar kıldı. Sonra Resûl-i Ekrem´in huzuruna gelip selâm verdi. Hz. Peygamber yine,
"Dön, yeni baştan kıl; çünkü sen namaz kılmış olmadın!.." buyurdu.
Bu durum üç defa tekrarlandı. Sonunda o adam dedi;
"Seni gerçekleri ortaya koymak üzere gönderen Allah´a yemin ederim ki, başka türlüsünü yapamıyorum. Bana doğrusunu öğret!.."
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem ona şunları söyledi:
"Namaza durduğun zaman tekbir al. Sonra Kur´an´dan kolayına geldiği kadar âyet oku. Ardından rükûa var, bütün organların tamamen hareketsiz kalıncaya kadar öylece dur. Sonra başını kaldır, ayakta iyice doğruluncaya kadar dur. Ardından secdeye var, bütün organların tamamen hareketsiz kalıncaya kadar secdede öylece kal. Sonra başını kaldır, bütün organların tamamen hareketsiz kalıncaya kadar otur. Namazın bütün rekâtlarında bunu böyle yap."
(Müslim, Salât 45; Tirmizî, Salât 110; Nesâî, Tatbîk 15)
-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Ancak Allah'ın halis kulları başka.
İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir.
Onlar Naîm cennetlerindedirler.
Koltuklar üzerinde karşılıklı olarak otururlar.
Onların etrafında cennet pınarından doldurulmuş, berrak ve içenlere lezzet veren kadehler dolaştırılır.
Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar.
Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır.
Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır
(Sâffât 40-49 )
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
İbni Ömer Radiyallâhu Anhümânın rivayet ettiği şu hadis-i şerifte Resul-i Ekrem Sallallâhu Aleyhi Vesellem zikrin çeşitlerini ifade ederler:
"Kim Ramazan ayında sessizlik ve sükunet içinde bir gün oruç tutarsa, tekbir getirir, kelime-i tevhit okur, Allah´a hamd eder, helali helal, haramı da haram bilirse, Allah onun bütün geçmiş günahlarını bağışlar."
(Kenzü´l-Ummâl, VIII / 482)
-
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN KURÂN ÂYETİ
:::::::::::::::::::::::::::::
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ الرَّحِيم
(O kâfirler) kendilerine ancak meleklerin veya senin Rabbinin helâk emrinin gelmesini bekliyorlar. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezası onlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
Allah'a ortak koşanlar, dediler ki: "Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O'nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
Andolsun biz, her ümmete, "Allah'a kulluk edin, tâğûttan(2) kaçının" diye peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola iletti; onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.
Dipnot : (2) Tâğût ile ilgili olarak bakınız: Bakara sûresi, âyet, 256.
(Nahl 33-36 )
:::::::::::::::::::::::::::::
BUGÜNÜN HADİSİ
:::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor. Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:
"Kim Ramazan ayında Mekke´ye kavuşup orucunu tutar ve kolayına geldiği kadar gecesini ibadetle geçirirse, Allah ona Mekke dışında yüz bin Ramazan ayı orucunu tutma sevabı yazar ve Allah ona her gün ve her gece karşılığında bir köleyi hürriyetine kavuşturma sevabı verir."
"Her günün karşılığında Allah yolunda bir atın düşmana hücumunun sevabını yazar. Yine gündüz bir hasene (ecir, sevap), gece bir hasene yazar."
(İbni Mâce, Menasik 106)