Erdoğan: Seçim, meçim yok
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "geçmişin son kalıntıları" olarak nitelediği muhalefetin erken seçim isteklerine "Seçim, meçim yok. Boşuna yorulmasınlar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "geçmişin son kalıntıları" olarak nitelediği muhalefetin erken seçim isteklerine "Seçim, meçim yok. Boşuna yorulmasınlar" dedi. Erdoğan, partisinin Bilkent Oteli’nde düzenlenen İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada seçim isteyen muhalefete, anketler nedeniyle de medyaya sert eleştirilerde bulundu.
Üç yıl içinde Türkiye’nin "bazılarının hayal bile edemeyeceği" büyük bir değişimi hayata geçirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu değişim önümüzdeki yıllarda milletimize kaybettiği zamanı geri kazandıracak, Türkiye’yi dünyanın birinci ligine tayışacak olan değişimdir" dedi.
Erdoğan, enflasyon da dahil pek alanda ekonomi otoritelerinin beklemediği şaşırtıcı gelişmelere imza attıklarını, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi ilanlarda Türkiye’ye yakışmayan bazı zaafların önemli ölçüde ortadan kaldırıldığını bildirdi.
Erdoğan, "Bugün hala bazı eksiklerimiz olduğunun bizler farkındayız. Ancak AB kriterlerini yakalamış, toplumun bütün kesimlerini eşit ve adil bir toplumsal zeminde, gölgelerden korkmayan bir demokratik çatı altında yaşatmaya azmetmiş bir Türkiye’nin geçmişindeki karanlıktan ne kadar uzak olduğu artık aşikardır" dedi.
Geldikleri noktanın en az üç yıl önceki kadar kritik bir nokta olduğunu dile getiren Erdoğan, iktidarlarında siyasi-ekonomik olsun ne kadar kara delik varsa kapatıldığını, Türkiye’nin her alanda şimdiye kadar hiç olmadığı kadar sağlam bir zemine oturtulduğunu söyledi.
Erdoğan, muhalefetin erken seçim taleplerine de değindi. Erdoğan, muhalefetin erken seçim isteğinin tek nedeninin olduğunu savunurken, "Kendi siyasi gelecekleri açısından artık karanlığı iyice görmeye başlamışlardır. Kendi çatılarının çökmeye başladığını görmüşlerdir" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
MUHALEFETE: "GEÇMİŞİN SON KALINTILARI"
"Kendi bünyelerinde artık sağlık açısından bir hastalığın tezahür ettiğini, bir parçalanmayı görmeye başlamışlardır. Bunun için de ’artık seçim var, seçim için çalışacağız, bak bir şeyler olacak’ diyerek bir arada tutmanın gayretidir. Başka bir şey değildir.
Erdoğan, milletten beş yıl için vekalet aldıklarını söylerken, "Beş yıl için bu görevi aldık, parlamentoda yüzde 65’lik bir güce sahibiz. Ve beş yılı da yerine getirerek seçime öyle gideceğiz. Kimse erken seçim merken seçim beklemesin böyle bir şey yok" diye muhalefete rest çekti. Böyle bir kararı millete ihanet ve saygısızlık olarak göreceklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kimse böyle bir hevesin içine girmesin. Onlar da boşuna bu konuda yorulmasınlar. Bu konuda iradesini ortaya koymuş bir iktidar var. Ekonomik veriler ortada. Bunlar bu derece ortadayken üç yıl öncesi ile bugünü mukayese ettiğimiz zaman bugün 3 yıl öncesine kadar daha iyi bir noktada olan Türkiye’yi kimse tekrar karanlığa geri döndüremez. Bunlar bu tabi bu tür şeylere geçmişte alıştılar. Zaten biliyorsunuz geçmişin son kalıntıları."
ANKETLERE SERT TEPKİ: SUFLÖRLERE İHTİYACIMIZ YOK
Erdoğan, açıklanan kamuoyu araştırmaları nedeniyle de medyaya sert eleştirilerde bulundu. "Hortumları kesildiği için bu gayret var" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Pazarlığa oturamadıkları bir iktidar olduğu için bu yaygaralar kopuyor. Oturamayacaklar. Kendilerine muhatap bulamayacaklar. Bulamadıkları için de şu anda sağa sola sataşıp duruyorlar. Biz gazete kanalıyla dinleyen başbakan değiliz. Biz halkın arasına girerek dinleyen başbakanız. Biz halkımızın ne söylediğini biliyoruz. Bunlarla bu halka aldatamazsınız, geçti o iş. Biz halkımızın zaten içindeyiz, direkt olarak dinliyoruz. Bizim endirekt suflörlere ihtiyacımız yok."
