Büyük günahlardan kaçınılması halinde, beş vakit namaz, iki cuma ve iki ramazan, aralarında (işlenecek küçük) günahlara kefârettir.”
* Müslim
Printable View
Büyük günahlardan kaçınılması halinde, beş vakit namaz, iki cuma ve iki ramazan, aralarında (işlenecek küçük) günahlara kefârettir.”
* Müslim
Allah şöyle buyurdu:
‘İki ortaktan biri diğerine ihanet etmediği müddetçe,
onlardan üçüncüsü Benim -rahmetimle aralarında bulunurum-
Ancak biri diğerine ihanet ettiği zaman, aralarından çıkarım’
(Ebû Dâvud, Büyu:26)
Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline!
O, malının, kendisini ebedîleştirdiğini sanır.
Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır.
Hutame’nin ne olduğunu sen ne bileceksin?
O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir.
Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları hâlde) ateş onların üzerine kapatılacaktır.
(Hümeze 1-9)
Hiç şüphesiz ki, sözün en doğrusu Allah’ ın kitabı; yolun en güzeli de Muhammed’ in (SAV) yoludur.
Ve işlerin en kötüsü, dinde olmayıp da sonradan uydurulan şeylerdir.
Her uydurma şey bid’a, her bid’a sapıklık, her sapıklığın yeri de Cehennemdir.
(Buhari, Edeb: 70)
İnsanlardan kimi, Allah’a bir ucundan ibadet eder,
eğer kendisine bir hayır dokunursa,
bununla tatmin bulur ve
eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa
yüzü üstü dönüverir.
O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de.
İşte bu, apaçık bir kayıptır.
(Hac Suresinin 11. Ayeti)
Ey iman edenler! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani birleşik ordular üzerinize saldırmıştı da, Biz onlara karşı, bir rüzgâr ve sizin göremediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptığınız her şeyi görüyordu.
O vakit onlar hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Gözleriniz şaşkınlıktan ötürü kaymış, yüreğiniz ağzınıza gelmişti.Siz de Allah hakkında türlü türlü zanlar beslemeye başlamıştınız.
İşte orada müminler çetin bir imtihana tâbi tutulmuş, şiddetle silkelenmiş ve kuvvetli bir şekilde sarsılmışlardı.
(Ahzab Sûresinin 9-11. Ayetler
Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.
Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75
“Kul, sakıncalı şeylere düşme endişesiyle bir kısım sakıncası olmayan şeyleri de terk etmedikçe gerçek takvaya ulaşamaz.”
(Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyame, 19; İbn Mâce, Zühd, 24)
Ebû Hüreyre radıyallanu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Allah Teâlâ’nın hataları bağışlamasına ve dereceleri yükseltmesine vesile olan iyilik ve hayırları size açıklayayım mı?” diye sordu.
Ashâb-ı kirâm:
– Evet, (açıkla) ey Allah’ın Resûlü! dediler. Hz. Peygamber:
– “Meşakkatli de olsa abdesti tam almak, mescidlere doğru adımları çoğaltmak, namazdan sonra gelecek namazı beklemek… İşte sizin ribâtınız (hudut gözcülüğünüz)” buyurdu.
* Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbni Mâce