BÖLGESEL, YEREL YOLSUZLUKLARA PRİM VERMEYİN
Gerçekleştirdikleri hizmetlerle tarihi rekorlar kırdıklarını, önlerinde yapılacak daha çok iş olduğunu söyleyen Erdoğan, "2006’da artık bizim hizmette adeta bir zirveyi, finali oynayacağımız, başaracağımız bir yıl olacaktır" dedi. Erdoğan, konuşmasında parti teşkilatına da mesajlar verdi. "Bölgesel, yerel yolsuzluklara prim verilmemeli" diyen Erdoğan, "Bizler AK parti rozetini yakamızda taşıdığımız sürece başka siyasi hareketlerden farkımızı ortaya koymakla yükümlüyüz. Kışkırtmalara gelerek, baskıları kaldıramayarak ya da ham heyecanlara kapılarak siyaseten menfaatimize de olsa millet doğrularından ayrıldığımız gün yakamızdaki rozetleri karartmış olacağız" diye konuştu. Konuşması sırasında yaptırılan yeni parti rozetini de yakasına taktı.
Alıntı hurriyet.com.tr
- 25 derecede 8 saatlik kurtarma operasyonu
Muş'ta, kardan yolu kapanan merkeze 50 kilometre uzaklıktaki Yukarı Yongalı Köyü'ne bağlı Çengili Mezrası'nda oturan 8 aylık hamile 40 yaşındaki Hayriye Aslan, 8 saat süren operasyonun ardından hastane ulaştırıldı. Eşini 1 kilometre boyunca sırtında taşıyıp greyderle gelen ekibe teslim eden 45 yaşındaki Abdurrahim Aslan, “Neyseki eşimi hastaneye yetiştirdik. Sağlığı iyi” dedi.
Yukarı Yongalı Köyü, Çengili Mezrası'nda oturan 8 aylık hamile Hayriye Aslan'ın önceki gece kanaması başladı. Çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü bölgede yolları kapalı olan köylüler, Muş Valilği'ni arayıp yardım istedi. Kriz merkezi, mezranın yolunun açılması için 2 greyder ile 112 Acil Servis'e ait ambulans ve doktor gönderdi. Sıfırın altında 25 dereceye varan soğukta boyu yer yer 2 metreyi bulan karayolunda çalışan ekipler, yaklaşık 6 saatte Yukarı Yongalı Köyü'ne ulaşabildi. Daha sonra da köye 7 kilometre uzaklıktaki mezraya ulaşmaya çalışan ekipler, dağ mezrası olan Çengili Mezrası'na 1 kilometre kala daha fazla ilerleyemedi. Bu sırada mezrada hasta olan 8 çocuk annesi Hayriye Aslan'ı sırtına alan eşi Abdurrahim Aslan, yabani hayvanların saldırı ihtimali üzerine eli silahlı köylülerle birlikte greyderin bulunduğu yere kadar gitti. Greydere alınan Aslan, Yukarı Yongalı Köyü'ne götürüldü. Burada bekleyen ambulansa bindirilen Hayriye Aslan, toplam 8 saat süren çalışmanın sonucunda Muş Kadın Doğum Hastanesi'nde götürüldü.
Hayati tehlikeyi atlatan Hayriye Aslan'ın ve karnındaki bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen doktorlar, “Biraz daha geç kalınsa hastayı kan kaybından kurtaramayabilirdik” dedi. Eşinin kurtulmasına sevinen Abdurrahim Aslan, “Mezramızın yolu 3 gündür kapalı. Hamile eşimde kanama başlayınca değil Muş'a köye bile götüremedik. Köy Hizmetleri ve 112 Acil Servis ekibine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kendisini yakalayan polislere teşekkür etti
Konya'da “kasten adam öldürme” suçundan kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve yaklaşık 5 aydır aranan zanlı, bebeğini görmek için geldiği Konya'da kendisini yakalayan polislere teşekkür etti.
Hacı Hasan Gökgöz (35), 2002 yılının Haziran ayında merkez Selçuklu İlçesi Fatih Mahallesi'ndeki evine gelen satıcıyı, karısına sarkıntılık yaptığı iddiasıyla bıçaklayarak öldürdü.
Bir gün sonra yakalanan Gökgöz, yargılandığı Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde “kasten adam öldürme” suçundan 12 yıl 196 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Cezaevine konulan Gökgöz, yaklaşık 2 yıl sonra yeni TCK'ya göre şartlı tahliyesini istedi ve 2004 Kasım ayında şartlı tahliye edildi.
SEVİNCİ KISA SÜRDÜ
Yaklaşık 9 ay sonra mahkeme kararıyla yeni TCK'ya göre cezasının geri kalan kısmını çekmesi gerektiğini öğrenen Gökgöz, cezaevine girmemek için kaçtı.
Konya Emniyet Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği Ekipleri, hakkında yakalama kararı çıkarılan Gökgöz'ün bulunması için çalışma başlattı. Antalya'da jandarma bölgesindeki bir mermer atölyesinde olduğu tespit edilen Gökgöz, polis ve jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyonda yakalanamadı.
YENİ DOĞAN BEBEĞİNİ GÖRMEK İÇİN GELDİ
2 çocuğu bulunan Gökgöz, 10 gün önce doğan bebeğini görmek için Antalya'dan Konya'ya geldi.
Gökgöz'ün yakalanmamak için sürekli yer değiştirdiğini belirten yetkililer, “Gökgöz'ün, yeni doğan bebeğini görmek için Konya'ya geleceğini biliyorduk. Ekiplerin yaptığı takip sonucunda 5 aydır aranan zanlı, Kahraman Caddesi Medeniyet Sokak'ta yakalandı” dediler.
POLİSLERE TEŞEKKÜR ETTİ
Yetkililer, yakalanan Gökgöz'ün kendilerine teşekkür ettiğini, (İyi ki beni yakaladınız. Artık bu strese dayanamıyordum. Size çok teşekkür ederim. Gerçekten kaçtığım süre zarfında, kendimi çok yaşlanmış hissettim. Yakalanma korkusu yüzünden psikolojim bozuldu) dediğini belirttiler.
Gökgöz'ün, ifadesinin ardından adli makamlara sevk edileceği bildirildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Tacikistan Cumhurbaşkanı Ankara'da
Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahmanov, Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'ye yapımı düşünülen entegre iplik tesisiyle ilgili, işadamı Burhan Öniştekin ile görüştü.
Belek'te konaklayan Cumhurbaşkanı Rahmanov, bu sabah Tacikistan Dışişleri Bakanı Talbak Nazarov, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Hakim Soliyev, Maliye Bakanı Safarali Nacmuddinov, Milli Banka Başkanı Murodali Alimardonov ve Dışişleri Başdanışmanı Erkin Rahmatulayev ile bazı Türk işadamlarıyla toplantı yaptı.
Rahmanov, Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'ye yapımı düşünülen entegre iplik tesisinin projesini hazırlayan işadamı Burhan Öniştekin ile de görüştü. Cumhurbaşkanı Rahmanov'un, yaklaşık 75 milyon dolarlık projenin hayata geçirilmesi için Öniştekin'e olumlu görüş bildirdiği öğrenildi.
Rahmanov ve beraberindeki heyet, daha sonra Rixos Premium Otel'e geçerek burada incelemelerde bulundu.
Otel sahibi Fettah Tamince'den otelle ilgili bilgi alan Rahmanov, burada turizmcilerle basına kapalı toplantı yaptı.
Alıntı hurriyet.com.tr
DTB İstanbul İl Başkanlığı'na Erbaş seçildi
Demokratik Toplum Partisi (DTP) İstanbul İl Başkanlığı'na Doğan Erbaş seçildi.
DTP Marmara Bölge Çalışma Komisyonu'ndan yapılan yazılı açıklamada, 21 Ocak 2006 tarihinde gerçekleştirilen seçimler sonucu partinin İstanbul il yönetiminin belirlendiği kaydedildi.
Toplam 391 seçmenin oy kullandığı ve 44 adayın yarıştığı seçimlerde DTP İstanbul İl Başkanlığı'na Doğan Erbaş'ın seçildiği belirtilen açıklamada, 6'sı kadın toplam 24 kişinin il yönetimine girdiği ifade edildi.
Açıklamada, partinin il yönetiminin de şu isimlerden oluştuğu bildirildi:“Asya Ülker, Lütfi Dağ, Kerim Doğan, Ramazan Debe, Lezgin Örnek, Ömer Aşkara, Ayşe Arslan, İlkbahar Sel, Nizamettin Öztürk, Yıldız Aktaş, Meliha Varışlı, Ömer Gelici, Lezgin Bingöl, Yüksel İğdeli, Yaşar Karadeniz, Mustafa Eraslan, Lokman Başaran, Hüseyin Barış, Cafer Selçuk, Suat Eren, Mehmet Ayhan, Hanife Yüceli, Ferhat Tagay ve Hüseyin Eray.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Alpogan bölgesel konular için ABD'de
AB için tarımda ayrıntılı tarama yarın başlıyor
Türkiye-AB katılım müzakereleri kapsamında, tarım ve kırsal kalkınma alanında ayrıntılı tarama yarın başlıyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, ayrıntılı tarama için Brüksel'e giden uzmanlar, AB yöneticilerine Türk tarım mevzuatı hakkında bilgi verecekler. Uzmanlar, bu çerçevede Türkiye'nin tarım politikası, doğrudan ödemeler, ortak piyasa düzenleri, mali ve idari yapılar, kırsal kalkınma politikaları, coğrafi ve geleneksel işaretler ile organik tarım konularında 42 sunum yapacaklar
Ayrıntılı tarama, 26 Ocak Perşembe akşamı sona erecek.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Vedat Mirmahmutoğlu başkanlığındaki Türk heyeti de 27 Ocak Cuma günü Türkiye'ye dönecek.
Tarım ve kırsal kalkınma alanında tanıtıcı tarama görüşmeleri, 5-8 Aralık 2005 tarihleri arasında yapılmıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Yıldız Üniversitesi'nde eğitime 2 gün ara verildi
İstanbul'da beklenen kötü hava koşulları nedeniyle Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (YTÜ) eğitim ve öğretime 2 gün ara verildiği bildirildi.
YTÜ Rektörü Prof. Dr. Durul Ören tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Beklenen kötü hava şartları nedeniyle üniversitemizde 23 ve 24 Ocak 2006 tarihlerinde eğitim ve öğretime 2 gün ara verilmiştir” denildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
İstanbul'da asayiş operasyonları
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, gasp, kapkaç, oto hırsızlık, dolandırıcılık ve sahtecilik yapan, korsan yayınlar üreten kişilere yönelik düzenlenen operasyonlarda 34 kişinin yakalandığını bildirdi.
Cerrah, Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde yaptığı basın açıklamasında, uzun süredir izlenen ve özellikle bayanlara zarar veren gruba yönelik “Çekirge” adı altında operasyon yapıldığını söyledi.
“Operasyonun isminden de anlaşılacağı gibi çekirge bir sıçrar, iki sıçrar en sonunda Asayiş Şube'nin ekiplerine düşer” diyen Cerrah, operasyon kapsamında 13 kişinin yakalandığını ve haklarında yasal işlem başlatıldığını kaydetti. Cerrah, bu kişilerin Eyüp ve Gaziosmanpaşa'da 2 PTT şubesinden silahlı gasp, 5 ayrı işyerinden gasp, 3 yaya gaspı, 74 kapkaç, 3 oto hırsızlığı, 1 kasadan hırsızlık, 1 dolandırıcılık, 2 sahtecilik ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet suçlarını işlediklerini söyledi.
Cerrah, bu kişilerin üzerleri ve gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda da, 2 sahte sürücü belgesi, 3 ayrı suçta kullanılan çalıntı otomobil, 2 ruhsatsız tabanca, bu silahlara ait 25 fişek, gasp sonucu ele geçen 30 kontör kartı, sahte pasaport yapımında kullanıldığı düşünülen 1 mühür, 1 sustalı bıçak, 241 bin 600 YTL, 4 bin Avro, kasa açma ve duvar delmekte kullanılan matkap, pompalı kriko, özel yapılmış çok sayıda aparat, bir miktar uyuşturucu madde, 1 altın gerdanlık, 12 adet yüzük ve 1 altın tespih ele geçirildiğini bildirdi.
“KORSAN” OPERASYONU
Celalettin Cerrah, ayrıca Güvenlik Şube Müdürlüğü'nce il genelinde CD, VCD, DVD, kitap ve teyp kasetinden oluşan ürünlerin izinsiz çoğaltılması ve satışının önlenmesine yönelik 19 ayrı işyeri ve eve operasyon düzenlendiğini, 21 kişinin gözaltına alındığını söyledi.
Cerrah, “Korsan” adı verilen operasyon kapsamında, korsan film üretiminde kullanılan 111 milyon 361 bin 500 kartonet, 35 bin 498 korsan film, müzik, program ve oyun CD, VCD, DVD, bu filmlerin çoğaltılmasında kullanılan 10 cihaz, 60 bilgisayar üzerinde montajlı CD ve çeşitli malzemeler ele geçirildiğini kaydetti.
SANATÇILARDAN MÜCADELEYE DESTEK
Açıklamaya katılan sanatçılar Orhan Gencebay, Hakan Peker ve Şafak Sezer, ele geçirilen korsan ürünleri İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile birlikte inceledi.
Bu sırada Cerrah, “Sanatçı arkadaşlarımız, korsan yayınlar konusunda TBMM'ye giderek yardım istediler. Biz de sanatçı arkadaşlarımızın haklarına önem veriyor ve koruyoruz. Arkadaşlarımız unutmasın ki, İstanbul Emniyeti bu konuda çalışmalarını aralıksız sürdürerek korsanlarla mücadele edecektir” dedi.
Orhan Gencebay da, “Ben insan haklarına saygılı ve gönül kırmayan biriyim. Bu kişilere sesleniyorum; lütfen bu işi yapmayın. 30 yıllık sanatçıyım ve 'artık yeter' diyorum. Dünya çapında korsan ülkesi olmaktan çıkalım artık. Daha hak ve adil bir dünya diliyorum. Kötülere karşı batsın bu dünya” diye konuştu.
Hakan Peker ile Şafak Sezer de, polisin çalışmalarından memnuniyet duyduklarını belirterek, başta Cerrah olmak üzere tüm emniyet personeline teşekkür ettiler.
Alıntı hurriyet.com.tr
Eker: Kuş gribinde yayılma hızı düştü
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, kuş gribinde yayılma hızının düştüğünü belirterek, şu ana kadar 1 milyon 160 bin tavuğun itlaf edildiğini, 15 ilde 25 mihrakta çalışmaların yürütüldüğünü bildirdi.
Eker, AKP İl Başkanları toplantısının yapıldığı Bilkent Oteli'nde gazetecilerin kuş gribine ilişkin sorularını yanıtladı.
Eker, çalışmaları şüphelendikleri her bölgede sürdürdüklerini vurgulayarak, hastalığın kökünü kazıyıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini bildirdi.
Resmi olmamakla birlikte Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde de kuş gribine rastlandığı yönünde bilgiler geldiğini ifade eden Eker, İtalya'nın 13 milyon, Hollanda'nın 28 milyon, Belçika'nın 14 milyon kanatlıyı itlaf ettiğini söyledi. Eker, ABD, Çin, uzak Asya, Ukrayna ve Rusya gibi ülkelerde de kanatlıların itlaf edildiğini belirten Eker, “Biz şu ana kadar 1 milyon 160 bin tavuk itlaf ettik. 15 ilde 25 mihrakta çalışmalar yürütülüyor” dedi.
“ENTEGRE TESİSLERDE BULGU YOK”
Türkiye'deki entegre tesislerde herhangi bir bulguya rastlanmadığını kaydeden Eker, “Bu, Türkiye'nin sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik bir meselesidir. Devlet büyüklerinin bile bahçelerinde tavuk beslediği bir ülke burası” diye konuştu. Eker, “9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i mi kastediyorsunuz?” sorusuna, “Ben kimseyi kastetmedim” karşılığını verdi.
“Siz tavuk ve yumurta yiyor musunuz?” sorusuna “Tavuk iyi pişirilirse ve bildik yerden alınırsa ben yerim” karşılığını veren Eker, “Televizyonların karşısında tavuk yer misiniz?” şeklindeki soru üzerine de “tavuğu mizansen olarak yiyemeyeceğini” söyledi.
Alıntı hurriyet.com.tr